• Sonuç bulunamadı

MUSTAFA KEMAL in HAYATI. Mustafa Kemal in Ailesi. Bir Önder Yetişiyor. Mustafa Kemal i Etkileyen Gelişmeler. Bir Önder Yetişiyor

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "MUSTAFA KEMAL in HAYATI. Mustafa Kemal in Ailesi. Bir Önder Yetişiyor. Mustafa Kemal i Etkileyen Gelişmeler. Bir Önder Yetişiyor"

Copied!
13
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

MUSTAFA KEMAL’in HAYATI

Mustafa Kemal’in Ailesi Bir Önder Yetişiyor

Mustafa Kemal’i Etkileyen Gelişmeler

Mustafa Kemal, 1881 yılında Selanik’te Ahmet Subaşı Mahallesi’nde doğdu.

Anne tarafından dedesi Feyzullah Ağa, Karaman'dan Rumeli'ye gelen Konyar yörüklerindendir.

Baba tarafından dedesi Hafız Ahmet Efendi ise, XlV-XV. yüzyıllarda Anadolu'dan Makedonya'ya yerleştirilmiş Kocacık yörüklerindendir.

Milis subaylığı, Vakıflar İdaresi’nde katiplik ve kereste ticareti yapan Ali Rıza Efendi, 1871 yılında Zübeyde Hanım'la evlendi.

Bu evlilikten Fatma, Ömer, Naciye, Ahmet ve Makbule isimli çocukları dünyaya gelir.

Makbule dışındakiler, küçük yaşlarda vefat ederler.

Mustafa Kemal ve Selanik

Mustafa Kemal’in doğduğu ve 1896 yılına kadar kaldığı Selanik, çok farklı etnik unsuru ve dini bir arada barındıran bir şehirdi.

Selanik’in bir ticaret kenti, Avrupa ve İstanbul’u birbirine bağlayan demir yollarına sahip olması

Avrupa’da gelişmelerin takip edilmesini kolaylaştırıyordu.

Ancak kültürel açıdan fayda sağlayan bu özellik, siyasi açıdan sıkıntılara sebep oluyordu.

Milliyetçilik isyanlarının devam ettiği yıllarda 1877- 78 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi) çıkmıştı.

Savaş sonrası imzalanan 1878 Berlin Antlaşması ile Sırbistan, Karadağ ve Romanya bağımsız oldu.

1878 Berlin Antlaşması’nda alınan bir karar da Makedonya’da ıslahat yapılmasıydı.

Zamanla yapılan ıslahatları yeterli bulmayan Avrupalı Devletler, bir taraftan Osmanlı Devleti’ne baskı uygularken diğer taraftan da isyan hareketlerini destekliyorlardı.

Mustafa Kemal, Selanik’te farklı kültürleri tanımış, Osmanlı Devleti’nin sorunlarının konuşulup tartışıldığı, yeni fikir ve düşüncelerin oluştuğu bir ortamda yetişme imkaânı bulmuştur.

1877 1878 Osmanlı - Rus Harbi (93 Harbi) sırasında Osmanlı Devleti borçlarını ödeyememesi üzerine, 1881de yayımlanan Muharrem Kararnamesi ile iflas ettiğini açıklamış, bu gelişme üzerine Avrupalı alacaklı devletler Düyun-u Umumiye İdaresi (Genel Borçlar İdaresi)ni kurarak Osmanlı Devletinin önemli gelir kaynaklarına el koymuştur.

Bir Önder Yetişiyor

Mustafa Kemal’in eğitim gördüğü okullar;

Hafız Mehmet Efendi Mahalle Mektebi (Selanik) Şemsi Efendi Okulu (Selanik)

Selanik Askeri Rüştiyesi (Selanik) Manastır Askeri İdadisi (Manastır) Harp Okulu (İstanbul)

Harp Akademisi (İstanbul)

Mahalle Mektebi - Şemsi Efendi Okulu

Mustafa, öğrenim çağına gelince Hafız Mehmet Efendi'nin mahalle mektebinde öğrenime başladı sonra babasının isteğiyle Şemsi Efendi Mektebi'ne geçti.

Mustafa Kemal, Şemsi Efendi Okulu’nda eğitim hayatına devam ederken babası Ali Rıza Bey vefat etti.

Ekonomik sıkıntılar yaşayan Zübeyde Hanım, Langaza’da yaşayan ağabeyi Hüseyin Ağa’nın yanına gitti.

Ancak Zübeyde Hanım, oğlunun öğreniminin yarıda kalmasına üzülüyordu.

(2)

Selanik Askeri Rüştiyesi

Zübeyde Hanım, Mustafa Kemal’i eğitim için Selanik’e teyzesinin yanına gönderdi.

Mustafa Kemal, Selanik Mülkiye Rüştiyesi'ne kaydoldu. Ancak kısa bir süre sonra bu okuldan ayrıldı.

Onun isteği, askeri bir okula gitmekti.

1893 yılında Askeri Rüştiye'ye girdi.

Mustafa'ya, "Kemal" ismini vererek

"Mustafa Kemal" adının oluşmasını sağ-

layan kişi Selanik Askeri Rüşdiyesi'nde bulunan matematik öğretmeni

Yüzbaşı Mustafa Efendi'dir.

Manastır Askeri İdadisi

Mustafa Kemal, Askeri Rüştiyeyi 1895 yılında bitirdikten sonra, Manastır’daki Askeri İdadi’ye girdi.

Çok kültürlü yapısıyla dikkat çeken Manastır, Osmanlı Devleti’nin batıya açılan önemli şehirlerindendi.

lll. Ordu’nun merkezinin burası olması, şehrin gelişmesine de katkı sağlamıştı.

Manastır’ın bir özelliği de, ll. Abdülhamit’e muhalif olanların güçlü olarak yaşadığı bir yer olmasıdır.

Buradaki meşrutiyet yanlısı Osmanlı subayları, İttihat ve Terakki’ye üye olmuşlardı.

Mustafa Kemal, 1898 yılında Manastır Askeri İdadi’sini de başarıyla bitirdi.

Mustafa Kemal’in yeni ufuklara açılmasını sağlayan yer Manastır Askeri İdadisi ve buradaki tarih

öğretmeni

Topçu Kolağası Mehmet Tevfik Bilge ile arkadaşları

Ömer Naci ve Fethi Okyar’dır.

İstanbul Günleri - Harp Okulu

İstanbul, Osmanlı Devleti’nin başkenti ve batıya açılan yüzüydü.

Çok kültürlü bir şehir olan İstanbul, aynı zamanda muhaliflerin de merkezi durumundaydı.

Osmanlı Devleti’ni içinde bulunduğu kötü durumdan kurtarmak amacıyla Askeri Tıbbiye’de okuyan bir grup genç, 1889’da İttihat ve Terakki Cemiyeti’ni kurdu.

Cemiyet, kısa sürede Harbiye’de ve diğer okullarda yayıldı.

Mustafa Kemal, bu muhalif hava içinde 1899'da İstanbul'a gelerek Harbiye'nin hazırlık sınıfına kaydoldu.

Bu dönemde yasak olduğu için gizlice okunan Namık Kemal şiirlerinden hürriyetçi fikirler edindi.

Harp Akademisi – İstanbul

Mustafa Kemal, 10 Ocak 1902 yılında teğmen rütbesiyle Harp Akademisi’ne başladı.

Akademi’de Fransızca dersleri aldı.

Yurtdışından Jön-Türk gazeteleri ve Fransızca gazeteler getirterek arkadaşlarının da okumasını sağlıyordu.

El yazısıyla gazete hazırladı ve bundan dolayı Akademi Komutanı Ali Rıza Paşa tarafından sözlü uyarı aldı.

11 Ocak 1905'te Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle Harp Akademisi’ni bitirdi.

(3)

Mustafa Kemal’i Etkileyen Gelişmeler

Şam Günleri

Mustafa Kemal, Akademi’den mezun olduktan sonra Makedonya’da görev beklerken, Meşrutiyetçi fikirlerinden dolayı Şam’a gönderildi.

Mustafa Kemal, Şam’da 5. Ordu’da görev yaptı.

Arkadaşları ile Şam'da Vatan ve Hürriyet derneğini kurdu.

Şam’da; Arap kabileler arasında sürekli isyan çıkması, Osmanlı Devletinin bu isyanları bastırmada zorlanması Şam’ın Mustafa Kemal’in istediği siyasi ortama sahip olmadığını göstermiştir.

Bu Arap isyanlarından dolayı Mustafa Kemal, Osmanlıcılık fikrinin geçerliliğini kaybettiğini anladı.

Mustafa Kemal, düşüncelerini gerçekleştirme imkanı bulmayacağı için gizlice Şam’dan ayrılarak Makedonya’ya geçti

Selanik’e Dönüş

Mustafa Kemal, Makedonya’da Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’nin bir şubesini açtı.

Bir süre sonra tekrar Şam’a döndü.

1907’de Şam’daki stajını bitirip Kolağası rütbesiyle Makedonya’ya tayin edildi.

Kolağası, Kıdemli Yüzbaşı veya Yüzbaşı ile Binbaşı arasındaki rütbedir.

Mustafa Kemal, siyasi faaliyetlerini İttihat ve Terakki Cemiyeti’nde sürdürdü.

Mustafa Kemal, İttihat ve Terakki, gizli bir cemiyet olmaktan çıkıp partileşmeli ve

ordu, siyasetten arındırılmalıdır dediği için İttihat ve Terakki Cemiyeti ile fikir ayrılığı yaşadı.

Bu görüşleri sebebiyle Mustafa Kemal, Selanik’ten uzaklaştırılarak Trablusgarp’a gönderildi,

Trablusgarp’taki görevini başarıyla tamamlayan Mustafa Kemal, Selanik’e döndü.

1909’da 3. Ordu’nun Selanik Tümeni Kurmay Başkanlığına atandı.

Bu görevdeyken ll. Meşrutiyet’in ilanından sonra bu yönetimi istemeyen grupların, Volkan Gazetesi yazarı Derviş Vahdeti öncülüğünde İstanbul’da başlattıkları 31 Mart İsyanı’nı bastırmak için 19 Nisan 1909'da İstanbul'a giren

Hareket Ordusu'nda Kurmay Başkanı olarak görev aldı.

31 Mart Olayı Türk tarihinde rejime (yönetim şekline) karşı çıkan

ilk isyandır

Mustafa Kemal, 1910 yılında Fransa'da düzenlenen Picardie Manevraları'na katılacak heyete seçildi.

Mustafa Kemal Sofya’da

Mustafa Kemal’in İttihat ve Terakki ile yaşadığı fikir ayrılığı onun 1913’te Sofya ataşemiliterliğine atanmasına neden oldu.

Bulgaristan’da

Türklerin morallerini güçlendirmek, Onların Osmanlı Devleti’ne bağlılıklarını daha da artırmak

Bulgar ordusunun durumunu incelemek için geziler yaptı.

Mustafa Kemal, Sofya’dayken Birinci Dünya Savaşı başladı.

Mustafa Kemal'in yaşamını etkileyen beş şehir:

Selanik Manastır İstanbul, Şam Sofya Mustafa Kemal'i etkileyen olaylar ve fikir akımları:

1789 Fransız İhtilali, ABD'nin bağımsızlık savaşı,

1897 Osmanlı - Yunan Savaşı

Mustafa Kemal'i etkileyen Türk düşünür yazarlar

:

Mehmet Emin Yurdakul (Milliyetçilik) Ziya Gökalp (Millliyetçilik),

Namık Kemal (Vatanseverlik), Tevfik Fikret (Batıcılık)

Mustafa Kemal'i etkileyen yabancı düşünür yazarlar;

Jean Jacque Rousseau (Hukuk devleti, Milliyetçilik) Montesquie (Cumhuriyet)

Voltaire ( Bilimsellik, Akılcılık)

(4)

ll. MEŞRUTiYET’in iLANI (1908)

İttihat ve Terakki Cemiyeti, mason ve İtalyan Carbonari (Karbonari) teşkilatlarını örnek alarak kurulan bir örgüttür.

Mekteb-i Tıbbiye’de kurulan

cemiyet, daha sonra Mekteb-i Harbiye öğrencileri arasında yayıldı.

İttihat ve Terakki Cemiyetinin siyasal amacı;

Meşrutiyet’i ilan edip Mebusan Meclisinin açılmasını sağlamaktı.

İttihat ve Terakki Cemiyeti üyeleri ll.Abdülhamid’e karşıydı.

1908’de İngiltere ile Rusya arasında Reval Görüşmesi’nin yapılması İttihat ve Terakki Cemiyeti üyelerini tedirgin etmişti.

1908de İngiltere ile Rusya arasındaki Reval Görüşmesinde;

Makedonya meselesi, Boğazların durumu

Osmanlıdaki azınlıklar için yapılacak ıslahatların görüşülmesi

Meşrutiyetin ilanında hızlandırıcı etkiye sahip olmuştur.

İttihat ve Terakki Cemiyetinin faaliyetleriyle 23 Temmuz 1908 de ll.

Abdülhamit yeniden Meşrutiyet’i ilan etti ve Kanun-ı Esasi (1876 Anayasası) yeniden yürürlüğe girdi.

Meşrutiî yönetim şu şekilde formülize edilebilir:

Padişah + Anayasa + Parlamento

ll. Meşrutiyet Dönemi Siyasi Fırkaları

İttihat ve Terakki Cemiyeti Osmanlı Ahrar Fırkası, İttihad-ı Muhammedi Fırkası, Fedakaran-ı Millet,

Heyeti-i Müttefika- i Osmaniye Fırkası

ll. Meşrutiyet’in İlanı Sırasında Yaşanan Toprak Kayıpları

Bulgaristan bağımsızlığını ilan etmiştir.

Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Bosna-Hersek’i ele geçirmiştir.

Girit, Osmanlı Devleti’nden ayrılarak Yunanistan’a bağlanmıştır

31 Mart Olayı

ll. Meşrutiyet’in ilanından sonra bu yönetimi istemeyen grupların, Volkan Gazetesi yazarı Derviş Vahdeti öncülüğünde İstanbul’da başlattıkları isyandır. (13 Nisan 1909)

İsyan, Selanik’ten gelen, Komutanlığını Mahmut Şevket Paşa’nın, Kurmay Başkanlığını Mustafa Kemal’in yaptığı Hareket Ordusu tarafından bastırılmıştır.

Mustafa Kemal ayrıca Hareket Ordusu’nda “Kolağası”

olarak görev almıştır.

Bu olaydan sonra ll. Abdülhamit tahttan indirildi ve yerine Mehmet Reşat (V. Mehmet) tahta çıkarıldı.

Kanun-i Esâasi’de yapılan 1909 yılı değişiklikleri Padişahın meclisi feshetmesi zorlaştırıldı, Padişahın veto hakkı sınırlandırıldı Hüküûmet meclise karşı sorumlu hale geldi.

Kanun-i Esaâsi’de yapılan 1909 yılı değişikliklerinin amacı;

anayasayı daha demokratik bir haâle getirmekti.

Osmanlıcılık ve İslamcılık akımlarının sonuçsuz kaldığını gören İttihat ve Terakki Cemiyeti, Türkçülük politikasına ağırlık verdi.

Türk tarihinde çok partili hayata ilk kez ll. Meşrutiyet Dönemi’nde geçilmiştir.

Türk siyasi tarihinin ilk partisi, İttihat Terakki Fırkasıdır.

Türk siyasi tarihinin ilk muhalefet partisi, Osmanlı Ahrar Fırkası’dır.

Osmanlıda rejime karsı çıkan ilk isyan, 31 Mart İsyanı’dır.

(5)

TRABLUSGARP SAVAŞl (1911)

Sebepleri:

İtalya’nın 1870 de siyasi birlğini tamamlamasından sonra sanayisine hammadde ve pazar araması

Savaşa Katılan Gönüllü Subaylar

Mustafa Kemal (Derne ve Tobruk) (Gazeteci Şerif Bey adıyla katılmıştır.)

Enver Paşa (Bingazi) (Kuyumcu veya Halıcı Hamdi adıyla katılmıştır.)

Mustafa Kemal, Derne ve Tobruk’ta;

Enver Bey ise Bingazi’de İtalya’ya karşı başarı ile mücadele etmiştir.

Bu subayların Trablusgarp’ta başarılı olması üzerine İtalya;

Rodos ve 12 Adayı işgal etti.

Çanakkale boğazını abluka altına aldı.

Karadağ’ın Balkanlarda Osmanlı’ya savaş ilan etmesiyle, iki cephede birden savaşamayacağını anlayan Osmanlı Devleti barış istemek zorunda kalmıştır.

Uşi Antlaşması (1912) (Osmanlı – İtalya) Osmanlı Devleti’nin Kuzey

Afrika’daki son toprak parçası olan Trablusgarp ve Bingazi (Libya) İtalya’ya bırakılmıştır.

Rodos ve On İki Ada

geçici olarak (Balkan Savaşları bitene kadar) İtalya’ya bırakılmıştır.

İtalya Balkan Savaşları bitmesine rağmen Rodos ve On iki Adayı Osmanlıya geri vermemiş, ll. Dünya Savaşı sonunda 1947 Paris Antlaşması

ile Yunanistana bırakmıştır.

Osmanlı Devleti, Kuzey Afrikadaki son toprağını kaybetmiş, aynı zamanda artık 3 kıtada toprağı olan bir devlet olma

özelliğini de yitirmiştir.

Mustafa Kemalin halk arasında tanındığı ilk savaş Trablusgarp Savaşıdır.

Trablusgarp Savaşı Mustafa Kemalin sömürgeciliğe karşı ilk mücadelesidir.

Dünya tarihinde uçak ilk kez Trablusgarp Savaşında İtalya tarafından kullanılmıştır.

İtalyan pilot Giulio Gavotti 1 Kasım 1911de dünya tarihinde ilk kez uçaktan Osmanlı askerlerinin üzerine bomba atarak hava saldırısı

gerçekleştirmiştir.

(6)

BALKAN SAVAŞLARI

Savaşın Nedenleri

Milliyetçilik akımının etkileri

Osmanlı Devleti’ni Balkanlardan atmak

Savaşın Gelişimi

l. Balkan Savaşı’nda Osmanlı Devleti’ne saldıran ilk Balkan devleti Karadağ olmuştur,

Savaşa Bulgaristan, Sırbistan ve Yunanistan’ın da katılmasıyla Osmanlı Devleti dört cephede birden savaşmak zorunda kalmıştır.

Yunanistan Ege adalarını ve Selanik’i ele geçirmiş;

Makedonya, Karadağ, Sırbistan ve Bulgaristan tarafından işgal edilmiştir.

Osmanlı Devleti ile sınırı kalmayan Arnavutluk ise, Osmanlı’nın bu durumundan yararlanarak bağımsızlığını ilan etmiştir.

l. Balkan Savaşı sırasında bağımsızlığını ilan edip, Osmanlı

Devleti’nden ayrılarak bağımsız olan son Balkan devleti

Arnavutluk’tur.

Londra Antlaşması (30 Mayıs 1913)

Osmanlı Devleti bu antlaşma ile Midye-Enez hattının batısındaki toprakları kaybetmiştir.

Osmanlı Devleti Londra Antlaşması ile Gökçeada (İmroz) ve Bozcaada (Taşoz) dışında tüm Ege adalarını kaybetmiştir.

Savaşın Nedenleri

Bulgaristan’ın l. Balkan Savaşı sonucunda fazla toprak elde etmesi (temel sebep)

Balkan devletlerinin toprak paylaşımı konusunda anlaşamaması

Savaşın Gelişimi

Bulgaristan’ın Balkanlarda güçlenmesinden rahatsız olan Sırbistan, Yunanistan ve Karadağ Bulgaristan’a savaş ilan etmişlerdir.

Bu devletlere, l. Balkan Savaşı’nda yer almayan ve Bulgaristan’dan toprak talep eden Romanya da dâhil olmuştur.

Osmanlı Devleti, Balkan devletleri arasındaki bu mücadeleyi fırsat bilerek Kırklareli ve Edirne (Doğu Trakya)’yi geri almıştır.

Balkan ülkeleri kendi aralarında Bükreş Antlaşması’nı imzaladı.

Balkan Savaşları sırasında Yunan gemilerini batıran

Rauf Orbaya "Hamidiye Kahramanı, Edirneyi geri alan Enver Paşaya

da "Edirne Fatihi unvanı verilmiştir.

Osmanlı Devleti ile Balkan Devletleri arasında;

Osmanlı-Yunanistan Atina Antlaşması Osmanlı-Bulgaristan İstanbul Antlaşması Osmanlı-Sırbistan İstanbul Antlaşması

(7)

OSMANLI DEVLETİ’NDE FİKİR AKIMLARI

Osmanlıcılık; dil, din ve etnik farklılıkları gözetmeksizin devletin sınırları içerisinde yaşayan bütün toplumları bir arada tutarak bir Osmanlı milleti yaratma amacını taşımaktaydı.

İslamcılık; Hangi milletten olursa olsun bütün Müslümanları halifenin etrafında toplamayı amaçlayan fikri de Araplar gibi Müslüman milletlerin bağımsız devlet kurmak istemeleriyle önemini kaybetmiştir.

Türkçülük; Osmanlıcılık ve İslamcılık fikirlerinin devletin dağılmasını önlemek konusunda geçerliliğini yitirmesiyle Türkçülük fikri önem kazanmıştır.

Bu akımın savunucuları, Türkleri milliî bir duygu etrafında birleştirmeyi amaçlamıştır.

Türkçülük fikri Millîi Mücadele’nin başarıya ulaşmasındaki en önemli faktörlerdendir.

Batıcılık; Batı’nın siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel görüşlerine uygun bir devlet anlayışını savunur.

(8)

SOSYAL ve EKONOMİK DURUM

Sosyal Durum

Balkan Savaşları sonrasında kaybedilen topraklarda kalan Türkler, gördükleri baskılar karşısında Anadolu’ya göç etti Doğu Anadolu’da işgale

uğrayan yerlerden halk da Orta Anadolu’ya göç etti.

Göçlerle birlikte Anadolu’ya gelen farklı etnik ve kültürel özellikteki topluluklar günümüz Türkiye’sinin demografik yapısının ve kültürünün şekillenmesini sağladı.

Eşkıyalık faaliyetleri sebebiyle ülkedeki asayiş bozulmuş temel gıda maddelerinde pahalılık da artmıştı.

XlX. yüzyılda ulaşım ağının gelişmesiyle şehirlerin sayısı artmış altyapı, su, tramvay, hava gazı hizmetlerinin sağlanması çalışmaları önem kazanmıştı.

1860’lardan itibaren demir yollarının hizmete girmesiyle şehirler arası ulaşım gelişti.

XlX. yüzyılda posta teşkilatının kurulması, telgrafın yaygınlaşması ve gazetelerin

çıkarılmasıyla haberleşmede önemli gelişmeler sağlandı.

Ekonomik Durum

Avrupa devletleri Sanayi İnkılabı’yla beraber hızla ekonomik olarak büyürken Osmanlı Devleti ise Avrupalıların rekabetiyle açık pazar haline dönüştü.

Osmanlı Devleti

Kısa sürede yerli sektörler çöktü.

Dış ticaretin yapısı değişti, Sanayi tüketim malları ithal eden Tarımsal ürünler ile madensel ham maddeler ihraç eden

durumuna düştü.

Osmanlı Devleti’nin ekonomisi, tarıma dayalıydı.

uzun süren savaşlar, yaşanan toprak kayıpları

tarımda çalışması gereken nüfusun cephelerde olması

gibi nedenlerle tarıma dayalı ekonomi olumsuz etkilendi.

XlX. Yüzyılda Osmanlı Devleti’nin mali sıkıntıları giderek arttı ve 1854 Kırım Savaşı’nda ilk kez dışarıdan borç alındı.

Osmanlı Devleti, aldığı borçların faizini bile ödeyemeyince 20 Aralık 1881’de yayımlanan Muharrem Kararnamesi ile iflas ettiğini açıkladı.

Alacaklı olan devletler Düyuûn-ı Umûmiye İdaresini (Genel Borçlar İdaresi) kurdular.

Bu idarenin kurulmasıyla

Osmanlı Devleti ekonomik bağımsızlığını kaybetti.

(9)

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI

l.Dünya savaşı 1914 de başladı 1918 de bitti.

XlX.yüzyıl Sanayi İnkılabı ve 1789 Fransız İhtilali etkisiyle şekillenmiştir.

Genel Sebepler:

Ham madde ve pazar arayışı, sömürgecilik yarışı.

1789 Fransız İhtilali ve milliyetçilik akımı Silahlanma yarışı

Devletlerin, İtilaf ve İttifak şeklinde bloklaşması

Dini ve kültürel yayılma çabası.

Özel Sebepler:

Almanya ve Fransa arasında yaşanan kömür madenleriyle zengin Alsas - Loren Sorunu.

İngiltere’nin Almanya ile olan sömürge yarışı İtalya’nın Akdeniz’de hakimiyet kurma çabası Japonya’nın Uzak Doğu'da güç kazanma isteği Rusya’nın Panslavizm politikası ile Slavları bir çatı altında toplama isteği

Avusturya-Macaristan’ın Pangermenizm politikası ile Cermenleri birleştirme isteği.

Osmanlı Devleti ve Bulgaristan’ın geçmişte kaybettikleri toprakları geri alma isteği

Savaşın başlamasında etkili olan en önemli iki devlet Almanya ile İngilteredir.

Avusturya-Macaristan Veliahtı Franz Ferdinand’ın Saray Bosna’da bir Sırp milliyetçisi Gavrilo Princip tarafından 28 Haziran 1914 de öldürülmesiyle l.Dünya Savaşı’nın fitili ateşlenmiştir.

l.Dünya Savaşı’nda taraf değiştiren devlet İtalya’dır l.Dünya Savaşı’nda ilk ayrılan devlet

Japonya’dır.

l.Dünya Savaşı’na katılan son devlet Yunanistan’dır.

Bolşevik İhtilali

1917 yılında Rusya’da çarlık yönetimine son veren ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin kuruluşuna yol açan ihtilale verilen isimdir.

Turancılık

Dünyadaki bütün Türkleri tek bir bayrak altında toplama düşüncesine verilen isimdir.

Anzak

Australian and New Zealand Army Corps (Avustralya ve Yeni Zelanda Kolordusu) kelimelerinin baş harflerinden oluşur.

l. Dünya Savaşı’nda Çanakkale Cephesi’nde İngilizlere destek vermek amacıyla savaşmışlardır.

(10)

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ve OSMANLI DEVLETİ

l. Dünya Savaşı ve Osmanlı Devleti

Osmanlı Devleti, savaşın başlangıcında tarafsız bir tutum sergilemiştir.

Osmanlı Devleti’nin l.Dünya Savaşına Girme Sebepleri Kaybettiği toprakları geri almak istemesi,

İttihat ve Terakki Fırkası üyelerinin savaşı Almanya’nın kazanacağına inanması.

Uluslararası siyasi yalnızlıktan kurtulmak

Kapitülasyonlar ve Duyun-u Umumiye (Genel Borçlar) İdaresi’ne son vermek.

Turan imparatorluğu kurma fikri

Rus, İngiliz ve Fransız sömürgelerindeki Türk ve İslam ülkelerinin istiklale kavuşturulacağı düşüncesi.

Osmanlı Devleti’nin Almanya’nın Yanında Savaşa Girme Sebepleri

Balkanlarda ve Kuzey Afrika’daki toprak kayıplarını telafi etmek

Ege adalarını geri almak Siyasi yalnızlıktan kurtulmak

Kapitülasyonlardan ve borçlardan kurtulmak Orta Asya Türkleri ile birleşip Turancılık idealini gerçekleştirmek

İttihat ve Terakki yönetiminin, özellikle de Enver Paşa’nın, Alman hayranlığı ve Almanya’nın savaşı kazanacağına inanması

Almanya’nın Osmanlı Devleti’ni Yanında Görme Sebepleri

Yeni cepheler açılmasını sağlayarak savaşı daha geniş alana yaymak ve savaş yükünü hafifletmek

Osmanlı’nın stratejik konumundan faydalanarak Boğazları korumak

İngiliz sömürgelerini engellemek Süveyş Kanalı’nı ele geçirmek

Rusya’nın müttefikleriyle bağlantısını kesmek Halifelik makamından faydalanmak

Musul ve Kerkük petrollerinden faydalanmak Osmanlı Devleti’nin insan gücünden faydalanmak

Osmanlı Devleti’nin Savaşa Girişi

Akdeniz’de İngilizlerden kaçan

“Goeben” ve “Breslav” adlı iki Alman savaş gemisi Çanakkale Boğazı’nı geçip Osmanlı Devleti’ne

sığınmış, Osmanlı Devleti bu gemileri satın aldığını bildirerek gemilere Türk bayrağı çekmiş ve isimlerini de “Yavuz” ve “Midilli” olarak değiştirmiştir.

Rusya bu gelişme

sonrasında 31 Ekim 1914’te Osmanlı

Devleti’ne savaş ilan etmiş, böylece Osmanlı

Devleti l. Dünya Savaşı’na girmiştir.

Adları Yavuz ve Midilli olarak değiştirilen bu savaş gemileri, Alman Amiral Souchon (Şuson) komutasında Karadeniz’e açılarak Ruslara ait Sivastopol ve Odessa limanlarını bombalamıştır.

Osmanlı Devleti’nin Savaşa Girmesinin Sonuçları

Almanya’nın savaş yükü hafifledi, Kapitülasyonları tek taraflı olarak kaldırdı,

Savaşın süresi uzadı,

V. Mehmet Reşat cihat ilan etti, Yeni cepheler açıldı.

Osmanlı Devleti l. Dünya Savaşına girerken sömürge elde etme amacı gütmemiştir.

(11)

CEPHELERDE OSMANLI DEVLETİ

Kafkas (Doğu) Cephesi

l.Dünya Savaşı’nda Osmanlı coğrafyasında açılan ilk cephe Kafkas Cephesi’dir.

Toprak kazanılan tek cephedir.

Ruslara karşı mücadele edilen Kafkas Cephesi’nin açılmasının sebepleri;

Rusya’nın güneye ilerleyişini durdurmak

Kafkaslardaki bağımsızlık mücadelesini desteklemek Orta Asya Türkleriyle bağlantı kurup Turancılık fikrini hayata geçirmek

Bakü petrollerini ele geçirmek

Kafkaslar üzerinden Hindistan’a ulaşmak

Enver Paşa komutasındaki Türk ordusu Sarıkamış Taarruzu’nda şiddetli soğuk, bulaşıcı hastalık ve açlık nedeniyle ağır kayıplar vermiştir.

Cephede askerî başarı sağlanamamış;

Muş, Bitlis, Erzincan, Erzurum, Van ve Trabzon Rusların eline geçmiştir.

Ancak, Çanakkale Cephesi’ndeki görevi bittikten sonra Kafkas Cephesi’ne XVl. Kolordu Komutanı olarak atanan Mustafa Kemal, 6-7 Ağustos 1916’da Muş ve Bitlis’i Rusların elinden geri almıştır.

Cephede savaş devam ederken Rusyada 1917de Bolşevik İhtilali patlak verince, Çarlık yönetimi yıkılmış ve Rusya 3 Mart 1918 Brest-Litowsk antlaşmasıyla

savaştan çekilmiştir.

3 Mart 1918 tarihinde Osmanlı Devleti ile Sovyet Rusya arasında imzalanan Brest-Litowsk Antlaşması ile;

Osmanlı Devleti 1878 Berlin Antlaşması esnasında kaybettiği Kars, Ardahan ve Batum’u (Elviye-i Selase) geri almıştır.

Rusya l. Dünya Savaşı’ndan çekilmiştir.

(Gizli antlaşmaları açıklamıştır.) Doğu Cephesi kapanmıştır.

Kafkas İslam Ordusu

1917 Bolşevik devriminden sonra Rus birlikleri bölgeden ayrılırken silahlarını Ermeni ve Gürcülere bırakarak Osmanlı ile mücadeleyi onlara devretti.

Ermenilerin amaçları Kafkasya ve Doğu Anadolu’da

Rusya’ya bağlı Büyük Ermenistan Devleti’ni kurmaktı.

Bölgeden Rusların çekilmesiyle birlikte Ermeni ve Gürcü çeteleri Müslüman ve Türklere karşı katliamlara başladı.

Bunun üzerine Azerbaycan Türkleri, Osmanlı Devleti’ne bir heyet göndererek yardım istediler, İstanbul Hükûmeti, Nuri (Killigil) Paşa’nın komutanlığında, Azerbaycan Türkleri ve Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti vatandaşı Dağıstanlı gönüllülerden oluşan bir Kafkas İslam Ordusu kurdu.

Harbiye Nazırı Enver Paşa, Nuri Bey’e Ferik (Tümgeneral) rütbesi vererek Kafkas İslam Ordusu'nun komutanlığına getirdi.

15 Eylül 1918’de, Kafkas İslâm Ordusu Halil (Kut) Paşa komutasında Bakü’ye girdi. Böylece şehir düşmandan temizlendi.

(12)

Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kurucusu Mehmet Emin Resulzade

“Azerbaycan Cumhuriyeti” adlı kitabında

“Kardeş Türkiye’nin İmdadı” başlığı altındaki bölümde Bakü’nün geri alınmasını

“Mehmetçiğin tarihe altın harflerle yazılacak bir fedakarlığı” olarak ifade etmiştir.

Kanal Cephesi

Almanya’nın isteği ile Osmanlı Devleti tarafından açılan taarruz cephesidir.

İngilizlere karşı Kanal cephesinin açılmasının sebepleri:

Mısır’ı İngilizlerden geri almak

İngiltere’nin sömürgeleriyle olan bağlantısını kesmek

İngiltere’ye sömürgelerinden gelen yardımı engellemek

Bahriye Nazırı Cemal Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu, 1915 yılında Süveyş Kanalı’na iki kez taarruza geçmiş, ancak herhangi bir sonuç alınamamıştır.

İngilizler, Sina Yarımadası’nı ele geçirmiş ve Suriye’ye kadar ilerlemişlerdir.

Osmanlı Devleti bu mücadele sırasında Araplardan yardım alacağını düşünmüş, ancak Araplar bu savaşta İngilizlerin yanında yer almıştır.

Arapların bu cephede İngilizleri desteklemesi İslâmcılık (Ümmetçilik) fikrinin sona erdiğini, buna karşın Arap milliyetçiliğinin güç kazandığını

göstermektedir.

Çanakkale Cephesi

l.Dünya Savaşında Osmanlı Devleti’nin zaferle sonuçlanan tek/kapanan ilk cephesidir.

İtilaf Devletleri tarafından Çanakkale cephesinin açılma sebepleri:

İstanbul ve Boğazları ele geçirerek Osmanlı Devleti’ni savaş dışı bırakmak

Savaşı kısa süre içerisinde bitirmek Müttefikleri Rusya’ya yardım götürmek

Rusya’nın buğdayından faydalanmak.

Balkan uluslarını da savaşın içine çekmek

İngiliz sömürge yollarının güvenliğini sağlamak Cephe sayısını azaltarak İtilaf Devletleri’nin yükünü hafifletmek.

İngiliz ve Fransız donanmalarının 19 Şubat 1915’te Çanakkale Boğazı’nı bombalamasıyla başlayan savaş, 18 Mart 1915’te Nusret Mayın Gemisi’nin döşediği mayınlar ve topçuların çabalarıyla Kumkale ve Seddü’lbahir’de zaferle sonuçlanmıştır.

“18 Mart Kahramanı olarak anılan Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanı Tümgeneral Cevat Çobanlının bu

zaferde büyük katkısı vardır

Gelibolu Yarımadası’nda 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal’in emrindeki kuvvetler

Anafartalar, Kireçtepe, Conkbayırı Arıburnu

cephelerinde büyük zaferler kazanmıştır.

Bu zaferler İstanbul’un işgalini önlemiştir.

19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal Arıburnu’nda askerlere:

“Size ben taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum.’’ emrini vermiş

ve savaşın kaderini belirlemiştir.

Çanakkale Boğazı’nı karadan da geçemeyeceklerini anlayan İtilaf Devletleri, 9 Ocak 1916 tarihinde Gelibolu Yarımadası’ndan çekilerek cepheyi kapatmışlardır.

Böylece l. Dünya Savaşı’nda kapanan ilk cephe Çanakkale Cephesi olmuştur.

(13)

Çanakkale Savaşlarının Sonuçları

Ekonomik yönden yardım alamayan Rusya’da 1917 Bolşevik İhtilâli çıkmış ve Çarlık rejimi yıkılarak yerine Sovyet Rusya kurulmuştur.

Osmanlı Devleti’nin ve l. Dünya Savaşı’nın süresi uzamıştır.

İstanbul ve Boğazların işgali engellenmiştir.

Bulgaristan İttifak Devletleri’nin yanında savaşa dâhil olmuş, böylece Almanya ile Osmanlı Devleti arasında kara bağlantısı sağlanmıştır.

Eğitimli pek çok insan şehit düşmüş, eğitimli insan açığı ortaya çıkmıştır.

Mustafa Kemal’e “Albay” rütbesi verilmiş ve bir lider olarak dünyaca tanınmıştır.

Mustafa Kemal’in “Kurtuluş Savaşının lideri’’

olmasında etkili olmuştur.

BEN KİMİM ?

Trablusgarp, Balkan ve l. Dünya Savaşı’nda görev aldım

Çanakkale Deniz Muharebeleri’nde üstün başarılarımdan dolayı “18 Mart Kahramanı” unvanını kazandım.

16 Mart 1920’de İstanbul işgal edilince tutuklanarak Malta’ya sürüldüm.

1921’de yurda dönünce, El Cezire Cephesi Komutanı olarak İstiklal Savaşı’na katıldım.

1923-1924 yılları arasında Elâazığ Milletvekilliği yaptım.

Hicaz-Yemen Cephesi

İngilizler tarafından açılan bu cephede Osmanlı Devleti, Arap Yarımadası’ndaki

İngiliz ilerleyişini durdurmak kutsal yerleri korumak amacıyla mücadele etmiştir.

Hicaz Emiri Şerif Hüseyin İngilizlerle iş birliği yapmış (Mc Mohon Antlaşması) ve İngiliz casus Thomes Edward Lawrence ise Arapları Osmanlı’ya karşı hareket ettirmiştir.

İngilizlere karşı savaşılan bu cephede de başarı sağlanamamış, Hicaz ve Yemen bölgesi Osmanlı hâkimiyetinden çıkmıştır.

Fahrettin Paşa’nın bu cephede yaptığı Medine Müdafaasından dolayı kendisine

Çöl Ortasında Plevne Kahramanı, Çöl Aslanı

lakapları takılmıştır.

Irak Cephesi

İngiltere’nin

Orta Doğu petrollerini korumak Rusya’ya Kafkaslardan yardım götürmek

için bu cephe açıldı.

Halil Kut Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu İngilizlere karşı Selman-ı Pak ve Kutü’l Amare’de üstünlük sağlamış, İngiliz Generali Tawnshand esir alınmışsa da bu başarının devamı getirilememiş ve İngilizler Musul’a kadar ilerlemişlerdir.

Suriye-Filistin Cephesi

Mustafa Kemal’in l. Dünya Savaşı’nda görev yaptığı son cephedir.

Kanal Harekaâtı’nın devamı sayılan bu cephede de İngilizlere karşı mücadele edilmiştir.

Mustafa Kemal bu cephede, Alman General Limon Van Sanders komutasındaki Yıldırım Orduları Komutanlığı’na bağlı 7. Kolordu Komutanı olarak görev yapmış ve Halep’in kuzeyinde oluşturduğu savunma hattıyla düşman ilerleyişini Katma Savaşı ile durdurmuştur.

Mustafa Kemal daha sonra Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı’na atanmıştır.

MÜTTEFİKLERE YARDIM CEPHELERİ (Sınır Dışı Cepheleri)

Makedonya, Galiçya ve Romanya Cepheleri

Osmanlı Devleti’nin kendi sınırları dışında savaştığı cephelerdir.

Müttefikleri

Bulgaristan, Almanya

Avusturya-Macaristan’a yardım etmek amacıyla savaşmıştır.

Rusya, Romanya ve Fransa’ya karşı savaşılan bu cepheler Rusya’nın savaştan ayrılması ile kapanmıştır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Cilt XIV, Sayı: 42, Kasım 1998... Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Cilt XIV, Sayı: 42,

8) Balcı, a.g.e., s.. maddesinde "Miiii Eğitim Bakanlığı, din bilimle- ri sahasında uzman bilim insanlan yetiştirmek üzere üniversitede bir İlı'ihiyat Fakültesi

[r]

Üniversitemiz, 11 Temmuz 1992 tarihinde Niğde Üniversitesi adı ile Selçuk Üniversitesine bağlı Eğitim Yüksekokulunu Eğitim Fakültesine dönüştürerek ve İktisadi ve

Erdal AYDOĞAN (Atatürk Üniversitesi / University) Prof.. Mustafa BUDAK (İstanbul Üniversitesi /

giren öğretmenin adı da Mustafa’ydı. - Bir gün matematik öğretmeni Mustafa’yı yanına çağırdı. —Oğlum Mustafa! Senin adın Mustafa, benim adım da Mustafa. Bundan

Ölüm Tarihi: On Kasım Bin Dokuz Yüz Otuz Sekiz (1938) Öldüğü Yer: Dolmabahçe Sarayı.. Anıt

A) EVET, EVET, HAYIR, EVET, EVET B) EVET, EVET, HAYIR, HAYIR, EVET C) EVET, EVET, HAYIR, HAYIR, HAYIR D) HAYIR, EVET, HAYIR, EVET, EVET.. Meltem rüzgârları birbirlerine komşu kara