• Sonuç bulunamadı

İnsan vücudu oluşturan hücrelerin İnsan vücudu oluşturan hücrelerin eşgüdümünü sağlayan iki sistem bulunur.eşgüdümünü sağlayan iki sistem bulunur.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İnsan vücudu oluşturan hücrelerin İnsan vücudu oluşturan hücrelerin eşgüdümünü sağlayan iki sistem bulunur.eşgüdümünü sağlayan iki sistem bulunur."

Copied!
74
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

 İnsan vücudu oluşturan hücrelerin İnsan vücudu oluşturan hücrelerin

eşgüdümünü sağlayan iki sistem bulunur.

eşgüdümünü sağlayan iki sistem bulunur.

 Endokrin sistem: Kanda bulunan hormonlar Endokrin sistem: Kanda bulunan hormonlar tarafından hücreler arası iletişim sağlanır.

tarafından hücreler arası iletişim sağlanır.

Genellikle kontrolü daha uzun süre alır.

Genellikle kontrolü daha uzun süre alır.

 Sinir sistemi: Beyin omurilik ve çevresel Sinir sistemi: Beyin omurilik ve çevresel

yapılarda bir ağ oluşturacak tarzda dağılmış yapılarda bir ağ oluşturacak tarzda dağılmış

trilyonlarca sinir hücresinden oluşan bir trilyonlarca sinir hücresinden oluşan bir

sistemdir.Endokrin sisteme göre daha daha sistemdir.Endokrin sisteme göre daha daha

hızlı kontrol sağlayan bir sistemdir.

hızlı kontrol sağlayan bir sistemdir.

(2)

 Sinir sistemi ikiye ayrılır. Sinir sistemi ikiye ayrılır.

 Merkezi sinir sistemi: Beyin ve omuriliği Merkezi sinir sistemi: Beyin ve omuriliği içerir.

içerir.

 Periferik sinir sistemi:Vücudun kas, bez Periferik sinir sistemi:Vücudun kas, bez ve duyun organlarını MSS ne bağlayan ve duyun organlarını MSS ne bağlayan

sinirler

sinirler

(3)

 Sinir sisteminin temel birimi Sinir sisteminin temel birimi sinir (nöron)dur.

sinir (nöron)dur.

 Nöronlar aynı hücrenin Nöronlar aynı hücrenin

bir kısmından diğer kısmına, bir kısmından diğer kısmına,

Komşu bölgeye iletilebilen Komşu bölgeye iletilebilen elektriksel sinyaller

elektriksel sinyaller oluşturur.

oluşturur.

 Genellikle nöronlarda elektriksel Genellikle nöronlarda elektriksel sinyaller diğer hücrelerle

sinyaller diğer hücrelerle

iletişimi sağlayabilen kimyasal iletişimi sağlayabilen kimyasal bir habercinin

bir habercinin

(nörotransmitterin) salımına (nörotransmitterin) salımına neden olur.

neden olur.

(4)

Nöronlar diğer hücre tiplerinde Nöronlar diğer hücre tiplerinde olduğu gibi

olduğu gibi

Hücre gövdesi (soması):nükleus Hücre gövdesi (soması):nükleus ve ribozom içerir.

ve ribozom içerir.

Ayrıca Ayrıca

Dendritler hücre gövdesinden Dendritler hücre gövdesinden dışarı uzanan bir seri dallanmış dışarı uzanan bir seri dallanmış

kısa uzantılardır.

kısa uzantılardır.

Dendritler sinir hücresinin yüzey Dendritler sinir hücresinin yüzey alanını arttırarak diğer

alanını arttırarak diğer nöronlardan sinyal alma nöronlardan sinyal alma

kapasitesini arttırır.

kapasitesini arttırır.

Aksonlar hücre gövdesinden Aksonlar hücre gövdesinden

hedef hücrelere uzanan ve çıktıyı hedef hücrelere uzanan ve çıktıyı ileten dendritlere göre daha uzun ileten dendritlere göre daha uzun

dallardır.

dallardır.

(5)

 Aksonu hücre gövdesine Aksonu hücre gövdesine bağlayan kısma akson bağlayan kısma akson

tepesi (başlangıç segmenti), tepesi (başlangıç segmenti),

çoğunlukla elektriksel çoğunlukla elektriksel

sinyalin oluştuğu kısımdır.

sinyalin oluştuğu kısımdır.

 Her bir aksonun sonunda Her bir aksonun sonunda aksonun birçok dallara aksonun birçok dallara ayrıldığı ve uçlarında ayrıldığı ve uçlarında

sinyal iletimini sağlayan sinyal iletimini sağlayan

maddelerin salınmasından maddelerin salınmasından

sorumlu olan yumrulardan sorumlu olan yumrulardan

meydana gelen akson meydana gelen akson

terminali bulunur

terminali bulunur

(6)

 Periferik sinir sistemindeBazı nöronların aksonları Periferik sinir sistemindeBazı nöronların aksonları kalınlığı aksonların özelliğine göre değişiklik

kalınlığı aksonların özelliğine göre değişiklik gösteren ve plazma membranının değişikliğe gösteren ve plazma membranının değişikliğe

uğramasından meydana gelen miyelin tabakası ile uğramasından meydana gelen miyelin tabakası ile

örtülmüştür.

örtülmüştür.

 Schwan hücreleri denen hücreler akson boyunca Schwan hücreleri denen hücreler akson boyunca düzenli aralıklarla ayrı ayrı miyelin kılıfları

düzenli aralıklarla ayrı ayrı miyelin kılıfları oluştururlar.

oluştururlar.

(7)

 Miyelin tabakaları Miyelin tabakaları arasındaki boşluklara arasındaki boşluklara

Ranvier boğumları adı Ranvier boğumları adı

verilir. Bu bölgede verilir. Bu bölgede

aksonun membranı dış aksonun membranı dış

ortamla temas eder.

ortamla temas eder.

 Miyelin kılıfı Miyelin kılıfı

 Akson boyunca Akson boyunca elektrik sinyalinin elektrik sinyalinin iletimini hızlandırır iletimini hızlandırır

 Enerjinin korunmasını Enerjinin korunmasını sağlar

sağlar

(8)

 Merkezi sinir sisteminde Merkezi sinir sisteminde miyelin oluşturan

miyelin oluşturan hücrelere

hücrelere

oligodendrositler adı oligodendrositler adı

verilir.Bu hücreler glial verilir.Bu hücreler glial

hücrelerdir.

hücrelerdir.

 Sinir sistemindeki Sinir sistemindeki hücrelerin %90 nu hücrelerin %90 nu

oluşturur.

oluşturur.

 Glial hücreler Glial hücreler

Nöronun soma, akson ve Nöronun soma, akson ve dendritlerinin etrafını dendritlerinin etrafını

çevreleyerek ve beslenme çevreleyerek ve beslenme gelişmelerini sağlayan gelişmelerini sağlayan destek hücreleridir.

destek hücreleridir.

Mikroglialar Mikroglialar

Astrositler Astrositler

Oligodendrositler Oligodendrositler

Ependimal Hücreler Ependimal Hücreler

- -

(9)

Oligodendrositler: Oligodendrositler: M M SS’deki aksonlara SS’deki aksonlara

miyelin kılıf miyelin kılıf

oluşturulmasından oluşturulmasından

sorumludurlar.

sorumludurlar.

(10)

Mikroglialar:

Fagositoz yaparak beyin dokusunu

yabancı unsurlardan

korur

(11)

 Astrositler. Astrositler.

Sinaps etrafındaki Sinaps etrafındaki ekstrasellüler sıvının ekstrasellüler sıvının

bileşimin bileşimin

düzenlenmesinde rol düzenlenmesinde rol

alır.

alır.

Kapiller duvarını Kapiller duvarını oluşturan hücreler oluşturan hücreler

arasında sıkı arasında sıkı

bağlantıların oluşmasını bağlantıların oluşmasını

destekler.

destekler.

(12)

 Ependimal hücreler Ependimal hücreler : : Beyin-omurilik

Beyin-omurilik

sıvısının oluşumunda sıvısının oluşumunda

rol alırlar.

rol alırlar.

(13)

Nöronlar fonksiyon açısından üç Nöronlar fonksiyon açısından üç

gruba ayrılır.

gruba ayrılır.

Afferent nöronlar:

Afferent nöronlar: bilgiyi vücudun bilgiyi vücudun organ ve dokularından

organ ve dokularından merkezi sinir sistemine merkezi sinir sistemine doğru taşır.

doğru taşır.

Afferent nöronların Afferent nöronların

periferik uçlarında çeşitli periferik uçlarında çeşitli fiziksel ve kimyasal

fiziksel ve kimyasal değişmeye yanıt olarak değişmeye yanıt olarak nöronda elektrik sinyali nöronda elektrik sinyali oluşturan duysal

oluşturan duysal reseptörler bulunur.

reseptörler bulunur.

Efferent nöronlar:

Efferent nöronlar: Bilgiyi merkezi Bilgiyi merkezi sinir sisteminden kas bez ve sinir sisteminden kas bez ve diğer sinir hücreleri gibi diğer sinir hücreleri gibi efektörlere doğru taşır.

efektörlere doğru taşır.

(14)

Ara nöronlar(inter nöronlar) : Ara nöronlar(inter nöronlar) :

Merkezi sinir sistemi içinde yer alırlar Merkezi sinir sistemi içinde yer alırlar

Diğer ara nöronlarla bağlanarak bir devre oluşturur Diğer ara nöronlarla bağlanarak bir devre oluşturur Afferent nöronu efferent nörona bağlar.

Afferent nöronu efferent nörona bağlar.

(15)

MSS de benzer MSS de benzer

fonksiyonların bir fonksiyonların bir araya gelmesiyle araya gelmesiyle oluşan nöron

oluşan nöron topluluğuna

topluluğuna nukleus nukleus denir.

denir.

MSS dışındaki nöron MSS dışındaki nöron toplulukları ise

toplulukları ise gangliyon

gangliyon olarak olarak adlandırılır.

adlandırılır.

(16)

 Bir nöronla diğer nöronun birleştiği yere (iki Bir nöronla diğer nöronun birleştiği yere (iki nöron arasındaki özelleşmiş anatomik

nöron arasındaki özelleşmiş anatomik bağlantılara) sinaps denir.

bağlantılara) sinaps denir.

 Sinapslarda iletim membrandaki potansiyel Sinapslarda iletim membrandaki potansiyel

değişikliklerinin oluşturulması ile meydana gelir.

değişikliklerinin oluşturulması ile meydana gelir.

(17)

MEMBRAN POTANSİYELLERİ VE

AKSİYON POTANSİYELLERİ

(18)

Dinlenim membran potansiyeli

 Dinlenim koşulları altındaki tüm hücrelerin Dinlenim koşulları altındaki tüm hücrelerin plazma membranında

plazma membranında membran potansiyeli membran potansiyeli adı adı verilen bir potansiyel farkı vardır.

verilen bir potansiyel farkı vardır.

 Hücre içi dışına göre daha negatif yüklüdür. Hücre içi dışına göre daha negatif yüklüdür.

(19)

 Dinlenim membran potansiyelinin Dinlenim membran potansiyelinin

değeri, hücrenin tipine bağlı olarak –5mV ve değeri, hücrenin tipine bağlı olarak –5mV ve -100 mv arasında değişmektedir. -100 mv arasında değişmektedir.

 Dinlenim membran potansiyeli, Dinlenim membran potansiyeli,

 Hücre içinde negatif iyonların Hücre içinde negatif iyonların

 Hücre dışında pozitif iyonların küçük bir Hücre dışında pozitif iyonların küçük bir fazlalığıyla oluşur.

fazlalığıyla oluşur.

 Membranın iki tarafındaki fazla yükler, Membranın iki tarafındaki fazla yükler, membranın etrafında ince bir tabaka halinde membranın etrafında ince bir tabaka halinde

toplanır.

toplanır.

(20)

 Dinlenim potansiyelinin büyüklüğünü başlıca Dinlenim potansiyelinin büyüklüğünü başlıca iki faktör belirler.

iki faktör belirler.

1. İntrasellüler ve ekstrasellüler sıvıların iyon 1. İntrasellüler ve ekstrasellüler sıvıların iyon

konsantrasyonları arasındaki fark konsantrasyonları arasındaki fark

İyon İyon Ekstrasellüler Ekstrasellüler Konsantrasyon Konsantrasyon (mmol/L)

(mmol/L)

İntrasellüler İntrasellüler konsantrasyon konsantrasyon (mmol/L)

(mmol/L)

Na Na 150 150 15 15

Cl Cl 110 110 10 10

K K 4 4 150 150

(21)

2. Membranın farklı iyonlara geçirgenliğinin değişik 2. Membranın farklı iyonlara geçirgenliğinin değişik

olması olması

Membran dinlenim anında Membran dinlenim anında

 Na iyonlarına çok az miktarda geçirgen olması Na iyonlarına çok az miktarda geçirgen olması (pratik olarak geçirgen olarak kabul edilmez).

(pratik olarak geçirgen olarak kabul edilmez).

 K iyonlarına geçirgen olması K iyonlarına geçirgen olması

 Cl iyonlarına geçirgen olması Cl iyonlarına geçirgen olması

(22)

Membranda iyonları hareket ettiren kuvvetler

 Membran potansiyelinin oluşmasında en çok üç Membran potansiyelinin oluşmasında en çok üç iyonun etkisi vardır. Bunlar

iyonun etkisi vardır. Bunlar

 Klor iyonları Klor iyonları

 Ekstrasellüler sıvıda daha fazla bulunduğu Ekstrasellüler sıvıda daha fazla bulunduğu

 Membran geçirgen olduğu için Membran geçirgen olduğu için

 Membranın içine doğru hareket eder. Membranın içine doğru hareket eder.

 Hücre içinde membranı geçemeyen anyonların Hücre içinde membranı geçemeyen anyonların varlığı elektriksel farka bağlı olarak bu hareketi varlığı elektriksel farka bağlı olarak bu hareketi kısıtlar.

kısıtlar.

(23)

 Sonuç olarak iyonun hücre içi ve dışı Sonuç olarak iyonun hücre içi ve dışı

hareketleriin eşit olduğu dengeye ulaşılır.

hareketleriin eşit olduğu dengeye ulaşılır.

 Bu noktadaki membrandaki potansiyele Bu noktadaki membrandaki potansiyele denge denge potansiyeli

potansiyeli denir. denir.

(24)

 Hücre dışı Na konsantrasyonunun azalması Hücre dışı Na konsantrasyonunun azalması

 Aksiyon potansiyelinin boyutunu azaltır. Aksiyon potansiyelinin boyutunu azaltır.

 Dinlenim potansiyeline bir etkisi yoktur. Dinlenim potansiyeline bir etkisi yoktur.

 Hücre dışı K konsantrasyonunun artması Hücre dışı K konsantrasyonunun artması dinlenim potansiyelini azaltır.

dinlenim potansiyelini azaltır.

(25)

Lokal potansiyeller ve Aksiyon potansiyeli

 Dinlenim membran potansiyelinde oluşan Dinlenim membran potansiyelinde oluşan değişiklikler, hücre aktivitesini etkileyerek farklı değişiklikler, hücre aktivitesini etkileyerek farklı

boyutlarda elektriksel değişiklikler oluşturur.

boyutlarda elektriksel değişiklikler oluşturur.

 Bu değişiklikler iki şekilde ortaya çıkar. Bu değişiklikler iki şekilde ortaya çıkar.

1. 1. Lokal potansiyeller (dereceli potansiyeller) Lokal potansiyeller (dereceli potansiyeller)

2. 2. Aksiyon potansiyelleri Aksiyon potansiyelleri

(26)

Potansiyel

Potansiyel İki nokta arasındaki voltaj farkı İki nokta arasındaki voltaj farkı Denge potansiyeli

Denge potansiyeli Bir iyonun konsantrasyon farkına bağlı olarak Bir iyonun konsantrasyon farkına bağlı olarak gelişen akıma zıt olarak gelişen ve ona eşit olan gelişen akıma zıt olarak gelişen ve ona eşit olan

potansiyel farkı potansiyel farkı Membran dinlenim

Membran dinlenim potansiyeli

potansiyeli Dinlenim anında membranın iki tarafı arasında Dinlenim anında membranın iki tarafı arasında bulunan ve elektriksel sinyal yaratmayan

bulunan ve elektriksel sinyal yaratmayan potansiyel

potansiyel Lokal (dereceli) potansiyel

Lokal (dereceli) potansiyel Azaltılarak iletilen, değişebilen (kısa) süreli ve Azaltılarak iletilen, değişebilen (kısa) süreli ve büyüklükte potansiyel

büyüklükte potansiyel Aksiyon potansiyeli

Aksiyon potansiyeli İletilebilen ve daima aynı büyüklükte potansiyel İletilebilen ve daima aynı büyüklükte potansiyel değişikliği

değişikliği Depolarizasyon

Depolarizasyon Memran potansiyelinin dinlenim anındaki Memran potansiyelinin dinlenim anındaki değerinden daha pozitif hale gelmesi

değerinden daha pozitif hale gelmesi Repolarizasyon

Repolarizasyon Memran potansiyelinin tekrar dinlenim Memran potansiyelinin tekrar dinlenim potansiyeli değerine dönmesi

potansiyeli değerine dönmesi Hiperpolarizasyon

Hiperpolarizasyon Membran potansiyelinin dinlenim anındaki Membran potansiyelinin dinlenim anındaki değerinden daha negatif hale gelmesi

değerinden daha negatif hale gelmesi

(27)

Lokal potansiyeller

 Plazma membranın oldukça küçük bir bölgesinde sınırlı Plazma membranın oldukça küçük bir bölgesinde sınırlı olan ve başlangıç yerinin 1-2 mm uzağında kaybolan olan ve başlangıç yerinin 1-2 mm uzağında kaybolan

potansiyel değişikliğidir.

potansiyel değişikliğidir.

Potansiyel değişikliği Potansiyel değişikliği

depolarize veya depolarize veya

hiperpolarize edici yönde olabilir. hiperpolarize edici yönde olabilir.

Sadece oluştuğu bölge ve komşu bölgelerde potansiyel değişikliği Sadece oluştuğu bölge ve komşu bölgelerde potansiyel değişikliği meydana gelir, iletilmez.

meydana gelir, iletilmez.

Potansiyelin değişikliği uyaranın büyüklüğüne bağlıdır. Potansiyelin değişikliği uyaranın büyüklüğüne bağlıdır.

Potansiyel değişikliğinin büyüklüğü veya süresi değişebilir. Potansiyel değişikliğinin büyüklüğü veya süresi değişebilir.

Potansiyel değişikliğinin şiddeti başlangıç noktasından uzaklaştıkça azalır. Potansiyel değişikliğinin şiddeti başlangıç noktasından uzaklaştıkça azalır.

Kendisinden sonra oluşabilecek uyaranların aksiyon potansiyeli Kendisinden sonra oluşabilecek uyaranların aksiyon potansiyeli oluşturmasını etkiler.

oluşturmasını etkiler.

(28)

 Lokal potansiyellerin farklı şekilleri vardır. Lokal potansiyellerin farklı şekilleri vardır.

 Reseptör potansiyelleri Reseptör potansiyelleri

 İnhibe edici postsinaptik potansiyel İnhibe edici postsinaptik potansiyel

 Eksite edici postsinaptik potansiyel Eksite edici postsinaptik potansiyel

 Son plak potansiyelleri Son plak potansiyelleri

 Pacemaker potansiyelleri Pacemaker potansiyelleri

(29)

Aksiyon potansiyelleri

 Membran potansiyelindeki sadece 1ms kadar sürebilen Membran potansiyelindeki sadece 1ms kadar sürebilen hızlı ve iletilebilen potansiyel değişiklikleridir.

hızlı ve iletilebilen potansiyel değişiklikleridir.

 Bu süre içinde membran potansiyeli – 70mv dan + 30 Bu süre içinde membran potansiyeli – 70mv dan + 30 mV kadar yükselebilir ve tekrar dinlenim potansiyel mV kadar yükselebilir ve tekrar dinlenim potansiyel

değerine iner.

değerine iner.

 Aksiyon potansiyeli oluşturan membranlara Aksiyon potansiyeli oluşturan membranlara eksitabl eksitabl (uyarılabilen) membranlar denir.

(uyarılabilen) membranlar denir.

 Aksiyon potansiyeli oluşturma yeteneğine Aksiyon potansiyeli oluşturma yeteneğine eksitabilite eksitabilite (uyarılabilme) denir.

(uyarılabilme) denir.

(30)

 Oluşan aksiyon potansiyeline Oluşan aksiyon potansiyeline impuls impuls denir. denir.

 Aksiyon potansiyeli oluşturan uyarılara Aksiyon potansiyeli oluşturan uyarılara uyaran veya uyaran veya stimulus stimulus denir.

denir.

 Her uyaran aksiyon potansiyeli oluşturamaz. Her uyaran aksiyon potansiyeli oluşturamaz.

 Aksiyon potansiyeli oluşturacak şiddetteki uyarana Aksiyon potansiyeli oluşturacak şiddetteki uyarana eşik eşik uyaran

uyaran denir. denir.

 Eşik uyarandan daha düşük şiddetteki uyaranlara Eşik uyarandan daha düşük şiddetteki uyaranlara eşik altı eşik altı uyaran

uyaran , ,

 eşik uyarandan daha yüksek değerdeki uyaranlara ise eşik uyarandan daha yüksek değerdeki uyaranlara ise eşik eşik üstü uyaran

üstü uyaran denir. denir.

Eşik uyaranlar ve eşik üstü uyaranlar aynı şiddette ve Eşik uyaranlar ve eşik üstü uyaranlar aynı şiddette ve aynı sürede oluşan aksiyon potansiyelleri oluşturur.

aynı sürede oluşan aksiyon potansiyelleri oluşturur.

 Eşik altı uyaranlar ise aksiyon potansiyeli oluşturamaz ancak Eşik altı uyaranlar ise aksiyon potansiyeli oluşturamaz ancak lokal potansiyel değişikliği meydana gelir.

lokal potansiyel değişikliği meydana gelir.

(31)

Hep-Hiç yasası

 Hep-Hiç yasası: Aksiyon potansiyellerinin ya hep Hep-Hiç yasası: Aksiyon potansiyellerinin ya hep aynı büyüklük ve şekilde ortaya çıkmasına ya da aynı büyüklük ve şekilde ortaya çıkmasına ya da

hiç oluşmamasına denir.

hiç oluşmamasına denir.

 Aksiyon potansiyelleri bu özelliği nedeni ile Aksiyon potansiyelleri bu özelliği nedeni ile kendini başlatan uyarının gücü hakkında bilgi kendini başlatan uyarının gücü hakkında bilgi

veremez.

veremez.

 Uyaranın gücü ancak aksiyon potansiyellerinin Uyaranın gücü ancak aksiyon potansiyellerinin frekansı ile belirtilir (Büyüklüğüne bağlı değildir).

frekansı ile belirtilir (Büyüklüğüne bağlı değildir).

(32)

 Sadece bir aksiyon potansiyeli oluşturacak şekilde Sadece bir aksiyon potansiyeli oluşturacak şekilde belli bir süre uygulanan en düşük uyaran şiddetini belli bir süre uygulanan en düşük uyaran şiddetini (eşik şiddeti ) belirlemek mümkündür.

(eşik şiddeti ) belirlemek mümkündür.

 Eşik şiddeti süre ile değişir Eşik şiddeti süre ile değişir , zayıf uyaranlarla uzun , zayıf uyaranlarla uzun kuvvetli uyaranlarla ise kısa sürer.

kuvvetli uyaranlarla ise kısa sürer.

 Bir eşik uyaranın süresi ile şiddeti arasındaki ilişkiye Bir eşik uyaranın süresi ile şiddeti arasındaki ilişkiye şiddet-süre eğrisi

şiddet-süre eğrisi denir. denir.

 Yavaş yükselen akımlar siniri ateşleyemez. Yavaş yükselen akımlar siniri ateşleyemez.

 Sinir uyarana uyum sağlar bu sürece Sinir uyarana uyum sağlar bu sürece adaptasyon adaptasyon adı verilir.

adı verilir.

(33)

Aksiyon potansiyelinin oluşumu

 Aksiyon potansiyelinin birbirini izleyen dönemleri Aksiyon potansiyelinin birbirini izleyen dönemleri aşağıdaki gibidir.

aşağıdaki gibidir.

Polarize dönem Polarize dönem : Aksiyon potansiyeli oluşmadan : Aksiyon potansiyeli oluşmadan önceki membran dinlenim potansiyelini belirtir.

önceki membran dinlenim potansiyelini belirtir.

Bu dönemde hücre içinde negatif potansiyeli Bu dönemde hücre içinde negatif potansiyeli

olması nedeniyle membran polarize durumdadır.

olması nedeniyle membran polarize durumdadır.

Depolarizasyon Depolarizasyon : Eşik uyaran ve eşi üstü uyaran : Eşik uyaran ve eşi üstü uyaran membrana uygulandığında membranın Na

membrana uygulandığında membranın Na

iyonlarına geçirgenliği artar. Hücre içi pozitif iyonlarına geçirgenliği artar. Hücre içi pozitif

yüklenir.

yüklenir.

(34)

Repolarizasyon Repolarizasyon :Hücre :Hücre içine girenna iyonlarının içine girenna iyonlarının hücre dışına çıkması ve hücre dışına çıkması ve hücre yük düzeninin hücre yük düzeninin dinlenim haline

dinlenim haline dönmesidir.

dönmesidir.

 Aksiyon potansiyeli Aksiyon potansiyeli oluşurken başlangıçta oluşurken başlangıçta membran potansiyelinde membran potansiyelinde +15 mVluk bir atma

+15 mVluk bir atma

görülür (ateşleme düzeyi) görülür (ateşleme düzeyi) veya eşik denir.

veya eşik denir.

 Potansiyel değişikliği ani Potansiyel değişikliği ani olarak çok yükselerek +35 olarak çok yükselerek +35 mV değerlere yükselir

mV değerlere yükselir (aşma)

(aşma)

(35)

 Daha Daha sonra sonra potansiyel potansiyel azalmaya başlar. Bu döneme ise azalmaya başlar. Bu döneme ise

repolarizasyon

repolarizasyon denir. denir.

 Repolarizasyon %70oranında Repolarizasyon %70oranında tamamlandığında potansiyel tamamlandığında potansiyel değişikliğinin hızı azalır ve değişikliğinin hızı azalır ve dinlenim düzeyine daha yavaş dinlenim düzeyine daha yavaş yaklaşır. Bu döneme yaklaşır. Bu döneme

depolarizasyon sonrası

depolarizasyon sonrası (ard (ard -depolarizasyon) denir.

-depolarizasyon) denir.

 Daha sonra potansiyel dinlenim Daha sonra potansiyel dinlenim anındaki değerinden daha

anındaki değerinden daha negatif değere düşerek yavaş negatif değere düşerek yavaş

yavaş dinlenim değerine ulaşır.

yavaş dinlenim değerine ulaşır.

Bu döneme ise Bu döneme ise

hiperpolarizasyon sonrası

hiperpolarizasyon sonrası (ard- (ard- hiperpolarizasyon) dönemi hiperpolarizasyon) dönemi

denir.

denir.

(36)
(37)
(38)
(39)
(40)

Refrakter periyod Bir hücre membranda aksiyon Bir hücre membranda aksiyon potansiyeli iletilirken ikinci potansiyeli iletilirken ikinci bir uyarı ne kadar güçlü bir uyarı ne kadar güçlü olursa olsun yeni bir aksiyon olursa olsun yeni bir aksiyon

potansiyeli meydana gelmez.

potansiyeli meydana gelmez.

 Bu döneme Bu döneme mutlak refrakter mutlak refrakter periyod

periyod denir. denir.

 Bu periyodu takiben ancak Bu periyodu takiben ancak eşik üstü uyaranların aksiyon eşik üstü uyaranların aksiyon potansiyeli oluşturabildiği bir potansiyeli oluşturabildiği bir

dönem vardır.

dönem vardır.

 Bu döneme ise Bu döneme ise rölatif rölatif refrakter periyod

refrakter periyod adı verilir. adı verilir.

(41)

 Bu dönem ise membran potansiyelinin dinlenim Bu dönem ise membran potansiyelinin dinlenim değerlerine yaklaştığı depolarizasyon sonrası döneme değerlerine yaklaştığı depolarizasyon sonrası döneme

kadar sürer.

kadar sürer.

 Depolarizasyon dönemden hiperpolarizasyon sonrası Depolarizasyon dönemden hiperpolarizasyon sonrası dönem arası membranın uyarılması kolaylaşmıştır bu dönem arası membranın uyarılması kolaylaşmıştır bu

döneme

döneme hiperekstabl dönem hiperekstabl dönem denir. denir.

 Hiperpolarizasyon Hiperpolarizasyon dönemde dönemde ise ise membranın membranın uyarılması zorlaşmıştır.

uyarılması zorlaşmıştır. Hipoekstabl dönem Hipoekstabl dönem adı adı verilir.

verilir.

 Refrakter periyod membranda oluşan aksiyon Refrakter periyod membranda oluşan aksiyon potansiyellerin sayısını kısıtlar.

potansiyellerin sayısını kısıtlar.

(42)

Aksiyon potansiyelinin yayılması

 Aksiyon potansiyeli sırasında membranda Aksiyon potansiyeli sırasında membranda bulunan potansiyel farkı ortadan kalkar.

bulunan potansiyel farkı ortadan kalkar.

 Bir aksiyon potansiyelinin oluşturduğu lokal Bir aksiyon potansiyelinin oluşturduğu lokal akım ( pozitif yüklerin içeriye doğru akması), akım ( pozitif yüklerin içeriye doğru akması),

 komşu membranı depolarize eden bir eşik komşu membranı depolarize eden bir eşik uyaran gibi görev yapar.

uyaran gibi görev yapar.

 Bu bölgede de Na kanalları açılarak aksiyon Bu bölgede de Na kanalları açılarak aksiyon potansiyeli ilerlemeye devam eder.

potansiyeli ilerlemeye devam eder.

(43)

 Henüz bir aksiyon potansiyeli geçirmiş olan Henüz bir aksiyon potansiyeli geçirmiş olan

membran alanlarının refrakter periyodda olmaları, membran alanlarının refrakter periyodda olmaları,

aksiyon potansiyelinin yönünün aktive olmuş aksiyon potansiyelinin yönünün aktive olmuş

bölgeden ileriye doğru olmasına neden olur

bölgeden ileriye doğru olmasına neden olur

(44)

(45)
(46)
(47)

 Sıçrayıcı iletim: Sıçrayıcı iletim: Miyelinli Miyelinli aksonlarda aksonlarda aksiyon potansiyeli sadece Ranwier aksiyon potansiyeli sadece Ranwier

boğumlarından iletilir.

boğumlarından iletilir.

 Organizmada impuls iletimi sinir Organizmada impuls iletimi sinir

hücresinden aksonlara doğrudur. Bu tip hücresinden aksonlara doğrudur. Bu tip

iletiye

iletiye ortodromik ortodromik ileti denir. ileti denir.

 Ters yönde iletiye ise Ters yönde iletiye ise antidromik antidromik iletim iletim denir.

denir.

(48)

 Aksonlarda iletim her iki tarafa doğrudur. Aksonlarda iletim her iki tarafa doğrudur.

 Sinapslarda iletim yalnız tek bir yöne doğru Sinapslarda iletim yalnız tek bir yöne doğru olduğu için antidromik ileti karşılaştığı ilk olduğu için antidromik ileti karşılaştığı ilk

sinapsı aşamaz ve söner.

sinapsı aşamaz ve söner.

(49)

 Sinir lifleri ile basit bir sınıflandırma yapılırsa yapılırsa: Sinir lifleri ile basit bir sınıflandırma yapılırsa yapılırsa:

A gurubu: (Kalın çaplı , myelinli) A gurubu: (Kalın çaplı , myelinli)

A alfa (Aα): İskelet kası motor sinirleri, proprioseptif lifler A alfa (Aα): İskelet kası motor sinirleri, proprioseptif lifler

A beta (Aβ): Kuvvetli dokunma, basınç ve motor lifler A beta (Aβ): Kuvvetli dokunma, basınç ve motor lifler

A gama (Aγ): Kas iğciklerine giden motor lifler A gama (Aγ): Kas iğciklerine giden motor lifler

A delta (Aδ): Akut ağrı, soğuk duyusu, hafif dokunma, hafif A delta (Aδ): Akut ağrı, soğuk duyusu, hafif dokunma, hafif

basınç lifleri basınç lifleri

B gurubu: (İnce çaplı myelinli): Preganglionik otonomik lifler B gurubu: (İnce çaplı myelinli): Preganglionik otonomik lifler

C gurubu: (İnce çaplı myelinsiz): Kronik ağrı, sıcaklık, post C gurubu: (İnce çaplı myelinsiz): Kronik ağrı, sıcaklık, post

ganglionik sempatik lifler

ganglionik sempatik lifler

(50)

 Bu farklı sinir liflerinin, dolaşımdaki oksijene ve anestetik Bu farklı sinir liflerinin, dolaşımdaki oksijene ve anestetik maddelere karşı duyarlılıkları da değişiktir.

maddelere karşı duyarlılıkları da değişiktir.

 Basınca A grubu, B,C, Basınca A grubu, B,C,

 Hipoksiye B grubu A,C, Hipoksiye B grubu A,C,

 Lokal anesteziklere C grubu B, A duyarlıdır. Lokal anesteziklere C grubu B, A duyarlıdır.

(51)

Sinapslar ve iletim

(52)

 Bir nöronla diğer nöronun Bir nöronla diğer nöronun birleştiği yere (iki nöron birleştiği yere (iki nöron

arasındaki özelleşmiş anatomik arasındaki özelleşmiş anatomik

bağlantılara) sinaps denir.

bağlantılara) sinaps denir.

 Çoğu sinaps bir nöronun akson Çoğu sinaps bir nöronun akson sonlanması ile ikinci bir

sonlanması ile ikinci bir

nöronun hücre gövdesi veya nöronun hücre gövdesi veya

dendiriti arasında olur.

dendiriti arasında olur.

 Sinapsa sinyali getiren nörona Sinapsa sinyali getiren nörona presinaptik nöron

presinaptik nöron

 Sinyali sinapstan uzaklaştıran Sinyali sinapstan uzaklaştıran nörona ise

nörona ise postsinaptik nöron postsinaptik nöron adı verilir.

adı verilir.

(53)

İki çeşit sinaps vardır.

İki çeşit sinaps vardır.

Elektriksel Elektriksel Kimyasal Kimyasal

 Kimyasal sinaps: Kimyasal sinaps:

Presinaptik nöronda oluşan aksiyon Presinaptik nöronda oluşan aksiyon potansiyeli iletimi sağlayacak

potansiyeli iletimi sağlayacak nörotransmitterin salgılanmasına nörotransmitterin salgılanmasına neden olur.

neden olur.

Nörotransmitter, postsinaptik hücre Nörotransmitter, postsinaptik hücre membranda kendine özgü membranda kendine özgü reseptörlerine bağlanarak membranın reseptörlerine bağlanarak membranın elektriksel özelliklerini değiştirir.

elektriksel özelliklerini değiştirir.

(54)

 Kimyasal sinapslar, sinaptik aktiviteyi organizmanın ihtiyacına Kimyasal sinapslar, sinaptik aktiviteyi organizmanın ihtiyacına göre değiştirdikleri (modüle ettikleri) için önemli yapılardır.

göre değiştirdikleri (modüle ettikleri) için önemli yapılardır.

 Kimyasal sinapslar elektriksel sinapslara oranla daha fazla Kimyasal sinapslar elektriksel sinapslara oranla daha fazla sayıda bulunurlar.

sayıda bulunurlar.

 Sinyaller presinaptik nörondan salgılanan bir nörotransmitterle Sinyaller presinaptik nörondan salgılanan bir nörotransmitterle iletilir.

iletilir.

 Bazen bir aksondan birden fazla nörotransmitter salgılanabilir. Bazen bir aksondan birden fazla nörotransmitter salgılanabilir.

 Ek nörotransmittere Ek nörotransmittere kotransmitter kotransmitter adı verilir. adı verilir.

 Presinaptik nöronda salgılanacak nörotransmitterler sinaptik Presinaptik nöronda salgılanacak nörotransmitterler sinaptik veziküllerde depolanır.

veziküllerde depolanır.

(55)

Sinapsın yapısı

 Presinaptik nöron aksonu hafif şişkin akson Presinaptik nöron aksonu hafif şişkin akson terminalleri şeklinde sonlanır.

terminalleri şeklinde sonlanır.

 Akson sonlanması altınadaki postsinaptik Akson sonlanması altınadaki postsinaptik membran genellikle kalınlaşmıştır.

membran genellikle kalınlaşmıştır.

 Sinaptik yarık denilen 10-20 nm’lik bir Sinaptik yarık denilen 10-20 nm’lik bir ekstrasellüler aralık pre-postsinaptik nöronları ekstrasellüler aralık pre-postsinaptik nöronları

ayırır.

ayırır.

 Bu aralık iki nöronun doğrudan etkileşmeni Bu aralık iki nöronun doğrudan etkileşmeni önler.

önler.

(56)

Sinapslarda iletim

 Presinaptik nörona bir aksiyon potansiyeli geldiğinde, Presinaptik nörona bir aksiyon potansiyeli geldiğinde,

Membranda bulunan voltaja duyarlı Ca kanalları açılır. Membranda bulunan voltaja duyarlı Ca kanalları açılır.

Akson terminalinde Ca’nın girişi sinaptotagmin adı verilen Akson terminalinde Ca’nın girişi sinaptotagmin adı verilen proteine bağlanır. Kompleks bir yapı oluşur.

proteine bağlanır. Kompleks bir yapı oluşur.

Bu kompleks plazma zarı ile birleşir. Bu kompleks plazma zarı ile birleşir.

Plazma zarına bağlı veziküller SNARE (Ca bağlayıcı protein) Plazma zarına bağlı veziküller SNARE (Ca bağlayıcı protein) ile birleşerek sinaptik veziküllerin membranla kaynaşmasına ile birleşerek sinaptik veziküllerin membranla kaynaşmasına ve vezikül içeriğinin sinaptik aralığa ekzositoz ile ve vezikül içeriğinin sinaptik aralığa ekzositoz ile bırakılmasına neden olur.

bırakılmasına neden olur.

Ca ayrıca daha fazla nörotransmitterle dolu veziküllerin Ca ayrıca daha fazla nörotransmitterle dolu veziküllerin oluşmasını sağlar.

oluşmasını sağlar.

(57)

 Salınan Salınan nörotransmitter nörotransmitter sinaptik aralıktan diffüze sinaptik aralıktan diffüze

olur.

olur.

 Post Post sinaptik sinaptik nöronda nöronda kendine özgü reseptörlerine kendine özgü reseptörlerine

bağlanır.

bağlanır.

 Hücre membranında sinyal Hücre membranında sinyal iletim mekanizmalarının iletim mekanizmalarının biriyle iyon kanallarını biriyle iyon kanallarını açarak veya kapatarak açarak veya kapatarak membran potansiyellerinde membran potansiyellerinde

değişiklik oluşturur.

değişiklik oluşturur.

(58)

 Sinyalin sonlandırılması Sinyalin sonlandırılması

Sinaptik aralıkta Sinaptik aralıkta

nörotransmitteri yıkan nörotransmitteri yıkan enzimler bulunur

enzimler bulunur

Bazı sinapslarda Bazı sinapslarda

nörotransmitterler sinaptik nörotransmitterler sinaptik aralıktan aktif olarak geri aralıktan aktif olarak geri

alınır sinaptik yumruda tekrar alınır sinaptik yumruda tekrar depolanır.

depolanır.

Diffüze olur Diffüze olur

(59)

 İki türlü kimyasal sinaps vardır. İki türlü kimyasal sinaps vardır.

İnhibitör sinapslar İnhibitör sinapslar

Eksitatör sinapslar Eksitatör sinapslar

Eksitatör sinapslar: Eksitatör sinapslar:

 Nörotransmittere verilen postsinaptik yanıt zar Nörotransmittere verilen postsinaptik yanıt zar potansiyelini eşik potansiyele yaklaştıran bir potansiyelini eşik potansiyele yaklaştıran bir

depolarizasyondur.

depolarizasyondur.

 Aktive olmuş reseptörün postsinaptik nöron Aktive olmuş reseptörün postsinaptik nöron üzerindeki etkisi, Na, K ve pozitif yüklü diğer küçük üzerindeki etkisi, Na, K ve pozitif yüklü diğer küçük

iyonlara geçirgenliğini arttırmasıdır

iyonlara geçirgenliğini arttırmasıdır

(60)

 Pozitif yüklü iyonlara geçirgenliğin artması aynı anda nispeten Pozitif yüklü iyonlara geçirgenliğin artması aynı anda nispeten az sayıda K iyonunun dışarıya çıkmasını, çok sayıda Na az sayıda K iyonunun dışarıya çıkmasını, çok sayıda Na

iyonunun ise hücre içine girmesiyle sonuçlanır.

iyonunun ise hücre içine girmesiyle sonuçlanır.

 Bu iyon hareketi membranda lokal olarak potansiyel değişikliği Bu iyon hareketi membranda lokal olarak potansiyel değişikliği yaratır. Buna

yaratır. Buna eksitatör postsinaptik potansiyel eksitatör postsinaptik potansiyel (EPSP) denir. (EPSP) denir.

 EPSP sinapstan ileriye lokal akımla azalarak yayılan dereceli bir EPSP sinapstan ileriye lokal akımla azalarak yayılan dereceli bir potansiyeldir.

potansiyeldir.

 Fonksiyonu postsinaptik nöronun membran potansiyelini eşiğe Fonksiyonu postsinaptik nöronun membran potansiyelini eşiğe yaklaştırmaktır.

yaklaştırmaktır.

(61)
(62)

İnhibitör Kimyasal Sinapslar:

İnhibitör Kimyasal Sinapslar:

 İnhibitör bir sinapsta postsinaptik membranda İnhibitör bir sinapsta postsinaptik membranda aktive olan reseptörler

aktive olan reseptörler

 Klor Klor

 K kanallarını açarlar. K kanallarını açarlar.

 Postsinaptik nörondaki oluşan potansiyel Postsinaptik nörondaki oluşan potansiyel değişikliği

değişikliği inhibitör postsinaptik potansiyel inhibitör postsinaptik potansiyel (IPSP) denilen hiperpolarize edici lokal bir (IPSP) denilen hiperpolarize edici lokal bir

potansiyeldir.

potansiyeldir.

(63)
(64)

 Nöronların bir çoğunda eksitatör bir sinaptik Nöronların bir çoğunda eksitatör bir sinaptik olayın kendisi postsinaptik nöronda eşiğe

olayın kendisi postsinaptik nöronda eşiğe ulaşmak için yeterli değildir.

ulaşmak için yeterli değildir.

 Bir tek EPSP sadece 0.5 mV olabilirken Bir tek EPSP sadece 0.5 mV olabilirken nöronun eşik değere ulaşması için 15mV nöronun eşik değere ulaşması için 15mV

gerekli olabilir.

gerekli olabilir.

 Bu durumda ancak birçok eksitatör sinapsın Bu durumda ancak birçok eksitatör sinapsın toplam etkisi ile aksiyon potansiyeli

toplam etkisi ile aksiyon potansiyeli başlatılabilir

başlatılabilir

(65)

 Herhangi bir nöron üzerindeki binlerce sinapsın büyük bir Herhangi bir nöron üzerindeki binlerce sinapsın büyük bir çoğunluğu aynı anda ya da etkileri birbirine eklenebilecek çoğunluğu aynı anda ya da etkileri birbirine eklenebilecek

kadar yakın zamanlı aktiftir.

kadar yakın zamanlı aktiftir.

 Bu yüzden postsinaptik nöronun herhangi bir andaki Bu yüzden postsinaptik nöronun herhangi bir andaki

membran potansiyeli o anda onu etkileyen tüm sinaptik membran potansiyeli o anda onu etkileyen tüm sinaptik

aktivitenin toplamıdır.

aktivitenin toplamıdır.

Eksitatör sinaptik giriş baskın olduğunda depolarizasyon Eksitatör sinaptik giriş baskın olduğunda depolarizasyon

İnhibitör sinaptik giriş baskın olduğunda İnhibitör sinaptik giriş baskın olduğunda

ya hiperpolarizasyon ya hiperpolarizasyon

Ya da stabilizsyon gerçekleşir. Ya da stabilizsyon gerçekleşir.

(66)

 Bir sinapsta meydana gelen EPSP etkisi geçmeden Bir sinapsta meydana gelen EPSP etkisi geçmeden ikinci bir EPSP meydana gelirse bu potansiyel

ikinci bir EPSP meydana gelirse bu potansiyel birinci potansiyele eklenerek daha büyük bir birinci potansiyele eklenerek daha büyük bir

depolarizasyon değişikliği meydana gelir.

depolarizasyon değişikliği meydana gelir.

 Sinapsa aynı presinaptik hücreden farklı zamanlarda Sinapsa aynı presinaptik hücreden farklı zamanlarda geldiği için buna zamansal sumasyon denir.

geldiği için buna zamansal sumasyon denir.

 Sinapsa farklı presinaptik hücrelerden aynı zamanda Sinapsa farklı presinaptik hücrelerden aynı zamanda uyarılırsa oluşan EPSP iki postsinaptik nöronda

uyarılırsa oluşan EPSP iki postsinaptik nöronda birikmesine uzamsal sumasyon adı verlir.

birikmesine uzamsal sumasyon adı verlir.

 İnhibitör sinapslarda da zamansal ve uzamsal İnhibitör sinapslarda da zamansal ve uzamsal sumasyon gerçekleşir.

sumasyon gerçekleşir.

(67)
(68)
(69)

 İnhibisyon

Sinapslarda oluşan cevapları kontrolünde önemli bir mekanizmadır.

Doğrudan inhibisyon : IPSP oluşarak impuls iletilmemesine denir. Presinaptik nörondan salgılanan nörotransmitterler K ve Cl kanallarını aktive ederek IPSP oluşumuna neden olurlar.

Gilisin Cl kanallarını

γ amino bütirik asid (GABA) ise

• GABA

A

reseptörleri Cl,

• GABA

B

reseptörleri K kanallarını aktive ederek etkilerini gösterir.

(70)

 Dolaylı inhibisyon: Postsinaptik nöronun refrakter periyodda olması ve/veya hiperpolarizasyon döneminde olması postsinaptik nöronda impuls iletimini engeller.

 Presinaptik inhibisyon: Presinaptik nörondan salgılanan

nörotransmitter miktarının azalmasına veya inhibitör

nörotransmitter salgılanmasına bağlı olarak gelişen

inhibisyondur. Bu inhibisyon çeşitli inhibitor ara

nöronlar aracılığı ile olur.

(71)

 Sinaps yorgunluğu

 Bir sinaptik yumruda belli sayıda impuls iletebilecek kadar nörotransmitter

depolanmıştır. Eğer yüksek frekansta

impuls gelirse depolanan nörotransmitter miktarı kadar tüketilir, sonrasında

yorgunluk oluşarak impuls iletimi

yapılamaz.

(72)

 Konvergens (Kavuşum)

 Bir postsinaptik hücrede birden çok presinaptik hücreden gelen binlerce sinaps bulunur.

 Divergens (Ayrışım)

 Bir presinaptik nöronun aksonları farklı

postsinaptik nöronda

sonlanır.

(73)

 Bir nöronda bulunan presinaptik Bir nöronda bulunan presinaptik

nöronlardan salgılanan nörotransmitterin nöronlardan salgılanan nörotransmitterin

tipine bağlı olarak nöronda salgılanan tipine bağlı olarak nöronda salgılanan

nörotrasmitter miktarı nörotrasmitter miktarı

 Azalabilir (presinaptik inhibisyon) Azalabilir (presinaptik inhibisyon)

 Arttırabilir (presinaptik kolaylaştırma – Arttırabilir (presinaptik kolaylaştırma – fasilitasyon)

fasilitasyon)

(74)

Fasilitasyon (Kolaylaştırma) Fasilitasyon (Kolaylaştırma)

 Bir sinapsa birden fazla presinaptik lifin bulunması Bir sinapsa birden fazla presinaptik lifin bulunması sinapsta oluşan potansiyeli yükselterek (eşik değere) sinapsta oluşan potansiyeli yükselterek (eşik değere) impuls oluşumunu kolaylaştırır.

impuls oluşumunu kolaylaştırır.

 Post tetanik potansiyalizasyon Post tetanik potansiyalizasyon

 Sık sık tekrarlıyan uyarılardan sonra presinaptik ve Sık sık tekrarlıyan uyarılardan sonra presinaptik ve postsinaptik nöronun daha kolay ve daha güçlü postsinaptik nöronun daha kolay ve daha güçlü cevap oluşturmasıdır

cevap oluşturmasıdır

Habitasyon (alışkanlık) Habitasyon (alışkanlık)

 Sık sık tekrarlanan uyarıların sonucunda postsinaptik Sık sık tekrarlanan uyarıların sonucunda postsinaptik nöronda oluşan yanıtların azalmasıdır.

nöronda oluşan yanıtların azalmasıdır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Tüm uzunluk, alan veya hacim üzerinden elektriksel potansiyel bulunurken integral alınır, bu da tüm küçük parçalardan gelen katkıların toplanması demektir... elektrik

Duyu lifleri trigeminal sinirin büyük kısmını teşkil eder... II) Ganglion geniculi: Fascial sinirin (VII) duyu ganglion’udur (Canalis facialis). Bu ganglion’daki

vHastalıkların hemen hemen hepsi canlıda anatomik bir oluşumda şekillenerek, bir veya bir çok organa etki yapar, tanının doğru konabilmesi, sağaltımın

 Örneğin 100 m koşu su gibi kısa süreli yüksek yoğunluklu aktiviteler için gerekli enerji tamamen ATP-CP sisteminden sağlanırken, maraton.. koşusu gibi uzun süreli

Bu olaylar, vücutta oluşan endergonik kimyasal reaksiyonlar için gerekli enerjiyi sağlaladıkları gibi, bir maddenin oksitlenme ve yıkılması sırasında vücuda gerekli

Ancak insan onuru, yani insanın akıl ve vicdan sahibi bir varlık olarak değerli olduğu bir kere kabul edildikten sonra, insanın yaşam hakkının, özgürlüğünün, düşünce

Derin uykuda, C 3 ve C 4 elektrotlarında sağ ele uygulanan seyrek uyaranlara karşı oluşan yanıtların ortaya çıkma süreleri incelendiğinde N100 yanıtı uyarandan 96 ile 252

Protez endüstrisinde henüz kişiye özgü ve uygun fiyatlı protez üretilmediği için, düşük maliyeti ve işlevselliği ile ön plana çıkan protez kaplamalar bir çok