• Sonuç bulunamadı

eyyad Hamza'nn Yusuf u Zleyha Mesnevisi ile Tatar Trklerinin Yosif Kitab zerine Mukayeseli Bak

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "eyyad Hamza'nn Yusuf u Zleyha Mesnevisi ile Tatar Trklerinin Yosif Kitab zerine Mukayeseli Bak"

Copied!
11
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Yusuf ile Züleyha hikayesi, kutsal kitaplarda kendisine yer bulan ve yüz-y›llard›r Türk halk›n›n haf›zas›ndan kaybolmayan oldukça önemli bir halk anlatmas›d›r. Bu çal›flmada söz konusu hikayenin Tatar Türklerine ait Yos›f Ki-tab› adl› varyant1ile fieyyad Hamza’n›n

Yusuf u Züleyha2mesnevisi çeflitli

yön-lerden mukayeseli olarak ele al›nacakt›r. Ahsenü’l-K›sâs (Hikayelerin en güzeli) olarak nitelendirilen ve bir aflk hikayesi olan Yusuf K›ssas›, Kur’an-› Kerim’de “Yusuf” suresinde kaydedilmifltir. Türk edebiyat›ndaki Yusuf ile Züleyha hikaye-leri, daha çok Kur’an-› Kerim’deki k›ssa-dan etkilenerek yaz›lm›flt›r. K›ssa, ‹n-cil’de ve çok daha teferruatl› bir flekilde Tevrat’ta da bulunmaktad›r.

‹nceleme-miz s›ras›nda daha ziyade hikayenin Ta-tar Türkleri aras›nda Yos›f Kitab› ad›yla bilinen varyant› ile fieyyad Hamza’n›n Yusuf u Züleyha’s› esas al›nd›¤› için hi-kayenin kutsal kitaplardaki yap›s›ndan çok fazla bahsedilmemifltir. Ancak za-man zaza-man en eski yaz›l› örnekler ola-rak kabul edilen bu k›ssalara müracaat edilmifltir. ‹ncelemeye geçmeden önce esas ald›¤›m›z metinlerle ilgili bilgileri vermeyi gerekli görüyoruz.

fieyyad Hamza’n›n hayat› hakk›n-daki malumatlar kesin bilgilerden ziya-de bir tak›m ipuçlar›ndan yola ç›karak ortaya konulan rivayetlerdir. fiairimiz hakk›nda ilk çal›flmalar merhum Fuad Köprülü taraf›ndan yap›lm›flt›r. Köprü-lü’ye göre fieyyad Hamza 13. yüzy›lda

‹LE TATAR TÜRKLER‹N‹N YOSIF K‹TABI ÜZER‹NE

MUKAYESEL‹ BAKIfi

A Comparison Between fieyyad Hamza’s Work “Yusuf and Züleyha” and

Tatar Turks’ The Book of “Yos›f”

Etude comparative du "Yusuf et Züleyha" de fieyyad Hamza

et du "Livre de Yosif" des Turcs tatars

Mustafa AÇA*

ÖZET

Türk Dünyas› folklor incelemeleri, özellikle, 1990’l› y›llardan itibaren mukayeseli bir flekilde yap›lma-ya bafllam›flt›r. Bugün de çok say›da halk anlatmas›, gelenek, inan›fl vs. gibi Türk halk edebiyap›lma-yat›n›n sahas›-na giren malzemeler, yay›lma sahalar› ile benzer ve farkl› yönleri göz önüne al›sahas›-narak incelenmektedir. Bu ça-l›flmada fieyyad Hamza’n›n Yusuf u Züleyha adl› mesnevisi ile Tatar Türklerinin Yos›f Kitab› benzer ve fark-l› yönleri ile Türk halk anlat› gelene¤i içindeki yeri itibariyle karfl›laflt›rmafark-l› olarak incelenmifltir.

Anahtar Kelimeler

Tatar - fieyyad Hamza - Yusuf u Züleyha - K›ssa - Motif ABSTRACT

Studies in the area of Turkish folklore have been conducted in an increasingly comparative fashion since the 1990s. These days, most of the folk narratives, traditions and religions that belong to Turkish folk literature are also examined with respect to their areas of distribution, similarities and differences. The aim of this paper is to conduct a comparative analysis of fieyyad Hamza’s Yusuf u Züleyha and the Tatar Turks’ Yos›f Kitab›.

Key Words

Tatar, Seyyad Hamza, Yusuf u Zuleyha, Tale, Motif.

(2)

yaflam›fl bat›nî mezhepli bir flairdir. fiair, klasik fliirlere oldu¤u kadar Yesevî tarz› fliirlere de meyletmifltir. O, eserlerinde estetik kayg›y› arka planda b›rakm›fl bir flairdir3. Nitekim eserlerindeki teknik

aksakl›klar, (aruz hatalar› vs.) Köprü-lü’nün görüflünü destekler niteliktedir. Ancak aruz vezninin Anadolu sahas›n-daki ilk demlerine rast gelen fieyyad Hamza’n›n, bu yeni estetik boyutun emekleme döneminde eserlerini kaleme ald›¤› da unutulmamal›d›r.

fieyyad Hamza’n›n Yusuf u Züleyha mesnevisi pek çok araflt›r›c› taraf›ndan Anadolu’da yaz›lan ilk Yusuf u Züleyha mesnevisi olarak kabul edilmektedir4.

Baz› kaynaklar fieyyad Hamza’dan önce Ali adl› bir flairin K›ssa-i Yusuf ad›nda bir eser kaleme ald›¤›n› ileri sürmekte-dir5. Ancak burada ad› geçen flairin

kim-li¤i hakk›nda herhangi bir bilgi verilme-mifltir. Agah S›rr› Levend, 14. yüzy›lda yaflad›¤›n› iddia etti¤i Halilo¤lu Ali adl› bir flairden bahsetmektedir6. fieyyad

Hamza’dan ayr› olarak 1233 y›l›nda Do-¤u Türkçesi ile hece vezni ve dörtlükler-den oluflan K›ssa-i Yûsuf adl› eserini ya-zan Ali ad›nda bir flair daha vard›r7. Ad›

geçen flairin bu eseri Kazan’da defalarca bas›lm›flt›r. K›yssa-i Yos›f ad›ndaki bu eserin yüzün üzerinde el yazma nüshas› Tatarlar aras›nda bulunmaktad›r. Bu nüshalardan büyük bir k›sm› Kazan’da, bir k›sm› Leningrad’ta, bir k›sm› da Ba-kü’de muhafaza edilmektedir. BaBa-kü’deki nüshalar›n hemen hepsi Kazan’dan gö-türülmüfltür8. Ayr›ca eserin ‹stanbul

Üniversitesi Türkiyat Enstitüsü’nde, Dresden ve Berlin kütüphanelerinde de yazma nüshalar› bulunmaktad›r. Bu nüshalarla ilgili olarak 1889’da Carl Brockelmann ve daha sonra da Houtsma inceleme ve neflir çal›flmalar› yapm›flt›r9.

Türkiye’de yap›lan çal›flmalar Ali adl›

flair ile Türk topluluklar› aras›nda Kol Gali, Gul Eli vs. gibi adlarla tan›nan fla-irin ortakl›¤›n› göstermekten uzakt›r. Türkiye’de yap›lan çal›flmalarda Ali’nin co¤rafyas› hakk›nda kesin bir malumat verilmemifl; eserinin ise Do¤u Türkçesi örne¤i olarak kabul edilebilece¤i söyle-nerek geçilmifltir. Konuyla ilgilenen s›-n›rl› say›daki araflt›rmac›dan Agah S›rr› Levend, Orta Asya’da Hakaniye Türkçe-sinden Ça¤atay Türkçesine geçifl süre-cinden bahsederken Ali’nin hakk›nda hiç bilgi bulunmayan O¤uz-K›pçak dil ö¤ele-riyle kar›fl›k olan K›ssa-i Yusuf adl› ese-rinin söz konusu geçifl sürecinin en önemli eseri oldu¤undan bahsetmifltir10.

Türkiye d›fl› Türk topluluklar› ara-s›nda, Kol Ali’nin t›pk› Özbek Türkleri-nin Ali fiir Nevayi’yi kendi co¤rafyalar›-na mal etmeleri örne¤inde oldu¤u gibi belli bir bölgeye ba¤layarak mahallileflti-rilmeye çal›fl›ld›¤› dikkatlerden kaçma-maktad›r. Özellikle Tatar Türkleri ve Azeri Türkleri flairi kendi co¤rafyalar› ile birlikte düflünmektedirler11.

Biz 1233 y›l›nda eser veren ve Ana-dolu’da Ali ad›yla meflhur flairin, Türk topluluklar› aras›nda Kol Gali veya Gul Eli ad›yla tan›nan flairle ayn› flahsiyet oldu¤unu düflüncesindeyiz. Tatar yaz›l› kaynaklar›nda yer alan tarihi/efsanevi malumatlara göre Kol Gali, Slav öncesi Bulgar flehzadelerinin soyundan gel-mektedir. Abdullah Han’›n torunu ve Mirhac›’n›n da o¤ludur. E¤itimini ta-mamlamak için Harezm’e giden flair, orada uzun süre bulunmufltur(1176-1220). 1220 y›l›nda Mo¤ol hanlar›n›n Harezm’e düzenledikleri seferler yüzün-den Ürgenç’e kaçm›flt›r. Bir süre burada yaflayan flair daha sonra memleketi olan Zey’e geri dönmüfl ve burada vefat etmifl-tir12. Kol Gali’nin bize göre en büyük

(3)

he-men sonra bir Türk flairi olarak mezkur eserini kaleme alm›fl olmas›d›r. Onu önemli k›lan ikinci husus ise kendisinin bir Türkistan flairi13kimli¤i ile eserinin

dörtlükler halinde yazm›fl olmas›d›r. fia-irin bu eseri 5000 m›sraa yak›n olup aa-ab-cccb-dddb fleklinde kafiyelenmifl ve ço¤unlukla 12’li hece ölçüsü ile kaleme al›nm›flt›r. Çal›flmam›z›n sonraki bölüm-lerinde Kul Ali’nin eserinden ve bu ese-rin Tataristan’daki bask›lar›ndan bahse-dece¤iz.

fieyyad Hamza’n›n mesnevisi 1529 beyitten müteflekkil olup, aruzun “fâilâ-tün fâilâ“fâilâ-tün fâilât(fâilün)” vezniyle ya-z›lm›flt›r. Eserin ilk bölümünde, Tanr›’ya övgü ve flükürler sunulmufl (Münacaat); Hz. Muhammed ve imamlar övülmüfl-tür.(Nat) fiair, sebeb-i telif bölümü ola-rak kabul edebilece¤imiz befl beyitte (13-17. beyitler) Yusuf k›ssas›n›n, k›ssalar›n en güzeli oldu¤undan ve bu yüzden Ku-ran’da da geçti¤inden bahsetmektedir. Ancak burada flunu hemen belirtmeliyiz ki eserin yaz›ld›¤›n› tahmin etti¤imiz dö-nem içinde klasik manada bir mesnevici-lik gelene¤inin yerleflmedi¤i bilinmekte-dir. fieyyad Hamza flüphesiz eserini bir form içinde sunmaya çal›flm›flt›r. fiairin kulland›¤› sunufl formu ile daha sonraki yüzy›llarda yaz›lan mesnevilerin sunufl formu aras›nda fakl›l›klar›n olaca¤› ma-lumdur. fiair on sekizinci beyitle birlikte hikayeyi anlatmaya bafllam›flt›r (Âgâz-› Dâstân). Eserde olay›n anlat›lmas›ndan sonra, son olarak fieyyad Hamza’n›n okuyucudan hay›r duas› dilemesi ve Tanr›’ya dua etmesi yer almaktad›r (Ha-tîme)14.

Tatar Türkleri aras›nda yaflayan halk anlatmalar› içinde zengin bir anlat-ma gelene¤ine sahip olan Yusuf ile Zü-leyha hikayesinin varyantlar› hakk›nda-ki bilgiler flu flehakk›nda-kildedir:

Bu çal›flma s›ras›nda inceledi¤imiz varyant, Tatar Türkleri aras›nda genel-likle Yos›f Kitab› ad›yla anlat›lmaktad›r. Bu k›saltma, muhtemelen Kol Gali’nin K›yssa-y› Yusuf adl› eserinden esinlene-rek gerçeklefltirilmifltir. Söz konusu eser, Kazan’da 1839-1863 y›llar› aras›nda on üç defa bas›lm›flt›r. Bu neflirlerden baz›-lar›n›n isimleri flöyledir: Yos›f ve Zöley-ha, Yos›f ile Zöleyha’n›n Meselesi, vs15.

Eserin son bask›s› Kazan’da yap›lm›flt›r (Kol Gali, K›yssa-i Yos›f, “Nurmuham-met Hisamov”, Kazan 1997). Bu son bas-k›, Tataristan’da ortak Türk alfabesi ile yap›lan ilk neflirler aras›nda yer alma-s›yla da önemli bir yere sahiptir16. Yos›f

Kitab›’n›n Tatar halk yarat›c›l›¤›ndaki yeri hakk›nda Nurmuhammet Hisa-mov’un çok say›da çal›flmas› bulunmak-tad›r17.

‹ncelememiz s›ras›nda esas ald›¤›-m›z varyant, Gorkiy eyaletinin Petyarks köyünde 1924 y›l›nda do¤mufl Leyle Ali-mova’dan, Flora Ehmetova taraf›ndan derlenmifltir. Tatarlar aras›nda bu var-yant d›fl›nda anlatman›n otuz dokuz ta-ne daha varyant› tespit edilmifltir. Bu varyantlardan yirmi iki tanesi N. Hisa-mov taraf›ndan derlenmifltir. Yirmi iki varyant›n on befl tanesi Apas eyaletinin çeflitli köylerinde, üç tanesi Aleksiyevs-ki, iki tanesi Çüpreli, bir tanesi Oktyabr, bir tanesi de fiehri Bolgar eyaletlerinin köylerinden derlenmifltir. Hikayenin ge-riye kalan on alt› varyat›, Flora Ehmeto-va, N. Kad›yrov, L. Camaletdinov, R. Yagferov taraf›ndan Baltaç, Omsk, Tö-men, ‹rkutsk, Çilebi, Arça, Alabuga, Mi-neli eyaletlerinde derlenmifltir. Fatih Urmançiyev ve R. Gaynanov taraf›ndan derlenen varyant ise Çuvaflistan’da tes-pit edilmifltir18. Hikaye, K›r›m Tatar

Türklerinin ilk flairi olarak bilinen Mah-mut Kas›m taraf›ndan, ilk defa K›r›m Tatarlar› aras›nda yay›mlanm›flt›r19.

(4)

Türkleri aras›nda da anlat›lmaktad›r. Bugüne kadar Baflkurtlar aras›nda alt› sözlü varyant derlenmifltir. Bunlar›n Ta-tar Türkleri varyantlar›ndan ayr›lan yönleri, daha k›sa olmalar› ve söz konu-su anlatmalarda bulunan pek çok moti-fin bu anlatmalarda bulunmamas›d›r. Baflkurtlar aras›nda derlenmifl alt› var-yant›n iki tanesi Ir›mbur (Orenburg) eyaletinde, di¤erleri ise Silebi, Baymak, Heybulla ve Ziyançura flehirlerinin köy-lerinde tespit edilmifltir.20

Hikaye di¤er Türk boylar› aras›nda da canl› olarak yaflat›lmaktad›r. Bu an-latmalarla ilgili olarak k›sa bilgiler vere-rek geçece¤iz. Ancak öncelikle flunu söy-lemeliyiz ki, Sovyetler Birli¤i dönemin-de, devrim mant›¤› t›pk› kahramanl›k konusunu iflleyen destanlarda oldu¤u gi-bi, Yusuf ile Züleyha ve di¤er dini kay-nakl› hikayelerin yay›mlanmas›na ve in-celenmesine izin vermemifltir. Bu sebep-ten Türk topluluklar›n›n halk anlatma-lar›n› ihtiva eden eserlerin pek ço¤unda Yusuf ile Züleyha hikayesine ait metin-lere ve incelememetin-lere rastlayamad›k.

Kazak Türklerinin folkloru üzerine yapt›¤› çal›flmalarla oldukça önemli bir yer edinmifl olan Muhtar Avezov, Kazak destanlar›n› kahramanl›k destanlar› (bat›rl›k j›r) ve aflk destanlar› (¤afl›kt›k j›r; liro-epos) olmak üzere iki grupta in-celemifltir. Avezov, Kazaklar aras›nda Jusip-Zeliha ad› ile bilinen hikayeyi aflk konulu destanlar içine dahil etmifltir. Avezov’a göre do¤u kaynakl› olan ve baz› büyük flairler taraf›ndan defalarca kale-me al›nan bu hikaye, Kazaklar aras›nda da kendine yer bulmufltur21. Kazak

Türkleri aras›nda ‹ran klasikleri tara-f›ndan kaleme al›nan Yusuf u Zeliha mesnevilerinden baz›lar› yay›mlanm›fl-t›r. Bunlardan tespit edebildiklerimiz aras›nda Câmî’nin mesnevisi vard›r.

(Djami, Yusup i Zuleyha, Duflanbe 1964.)

Daha önce de ifade edildi¤i üzere Azerbaycan Türkleri aras›nda da hikaye oldukça yayg›nd›r. Azerbaycan sahas›n-da hikayenin Fars edebiyat›nsahas›n-daki form-lar›n›n yan› s›ra, milli karakterdeki var-yantlar da okunmaya ve anlat›lmaya de-vam edilmektedir. Hikayenin Kul Ali (Gul Eli) nüshas›, Azerbaycan’da, Le-ningrad’daki, Kazan’daki ve Kazan’dan Bakü’ye getirilen nüshalardan yap›lan derlemeler yoluyla de¤iflik zamanlarda neflredilmifltir22.

Hikaye Türkmenler aras›nda Yu-sup-Züleyha ad› ile bilinmektedir. Orta Asya Türklü¤ünün ve bu ba¤lamda Türkmenlerin meflhur klasik flairi Anda-l›b’›n ayn› isimde bir eseri vard›r23.

An-dal›p, eserini t›pk› Kul Ali gibi dörtlük-lerle yazmay› tercih etmifltir. Hikayenin Türkmenler aras›nda yayg›n olarak bili-niyor olmas›nda, Burhaneddin Rabgu-zi’nin 14. yüzy›lda kaleme ald›¤› K›sasü’l Enbiya adl› kitab›n›n etkili oldu¤u yo-lunda görüfller mevcuttur. Bu görüfllere göre 72 k›ssadan oluflan eserin en ilgi çe-kici k›ssas› Yusuf-Züleyha’d›r24.

Yusuf ile Züleyha hikayesinin ince-lememizde esas ald›¤›m›z Tatar varyan-t›n›n motif yap›s› flu flekildedir:

1. Geçmifl zamanda Yakub ad›nda bir peygamber ve onun ilk kar›s›ndan ol-ma sekiz o¤lu vard›r.

2. Yakub’un o¤ullar›n›n her birinin kendilerine göre özellikleri vard›r. Bu özellikler flunlard›r:

Yahüde: Bir darbesi ile aslan›n arka aya¤›n› k›rabilecek kadar kuvvetli bir o¤ul,

————: Söz söylemede ustal›k de-recesinde olan ve flairler serveri olarak nitelendirilen di¤er bir o¤ul,

————: Kofltu¤u zaman herkesi geride b›rakan di¤er bir o¤ul,

(5)

————: Y›rt›c› hayvanlar› okla öl-düren, avc›l›kta maharetli di¤er bir o¤ul, ————: Ata çok iyi binen di¤er bir o¤ul.

...

3. ‹lk kar›s› ölen Yakub ikinci kar›-s›yla evlenir ve bu kar›s›ndan Yos›f ve ‹bni Emin isimli o¤ullar› ile Diyne isim-li k›z› olur.

4. Yos›f güzelli¤i ile bütün ülkeyi kendisine sevdal› hale getiren ve di¤er kardefllerine nazaran babas›na daha çok benzeyen bir çocuktur.

5. Yos›f’›n güzelli¤inden dolay› onu yan›ndan hiç ay›rmayan Yakub, Yos›f’› di¤er evlatlar›ndan daha çok sever.

6. Yos›f gördü¤ü bir düflü babas›na anlat›r.

7. Yos›f’›n düflünü yoran babas› ile-ride onun görklü bir hükümdar olaca¤›n› müjdeler.

8. Yos›f ile babas› aras›ndaki ko-nuflmay› duyan bir kardefl, duyduklar›n› di¤er kardefllerine anlat›r.

9. Yos›f’›n kendilerine hükmedece-¤ini duyan kardefller Yos›f’› öldürmeyi planlar.

10. Babalar›ndan da müsaade ala-rak Yos›f’la birlikte av ç›kan kardefller, Yos›f öldürmeye kastederler ancak bunu yapamay›nca çareyi Yos›f’› bir kuyuya at-makta bulurlar.

11. Kardeflleri taraf›ndan kuyuya at›lan Yos›f’›n gömle¤i kan›na kan›na bu-lanarak Yakub’a götürülür ve ölüm ema-resi olarak sunulur.

12. Yos›f’›n ölümüne inanamayan, Yakub Yos›f’› yedi¤i iddia edilen kurtla birebir konuflur ve ondan haber sorar.

13. Yos›f’› kurdun yemedi¤ini anla-yan Yakub göz yafllar›na gark olur.

14. At›ld›¤› kuyudan kervanc›lar ta-raf›ndan ç›kar›lan Yos›f, kardeflleri tara-f›ndan bu kervanc›lara köle olarak sat›-l›r.

15. Kervanc›larla birlikte yolda gi-den Yos›f’›n baz› mucizeleri ortaya ç›kar. (Tolu ya¤murundan yara almadan kur-tulur.)

16. Kervanc›larla birlikte M›s›r ül-kesine kadar gelen Yos›f, burada hüküm-dara sat›l›r. Yos›f hükümdar ile kar›s›n›n evlatl›¤› olur.

17. Hükümdar›n kar›s› olan Zöley-ha, y›llar önce rüyas›nda Yos›f’› görmüfl ve ona afl›k olmufltur.

18. Yos›f’› M›s›r padiflah› zanneden Zöleyha kendi çeyizleri ile birlikte M›s›r iline gelir, Yos›f’›n M›s›r padiflah› olmad›-¤›n› görür; ancak istemese de M›s›r padi-flah› olan çirkin ve ihtiyar kifliyle evlenir. 19. Zöleyha, Yos›f’a besledi¤i mu-habbetin karfl›l›¤›n› bekler. Yos›f ile Zö-leyha M›s›r padiflah›n›n olmad›¤› bir gün mücadele ederler ve bu esnada Yos›f’›n ete¤inin arkas› y›rt›l›r.

20. Yos›f’›n kendisine karfl›l›k ver-memesine içerleyen Zöleyha, padiflah döndükten sonra Yos›f’›n kendisine kötü-lük yapmak istedi¤ini söyler.

21. Padiflah›n emri ile hakim karfl›-s›na ç›kar›lan Yos›f, hakim taraf›ndan suçsuz bulunur.

22. Padiflah taraf›ndan Zöleyha’n›n iste¤i üzerine yedi y›l süre ile Yos›f zin-dana at›l›r. Zindandaki dostlar›n›n düfl-lerini yoran Yos›f dünyada yedi y›l k›tl›k olaca¤›n›n haberini verir.

23. Yos›f, M›s›r padiflah›n›n savaflta ölümünden ve cezas›n›n dolmas›ndan sonra zindandan ç›kar›l›r.

24. Yos›f’›n muhabbetinden gözleri görmemeye bafllayan Zöleyha, Yos›f’› pa-diflahl›k taht›na oturtur.

25. Zöleyha Yos›f’a olan muhabbeti-ni bir deneme ile Yos›f’a ispatlar ve Yos›f Zöleyha ile evlenir.

26. K›tl›k y›llar›n›n gelmesi ile bir-likte dünya üzerindeki kavimlere

(6)

yar-d›m eden Yos›f padiflah, kardefllerinin kendisine yard›m dilemek için geldikle-rini ö¤renir.

27. Yos›f yüzündeki peçenin de yar-d›m›yla kardeflleri taraf›ndan tan›nmaz ve yiyecekler vererek kardefllerini geri gönderir.

28. Di¤er sefere ‹bni Emin’i de bir-likte getiren kardeflleri yine yard›m ala-rak geri dönmek isterler, ancak Yos›f ‹b-ni Emin’i geri göndermez ve kardeflleri-ne babalar›na verilmek üzere bir mek-tup verir.

29. Yos›f’›n mektubunu alan Yakub evlatlar› ile birlikte M›s›r ülkesine gider. 30. Yakub y›llar önce kaybetti¤i ev-lad› Yos›f’a kavuflur.

31. Yos›f kardefllerini ba¤›fllar. Yukar›da epizot s›ralamas›n› mad-deler halinde verdi¤imiz Tatar varyant› ile fieyyad Hamza’n›n Yusuf u Züleyha’s› aras›ndaki en belirgin farklardan birisi kardefllerde kendisini gösterir. Epizot tablosu içinde ikinci s›rada belirtti¤imiz motifler, fieyyad Hamza’da yoktur. Ola-¤anüstü güçlere sahip evlat motifi özel-likle Kuzey sahas› Türk halk anlatmala-r›nda s›kça karfl›lafl›lan bir motiftir. Bu motif kimi zaman yard›mc› kahramanlar motifi fleklinde de karfl›m›za ç›kmakta-d›r25. Anlat›c›, kardefller aras›nda adeta

bir mukayese yoluna gitmifl, dinleyiciye Yos›f’›n üstünlü¤ünü anlatmay› amaçla-m›flt›r. Yos›f’›n di¤er kardeflleri üstün ka-biliyetlerine ra¤men Yos›f kadar k›ymet-li de¤illerdir. fieyyad Hamza nüshas› ile Tatar varyant› aras›nda bu epizotla ilgi-li di¤er bir fark kardefllerin isimleri me-selesidir. Tatar varyant›nda Yos›f’›n kar-deflleri aras›nda Yahüde, ‹bni Emin ve Diyne’nin isimleri zikredilmektedir. Bunlar›n d›fl›nda herhangi bir isim veril-memifltir; biz de bu kardefllerin isimleri-ni çizgi çekerek bofl geçtik. Mesnevide bu

kardefllerden isimleri verilenler flunlar-d›r: Dünya (Öz k›z kardefl), Yehud, fie-mun, Zabil (Bu üçü üvey kardefllerden-dir), Bünyamin (Öz erkek kardefl). Gö-rüldü¤ü gibi fieyyad Hamza da kardeflle-rin isimlekardeflle-rini tam olarak vermemifltir. Hikayenin Tevrat’taki fleklinde kardeflle-rin isimlekardeflle-rinden baz›lar› flöyledir: Ra-ubin, Yahuda, fiem’un, Bünyamin.

Hikayenin hem Tevrat’taki hem de Kuran-› Kerim’deki fleklinde kardefllerin herhangi bir ola¤anüstü gücünden bah-sedilmez. Bu motif bizde hikayenin Ta-tarlar baflta olmak üzere di¤er Kuzey boylar›nda k›ssan›n halk masal› havas›-na bürünerek devam etti¤i izlenimini uyand›rmaktad›r. Ortak bir anlatman›n zaman içinde geçirmifl oldu¤u tekamül ve bu tekamüle etki eden çeflitlenme, an-latmay› as›l kayna¤›ndan uzaklaflt›rm›fl, ona kendi co¤rafyas›n›n ve anlatma gele-ne¤inin yap›s›n› yüklemifltir. Fuat Köp-rülü, Yusuf ile Züleyha hikayesinin esa-s›n› teflkil eden motifin çok umumi oldu-¤unu ve dünyan›n her taraf›ndaki efsa-neler ve masallarda buna tesadüf edildi-¤ini belirtmifltir26.

Epizot s›ralamas› içinde 10. madde-den itibaren hikayenin esas çat›flma un-surlar› bafllam›flt›r. Kardeflleri taraf›n-dan öldürülmek istenen Yos›f’›n kuyuya at›lmas›, anlatman›n bütün varyantla-r›n ortak motiftir. Tatar varyant›nda bu durum kardefl katli ile do¤acak günah› ortadan kald›rmak fleklinde aç›klanm›fl-t›r. Kuyuya at›lan Yos›f kendi kendine ölecek ve kimse de günah ifllememifl ola-cakt›r. Kuyu ya da çukur motifi Türk halk anlatmalar›nda s›kça görülen mo-tifler aras›ndad›r. Genellikle masallarda görülen bu motifte kuyu ya da çukur ye-ralt› alemine geçifli sa¤layan bir kap› va-zifesi görür. Bu motif kimi zaman aflk konulu halk hikayelerine de sirâyet

(7)

et-mifltir. Nitekim Altay Türkleri’nin mefl-hur Al›p-Manafl destan›nda, destan kah-raman› Al›p Manafl, Ak Kaan’la yapt›¤› mücadeleler s›ras›nda doksan kulaç de-rinli¤inde bir çukura hapsedilir27.

Kardeflleri taraf›ndan kuyuya at›-lan Yos›f’›n, gömle¤inin ölüm belirtisi olarak Yakub’a götürülmesi motifi de in-celememiz de üzerinde duraca¤›m›z di-¤er bir konudur. Hikayenin çal›flmaya konu olan Tatar varyant›nda Yos›f’›n gömle¤i üzerinden al›narak karga kan›-na bulan›r ve babas› Yakub’a götürülür. Bu durum fieyyad Hamza’n›n mesnevi-sinde de ayn› flekildedir. Ancak tek fark vard›r; o da kargan›n yerini Tatar anlat-mas›nda geyi¤in alm›fl olmas›d›r. Tev-rat’taki ve Kuran’daki k›ssalarda da kanl› gömlek motifi ayn› flekilde yer al-m›flt›r. Ola¤anüstü güç motifinde oldu¤u gibi kanl› gömlek motifi de Türk halk anlatmalar›nda yer alan önemli bir mo-tiftir. Dede Korkut Kitab› içinde yer alan Kam Pürenüñ O¤l› Bams› Beyrek Boy›28 nda kanl› gömlek motifi bariz bir

flekilde ifllenmifltir. Tekür’ün adamlar› taraf›ndan dü¤ün ota¤›ndan kaç›r›lan Bams› Beyrek ve k›rk yoldafl› Bayburt Hisar›’nda mahkum edilir. Aradan geçen uzun zamana ra¤men Beyrek hakk›nda haber al›namay›nca Delü Karçar, Bey-rek’in ölüm haberini getirene k›z karde-fli, Bams› Beyrek’in niflanl›s› Ban› Çi-çek’i vermeyi vaad eder. Yalanç›o¤l› Yal-taçuk, Beyrek’in kendisine daha önceden verdi¤i bir gömle¤i kana bulayarak Ba-y›nd›r Han’a getirir. Beyrek’in gömle¤ini tan›yan Ban› Çiçek, Yalanç›o¤l› Yaltaçuk ile evlenmeyi kabullenir29.

Kanl› gömlek motifinin de¤iflik bir flekline Bams› Beyrek boyunun Altay varyant› olan Al›p Manafl’ta rastlan-maktad›r. Ak-Kaan taraf›ndan, t›pk› Yu-suf’ta oldu¤u gibi derin bir çukura at›lan

Al›p Manafl’a ailesi taraf›ndan yard›m etmek üzere Ak-Köböñ gönderilir. Al›p-Manafl’a sinirlenen Ak-Köböñ çukurun üstüne büyük bir tafl kapat›r ve daha ön-ceden öldürdü¤ü bir insan›n kemi¤ini de alarak geri döner. Al›p-Manafl’›n kar›s›n› elde etmeyi arzulayan Ak-Köböñ, bu ke-mi¤i ailesine getirir ve onun öldü¤ünü söyler30. Görülece¤i üzere Yalanç›o¤l›

Yaltaçuk ile Ak-Köböñ’ün amaçlar› Ban› Çiçek’i ya da Kümüçek Aru’yu elde et-mektir. Bams› Beyrek destan/hikayesi-nin Altay varyant› pek çok mitolojik mo-tifi bünyesinde bulundurmaktad›r. Bu motiflerden birisi de flüphesiz kemik mo-tifidir. Eski Türk inan›fl sistemini canl› bir flekilde muhafaza eden Altay Türkle-rinde, kemik hayat›n simgesi olarak ka-bul edilmektedir. Ruhun kemikler vesi-lesiyle yeniden hayat buldu¤una inan›l-maktad›r31. Bams› Beyrek boyundaki

Ya-lanç›o¤l› Yaltaçuk tipinin Baflkurt var-yant›ndaki karfl›l›¤›, Koltaba; Karakal-pak, Kazak ve Özbek varyantlar›ndaki karfl›l›¤› ise Oltan ya da Ultan’d›r. Hika-yenin Anadolu d›fl›ndaki varyantlar›n›n hepsinde bu tipler Alpam›fl (Özbek), Al-pam›fla (Baflkurt), Alpam›s (Kazak ve Karakalpak) taraf›ndan öldürülür.

Öldürülen kahraman›n öldü¤üne dâir delil olarak kellesinin kesilip götü-rülmesi motifi de zaman zaman Türk destanlar›nda ve halk hikâyelerinde yer alm›flt›r. Ölen kahraman›n bafl›n›n ölüm emâresi olarak götürülmesi motifi özel-likle Koz› Körpefl-Bayan Sulu destan›n›n muhtelif varyantlar›nda sonuç epizodu içinde dikkat çekmektedir32.

Yukar›da isimlerini verdi¤imiz an-latmalar›n baz›lar›nda kanl› gömlek mo-tifi hikayelerin sonunda tekrar karfl›m›-za ç›kmaktad›r. Kör olan baban›n gözle-rinin aç›lmas› için evlad› hat›rlatacak herhangi bir fleyin babaya götürülmesi

(8)

gerekmektedir. Bu motif halk hikayele-rinde H›z›r gibi kutsal tiplerin de ifle ka-r›flmas› ile dini motifler aras›na girmifl-tir. Bazen kullan›lan objelerin de¤iflebil-di¤i gözlemlenmifltir. Nitekim gömle¤in yerini kutsal toprak ya da vücuttan ç›ka-r›lan bir parça kan alm›flt›r. Bams› Bey-rek destan/hikayesinde o¤lunun hasre-tinden gözleri kör olan Bay Büre Beg’in gözleri Beyrek’in serçe parma¤›n› kana-tarak babas›n›n gözlerine sürmesi ile tekrar görmeye bafllar33. Azeri araflt›r›c›

Kemal Abdulla, Kam Püre Bey’in gözü-nün aç›lmas›n› mitolojinin dünyas› ile izah etmifltir. Abdulla’ya göre gözleri kör olan Kam Püre yitirdi¤i görme yetene¤i-nin yerine soyut âleme dönük baflka ye-tenekler edinecektir; mesela gelecekle il-gili haberler verecektir. Bu durumun olabilirli¤i kör fiamanlarla ilgili efsane-lerle güçlenmektedir. Ancak Dede Kor-kut Kitab›’n›n bütünlü¤ü ve temel tipi göz önüne al›nd›¤› zaman, böyle bir du-rumun olmas› mitin mant›ksal düzlemi-ni zedeleyecektir. Yadüzlemi-ni zaten O¤uzlar aras›nda ola¤anüstü vas›flar› ile tebarüz etmifl bir Dede Korkut tipi vard›r; bu yüzden Kam Püre’nin Dede Korkut’un yerine geçmesi gibi bir hadise söz konu-su olamaz; mit bunun olmas›na izin ver-mez. Hikayeler içinde mitin en büyük temsilcisi olarak Dede Korkut’u gören Kemal Abdulla, Kam Püre’nin gözlerinin aç›lmas›n› bu flekilde izah eder34. Ayn›

durum hikayenin yaflayan sözlü anlat-malar›nda da mevcuttur35. Kör gözün

ola¤anüstü flekilde yeniden görmeye bafllamas› ile ilgili motif halk hikayeleri içinde özellikle aflk konulu hikayelerde görülmüfltür. Afl›k Garip hikayesinin ‹s-hak Kemali anlatmas›nda y›llar sonra yurduna dönen Garip, annesinin kör gözlerine H›z›r’›n söyledi¤i flekilde at›n›n aya¤›n›n topra¤›n› sürer ve annesi yeni-den görmeye bafllar36.

Kanl› gömlek motifinin Türk halk anlatmalar› içindeki kullan›l›fl s›kl›¤›n› göz önüne al›nca ve bu anlatmalar›n pek ço¤unun henüz teflekkül tarihlerinin tes-pit edilemedi¤ini de düflününce kanl› gömlek motifinin kayna¤›n› hemen ve bütünüyle kutsal kitaplara ba¤lamak-tansa, genel ya da göçebe bir motif ola-rak kabul etmemiz daha do¤ru olacakt›r. Bunu ifade ederken Yusuf ile Züleyha aras›nda geçenlerin anlat›ld›¤› hikaye-nin ya da hikâyelerin, Kuran’›n inmesin-den çok daha önceleri de anlat›ld›¤› ola-s›l›¤›n› düflünmek gerekmektedir.

Yusuf ve Züleyha hikayesinin ince-lemeye dahil etti¤imiz flekillerinde Ya-kub’un gözlerinin aç›lmas› s›ras›nda yu-kar›daki gibi d›fl etkenler söz konusu ol-mam›flt›r. Yusuf’una kavuflan Yakub’un gözleri kendili¤inden aç›l›r. Bu durum daha ziyade Hz. Yusuf’un kutsal kitap-lardaki mucizeleriyle efl de¤erde tutul-mufltur. Anlatman›n Tatar varyant›nda bu mucizelerden birinin ortaya ç›kmas› Yusuf’un hayat›n› kurtarm›flt›r. Kervan-c›larla birlikte giden Yusuf, bu esnada bafllayan tolu ya¤murundan hiç etkilen-mez; ancak kervanc›lar bu durumdan fazlas›yla mustarip olurlar. Bu durum Hz. Yusuf’un mucizeleri aras›nda say›l-maktad›r.

Yusuf ile Züleyha hikayesinin hem Tatar varyant›nda hem de fieyyad Ham-za nüshas›nda, kardefllerin M›s›r’a yar-d›m almak için gelmelerine kadar anlat›-lan bölüm tam bir aflk hikayesi görünü-mündedir. Züleyha ile Yusuf aras›ndaki mücadeleler uzunca bir süre devam eder, bu mücadeleler Yusuf’›n zindana at›lma-s›na kadar gider. Aflk konusunun anla-t›ld›¤› bu uzun bölüm kutsal kitaplarda da ayn› flekilde yer almaktad›r. Aflk ko-nulu Türk halk hikayelerinin, pek ço¤u sevgililerin kavuflmas› gibi anlatma

(9)

or-tam› içindeki dinleyicinin de istedi¤i bir sonla biter. Kimi hikayelerde ise trajik son kendisini gösterir. (Tahir ile Zühre, Koz› Körpefl- Bayan Sulu, vs.)

Konunun bu düzenine di¤er Türk halk anlatmalar›nda da rastlanmakta-d›r. Bir vesile ile evinden ve yurdundan uzaklaflan kahraman bafl›ndan geçen pek çok olaydan sonra yurduna geri dön-mek için bir tak›m eylemlere kalk›fl›r. Türk halk hikayelerinin Anadolu sahas› varyantlar›nda gurbete ç›kman›n sebep-leri aras›nda genellikle bafll›k paras› bi-riktirme ya da yurdunu terk eden sevgi-liyi aramak gibi sebepler yatmaktad›r. (Afl›k Garip, Kerem ile Asl›, vs.) Yurda geri dönme s›ras›nda sürekli olarak bir mecburiyetle karfl›lafl›ld›¤› dikkat çek-mektedir. Yani kahraman›n art›k yurdu-na ve evine dönmesi anlatma mant›¤› içinde gerekli görülmektedir. Fonksiyo-nunu ifa eden kahraman ço¤unlukla mutlu sonu teflkil edecek bir flekilde sev-diklerine kavuflur. Yusuf ile Züleyha hi-kayesinde kahraman›n eve dönmesi gibi bir durumla karfl›laflm›yoruz. Ancak bu durum yine de mant›ksal düzlemde ge-nel yap›n›n d›fl›na ç›kmamaktad›r. Kar-defllerini ve babas›n› yan›na alan Yos›f onlarla birlikte mutlu bir hayat sürer. fieyyad Hamza’n›n mesnevisinde bu son, biraz daha ileriye götürülmüfltür. Yu-suf’un Zeliha’dan on dört o¤lu olur. Yet-mifl y›ll›k bir aradan sonra babas›na ve kardefllerine kavuflan Yusuf, babas› Ya-kup için sade bir ev yapt›r›r. (Çünkü pey-gamberler gösteriflli saraylarda yaflama-m›fllard›r.) Uzun bir zamandan sonra Hz. Yakup vefat eder. Babas›n›n ölümü ile peygamber olan Yusuf halk› ‹slami-yet’e davet eder. Reyyan’›n Müslüman olmay› kabul etmemesi üzerine Yusuf’un mucizeleri ortaya ç›kar ve Reyyan so-nunda Müslüman olur. Bütün bu

gelifl-melerden sonra ihtiyarlayan Yusuf, bü-yük o¤luna görevini teslim eder. Yu-suf’tan önce Zeliha vefat eder; bir süre sonra da Hz. Yusuf vefat eder37.

Kayna¤›n› büyük oranda kutsal ki-taplardan alan hikayelerin Türk edebi-yat› gelene¤i içinde bu denli yay›lmas› konusunda çeflitli görüfller ileri sürül-müfltür. Bunlardan Agah S›rr› Levend’in düflüncelerini aynen aktarmay› gerekli görüyoruz:

Ümmet ça¤›ndaki Türk edebiyat›n-da hikaye türünün ilk kayna¤› Kur’an’daki k›ssalar, dervifller aras›nda yay›lma¤a bafllayan enbiya ve evliya menkabeleri, din ulular›n›n efsaneleflti-rilmifl kiflilikleri çevresinde beliren söy-lentilerdir. Dinin emretti¤i cihad›n eriflti-rece¤i flehitlik ve gazilik aflamas›n›n ulu-lu¤u inanc›, ola¤anüstü yi¤itliklere karfl› halk›n besledi¤i hayranl›k duygusu, di-nin esaslar›na s›ms›k› ba¤lanmak ihti-yac›, bu ortam› haz›rlam›flt›r38.

fiüphesiz bütün dinler kabul gör-dükleri çevrelerde kendi ö¤retileri ekse-ninde ve zamanla oluflan bir edebiyat ge-lene¤i ortaya koyarlar. Bu ba¤lamda kutsal kitaplardan kayna¤›n› alan Yusuf ile Züleyha hikayesi, Türk halk›n›n mil-li, dini ve insani hassasiyetlerine tercü-man olmufl ve bu sayede klasik Türk edebiyat› gelene¤inin yan› s›ra, Türk sözlü edebiyat gelene¤i içerisinde de ge-nifl bir yay›lma sahas› bulmufltur. Söz konusu hikaye, Türk tahkiyesinin milli ve geleneksel unsurlar›n› da bünyesine katarak bu gelenek içinde bugüne kadar varl›¤›n› sürdürmüfltür.

NOTLAR

1 Tatar Hal›k ‹cat›-Dastannar, Kazan 1984,

163-174.

2 fieyyat Hamza, Yusuf ve Zeliha, (Nakleden:

Dehri Dilçin), ‹stanbul 1946.

3 M. Fuad Köprülü, Türk Edebiyat› Tarihi,

(10)

ola-rak daha sonola-raki dönemlerde çok say›da çal›flma ya-p›lm›flt›r. Örnek olarak bk. Sadettin Buluç, fieyyad Hamza, ‹slam Ansiklopedisi, C. XI.

4 Agah S›rr› Levend, Anadolu sahas› Türk

ede-biyat›nda fieyyad Hamza’dan sonra 32 adet Yusuf u Züleyha mesnevisinin yaz›lm›fl oldu¤unu tespit et-mifltir. Bk. Agah S›rr› Levend, Türk Edebiyat› Ta-rihi I, Ankara 1984, 128-130.

5 Mine Mengi, Eski Türk Edebiyat› Tarihi,

Ankara 1994, 58-59.

6 Agah S›rr› Levend, age., 128.

7 Büyük Türk Klasikleri, I. C., ‹stanbul

1985, 253; Bu konu ile ilgili olarak ayr›ca bkz: Sa-adet fi. Ça¤atay, Türk Lehçeleri Örnekleri, Anka-ra 1963, 97-110.

8 Tatar Edebiyat› Tarih› I, Urta Gas›rlar

Deviri, Kazan 1984, 120.

9 Fuad Köprülü, Türk Edebiyat›nda ‹lk

Mu-tasavv›flar, Ankara 1984, 68.

10 Agah S›rr› Levend, age., 92.

11 Gul Eli, Gisseyi-Yusif, (hzl.Elmeddin

Eli-beyzade-Ebülfez Hüseyni) Bak› 1995, 3-12; Kol Gali, K›yssai Yos›f, (hzl.Nurmuhammet Hisamov), Ka-zan 1997, 5-13.

12 Bor›ng› Tatar Edebiyat›, Kazan 1963, 78. 13 Bu kavram› özellikle kullanmam›z›n nedeni

Kul Ali’nin t›pk› Yunus Emre, Ali fiir Nevayi vs. gi-bi Türk dünyas›n›n pek çok sahas›nda gi-bilinen flair-lerden birisi olmas›d›r.

14 fieyyat Hamza, age.

15 Tatar Hal›k ‹cat›-Dastannar, Kazan

1984, 363.

16 Ercan Akkaya, Tataristan’da Dil ve Alfabe

Meselesi Üzerine, Türk Dili, (562), Ekim 1998, 293-299.

17 N. Hisamov’un çal›flmalar›ndan baz›lar›

flunlard›r; K›yssai Yos›f Poemas›n›ñ Hal›kta Yefleyifli, Kazan Utlar›, 1974, No: 9; K›yssai Yos›f Eseriniñ Hal›k Versiyalar›, Tezisi Dokladov III Nauçnoy Konferentsiyi Molod›h Uzén›h, Kazan 1974; K›yssai Yos›f Poemas›n›ñ Hal›k Poeziyesine Tesiri, Urta Gas›r Tatar Edebiyat› Tarih›nnan, Kazan 1981, 23-37; K›ssai Yusuf, Kol Gali, Moskova 1978; vs.

18 Tatar Hal›k ‹cat›-Dastannar, Kazan

1984.

19 Rahmankul Berdibay, Baykal’dan

Bal-kan’a, Ankara 1997, 175.

20 Baflkurt Hal›k ‹cad›, Öfö 1982, 331.. 21 Muhtar Avezov, Folklor Yaz›lar›, (hzl. Ali

Abbas Ç›nar), Ankara 1997, 132. (Konu ile ilgili da-ha ayr›nt›l› için bk. Rahmankul Berdibayev, Kazak Epos› (Janrl›k Jene Stadiyal›k Meseleler), Al-mat› 1982, 129-135.)

22 Örnek olarak bk. Gul Eli, Gisseyi-Yusif,

(hzl.Elmeddin Elibeyzade-Ebülfez Hüseyni) Bak› 1995.

23 Seyit Garr›yev, Türkmen Epos›,

Dessan-lar› ve Gündo¤ar HalkDessan-lar›n›ñ Epiki

Döredicili-gi, Aflgabat 1982, 53; Nurmuhammet Andal›p, Yu-suf-Zuleyha: Tañk›da Tekst, Redaksiyon: G. Na-zarov, Aflgabat 1973.

24 Nurmuhammet Andal›p, Dessanlar,

Aflga-bat 1991, 13.

25 Yirtöfllik destan›n›n Sibirya (Tümen)

Türk-leri varyant›nda Yirtöfllik’e mücadeleTürk-leri s›ras›nda yard›mc› olan ola¤anüstü güçte kahramanlar vard›r. Bunlar›n isimleri flöyledir: Tavsukk›ç: ‹ki da¤› birbi-rine vurabilen bir yi¤ittir, Cirt›nlag›ç: Yedi kat yer alt›ndaki sesleri duyabilen bir yi¤ittir, Küluvpk›ç: Bir gölün suyunu a¤z›na alabilen bir yi¤ittir, Tüm-gekyarg›ç: Çürük balta ile odunu yarabilen bir yi¤it-tir, Turgayatuç›: Turgay kuflunu göz görümü yerden vurabilen bir yi¤ittir. Bunlar da kendi özellikleri ile di¤er insanlardan ayr›lm›fllard›r. Bu kahramanlar yetenekleri ile müteradif bir flekilde Yirtöfllik’e mü-cadeleleri s›ras›nda yard›m ederler. Ola¤anüstü kahramanlar motifi Altay Türklerinin destanlar›n-dan Maaday Kara’da da karfl›m›za ç›kmaktad›r. Bu kahramanlar›n destandaki yetenekleri flu flekilde-dir: Biri dolu bir gölü içebilen bir yi¤it, bir da¤› bir yerden kald›r›p baflka bir yere koyabilme kudretin-de baflka bir yi¤it, vs. (Mustafa Aça, Yirtöfllik Des-tan›n›n Tatar Varyant›, Ayd›n 1997 “Yay›mlanma-m›fl Lisans Tezi”; ayr›ca bk. Mustafa Aça, Yirtöfllik Destan›n›n Sibirya (Tümen) Türkleri Efl Metnindeki Ola¤anüstü Yard›mc› Kahramanlar Motifi Üzerine Bir Deneme, Milli Folklor, 51, Güz 2001, 65-75). Yo-s›f Kitab›’nda Yirtöfllik’teki ola¤anüstü yard›mc› kahramanlara benzer yeteneklere sahip olan kar-defllerin kahramanl›k göstermeleri gibi bir durum söz konusu olmam›flt›r. Ola¤anüstü yard›mc›lar mo-tifi Anadolu halk masallar›nda da karfl›m›za ç›kan bir motiftir. Bams› Beyrek boyunun sözlü varyantla-r› aras›nda yer alan Beyböyrek hikaye/masal›n›n Er-zurum’da derlenen fleklinde Da¤ Tartan, Derya Yu-tan ve Dal K›ran adlar›n› tafl›yan kahramanlar dik-katimizi çekiyor. (Bilge Seyido¤lu, Erzurum Halk Masallar› Üzerinde Araflt›rmalar, Ankara 1975, 102.) Bu motifin bulundu¤u di¤er bir Anadolu halk masal› da Avc› Mehmet masal›d›r. Bu masalda Da¤-lar› Tartan, Yer Dinleyen, Araz Yutan ad›n› tafl›yan üç ola¤anüstü yard›mc›, Avc› Mehmet’e mücadelele-rinde yard›mc› olurlar. (Saim Sakao¤lu, Gümüflha-ne Masallar›-Metin Toplama ve Tahlil, Ankara 1977, 367-372.) Ola¤anüstü arkadafllar motifi, Antti Aarne ve Sitith Thopmson’un The Types of the Folktale adl› kataloglar›nda 513 ve 514 numarada, TTV’de 77 olarak belirtilmifltir. (Antti Aarne – Si-tith Thompson, The Types of the Folktale, Helsin-ki 1964; Wolfram Eberhard–Pertev Naili Boratav, Typen Türkischer Volksmärchen, Wiesbaden 1953.)

26 M. Fuad Köprülü, Edebiyat

Araflt›rmala-r› II, ‹stanbul 1989, 628-629.

27 Metin Ergun, Altay Türklerinin

(11)

28 Muharrem Ergin, Dede Korkut Kitab›, I.

C., Ankara 1989, 116-153.

29 age, 132-133.

30 Metin Ergun, age, 117-120; destan›n

Bafl-kurt varyant› olan Alpam›fla’da da Büzer Han, Alpa-m›fla’n›n uzun uykusundan yararlanarak onu elleri ve ayaklar› ba¤l› olarak derin bir çukura att›r›r. bk. Metin Ergun-Gaynislam ‹brahimov, Baflkurt Halk Destanlar›, Ankara 2000, 254-255. Ayn› motif des-tan›n Özbek (Alpam›fl), Kazak ve Karakalpak (Alpa-m›s), Tatar (Al›pmemflen) varyantlar›nda da yer al-maktad›r. bk. Metin Ergun, age, 47-63.

31 Jean Paul Roux, Türklerin ve Mo¤ollar›n

Eski Dini, (çev.: Aykut Kazanc›gil), ‹stanbul 1994, 136.

32 Mehmet Aça, Koz› Korpefl-Bayan Sulu

Destan› Üzerinde Mukayeseli Bir Araflt›rma, I. C., Konya 1998, 416. (Yay›mlanmam›fl Doktora Tezi)

33 Muharrem Ergin, age, 151.

34 Kemal Abdulla, Gizli Dede Korkut, (akt.:

Ali Duymaz), ‹stanbul 1997, 178-181.

35 bk. Saim Sakao¤lu, Dede Korkut Kitab›

(‹ncelemeler-Derlemeler-Aktarmalar), I. C., Konya 1998, 247-444.

36 Fikret Türkmen, Afl›k Garip Hikayesi

Üzerinde Mukayeseli Bir Araflt›rma, Ankara 1974, 255.

37 fieyyat Hamza, age. 38 Agah S›rr› Levend, age., 122.

KAYNAKÇA

AARNE, Antti – Sitith Thompson, The Types of the Folktale, Helsinki 1964.

ABDULLA, Kemal, Gizli Dede Korkut, (akt.: Ali Duymaz), ‹stanbul 1997.

AÇA, Mehmet, Koz› Korpefl-Bayan Sulu Destan› Üzerinde Mukayeseli Bir Araflt›rma, I. C., Konya 1998. [Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Halk Edebiyat› Anabilim Dal› Dok-tora Tezi.]

AÇA, Mustafa, Yirtöfllik Destan›n›n Sibirya (Tümen) Türkleri Efl Metnindeki Ola¤anüstü Yar-d›mc› Kahramanlar Motifi Üzerine Bir Deneme, Milli Folklor, 51, Güz 2001, 65-75

AÇA, Mustafa, Yirtöfllik Destan›n›n Tatar Varyant›, Ayd›n 1997. [Adnan Menderes Üniversi-tesi Fen-Edebiyat FakülÜniversi-tesi Türk Dili ve Edebiyat› Bölümü Bitirme Tezi.]

AKKAYA, Ercan, Tataristan’da Dil ve Alfabe Meselesi Üzerine, Türk Dili, (562), Ekim 1998, 293-299.

AVEZOV, Muhtar, Folklor Yaz›lar›, (hzl. Ali Abbas Ç›nar), Ankara 1997.

Baflkurt Hal›k ‹cad›, Öfö 1982.

BERD‹BAY, Rahmankul, Baykal’dan Bal-kan’a, Ankara 1997.

BERD‹BAYEV, Rahmankul, Kazak Epos› (Janrl›k Jene Stadiyal›k Meseleler), Almat› 1982.

Bor›ng› Tatar Edebiyat›, Kazan 1963. BULUÇ, Sadettin, fieyyad Hamza, ‹slam An-siklopedisi, XI. C.

Büyük Türk Klasikleri, I. C., ‹stanbul 1985. ÇA⁄ATAY, Saadet fi., Türk Lehçeleri Ör-nekleri, Ankara 1963.

EBERHARD, Wolfram – Pertev Naili Boratav, Typen Türkischer Volksmärchen, Wiesbaden 1953.

ERG‹N, Muharrem, Dede Korkut Kitab›, I. C., Ankara 1989.

ERGUN, Metin -Gaynislam ‹brahimov, Bafl-kurt Halk Destanlar›, Ankara 2000.

ERGUN, Metin, Altay Türklerinin Kahra-manl›k Destan›-Al›p Manafl, Konya 1997.

GARRIYEV, Seyit, Türkmen Epos›, Dessan-lar› ve Gündo¤ar HalkDessan-lar›n›ñ Epiki Döredicili-gi, Aflgabat 1982.

Gul Eli, Gisseyi-Yusif, (hzl.Elmeddin Elibey-zade-Ebülfez Hüseyni) Bak› 1995.

Kol Gali, K›yssai Yos›f, (hzl.Nurmuhammet Hisamov), Kazan 1997.

KÖPRÜLÜ, Fuad, Türk Edebiyat›nda ‹lk Mutasavv›flar, Ankara 1984.

KÖPRÜLÜ, M. Fuad, Edebiyat Araflt›rma-lar› II, ‹stanbul 1989.

KÖPRÜLÜ, M. Fuad, Türk Edebiyat› Tari-hi, ‹stanbul 1980.

LEVEND, Agah S›rr›, Türk Edebiyat› Tari-hi I, Ankara 1984.

MENG‹, Mine, Eski Türk Edebiyat› Tarihi, Ankara 1994.

Nurmuhammet Andal›p, Yusuf-Zuleyha: Tañk›da Tekst, Redaksiyon: G. Nazarov, Aflgabat 1973.

Nurmuhammet Andal›p, Dessanlar, Aflgabat 1991.

ROUX Jean Paul, Türklerin ve Mo¤ollar›n Eski Dini, (çev.: Aykut Kazanc›gil), ‹stanbul 1994.

SAKAO⁄LU, Saim, Dede Korkut Kitab› (‹ncelemeler-Derlemeler-Aktarmalar), I. C., Konya 1998.

SAKAO⁄LU, Saim, Gümüflhane Masallar›-Metin Toplama ve Tahlil, Ankara 1977.

SEY‹DO⁄LU, Bilge, Erzurum Halk Masal-lar› Üzerinde Araflt›rmalar, Ankara 1975.

fieyyat Hamza, Yusuf ve Zeliha, (Nakleden: Dehri Dilçin), ‹stanbul 1946.

Tatar Edebiyat› Tarih› I, Urta Gas›rlar Deviri, Kazan 1984.

Tatar Hal›k ‹cat›-Dastannar, Kazan 1984. TÜRKMEN, Fikret, Afl›k Garip Hikayesi Üzerinde Mukayeseli Bir Araflt›rma, Ankara 1974.

Referanslar

Benzer Belgeler

Esas okuyucu kitlesi- nin bulunduğu sahalar üst kata konmuş, aşağı seviyede ve daha kullanışlı katlar ki- tap depolarına

Fakat bu mühim bakım mahzurları hariç « Unibuilt » sistemi en- teresan ve sağlam bir inşa tarzıdır; bu sistem harb sonrası inşaatına hız vermede faydalı olabilecek ve

Mutfak, halâ ve banyo duvarla- rına bir buçuk metre yükseklikte yağlıboya sürülmüştür. Dış merdivenler mozayikten ve iç merdivenleri karaağaçtan geç- me ve cilâlı

Üst kat ayni

Aktarıcı için: kaynak cihazın HDMI çıkış portuna bağlanma yeri Alıcı için: görüntüleme cihazının HDMI giriş portuna bağlanma yeri 3 Aktarım Butonu

Bu çal›flmada, nöroloji poliklini¤ine de¤iflik flikayetlerle ard› s›ra baflvuran ve bruselloz saptanan 47 olgunun (ort. yafl 31,8) klinik özellikleri, laboratuvar bulgular›

12.. A kümesinin 3 elemanl› alt kümelerinin say›s›,5 ele- manl› alt kümelerinin say›s›na eflittir.. Bir grup yolcudan 12 si trenle 15 i otobüsle seyahat etmeyi seviyor.

‹çinde 3 mavi, 4 k›rm›z› ve 3 yeflil bilye bulunan bir torbadan rastgele seçilen üç bilyeden herbi- rinin farkl› bir renkte olmas› olas›l›¤›