• Sonuç bulunamadı

KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI LİSANS EĞİTİM BİLİMLERİ TESTİ TG 1

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI LİSANS EĞİTİM BİLİMLERİ TESTİ TG 1"

Copied!
76
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

AKADEMİ DENİZİ YAYINCILIK

Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının yayınevimizin yazılı izni olmadan kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması, yayımlanması ya da kullanılması yasaktır.

Bu yasağa uymayanlar gerekli cezai sorumluluğu ve testlerin hazırlanmasındaki mali külfeti peşinen kabullenmiş sayılır.

LİSANS

EĞİTİM BİLİMLERİ TESTİ

TG • 1

(2)

A K A D E M İ D E N İ Z İ Y A Y I N C I L I K

www.akademidenizi.com.trwww.akademidenizi.com.tr

2. Öğrenci düzeyine uygunluk ya da hazırbulunuşluk olarak adlandırılan ilkenin hareket noktası yine öğ- renciye göreliktir. Ancak burada öğretimin bireysel- leştirilmesinden ziyade sınıfn ön öğrenmeleri ve dü- zeyinin dikkate alınması söz konusudur.

(Cevap C)

3. (IV) numaralı etkinlik şimdiki sosyal-ekonomik durum ile eserin yazıldığı zamanki durumu karşılaştıran ra- por hazırlatmaktır. Bu öğretim etkinliği bilişsel alanın değerlendirme düzeyinde bir kazanımı gerçekleştir- mek için düzenlenmiştir.

Değerlendirme, belirli bir iş, metot, çözüm ya da ürü- nün değeri hakkında belirli ölçütler kullanarak yargı- da bulunmak, belirli bir görüş ya da öneriyi eleştir- mek ya da savunmak gibi davranışları içerir. Yani de- ğerlendirme ölçme sonuçlarını belirlenen ölçüte gö- re inceleyip bir yargıya varma işidir.

(Cevap E) 1. David Lazear’in çoklu zeka ayırmı şöyledir:

Nesnelere Dayalı Zekâ

• Görsel/Uzansal Zekâ

• Bedensel/Duyude- vinimsel Zekâ

• Doğa Zekâsı

• Mantıksal/Matema- tiksel Zekâ

Günlük yaşamda etkileşi- len nesnelerin şekil, örün- tü, renk, imaj ve dizayn gi- bi unsurlar üzerinden duy- gulanım yaratması sonu- cunda oluşmaktadır. Zihin- de canlandırmaya ve gör- selleştirmeye yatkındır.

Nesnelerden Bağımsız Zekâ

• Sözel/Dilbilimsel Zekâ

• Müzikal/Ritmik Zekâ

İşitsel ve sözel unsurlar, dil/

ses örüntü ile yapılarından oluşmaktadır. Somut ya da imajinasyona dayanan nesnelere dayanmamakla birlikte dil, titreşimsel örün- tü, ton ve ritim gibi unsur- larla ilgilidir.

Kişisel Zekâ

• Sosyal/Bireylerara- sı Zekâ

• Özedönük/Kişisel Zekâ

Dayanak noktaları kişisel yetkinlik, kişilerarası ilişki- ler ve özel yaşantılardır.

Gardner’a göre “madeni bir paranın iki yüzü” metafo- ruyla açıklanabilmektedir.

Farklı gibi görünen, oysa birbiriyle bağlantılı olan ve hatta özde aynı olan bir ni- teliği vardır.

(Cevap A)

4. Tülin Öğretmen’in yaptığı etkinlikte güncellik (aktüa- lite) için örnek yoktur.

(II) şehrin nasıl göründüğüne ilişkin bir resim yap- malarını ister. Etkin katılım

(V) şimdiki sosyal-ekonomik durum ile eserin yazıl- dığı zamanki durumu karşılaştıran rapor hazırlatır.

Yakından uzağa

(Cevap A)

5. Bilimsel araştırma sürecinde bağımsız değişken et- kisi incelenen değişkendir. Diğer bir anlatımla bağım- sız değişken neden durumundaki değişkendir. Ba- ğımlı değişken üzerinde bir değişikliğe neden olup olmadığı araştırılan değişkendir. Verilen örnek du- rumda öğretim stratejilerinin öğrencilerin derse katı- lımı ve farklı beceri düzeyleri üzerindeki etkisi ince- lenmektedir. Bağımsız değişken öğretim strateji, mo- del, yaklaşım vb. dir. Bağımlı değişken ise öğrenci- lerin derse katılımı ve farklı öğrencilerin eleştirel dü- şünme, yaratıcı düşünme gibi beceri düzeyleridir.

(Cevap A)

(3)

A K A D E M İ D E N İ Z İ Y A Y I N C I L I K

www.akademidenizi.com.trwww.akademidenizi.com.tr

6. Programlı öğretim edimsel koşullanmanın öğretim süreçlerine uygulanmasıdır. Bireysel öğretim esası- na dayanan programlı öğretimde öğrenci kendi hı- zıyla ilerleme fırsatı bulur. Programlı öğretimde öğ- rencinin sürece etkin katılımı üst düzeydedir ancak bu yaklaşım üst düzey düşünme becerilerini kazan- dırmada yetersizdir.

(Cevap B)

7. Buluş yolu strateji “öğrenci katılımının yüksek oldu- ğu ve düşünme becerilerini geliştiren bir stratejidir.”

Sunuş yolu ise öğretmen merkezli bir strateji olup dü- şünme becerilerinin üst düzey olmadığı bir strateji- dir.

Buna göre, öğrenci katılımının düşük olduğu V nolu öğrenme düzeyi sunuştur, öğrenci katılımının oldu- ğu ve düşünme becerilerinin yüksek olduğu I nolu öğrenme düzeyi buluştur.

(Cevap D)

8. Metabilişsel düşünmede öğrenci öğrenme süreçleri- ni kontrol eder ve farkındadır. Öğrenmeyi öğrenme ön plandadır.

(Cevap C)

9. Mikro öğretim daha çok öğretmen adaylarına uygu- lama becerileri kazandırmak için kullanılan bir öğre- tim yöntemidir. Mikro öğretim öğretmen adayının iş- leyeceği mikro dersi planlayıp kendi öğretmen arka- daşları önünde işlemesi ile başlar. Bu aşamada öğ- retmen adayının örnek ders anlatımı videoya alınır.

İkinci aşamada bu video adayla birlikte izlenerek ona geribildirimler sunulur. En son aşamada da öğretmen adayı aldığı geribildirimler doğrultusunda dersi yeni- den işler. Genel olarak bu süreç öğret-uygulat-dü- zelt-yeniden öğret sırası ile devam eder.

(Cevap B)

10. Konuşma halkası öğrencilerin görüş farklılıklarını gör- mek, sınıfta empatik, demokratik bir hava oluşturmak için kullanılan bir tekniktir. Konuşma halkası kendi- ne güven, saygı, hayır diyebilme, dinleme ve kendi- ni ifade etme becerilerini kazandıran bir tekniktir. Tek- nikte çember şeklinde oturan öğrenciler sırayla söz alırlar. Konuşma sırasının kimde olduğunu gösteren bir simge kullanılır. Öğretmen ‘Sizce ---- Neler his- setmiştir?, Neler düşünmüştür?’’ şeklinde yönlendi- rici sorularla konuşma halkasını yönlendirir.

(Cevap E)

(4)

A K A D E M İ D E N İ Z İ Y A Y I N C I L I K

www.akademidenizi.com.trwww.akademidenizi.com.tr

14. Panel; Küçük bir grubun herhangi bir konuda düşün- celerini, bilgi birikimlerini sohbet havası şeklinde din- leyicilerin önünde tartışmalarıdır. Panelde konuşma- cılar 3-6 kişi arasındadır. Konuşmacılar panel baş- kanının verdiği sürede konuşurlar. Münazara da ise belirli bir konu ile ilgili katılımcıların lehte ve aleyhte görüş bildirmesidir. Bu teknikte amaç karşı grubun görüşlerini çürütmektir. Hedef karşı grubun görüşle- rini çürütecek veriler sunmaktır. Toplantıyı izleyen dinleyici bir grup vardır. Sonuçta kazanan taraf jüri tarafından ilan edilir.

(Cevap D) 11. Özellikleri verilen zekâ türü sözel – dilsel zekâdır. Sö-

zel – dilsel zekâ, kelimelerle düşünme ve ifade et- me, dildeki kompleks anlamları değerlendirme, keli- melerdeki anlamları ve düzeni kavrayabilme, şiir oku- ma, mizah, hikaye anlatma, dilbilgisi, mecazi anla- tım, kavram oluşturma ve yazma gibi karmaşık olay- ları içeren dili üretme ve etkili kullanma becerisidir.

Bu zekâsı yüksek olan kişiler her hikayeyi, masalı ve fıkrayı anlatır. İyi bir hafızası vardır. İyi bir kelime ha- zinesi vardır. Sözel olarak iyi iletişim kurar. Kelime- lerle oynayarak, yazarak, okuyarak, konuşarak, mi- zahı kullanarak ve ikna ederek öğrenme yollarını kul- lanırlar. Çalışma alanları; edebiyat, yazarlık, şair, ar- şivcilik, dil bilim, hukuk, siyaset gibi alanlardır.

(Cevap A)

12. Örnek uygulamada grupların homojen biçimde oluş- turulması iş birlikli öğretim yaklaşımının temellerine aykırı olan durumdur. Çünkü iş birlikli öğrenme grup- ları oluşturulurken öğrenciler arasında farklı yetenek, cinsiyet, başarı ve kişisel özellikleri bakımından he- terojen gruplar belirlenir.

(Cevap D)

13. Elif Öğretmen’in soru metninde belirtilen özellikleri geliştirmesi sonucu öğrencilerde öncelikle “eleştirel düşünme” oluşur. Eleştirel düşünme, kusursuz ve ek- siksiz düşünceyi ortaya çıkarmak için disiplinli ve öz denetimli düşünme şeklidir. Bu tür düşünme açık, an- laşılır, mantıklı ve tutarlıdır.

(Cevap C)

15. Süleyman Öğretmen’in “rasyonalizm” konusunu iş- lerken yaptığı etkinlikler onun “serbest çağrışımla dü- şünme” tekniği kullandığını göstermektedir. Serbest çağrışımla düşünme tekniği genelde derse giriş ya- parken kullanılan, öğrencilere konuyla ilgili bir kav- ram, ilke ya da sözcük vererek düşüncelerinin alın- dığı tekniktir. Bu teknikte öğrencilerin yanıtları tahta- ya yazılır ve yanıtlarla ilgili tartışma, eleştirme yapıl- maz.

(Cevap A)

16. Tony Buzan tarafından oluşturulan kelimeleri ve dü- şünceleri birbirine bağlamak ve bunları bir anahtar kelime veya düşünce etrafında toplamak için kulla- nılan bir diyagramdır. Düşünceleri oluşturmak, gör- selleştirmek, tasarlamak ve sınıflandırmak ile birlik- te eğitim alanında, organizasyonda hayal gücünü ge- liştirmede, problem çözümünde ve karar alma süreç- lerinde de kullanılan ders notlarını tutmada tutulan ders notlarını güncelleştirmede de kullanılan diyag- ramlara zihin haritası denir. Bu haritalar bilgiler ara- sındaki anlamsal ya da diğer bağlantıları gösteren ortası resimli bir diyagramdır.

(Cevap D)

(5)

A K A D E M İ D E N İ Z İ Y A Y I N C I L I K

www.akademidenizi.com.trwww.akademidenizi.com.tr

17. Programlı öğretim, Skinner’in öğrenme makineleri- ne ve pekiştirme ilkesine dayandırılmaktadır. Öğre- timin bireyselleşmesi ve tam öğrenme ilkeleri temel alınmıştır.

PROGRAMLI ÖĞRETİM İLKELERİ Küçük adımlar ilkesi

Etkin katılım ilkesi Başarı ilkesi Anında düzeltme ilkesi

Bireysel hız ilkesi

(A) Okulda öğrenme modeline göre gerekli zaman ve uygun öğretme olanakları sağlandığında her öğ- rencinin, her hedef ve davranışı öğreneceğini savu- nur. Her öğrencinin öğreneceği her davranış için ona gerekli olan zaman ve öğrenme olanakları birbirin- den farklıdır.

(B) Yapısalcı öğretime göre her insan diğerinden fark- lıdır ve yaşama farklı bakabilir. Eğitimde önemli olan bilgiden çok onu elde etme yoludur. Kişiye bilgi ak- tarılacağına, bilgiyi elde etme yolu ve yöntemlerini öğreneceği zengin ortamlar sağlanmalıdır. Çünkü öğ- renci yaşamda sürekli problemlerle karşılayacak ve onları çözmeye çalışacaktır.

(D) Tam öğrenme modeli, Bloom tarafından ortaya atılmıştır. Bu modele göre öğrenme öğretme süreci- ni etkileyen değişkenler öğrencinin bilişsel ve duyuş- sal giriş davranışları ve öğretim hizmetinin niteliğidir.

(E) Bireyselleşmiş öğretim tekniği (Keller Planı) öğ- renci merkezlidir. Bu teknikte öğretmenin rolü öğret- me etkinliklerini yönetmek ve düzenlemektir. Caroll’un

“okulda öğrenme” modelinden kaynaklanan bireysel öğretim tekniğinde öğrencinin öğrenme stili, tarzı önemlidir. Öğrencilerin öğretim etkinliğini aktif olarak katılma, nasıl öğreneceklerini kararlaştırma vb. so- rumlulukları vardır.

(Cevap C)

19. İşbirlikli grup çalışmaları tam öğrenme modelinde kul- lanılabilecek ek öğretim fırsatlarından biri değildir.

Tam öğrenme modelinde ek çalışmalar daha çok bi- reysel olarak yürütülür. Heterojen gruplarla yürütüle- cek çalışma süre ve amaçlar açısından uygun değil- dir.

(Cevap D) 18. Büyük grup tartışması öğretmen tarafından belirle- nen konu ve sorular üzerinde tüm grubun birlikte tar- tışmalarını içerir. Vızıltı grupları, Philips 66 gibi kü- çük grup tartışma tekniklerinde öğretmen oluşturu- lan grupları yönlendirir.

(Cevap A)

20. Nunley tarafından geliştirilen basamaklı öğretim yak- laşımı öğrencilerin Bloom taksonomisine göre basa- maklandırılan C, B ve A düzey öğrenme görevlerini seçip bu görevler üzerinden öğrenmesine dayanmak- tadır. Öğrenci merkezli bir yaklaşım öngören bu mo- delde öğrenciler kendi ilgi ve hazırbulunuşluk düzey- lerine göre etkinliklere yönelir.

(Cevap C)

(6)

A K A D E M İ D E N İ Z İ Y A Y I N C I L I K

www.akademidenizi.com.trwww.akademidenizi.com.tr

26. Benzetim yazılımları gerçek ortamda gerçekleştiril- mesi güç ve tehlikeli olan deneylerin sanal ortamda uygulanmasına olanak sağlar. Benzetim yazılımları ile Sercan Öğretmen laboratuvarda gerçekleştireme- diği pek çok deneyi öğrencilerine yaptırarak bilimsel düşünme becerilerini destekleyebilir.

(Cevap E) 24. Model ve numuneler üç boyutlu materyallerdir. Yazı

tahtaları ise iki boyutlu materyallerin kullanımı için uygun bir araçtır. Grafik, tablo, şema,harita, resim vb. iki boyutlu materyaller yazı tahtası ile birlikte kul- lanılabilir niteliktedir.

(Cevap E)

25. Öğretim materyali tasarlama sürecinde dikkate alın- ması gereken yapısal öğeler şekil-form, çizgi, alan, renk, harf ve yazı, dokudur.

(Cevap B)

27. Bakıma ve korumaya muhtaç bireyler için gerekli ted- birleri almak devletin önemli sorumluluklarındandır ve sosyal devlet anlayışının olmazsa olmaz unsur- larındandır. Ancak bu işlev eğitim kurumları ile değil sosyal yardım kurumları ile sağlanmaktadır.

(Cevap E) 21. Gagne’ye göre basit zincirleme etki tepki bağlarının

bir sıra ile öğrenilmesidir. Zincirleme sıralı becerileri içermektedir. Bu becerilerde becerinin başarılabilme- si her alt tepkinin sırasıyla uygun biçimde yapılma- sına bağlıdır.

(Cevap A)

22. Yunus Öğretmen soru metninde verilen davranışlar- dan I, II, III, IV ve V numaralı davranışları yaparsa dönüt verme davranışını doğru uygulamış olur. Dö- nütlerin yönlendirici, güdüleyici ve pekiştirici olmak üzere üç işlevi vardır. Dönütlerin etkili olabilmesi için;

kapsamlı, belirgin, düzeltici, pekiştirici olması ve anın- da verilmesi gerekir. Bireysel özelliklere yönelik dö- nüt olmaz.

DÖNÜTLER Anında

verilmelidir. Belirgin

olmalıdır.

Düzenleyici olmalıdır.

Pekiştirici

olmalıdır. Kapsamlı olmalıdır.

(Cevap B)

23. Zehra Öğretmen öğrencilerine drama temelli bir öğ- renme ortamı oluşturmuştur. Jest, mimikler ve beden diline dayalı rol almaya dayalı bir öğretim süreci ta- sarlanmıştır.

(Cevap C)

(7)

A K A D E M İ D E N İ Z İ Y A Y I N C I L I K

www.akademidenizi.com.trwww.akademidenizi.com.tr

33. Programın süreklilik kazanması ülke genelinde yay- gınlaşmasıdır. Soruda öğretmenlerin olduğu kadar yöneticilerin de süreklilik kazandırmada engeller oluş- turabileceğinden bahsedilmektedir. A ve B seçenek- lerinde öğretmen sorumluluğu, D ve E seçeneklerin- de program geliştirme alan uzmanının sorumluluğu söz konusudur. Okul personeline program geliştirme sürecine yönelik bilgilendirme yapma yönetici sorum- luluğudur.

(Cevap C) 30. Yaratıcı bir eğitim için, sınıfların geniş ve esnek ol-

ması gerekir. Sınıf, öğrencilerin, sessizce oturup ders dinlediği bir müze değil, arkadaşlarıyla birlikte araş- tırmalar yaptığı bir laboratuvar olmalıdır. Sınıfta öğ- renci oturma düzeni de bu sistemin ayrılmaz bir par- çasıdır.

(Cevap B) 28. Öğretmenin, emreden, tenkitçi, sert, teşvik edici, yu- muşak, dikkatli, şakacı, serbest bırakmayı seven vb.

öğrencilerin yetenekleri onun liderlik tarzını belirler.

Öğretmen otoriter, demokrat ya da vurdumduymaz bir lider olabilir. Öğretmenin liderlik tarzları sınıfın ge- nel atmosferini ve öğrencilerin davranışlarını etkile- diği gibi, onun hangi davranış modelini tercih ettiği ile de doğrudan ilişkilidir. Bilişsel alan kazanımları- nın düzeyi öğretmenin liderlik vasfından ziyade mes- leki yeterlikleri ve süreç içerisinde kullandığı model, yaklaşım, yöntem ve teknikten doğrudan etkilenir.

(Cevap D)

29. Tepkisel model istenmeyen bir davranışa tepki olan sınıf yönetim modelidir. Amacı, istenmeyen durum veya davranışın değiştirilmesidir. Bu model, düzen sağlayıcı ödül-ceza etkinliklerini içerir.

(Cevap A)

31. Daimicilik görüşünü savunanlar, eğitimin evrensel ni- telikteki belli gerçeklere göre şekillendirilmesi üzerin- de dururlar. Bu kişilere göre insanın doğası ve ahla- ki ilkeleri değişmez. Bu nedenle de eğitim, herkes için aynı olmalıdır. Çocuklar her yerde belli ortak özel- liklere sahip olmalıdır. Bu durum da değişmeyen ev- rensel bir eğitimi gerekli kılar.

(Cevap E)

32. Eğitimde program tasarımı, program geliştirme sü- recinde hangi boyutun işlendiği ve öne çıkarıldığını belirleyen çalışmalardır. Bu çalışmalarla programın ana çerçevesi çizilir ve planı yapılır. Tasarım boyu- tunda özellikle felsefelerden faydalanılır. Program- lar, konu, birey ve toplum olmak üzere üç öğeyi te- mele alır. Programı oluşturan temel öğelerden oluş- makta ve bu öğeler arası farklı ilişkileri ele almakta- dır.

(Cevap D)

(8)

A K A D E M İ D E N İ Z İ Y A Y I N C I L I K

www.akademidenizi.com.trwww.akademidenizi.com.tr

34.

Davranışçı Kuramlar - Bağlaşımcılık-Bitişiklik Kuramı

- Klasik Koşullanma - Edimsel Koşullanma - Programlı Öğrenme

Bilişsel Kuramlar - Piaget’in Bilişsel Gelişim Kuramı - Ralp Tyler’in Program Geliştirme Çalışması - Gagne’nin Öğretim Durumları Modeli - Guilfor’un Zihinsel Beceri Sınıflaması

Yeni Yaklaşımlar - Yapılandırmacılık - Çoklu Zeka Kuramı - Etkin Öğrenme

- İşbirliğine Dayalı Öğrenme - Yaratıcı Düşünme - Yansıtıcı Düşünme - Yaşam Boyu Öğrenme - Proje Tabanlı Öğrenme - Beyin Temelli Öğrenme - Basamaklı Öğretim - Kuantum Öğrenme

Hümanistik Kuramlar - Gestalt Kuramı - Maslow’un İhtiyaç Kuramı - Rogers’in Öğrenme Kuramı

Program Geliştirme Çalışmalarında Yararlanılan Öğrenme Kuramları

Soru metninde anlatılan ve okulda öğrenmeyi savu- nan program geliştirme yaklaşımı “davranışçı” yak- laşımdır. Günümüzdeki program geliştirme çalışma- larında davranışçı kuramdan özellikle hedeflerin dav- ranışa dönüştürülmesi ve her davranış için test mad- delerinin hazırlanarak program başarısı hakkında bil- gi toplanması aşamalarında yararlanılmaktadır.

(Cevap C)

35.

Soru metninde belirtilen içerik düzenleme yaklaşımı (A) doğrusal programlama yaklaşımıdır.

4. yıl uzmanlaşma

3. yıl uzmanlaşma

2. yıl uzmanlaşma

1. yıl ortak

(B) Piramitsel programlama yaklaşımı, ilk yıllarda ge- niş tabanlı konuların yer aldığı, giderek uzmanlaş- manın küçük birimlerde olduğu ve daraldığı bir yak- laşımdır.

(C) Modüler yaklaşım, konuların öbekler halinde dü- zenlendiği, bu öbeklerin birbiriyle ilişkili olmasının beklenmediği programlama yaklaşımıdır.

A F

E D

C B

(D) Sarmal yaklaşım (spiral, helezonik), içeriğin doğ- rusal bir sıra izlemediği, konuların yeri ve zamanı gel- dikçe tekrar tekrar öğretilmesinin söz konusu oldu- ğu programlama yaklaşımıdır.

Seçenek

D Seçenek

A

Seçenek

C Seçenek

B Ortak Çekirdek

(E) Çekirdek yaklaşımı, ortak çekirdek konuların ilk öğrenilecek konular olarak planlandığı ve piramit yak- laşımda olduğu gibi her öğrenci tarafından alındığı programlama yaklaşımıdır.

(Cevap A)

(9)

A K A D E M İ D E N İ Z İ Y A Y I N C I L I K

www.akademidenizi.com.trwww.akademidenizi.com.tr

36. Değerlendirme, ölçme sonuçlarının bir ölçütle karşı- laştırılıp yargıya varılması sürecidir. III numaralı ifa- dede ilk 10 içerisinde yer almak bir ölçüttür. Buna bağlı olarak öğrenciler hakkında başarılılık kararı ve- rilmektedir.

(Cevap C)

37. Sınıflama diğer adıyla adlandırma ölçekleri nesnele- rin özelliklere sahip olup olmamalarına göre gruplan- dırılması ile oluşturulur. Nesnelerin özelliklere sahip oluş dereceleri arasındaki farkları eşit aralıklı ve oran- lı ölçekler verebilir. Eşit aralıklı ölçeklerin başlangıç noktası belirlenmiş bir sıfırken oranlı ölçeklerin baş- langıç noktası gerçek sıfırdır, mutlaktır ve yokluk ifa- de eder. Nesnelerin özelliklere sahip oluş derecele- ri bakımından sıra numaraları verilere sıralanması ile de sıralama ölçekleri oluşturulur.

(Cevap D)

38. Ölçme sonuçlarının bir ölçüt puanı ile karşılaştırılma- sı sonucunda elde edilen geçerlik ölçüt geçerliğidir.

Ölçütün elde edilme zamanına göre ölçüt geçerliği ikiye ayrılır. Eğer test gelecekteki başarıyı kestirme amacıyla kullanılıyorsa, ölçüt puanları da gelecek bir zamanda ortaya çıkacaktır. Bu tip geçerliğe yorda- ma geçerliği denir. II numaralı öncülde geçerlik türü yordamadır. Eğer ölçüt puanları test puanları ile ya- kın zamanda ya da test puanlarında önce elde edil- mişse uyum, uygunluk geçerliği söz konusudur. I nu- maralı öncülde TYT’nin uygunluk geçerliği sınanmış- tır.

(Cevap C)

39. Çağdaş eğitimde ölçme ve değerlendirme öğrenci- lerin üst düzey becerilerine odaklanmıştır, günlük ha- yattan kopuk değildir, değerlendirme sürecine öğren- ci ile ilgili herkesi katar. Kısa cevaplı testler, çoktan seçmeli testler ve doğru yanlış testleri geleneksel eğitimde kullanılan ölçme araçlarıdır.

(Cevap C)

41. Doğru yanlış testlerine alternatif olarak kullanılan ölç- me aracına tanılayıcı dallanmış ağaç denir. Tanılayı- cı dallanmış ağaçlar özellikle birbiriyle ilişkili ve an- lamlı öğrenmelerin ölçülmesi için etkilidir.

(Cevap B) 40. B ölçmesi düzensizdir ve gerçek özellikten belirsiz

biçimde saptığı için tesadüfi hata vermektedir. A ölç- mesinde ise sabit hata vardır. A grafiği incelendiğin- de her noktada gerçek özellik ile aynı miktarda fark vermektedir. B grafiğinde ise her noktada farklı dü- zeyde fark ortaya çıkmış ve bu farklılıklar bir sistem dahilinde değişmemektedir. A güvenilir ancak geçer- li olmayan bir ölçüm. B ise güvenirliği ve geçerliği ol- mayan bir ölçümü temsil etmektedir.

(Cevap A)

(10)

A K A D E M İ D E N İ Z İ Y A Y I N C I L I K

www.akademidenizi.com.trwww.akademidenizi.com.tr

43. Doğru yanlış testleri ve çoktan seçmeli testler objek- tif testler grubuna girer. Her ikisinin de puanlama gü- venirliği yüksektir. Ancak objektif testlere karışan şans başarısından kaynaklanan hatalar sonuçların güve- nirliğini düşürür. Her iki test de uygulaması ve puan- lanması açısından kullanışlıdır.

(Cevap E)

44. Bilişsel alanın kavrama basamağı; yorumlama, çe- virme ve öteleme alt basamaklarından oluşur. Çevir- me basamağı verilen bir yapıyı başka bir yapıya – forma dönüştürmeyi gerektirir. Yazıyla verileni grafi- ğe, grafikle verileni yazıya çevirme kavrama için bir örnektir. Bu grafiği yorumlama da yine kavrama ba- samağının içinde yer alan işlemlerden biridir.

(Cevap B)

45. Örnekte verilen ölçme işlemi sınıflama ölçeği ile ve- rilmiştir. Bu ölçmede en çok tekrar eden değer %51 ile evettir. Ölçmenin mod değeri “evet”tir.

(Cevap C)

46. Bir testin güçlüğü maddelerinin ortalama güçlüğünü gösterir. Testi güçleştirmek için ya teste güç madde- ler eklenir ya da testteki kolay maddeler çıkarılır. Bu beş sorudan IV ve V. sorular kolay niteliktedir. Bun- lar arasından da ayırt ediciliği düşük olanın testten çıkarmak için seçilmesi daha isabetli olacaktır.

(Cevap E)

47. A seçeneği testin kapsam geçerliği, B seçeneği yor- dama geçerliği, C seçeneği görünüş geçerliği, D se- çeneği de testin ilgililiği ile ilgilidir. E seçeneği ise so- nuçların güvenirliğine yöneliktir.

(Cevap E)

48. Bronfenbrenner’in çevresel sistemi esas alan geli- şim yaklaşımında 5 iç içe geçmiş sistem vardır. Be- beğin anneyle etkileşiminden başlar kültürün etkile- rine kadar genişler. Bu sistemler; mikrosistem, me- sosistem, eksosistem, makrosistem ve kronosistem- dir. Kuram biyoekolojik sistem ya da ekolojik sistem kuramı olarak adlandırımaktadır.

(Cevap E) 42. Soruda verilen grafikleri ve tabloları incelersek;

• a grafiği, sağa çarpık dağılımı (başarı düşük)

• b grafiği, simetrik dağılımı (orta düzey başarı)

• c grafiği, sola çarpık dağılımı (başarı yüksek)

• X tablosu, başarılı öğrenci sayısı çok (sola çar- pık)

• Y tablosu, başarısız öğrenci sayısı çok (sağa çar- pık)

• Z tablosu, orta düzeyde başarı (simetrik) göster- mektedir. O halde doğru eşleştirme;

a - Y, b - Z, c - X şeklindedir.

(Cevap D)

(11)

A K A D E M İ D E N İ Z İ Y A Y I N C I L I K

www.akademidenizi.com.trwww.akademidenizi.com.tr

49. Kritik dönem, ilgili davranışların kazanılması gere- ken, kazanılmadığında telafisi çok zor olan ya da mümkün olmayan gelişim dönemidir. Bireye yaşam- larının belirli zamanlarında öğrenme fırsatı sağlan- madıysa gelişim ya yavaşlayabilir ya da tamamen durabilir. Kritik dönemlerde, organizma çevre uya- ranlara karşı daha duyarlı olmaktadır. Kritik dönem- de çevresel uyarıcı ve olayların çocuğun gelişim ve öğrenme süreci üzerinde etkisi büyüktür.

(Cevap C)

56. İnsanlara karşı olan davranışların temelini insana saygı ve değer vermenin oluşturduğu ahlaki gelişim evresi evrensel ahlak evresidir. Bu evrede insana saygı ve onu değerli görme esastır.

(Cevap C) 50. Büyüme gelişim psikolojisinin en temel kavramların-

dan biridir. Büyüme gelişim sürecinin niceliksel bo- yutunu oluşturmaktadır. Büyüme gelişim sürecinde vücut kitlesinde meydana gelen artışlardır. Verilen öncülde dölüt döneminde mitoz bölünme ile meyda- na gelen niceliksel artış vurgulanmaktadır.

(Cevap A)

51. 2-6 yaş dönemini kapsayan ilk çocukluk döneminde şu gelişim görevleri ve gelişimsel özellikler söz ko- nusudur.

• Dil gelişimini tamamlama

• Kendi davranışları üzerinde otokontrol kurma

• Özbakım becerileri geliştirme

• Cinsiyet farklılıkları ve mahremiyeti öğrenme

• Erken dönem ahlak gelişimi kapsamında doğru yanlış arasındaki ilk ayrımları yapma

(Cevap B)

52. Fiziksel gelişim açısından en hızlı dönem doğum ön- cesi dönemdir. Bundan sonra ise bebeklik en hızlı dönemdir. Fiziksel gelişim açısından en hızlı üçüncü dönem ise ergenliktir. Daha sonra ise sırasıyla ilk ço- cukluk ve son çocukluk dönemleri gelmektedir.

(Cevap A)

53. Dil kazanımını uyarıcı tepki bağları ile açıklayan yak- laşım davranışçı yaklaşımdır. Davranışçı yaklaşıma göre dili aynı diğer davranışları öğrendiğimiz gibi çev- resel uyaranlara verdiğimiz tepkilerle öğreniriz. Dav- ranışçılara göre dil öğrenmenin herhangi bir öğren- meden farkı yoktur.

(Cevap D)

54. Nesne sürekliliği bebeğin algı alanından çıkan bir nesnenin gerçekte kaybolmadığını kavramasıdır Nes- ne sürekliliğini kazanmış bir bebek algı alanından çı- kan bir nesneyi aramaya devam eder. Nesne sürek- liliği bebeğin belleğini kullanmaya başladığının önem- li bir göstergesidir.

(Cevap B)

55. Benmerkezci düşünmenin ürünü olarak çocuklar olay- lara başkalarının bakış açılarından bakamaz, herke- sin bir olayı kendileri gibi gördüğünü düşünürler. Ör- nek durumda da Özcan annesine başından geçeni anlatırken annesi biliyormuş gibi ‘o aldı, O vermiyor’

şeklinde konuşması benmerkezci düşünce yapısını yansıtmaktadır.

(Cevap C)

(12)

A K A D E M İ D E N İ Z İ Y A Y I N C I L I K

www.akademidenizi.com.trwww.akademidenizi.com.tr

57. Abraham Maslow, aşamalılık ilkesine göre insan ih- tiyaçları kuramını ortaya koymuştur. Maslow’a göre bireyin güdülenmesinin temelinde ihtiyaçlar vardır.

Birey bu ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla harekete geçer. Maslow insanların ihtiyaçlarını önem sırasına dizerek ihtiyaçlar hiyerarşisi oluşturmuştur. İnsanlar öncelikle temel ihtiyaçlarını karşılamaya, daha son- ra üst düzey ihtiyaçlarını karşılamaya güdülenmiş- lerdir. Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisine göre ev kur- ma güvenlik, evi süsleme ise estetik ihtiyacı ile ilgili- dir. Maslow’a göre alt basamaklardaki ihtiyaçlar kar- şılanmadan üst basamağa geçilemez. Güvenlik ihti- yacı, estetik ihtiyacına göre alt basamakta yer alan bir ihtiyaçtır. Güvenlik ihtiyacı karşılanmadan estetik ihtiyacına geçilemez. Buna göre ev kurulmadan, evin süslenmesine geçilemez; hayatını garanti altına al- madan koleksiyonculuk yapılamaz.

(Cevap B)

58. Erikson’un psikososyal kuramına göre Merve, giriş- kenliğe karşı suçluluk dönemindedir. Bu dönemde çocuğun çevresinde olanlara duyarlılığı artar, çevre- sinde gelişen olayları anlayabilmek için sık sık soru- lar sorar. Bu dönem 4-6 yaş çocuklarını kapsar ve oyun dönemine denk gelir. Bu dönemde çocuğu sor- duğu sorular yüzünden azarlamak, araştırma çaba- larının önüne geçmek, çocuktaki girişimcilik duygu- sunu köreltecek ve kendini suçlu hissetmesine ne- den olacaktır.

(Cevap C)

59. Tansu’nun düzenli ödev yapma alışkanlığı kazanma- sı sürekli pekiştirme yoluyla olmuştur. Alışkanlık ka- zanıldıktan sonra değişken aralıklı tarifeye geçilme- li ve pekiştirmeye devam edilmelidir. Yeni öğretmen değişken zamanlarda kontrol etmekte ancak doğru davranışları pekiştirmemektedir.

(Cevap B)

60. İrem’in problem olan davranışının tekrarlanma ne- deni, “yaramazlık yaptığında kendisine gösterilen il- gi ile yaramazlığının pekişmesi”dir. Pekiştirme, bir davranışın tekrar edilme sıklığının uygun uyarıcılar- la artırılması işlemidir. Ancak pekiştirme yerinde ve zamanında yapılmalıdır. Pekiştirme istenilen davra- nışın gösterilmesinden sonra yapılmalıdır. İrem’i ya- ramazlık yapma davranışından vazgeçirmek için, onunla yaramazlık yaptığında değil, yaramazlık yap- madığında ilgilenilmesi gerekir. Yanlış pekiştirilme yapıldığı için İrem istenilen davranışın yaramazlık yapma davranışı olduğunu öğrenmiştir.

(Cevap C)

(13)

A K A D E M İ D E N İ Z İ Y A Y I N C I L I K

www.akademidenizi.com.trwww.akademidenizi.com.tr

62. İrem’in problem olmayan davranışları ihmal edildiği için bu davranışlar gelecekte “sönmeye başlayacak- tır”. İrem’in ilgiyle karşılanan yani pekiştirilen yara- maz davranışları devam edecektir. Problem olmayan davranışları ihmal edildiği için sönecektir.

(Cevap C) 61. İrem’in problemsiz bir çocuk olması için anne – ba- bası onun “istendik davranışlarını pekiştirmeli, isten- medik davranışlarını sönmeye bırakmalı”dır. İsten- dik davranış İrem’in yaramazlık ve gürültü yapma- masıdır. Bu davranışı kazandırmak için anne – ba- bası İrem’in problem olmayan davranışlarını pekiş- tirmelidir.

(Cevap A)

63. Olumlu pekiştirme ve olumsuz pekiştirme durumla- rında dikkat etmemiz gereken, ortama bir şeyin ek- lenip çıkarılmasıdır. Eğer davranış sonucu ortama hoşa giden bir uyarıcı giriyorsa olumlu, eğer ortam- dan hoşa gitmeyen bir uyarıcı çıkarılıyorsa olumsuz pekiştirme olur. Düğünü durdurmak için polisin gel- mesi, Harun Bey açısından onu olumsuz, rahatsız- lık verici bir durumdan yeni gürültüden kurtardığı için olumsuz pekiştirmedir.

(Cevap E)

64. Öğrenme, yaşantı ya da tekrar sonucu davranışlar- da meydana gelen oldukça kalıcı izli değişiklikler ola- rak tanımlanır. Öğrenme bu anlamda içsel bir süreç olup ancak performansa dönüştüğünde yani davra- nış olarak sergilendiğinde gözlenebilir. Soruda veri- len örnek, öğrenmenin gözlenebilir yönüyle ilgilidir.

(Cevap C)

65. Skinner, davranışın açığa çıkması ve kalıcı hâle ge- lebilmesi için tarifelerin önemli olduğunu vurgulamak- tadır. Değişken oranlı pekiştirme tarifesi, pekiştirecin hangi doğru davranıştan sonra geleceğinin belli ol- madığı tarifelerdir. Bu tarife sönmeye en dirençli ta- rifedir.

(Cevap D)

66. Markete gönderilen bir çocuğun alacaklarını unutma- mak için sürekli tekrar etmesi onun “kısa süreli bel- leğe kayıt” işlemini gerçekleştirdiğini göstermekte- dir. Çünkü kısa süreli belleğin işlevlerinden biri de sı- nırlı miktardaki bilgiyi sınırlı bir zaman süresi içinde geçici olarak depolamaktır. Yetişkinin kısa süreli bel- leği 7 ± 2 yani beş ile dokuz birim arasında değişen bilgi miktarını depolayabilmektedir. Buna göre, ço- cuk kısa bir süre için yani markete gidene kadar ala- caklarını unutmamak için sürekli tekrar yaparak kısa süreli belleğe kayıt yapmaktadır.

(Cevap B)

(14)

A K A D E M İ D E N İ Z İ Y A Y I N C I L I K

www.akademidenizi.com.trwww.akademidenizi.com.tr

67. Tepkisel koşullama sürecinde sönme için koşullu uya- ranın bir süre koşulsuz uyaran olmadan verilmesi ge- rekir. Örnekte verilen korku koşullamalarının sönme- mesi kaçınmadır. Örneğin asansöre birkaç kez binip bir sıkıntı yaşanmazsa korku tepkisi giderek azala- cak ve sönecektir. Ancak kişi asansör uyaranı ile kar- şı karşıya gelmemesi yani kaçınması sönmeyi en- gellemektedir.

(Cevap C)

68. Öğretmeni Akın’ın davranışını sürekli görmezden gel- diği için sönecek, Gökçe’nin davranışında ise öğret- meni bazen onun ağlamasını görmezden geldiği ba- zen de istediğini yerine getirdiği yani pekiştirdiği için artış olacaktır. Edimsel koşullanma kuramına göre istenen davranışlar gibi istenmeyen davranışlar da pekiştirildiğinden dolayı tekrar edilir. Öğretmeni Akın’ın ağlama davranışını görmezden gelerek pe- kiştirmemiş ve böylece sönmesini sağlamıştır. Gök- çe’nin öğretmeni ise ağladığında bazen istediğini ye- rine getirerek ağlama davranışı pekiştirmiş ve bu ne- denle Gökçe’nin istediklerini ağlayarak yaptırma dav- ranışında artış gözlenmiştir.

(Cevap C)

69. Olgunlaşma organizmanın, hem zihinsel hem beden- sel olarak kendisinden bekleneni yerine getirebile- cek düzeye gelmesi için, öğrenme yaşantısından ba- ğımsız olarak kalıtımın etkisiyle geçirdiği biyolojik de- ğişmelerdir. Parçada vurgulanan kavram zamandır.

Olgunlaşma zamanla ve kendiliğinden meydana ge- len değişmedir.

(Cevap E)

70. Kimlik bunalımı ergenlik dönemine yani ortaöğretim kademesine ait bir gelişim görevidir. İlköğretim yılla- rında okula uyum, sosyalleşme ve okula ve öğren- meye karşı olumlu tutumlar geliştirme gibi konular ön plana çıkmaktadır.

(Cevap A)

71. Araştırma-değerlendirme hizmetleri öğrencilerin te- mel ihtiyaçlarının tespit edilmesi açısından oldukça önemlidir. Bu hizmet sayesinde diğer rehberlik hiz- metleri öğrenci ihtiyacına göre planlanabilir. Yapıla- cak araştırma çalışmaları rehberlik hizmetlerine yön verecektir.

(Cevap B)

72. Soruda verilen öğrenci düşünceleri incelendiğinde öğrencinin başarısız olma korkusu yaşadığı görül- mektedir. Başarısızlık yaşayarak ailesini hayal kırık- lığına uğratacağından korkmaktadır. Bu düşünceye nasıl vardığı, neden başarısız olacağına ilişkin bir düşünceye kapıldığı sorulmalıdır.

(Cevap A)

(15)

A K A D E M İ D E N İ Z İ Y A Y I N C I L I K

www.akademidenizi.com.trwww.akademidenizi.com.tr

74. Önleyici işlev bir problem durumu ortaya çıkmadan öngörerek gerekli tedbirleri almayı ve o problemin yaşanmaması için gerekli çalışmaları yapmayı içer- mektedir. Afetten korunma ve güvenli yaşam kaza- lardan korunma ve bilgisizlikten meydana gelecek tedbirsizlikleri önleme açısından önemlidir. Sağlık kültürü sağlık problemlerini önleyici bir işlev üstlen- mektedir. Topluluk içerisinde çatışma ve anlaşmaz- lıkların önlenmesinde demokrasi kültürü önemli bir görev üstlenir.

(Cevap D)

75. Okul zorbalığına yönelik denetim ve kontrol okul yö- netiminin görevidir. Aynı zamanda okul yönetimi okul- da öğrencilerin güvenliği için gerekli tedbirleri alma- lıdır. Rehberlik servisi ise zorbalığa yönelik önleyici çalışmaları yapmak, zorba öğrencilerle çalışmalar yürütmek ve zorbalığa maruz kalan öğrencilerin psi- kolojik olarak güçlenmesini sağlamak ile görevlidir.

(Cevap D)

76. Ezgi’nin yaşadığı sınav kaygısı eğitsel rehberlik kap- samında yer almaktadır. Sınavlara hazırlık, sınav kaygısı, etkili ve verimli çalışma, okuma-dinleme-not tutma becerileri, ders-alan-okul seçimi gibi konular problem alanına göre eğitsel rehberlik kapsamında- dır.

(Cevap A)

77. Bireyi tanıma hizmeti bireyin kendisini daha iyi tanı- ması için ona sunulacak fırsatları içermektedir. Öğ- rencilerin yetenek ve başarılarına göre sınıflandırıl- ması rehberlik anlayışı açısından kabul edilebilecek bir uygulama zaten değildir. Bunun dışında bireyin alan-ders-okul seçimi süreçlerinde desteklenmesi yö- neltme hizmetleri kapsamında yer almaktadır.

(Cevap D)

78. Arzu listesi özellikle ilköğretim ve okul öncesi dönem- de kullanılabilecek bir bireyi tanıma tekniğidir. Arzu listesi çocukların karşılanmayan arzu, istek ve ihti- yaçlarını ifade edebilecekleri bir bireyi tanıma tekni- ğidir. ‘Bir masal perisi gelse ondan ne isterdin?’ şek- linde masalsı durumlar oluşturarak çocuğun kendini ifade etmesini sağlar.

(Cevap D) 73. Öğrencilerin ilgileri eğitsel, mesleki ve sosyal-kültü-

rel yöneltme sürecinde dikkate alınır. Meslek seçi- minde, ders-alan seçiminde ve sosyal-kültürel etkin- liklerde ilgilerin dikkate alınması öğrencinin seçimle- rinde mutlu olmasını ve keyif almasını sağlar.

(Cevap E)

(16)

A K A D E M İ D E N İ Z İ Y A Y I N C I L I K

www.akademidenizi.com.trwww.akademidenizi.com.tr

79. Özel gereksinimli öğrenciye potansiyelinin üzerinde ödev ve çalışmalar verme başarısızlık yaşamasına neden olacağı için öğrencide yetersizlik duygularının gelişmesine neden olacaktır. Bu sebepten dolayı öğ- rencinin potansiyelleri iyi belirlenmeli ve yapabilece- ği, başarabileceği çalışmalarla başarıyı tatması sağ- lanmalıdır.

(Cevap B)

80. Her ilde rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri- nin il düzeyinde planlanması ve kurumlar arası iş bir- liğinin sağlanması amacıyla rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri il danışma komisyonu oluşturu- lur. Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri il da- nışma komisyonu, eylül ve haziran aylarında olmak üzere yılda en az iki kez toplanır.

(Cevap A)

(17)

AKADEMİ DENİZİ YAYINCILIK

Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının yayınevimizin yazılı izni olmadan kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması, yayımlanması ya da kullanılması yasaktır.

Bu yasağa uymayanlar gerekli cezai sorumluluğu ve testlerin hazırlanmasındaki mali külfeti peşinen kabullenmiş sayılır.

LİSANS

EĞİTİM BİLİMLERİ TESTİ

TG • 2

(18)

1. Yeni programda yer alan ara disiplinler resmî prog- ramda yazılı olarak yer aldığı için bu durum örtük programla ilişkilendirilemez. Örtük program resmî programda yazılı olarak yer almayan program türü olarak açıklanabilen okuldan okula, öğretmenden öğ- retmene farklılık gösteren bilinçli ve bilinç dışı sonuç- ları pozitif veya negatif öğrenmeleri ortaya çıkarabi- lecek program türüdür.

(Cevap C)

2. Öğrencilerin sisteme girmeden önce hazırlanan prog- ram tasarımları öğrenen merkezli kapsamında çocuk merkezli tasarımlar, sorun merkezli kapsamında ise çekirdek tasarımıdır. İki tasarım içinde hazırlanan programlar öğrenciler sisteme girmeden önce hazır- lanmaktadır.

(Cevap C)

3. Taba-Tyler Modeli’nin ortaya çıkış süreci düşünüldü- ğünde söz konusu model kültürlenme kavramıyla iliş- kilendirilebilir. Kültürlenme; toplumun var olan alt kül- türleri ile dışarıdan gelen yabancı bir kültürün sente- zi sonucunda yeni bir kültür ortaya çıkıyorsa bu du- rum kültürlenme olarak nitelendirilmektedir. Buradan hareketle Taba-Tyler Modeli; Tyler Modeli ile Taba Modeli’nin birleşimi sentezi sonucunda ortaya çıkan yepyeni bir model olup bu durum kültürlenmeye ör- nek oluşturabilir.

(Cevap A)

4. Öğrenme-öğretme sürecinin diğer program ögeleri- ni etkilemesi ve de değişim uğratması programın öge- leri arasında dinamik bir ilişki olduğunun göstergesi- dir. Program ögeleri hem birbirini etkiler hem de bir- birlerinden etkilenmektedir.

(Cevap A)

5. İdealist felsefeye göre gerçek, insan aklındaki var olanların yansımasıdır. İdealizm gerçekliğin sadece düşüncede var olduğunu ve evrenin genelleştirilmiş zihinsel bir açıklaması oluğunu kabul eder. Gerçek bilgi, aklın ürünü olan bilgidir.

(Cevap D)

6. Verilen iki parçayı anlatım bozuklukları açısından kar- şılaştırma değerlendirme basamağında yer alan bi- lişsel alan hedefidir. Değerlendirme ölçütler ile ölçüm arasında öğrencinin eleştiride bulunması, yargıda bulunması ve değerlendirme yapmasını ifade eden bir bilişsel alan basamağıdır.

(Cevap E)

www.kozmikoda.com.tr

A K A D E M İ D E N İ Z İ Y A Y I N C I L I K

www.akademidenizi.com.trwww.akademidenizi.com.tr

(19)

7. Tepkisel sınıf yönetimi yaklaşımı sorunlara müdaha- le etme temelindedir. Öğretmenin davranışlarını sı- nıf içinde ortaya çıkan problemler belirler.

(Cevap E)

8. Öğretmenin ders planı hazırlamada öncelikli dikka- te alacağı program ögesi, hedeflerdir. Program ge- liştirme sürecinde hedefler olayların nedeni olarak tanımlanabilecek bağımsız değişken niteliğindedir.

Dolayısıyla da ders planının ilk aşaması dersin he- deflerini dikkate alarak diğer tüm değişkenleri hazır- lamak ve işe koşmaktır.

(Cevap E)

9. İletişim sürecinde iletilen mesajın açık anlaşılır ve net olması iletişimin sürmesi açısından çok önemlidir.

Açık olmayan mesajlar iletişimin kesilmesine ya da iletişim engellerine neden olur. Açık olmayan mesaj- larla kazanımların gerçekleştirilmesi de mümkün de- ğildir.

(Cevap B)

10. Soruda verilen öncüllerden I numaralı ifade doğru değildir. Yazılı materyalde bir bölümün ya da parag- rafın büyük harflerle yazılması uygun değildir. Böyle bir uygulama okuma açısından zorluk yaratır.

(Cevap E)

11. Sunuş yoluyla öğretim öğretmen merkezli bir strate- jidir. Konular genelden özele doğru sıralanarak man- tıksal çerçevede öğrenciye sunulur. Anlamlı öğren- meyi desteklemek için de konuyla ilgili bol örnek ve- rilir.

(Cevap C)

12. Faruk’un yapmayı sevdiği ve başarılı olduğu etkin- likler görsel-uzamsal zeka alanının etkin kullanımını gerektirir. Üç boyutlu algılama, görsel çalışmalar, le- go, puzzle ve resim görsel-uzamsal zeka alanının baskın olduğu çalışmalardır.

(Cevap B)

www.kozmikoda.com.tr

A K A D E M İ D E N İ Z İ Y A Y I N C I L I K

www.akademidenizi.com.trwww.akademidenizi.com.tr

(20)

13. Workshopun en belirgin özelliği katılımcıların alanın- da deneyimli ve bilgili olmasıdır. Uzmanlar kısa bir süreliğine bir araya gelerek bir problem veya bir du- rum hakkında fikirler geliştirir. Ardından geliştirmiş ol- dukları bu fikirlerin uygulamasını yaparlar. Böylece kuram ile uygulama arasında bağ kurarlar.

(Cevap A)

14. IV ile III numaralı aşamanın yeri değiştirilmelidir. Mik- ro öğretim tekniği öğretim sürecinde öğretmen aday- larına deneyim kazandıran küçük bir ders uygulama- sıdır. Temel amacı öğretmen adayına mesleki dene- yim ve tecrübe kazandırmaktır. Mikro öğretimde ön- celikle ders planı yapılır. Ardından ders işlenir. Örnek ders videoya kaydedilir. Kaydedilen görüntüler izle- nir. Bu durum yapılan çalışmanın etkililiği hakkında geri bildirim sunar. Görüntüler izlendikten sonra grup- ça dersin değerlendirmesi yapılır. Bu değerlendirme- de aday öğretmenin yanı sıra öğretmenin dersi izle- yen arkadaşları ve son olarak da rehber öğretmeni mikro öğretim sürecini değerlendirir. Değerlendirme- lerde kayıt görüntülerinin yanı sıra gözlem formları da kullanılır.

(Cevap C)

15. Tam öğrenmede öğrenci öğrenciden öğrenmez. Bu nedenle akran öğretimi ek öğrenme etkinliği olarak uygulanmaz

(Cevap E)

16. Sunuş stratejisini kullanan öğretmen, kavram harita- sını asmış ardından konuya dikkat çekmiştir. Bun- dan sonra yapması gereken davranış dersin hedefi- ni söylemek veya konunun ana düşüncesini açıkla- maktır, Konunun ana fikrini söyledikten sonra soru- larla öğrencinin zihninde var olan konuya ait eski bil- gilerini ortaya çıkartıp süreçte yeni konuyu adım adım sunduğunda, öğrenci konuya ait eski bilgisiyle yeni bilgiyi ilişkilendirecek ve böylece anlamlı öğrenme sağlanmış olacaktır. III. ve IV. öncül yer değiştirirse doğru sıralama sağlanmış olur.

(Cevap C)

17. Bir konuya ait bilgilerin kendi içlerindeki ilişkisi o ko- nunun bütünlüğüdür.

(Cevap D)

18. Öğretmen öğrenciye işaret sıfatını buldurmak istiyor- sa öğrenciye verilen ilk örnekler işaret sıfatıyla ile il- gili olmalıdır. Bu örnekler ve basamaklar birbirleri ile ilişkili olmalı ki öğrenci tanıma ulaşabilsin. Soruda öğretmen süreci işaret sıfatı ile başlatmış ardından öğrenci örneği açıklamıştır. Fakat ardından işaret sı- fatı ile ilgili ek örnekler vermesi gerekirken niteleme sıfatı örneği vermiştir. Bu da örnek olanla ek örnek olan arasında ilişkiyi kuramayıp problemden vazgeç- mesi anlamına gelebilir. Öğrenci ilk örneği açıkladık- tan sonra öğrenciye tekrar işaret sıfatına ait örnek vermeliydi. Fakat niteleme sıfatı verdiği için bu örnek olmayan olur. Bu da süreci başarısız kılar.

(Cevap C)

www.kozmikoda.com.tr

A K A D E M İ D E N İ Z İ Y A Y I N C I L I K

www.akademidenizi.com.trwww.akademidenizi.com.tr

(21)

19. Anlamlandırma kodlama stratejisi, kısa süreli bellek- teki bilginin uzun süreli hali hazırda olan bilgiyle iliş- kilendirilmesidir. Bu ilişkilendirmeyi yaparken de kul- landığı bellek destekleyici yöntem ise akrostiştir.

Akrostiş öğrenilecek olan kelimelerin baş harflerini kullanarak yeni kelimeler ve cümleler oluşturmaktır.

(Cevap D)

20. Programlı öğretimde öğrenci başarısını artıran en önemli unsur, öğrencilere kendi öğrenme hızında öğ- renme olanağı sağlamasıdır. Özellikle de sınıf arka- daşlarının gerisinde kalan, daha geç öğrenen öğren- cilerin, bu yolla başarılarında anlamlı ölçüde artış sağlanabilmektedir.

(Cevap D)

21. Benzetim tekniğinde bir olay gerçekmiş gibi ele alı- nıp, üzerinde eğitimi yapılır. “Bizim dersi nasıl anla- tacağınızı, sınıfı nasıl yöneteceğinizi gözlerimizle gör- memiz lazım.” diyen kurum yöneticileri, benzetime vurgu yapmaktadır.

(Cevap E)

22. İş birlikli öğrenmede lider yoktur, liderlik paylaşılmış- tır.

(Cevap A)

23. Kartopu, verilen bir problem ve konuyla ilgili olarak öncelikle her öğrencinin öncelikle bireysel olarak dü- şündüğü, ardından iki öğrencinin bir araya gelerek görüşlerini tartıştıkları, dörtlü gruplarda bu görüşü karşılaştırdıkları, sekizli gruplarda aynı konuyu tartı- şıp karar verdikleri aktif öğretim tekniğidir.

(Cevap E)

24. 7E modeli yapılandırmacı kuramın uygulama şekil- lerinden bir tanesidir. Yapılandırmacılıkta birinci aşa- ma yeni bir durumla öğrenciyi karşılaştırıp öğrenci- lerin uzun süreli bellekte var olan eski bilgilerini or- taya çıkartıp süreçte konuya ait yeni bilgiyle ilişkilen- dirip konuya ait bilgiyi öznel olarak öğrencinin oluş- turmasını sağlamaktır. Unutmayalım ki uzun süreli bellek yapılandırmacılıkta birincil bilgi kaynağıdır. 7E modelinde de teşvik etme basamağı bu işlevi görür.

Bu basamakta öğretmen öğrencinin derse ilgisini çek- mek için çeşitli sorular sorar ve öğrencilerin yeni öğ- retilecek kavram hakkında ne bildiklerini, hangi ön bilgilere sahip olduklarını ve ne düşündüklerini orta- ya çıkarmak için değerlendirme yapar. Öğrenciler ye- ni anlatılacak konuyla ilgili düşünmeye sevk edilir.

(Cevap E)

25. Eklemleyici Dönüt (Genişletici Dönüt): Öğrencinin var olan bilgisini genişletmesini sağlamaya dönüktür. Öğ- renci sahip olduğu bilgi ve yeni bilgi arasında ilişki- ler kurmaya ve öğrencinin sahip olduğu şemayı ge- nişletmeye yardım eder.

Öğrencide bakıra ait mevcut bir şema var, öğretme- nin sorduğu sorulara da cevap veriyor, dikkat eder- seniz Yusuf Öğretmen Pınar’a bakıra ait bilmediği yeni bir bilgi vererek eski bilgisi ile yeni bilgisi arasın- da ilişki kurdurup var olan bakır şemasını genişleti- yor. Unutmayalım “ayrıca” kelimesinin olduğu yerde sürece konuya ait yeni bilgi dahil edilir. Bu da bu du- rumda eklemleyici dönüte götürür.

(Cevap C)

www.kozmikoda.com.tr

A K A D E M İ D E N İ Z İ Y A Y I N C I L I K

www.akademidenizi.com.trwww.akademidenizi.com.tr

(22)

26. Sergi, drama, gezi beş duyu organına hitap eder. Bu açıdan kalıcı öğrenmeyi sağlar. Hareketli resimler de göze ve kulağa hitap eder. Fakat tartışma daha çok sözel semboller üzerinden geliştiği için Dale’ye göre kalıcılığı daha azdır. Somut yaşantılar kazandırma- da etkisizdir.

(Cevap A)

27. Gagne’ye göre; öğrenci öğrenme amacını bilmek ih- tiyacındadır. Diğer bir deyişle öğrenci bir konuyu öğ- rendiğinde neler yapabilecek, nerede, nasıl işine ya- rayacak gibi sorular kafasında açıklığa kavuştuğun- da öğrenmeye istek ve gereksinim duyar. Böylece öğrenci konuya ilişkin bir beklenti oluşturur. Bu du- rumda öğrenilecek olan konunun öğrenci için anlam- lı hale gelmesini sağlar.

(Cevap D)

28. Öğretim süreci gerçekleşirken öğretmen kendi hazır bulunuşluğuna göre değil karşısındaki öğrenci gru- bunun hazır bulunuşluğuna göre dersi işlemelidir. Bu- rada öğretmen öğrencilerin hazır bulunuşluğunu dik- kate almadığı için başarısız olmuştur.

Bir sınıfta konuyu az bilen, orta derecede bilen, çok iyi bilen varsa dersi asla orta bilene göre işleme. Her öğrenciyi kendi öğrenme düzeyinde değerlendir.

(Cevap C)

29. Yapılandırmacılık; bireyin nasıl anladığını ve öğren- diğini açıklayan bilginin doğasına ilişkin bir anlayış- tır. Birey çevresiyle etkileşimi sırasında geçirdiği ya- şantılardan anlam çıkarmaya çalışır. Geleneksel eği- tim yaklaşımında olduğu gibi bir tek kaynağa, ders kitabına bağlı kalarak, herkesin aynı bilgileri aynı şe- kilde tam olarak öğrenmesi mümkün değildir. Öyley- se öğretmen, öğrencinin sadece ne öğrendiğiyle il- gilenmemeli nasıl öğrendiğiyle de ilgilenmelidir. Öğ- rencinin aktifliğini her zaman destekleyen öğrenci merkezli bir yaklaşım olan yapılandırmacılığın öncü- leri; Piaget, Vygotsky, John Dewey ve Glasersfeld’dir.

(Cevap E)

30. Eleştirel düşünme, bireylerin düşüncelerinin sorum- luluğunun farkına varma, düşündüklerini analiz et- me, değerlendirmek için çeşitli kriterler geliştirme, bir konu hakkında karar verirken bu kriterleri göz önün- de bulundurma, başkalarının düşüncelerini kabul et- meden önce eleştirel bir süzgeçten geçirme olarak tanımlanabilir. Eleştirel düşünme, bireyin karşılaştı- ğı olgu, durum ya da olayları tutarlılık, doğruluk, ge- çerlik ve güvenirlik açılarından inceleme, yorumla- ma, yargılama ve değerlendirme işidir.

(Cevap C)

31. Gerçek hayattan bir problem durumu ele alınmış ve bu süreç zarfında sınıf dışına çıkılarak araştırma ya- pılmış, bilgi toplanmış, toplanan bilgiler yorumlanmış, özerk ve kurgulayıcı öğrenci tarafından probleme çö- züm getirilmiştir. Bu sorudaki çeldirici, örnek olaydır.

Unutmayalım ki örnek olay sınıfta başlar, sınıfta bi- ter ve tartışma temelinde probleme çözüm bulunur (Örnek olay yöntemi proje ve problem çözme ile ay- nı soruda seçeneklere verilirse sınıfın dışına çıkıp araştırma varsa sakın örnek olaya gitme. Ayrıca pro- je ile problem çözme aynı seçeneklerde verilirse mut- laka ayırıcı bir nokta olan ürün kavramını ipucu ola- rak sorunun içine koymak zorundadır. Soruya bu şe- kilde bakarsan daha sağlıklı olur.).

(Cevap A)

www.kozmikoda.com.tr

A K A D E M İ D E N İ Z İ Y A Y I N C I L I K

www.akademidenizi.com.trwww.akademidenizi.com.tr

Referanslar

Benzer Belgeler

Sağlık Bakanlığı bünyesinde 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 45/A maddesine göre veya Sağlık Bakanlığı ya da diğer kamu kurum ve

• Önlisans (2 yıllık) programlarını tercih edebilirsin. Tahmini Okul Puanını. • Tahmini okul puanını ekleyerek tahmini başarı sırasını

3.7 Adaylar tercihlerini yapmak için ÖSYM’nin ilgili internet sayfasına girdikten sonra ÖSYM kayıtlarında adaya ait öğrenim düzeyi, mezun olunan program ve

ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların Ek 1 inci maddesindeki şartları

3.7 Adaylar, tercihlerini yapmak için ÖSYM’nin ilgili internet sayfasına girdikten sonra ÖSYM kayıtlarında mevcut olan adaya ait öğrenim düzeyi, mezun

İyon hâline geçen atomun anyon hâline mi yoksa katyon hâline mi geçtiği bilinmediğin- den; elektron sayısının azalıp arttığı ya da atom çapının küçülüp büyüdüğü

Bu kapsamda, ÖSYM Aday İşlemleri Sisteminde uyruğundan biri “T.C.” (Bulgaristan’dan göç dâhil) olarak kayıtlı olan adaylar KPSS’de tercih yapabilirler. ÖSYM

Şekilde oluşan 6 farklı bölgenin her biri mavi veya pembe renge boyanarak armalar elde ediliyor. Eğer bir arma saat yönünde döndürülerek bir diğer arma elde