1 9.Sınıf Tarih Ders Notları www.serkancatarih.jimdo.com
Bütün bilimlerin amacı insana hizmettir.
Mahiyetleri ve araştırma metotları bakımından bilimler ikiye ayrılır:
a) Tabiî Bilimler
b) Nazari (Beşeri) Bilimler
Tarih bilimi beşeri bir bilimdir.
Farklı dönemlerde, tarih hakkında değişik tanım ve yorumlar yapılmıştır.
Herodotos (Herodot) (MÖ 484-425)
İbn-i Haldun (1334-1406)
Leopold von Ranke (Lepold fon Ranke) (1795-1886)
Ahmet Cevdet Paşa (1822-1895)
Edward H. Carr (Edvırd Kar) (1892–1982)
Halil İnalcık (1916-2016) tanım yapanlardan bazı örneklerdir.
Bu farklılıklar bir görüş ve düşünce çeşitliliği olarak kabul edilmelidir.
Tarihin tanımında ulaşılan ortak tanımın özelliği şöyle verilebilir:
İnsan topluluklarının, geçmişteki her türlü etkinliklerini, neden-sonuç ilişkisi içinde, yer ve zaman göstererek, kaynaklara dayalı olarak, doğru ve objektif bir şekilde inceleyen, araştıran sosyal bilime tarih denir.
Tarihin konusu ve kapsamının genişliğini belirtirken onun insan hayatındaki vazgeçilmezliğini de dile getirmek gereklidir.
İnsan ve insan topluluklarının geçmişte meydana getirdiği her türlü (dinî, siyasî, ekonomik, sosyal ve diğer) etkinlikleri, Yaşam tarzları ve siyasî örgütlenmelerini, Birbiriyle ilişkilerini, Zaman içindeki gelişimlerini kapsar.
Tarihi Bir Olayın Özellikleri
Tarihi bir olay etki ve sonuçları bakımından etkili ve diğer olaylarla ilişkili olmalıdır.
Tarihi olayın birden çok sebebi vardır.
Tarihi olayları açıklayan kesin yasalar yoktur.
Tarihi olay tekrarlanamaz.
Deney yapılamaz.
Pozitif bilimlere benzemez.
Toplumları etkiler.
Tarihi oluşturan her olay neden-sonuç ilişkisi ile bir birine bağlıdır.
Gelip geçici olaylar değildir.
Somut bilgiler içerir, yer ve zaman bildirir.
Olayların başlangıç ve bitiş süreleri bellidir.
İNSANLIĞIN HAFIZASI TARİH
Olay: Tarihte insanlığı etkileyen siyasi, sosyal, kültürel, ekonomik dinî konularda kısa sürede meydana gelen gelişmelerdir.
Olgu: Tarihte insanlığı etkileyen olayların ortaya çıkardığı sonuçlara göre uzun sürede meydana gelen değişimlerdir.
Olgular; geneldir, süreklilik gösterir, soyuttur.
İstanbul’un Fethi
Olay Olgu
İstanbul’un Türkleşmesi Fransız İhtilali Milliyetçilik
I. Dünya Savaşı Sömürgecilik
Tarihin Tanımı
Tarihin Konusu
2 9.Sınıf Tarih Ders Notları www.serkancatarih.jimdo.com
Sosyal bir bilim olan tarih, bilinmeyenlere yönelerek onu kendi yöntemleriyle
keşfetmeye çalışır ve bilimsel bilgiyi ortaya çıkarmak için kaynaklardan yararlanır.
Çünkü kaynak olmadan tarihî gerçekleri ortaya çıkarmak ve onları yazmak mümkün değildir
Tarih olay hakkında bize bilgi veren, onu doğru anlayabilmemiz için tanıklık yapan her türlü malzemeye kaynak (belge, vesika) denir. Olayı doğru anlamaya yarayacak her türlü malzeme kaynaktır.
Kaynaklar bilgi veren kaynağın ve malzemenin cinsine göre dört bölüme ayrılır:
a) Yazılı kaynaklar: Yazıya geçirilmiş her türlü kitabe, yıllık, kanunname, biyografi, hatıra, arşiv belgesi, para, tuğra gibi belgelerdir. En güvenilir kaynaktır.
b) Sözlü kaynaklar: Yazıya geçirilmeden halk arasında söylenerek günümüze gelen destan, atasözü, masal, hikâye gibi eserler buna örnek verilebilir.
c) Yazısız kaynaklar- kalıntılar: Arkeolojik kazılardan elde edilen eserler, heykel, mezar taşları, resimler gibi yazısız eserler bu gruba girer.
d) Çizili, sesli ve görüntülü kaynaklar:
Tarihsel verilerin zamana, yere ve konuya göre bölümlere ayrılarak düzenlenmesine Tasnif denir. Tarihçi çalışmasının amacına ve konusuna göre bilgi ve verileri istediği şekilde sınıflandırabilir.
1-Kaynak Arama (Tarama) Tarihin Yöntemi
Tarih araştırmalarında aşağıdaki yöntemler takip edilir:
1 – Tarama (Kaynak Arama) 2 – Tasnif (Sınıflandırma) 3 – Tahlil (Çözümleme) 4 – Tenkit (Eleştiri) 5 – Terkip (Sentez)
Kaynaklar kapsadıkları bilginin değerine göre ikiye ayrılır:
a) Birinci elden kaynak: Tarihi olayın geçtiği döneme ait her türlü bulgudur.
Hatıralar, seyahatnameler, kitabeler, paralar, arkeolojik malzemeler ve sanat eserleri bu tür kaynaklardandır.
b) İkinci elden kaynak: Olayın geçtiği dönem yakın ya da o dönemin
kaynaklarından yararlanılarak meydana getirilen eserlerdir. Bunlar genelde geçmişte yazılmış tarih kitaplarıdır.
Çizili Kaynaklar
Sesli Kaynaklar
Görüntülü Kaynaklar Planlar
Haritalar
Taş plaklar ses kasetleri Disketler CD’ler flash bellekler
Resimler, fotoğraflar, dokümanter filmler, CD’ler, DVD’ler,
Tarihi olayların belirlenmesinde ve açıklanmasında göz önünde bulundurulması gereken en temel öge; Olayların yazılı ve yazısız belgelerle kanıtlanmasıdır.
2- Tasnif (Sınıflandırma):
Kiminle güldüğünü unutabilirsin ama kiminle ağladığını asla.
Milan Kundera
3 9.Sınıf Tarih Ders Notları www.serkancatarih.jimdo.com
Elde edilen verilerin kaynak ve bilgi
yönünden yeterli olup olmadığının tespitine Tahlil etme denir. Bu aşamada eksiklikler tamamlanır, veriler gruplanır. Eldeki veriler kullanıma hazır ve işe yarar hale getirilir.
Kaynakların kullanılmadan önce gerçek veya sahteliğinin incelenmesi, bilgi açısından güvenirliliğinin araştırılmasıdır.
Kaynakların (belgelerin) eleştirisi dış ve iç tenkit olmak üzere iki aşamada yapılır.
Dış tenkitte kaynağın yazarı, basıldığı yer ve zamanı gibi unsurlara bakılarak belge değerinin olup olmadığına karar verilir.
İç tenkit de ise kaynağın içinde yer alan bilgilerin güvenilir olup olmadığı üzerinde durulur. Bu eleştirilerin yapılmasından sonra belge güvenilir bulunulursa araştırmalarda kaynak olarak kullanılır.
Bir araya getirmek, sentez yapmak demektir. Kaynaklar sınıflandırma, çözümleme ve eleştiri aşamasından geçtikten sonra çalışmaları birleştirmek, bir araya getirmek ve sonuca gitmek işlemine Terkip, sentez yapma, birleştirme denir.
Tabiat ve yer şekillerinin insan toplulukları üzerindeki etkisini inceleyerek tarihe yardımcı olur.
Coğrafya İnsan ve mekânın karşılıklı etkileşimini araştırır.
Geçmişten günümüze meydana gelen olay ve olguların zamanını tespit ederek sıralar.
İlk defa 1280 Kadeş Antlaşması ile ortaya çıktı.
Siyasi belgelerin cins, şekil ve içerik olarak değerlendirmesini yapar. Resmi belgeleri inceleyen bilim dalıdır.
Toprak ve su altında kalmış eserleri bulup inceleyen bilim. Özellikle tarih öncesi devirlerin aydınlatılmasında tarihe yardımcı olur.
Tarihte devletlerin kullandığı armaları inceler.
İnsan ırkını inceler ve kültürlerin gelişimini araştırır.
İki gruba ayrılır:
a. Fiziki Antropoloji: Irkları inceler.
b. Kültür Antropolojisi: Toplumların kültürel yapısını inceler.
3-Tahlil (Çözümleme)
4-Tenkit (Eleştiri)
5- Terkip – sentez (birleştirme)
Tarih ve Diğer Bilimler
Coğrafya
Kronoloji
Diplomasi
Arkeoloji
Herladik
Antropoloji Gemiler vardı, limanda gemiler. Her
biri yeni bir ufka gider.
Orhan Veli Kanık
4 9.Sınıf Tarih Ders Notları www.serkancatarih.jimdo.com
Toplumların örf, âdet, gelenek ve yaşayışlarını inceler.
Diğer adıyla Meskûkat’tır.
Tarih içerisinde basılan paraları inceler.
Eski yazılar bilimi.
Yazıları, alfabeleri ve bunların zaman içerisindeki değişimlerini inceler.
Filoloji Dillerin tarihini, gelişimini ve değişimini araştırır.
Kitabeleri inceler.
Milletlerin ortak hafızası olan tarih, millî ve toplumsal kimliğin inşasında önemli rol oynar.
Tarih, bireylere yaşadığı toplumun geçmişini öğreterek kişinin kendi milletine aidiyet duygusuyla bağlanmasını sağlar.
Tarih, kimliğin oluşumunda hafızanın destekleyicisidir.
İnsanın kendini, geçmişinden haberdar olmasını sağlar.
Tarih insanlığın hafızasıdır.
Geçmiş olaylar değerlendirilip geleceğe yön verilir.
Olaylara daha geniş açıdan bakılmasını sağlar.
Topluma değerlerimizi hatırlatıp, insanları yaşama bağlar.
Dost ve düşmanı tanımamızı sağlar.
Millî ve toplumsal kimliğin oluşmasında dil ana etkendir.
Tarih birliği, dinî inanışlar, devlet yapıları, coğrafi birliktelik, musiki ve ülkü birliği de bu şuurun oluşmasında önemlidir.
Tarih bilimi sayesinde geçmiş hakkındaki aktarımlar, milletlerin ortak hafızasını biçimlendirir.
Tarih kitapları, sadece milletlerin kendi tarihinden bahsetmez; diğer toplumlarla etkileşimler yaşandığı hakkında da güçlü bir bilinç oluşturur.
Tarih bilinci, bireyin gerek
sosyalleşmesinin gerekse kendi yaşam deneyiminin etkisiyle tarihin farkında olmasıdır.
Tarih, uyguladığı yöntem gereği bireylerde araştırma ve kanıt kullanma becerisini artırır.
Tarih bilimi geçmişten günümüze meydana gelen olay ve olguları kronolojik bir süreçte ele aldığı için olay ve olgular arasında neden-sonuç ilişkilerini ortaya koyar.
Millî Tarihsel empati ile geçmişte yaşamış insanların değer yargıları, olaylara ve dünyaya nasıl baktıkları, ne hissettikleri anlaşılabilir ve bunun sonucunda
insanların geçmişi anlama becerisi gelişir.
Tarihî olaylara bakış açısı tarihî olaylar ele alınırken tarihî bilgilerin kendi döneminin şartlarına göre değerlendirilmesi gerekir.
Millî bilinci oluşturarak geçmişte bir arada yaşamış ve gelecekte de bir arada yaşamak isteyen toplumun, birlik ve beraberlik içinde olmasını sağlayan tarih, toplumdaki manevi değerlerin
gelişmesinde de önemli rol oynar.
Etnografya
Numizmatik
Palegorafya
Filoloji
Filoloji
NEDEN TARİH?
Sağlıklı yaşamın sırrı, anı yaşamakta gizlidir.
Gautama Buddha
5 9.Sınıf Tarih Ders Notları www.serkancatarih.jimdo.com
Tarihî olaylar ele alınırken tarihî bilgilerin kendi döneminin şartlarına göre
değerlendirilmesi gerekir.
Uzun yıllar önce yaşanmış bir olayın bugünün bakış açısı ve değer yargılarıyla ele alınması doğru değildir.
Tarihçi; geçmişe ait bir bilgiyi, gerçeği anlamak için kullanır.
Belgeler, yoruma muhtaçtır ve olayın yaşandığı çağın ve toplumun ruhunu taşımaktadır.
İnsan, geçmişini bir düzene sokmak için asır, çağ, devir gibi terimlere
başvurmuştur.
İnsanların yaşadıkları anı tespit edebilme isteklerinin bir sonucu olarak ortaya çıkmış bir araç olan takvim, zaman belirlemede kullanılır.
Yazı sayesinde tarihin kaydını tutmaya başlayan insanoğlu yazının keşfini bir dönüm noktası olarak kabul etmiştir.
Bunun sonucunda yazıdan önceki zamanlar tarih öncesi, sonraki zamanlar ise tarihî dönemler olarak adlandırılmıştır.
Tarihî olayların daha rahat incelenmesi, araştırılması ve öğrenilmesi için tarihçiler tarihi belirli dönemlere (çağlara) ayırmıştır.
Geçmişin dönemlendirilmesinde farklı toplum ve kültürler kendi tarihlerindeki önemli olayları esas almıştır.
Batı toplumlarının tarihî gelişim
aşamalarını gösteren kölelik, feodalizm, kapitalizm dikkate alınmıştır.
Avrupalı olmayan milletler, Avrupa coğrafyasını ve tarihini etkilerse (Kavimler Göçü ve İstanbul’un Fethi gibi) bu
dönemlendirme içerisinde ancak yer alabilmiştir.
İnsanlık; zamanı gün, hafta, ay, yıl gibi belli periyotlara bölmüş ve düzenli bir sistem çerçevesinde algılamıştır.
Hayatı bu çerçevede düzenlemek üzere insanlar yaklaşık 6000 yıldan beri takvim kullanmıştır.
Sümerler, Babiller, Mısırlılar, Yunanlar, İbraniler, Romalılar, Aztekler, Mayalar, Çinliler, Hintler, Tibetliler, Türkler ve Araplar gibi çok çeşitli millet ve topluluklar değişik takvimler meydana getirmiştir.
Tarihî Olaylara Bakış Açısı
ZAMANIN TAKSİMİ
Asır, Çağ gibi bölümlere ayrıldı Yaşanılan anlar için Takvim oluşturuldu.Yazı sayesinde tarih kaydı oluşturuldu
TÖ / TD oluşturuldu Çağlar oluşturuldu
Takvimler iki esasa dayalı olarak hazırlanmıştır.
Güneş yılı: Takvim ilk kez güneş yılına göre Mısırlılar tarafından, dünyanın güneş etrafındaki bir tam dönüşüdür. 365 gün 6 saattir.
Ay yılı: Ay yılına göre ise Sümerliler tarafından Ayın dünya etrafındaki 12 tam dönüşüdür.354 gündür.
Tarihin Dönemlendirilmesinde;
Takvim Sistemleri
6 9.Sınıf Tarih Ders Notları www.serkancatarih.jimdo.com a- 12 Hayvanlı Türk Takvimi:
En eski Türk takvimidir.
Hunların Bozkır kültürünü yansıtır.
Her ay bir hayvanla anılır.
12 ay vardır.
İslam öncesi kullanılmıştır.
Güneş yılına göre hesaplanmış (365 gün) Uygurlar bulmuştur.
Takvim-i Türki, Sal-i Türki adı ile bilinir.
Çin ve Tibet de kullanıldı.
b- Hicri Takvim:
Müslüman olan Türklerin en uzun süre kullandığı takvimdir.
Hz. Muhammed’in (622) Hicreti’ni esas alır.
Hz. Ömer zamanında kullanılmaya başlanmıştır.
Ay yılı esasına göre yapılmıştır (354 gündür).
c- Celalî Takvimi:
Sadece Selçuklular kullandı.
Sultan Melikşah’ın emri ile Ömer Hayyam tarafından hazırlanmıştır.
Güneş yılı esasına dayanır.
Başlangıç 1079’dur.
d- Rumi Takvim:
Sadece Osmanlılar kullanmıştır.
II. Mahmut döneminde sadece Mali işler için yapılmış, başlangıcı Hicret, fakat ay yılı yerine işleyişi güneş yılına dayalı takvimdir.
365 gün esasına dayanır.
e- Miladi Takvim:
Bugün kullanılan takvimdir.
26 Aralık 1925 yılında kabul edilmiştir.
365 gün 6 saattir.
Güney yılı esasına dayanır.
Hz. İsa’nın doğumunu esas alır.
Kökeni Mısırlılara dayanan bu takvimi Romalılar geliştirmiş ve Papa 13.
Gregorious (Gregoryus) son şeklini vermiştir.
Bu takvime son şeklini Romalılar vermiştir.
Her yüzyıla bir asır denir.
Yüzyıl hesaplamalarında verilen tarih bir ve iki basamaklı sayıdan oluşuyor ise I.
yüzyıldır.
Üç basamaklı sayıdan oluşan bir tarih ise yüzler basamağına bir eklenir.
Dört basamaklı sayıdan oluşan bir tarih ise binler ve yüzler basamağındaki sayılar iki basamaklı kabul edilir ve bu sayıya bir eklenir.
İlk takvim bilgisi Mezopotamya medeniyetinde gelişti. Mısırlılar ilerletti.
Roma Medeniyeti son şeklini verdi denilebilir.
Türkler de tarih boyunca yaşadıkları coğrafyaya göre kültürel, ekonomik ve dinî etkileşimlerin ürünü olarak çeşitli takvimler kullanmışlardır.Yüzyıl Hesaplaması
Bilgili bir ahmak, cahil bir ahmaktan daha çok ahmaktır.
Moliere
7 9.Sınıf Tarih Ders Notları www.serkancatarih.jimdo.com MÖ MS
MÖ MÖ
600.000 3.500 0
TÖ TD MS Hesaplama
MÖ Hesaplama
I.YARI II. YARI
I.YARI II. YARI
MS 971
X. YÜZYIL / II.Yarı / III.Çeyrek
MÖ 675
VII. YÜZYIL / I. Yarı / II. Çeyrek
MÖ’den önceki iki dönemden sayısal değeri büyük olan sayısal değeri küçük olana göre günümüze daha uzaktır.MS’den sonraki iki dönemden sayısal değeri büyük olan sayısal değeri küçük olana göre günümüze daha yakındır.
MÖ ve MS arasındaki zaman farkını bulmak için toplanır. MÖ veya MS kendi dönemlerindeki zaman farkını bulmak için çıkarılır.
Tarih öncesi ve tarihi devirleri ayıran yazının bulunmasıdır.
MÖ ve MS ayıran ise Hz. İsa’nın doğumudur
MÖ 600.000 ilk dönemler
MÖ 3.500
YAZI
O Hz.İsa’nın
doğumu
Günü müz
MS