• Sonuç bulunamadı

Genlerimiz Sanılandan Çok Daha Fazla

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Genlerimiz Sanılandan Çok Daha Fazla"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ekim 1999 11

Hücrelerimizde bulunan gen sa-yısının, şimdiye kadar sanılandan ne-redeyse bir kat fazla olduğu bildirildi. ABD’nin California eyaleti Palo Alto kentinde bulunan Incyte Pharmace-uticals firmasının sahibi ve yöneticisi Dr. Randy Scott, yeni verilere göre gen sayımızın yaklaşık 140 000 kadar olduğunu açıkladı. Bu durumda in-san organizması da, düşünülenden çok daha karmaşık oluyor. Scott, açıklamasını Genomik Araştrırmalar Enstitüsü’nün 20 Eylül’de Miami’de düzenlenen toplantısında yaptı. Her biri, bir ya da birkaç proteinin oluşu-munu belirleyen genlerimizin sayısı konusunda araştırmacıların ortak bir görüşü yok. Ancak Scott’un verdiği sayı, şimdiye kadar yapılan tahminle-rin çok ötesinde.

Incyte, firması, rakibi Celera Ge-nomics’in yaptığı gibi ilaç şirketleri-ne geşirketleri-netik bilgi sağlıyor. Dr. J. Craig Venter’in yönetimindeki Celera Ge-nomics, insan genomunun (tüm gen haritasının) çıkarılması çalışmaların-da en iddialı kuruluşlarçalışmaların-dan biri ve bu işi herkesten önce başaracağı iddi-asında. Ancak Venter’in, bazı özel genlerin patentini çıkarma planları, rakiplerinin ve kendi çalışmalarını yürüten bazı hükümet kuruluşların-dan oluşan uluslararası bir konsorsi-yumun tepkisini çekiyor.

Venter, beş yıl önce açıkladığı tahminlerinde, insan hücresinde 60 000 – 80 000 arasında gen bulun-duğunu söylemişti. Genom projesi-ne en büyük maddi katkıyı sağlayan Ulusal İnsan Genomu Araştırma Enstitüsü’nün Web sayfasındaysa bu sayı 50 000 – 100 000 arasında göste-riliyor. İnsan genomu projesinde, genlerimizin bir ön haritasının 2003 yılına kadar çıkarılması planlanıyor. Üniversite araştırma kurumlarından

oluşan bir işbirliği grubuysa, harita nın yüzde 90’ını önümüzdeki bahar-da açıklayacağını duyurdu.

Genler, hücrelerimizin çekirdek-lerinde bulunan ve özelliklerimizin kalıtım yoluyla yeni kuşaklara geç-mesini sağlayan kromozomları oluş-turan muazzam DNA dizilerinin üze-rinde belirli bazı bölgelerde yer alan küçük DNA dizilimleri İnsan gen sa-yısının bu kadar belirsiz olmasının bir nedeni de bir DNA dizilimi üze-rinde bir genin başlangıç noktasını kesin olarak saptayacak bir yöntemin olmayışı. Bu nedenle gen haritasını çıkarmaya çalışan araştırmacılar, her gen için DNA sarmallarının, baz de-nilen dört değişik yapıtaşının farklı dizilimlerini ortaya çıkarmak zorun-dalar. Tüm genom için bu, milyarlar-ca farklı baz dizilimi demek. Başta Celera Genomics olmak üzere yarışa katılan şirketler bu iş için büyük har-camalarla güçlü bilgisayarlar ve özel olarak geliştirilmiş dizileme makine-leri kullanıyorlar. Araştırmacılar bu süreçte, hücrenin kendi makinelerin-den de yararlanıyorlar. Bunlar genle-ri, ulak (messenger) RNA (Ribonük-leik Asit) denen aktif kopyalara dö-nüştürüyorlar. Makineler de bu hüc-re içi mesajları zaptedip inceliyorlar.

http://www.discovery.com/news/briefs/brief5.html?ct=37eb884d

Genlerimiz Sanılandan Çok Daha Fazla

Osteoporoz diye adlandırılan kemik erimesi Dünya’nın her yerinde milyon-larca yaşlı insanı yataklara, tekerlekli sandalyelere bağlıyor. Ancak, bir hor-monun kemikleri canlı tutmasının sırla-rını keşfeden bir grup araştırmacı soruna çare bulduklarını düşünüyorlar. Araştır-macılar, paratiroid hormonu (PTH) de-nen ve kanda kalsiyum miktarını kont-rol eden bir maddeyle sürekli aşılanan hayvanların daha iri kemikli duruma geldiklerini son 50 yıldır bilmekteydi-ler. Ancak bu hormonun hangi mekaniz-mayla etki yaptığını bilmediklerinden osteoporoz tedavisi için başka yöntem-lere ve genellikle kemik yitimini yavaş-latan hormonlar ve ilaçlara başvuruyor-lardı. Bunlardan bazılarının kemik yo-ğunluğunu dahi yükseltmelerine karşın, yaşlılarda bazen ölümle bile sonuçlanan kemik kırıklarının tedavisinde aciz kalı-yorlardı.

ABD’nin Little Rock kentindeki Arkansas Tıp Bilimleri Üniversite-si’nde bir grup araştırmacıysa, PTH’nin yeni kemik yapma becerisinin sırrını ortaya çıkarmış bulunuyorlar. Araştır-macılara göre PTH, Osteoblast denen ve yeni kemik dokusu oluşturan uzman-laşmış hücrelerin intiharını önlüyor. Apoptoz denen programlanmış ölüm, hücrelerin çoğalmasını normal bir dü-zeyde tutuyor. Araştırmacılar, her gün düzenli olarak insan PTHsi aşılanan fa-relerde hücre intiharının 10 kat azaldığı-nı gözlemişler. Bunun pratik anlamı da, daha fazla "işgücü" ve bu sayede de da-ha sağlıklı kemik dokuları…

Üniversite’nin osteoporoz bölüm başkanı Profesör Stavros Managolas, "eskiden kemik kaybını önlemekten söz ederdik; şimdiyse yaptığımız kemik kütlesini arttırmak" diyor. "Anlayacağı-nız, artık ilk kez, süreci tersine

çevir-mekten, yani tedaviden söz edebiliriz." Managolas ve ekip arkadaşı Robert Jil-ka, insan osteoblastlarının da intihar için programlandıklarını kaydederek, gerek PTH’nin, gerekse inceledikleri başka bazı maddelerin hücrelerin daha uzun süre çalışmalarını sağlayarak insan ke-miklerini güçlendireceği konusunda gü-venliler.

New Scientist, 28 Ağustos 1999

Referanslar

Benzer Belgeler

Böylece, her şeker- fosfat omuru, 5’ – 3’çekimine veya istikametine sahip olarak nitelenir ve bunu anlamak DNA’nın rollerini nasıl yerine getirdiğini anlamak

Solanaceae familyasına ait Cestrum türlerinin kromozomlarının haritalanmasında (Fregonezi vd., 2006), Hordeum murinum alttürlerinin birbirleriyle olan ilişkilerinin

Böylece farklı soya türlerinde CenH3 geninin genomik DNA lokus dizileri ile ekzon ve intron bölgeleri ayrıntılı olarak tespit edilmiĢtir.. Bu bölgelerde

korelasyonlar olması olumlu, olmaması olumsuz tarafı..  Çok uzun zaman

gelişmemesi) Guernsey sığırlarında dölüt uterus içerisinde normal gebelik süresini 100 gün veya daha fazla geçtiği halde canlı. kalabilmesine karşın büyüklüğü 7

Güncel gözlemlere göre, önceden Güneş benzeri yıldızlar olan beyaz cücelerin büyük bir çoğunluğu geçmişlerinde en az bir kayasal gezegen barındırmışlardı ki

Daha sonra öteki araş- tırmacılarla birlikte bunları, ya tek tek, ya da kök hücrelerin kültürde oluştur- dukları ve "neurosphere" diye adlandı- rılan sinir kök

MİLLON TESTİ: Yapısında fenil grubu bulunan fenilalanin ve tirozin gibi amino asitler, eser miktarda nitröz asit içeren nitrik asitte çözülmüş civa nitrat ile