• Sonuç bulunamadı

T.C. NEVŞEHİR VALİLİĞİ İL ÇEVRE ve ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "T.C. NEVŞEHİR VALİLİĞİ İL ÇEVRE ve ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ"

Copied!
145
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

NEVŞEHİR VALİLİĞİ

İL ÇEVRE ve ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ

NEVŞEHİR İLİ 2007 YILI

ÇEVRE DURUM RAPORU

2007

NEVŞEHİR

(2)

T.C.

NEVŞEHİR VALİLİĞİ

İL ÇEVRE ve ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ

NEVŞEHİR İLİ 2007 YILI

ÇEVRE DURUM RAPORU

2007

NEVŞEHİR

(3)

İÇİNDEKİLER

Sayfa No

A. COĞRAFİK KAPSAM ………1

A.1. Giriş ………1

A.1.1. Nevşehir’in Tarihi Gelişimi ………1

A. 2. İl ve İlçe Sınırları ………5

A. 2. 1. Acıgöl ………5

A. 2. 2. Gülşehir ………6

A. 2. 3. Hacıbektaş ………....8

A. 2. 4. Avanos ………..11

A. 2. 5. Ürgüp ………..13

A. 2. 6. Derinkuyu ………..17

A. 2. 7. Kozaklı ………..18

A. 3. İlin Coğrafi Durumu ………...18

A. 4. İlin Topografyası ve Jeomorfolojik Durumu ………...18

A. 4. 1. Nevşehir İli Platoları ………...20

A. 4. 2. Nevşehir İli Akarsuları ve Göletleri ………...21

A. 4. 3. Nevşehir İli Vadi ve Ovaları ………...21

A. 5. Jeolojik Yapı ve Stratigrafi ………...22

A. 5. 1. Metamorfizma ve Magmatizma ………...23

A. 5. 2. Tektonik ve Paleocoğrafya ………...25

B. DOĞAL KAYNAKLAR ………...29

B. 1. Enerji Kaynakları ………...29

B. 1. 1. Güneş ………...29

B. 1. 2. Su Gücü ………...29

B. 1. 3. Kömür ………...29

B. 1. 4. Doğal Gaz ………...29

B. 1. 5. Rüzgar ………...29

B. 1. 6. Biyokütle ………...29

B. 1. 7. Petrol ………...30

B. 1. 8. Jeotermal Sahalar ………...30

B. 2. Biyolojik Çeşitlilik ………...30

(4)

B. 2. 1. Ormanlar ………...30

B. 2. 2. Çayır ve Mera ………...30

B. 2. 3. Sulak alanlar ………...30

B. 2. 4. Flora ………...30

B. 2. 5. Fauna ………...31

B. 2. 6. Milli Parklar, Tabiat Parkları, Tabiat Anıtı, Tabiatı Koruma Alanları ve Diğer Hassas Yöreler ………..31

B. 3. Toprak ………..31

B. 3. 1. Toprak Yapısı ………..31

B. 4. Su Kaynakları ………..32

B. 4. 1. İçme Suyu Kaynakları ve Barajlar ………..32

B. 4. 2. Yeraltı Su Kaynakları ………..32

B. 4. 3. Akarsular ………..32

B. 4. 4. Göller ve Göletler ………..33

B. 5. Mineral Kaynakları ………..33

B. 5. 1. Sanayi Madenleri ………..33

B. 5. 2. Metalik Madenler ………..33

B. 5. 3. Enerji Madenleri ………..34

B. 5. 4. Taş Ocakları Nizamnamesine Tabi Olan Doğal Malzemeler ………..34

C. HAVA (ATMOSFER VE İKLİM) ………..35

C. 1. İklim ve Hava ………..35

C. 1. 1. Doğal Değişkenler ………..35

C. 1. 2. Yapay Etmenler ………..38

C. 2. Havayı Kirletici Gazlar ve Kaynakları ………..40

C. 2. 1. Kükürtdioksit Konsantrasyonu ve Duman ………..40

C. 2. 2. Partikül Madde(PM) Emisyonları ………..42

C. 2. 3. Karbonmonoksit Emisyonları ………..42

C. 2. 4. Azot Oksit (Nox) Emisyonları ………..42

(5)

C. 2. 5. Hidrokarbon ve Kurşun

Emisyonları ………..42

C. 3. Atmosferik Kirlilik ………..42

C. 3. 1. Ozon tabakasının incelmesinin etkileri ………..42

C. 3. 2. Asit Yağışlarının Etkileri ………..42

C. 4. Hava Kirleticilerinin Çevreye Olan Etkileri ………..42

C. 4. 1. Doğal çevreye olan etkileri ………..42

C. 4.2.Yapay Çevreye (Görüntü Kirliliği Üzerine) Etkileri ………...43

D-SU ………..44

D. 1. Su Kaynaklarının Kullanımı ………..44

D.1.1. Yeraltı suları ………..44

D.1.2.Jeotermal Kaynaklar ………..45

D. 1. 3. Akarsular ………..45

D. 1. 4. Göller, Göletler ve Rezervuarlar ………..45

D. 1. 5. Denizler ………..45

D. 2. Doğal Drenaj Sistemleri ………..45

D. 3. Su Kaynaklarının Kirliliği Ve Çevreye Etkileri ………..45

D. 3. 1. Yeraltı Suları ve Kirlilik ………..46

D. 3. 2. Akarsularda Kirlilik ………..46

D. 3. 3. Göller, Göletler ve Rezervuarlarda Kirlilik ………..46

D. 3. 4. Denizlerde Kirlilik ………..46

D. 4. Su ve Kıyı Yönetimi, Strateji ve Politikaları ………..46

D.5. Su Kaynaklarında Kirlilik Etkenleri ………..46

D.5.1.Tuzluluk ………..46

D.5.2.Zehirli Gazlar ………..46

D.5.3. Azot ve Fosforun Yol Açtığı Kirlilik ………..46

D.5.4. Ağır Metaller ve İz Elementler ………..46

D.5.5.Zehirli Organik Bileşikler ………..46

D.5.6. Çözünmüş Organik Maddeler ………..47

D.5.7. Patojenler ………..47

D.5.8. Askıda Katı Maddeler ………..47

D.5.9. Radyoaktif Kirleticiler ve Su Kirliliği ………..47

E-TOPRAK ve ARAZİ KULLANIMI ………..48

E. 1. Genel Toprak Yapısı ………..48

E. 2. Toprak Kirliliği ………..48

E. 2. 1. Kimyasal Kirlenme ………..48

E. 2. 2. Mikrobiyal Kirlenme ………..48

(6)

E. 3. Arazi ………..49

E. 3. 1 Arazi Varlığı ………..49

E. 3. 2 Arazi Problemleri ………..50

F-FLORA-FAUNA VE HASSAS YÖRELER ………..52

F.1. Ekosistem Tipleri ………..52

F.1.1. Ormanlar ………..52

F.1.2. Çayır ve Meralar ………..52

F.1.3. Sulak Alanlar ………..53

F.1.4. Diğer Alanlar (Stepler Vb.) ………..53

F. 2. Flora ………..53

F.2. 1. Habitat ve Toplulukları ………..53

F.2. 2. Türler ve Populasyonları ………..53

F. 3. Fauna ………..53

F.3.1. Habitat ve Toplulukları ………..53

F.3.2.Türler ve Populasyonları ………..53

F.3.3. Hayvan Yaşama Hakları ………..54

F. 4. Hassas Yöreler Kapsamında Olup (*) Bölümdeki Bilgilerin İsteneceği Alanlar ………..56

F.4.1. Ülkemiz Mevzuatı Uyarınca Korunması Gerekli Alanlar ………..56

F.4.2. Ülkemizin Taraf Olduğu Uluslararası Sözleşmeler Uyarınca Korunması Gerekli Alanlar (**) ………..58

F.4.3. Korunması Gereken Alanlar (***) ………..59

F.4. Hassas Yöreler Kapsamında Olup (*) Bölümündeki Bilgilerin İsteneceği Alanlar ………..60

G.TURİZM ………..74

G. 1. Yörenin Turistik Değerleri ………..74

G. 1. 1. Yörenin Doğal Değerleri ………..74

G. 1. 2. Kültürel Değerler ………..75

G. 2. Turizm Çeşitleri ………..75

G. 3. Turistik Altyapı ………..75

G. 4. Turist Sayısı ………..75

G. 5. Turizm Ekonomisi ………..76

G. 6. Turizm-Çevre İlişkisi ………..76

H-TARIM VE HAYVANCILIK ………..77

H. 1. Genel Tarımsal Yapı ………..77

H. 2. Tarımsal Üretim ………..77

H. 2. 1. Bitkisel Üretim ………..77

H. 2. 2. Hayvansal Üretim ………..80

H. 3. Organik Tarım ………..81

H. 4. Tarımsal İşletmeler ………..81

(7)

H. 4. 1. Kamu İşletmeleri ………..81

H. 4. 2. Özel İşletmeler ………..81

H. 5. Tarımsal Faaliyetler ………..81

H. 5. 1. Pestisit Kullanımı ………..81

H. 5. 2. Gübre Kullanımı ………..81

H. 5. 3.Toprak Kullanımı ………..81

I. MADENCİLİK ………..82

I. 1. Maden Kanununa Tabii Olan Madenler ve Taş Ocakları Nizamnamesine Tabii olan Doğal Malzemeler ………..82

I. 1. 1. Sanayi Madenleri ………..82

I. 1. 2. Metalik Madenler ………..83

I. 1. 3. Enerji Madenleri ………..84

I. 1. 4. Taş Ocakları Nizamnamesine Tabii Olan Doğal Malzemeler ………..84

I. 2. Madencilik Faaliyetlerinin Yapıldığı Yerlerin Özellikleri ………..85

I. 3. Cevher Zenginleştirme ………..85

I. 4. Madencilik Faaliyetlerinin Çevre Üzerine Etkileri ………..85

I. 5. Madencilik Faaliyetleri Sonucunda Arazi Kazanım Amacıyla Yapılan Rehabilitasyon Çalışmaları ………..85

J-ENERJİ ………..86

J. 1. Birincil Enerji Kaynakları ………..86

J.1.1. Taşkömürü ………..86

J.1.2. Linyit ………..86

J.1.3. Asfaltit ………..86

J.1.4. Bitümlü Şist ………..86

J.1.5. Hampetrol ………..86

J.1.6. Doğalgaz ………..86

J.1.7.Nükleer Kaynaklar (Uranyum ve Toryum) ………..86

J.1.8. Orman ………..86

J.1.9.Hidrolik ………..86

J.1.10. Jeotermal ………..86

J.1.11. Güneş ………..87

J.1.12. Rüzgar ………..87

J.1.13. Biyokütle ………...87

J. 2. İkincil Enerji Kaynakları ………..87

(8)

J.2.1. Termik Enerji ………..87

J.2.2. Hidrolik Enerji ………..87

J.2.3. Nükleer Enerji ………..87

J.2.4.Yenilenebilir Elektrik Enerjisi Üretimi ………..87

J. 3. Enerji Tüketiminin Sektörlere Dağılımı ………..88

J. 4. Enerji Tasarrufu İle İlgili Yapılan Çalışmalar ………..88

K-SANAYİİ VE TEKNOLOJİ ………..89

K. 1. İl Sanayiinin Gelişimi, Yer Seçimi Süreçleri ve Buna Etkileyen Etkenler ………..89

K. 2. Genel Anlamda Sanayinin Gruplandırılması ………..89

K. 2. 1. Sanayii Alanları ………..90

K. 2. 2. Küçük Sanayii Siteleri ………..90

K. 2. 3. Organize Sanayii Bölgeleri ………..90

K. 3. Sanayiinin İlçelere Göre Dağılımı ………..90

K. 4. Sanayi Gruplarına Göre işyeri Sayıları ve İstihdam Durumu ………..91

K. 4. 1. Gıda, İçki ve Tütün Sanayii ………..91

K. 4. 2. Dokuma, Giyim eşyası ve Deri Sanayii ………..91

K. 4. 3. Orman Ürünleri ve Mobilya Sanayii ………..91

K. 4. 4. Kağıt-Kağıt Ürünleri ve Basım Sanayii ………...91

K. 4. 5. Kimya-Petrol, Kömür, Kauçuk ve Plastik Ürünleri Sanayii ………..91

K. 4. 6. Taş ve Toprağa Dayalı Sanayii ………..91

K. 4. 7. Metal Ana Sanayii ………..91

K. 4. 8. Metal Eşya-Makine ve Teçhizat, Ulaşım Aracı, İlmi ve Mesleki Ölçme Aletleri Sanayi ………..91

K. 4. 9. Diğer İmalat Sanayi ………..91

(9)

K..5. Sanayi Gruplarına Göre Üretim

Teknolojisi ve Enerji Kullanımı ………..91

K. 6. Sanayiden Kaynaklanan Çevre ………..91

K. 6. 1. Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Hava Kirliliği ………..91

K. 6. 2. Sanayi tesislerinden Kaynaklanan Su Kirliliği ………..91

K. 6. 3. Sanayi tesislerinden Kaynaklanan Toprak Kirliliği ………..92

K. 6. 4. Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Gürültü Kirliliği ………..92

K. 6. 5. Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Atıklar ………..92

K. 7. Sanayi Tesislerinin Acil Durum Planı ………..92

L-ALTYAPI, ULAŞIM VE HABERLEŞME ………..93

L. 1. Altyapı ………..93

L. 1. 1.Temiz Su Sistemi ………..93

L. 1. 2. Atık Su Sistemi, Kanalizasyon ve Arıtma Sistemi ………..93

L. 1. 3. Yeşil Alanlar ………..94

L. 1. 4. Elektrik İletim Hatları ………..94

L. 1. 5. Doğalgaz Boru Hatları ………..94

L. 2. Ulaşım ………..94

L. 2. 1. Karayolları ………..94

L. 2. 2. Demiryolları ………..95

L. 2. 3. Deniz, Göl, Nehir Taşımacılığı ………..95

L. 2. 4. Havayolları ………..95

L. 3. Haberleşme ………..96

L. 4. İlin Plan Durumu ………..96

L. 5. İldeki Baz İstasyonu Sayısı ………..96

M-YERLEŞİM ALANLARI VE NÜFUS ………..98

M. 1. Kentsel ve Kırsal Planlama ………..98

M. 1. 1. Kentsel Alanlar ………..98

M. 1. 2. Kırsal Alanlar ……….101

M. 2. Altyapı ……….101

M. 3. Binalar ve Yapı Çeşitleri ……….101

(10)

M. 3. 1 Kamu Binaları ……….101

M. 3. 2 Okullar ……….101

M. 3. 3 Hastaneler ve Sağlık Tesisleri ……….101

M. 3. 4 Sosyal ve Kültürel Tesisler ……….101

M. 3. 5 Endüstriyel Yapılar ……….102

M. 3. 6 Göçer ve Hareketli Barınaklar ……….102

M. 3. 7 Otel-Motel ve Turizm Amaçlı Diğer Yapılar ……….102

M. 3. 8 Bürolar ve Dükkanlar ……….103

M. 3. 9 Kırsal Alanda Yapılaşma ……….103

M. 3. 10 Yerel Mimari Özellikler ……….103

M. 3. 11 Bina Yapımında Kullanılan Yerel Materyaller ……….103

M. 4 Sosyo-Ekonomik Yapı ……….103

M.4.1. İş Alanları ve İşsizlik ……….103

M. 4. 2 Göçler ……….103

M. 4. 3 Göçebe İşçiler (Mevsimlik) ……….104

M. 4. 4 Kent Toprağının Mülkiyet Dağılımı ……….104

M. 4. 5 Konut Yapım Süreçleri ……….104

M. 4. 6 Gecekondu Islah ve Önleme Projeleri ……….104

M. 5 Yerleşim Yerlerinin Çevresel Etkileri ……….104

M.5.1. Görüntü Kirliliği ……….104

(11)

M. 5. 2 Binalarda Ses İzolasyonu ……….104

M. 5. 3 Hava Alanları ve Çevresinde Oluşturulan Gürültü Zonları ……….104

M. 5. 4 Ticari ve Endüstriyel Gürültü ……….104

M. 5. 5 Kentsel Atıklar ……….105

M. 5. 6.Binalarda Isı Yalıtımı ……….106

M. 6. Nüfus ……….106

M. 6. 1 Nüfusun Yıllara Göre Değişimi ……….106

M. 6. 2 Nüfusun Yaş, Cinsiyet ve Eğitim Gruplarına Göre Dağılımı ……….106

M. 6. 3 İl ve İlçelerin Nüfus Yoğunlukları ……….106

M. 6. 4 Nüfus Değişim Oranı ……….106

N. ATIKLAR ……….107

N. 1 Evsel Katı Atıklar ……….107

N. 2 Tehlikeli ve Zararlı Atıklar ……….107

N. 3 Özel Atıklar ……….107

N. 3. 1 Tıbbi Atıklar ……….107

N. 3. 2 Atık Yağlar ……….107

N. 3. 3 Bitkisel ve Hayvansal Atıklar ……….107

N.3.4.Pil ve Aküler ……….108

N. 3. 5 Cips ve Diğer Yakma Fırınlarından Kaynaklanan Küller ……….108

N. 3.6 Tarama Çamurları ……….108

N. 3. 7 Elektrik ve Elektronik Atıklar ……….108

N. 3. 8 Kullanım Ömrü Bitmiş Araçlar ……….108

N. 4 Diğer Atıklar ……….108

N.4.1.Ambalaj Atıkları ……….108

N.4.2.Hayvan Kadavraları ……….108

N.4.3.Mezbaha Atıkları ……….108

N. 5. Atık Yönetimi ……….108

N.6 Katı Atıkların Miktar ve Kompozisyonu ……….108

N. 7 Katı Atıkların Biriktirilmesi, Toplanması, Taşınması ve Aktarma Merkezleri ……….109

(12)

N. 8. Atıkların Bertaraf Yöntemleri ……….109

N. 8. 1. Katı Atıkların Depolanması ……….109

N. 8. 2. Atıkların Yakılması ……….109

N. 8. 3. Kompost ……….109

N. 9. Atıkların Geri Kazanımı ve Değerlendirilmesi ……….109

N. 10. Atıkların Çevre Üzerindeki Etkileri ……….109

O. GÜRÜLTÜ VE TİTREŞİM ……….110

O. 1. Gürültü ……….110

O. 1. 1. Gürültü Kaynakları ……….110

O. 1. 2. Gürültü ile Mücadele ……….110

O.1.3. Gürültünün Çevreye Olan Etkileri ……….110

O. 1. 4. Gürültünün İnsanlar Üzerindeki Etkileri ……….110

O. 2. Titreşim ……….111

P. AFETLER ……….112

P. 1. Doğal Afetler ……….112

P. 1. 1. Depremler ……….112

P. 1. 2. Heyelan ve Çığlar ……….112

P. 1. 3. Seller ………...112

P. 1. 4. Orman, Otlak ve Sazlık Yangınları ……….112

P.1.5. Ormanlar Üzerinde Biyotik veya Abiyotik Faktörlerin Etkileri ……….112

P. 1. 6. Fırtınalar ……….112

P. 2. Diğer Afetler ……….112

P. 2. 1. Radyoaktif Maddeler ……….112

P. 2. 2. Denize Dökülen Petrol ve Diğer Tehlikeli Atıklar ……….112

P. 2. 3. Tehlikeli Maddeler ……….113

P. 3. Afetlerin Etkileri ve Yardım Tedbirleri ……….113

P.3.1. Sivil Savunma Birimleri ……….113

P.3.2. Yangın Kontrol ve Önleme Tedbirleri ……….113

P.3.3. İlkyardım Servisleri ……….113

P.3.4. Afetzedeler ve Mültecilerin Yeniden İskanı ……….113

P.3.5 Tehlikeli Maddelerin Yurtiçi ve Sınırlar Arası Taşınımı İçin Alınan Tedbirleri ……….113

(13)

P.3.6 Afetler ve Büyük Endüstriyel

Kazalar ……….113

R. SAĞLIK VE ÇEVRE ……….114

R. 1. Temel Sağlık Hizmetleri ……….114

R.1.1. Sağlık Kurumlarının Dağılımı ……….114

R.1.2. Bulaşıcı Hastalıklar ……….114

R.1.3. Gıda Hijyeni ……….116

R.1.4. Aşılama Çalışmaları ……….116

R.1.5. Bebek Ölümleri ……….117

R.1.6. Ölümlerin Hastalık, Yaş ve Cins Gruplarına Göre Dağılımı ……….118

R.1.7. Aile Planlaması Çalışmaları ……….118

R.2. Çevre Kirliliği ve Zararlarından Oluşan Sağlık Riskleri ……….119

R.2.1. Kentsel Hava Kirliliğinin İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri ……….119

R.2.2. Su Kirliliğinin İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri ……….119

R.2.3. Atıkların İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri ……….120

R.2.4. Gürültünün İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri ……….120

R.2.5. Pestisitlerin İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri ……….120

R.2.6. İyonize Radyasyondan Korunma ……….120

R.2.7. Baz İstasyonlarından Yayılan Radyasyonun İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri ……….120

S. ÇEVRE EĞİTİMİ ………..121

S. 1. Kamu Kuruluşlarının Çevre Eğitimi ile İlgili Faaliyetleri ……….121

S. 2. Çevreyle İlgili Gönüllü Kuruluşlar ve Faaliyetleri ……….121

S. 2. 1. Çevre Vakıfları ……….121

S. 2. 2. Çevre Dernekleri ……….……….121

S. 2. 3. Çevreyle İlgili Federasyonlar ……….……….121

(14)

T. ÇEVRE YÖNETİMİ VE PLANLAMA ……….……….122 T.1. Çevre Kirliliğinin ve Çevresel

Tahribatın Önlenmesi ……….……….122

T.2. Doğal Kaynakların Ekolojik Dengeler Esas Alınarak Verimli Kullanımı,

Korunması ve Geliştirilmesi ……….……….122

T.3. Ekonomik ve Sosyal Faaliyetlerin, Sonuçlarını Çevrenin Taşıma Kapasitesini Aşmayacak Biçimde

Planlaması ……….……….122

T.4..Çevrenin..İnsan-Psikososyal

İhtiyaçlarıyla Uyumunun Sağlanması ……….122 T.5. Çevre Duyarlı Arazi Kullanım

Planlaması ……….122

T.6. Çevresel Etki Değerlendirmesi ……….122

(15)

TABLOLAR

Sayfa No

Tablo A .1 : Nevşehir İli’ndeki Göletler 21

Tablo A .2 : Nevşehir İli Su Yüzeylerinin Dağılımı 21

Tablo A.3 : Kayaç Gruplarının Yaşları 25

Tablo B.1. : Aylık Ortalama Güneşlenme Süresi ( Saat,dakika),

2007 29

Tablo B.2: Nevşehir İli Baraj Bilgileri,2007 29

Tablo B.3: Jeotermal Envanteri,2007 30

Tablo B.4 : Nevşehir İli Yer Altı Suyu Potansiyeli Ve Kullanım Durumu(2007 Yılı)

32

Tablo B.5: Nevşehir İli Metalik Maden Envateri,2007 33

Tablo B.6: Nevşehir İli’ndeki Kum-Çakıl Ocaklarına Ait Ruhsat Bilgileri,2007

34 Tablo C.1: Meteorolojik Elemanların Aylık Bilgileri (2007

Yılı)

35

Tablo-C. 2: Nevşehir İlinin Basınç Tablosu (2007 Yılı) 36

Tablo C. 3: Nevşehir İlinin Bağıl Nem Tablosu (2007 Yılı) 36

Tablo-C.4: Nevşehir İlinin Sıcaklık Tablosu (2007 Yılı) 36

Tablo C.5: Nevşehir İlinin Buharlaşma Tablosu (2007 Yılı) 37

Tablo-C. 6: Nevşehir İlinin yağış tablosu (2007 Yılı) 37

Tablo C.7: Nevşehir İlinin Kar,Dolu, Sis ve Kırağı Bilgileri

(2007 Yılı) 37

Tablo C.8: Nevşehir İli Merkez İlçe ve Tüm İlçelerde Isınma Amaçlı İthal Taş,Linyit Kömürü Özellikleri ve

Sınırları (Yönetmelik Tablo-10 ) 38

Tablo C.9: Hava Kalitesi Sınır Değerlerinin Aşılmadığı İl ve İlçelerde Kullanılacak Yerli Kömürlerin

Özellikleri 39

Tablo C.10: İlimiz Merkez İlçe ve Tüm İlçelerde Kömür Briketlerinin Fiziksel ve Kimyasal

Özellikleri (TSE 12055) 39

Tablo C.11: İlimiz Merkez İlçe ve Tüm İlçelerde Biyokütle Briketlerinin Özellikleri (kuru bazda) ve Sınırlar (Yönetmelik Tablo-13)

39

Tablo C.12: 2007 Yılında Yapılan Egzoz Emisyonlar 40

Tablo C.13: Hava Kirliliği Aylık Ortalama Ölçüm Değerleri (µg/m3),2007

40 Tablo C.14: Hava Kirliliği Aylık Ortalama Ölçüm Değerleri

(µg/m3),2007

41

Tablo D.1 : Nevşehir İli Su Kaynakları 44

(16)

Tablo D.2: Jeotermal Envanteri,2007 45

Tablo E. 1.: İlimiz İçin Tarımsal Arazi Varlığı,2007 48

Tablo E. 2: Arazi Kullanma Bilgileri 48

Tablo E. 3: Genel Arazi Dağılımı,2007 49

Tablo E.4: Tarım Arazileri Varlığı,2007 49 Tablo E. 5: Büyük Toprak Gruplarına Göre Arazi

Sınıfları,2007

49

Tablo E.6: İlçelere Göre Arazi Sınıflarının Dağılımı (hektar),2007

49

Tablo E.7: İlçeler Göre Şimdiki Arazi Kullanma Şekillerinin Dağılımı (ha)

50

Tablo E.8: Kullanma Şekillerinde Yaşlık ve Çoraklık

Sorunlarına Göre Arazi Sınıfları,2007 50

Tablo E.9: Arazilerin Sınıfları ve Kullanma Şekillerine Göre

Su Erozyonu,2007 51

Tablo F.1: Nevşehir İli Orman Envanteri,2007 52

Tablo F.2: İlimizdeki Sahipli Hayvanlar Hakkında Bilgiler,2007

54 Tablo F.3: İlimizdeki Sahipsiz Hayvanlar Hakkında

Bilgiler,2007 55

Tablo F.4: İlimizdeki Hayvan Hakları İhlalleri Hakkında

Bilgiler,2007 55

Tablo F.5: Şimdiki Arazi Kullanma Şekillerinin Kabiliyet

Sınıflarına Dağılımı,2007 59

Tablo F.6: Tarım Arazilerinin İlçelere Göre Derecelendirilmesi,2007

59

Tablo F.7: Coğrafi Durum 61

Tablo F.8: Sahanın Adı ve İdari Durumu 62

Tablo H. 1: Ekilebilir Arazi Dağılımı,2007 77

Tablo H. 2: Arazi Genişliğine Göre İşletme Sayıları ,2007 77

Tablo H. 3: Tarla Bitkilerine Ait Bilgiler,2007 78

Tablo H.4: Meyve Üretimine Ait Bilgiler,2007 79

Tablo H.5: Sebze Üretimine Ait Bilgiler,2007 79

Tablo H.6: Büyükbaş Hayvancılığa Ait Bilgiler,2007 80

Tablo H.7: Küçükbaş Hayvancılığa Ait Bilgiler,2007 80

Tablo H.8: Kümes Hayvancılığına Ait Bilgiler,2007 80

Tablo H. 9 İlimizde Kullanılmakta Olan Zirai Mücadele

İlaçlarının Yıllık Ortalama Tüketimi (Ton),2007 81

(17)

Tablo I.1. İlimizdeki Sanayi Madenleri Hakkında

Bilgiler,2007 82

Tablo I. 2: İlimizdeki Metalik Madenlere Ait Bilgiler,2007 83

Tablo I. 3: İlimizdeki Enerji Madenlerine Ait Bilgiler,2007 84

Tablo I. 4: İlimizde 2007 yılında “ÇED Gerekli Değildir”

Kararı Verilen Taş ve Kum Ocakları

84

Tablo J.1: Nevşehir İli Jeotermal Envanteri,2007 86

Tablo J. 2 Enerji Tüketiminin Sektörlere Göre Dağılımı (2007) 88 Tablo K.1: Nevşehir İli Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi

Tesislerinin İlçeler İtibariyle Dağılımı ,2007 89

Tablo K.2 Sanayiinin İlçelere Göre Dağılımı ,2007 90

Tablo K.3 Nevşehir İlindeki Bazı Sanayi Tesislerinin Arıtma

Tesisi Bulunma Durumu,2007 92

Tablo L.1: İlimizdeki Temiz Su Sistemi Bilgileri,2007 93

Tablo L.2: İlimizdeki Temiz Su Sistemi Bilgileri,2007 94

Tablo L.3 Nevşehir İl Geneli Tescilli Araçların Dağılımı,2007 95

Tablo L.4: Baz İstasyonları Bilgileri,2007 96

Tablo M. 1:Turizm İşletme Belgeli Tesisler (2007 Yılı) 102

Tablo M.2. Büro ve Dükkanlara Ait Bilgiler (2007 Yılı) 103

Tablo N.1: Tıbbi Atık Miktarları (2007 Yılı) 107

Tablo P.1: İlçelerimizin Deprem Bölgeleri Haritasındaki Yeri 112 Tablo R. 1: Sağlık Kurumlarının İlçelere Göre Dağılımı (2007

yılı)

114 Tablo R. 2: Bulaşıcı Hastalıklarla İlgili Bilgiler (2007 yılı) 114

Tablo R.3: İçme ve Kullanma Suları İle İlgili Veriler (2007

Yılı) 115

Tablo R.4: Zoonotik Hastalıkların Aylara Göre Dağılımı

(Ocak- Aralık), 2007 116

Tablo R.5: Genişletilmiş Bağışıklama Programı Kapsamında

Uygulanan Tüm Antijenlerin Dağılımı,2007 116

Tablo R.6: Çocukluk Çağı Aşı Takvimi, Nevşehir, 2007 117

Tablo R.7: Bebek Ölüm Nedenleri,2007 117

Tablo R.8: Bebek Ölüm Yaşları,2007 118

Tablo R.9: Ölümlerin Yaş Gruplarına Göre Dağılımı ,2007 118

Tablo R.10: Ölümlerin Hastalıklara Göre Dağılımı ,2007 118

Tablo R.11: Aile Planlaması Çalışmaları (2007 Yılı) 118

Tablo R.12: Aile Planlaması Başvuru Sayıları,2007 118

Tablo T.1: ÇED Gerekli Değildir Kararı Verilen Faaliyetler 123

(18)

ŞEKİLLER SAYFA NO

Şekil A.1: Aşınmayla oluşan yer şekilleri 26

Şekil A.2 : Şapkalı peribacaları 27

Şekil A.3. : Vadiden bir görünüm. 27

Şekil C.1: 2007 Yılı SO2 Değerleri (µg/m3) 41

Şekil C.2: 2007 Yılı Partikül Madde Değerleri (ug/m3)

42

Şekil F.1: Peri Bacalarından Bir Görünüm, 2007 66

Şekil F.2:Peri bacaları,2007 67

Şekil F.3: Ürgüpte bulunan üç güzeller,2007 68

Şekil F.4: Balon uçuşları,2007 73

Şekil R.1: İlimiz 2007 Yılı Aşı Oranları 117

LİSTELER Sayfa No

(19)

Liste B.1: IUCN-Red Data Book “V” ve “

R” Kategorisinde bulunan türler 31

Liste B.1b) IUCN-Red Data Book “ R”

Kategorisinde bulunan (Türkiye genelinde az bulunan endemik

türler) 35

Liste B.2: Madencilik Faaliyetlerinin Yapıldığı Yerlerin Özellikleri İle

İlgili Bilgiler 39

Liste F.1: Milli Park Alanında Tesbit Edilen

Fauna Listesi 71

(20)

A. COĞRAFİK KAPSAM A.1. GİRİŞ

Nevşehir, İç Anadolu Bölgesi’nde 38º 12’ ve 39º 20’ kuzey enlemleri ile 34º 11’ ve 35º 06’ doğu boylamları arasında kalır. Konya kapalı havzasında kalan Derinkuyu ilçesi dışında, bütünüyle Orta Kızılırmak Havzası’na giren Nevşehir, konum itibariyle Türkiye’nin tam ortasında olup, yüzölçümü 5.467 km²’dir. Ülke topraklarının binde 7’sini kaplar.

Kızılırmak vadisinin güney yamacına kurulmuş olan İl merkezinin rakımı 1.150 m dir.

Uzantıları, kuzeyinde Delice Irmak vadisi, güney ve güneybatısında Erdaş dağı ve uzantıları vardır.

Kullanım bakımından % 97’si tarıma elverişlilik gösteren il topraklarının yeryüzü şekillerine göre dağılımında en büyük pay platolarındır. İl alanının % 56,6’sı platolarla,

%24,9’u ovalarla, % 18,5’i ise dağlarla kaplıdır.

Erciyes Dağı ile Hasan Dağının aktif birer yanardağ olduğu dönemlerde püskürttükleri lav ve tüflerin milyonlarca yılda yağmur, rüzgar, akarsular gibi etkenler yoluyla aşınması sonucu oluşan ve şeklinden dolayı peribacası olarak adlandırılan, dünyada bu kadar yoğun örneği olmayan oluşumlar, bölgemizde turizmi etkileyen en önemli doğal kaynaktır.

Bu yörede manastır hayatı yaşanan 3 büyük vadi vardır. Bunlar: Nevşehir’deki Göreme vadisi, Aksaray’daki Ihlara Vadisi ve Kayseri’deki Soğanlı vadidir.

A.1.1. Nevşehir’in Tarihi Gelişimi

Nevşehir (Muşkara; Muşkara kelimesi Arapça kökenli bir kelime, ism-i zaman, ism-i mekan olup anlamı, ‘kumral’ olmaktır.) İlinin en eski yerleşim yeri Gülşehir ilçesi Civelek Mağarası’nda görülür. Avanos’un Sarılar beldesi yakınlarındaki Zank Höyük’te Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Öğretim üyelerinden Doç. Dr. Hüseyin Sever’in başkanlığında yapılan kazılar sonucunda Eski Tunç Çağı’na (M.Ö. 3000-2000) ve Assur Ticaret Kolonileri Çağı’na (M.Ö.2000-1750) ait eserler ele geçmiştir. Nevşehir civarında bulunan çok sayıdaki höyüklerde özellikle Eski Tunç Çağı’na ait kalıntılar tespit edilmiştir.

M.Ö. 2000-1750 yılları arasında Kuzey Mezopotamya’da yaşayan Assur tacirler Anadolu’da ticari koloniler kurarak ilk ticaret örgütünü oluşturmuşlardır. Bu ticaretin merkezi Kayseri Kültepe, Kaniş-Karum’dur. (Karum:Ticaretin yapıldığı pazar yeri, ticari organizasyonun yapıldığı yer, liman, koy anlamındadır.) Belgelerde adı geçen ve yeri saptanabilen karumlardan biri de Karum-Hattuş’tur (Boğazköy). Karumlardan daha küçük pazar yerleri ise Wabartum olarak adlandırılmıştır. Nevşehir civarında sayısız wabartumlar tespit edilmiş ancak bu yerleşim yerlerinde yazılı belge bulunamadığından yerleşimlerin wabartum adları bilinememektedir.

M.Ö. II. binin başlarında Avrupa’dan Kafkaslar üzerinden gelerek Kapadokya Bölgesi’ne yerleşen Hititler, daha sonra yerli halkla kaynaşarak imparatorluk kurmuşlardır.

Dilleri Hind-Avrupa dil grubundandır. Başkentleri Hattuşaş (Boğazköy) olan Hititlerin önemli şehirleri Alacahöyük ve Alişar’dır. Kapadokya Bölgesi’nde bulunan bütün höyüklerde Hititlere ait kalıntılara rastlamak mümkündür.

Friglerin Orta Anadolu’nun önemli kentlerinin hemen hepsini yıkarak Hitit İmparatorluğu’nu ortadan kaldırılmasından sonra Orta ve Güneydoğu Anadolu’da Geç Hitit Krallıkları ortaya çıkmıştır.

Kapadokya Bölgesi’ndeki Geç Hitit Krallığı ise Kayseri, Niğde, Nevşehir’i içine alan Tabal Krallığı’dır. Bu döneme ait Gülşehir-Sivasa (Gökçetoprak), Acıgöl-Topada, Hacıbektaş-Karaburna Köyü’nde Hitit Hiyeroglifi ile yazılmış kaya anıtları bulunmaktadır.

Kimmerler’in Frig egemenliğine son vermesi sonucu Anadolu’da Medler (M.Ö. 585), daha sonra da Persler (M.Ö. 547) görülür. Persler bölgeyi ‘Satrap’ adını verdikleri valilerce

(21)

yönettiler. Eski Pers dilinde Katpatuka olarak adlandırılan Kapadokya bölgesi, ‘Cins Atlar Ülkesi’anlamına gelmekteydi. Persler, Zerdüşt dinine bağlı olduklarından ve ateşi kutsal saydıklarından bölgedeki volkanları özellikle Erciyes ve Hasandağı’nı kutsal saymışlardır.

Persler, Kapadokya’dan geçerek başkentlerini Ege’ye bağlayan, ‘Kral Yolu’nu geliştirmişlerdir. Makedonya Kralı İskender M. Ö. 334 ve 332 de Pers ordularını arka arkaya bozguna uğratarak bu büyük İmparatorluğu yıkmıştır.

Pers İmparatorluğu’nu yıkan İskender, Kapadokya’da büyük bir dirençle karşılaştı.

İskender, komutanlarından Sabiktas’ı bölgeyi denetimi altına almakla görevlendirince, halk buna karşı çıktı ve eski Pers soylularından Ariarathes’i kral ilan etti. Çalışkan bir yönetici olan I. Ariarathes (M.Ö. 332-322) Kapadokya Krallığı’nın sınırlarını genişletti.

Kapadokya Krallığı, Roma’nın bir eyaleti olduğu M.S. 17 yılına kadar varlığını korumak için Makedonyalılarla, Pontuslularla, Galatlarla, Romalılarla mücadele etmiştir.

M.S. 17’de Tiberius Kapadokya’yı Roma’ya bağlayarak bölgedeki kargaşaya son verdi. Romalılar bölgeyi ele geçirdikten sonra batıya bir yol yaparak Ege’ye ulaşımı sağladılar. Bu yol hem askerî hem de ticari açıdan önemliydi.

Bu sırada Anadolu’da yayılmaya başlayan ilk hristiyanların bir kısmı büyük şehirlerden köylere göç etmeğe başladılar. Kayseri’nin önemli bir din merkezi haline geldiği 4. yüzyılda, kayalık Göreme ve çevresini keşfeden hristiyanlar, Kayseri Piskoposu da olan Aziz Basil’in dünya görüşünü benimseyerek kayalar içinde manastır hayatını başlattılar.

Roma İmparatorluğu’nun ikiye bölünmesiyle Kapadokya Doğu Roma İmparatorluğu’nun etkisi altında kaldı. 2. yüzyıl sonlarında Kapadokya’da önemli sayıda hristiyan toplulukları bulunmaktaydı.

3. yüzyılda kuvvetli şahsiyete sahip rahipler bölgeyi dini düşünce ve yaşantının merkezi haline getirdiler. 4. yüzyılda Kapodokya üç büyük azizin (Kayseri Piskoposu Büyük Basil, kardeşi Nyssalı Gregory ve Nazianuslu Gregor) memleketi olarak bilinirdi. Bunlardan Kayseri Baş piskoposu Büyük Basil bölgedeki kaya kilise ve manastırların kurucusudur.

Bölge halkı Greko-Roma fikirlerinden ziyade İran’ın etkisi altında kalmıştır. Orta ve Doðu Anadolu’ da olduğu gibi Kapadokya da Bizans’ın ilk yıllarında sakin bir dönem yaşamıştır.

İmparatorluk sınırları Akdeniz havzasından Kafkaslara kadar uzandığı için Kapadokya Bölgesi bu imparatorluğun merkezi haline geldi. Ancak 7. yüzyıldan itibaren Persler tekrar Anadolu’yu istila ettiler ve Kayseri’yi işgal altında tuttular. Daha sonra Kudüs’ü ele geçirdiler ve Hakiki Haçı Ctepsiphon’a taşıdılar (Ctepsiphon: Bağdat sınırları içinde antik bir yerleşim yeri). Bunun üzerine İmparator Heraclius Anadolu’nun elde kalan kısımlarını askerî eyaletlere ayırdı ve Kapadokya, askerî açıdan organize edildi. Orduda hizmet edenlere topraklar verildiğinden toprağa sahip askerî aristokrat grubu ortaya çıktı. Daha sonra imparator Heraclius kaybedilen toprakları geri alıp Hakiki Haçı Kudüs’e geri götürdü. Ancak doğu eyaletlerinde askerî bir düzen bulunmadığından Araplar tarafından işgal edildi. Kayseri 647 ve 726’da iki kez el değiştirdi. Derinkuyu ve Kaymaklı gibi düz ovalarda yaşayan halk yer altı yerleşimini tercih ederek kendilerini savundular. Dağlık bölgelerdeki kaya kiliseleri ve hücreler sığınak oldu.

Malazgirt Zaferinden sonra Bizans’ın elinde bulunan Anadolu’nun Fethi hareketi içinde başta Kutalmışoğlu Süleyman Şah olmak üzere Artuk, Tutak, Danişmend, Mengücek, Ebulkasım, Ebulgazi vb. Türkmen Beyleri yer almışlardı. Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah’ın ölümünden sonraki iktidar kavgası sırasında Doğu Anadolu’da Saltuklu, Danişmend, Mengücek ve Artuklu Türkmen Beylikleri oluşmuşken, 1075 tarihinde Kutalmışoğlu Süleyman Şah tarafından İznik merkez olmak üzere Nevşehir’in de içinde bulunduğu Orta Anadolu, Güney Marmara, İç Ege ve Doğu Akdeniz Bölgeleri’nin geniş bölümlerinde de Türkiye Selçukluları Devleti kurulmuştur. Aslında 1067’de Kayseri’yi fetheden Türkmen Beyleri’nden Afşin Bey Kızılırmak’ın orta çığırı boyunca fetihlerine devam ederek Nevşehir ve çevresini de Selçuklu toprakları içerisine katmıştı.

(22)

Süleyman Şah 1081 yılında Bizansla yaptığı antlaşma ile Anadolu’da egemenliğini fiilen olduğu gibi hukuken de kabul ettirmiş, sultanlığını ilan ederek kudretli bir devlete sahip olduğunu ortaya koyup Büyük Selçuklu Devleti ile olan sembolik bağlılığını sona erdirmiştir.

Türkiye Selçuklu Devleti’nin kuruluşu Süleyman Şah Antakya’ya düzenlediği ilk sefer sırasında Ebul Gazi’yi (Hasan Bey ki Hasandağı bu zatın ismi ile anılır.) Kapadokya’ya vali tayin eder.

Nevşehir Türkiye Selçukluları Dönemi’nde doğu-batı istikametinde birer menzillik mesafede yapılmış Çay Hanı, Horozlu Han, Zazadın Hanı, Sultan Hanı, Ağzıkara Han, Tepesidelik Han, Alay Hanı ve Sarıhan gibi kervansaraylarla ve bunlar arasındaki güzergahı izleyen ticaret yolu üzerinde küçük bir yerleşim yeri idi. Bu yol batıda Ege kıyıları, Doğuda Orta Asya Türk Dünyası ve Çin’e, Mezopotamyaya yönelen çok işlek, canlı bir ticari hayata sahip, kültür köprüsü görevi de gören önemli bir yoldur. Özellikle I. Alaaddin Keykubat Döneminde (1217 -1230) bu yol üzerinde kervansaraylarla çok zengin yükler taşınarak doğu- batı, kuzey- güney istikametinde iç ve dış ticaret canlılık kazanmış, Türkiye Selçukluları en parlak dönemlerini yaşamıştır. Bu dönem ve sonrasında yapılan şifahaneler, aşevleri, yollar, köprüler, kaleler ve külliyelerle Anadolu bayındır hale gelmiştir.

Türkiye Selçuklu Sultanı II. Keykavus ile IV. Rüknettin Kılıçarslan’ın birlikte saltanat sürdükleri dönemde anlaşmazlığa düşünce IV. Rüknettin Kılıçarslan Ürgüp’e sığınmıştır.

Türkiye Selçuklu Devleti 1243 Kösedağ Savaşında mağlup olduktan sonra fiili idare Moğollara geçmiş ve Sultanın yanında Moğol valileri tarafından yönetilmeye başlanmıştır.

Son Selçuklu Sultanlarından III. Alaaddin Keykubat da Moğol Hükümdarı Gazan Han’la anlaşmazlığa düştüğünde Ürgüp yakınlarında sığındığı mağarada sıkı bir takiple yakalanmıştı.

II. Mesut son Türkiye Selçuklu Sultanı olarak Kayseri’de 1308’de ölünce Moğollar sembolik de olsa Selçuklu tahtına kimseyi oturtmadılar. Anadolu’yu merkezden gönderdikleri valilerle yönetmeyi sürdürdüler. Bu idari yetersizlik sonucunda Anadolu’nun çeşitli yerlerinde beylikler ortaya çıktı. Osmanlılar, Karamanlılar, Menteşeoğulları, Germiyanoğulları gibi.

Türkiye tarihinde Anadolu Türk Beylikleri Dönemi başladı.

Beylikler Dönemi

Anadolu Selçuklu Devleti parçalanınca Moğalların Anadolu Valisi Timurtaş’ın daha sonra da Eratna Bey’in egemenliğini taşıyan Nevşehir, 1381’de Kadı Burhanettin tarafından ele geçirildiyse de 1397’de yöreye Karamanoğulları egemen oldular. Bir Oğuz boyu olan Karamanlı Aşireti 13. yüzyılda Anadolu’ya gelmişti. Türkiye Selçuklu Hükümdarı I.

Alaaddin Keykubat onları İçel Bölgesi’ne yerleştirmişti. Kerimüddin Karaman Bey başkenti Ermenek olan Karamanlı Beyliğini kurdu. Kerimüddin Karaman Bey’in yerine geçen Mehmet Bey 1277’de Türkçe’yi resmi dil ilan ederek Türk kültürüne büyük hizmet etmiş oldu.

Karamanoğulları Türkiye Selçuklu Devleti başkenti Konya’yı zaptederek merkezlerini burayı taşıyıp, Türkmenler arasında büyük saygınlık kazandılar. Karamanoğulları Nevşehir’in de içinde bulunduğu Orta Kızılırmak Konya Bölümü ve Anamur- Mersin kıyılarına kadar Doğu Akdeniz’degemenlik alanlarını genişlettiler. 1397’de Yıldırım Bayezit Karaman İlini topraklarına katınca Nevşehir (Muşkara) Osmanlı Beyliğine dahil oldu. Yıldırım Bayezıt’ın Konya’yı fethinden sonraki gelişmeleri anlatan Aşık Paşazade Tarihi’nde: ‘‘Etrafın şehirlerine haber vardı kim bu gelen padişah gayet adildir. Ve ol şehirlerden dahi adam geldi kim hana gelip şehri tımar edin!. . . Aksaray’ı, Niğde’yi ve Kayseri’yi verdiler. Develi, Karahisarı ve Uçhisarı cümlesini nevalisi ile teslim ettiler.” der. Ancak bu dönem kısa sürdü. Yıldırım Bayezıt 1402 Ankara Savaşında Timur’a yenilince Karamanlı Beyliği yeniden kuruldu. Bir ara Nevşehir Kadı Burhaneddin Beyliği egemenlik alanına dahil olmuştur.

Osmanlıları en çok uğraştıran bu beyliğe II. Bayezit 1487’de son verince Karaman Beyliği’ne ait topraklarla beraber Muşkara da Osmanlı Devleti sınırları içine dahil oldu.

(23)

Nevşehir ve yöresi Osmanlı idaresi altında bir süre barış içinde yaşadı. Özkonak’ta Yavuz Sultan Selim’in Doğu Seferi sırasında yapılan köprü Nevşehir’deki Erken Osmanlı yapısı olması açısından önemlidir.

Kanuni Sultan Süleyman tahta çıktığında (1520) hazinenin gelirini arttırmak için yeni bir arazi tahriri yaptırdı. İl yazıcılarının bir kısmı ürün miktarını ve tarla ölçümlerini fazla göstererek vergileri arttırdılar. Bazı dirlik sahiplerinin toprağı ellerinden alındı. Bu durum halk ve asker arasında hoşnutsuzluğa neden oldu. Ayrıca 1582’den başlayıp ardarda gelen İran seferleri de Anadolu tımar düzenini bozmuştu. Sefere çağrılan dirlik sahiplerinden bazıları ailelerini karışık ortam içerisinde bırakıp gidemeyeceklerini ileri sürerek yasalara karşı çıkarak ‘Celâli’ oldular. Devlet isyanları güçlükle bastırabildi. Tüm bu olumsuzluklar Nevşehir’de etkisini şiddetli şekilde gösterdi. Yöre halkı arzuladığı barış, huzur ve kalkınma dönemini Damat İbrahim Paşa zamanında yaşamıştır.

Cumhuriyet Döneminde Nevşehir

Nevşehir Mondros Mütarekesi günlerinde 12. Kolordu’ya bağlı 11. tümenin denetim alanı içindeydi. Karargâhı Niğde’de bulunan tümenin önemli silah ve cephane depolarından biri de Nevşehir’de idi.

Orta Anadolu, Mütareke’nin belirlediği paylaşım alanlarının dışında kaldığı için Nevşehir, Milli Mücadele yıllarında önemli bir siyasi olaya tanık olmadı. Bununla birlikte 4 Eylül 1919’da toplanan Sivas Kongresi’ne, Nevşehir adına bir delege katıldı: Dellalzade Hacı Osman Efendi. Hacı Osman Efendi, kongrede alınan bütün vilayet ve kazalarda Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti Şubeleri oluşturulmasını öngören kararın Nevşehir’de uygulanmasına öncülük etti. Bu cemiyetin önde gelenleri Eyüp Bey, Müftü Süleyman Hakkı Efendi, Belediye Başkanı Ahmet Efendi idi. Bugün Nevşehir’e bağlı olan Avanos’ta da cemiyetin bir şubesi kurulmuştu. Bu cemiyetin çalışmalarında en etkin kişi Belediye Başkanı Nuri Bey’dir.

Milli Mücadele yıllarında Nevşehir’e ilişkin olarak anılması gereken bir başka gelişme de Mustafa Kemal’in 22 Aralık 1919’da Hacıbektaş’a gelmesidir. Bektaşileri Milli Mücadele’ye kazandırmak amacını güden Mustafa Kemal, Hacı Bektaşı Veli Tekkesi Çelebisi Cemalettin Efendi ve tekke şeyhi Salih Niyazi Baba ile görüştü. Ülkenin içinde bulunduğu durum uzun uzadıya ele alındı. Her iki Bektaşi önderi de Mustafa Kemal ile aynı düşüncede olduklarını ve Milli Mücadele saflarına katıldıklarını açıkladılar. Bu Mustafa Kemal’in Sivas Kongresi sonrasında kazandığı en önemli başarılarından biriydi. Bu görüşmeden sonra Anadolu’nun her yanındaki Bektaşi Tekkeleri birer Kuvay-i Milliye karargahı işlevi gördü.

Nevşehir Osmanlıların son dönemlerinde Niğde Sancağı’na bağlı bir kaza idi.

Cumhuriyetimizin ilanından sonra 1924’te Niğde yeni idari yapılanmada bir İl olarak ortaya çıkarken Nevşehir de ilçelerinden biri oldu.

6429 sayılı yasa ile Nevşehir 20 Temmuz 1954 tarihinde il haline getirildi. Kırşehir ve Kırşehir’e bağlı Mucur, Avanos, Hacıbektaş (1945’te ilçe oldu.), Kayseri’ye bağlı Ürgüp (1935’te ilçe oldu.), Niğde’ye bağlı Arapsun (1948’de Gülşehir adını aldı.) Nevşehir’in ilçeleri haline getirildi. Kozaklı ve Hamamorta köyleri Avanos’a bağlı birer köy iken birleştirilerek 1954’te Kozaklı adıyla ilçe olarak Nevşehir’e bağlandı. Kırşehir 1957’de tekrar İl yapıldı. Mucur ilçesi ile beraber Nevşehir’den ayrıldı. Daha önceleri Melegübü ismi ile anılan bir bucak merkezi olan Derinkuyu 1 Nisan 1960’ta ilçe durumuna getirildi. Acıgöl kasabası ise 4 Temmuz 1987’ de ilçe olmuştur.

(24)

A. 2. İL VE İLÇE SINIRLARI

Nevşehir İli Merkez İlçe dahil 8 (sekiz) İlçe ile İç Anadolu Bölgesi’nde yer almıştır.

İlçeler aşağıda sıralanmıştır.

1. Merkez 2. Acıgöl 3. Avanos 4. Derinkuyu 5. Gülşehir 6. Hacıbektaş 7. Kozaklı 8. Ürgüp A. 2. 1. Acıgöl

Aksaray-Nevşehir yolu üzerinde yer alan ve Nevşehir’e uzaklığı yaklaşık 20 km olan Acıgöl’de tespit edilebilen en eski yerleşim M.Ö. VIII. yüzyıla aittir. Ağıllı köyü yakınlarındaki Topada Geç Hitit Dönemi’ne ait Hitit hiyeroglifi ile yazılmış kaya anıtında bölgenin siyasi durumu ve liderinin icraatları ile ilgili bilgiler yer almaktadır.

Nevşehir Müze Müdürlüğü’nün Kurugöl’de yaptığı kazılar sonucunda M.Ö. II. yüzyıla ait taştan yapılmış lahitler içerisinde ve ölü küpleri içerisinde Arkaik Dönem’e ait lekithoslar (koku şişesi), yüzük, fayanstan kolyeler ele geçmiştir.

Acıgöl’ün bir başka özelliği de yerleşim merkezinde yer alan yeraltı yerleşimidir. İki tanesi orjinal olmak üzere üç girişi tespit edilebilmiştir. Orjinal olmayan üçüncü girişin her iki tarafında kapı yüksekliğinde taşlar konulmuş, yatay tek taşla da (lento ) kapı desteklenmiştir.

Girişin uzantısında yer alan mekanlar bazalt taştan kemerli olarak yapılmıştır. Ancak 50-100 yıl öncesine aittirler. Gerek teknik, gerekse şekil açısından Özlüce ve Mazı Yeraltı Şehri’ne benzerlik göstermektedir.

Henüz tam olarak temizlenmemiş olan yeraltı şehrinde büyük salonlar birbirlerine tünellerle bağlanmıştır. Kısa bir koridor vasıtasıyla yeraltı şehrinin kaya oyma mekanlarına ulaşılır. Girişteki kısa koridorun karşısındaki sürgü taşlı alan şehrin birinci orjinal girişi ve ilk salonudur. Kısa bir koridorla ikinci büyük salona geçilir. Bu mekanda yer alan üç büyük niş oturma ya da yatak odalarıdır. Bu kısıma giriş dar bir aralık vasıtasıyladır. Tavan kısımları iyi oyulmuş beşik tonozlu gibidir. Burada havalandırma bacalarının yanı sıra haberleşme delikleri de bulunmaktadır. Bu kısımdan üçüncü büyük salona geçiş dar, alçak, oldukça kavisli bir galeri sayesindedir. Galeri boyunca kandil koymak için küçük nişler bulunur.

Küçük mekanın üç tarafında kaya kiliselerinin apsisleri gibi oyulmuş küçük odalar yeralır.

Buradaki havalandırma bacası diğerlerinden farklı olarak yukarıya doğru konik bir biçimde daralmaktadır.

Bugüne kadar pek çok yeraltı şehrinin orjinal girişleri bulunamamıştır. Bilinenler ise fazla bir özellik göstermezler. Acıgöl yeraltı şehrinin ikinci orjinal girişi Mazı yeraltı şehrinin tam benzeri olup ustaca düşünülmüş bir örnektir. Girişin yan duvarları düzensiz taşlardan, tavan kısmı ise düzgün, ince, uzun taşlardan örülmüştür. Aynı tip örgü sistemi civardaki ev kapılarında da görülmektedir.

(25)

Tatlarin

Acıgöl ilçesinin 10 km kuzeyinde yer alan Tatlarin kasabası, gerek yeraltı kenti ve kiliseleri gerekse konut mimarisi ile Kapadokya Bölgesi’nin ilginç yörelerinden birisidir.

Tatlarin Kilisesi

Acıgöl ilçesine bağlı olan ve Acıgöl’ün 10 km kuzeyinde yer alan Tatlarin kasabasının kale olarak adlandırıldığı tepesinin yamacında yer alır.

İki nefli iki apsisli, beşik tonozlu olan kilisenin narteksi yıkılmıştır. Oldukça iyi korunmuş olan fresklerdeki sahneler bantlarla birbirinden ayrılmıştır. Zeminde koyu gri, tasvirlerde ise mor, hardal ve kırmızı renkler kullanılmıştır.

Sahneleri: Apsiste Meryem ve Çocuk İsa, Michael ve Gabriel; Konstantin ve Helena, başkalaşım, İsa’nın cehenneme inişi, Kudüs’e giriş, İsa’nın çarmıha gerilmesi ve dokuz azizin yanı sıra kiliseyi yaptıran kişinin portresi de yer almaktadır.

Tatlarin Yeraltı Şehri

Nevşehir ili, Acıgöl ilçesinin 10 km kuzeyinde, Tatlarin kasabasının “kale” olarak adlandırıldığı tepesinde yer alır. Yeraltı şehri ilk olarak l975 yılında tespit edilmiş, 1991 yılında ziyarete açılmıştır. Kale mevkiinde yeraltı yerleşimlerinin dışında pek çok kilise bulunmakta ancak bunların büyük bir bölümü doğal nedenlerle yıkılmıştır. Asıl giriş kapısı yıkılmış olan yeraltı şehrine batı yönündeki iki mekan sayesinde girilebilmektedir. Yeraltı şehri, oldukça geniş alanlara yayılmış, ancak küçük bir kısmı temizlenebilmiştir. Halen iki katı gezilebilmektedir. Mekanların büyüklüğü, erzak depolarının sayısının ve kiliselerin çokluğu normal bir yeraltı yerleşiminden ziyade askeri garnizon ya da manastır kompleksini akla getirir.

Girişten 15 metre uzunluğundaki kavisli bir koridor vasıtasıyla dikdörtgen planlı geniş bir mekana ulaşılır. Girişteki 1,5 metre çapında ortası delikli bir sürgü taşı bu mekanın giriş çıkışını kontrol altına alınmasını sağlamaktadır. Sağ taraftaki nişin içinden aşağıya doğru oyulan ve halk tarafından “zindan” olarak adlandırılan mekanda üç iskelet bulunmuştur.

Tuvaletin de yer aldığı bu ana mekanın sağ tarafında kiler/mutfak bulunmaktadır. Bu alanın Roma Dönemi’nde mezarlık alanı, Bizans Dönemi’nde de kiler olarak kullanılmış olması

gerekmektedir. Çünkü bu odadaki nişler, yöredeki Roma Dönemi kaya mezarlarındaki -ölülerin yatırıldığı- nişlerden farksızdır. Ancak daha sonraki dönemlerde bu nişlerin tabanları

oyulmuş ve içine erzak konulmuştur.

İkinci girişte ahır yer alır. Daha önce erzak deposu olarak kullanıldığı şüphesiz olan bu geniş mekan sütunlarla desteklenmiştir. Tabanında beş adet ambar bulunmaktadır. Tavan kısmında yeraltı yerleşiminin başka mekanlarına ulaşılabilen havalandırma bacası yer alır.

Birinci büyük mekan ile ikinci büyük mekan dar bir koridorla birbirine bağlanır. Zikzak biçimli bu koridorda tuzak ve bağlantıyı kesen sürgü taşı bulunmaktadır.

A. 2. 2. Gülşehir

Nevşehir’e 20 km uzaklıkta, Kızılırmak’ın güney kenarında yer alan antik adı

‘Zoropassos’ olan Gülşehir’in, eski adı ‘Arapsun’dur. Damat İbrahim Paşa’nın Nevşehir’e yaptığı imarı, bir başka Osmanlı Sadrazamı Karavezir Mehmet Seyyid Paşa da Gülşehir’e yapmış, 30 haneli Gülşehir’i bir külliye ile donatmıştır. Külliye; cami, medrese ve çeşmeden oluşmaktadır.

(26)

Civelek Mağarası

Gülşehir’in 4 km doğusunda yer alan Civelek köyü yakınlarındaki mağara, sadece Gülşehir’in değil aynı zamanda Nevşehir’in de en eski yerleşimidir. Mağara, köyün Gürlek Tepe olarak adlandırılan tepesinde yer alır. Kalkerli bir yapıya sahip olan mağaraya 14 m uzunluğunda aşağıya doğru uzanan bir galeri vasıtasıyla inilebilmektedir. Ana mekanı 22x11 m olan mağaranın tavan kısımlarında kalsit kristalden oluşan 5-15 cm arasında değişen uzunluktaki sarkıtlar yer almaktadır. Nevşehir Müzesi ve İtalyan mağara bilimcileri ile birlikte yapılan çalışmalarda mağara tabanında, özellikle göçen kaya parçaları arasında ve galerilerde Kalkolitik Döneme (M.Ö. 5000-3000) ait, elde şekillendirilmiş tek kulplu fincanlar, çeşitli boylarda çömlekler, dokumacılıkta kullanılan ağırşaklar, taştan ve kemikten aletler ele geçmiştir. Ayrıca mağaranın çevresinde yapılan yüzey araştırmalarında da obsidiyenden ve sileksten yapılmış aletler bulunmuştur. Mağara koruma altına alındığından ziyarete kapalıdır.

Açık Saray Harabeleri

Nevşehir-Gülşehir yolu üzerinde, Gülşehir’e 3 km uzaklıktaki Açık Saray Harabeleri, tüf kayalar içine oyulmuş sayısız mekanları, Roma Dönemi kaya mezarları, IX. ve X. yüzyıla tarihlenen kaya kiliseleri ile önemli bir piskoposluk merkeziydi. Halk arasında “ Hacı Bektaş Veli Mescidi” olarak adlandırılan mekanın mihrabının günümüze kadar korunmuş ve İslami bir yapı olması açısından dikkat çekmektedir. Kareye yakın planlı mescidin batı kesiminde yüksekçe nişler yeralmaktadır. Bu ören yerinde bulunan mantar biçimindeki peribacaları yörede tektir.

Aziz Jean (Karşı) Kilisesi

Gülşehir’in hemen girişinde yer alan ve iki katlı olan Aziz Jean Kilisesi’nin alt katında kilise, şarap mahzenleri, mezarlar, su kanalı ve görevlilere ait mekanlar, üst katında ise İncil’den alınmış sahnelerle süslenmiş bir diğer kilise yer almaktadır.

Alt kata ait kilise, tek apsisli, haç planlı, haç kolları, beşik tonozludur. Merkezi kubbesi çökmüştür. Süsleme açısından direk ana kaya üzerine kırmızı aşı boyası ile stilize hayvan, geometrik ve haç tasvirleri resmedilmiştir. Üst kattaki kilise ise tek apsisli ve beşik tonozludur. Ana apsisteki resimlerin dışında oldukça iyi korunmuş olan kilise siyah bir is tabakası ile kaplıydı. Kilisenin restorasyonu ve konservasyonu 1995 yılında Restoratör Rıdvan İşler tarafından yapıldıktan sonra bugünkü haline gelmiştir.

İsa ve İncil siklusunu içeren kilisede sahneler, bantlar içinde frizler halindedir. Siyah zemin üzerine sarı ve kahverengi renkler kullanılmıştır. Niş tonozlarında ve cephelerinde bitkisel ve geometrik motifler tercih edilmiştir. Batı ve güney duvarında, Kapadokya Bölgesi’nde oldukça nadir olarak resmedilen son yargı sahnesi yer alır. Kilise, apsisinde yer alan yazıtına göre 1212 yılına tarihlenmektedir.

Sahneleri: Apsiste Deesis, ön cephesinde kuş tasvirleri altında müjde, tonozunda madalyonlar içinde aziz tasvirleri; tonozun güney kanadında son yemek, ihanet, vaftiz, altında Meryem’in ölümü; kuzey kanadında İsa’nın çarmıhtan indirilmesi, kadınlar boş mezar başında, İsa’nın cehenneme inişi; batı ve güney duvarında ise son yargı.

Sivasa Gökçetoprak Yeraltı Şehri

Yeraltı şehri, Gülşehir ilçesinin 35 km batısında yer alan Gökçetoprak köyü yakınlarındadır. İlk kez 1989 yılında Fransız araştırma ekibi, 1991 yılından itibaren de İtalyan asıllı Roberto Bixio ve Stefano Saj Commissione Nazionale Cavita Artificiali yeraltı şehirlerinde çalışmalarda bulunmuştur.

(27)

Sivasa yeraltı şehri, bölgeye göre farklı bir jeolojik karaktere sahiptir. En altta kızılımsı kahverengi renkte olan çamur taşı, üstünde kalınlığı 3-4 m’yi bulan aglomera (iri taneli tüf) ve en üst kısımlarında da sert bir volkanik kayaç olan andezit kaya blokları bulunmaktadır. Yeraltı şehri, çamur taşı ve aglomera formastasyonunun içine kazılmıştır.

Platonun yamacına oyulan yeraltı şehrinin girişi dar bir kaya bloğu vasıtasıyladır.

Henüz tam olarak temizlenmemiş ve ışıklandırılmamış olan yeraltı şehrinin iki katı tespit edilebilmiştir. Her iki katında da büyük düzgün olmayan dikdörtgen mekanlar birbirlerine dar ve uzun koridorlarla bağlanmıştır. Koridorların girişlerinde bulunan kapı taşları, dışarıda kesilip içeriye getirilmişlerdir. Yeraltı şehrinin 1.5 km uzağında bulunan kaya bloklarının üzerindeki izler bunu kanıtlayan en iyi delildir. Yeraltı şehrinin ikinci katında yer alan su kuyusu 25 m derinlikte olup içinde halen su bulunmaktadır.

Gökçetoprak köyünün kuzey ve batı yamaçlarında da yöre halkı tarafından halen ahır, depo ve samanlık olarak kullanılan çok sayıda yeraltı yerleşimleri bulunmaktadır.

Karavezir (Kurşunlu ) Camii

1779 yılında Gülşehir’li Karavezir Silahtar Seyyid Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Vakfiyesinden cami mimarının 8 akçe yevmiye ile çalışan Ebu Bekir Veledi Halil Efendi olduğu anlaşılmaktadır.

Üç kapılı bir avluda yer alan Karavezir Camii, yaklaşık 400 m² bir alanı kaplamaktadır. Osmanlı mimarisinin karakteristik özelliklerini taşıyan cami, iki renkli kesme taştan yapılmış, kare planlı, ana mekanını kaplayan 11 m çapındaki kubbe dört kemer üzerine oturtulmuştur. Kubbe dört sivri kemer ve köşelerde pandantifler ile beden duvarları üzerine oturmuştur. Kubbe ağırlığını kısmen köşe kuleleri ve payeler, kısmen de kemerler taşır.

Kuzey cephesinde fazla simetrik olmayan 6 sütunun taşıdığı üç gözlü son cemaat yeri bulunmaktadır. Üç kubbede de derinlemesine aynalı tonozla örtülüdür. Sütunlar birbirlerine basık sivri kemerle bağlanmıştır. Son cemaat yeri kubbeleri, içten pandantiflerle, dıştan kasnağa oturur. Kubbelerde yer yer nemden dökülmüş olmakla beraber kalem işi süslemeler bulunmaktadır.

Giriş kapısı çerçevesinin üzerinde profilli barok üslupta mermer kitabe bulunmaktadır.

Yeşil zemin üzerine altın yaldızla işlenmiş madalyon şeklinde I. Abdülhamid’in tuğrası yer alır. Tuğranın yan taraflarında siyah, yeşil, mavi renkte yağlı boya ile boyanmış birer demet çiçek bulunmaktadır. “Şahı-Şahani Hamidi Şeyh Sadr-ı Zişan-ı Silahtar Paşa, hayr-ı niyetiyle razı-i Hak içün, kıldı bu cami pür nuribina, sıdkile aşafı alişane, beş vakitte idelim hayr ve dua, tam tarih-i itmamın da oldı bir beyt ile lüfti göya, kıldı bu camii ehya-e lillah-i sahibi Sadr Mehmed Paşa 1193. ”

A. 2. 3. Hacıbektaş

Nevşehir-Kırşehir yolu üzerinde Nevşehir’e 45 km uzaklıkta olan Hacıbektaş İlçe merkezinde yapılan kazılar sonucunda Eski Tunç Çağı, Hitit, Frig, Hellenistik ve Roma Dönemi’ne ait ele geçen eserler, Hacıbektaş Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir.

Hacıbektaş yakınlarındaki Karaburna köyü yakınlarında Topada ve Sivasa’da olduğu gibi Geç Hitit Dönemi’ne ait Hitit hiyeroflifi ile yazılmış Karaburna kaya anıtı bulunmaktadır.

Bu yazıtta Kral Sapas’ın NIAS SAPAS ile yaptığı anlaşma ve bu anlaşmaya uymadıkları takdirde Haran tanrısı Armas, tanrıçası Kumiapi ve Datti Kubaba’nın

aşağılayacağından bahsetmektedirler.

(28)

Hacı Bektaş-ı Veli Müzesi

Nevşehir İli Hacıbektaş ilçesinde Hacı Bektaş-ı Veli Külliyesi’nin 1. avlusunda girişin sağındaki yapı 1959-1964 yılları arasında restore edilmiş, 16 Ağustos 1964 tarihinde Etnografya Müzesi olarak düzenlenmiş ve ziyarete açılmıştır. Müze, 1. avlu (Nadar avlusu ), 2. avlu (Dergah avlusu ) ve 3. avlu ( Hazret avlusu ) olmak üzere ana bölümden oluşmaktadır.

1. Avlu: Eskiden Nadar (At) avlusu da denilen bu bölüme, güneydeki anıtsal görünümlü Çatal Kapı’dan girilir. Girişin hemen sağında 1902 yılında Tekke Postnişini Feyzulla Dedebaba zamanında Sadrazam Halil Paşa’nın eşi Fatma Nuriye Hanım tarafından yaptırılan ve üzerinde Mühr-ü Süleyman motifi bulunan Üçler Çeşmesi yer alır. Eskiden bu avlu içinde günümüze kadar ulaşmayan; atevi, ekmekevi, hamam, tuvalet, mihmanevi, çamaşırhane gibi bölümler bulunmaktaydı.

2. Avlu: Eskiden Dergah Avlusu da denilen bu bölüme, üçgen alınlıklı ve sivri kemerli Üçler Kapısı’ndan girilir. Bu avlu içinde sırasına göre sağda; Arslanlı Çeşme, aşevi, Baba Köşkü, Tekke Camii, ortada; havuz, solda; mihmanevi, meydanevi, kilerevi ve Dedebaba Köşkü gibi bölümler bulunmaktadır.

Arslanlı Çeşme: Klasik Mısır Sanatı tarzında İskenderiye mermerinden yapılmış olan arslan yontusu, ünlü Mısır Valisi Kavalalı M. Ali Paşa soyundan Fatma Hanım tarafından, M. 1875 yılında Tekke’ye hediye babında gönderilmiştir. Arslanların içine yerleştirildiği esas çeşme, M. 1554 yılında eski Silistre Valisi Malkoç Bali Bey hayrına yaptırılmıştır.

Aşevi Baba Köşkü: Protokolde, Dedebaba’dan sonra gelen Aşevi Babası’nın oturduğu köşk, bugün Müze idaresi olarak hizmet vermektedir.

Aşevi: Kitabesinden M. 1560’ta Malkoç Bali Bey hayrına yaptırıldığı anlaşılan aşevi’nde meşhur karakazan, halife kazanları ve diğer mutfak eşyaları sergilenmektedir.

Tekke Camii: M. 1834 yılında, Padişah II. Mahmut tarafından yaptırılan camii klasik tarzda; içten kubbeli görünümüne rağmen dıştan kurşun kaplamalı ve basık külahlı olarak inşaa edilmiştir. Güdük minaresi orjinal olmayıp restorasyon ürünüdür.

Havuz: Giriş kapısının tam karşısında bulunan havuzun kitabesinden anlaşıldığına göre; 1906-1908 yılları arasında dönemin Beyrut Valisi’ nin (H. Rıfat Paşa) eşi Nazlı Hanım tarafından yaptırılmıştır. Güney duvarı, üçgen alınlıklı olarak yapılmış olup; oniki dilimli Hüseyni taç ile sonlandırılmıştır. Fıskiyesinde, Korinth tipi antik başlık kullanılmıştır.

Mihmanevi: Tekke faal iken, gelen konukların ağırlandığı bu bölüm, bugün müze deposu olarak kullanılmaktadır.

Meydanevi: Tekke’nin en önemli bölümlerinden biri olup, kitabesine göre; M. 1367 yılında Sultan Murat tarafından yaptırılmıştır. Burada tarikata intisap etme yani ikrar verme ve nasip alma törenleri yapılıyordu. Meydan Odası’nın rekonsrüksiyon olarak bingi tekniğinde inşaa edilen tavanı ilgi çekicidir. Bu bölümde; oniki makamı simgeleyen postlar, levhalar, Bektaşi Tahtı, müzik aletleri, tablolar, eski siyah-beyaz fotoğraflar, mühürler ve diğer etnoğrafik eserler sergilenmektedir.

Kilerevi: İki katlı olan bu bölümün alt katı, eskiden Tekke kasası ve depo olarak; üst kat ise, Dedebaba Köşkü olarak hizmet veriyordu. Şimdi ise Kütüphane deposu olarak hizmet vermektedir.

3. Avlu: Eskiden Hazret avlusu da denilen bu bölüme, basık kemerli, yeşil kanatlı, Altılar Kapısı’ndan girilir. Atatürk Köşesi, Pirevi, Balım Sultan Türbesi ve Hazire bulunmaktadır.

(29)

Pirevi: Girişin tam karşısında yer alan bu yapı kompleksi, M. XIII.-XVI. yüzyıllar arasında tamamlanmıştır. Girişin sağ ve sol yanında; Tekke’ye hizmet etmiş bulunan Dede ve Babalar’ın mezarları bulunmaktadır. Akkapı denilen süslemeli mermer kapıdan, kalem işi motiflerle bezeli olan Orta Methal yani salona girilir. Sağ tarafta; Tekke’nin çekirdeği sayılan ve Dervişlerin zikredip, olgunlaştıkları Çilehane (kızılcahalvet) denilen hücre yer alır.

Üstünde kitabesi bulunan, mütevazi bir kapıdan, Kırklar Meydanı’na geçilir. Tavanı ahşap, duvarları kalem işi bezemelerle süslü olan bu bölümde; muhtemel olarak Hindistan’dan Tekke’ye hediye olarak gelmiş olan ünlü Kırkbudak şamdan, Hz. Ali’nin el yazması Kur’an-ı Kerim’den bir sure, İran Şahı’nın adağı ipek halı, sancaklar, fincan takımları, Türbe’nin süslemeli orijinal gümüş kapısı, bazı silahlar ve Bektaşi kültürüne ait bazı etnoğrafik eserler sergilenmektedir. Meydanın doğusunda; Horasan Erleri, batısında Çelebiler’in mezarları bulunmaktadır. Gökeşik de denilen, mütevazi ve süslemeli mermer kapıdan Huzur-u Pir’e yani Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli Türbesine girilir. Yapı Selçuklu mimarisi geleneğinde inşaa edilmiş olup; kubbe ve duvarları kalem işi bezemelerle süslenmiştir. Yüksek tip sandukası yeşil puşidelerle süslüdür. Türbe’nin üst kısmı; dıştan sivri külahlı ve kurşun kaplamalıdır.

Güvenç Abdal Türbesinde ise Güvenç Abdal, eşi Dünya Güzeli ve hizmetkarlarının sandukaları bulunmaktadır. Türbe kemerli tonozla örtülü olup, restorasyon ürünü bezemelerle süslüdür.

Balım Sultan Türbesi: Avlunun sağ tarafında, piramidal külah örtülü ve Selçuklu mimarisi tarzında inşaa edilmiştir. Balım Sultan; Dimetoka’daki Bektaşi Tekkesinde yetişmiş ve daha sonra merkez Tekke’ye gelerek, Bektaşilik’e önemli hizmetlerde bulunmuştur. Bu nedenle de Bektaşilik’te Pir-i Sani (İkinci Pir) olarak kabul edilir. Balım Sultan sandukasından başka Kalender Şah mezarının da bulunduğu Türbe, ölümünden üç yıl sonra M. 1519’ da; Yavuz Sultan Selim’in komutanlarından Dulkadiroğulları Beyi, Şeyhsuvar Ali Bey tarafından inşaa ettirilmiştir. Kubbe içi ve duvarları kalem işi bezemelerle süslü olan türbe içinde; şamdan, orijinal kapı ile bazı levhalar sergilenmektedir. Türbenin önünde ise kutsal sayılan tarihi Dilek Ağacı (Karadut-Morus Nigra) bulunmaktadır.

Hazire: Balım Sultan Türbesi’nin hemen yanında bulunan mezarlıkta, Tekke’ye hizmette bulunan dervişler yatar. Hüseyni, Elifi ve Ethemi tipteki mezar taşı başlıkları, Türk - İslam Sanatı’nın özgün eserlerindendir.

Diğer Müze ve Örenyerleri

Arkeoloji ve Etnoğrafya Müzesi: İlçe merkezinde ve Hacıbektaş Veli Müzesi’nin 100 m kadar batısındadır. Sulucakarahöyük’te, 1967-1976 yılları arasında yapılmış olan bilimsel kazılarda ortaya çıkan arkeolojik buluntular sergilenmektedir. Hacıbektaş arkeoloji ve etnografya müzesinin belli başlı eserleri arasında Eski Tunç, Asur Ticaret Kolonileri, Hitit, Frig, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine aitçift kulplu kaplar, kaseler, pişmiş topraktan ölü gömme küpleri gibi eserler bulunmaktadır.

Kadıncık Ana Evi: Velayetname’de adı geçen ve Bektaşilik’te önemli sayılan bir kişinin ikamet ettiği evdir. Müze Müdürlüğü’ne başvurulması halinde görevli sağlanarak ziyaret edilebilir.

Bektaş Efendi Türbesi: M. 1603 yılında ölmüş olan Bektaş Efendi ile ilgili pek bir bilgi yoktur. Kubbesi ve duvarları kalem işi bezemelerle süslü olan türbe, Selçuklu Kümbet Mimarisi tarzında inşaa edilmiştir.

Çilehane-Deliklitaş: İlçenin 3km. doğusundaki Arafat Dağı’nda bulunan mağaradır.

Hacı Bektaş-ı Veli’nin bu mekanda halvette bulunduğuna inanılır. Ayrıca, bu delikten geçenlerin günahlarından arındığı yönünde bir inanç da vardır. Zemzem çeşmesi, Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre ve Ozanlar Anıtları ile 5.000 kişilik modern amfitiyatro bu tepede bulunmaktadır.

(30)

Beştaşlar: İlçenin 5 km kadar kuzeyinde; Çivril Köyü yakınlarında bulunmaktadır.

Jeolojik bakımdan önem taşıyan, beş adet dev boyutlu taş vardır. Taşların efsanesi, Velayetname’de ayrıntılı olarak anlatılır.

Atatürk Evi: İlçe merkezinde bulunan evde; M. Kemal Atatürk, 22-23 Aralık 1919 tarihlerinde konuk edilmiştir. XIX. yüzyılda inşaa olunan ev, restore edildikten sonra, Müze- Ev olarak halkın ziyaretine açılacaktır.

A. 2. 4. Avanos

Nevşehir’in 18 km kuzeyinde olan Avanos’un antik dönemdeki adı ‘Venessa’dır. Çok sayıda çanak çömlek atölyesi bulunan ilçede seramik yapım geleneği Hititlerden beri süregelmektedir. Kızılırmak’ın getirdiği kırmızı toprak ve milden elde edilen seramik çamuru, Avanoslu seramik sanatçılarının elinde şekil almaktadır.

Avanos’u ikiye ayıran ve Anadolu’nun en uzun nehri olan Kızılırmak ve onun çevresi, çağlar boyunca çok sayıda olaylara sahne olmuştur. Avanos yakınlarında, Kızılırmak’ın hemen kenarındaki bir Roma mezarlığında ele geçen mermerden lahit, Merkez Kapadokya Bölgesi’nde bugüne kadar ele geçen tek lahit olması açısından ilginçtir. Lahit, 1971 yılında tesadüfen ortaya çıkmış, semerdam biçimindeki kapağı kimliği tespit edilmeyen şahıslarca açılmış ve içindeki buluntular ne yazık ki çalınmıştır. Ceset üzerinde yapılan patolojik ve paleoantropolojik araştırmalar sonucunda lahitin, saçları kına ile boyanmış bir kadına ait olduğu anlaşılmıştır.

Avanos’ta XIII. yüzyıl Selçuklu Dönemi’ne tarihlenen Saruhan Kervansarayı ve Alaaddin Camii bulunmaktadır.

Saruhan

Nevşehir’in Avanos ilçesinin 5 km güney doğusunda Ürgüp’ün ise 6 km kuzeyinde, Damsa vadisinde yer alır. Han, doğu-batı bağlantısındaki Aksaray-Kayseri güzergahındadır.

II. İzzettin Keykavus zamanında -belki de onun tarafından- 1249 yılında yaptırılan Saruhan 2000 m² lik bir alanı kaplamaktadır.

Zelve

Avanos’a 5 km, Paşabağlarına 1 km uzaklıktaki Zelve, Aktepe’nin dik ve kuzey yamaçlarında kurulmuştur. Üç vadiden olaşan Zelve Ören Yeri, peribacalarının en yoğun olduğu yerdir. Vadideki peribacaları sivri uçlu ve geniş gövdelidir.

Uçhisar, Göreme, Çavuşin gibi kaya oyma mekanlardaki trogloditik yaşamın ne zaman başladığı bilinmeyen Zelve, özellikle IX. ve XIII. yüzyılda hıristiyanların önemli yerleşim ve dini merkezlerinden biri olmuş; aynı zamanda rahiplere ilk dini seminerler de bu yörede verilmiştir.

Yamaçların dibinde yeralan “Direkli Kilise” Zelve’deki manastır hayatının ilk yıllarına aittir. Kilise süslemelerinde tercih edilen kabartma haçlar daha çok ikonoklastik düşünce ile yakından ilgilidir. İkonoklastik Dönem öncesine tarihlenen Balıklı, Üzümlü ve Geyikli Kiliseler vadinin önemli kiliselerindendir.

1952 yılına kadar iskan edilmiş vadide manastır ve kiliselerden başka yerleşim yerleri, iki vadiye açılan tünel, değirmen, cami ve güvercinlikler bulunmaktadır.

Çavuşin

Bölgenin en eski yerleşim yerlerinden biri olan Çavuşin, Göreme-Avanos yolu üzerinde, Göreme’ye 2 km uzaklıktadır. Çavuşin’deki Vaftizci Yahya adına yapılan kilise bölgeye hakim bir yerdedir. Muhtemelen V. yüzyılda yapılmış -boyanmış- olduğundan bölgenin en eski kilisesidir. Kapadokya’da pek görülmeyen geniş avlusu son yıllarda kayaların kopması sonucu yıkılmıştır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Atıksu arıtma tesisini kurmamış belediyeler ile halihazırda faaliyette olup, atıksu arıtma tesisini kurmamış organize sanayi bölgelerinin ve diğer sanayi

2022-2023 Öğretim Yılı Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Pedagojik Formasyon Eğitimi Sertifika Programı İçin Atamaya Esas Olan Öğretmenlik Alanları, Atamaya Esas

Su kirlenmesinin yaratacağı sonuçlar birçok önemli hastalık nedeni olabilmektedir. Kanalizasyon suları ile kirlenen sularda bakteri ve virüs oranı artar. Tifo, dizanteri, hepatit,

d)Yeri,Sınırları,GeniĢliği :Giresun Kemerköprü Gnel Avlağı 5.905,97 Ha. güneybatısında,sırtta patika yol kesişiminden başlayarak sırtı kuzeydoğu yönde takiple

durumun biraz farklılaştığı anlaşılmaktadır. Bu yıl itibarıyla toplam ak- tiflerin% 68'lik oranını dönen varlıkların kapsadığı finansman kaynakla- rın'~ise%

DENİZE PARALLEL VE HAKİM RÜZGAR YÖNÜNE DİK DENİZE PARALLEL VE HAKİM RÜZGAR YÖNÜNE DİK OLARAK YAPILAN BU PERDELERİN GAYESİ, DENİZDEN GELEN KUMLARI TUTARAK KUM

1) Risk azaltma faaliyetleri kapsamında heyelanların yoğun yaşandığı Karadeniz Bölgesinde öncelikler göz önün- de bulundurularak bir plan dâhilinde havzayı bütünleşik

Milli Eğitim Bakanlığı, Kaymakamlık, İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri, Okullar, Yöneticiler, Öğretmenler, Özel Öğretim Kurumları, Öğrenciler, Okul Aile Birlikleri, Memur