Yazan: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen
Kıbrıs
Kıbrıs
Yazan: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde kurtla koyun kardeş iken mutlu bir tilki ailesi yaşarmış. Bu ailede üç sevimli tilki kardeş,
bu üç kardeşin de türlü türlü huyları varmış. Ancak içlerinden en küçükleri oldukça yaramaz ve haylazmış. Her gün bir başka yaramazlık yapar, annesinin, babasının ve kardeşlerinin sözlerini hiç
dinlemezmiş.
Gel zaman git zaman bu durum böyle devam etmiş. Bir gün küçük tilki ormanın hemen yanındaki şirin mi şirin bir köyde bir çiftçinin
kümesine dadanmış. Bir gün tavukların yumurtasını çalıp evine getirmiş. Anne ve babası yumurtaları nereden aldığını sormuş. O da doğruyu söylemiş. Anne ve babası endişelenip bir daha yapmaması
için onu uyarmış.
Küçük yaramaz tilki, anne-babası yiyecek bulmak için evden ayrılınca kardeşlerini kandırıp yine kümese gitmiş. Bu defa sadece yumurta değil tavukları da almış. Çiftlik sahibi kümesten
yumurtaları ve tavukları eksik görünce öfkelenip kendi kendine
“Kim yaptı bunu?”, demiş.
Olup bitenlere şahit olan bir serçe, çiftçiye:
- Senin kümese bir tilki dadandı. Gizli gizli şuradan geliyor.
Yumurtaları çalıyor, demiş.
Bunu öğrenince çiftçinin öfkesi iyice kabarmış. Hemen tilkinin geldiği yola tuzaklar kurmuş. Az zaman, çok zaman geçmiş. Tilki
bir gün yine kümese gelmiş. Ama ne var ki bu sefer çiftçinin kurduğu tuzağa düşmüş. Çiftçi küçük tilkiyi alıp kafese kapatmış. Küçük yaramaz tilki ne yapacağını bilememiş ve
“Keşke yapmasaydım!” diye ağlamaya başlamış. Pişmanlık artık fayda etmez. Akşam olup eve gelmeyince
ailesi merak etmiş.
Baba tilki:
- Allah bilir hangi haylazlıkların peşinde yine, demiş.
Anne tilki dayanamayıp ağlamaya başlamış. Bir gün geçmiş, iki gün geçmiş, üç gün geçmiş ne gelen var ne giden! Evdekiler artık onun
başına bir şeyler geldiğine inanmış. Anne tilki baba tilkiye:
- Acaba her zaman gittiği çiftlikte mi başına bir şey geldi? Gidip kontrol etsen, demiş.
Baba tilki:
- Haklısın! demiş.
Tilkiye:
- Bu yaramaz tilkinin babası mısın? diye sormuş.
Baba tilki:
- Evet, demiş.
Küçük tilki üzüntüsünden hasta olmuş bir deri bir kemik kalmış.
Çünkü bir şey yemiyormuş. Baba tilki çiftliğe gelmiş. Bir de ne görsün küçük tilki kafese kapatılmış. Baba tilki kafesin önüne gelmiş. O sırada kafesin hemen yanında kocaman bir çoban köpeği
çıkmış baba tilkinin karşısına.
Köpek:
- Yavrunu bir şartla çıkarırım. Eğer onun yerine sen kafese girersen, demiş.
Baba tilki hiç düşünmeden “Tamam!” demiş.
Köpek, küçük tilkiyi çıkarıp baba tilkiyi kafese kapatmış. Küçük yaramaz tilkinin
yürümeye gücü yokmuş. Kardeşleri gelip küçük tilkiyi alıp eve götürmüş. Küçük
yaramaz tilki günler sonra iyileşmeye başlamış. İyileşmiş iyileşmesine de evdeki
mutluluk yerini üzüntüye bırakmış.
Küçük tilki evdekilere “Niçin bu kadar üzgünsünüz?” diye sormuş.
Kardeş tilki:
- Seni kurtarmak için babamız kendini feda etti, demiş ve bütün olanları tek tek anlatmış.
Küçük tilki bu duruma çok üzülmüş. İyileşir iyileşmez ayağa kalkmış ve babasını kurtarmak için planlar yapmış.
Çiftliğe gizlice girip kafesin kilitini açarak babasını kurtarmış. Babasıyla evlerine dönen küçük tilki anne ve babasına “Bir daha sözünüzden dışarı çıkmayacağım!” demiş.
Küçük tilki ailesinin evine mutluluk geri dönmüş ve ömür boyu mutlu yaşamışlar.
Oğuzlar Mah. Mevlana Bulvarı No: 145 P.K: 06520 Balgat - ANKARA - TÜRKİYE T: 00 90 (312) 218 4000 - F: 00 90 (312) 218 4049