Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu dün akşam, (17 Mart) Taksim Tramvay durağında bir basın açıklaması yaparak, suyun ticarileştirilmesine karşı verilen mücadeleye polisin yaptığı saldırılar kınayarak “Sesimizi
boğamazsınız, kararlığımızı yok edemezsiniz” dedi.
Yaşam kaynağı olan suyun üzerinde haramilerin dolaştığı ifade edilen açıklamada, AKP iktidarının organizasyonuyla düzenlenen 5. Dünya Su Forumu’nun, emperyalist tekellerin dünyanın su kaynaklarına el koymak için başlattığı seferberliğin bir parçası olduğu belirtildi.
Beyoğlu adliyesi önünde 16 Mart Pazartesi günü yaşanılan polis saldırısı kınandı ve mücadele etmeye devam edileceği vurgulanarak basın açıklaması sonlandırıldı.
Basın açıklamasının tam metnini aşağıda sunuyoruz: Basına ve kamuoyuna;
Karlarımız daha fazla artsın, kasalarımız daha çok dolsun diye, emeği ile geçinen insanlığın ve diğer canlıların yaşam kaynağı olan suyu metalaştırmak ve su kaynaklarına sahip olmak için emperyalist kapitalist sistemin bir kurumu olan Dünya Su Konseyi 16 Mart 2009 tarihinde Sütlüce Kongre ve Kültür Sarayında 5. Dünya Su Forumunu topladı. Diyorlar ki su kaynakları azaldı, diyorlar ki 1 milyar insan temiz suya muhtaç, diyorlar ki su israf ediliyor. Tespit doğru ama kim su kaynaklarını tüketiyor, kim 1 milyar insanı temiz suya muhtaç bırakıyor, kim suyu israf ediyor. Onu söylemiyorlar. Biz mi, onlar mı? Tabi ki onlar. Onlar, içinde insanın olmadığı, insani değerlerin olmadığı, İçinde paranın olduğu, her şeye daha çok kar açısından bakan emperyalist su tekelleri ve işbirlikçileridir.
Su yaşamın kaynağıdır.
Şimdi o kaynağın üzerinde haramiler dolaşıyor.
Emperyalist tekeller dünyanın su kaynaklarına ve hizmetlerine el koymak için büyük bir seferberlik başlatmış durumdalar. İşbirlikçi AKP iktidarının organizasyonuyla İstanbul'da düzenlenen 5. Dünya Su Forumu da bu
seferberliğin bir parçasıdır. Zaman zaman gazetelerden okuyoruz: "Su savaşları eşikte" diye. O savaş çoktan başladı zaten. Fakat onların dedikleri gibi henüz Ortadoğu'yu içine çeken, açık olarak tanklarla yürütülen bir savaş değil bu. Bu savaş zenginlerle yoksullar, emperyalistlerle ezilen halklar arasındaki bir savaştır
Bütün tekeller ve işbirlikçileri!
Bu ülkenin suyu da, toprağı da, insanı da sahipsiz değildir. Bu ülkenin onurlu, namuslu insanları var, sizin bu sömürünüze karşı çıkan halkları var. Bu yağma, talan ve sömürünüzü kabul etmeyen milyonları var. Er ya da geç sömürüye dayanan bu sisteminiz de sizinle birlikte tarihin çöplüğüne atılacaktır.
Dün Sütlüce'de suyun ticarileştirilmesine ve özelleştirilmesine karşı en temel haklarımızdan olan demokratik tepkimizi kullanmak istedik. Bugün panzerlerinizle coplarınızla, biber gazınızla plastik merminizle saldırıp demokratik
hakkımızı kullanmamızı engelleyebilirsiniz. Gözaltına alabilirsiniz, almaya da devam edebilirsiniz. Hatta Sularımızın satılmasına karşı çıktığımız için tutuklaya da bilirsiniz. Taleplerimize kulaklarınızı da kapayabilirsiniz. Asla ama asla sesimizi boğamazsınız, kararlılığımızı yok edemezsiniz.
Bizler Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu olarak, suyumuzu, yaşamımızı toprağımız ı, emeğimizi,
geleceğimizi satmaya çalışan kurumlara ve onların politikalarına karşı çıkmaya, mücadele etmeye devam edeceğiz. Biliyoruz bu savaş daha da sertleşecek, ama biz yılmayacağımızı ve sularımızı, yaşamımızı satmalarına izin vermeyeceğimizi bir kez daha belirtiyoruz. Dün Beyoğlu adliyesi önünde yaşadığımız polis saldırısını şiddetle kınıyor ve protesto ediyoruz.
Suyumuzu satmalarına izin vermeyeceğiz! Su halkındır satılamaz !
Ülkemiz suyumuz sahipsiz değil !
Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu 18.03.2009 sendika.org