• Sonuç bulunamadı

Dairesi'nin Ovacık'taki altın madeninin çalışmasına olanak sağlayan Çevre ve Orman Bakanlığı işleminin iptali istemiyle daha önce İzmir 3

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Dairesi'nin Ovacık'taki altın madeninin çalışmasına olanak sağlayan Çevre ve Orman Bakanlığı işleminin iptali istemiyle daha önce İzmir 3"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Danıştay 6. Dairesi'nin İzmir'in Bergama ilçesi Ovacık köyü yakınlarındaki altın madeninin çalışmasına olanak tanıyan çevre ve Orman Bakanlığı idari işleminin iptali istemiyle İzmir 3. İdare Mahkemesi'nde açılan davaya verilen

“red” kararını bozarak, yürütmeyi durdurma kararı aldığı bildirildi.

Ovacık'taki altın madeninin “çevreye zarar verdiği” iddiasıyla hukuksal mücadele veren Ege çevre Platformu, Yarımada çevre Platformu ve El Ele Hareketi üyeleri, Konak Meydanı'nda düzenledikleri basın açıklamasıyla, Danıştay 6. Dairesi'nin söz konusu altın madenine ilişkin aldığı son kararı açıkladı.

Grup adına açıklama yapan davacı avukatlardan Arif Ali Cangı, Danıştay 6. Dairesi'nin Ovacık'taki altın madeninin çalışmasına olanak sağlayan Çevre ve Orman Bakanlığı işleminin iptali istemiyle daha önce İzmir 3. İdare

Mahkemesi'nde açtıkları davaya ilişkin temyiz incelemesini tamamladığını söyledi.

Cangı, Danıştay 6. Dairesi'nin yaptığı inceleme sonucunda, yerel mahkemenin “Nihai Çevresel Durum Değerlendirme Raporu ve eklerinde belirtilen hususlara uyulmak kaydıyla faaliyetinde sakınca bulunmadığı” yönündeki idari

işleminin iptali için verdiği red kararını bozarak, “yürütmeyi durdurma” kararı aldığını bildirdi.

Bunun taraflara tebliğ edildiğini bildiren Cangı, şöyle konuştu:

“Bu kararın anlamı şudur: 13 Mayıs 1997'den bu yana, Bergama Ovacık Altın Madeni'nin tüm faaliyetleri hukuka aykırıdır. Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) izninin yürütmesinin durdurulmasıyla Bergama Ovacık Altın Madeni'nin faaliyetine olanak sağlayan tüm işlemlerin dayanağı çökmüştür. Yani madenin hemen, en geç 29 Ocak 2009'a kadar kapatılması gerekmektedir.”

Anayasa'nın 138. maddesi ve İdari Yargılama Usulü Yasası'nın 28. maddesi uyarınca Danıştay 6. Dairesi'nin verdiği bu son kararla yürütmesi durdurulan ÇED iznine dayanılarak verilen tüm izin, ruhsat ve işlemlerin askıya alındığına işaret eden Cangı, bu nedenle maden işletmesi tarafından başlatılan yeni ÇED süreçlerinin de iptal edilmesi

gerektiğini savundu.

KOZA ALTIN İŞLETMELERİ AÇIKLAMASI

Ovacık'taki madeni işleten Koza Altın İşletmeleri'nin Genel Müdür Yardımcısı Hayri Öğüt, Danıştay'ın verdiği karara ilişkin yaptığı açıklamada, “belli bir grup” tarafından açılan bu davada alınan kararın, aslında Ovacık ile doğrudan ilgisi olmadığını öne sürdü.

Danıştay'ın verdiği yürütmeyi durdurma kararının, Çevre ve Orman Bakanlığı'nın ÇED Yönetmeliği'nin geçici 6.

maddesinin iptal edilmiş olmasından kaynaklandığını belirten Öğüt, şunları kaydetti:

“Türkiye'de bu durumda, yani bu yönetmeliğe göre alınmış izinlerle çalışan 460 şirket var. Ama karşı grubun çevreyle falan alakası olmadığı için bir çoğu da Ege Bölgesi'nde olan bu 460 şirketten hiçbirine dava açmayıp, sadece bizimle ilgili dava açıyor ve bizim Gayri Sıhhi Müessese ruhsatımızın hukuken geçersiz olduğunu iddia ediyor. İşletmemiz, bugüne kadar hukuka, mevzuata uygun faaliyet göstermiştir, bundan sonra da tüm faaliyetlerini hukuka ve mevzuata uygun sürdürecektir.

Biz zaten, Çevre ve Orman Bakanlığı ÇED Yönetmeliği'nin 6. maddesinin iptali sebebiyle doğan ve usul eksikliğinin giderildiği 31.10.2007 tarihli yeni ÇED mevzuatına göre, işlemlerimizi hemen başlattık. Biz her aşamada hukuk neyi emrediyorsa, gereklilik neyse onu yerine getiriyoruz. Bizim kuruluşumuzun hiçbir kusurunun, eksikliğinin olmadığı bu süreçte, Çevre ve Orman Bakanlığı'na proje tanıtım dosyası sunarak, yeni ÇED sürecini başlattık.”

Şirketlerinin tüm çevresel verilerinin resmi olarak kayıtlı olduğunu ve bu süreçte istenecek tüm raporların hazır olduğunu ifade eden Öğüt, en kısa sürede yeni mevzuata uygun ÇED olumlu belgesinin taraflarına verileceğine inandıklarını söyledi.

Madenin bu süreçte “kapatılmasının söz konusu olup olmadığı” sorusunu da yanıtlayan Öğüt, şöyle konuştu:

(2)

“Tabii ki bu süreci, hukuk belirleyecek. Ümidimiz, bu kadar ülke ve bölge ekonomisine katkısı olan bir işletmenin yürütmeyi durdurma süresi uygulanmadan yeni izinlerin tamamlanmış olmasıdır. Ülke insanı ve gerçek çevreciler de bunu beklemektedir ama şirketimiz ve idaremiz, hukukun alacağı her türlü karara saygılıdır. Bu kriz ortamında şirketimizin sadece Ovacık'ta 550 çalışanı var. Ülke olarak altın ihracatına her yıl 6 milyar dolar ödüyoruz, bunun 1.5 milyar dolarını daha sonra işleyerek ihraç ediyoruz. Yani bu ülkenin sadece altın ihracı nedeniyle 4.5 milyar dolarlık açığı var. Bu davayı açanların kime hizmet ettiklerini kamuoyu iyi biliyor.”

Öğüt, bu süreçte madeninin yıllık üretim hedeflerinde herhangi bir değişimin söz konusu olmadığını, üretimin planlandığı düzeyde yapılabileceğini bildirdi.

“DÜNYANINÇEVRECİLİKTE EN İYİ MADENİYİZ”

Öğüt, şirketleri aleyhine Ovacık Altın Madeni'nin kapatılması için yapılanların “hukuk adına hukuksuzluk” olduğunu, bugüne kadar karşı karşıya oldukları hiç bir şeyin, madenin çevre performansı ve çevre sistemiyle alakası olmadığını savundu.

Koza Altın İşletmeleri Ovacık Altın Madeni'nin Ege Bölgesi Sanayi Odası çevre Teşvik Belgesi ile ödüllendirildiğine, AB tarafından dünyaya örnek gösterildiğine dikkati çeken Öğüt, şunları kaydetti:

“Geçen yıl ihracatında Ege Bölgesi'nde ilk 10'a girmiş, vergi sıralamasında da Türkiye'de ilk 70'e girmiş bir şirketin kapatılması için çaba göstermenin, kimlerin menfaatine olduğunu kamuoyu çok iyi bilmekte. Şirketimizin çevreyle ilgili bir sıkıntısı olmadığını gösterir TÜBİTAK'ın, Avrupa Komisyonu'nun, Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü'nün raporları var. Bırakın çevreyle ilgili sıkıntımız olmasını, dünyanın çevrecilikte en iyi madeniyiz diyoruz.”

A.A 5 Ocak 2009

Referanslar

Benzer Belgeler

Çevre ve Orman Bakanı, Kışladağ altın madeni davasında gösterdiği hukuka direniş ve madenciyle işbirliği tavrını, halka ve TBMM’ye yalan söylemeyi bırakmalı, artık

Çukurlarla, yığma tepelerle kaplı bir alanda, tonlarca dinamitin kullanıldığı, yer altı su tablasının altında çalışılan bir maden de, yeni çatlaklar, sızmalar

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in TBMM'ye iade ettiği, "Yabancı Doktorların Türkiye'de çalışmasına olanak sa ğlayan" yasa tasarısı hükümet tarafından

Ovac ık Köyü’nde madenci ile Çevre Bakanlığı’nın elbirliği ile oynadığı oyunu bozmak için yaşam savunucuları aynı gün aynı saatte 14 Ocak 2009 çarşamba günü

1) Kamulaştırılacak taşınmaza ait tüm bilgiler (yeri, paftası, yüzölçümü vs). 2) Malik veya maliklerin kimliği. 3) Kamulaştırmayı yapan idarenin adı. maddede öngörülen

Bu durumda, Kabahatler Kanunu’nun idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı

 Avrupa Birliği uyum süreci içerisinde Türkiye Ulusal Programında yer alan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın sorumluluğunda olan 2002/49/EC sayılı Çevresel

2008 yılında; DSİ tarafından 14 adet baraj ile 8 adet sulama tesisi,1 adedi içme suyu, 1 adedi ulaşım tesisi, 75 adedi ise taşkın koruma tesisi olmak üzere toplam 99 tesis hizmete