11. Hafta
Benlik ve Kimlik
James’e göre benlik üç unsurdan oluşur:
Maddesel, sosyal ve manevi
• Maddesel benlik içine bedenin kendisini, elbiselerini, sağlığını, çalışmalarını (yazılarını) sahip olduklarını
dahil edebiliriz.
• Sosyal benlik, kişinin kendini diğerlerinin onu tanıyışı üzerinden ele almasıdır.
• Manevi benlik, özdür.
• Mead’in sosyal benlik teorisi: Benlik denilen kavram, insan evrimi, her bireyin kendi
gelişimi, sosyal güçler ve sosyal süreçler
boyutlarında düşünülmelidir. Mead’e göre, bu boyutların ‘ben’in inşasına katkıda bulunuş
tarzında dil merkezi bir pozisyondadır. Dil
etkileşime sembolik olarak vasıta olandır. İşte davranışçılardan ayrıldığı yer burasıdır.
Davranışçılar dili düşüncenin bir aktarıcısı
• Adorno’nun Sosyal Olarak Edinilen Kişilik Teorisi : Otoriteryanizm
Adorno ve arkadaşları (1950) 2. Dünya Savaşının hemen ardından Nazi düşüncesinin temelindeki düşüncelerden olan Yahudi düşmanlığını
anlamak amacıyla ilk kişilik çalışmalarından birini başlatmıştı. En belirgin hedefleri bazı insanları
önyargılı hale gelmesine yol açanın ne olduğunu bulmaktı.
Adorno ve arkadaşları otoriter kişilik vasıfları beyan eden insanların çok sert bir çocukluk ve yetişme dönemi geçirmiş olma eğilimi
taşıdıklarını buldu. Ebeveynleri çok sert
geleneksel cinsel rollere sahipti. Katı ve esnemez kurallar koymuş ve kurallara uymadığında da
sert cezalar uygulamıştı.
Adorno ve arkadaşları otoriteryanizmin baskılanmış agresyonun bir ürünü olduğu
kararına vardılar. Bu tarzda yetiştirilen çocukların kötü muameleden dolayı ebeveynlerine karşı
düşmanca duygular yaşayacaklarını ama
ebeveynlerin baskı kurucu kontrolleri sebebiyle çocukken bu duygularını ifade edemeyeceklerini ama öfkelerinin, başka ırktan olanlar ya da
homoseksüeller gibi ‘daha az tehlikeli hedeflerle yer değiştirdiğini öne sürmüşlerdir’
Söylemsel psikolojinin benliğe bakışı
• Söylemsel psikoloji kişi ve ortam ayırımına oturan bir benlik görüşünü reddeder.
• Kişi ile ortamı ayırmak yapay ayırımdır, bu ikisi birbirinden ayrılamaz. Bilinci yerinde olduğu müddetçe kişi her zaman ortamın, dünyanın içinde olma hali içindedir. Bu nedenle her
zaman sosyal etkinin içindedir.
Bir ortam asla basit bir şekilde çevresel şartları nesnel bir şekilde sunmaz. İnsanların
düşüncelerini, yaşantılarını ve eylemlerini onlar için ifade ettiği anlam ve önemiyle etkiler. Yani sosyal ortam insanları, insanların o ortamı
yorumlayışıyla etkiler. Kısacası insanları etkileyen o ortamı nasıl yorumladıklarıdır.
• Kişi ortamda asla zaman dışı bir varlık değildir.
Tersine, kişi zamanda sürekli, an be an inşa edilir. Bu inşa kişinin içinde olduğu sürekli
dönüştürdüğü ve müzakere ettiği ortamların ona sunduğu mevcut ihtimallerle gerçekleşir.
• Kısaca benliklerimiz sürekli durum içinde konumlanarak inşa edilir.
• Benlik söylemsel uygulamalarda inşa edilir.
Modern kadın (hem çocuklu hem çalışan) söylemi gibi.