• Sonuç bulunamadı

AV VE YABAN HAYATI YÖNET M NDE

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "AV VE YABAN HAYATI YÖNET M NDE"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

AV VE YABAN HAYATI YÖNET ùMùNDE AVCILARIN KÜLTÜREL ÖZELL ùKLERù

ùsmail úAFAK

Ege Ormancılık Araûtırma Müdürlüøü

Ö Z E T

Av ve yaban hayatı kaynaøını yönetenlerin ve kaynaøı kullanan avcıların sorunlarının her birini önemsemek ve uygun çözüm yolları planlamak gerekmektedir. Av ve yaban hayatı yönetimindeki sorunların temelinde planlama, örgütleme, eûgüdüm ve haberleûme vb. eksikliklerin bulunduøu bilinmekte ancak, sorunların kültürle olan iliûkisi önemsenmemektedir. Diøer bir ifadeyle, avcıların kültürel niteliklerini saptamaya yönelik araûtırmalara kaynak yönetimi açısından gereksinim bulunmaktadır. Araûtırma ùzmir ilindeki avcı dernekleri ve bu derneklere kayıtlı avcıları kapsamaktadır. Sonuçlar 26 avcı derneøinde, 96 avcı ile yüz yüze gerçekleûtirilen anket verilerine dayanmaktadır. Av ve yaban hayatı yönetimindeki sorunların çoøu, insan yapısını ve kültürel hassasiyet alanlarını tanımamaktan kaynaklanmaktadır. Çalıûmada, ùzmir ilindeki avcıların kültürünü oluûturan deøerler, liderler ve kahramanlar, törenler ve simgeler, öykü ve efsaneler, dil, örfler, normlar ve örgütsel sosyalleûme kapsamında ele alınmıûtır. Avcıları eøitmede, ödüllendirmede, cezalandırmada, huzurlu ve mutlu kılabilmede, etkin yönetmede kültürel özelliklerin yani, zihinsel ve ruhsal yapının payı büyüktür. Bu unsurların ve bunları etkileyen faktörlerin bilinmesinin av ve yaban hayatı yönetimindeki önemi çalıûmada vurgulanmıûtır.

Anahtar Kelimeler: Avcılık, Avcı Kültürü, Av ve Yaban Hayatı Yönetimi Gù R ù ú

KÜLTÜR VE ÖRGÜT KÜLTÜRÜ KAVRAMI

Kültür kuûaktan kuûaøa aktarılan, toplumdan bireye kazandırılan bir yaûam biçimi olup, insan tarafından oluûturulmuû ve yaratılmıû olan maddi ve moral öøelerden oluûan bir çerçevedir (Çaølar, 2001). Bu yönüyle kültür baûlangıçtan günümüze deøiûime uørayarak gelmiûtir. ùnsanlar doøduøunda herhangi bir kültüre sahip deøildir. Dolayısıyla, kültürün kazanılması ilk önce ailede baûlar, sonra toplumsal süreçte devam eder. Kültür içgüdüsel ve kalıtımsal olmayıp, bireyin doøduktan sonraki yaûantısında kazandıøı alıûkanlık, davranıû ve tepki eøilimleri kültürü oluûturur.

Toplumlar birey ya da küçük grupların bir araya gelmesiyle oluûan kalabalıklar deøildir. Kültür sosyal kiûiliøin oluûmasına katkıda bulunarak, toplumları oluûturan farklı kiûilik ve kimlikleri ortaya çıkarmaktadır.

Toplumlar ve bireyler, neyi nasıl yapacaklarını ve ne ûekilde davranacaklarını kültür kalıpları ile öørenmektedirler (Köse ve ark., 2001). Toplumlararası kültürel farklılaûmanın temelinde kültür unsurları denilen olgular bulunmaktadır. Bunların her toplumda anlaûılma ve yorumlanma biçimi farklıdır. Bu yüzden kültür unsurlarının sıralanmasında bir birliktelik yoktur (Çaølar, 2001).

Örgüt kültürü deøerler, liderler ve kahramanlar, törenler ve simgeler, öykü ve efsaneler, dil, örfler, normlar, örgütsel sosyalleûme unsurlarından oluûmaktadır (Köse ve ark., 2001). Her ne kadar, örgüt kültürünü oluûturan unsurlar toplumsal kültürü oluûturan unsurlarla aynı ise de; her örgütte yer alan insanın yapısı, kültürü oluûturan unsurların örgütlerde taûıdıkları anlam ve tepki düzeyleri birbirinden farklıdır (Gürçay, 2001). Bu kültür bireyler ve takımlar arasındaki iliûkileri, çevre ile iliûkileri, faaliyetleri baûka bir deyiûle örgütsel yaklaûımı düzenler, örgütün geleceøini belirler (Köse ve ark., 2001).

Deøerler bir kültürde neyin doøru veya yanlıû, neyin güzel veya çirkin, neyin önemli veya önemsiz vs.

olduøunun göstergesi olarak tanımlanmaktadır. Birey kendisine öøretilen bu deøer yargılarına göre hareket etmekte aksi takdirde toplumdan dıûlanmaktadır (Anıl, 2004). Deøerler bireylere göre farklılaûabilir. Bireysel deøerler, grup ve toplum baølamında ortaya çıkan deøerlerin kaynaøını oluûturmaktadır. Ancak toplumsallaûmıû ve kurumsallaûmıû deøerler, bireysel deøerlerden daha önemlidir (Geray 1991).

(2)

Normlar deøerler sistemine baølı olarak her toplumda bireylere yol gösteren doøru ve yanlıûı olumlu ve olumsuzu belirleyen kurallar, standartlar ve fikirler bütünü biçiminde ortaya çıkmaktadır. Normlar genel olarak uyulması gereken kurallar biçiminde ifade edilirler. Kimi zaman açıkça dile getirilmezler, yazılı deøildirler ancak örgüt üyelerinin davranıû biçimleri üzerinde önemli etkiye sahiptirler (Peûken ve Oruç, 2001).

Lider ve Kahramanlar örgütün deøerlerini ve kültürünü kiûiliklerinde somutlaûtıran kiûilerdir. Örgüt içinde her üyenin bireysel performansını örnek aldıøı kiûiler olan lider ve kahramanlar aynı zamanda ulaûılabilir bir kiûiliøi de temsil ederler (Peûken ve Oruç, 2001). Lider ve Kahramanlar canlı veya ölü, gerçek ya da hayal ürünü olan, toplum için bir davranıû modelini temsil eden kiûilerdir (Bengil, 2003).

Öykü ve efsaneler örgütün geçmiûi ve bugünkü durumu arasında köprü görevi görürler. Örgütsel deøerlerin yayılmasına ve yerleûmesine yardımcı olurlar. Örgütün kahramanlarını ve sembollerini canlandırırlar (Köse ve ark., 2001).

Tören, belirli bir kiûi ya da topluluøu ilgilendiren özel bir olay için düzenlenmiû planlı bir aktiviteyi simge olarak ya da belirli bir anlamı diøerlerine iletmek için nesne ya da olay ûeklinde kullanılan ifadelerdir (Köse ve ark., 2001). Simgeler yalnızca belli bir kültürdeki kiûiler tarafından anlaûılabilecek resim, kelime, jest veya objelerdir (Bengil, 2003). Simgeler, kültür olgusunun dıûarıdan gözlenebilen, dıûa yansıyan öøelerini ifade etmektedir.

Dil, sadece kelimelerden oluûan bir yapı deøil, aynı zamanda jest, el kol veya baû hareketlerinden doøan bir olguyu da ifade etmektedir. Toplum içinde insanların günlük tavır ve hareket tarzlarını ve yaûama yöntemlerini düzenleyen kurallara örf denmektedir. Bu kurallar, topluma tarihsel süreçte yerleûmiûtir. Bir takım sosyal baskılar insanları bu kurallara uymaya zorlamaktadır (Kavi, 2005). Örgütsel sosyalleûme örgüt kültürünü öørenme, örgüt kültürüne uyum saølama olarak tanımlanabilir. Örgütsel sosyalleûme Örgüte yeni katılan ya da aynı örgütte farklı bir iûe geçen iû görenin, kendisinden beklenen tutum, deøer ve davranıûları öørenme sürecidir (Köse ve ark., 2001). Örgüt kültürü, örgütte yönetimin deøiûimi ve performansın attırılmasına neden olan bir çevre yaratma iûlevi görmektedir. Örgüt kültürünün iûlevleri aûaøıdaki gibi özetlenebilir (Akıncı, 1998);

Örgütte, genellikle paylaûılan deøerlerin örgütün daha sonraki kuûaklarına taûınmasını saølar ve böylece, örgütün sürekliliøine katkısı olur. Örgütün kiûiliøi ve kimliøini tanımlar ve elemanlar bu kimlikle tanınır. Çalıûanları motive eder. Güçlü ve pazara/piyasaya yönelimliyse; politika kitapçıklarına, örgüt ûemalarına, ayrıntılı iûlem ve kurallara iliûkin dokümanlara daha az gerek duyulur, planlama ve karar almayı kolaylaûtırır. Kültürel deøer ve amaçlar, çalıûanların örgüt bakımından önemli olanın neler olduøunu kavramalarını ve buna göre davranmalarını saølar. Elemanların yaûamına anlam katıp onu zenginleûtirebilir. Gerektiøinde yapısal deøiûimi kolaylaûtırıcı rol oynar. Paylaûılan deøerler örgütün toplumsal boyutlarını birleûtirme bakımından önem taûır.

Örgütsel amaçların ve kalıcılıøın kaynaøı olma iûlevi görür. Sürekli uyum saølamaya elveriûli özelliklere sahipse, örgütün varlıøını sürdürmesi iûlevi görür.

AVCILIK VE AVCI KÜLTÜRÜ KAVRAMI

Ortega (1997)`de insanları mutlu kılan uøraûlar avlanmak, dans etmek, yarıûmak ve konuûmak olarak dört ana gruba ayrılmıûtır. Geçmiûte olduøu gibi günümüzde de avcılık, bir canlıyı öldürmenin diøer canlıya haz verdiøi tek durumdur. Ancak geçmiûin izlerini taûıyarak günümüze kadar gelen avlanma tutkusunun yok sayılması da, gerçekçi bir yaklaûım olmamaktadır (Ortega, 1997).

Avcı kültürü, avlanma ûeklini ve faaliyetlerinin sonucunu etkileyen, belirli insan topluluklarınca oluûturulan, inanç, deøer, duygu ve düûünceler, örf ve adetler ile diøer kiûiler arasındaki iliûkilerin sonuçlarının tamamıdır. Avcı kültürün temel öøeleri deøerler, liderler ve kahramanlar, törenler ve simgeler, öykü ve efsaneler, dil, örfler, normlar baûlıkları altında toplanabilir. Avcı kültürü, avcılara farklı bir kimlik vermekte, avcılıøa baølanmaya yardımcı olmakta ve avcılar tarafından paylaûılmaktadır.

Geray ve Iøırcık (2002)`de Türkiye`de avlanma kültürünün henüz yerleûmediøi, yaban hayvanlarına yönelik en önemli tehdidin avcılardan geldiøi belirtilmektedir. Yine avcıların büyük çoøunluøunun avladıøı

(3)

hayvanları tanımadıøı, hiç bir kurala baølı kalmaksızın önüne çıkan her türden ve her yaûtan yaban hayvanını kayıtsızca avlayabildiøi vurgulanmaktadır. Aynı yayında avcıların av ve yaban hayatı kaynaklarına karûı takındıkları bu tutumun deøiûmesi gerektiøi ve çevreye duyarlı bir topluluk haline gelmeleri için yeni deøerleri benimsemelerinin zorunlu olduøu ifade edilmektedir.

Av ve yaban hayatı yönetiminde avlanmayı üstün ilkelere, normlara ve deøerlere kavuûturmak gibi bir görevle karûı karûıya bulunulmaktadır. Ne var ki, bu deøerler yalnız avlananların deøil, aynı zamanda kaynaøın sahiplerinin veya yöneticilerinin de deøerleri haline gelmelidir. Yani yaban hayatını yönetenlerle bu kaynaklardan mutluluk saølamayı hedef edinenlerin deøerlerinde bütünleûme yaûanmalıdır (Geray, 2000).

Türk toplumunun avcılar bazında kültürel niteliklerini saptamaya yönelik araûtırmalara gereksinim bulunmaktadır. Sorunların çoøu, insan yapısını ve kültürel hassasiyet alanlarını tanımamaktan kaynaklanmaktadır. Doøa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüøü`nün etkili ve verimli bir kaynak yönetimi için kültürel nitelikleri bilmesi gerekmektedir. Avcıları eøitmede, ödüllendirmede, cezalandırmada, huzurlu ve mutlu kılabilmede, etkin yönetmede kültürel özelliklerin yani, zihinsel ve ruhsal yapının bilinmesinin payı büyüktür.

Av ve yaban hayatı yönetimindeki sorunlar nedenleri ve çözüm biçimi bakımından incelendiøinde, bunların toplumun kültürel yapısı ile çok yakın iliûki içinde olduøu görülmektedir. Nitekim bu çalıûmada, ùzmir ilindeki avcıların kültür özellikleri deøerler, liderler ve kahramanlar, törenler ve simgeler, öykü ve efsaneler, dil, örfler, normlar ve örgütsel sosyalleûme kapsamında ele alınarak belirlenmiûtir.

M A T E RYA L V E YÖ N T E M

Çalıûma alanı olarak seçilen ùzmir ùli’ndeki avcı derneklerinin adı, adresi, telefon numaralarına ait veriler ùzmir ùl Çevre ve Orman Müdürlüøü, Doøa Koruma ve Milli Parklar Baûmühendisliøi (DKMPB)’nden temin edilmiûtir. ùzmir ùli’nde 144 avcı derneøi bulunmaktadır. Haziran ve Temmuz (2005) aylarında 26 avcı derneøinde 96 avcı ile yüz yüze anket yapılmıûtır.

Anket yapmak üzere rasgele belirlenen avcı derneøine gidildiøinde, öncelikle dernek baûkanı ile görüûülmüû ve gönüllü olarak ankete katılmak isteyen avcılar belirlenmiûtir. Anket formu 30 sorudan oluûmakta olup, avcı kültür unsurlarını ve bunların aøırlıøını belirlemeye yönelik olarak hazırlanmıûtır. Anket sorularından üçü avcı derneklerini tanımaya, sekizi avcıların demografik özelliklerini belirlemeye, dördü kiûisel eøilimleri ortaya çıkarmaya ve 15`i kültür bileûenlerini saptamaya yönelik olarak seçilmiûtir.

Anket formlarında avcılara birden fazla seçeneøi iûaretleme olanaøı tanınmıûtır. Bu nedenle bulgular bölümünde verilen tablolardaki yüzde sütunlarının toplamı ile metin içerisinde verilen yüzdelerin toplamı % 100`ü aûmaktadır. Bu deøerlendirme biçimi avcıların sorulara verdiøi cevapların aøırlıklarının net olarak görülmesi amacıyla tercih edilmiûtir.

B U L G U L A R

DEMOGRAFùK VE KùúùSEL E÷ùLùMLER ùLEùLGùLùBULGULAR

Avcı derneklerinin kuruluûu genelde 20 yıl ve öncesine dayanmaktadır. Bornova Avcılar Derneøi (1937) ilk kurulan avcı derneøi olup, bunu Menemen (1948), Buca (1949), Balçova (1950), Tire (1951) avcı dernekleri izlemiûtir.

Avcıların ortalama yaûı 46,5`dır. Bunların % 15,6’sı 18-34; %39,6’sı 35-49; %34,4`ü 50-59, % 10,4’ü 60 ve üstü yaûlarda bulunmaktadır.

Avcıların % 57,3`ü ilkokul, % 13,5`i ortaokul, % 19,8`i lise ve % 9,4`ü üniversite mezunudur. Bu baølamda avcıların % 71`i ilköøretim düzeyinde eøitim almıû olup, avcıların ortalama eøitim süresi 7,7 yıldır.

Türkiye`de erkeklerin ortalama eøitim süresi 7,0 yıldır (TÜùK, 2005). Avcı derneøine üye olma ve avcılıkla ilgilenme süresi ortalama 19,2 yıldır.

Avcılarının % 33,3’ü emekli, %14,6`sı esnaf, % 12,5`i iûçi, % 11,4`ü ûoför, % 8,3`ü çiftçi, % 7,3`ü mühendis veya teknisyen, % 6,3’ü serbest meslek ve % 6,3’ü memurdur.

Gelir ortalaması bazında incelendiøinde, Türkiye’de 2004 yılı ortalama kiûi baûına Gayri Safi Milli Hasıla 5974,90 YTL (TCMB, 2005) iken, avcılarının ortalama yıllık geliri 7256,25 YTL’dir. Avcılar bir avlanma sezonunda yıllık gelirlerinin ortalama % 6,3 `ünü (458,40 YTL) fiûek, ulaûım, giyim, beslenme alımları için

(4)

harcamaktadır. Bu harcamaların % 40,7`si (186,34 YTL) ulaûım gideri, % 25,1`i (115,01 YTL) fiûek alımı, % 24,0`ı (110,22 YTL) beslenme gideri ve % 10,2`si (46,83 YTL) giyim gideri ûeklinde daøılım göstermektedir.

Avcılar bir av sezonunda ortalama 293,3 adet fiûek kullanmaktadır.

Yasal çerçevede avlanabilmek için kamu kuruluûları tarafından alınan yıllık avlanma izin bedelleri ile av köpeøi giderleri yukarıda belirtilen avcı giderleri içerisinde yer almamaktadır. Avcıların % 62,5`i bir, % 8,3`ü iki, % 3,2`ü üç av köpeøine sahiptir. Av köpeøi olmayan avcıların oranı % 26`dır. Avcıların % 20,8`i avlanma esnasında sürekli olarak fotoøraf makinesi taûımaktadır.

Avcıların % 84’ü haftada en az bir kez ava gitmektedir. Avcılar % 69 oranında kanatlı av hayvanlarını tercih etmektedir. Avcıların % 24`ü köyden kente göç etmiûtir. Avcıların % 41,7’sinde baba, dede ve akraba avcı bulunmamaktadır. Geriye kalan % 58,3’lük oranda bunlardan en az biri bulunmaktadır.

Bireyi avcı olmaya çeken nedenler sırasıyla doøa sevgisi (% 82), bedensel hareket yapma (% 68), arkadaûlarla birlikte olma isteøi (% 53), doøada yalnız olma isteøi (% 15), ateû etme zevki (% 14), hayvan avlama isteøi (% 7) biçimindedir.

Avcıların yasal düzenlemelere bakıû açısı belirlenmeye çalıûılmıûtır. Bu kapsamda avcıların % 47,9`u

“devletin para toplamak için”, % 28,1`i “avcılıøın kurallara baølanarak bilinçli avcı yetiûtirilmesi için”, % 27,1`i

“avcılıøı bürokratik iûlemlerle zorlaûtırmak için”, % 26,0`ı “gelecek nesillerin avlanmasının garanti altına alınmak için” yasal düzenlemelerin gerçekleûtirdiøini düûünmektedir.

AVCI KÜLTÜRÜNÜN BùLEúENLERù ùLEùLGùLùBULGULAR

Örgüt kültürünün niteliøi bakımından avcıların avcı derneøinin kuruluû amacını bilip-bilmediøi araûtırılmıûtır. Bu durumda avcıların % 85,4`si üyesi bulunduøu avcı derneøinin amacını bilmektedir. Avcı derneklerinin kuruluû amaçları yukarıdaki ifadeler doørultusunda kısaca “yöre avcılarının bir çatı altında toplanması, yöredeki avcıların kurallara uygun ûekilde avlanmasını saølama, üyelerin bürokratik iûlemlerini yerine getirme” ûeklinde özetlenebilir.

Avcıların % 45,8`i üyesi bulunduøu avcı derneøinin kuruluû hikâyesini bilmektedir. Kuruluû hikayesi örgüt kültürünün geliûmesi açısından önemli olup, yeni katılacak üyelere örgüt hakkında bilgi verir. Avcı derneøinin kuruluûu ile ilgili hikâyeler çoøunlukla iki nedene dayanmaktadır. Bunlardan birincisi bir grup avcının, üyesi oldukları avcı derneøinin amacını benimsememe ve/veya dernek yönetim biçimini beøenmeme ve/veya üye avcılar ile anlaûamama gibi nedenlerle yeni bir avcı derneøi kurulmuûtur. ùkinci neden avcıların bir mekânda toplanmalarını saølamak, yöre avcılıøını kontrol edebilmek ve kaçak avcılıkla mücadele yapmak, üyelerin av tezkeresi, avlanma belgesi gibi bürokratik iûlemlerini daha kolay yerine getirmelerini saølama amacına hizmet etme isteøidir.

Avcıların % 70,8`ü avcıların örgütlenmesi gereøine inandıøı, % 28,1`i çeûitli av programları düzenlediøi,

% 27,1`i avlanma belgesi alımında saølanan çeûitli indirimlerden yararlandıøı ve % 15,6`sının lokal vb.

imkanlar için avcı derneøine üye olmuûtur.

Avcıların % 62,5`i avcılar arasında paylaûılan güçlü bir kültürün bulunduøunu kabul etmektedir. Avcılar paylaûılan güçlü kültürün unsurlarını “sevgi, saygı, arkadaûlık, dostluk, kardeûlik, avcılıøın ata sporu olması, dayanıûma, sosyal hayatı düzenleme, av sohbetleri, bilinçli avlanma, çevre duyarlılıøı, doøa koruma, grup ile avlanmaya gitme, her yaûta ve her sınıftan avcı ile arkadaûlık kurma, üyelerin resimlerini veya özel resimleri teûhir etme, av hayvanlarını doldurarak teûhir etme, üyelerin düøün, niûan gibi özel günlerine çiçek gönderme, üyelerin hastalık, ölüm, ekonomik sıkıntı vb. sorunlarını paylaûma, av hayvanı vuramayan avcıyla ûakalaûma, yemek, mevlit, av bayramı gibi etkinlikler” ûeklinde özetlemiûtir

Avcıların % 67,7`si avcılar arasında paylaûılan deøerlerin bulunduøu yönünde görüû bildirmiûtir. Avcıların paylaûtıøı deøerler “dostluk ve arkadaûlık, av muhabbetleri, avcıların sorunlarının paylaûılması, vurulan av hayvanlarının av hayvanı vuramayan avcı ile paylaûılması, grup ile avlanmaya gitme, doøa, insan ve hayvan sevgisi, fedakarlık, her yaûta ve her sınıftan avcı ile arkadaûlık kurma, üyelerin resimlerini (ölmüû olanlar dahil) teûhir etme, saygı, yardımlaûma, yemek, mevlit, av bayramı gibi etkinlikler” ûeklinde özetlenmiûtir.

Avcılar “rasgele” terimi ile selamlaûmaktadır. Avcıların % 53,1`i avcılar arasında kullanılan ortak bir dilin bulunmadıøını beyan etmiûtir. Gerçekte, kültürel deøerlerin geliûmesinde kullanılan temel araçlardan bir tanesi dil olup, her örgütün kendine özgü bir dili bulunmaktadır. Avcılar ortak dil öøeleri için aûaøıdaki örnekleri vermiûtir. “avı deldirdin”, “avı kanattırdın”, “ karavana attın” ifadelerini kullanmaktadır, Avcılar arazide ıslık, düdük, el iûareti ile anlaûmaktadır, Bazı avcılar yalan söyleyen avcı arkadaûlarını derneklerinde bulunan çanı

(5)

çalarak uyarmaktadır, Bazı avcılar av hayvanı vuramayan avcınınûapkasına av tüfeøi ile ateû etmektedir. Bazı avcılar domuz avında, domuz vuramayan avcının pantolonunun paçasını kesmektedir.

Avcıların % 49`u yaratıcı ve deøiûimleri oluûturduøuna inandıøı bir lider veya kahramanın avcı derneøinde bulunduøunu kabul etmektedir. Avcılar dernek baûkanını, yönetim kurulu üyelerini çoøunlukla lider olarak görmektedir.

Avcıların % 69`u üyesi bulundukları avcı derneøinin bir flaması ve/veya rozetinin bulunduøunu ifade etmiûtir. Atıû yapan avcı, av tüfeøi, av yeleøi, mızrak, keklik, ûahin, kurt, ördek, tavûan, geyik baûı, aslan, av köpeøi gibi çeûitli öøeler flamanın içeriøini oluûturmaktadır. Flama genelde kırmızı bez üzerine çapraz tüfek, keklik ve tavûan (veya ördek) figürlerinden oluûmaktadır.

Avcılar genelde avcı yeleøi, çizme ve kamuflajdan oluûan bir kıyafet ile avlanmaya gitmektedirler. Avcı derneklerinin bazılarında derneklerine özgü standart kıyafet tasarlanmıûtır. Ancak avcıların sadece % 15,6`sı bu tip standart bir kıyafet kullanmaktadır

Avcı derneklerine yeni katılan avcılar için düzenlenen etkinlikler belirlenmeye çalıûılmıûtır. Bu kapsamda gerçekleûtirilen etkinlikler Tablo 1`de verilmiûtir. Avcıların % 33,3`ü yeni üyelere yönelik hiçbir etkinliøin düzenlenmediøini belirtmiû olsa da, avlanma tekniklerinin öøretilmesi, doøa koruma ve büyüklere saygı en çok gerçekleûtirilen etkinliklerdendir.

Avcı derneklerinin % 36,5’inde baûarılı bir avcılık geçmiûi bulunan, yaûlandıøından dolayı artık avlanamayan ve/veya rahatsızlıøından dolayı avcılıøı bırakmak zorunda kalan avcılara yönelik özel bir tören yapılmaktadır. Bu derneklerin özel tören etkinlikleri yemek düzenleme, onur belgesi verme, plaket verme, fahri üye yapma ûeklindedir.

Avcı derneklerinin bazıları Merkez Av Komisyonu tarafından belirlenen av sezonunun ilk gününü “av bayramı” olarak kutlamaktadır. Ayrıca bazı avcı dernekleri üyelerine yemek (pilav, kavurma vb.) vermektedir.

Yine bazı avcı dernekleri mevlit okutmakta ve lokma daøıtmaktadır. Av bayramı ve yemek organizasyonlarında hatıra fotoørafı çekilmekte, bu fotoøraflar avcı derneøinde teûhir edilmektedir.

Etkinliøin Çeûidi Sayı Yüzde

Avlanma tekniklerini öøretiyoruz 52 54,2 Doøayı koruması gerektiøini öøretiyoruz 36 37,5 Büyüklere saygı göstermesini öøretiyoruz 35 36,5 Arkadaûlarımızı tanıtıyoruz 34 35,4 Köpek bakımı ve eøitimini öøretiyoruz 31 32,3 Silah bakımını öøretiyoruz 30 31,3 Atıû tekniklerini öøretiyoruz 28 29,2 Avcı eøitim kursuna gönderiyoruz 11 11,5

Hiçbir etkinlik gerçekleûtirmiyoruz 32 33,3

Tablo 1. Yeni Üye Avcılara Yönelik Gerçekleûtirilen Etkinlikler

S O N U Ç L A R

ùzmir ùli’ndeki avcıların 8 yıllık eøitim düzeyi ve yıllık 7256 YTL’lik gelir seviyesi ülkenin ortalama eøitim ve gelir seviyesinin üstündedir. Ülkemizin köy nüfusu köyden kente göç ile birlikte oldukça azalmıûtır. ùzmir ilindeki avcıların içinde köyden kente göçen nüfusun payı % 24’dür.

(6)

ùzmirli avcıların büyük çoøunluøu kuû avcısıdır. Avcılıøa baûlamada doøa sevgisi, bedensel hareket yapma, arkadaûlarla birlikte olma ve doøada yalnız olma isteøi öne çıkmaktadır. Bu özellikler avcı kültürünün geçmiûten günümüze deøiûikliøe uøradıøının bir göstergesidir.

Avcıların ortalama 19 yıldan beri avcılıkla ilgilenmesi, büyük bir çoøunluøunun genç olması ve ailelerinde baba, dede ve akraba avcı bulunması, avcıların en az haftada bir gün ava gitme arzuları ile avcıların av köpeøi sahiplilik oranının yüksek oluûu avcı kültürünün devam edeceøinin bir göstergesidir.

Avcıların büyük bir çoøunluøunun; üyesi oldukları avcı derneøinin kuruluû amacını bilmesi, üyelerin güçlü bir kültürün ve paylaûılan deøerlerin bir öøesi olduøunu kabul etmesi, üyelerin sosyalleûmeye açık oluûu, üyelerin örgütü simgeleyen bir flama tasarlaması, avcıların selamlaûma tarzından (rastgele) haberdar oluûu avcı kültürünün varlıøı bakımından olumlu özelliklerdendir.

Avcıların çoøunluøunun örgütte kullanılan ortak bir dilin varlıøından haberdar olmaması, örgütün kuruluû hikâyesini bilmemesi, örgütte lider ve kahraman olarak kimseyi gösterememesi, bir mazeretten dolayı avcılıøı bırakmak durumunda kalan arkadaûlarına yönelik özel bir tören gerçekleûtirilmemesi, üyesi oldukları örgüte

“sadece aidat ödeyerek” hizmet edeceøini düûünmesi bakımından verdikleri olumsuz cevaplar, örgüt kültürünün tam olarak yerleûmediøinin göstergesidir. Bu durum Doøa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüøü personelinin ùzmir avcılarını etkinliklerinde kullanamama nedeninin de bir göstergesidir.

ùzmir ilindeki avcı derneklerinin kuruluû amaçları arasında olan av ve yaban hayvanlarının korunması ve geliûtirilmesi, usulsüz ve kaçak avcılıkla mücadele, avcıların örgütlenmelerinin saølanması gibi konular 4915 sayılı Kara Avcılıøı Kanununda kaynak yönetimine görev olarak verilmiûtir. Kaynak yöneticilerinin görevlerini yerine getirebilmesinde avcı dernekleri ile iûbirliøi içerisine girmenin oldukça büyük rolü bulunmaktadır. ùki örgüt arasındaki iûbirliøi avcı derneklerinde saølıklı bir örgüt kültürünün oluûturulması ile daha kolay saølanabilecektir.

Avcılık etkinliøi Maslow ùhtiyaçlar Hiyerarûisine* uyarlandıøında, eskiden fizyolojik ihtiyaçları gidermek için gerçekleûtirilen avcılık, günümüzde üçüncü basamakta (sosyal ihtiyaçlar: gruba mensup olma, kabul edilme, dostluk) görülmektedir. Nitekim avcıların % 41’inin bulunduøu il dıûında en az bir kez avlanması, % 10,4’unün besin saølamak amacıyla, % 68,9`unun arkadaûlarına (dostluøa) önem verdiøi için avlanma etkinliøini gerçekleûtirmesi, avcıların gelirinin ülkenin kiûi baûına düûen ortalama gelirinden yüksek olması avcılık etkinliøinin artık sosyal ihtiyaçlar basamaøında oluûunun göstergelerindendir.

*Maslow ùhtiyaçlar Hiyerarûisi beû basamaktan oluûmaktadır. Bunlar sırasıyla; fizyolojik ihtiyaçlar, güvenlik ihtiyaçları, sosyal ihtiyaçlar, Kendini gösterme ihtiyacı ve kendini tamamlama ihtiyacıdır (Köse, 1991).

Avcıların % 48`i av ve yaban hayatı ile ilgili düzenlemeleri devletin para toplamak amacıyla yaptıøını düûünmesi kaynak yönetimi açısından önemlidir. Diøer bir ifade ile, Doøa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüøü av ve yaban hayatı ile ilgili eylemlerinin nedenlerini avcıların % 48`ine ulaûtıramamaktadır. Bu iletiûimsizlik av ve yaban hayatı yönetiminde yaûanan sorunların temel kaynaøını ortaya koymaktadır.

Doøa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüøü ile avcı derneøi yöneticileri avcıları yönetirken çeûitli seremoni ve törenleri, hikâye ve efsaneleri, lider ve kahramanları, sembolleri kullanarak saølıklı bir avcı derneøi kültürü oluûturabilirler. Nitekim bu kültür avcıların daha iyi yönetilmelerini saølayan ve avcıların çevrelerinde karûılaûacakları zorlukları aûmalarına yardımcı olan bir araçtır.

Sonuç olarak saølıklı bir avcı kültürü örgütsel amaçların ve kalıcılıøın daha kolay yerine getirilmesine yardımcı olur. Ayrıca paylaûılan deøerlerin gelecek kuûaklara taûınmasına, örgütün kiûiliøinin ve kimliøinin tanımlamasına, gerektiøinde yapısal deøiûimin saølanmasına daha kolay olanak saølar.

(7)

K A Y N A K L A R

Akıncı, B., 1998, Kurum Kültürü ve Örgütsel øletiúim, øletiúim Yayınları, 204 s. østanbul.

ANIL, N., 2004, Kültür ve Uluslararası Pazarlama Karması. Celal Bayar Üniversitesi, øúletme Doktora Programı Seminer Notu, 24 s., Manisa.

Bengil, D., 2003, Uluslararası Pazarlamada Reklam Mesajı Yaratılmasında Kültür ve Önemi. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Yayınlanmamıú Yüksek Lisan Tezi), 97 s., østanbul.

Ça÷lar, ø., 2001, Yönetim Kültürü Ba÷lamında Türk Yönetim Modelinin Saptanmasına Yönelik Kavramsal Bir Çalıúma, Gazi Üniversitesi øøBF Dergisi, Sayı:3, Sayfa:125-148,.

Geray, U., 1991, Toplum, Orman Kaynakları, Kültür øliúkileri. ø.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Cilt:41, Sayı:1-2, Sayfa: 57-72, østanbul.

Geray, U., 2000, Av ve Yaban Hayatı Yönetiminde ølkeler. Av ve Yaban Hayatı Yönetiminde Yeni Politikalar Toplantısı (Tebli÷ler) 06-07 Temmuz 2000, Uluda÷, Bursa.

Geray, U., I÷ırcık, M., 2002, Türkiye’de Av Yaban Hayatı E÷itimi. Orman Mühendisli÷i Dergisi. Yıl 39, Sayı 8, Sayfa: 5-10, Ankara.

Gürçay, C., 2001, øúletmelerde Örgüt Kültürü Faktörlerinin Farklı Boyutlarda Oluúmasında Sektörel Farklılı÷ın Etkisi. Endüstri øliúkileri ve ønsan Kaynakları Dergisi (øSGUC), Cilt: 3, Sayı: 1, http://www.isguc.org/dergiarsivi3.php (Eriúim Tarihi: 11 Kasım 2005).

Kavi, E., 2005, øúletme Yönetimi ve Kültür, www.ceterisparibus.net/arsiv/e_kavi.doc, (Eriúim Tarihi:01 Eylül 2005)

Köse, S., 1991, Güdülemenin Neresindeyiz?, Yirmi Birinci Yüzyılın Eúi÷inde øúletmecilik Bilimi ve Uygulamaları Sempozyumu, DEÜ Manisa øøBF Yayın No:1, Sayfa: 117-122 Manisa.

Köse, S., Tetik, S, Ercan, C., 2001, Örgüt Kültürünü Oluúturan Faktörler. Celal Bayar Üniversitesi øøBF Yönetim ve Ekonomi Dergisi, Cilt:7, Sayı:1, Sayfa:219-241, Manisa.

Pekúen, G., Oruç, B., 2001, Etkin Örgüt yapısının belirlenmesinde rol oynayan faktörler: Örgüt kültürü ve yapısı. 32 s., http://www.ozyazilim.com/ozgur/marmara/organizasyon/orgutkulturu.html. (Eriúim Tarihi: 8 Kasım 2005).

Ortega, D., 1997, Avcılık Üstüne. Yapı Kredi Kültür Sanat Yayınları. ISBN:975-363-772-1, 98 s., østanbul.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, 2005, Üretim, østihdam ve Ücret Verileri, http://tcmbf40.tcmb.gov.tr/cbt.html. (Eriúim Tarihi:01 Eylül 2005)

Türkiyeøstatistik Kurumu, 2005, Nüfus ve Kalkınma Göstergeleri. http://nkg.die.gov.tr/ (Eriúim Tarihi:01 Eylül 2005)

Referanslar

Benzer Belgeler

UÇK tarafından “davacının UÇK’ya başvurmak yerine icra takibi yolunu kullanmayı seçtiği; davacının icra takibinde karşılaştığı itiraz nedeniyle İcra ve

Buna göre davacının fesih tazminatı alacağının (davacının iddia ettiği gibi 15.01.2021 tarihinden itibaren değil), 23.01.2021 tarihinden itibaren faizi ile

ATA101 ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ I Öğr..

a) Yaban hayatına yönelik her türlü hukuki düzenleme ve mevzuat değişiklikleri biyoçeşitlilik ve doğa koruma ekseninde incelenmelidir. b) Biyoçeşitlilik, yaban hayatı

fiirketimizin Yönetim Kurulu Üyeleri, Yöneticileri ve fiirket sermayesinin do¤rudan ya da dolayl› olarak %5'ine sahip olan pay sahiplerinin ihraç etti¤i sermaye piyasas›

hakemlerin MHKT m. 43 hükmünde öngörülen kriterlere göre sıralamasının yapılıp yapılmadığı ve klasman dışında bırakılanların neden ve hangi kriterlere göre

Şu hâlde MHK tarafından (sezon başında, devre arasında, yarım sezonda) ne zaman yapıldığından tamamen bağımsız olarak, yapılacak her klasman değerlendirme

Hukuk Dairesinin 21.04.2005 tarih ve 2004/13285E-2005/4177K sayılı kararında; “Kuşkusuz, açıklanan zarar ve tazminatın hesaplanması yönteminde, işçinin