• Sonuç bulunamadı

ÖĞRENMEDE SOSYAL ÖĞRENME YAKLAŞIMI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ÖĞRENMEDE SOSYAL ÖĞRENME YAKLAŞIMI"

Copied!
25
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ÖĞRENMEDE SOSYAL ÖĞRENME

YAKLAŞIMI

(2)

SOSYAL ÖĞRENME YAKLAŞIMI

 Temsilcisi, Bandura’dır. 1960’lı yıllardan sonra sosyal öğrenme üzerinde çalışarak bugünkü kuramını geliştirmiştir.

 Başlangıçta sosyal öğrenme kuramı

olarak adlandırdığı kuramını, daha sonra

sosyal bilişsel kuram olarak değiştirmiştir.

(3)

Bandura’ya Göre Gözlem Yoluyla Öğrenme

 Bandura’ya göre insan düşünce ve davranışlarının birçoğunun temelinde sosyal orijinli, yani sosyal çevreden elde edilen bilgiler yer alır.

 Bandura’nın sosyal öğrenme teorisinde,

sosyal etki önemli bir yere sahiptir.

(4)

 Onun teorisinin temel yapısı üçlü karşılıklı belirleyiciler üzerine kurulmuştur. Bunlar birey, çevre ve davranış üçgenidir.

 Sosyal-bilişsel kuram adı altında yaptığı

çalışmalarda biyolojik yapının ve olgunluğun davranışlar üzerinde etkili olduğunu

gözlemlemiştir.

(5)

 Bandura’ya göre insanlar en fazla başkalarının davranışlarını gözlemleyerek öğrenirler.

 Bandura’ya göre gözlem yoluyla öğrenme, sadece bir insanın diğer insanların

etkinliklerini basit bir taklit etmesi değil,

çevredeki olayları bilişsel olarak işlemesiyle kazanılan bilgidir.

 Bandura aynı zamanda sosyo-kültürel

çevrenin bireyin gelişiminde ve farklı kişisel özelliklerin kazanılmasında baskın bir rol

oynamaktadır.

(6)

 Sosyal öğrenme kuramcıları öğrenmede bilişsel süreçlerin etkin olduğunu

belirtirken, davranışçı öğrenme

kuramcıları ise öğrenmede bilişsel

süreçlerin yer almadığını, olsa bile

etkisinin çok az olduğunu belirtirler.

(7)

Bandura, davranışçı kuramın öğrenmeyi

açıklamada bazı sınırlılıklarının bulunduğunu belirtmiştir.

Başlıca sınırlılıklar şunlardır;

1. Davranışçı kuram, doğal ortamlarda

meydana gelen davranışları açıklamada yeterli değildir.

2. Davranışçı kuram, genellikle ilk

tepkilerin nasıl kazanıldığını açıklamaz.

3. Davranışçı kuram, yalnızca doğrudan öğrenmeyle, yani sonuçların hemen

gözlendiği durumlar ile ilgilenir; dolaylı

öğrenme ile ilgilenmez.

(8)

Sosyal öğrenme iki şekilde gerçekleşmektedir:

1. Birey başkalarının davranışlarını doğrudan gözlemleyerek taklit eder.

2. Birey başkalarının davranışlarının

sonuçlarını gözlemleyerek öğrenir.

(9)

ÖĞRENMEYİ SAĞLAYAN DOLAYLI YAŞANTILAR

1. Dolaylı Pekiştirme : Davranışı pekiştirilen modeli izleyen bireylerin, modelin

davranışlarını daha sıklıkla ve kısa sürede taklit etme olasılığının artmasıdır.

2. Dolaylı Güdülenme : Gözlenen

davranışlar ve modelin elde ettiği

kazançlar, bireyi bilgilendirmekle kalmaz, aynı zamanda onu elde etmeye de

güdüler.

(10)

3. Dolaylı Duygusallık : Gözlemcinin, modelin yaşadığı korku, kaygı, endişe, öfke gibi

farklı duygusal tepkilerini izlemesi sonucu bundan etkilenerek benzer şekilde

duygusal yaşantı geçirmesidir.

4. Dolaylı Ceza : Modelin olumsuz

davranışlarının cezalandırılması, gözlem yapanların benzer davranışlarda bulunma eğilimlerinin azalması veya ortadan

kalkmasıdır.

(11)

SOSYAL ÖĞRENMEYİ ETKİLEYEN TEMEL FAKTÖRLER

A. Gözlemcinin Özellikleri

1. Karşılıklı Belirleyicilik : Birey, davranış ve çevre faktörlerin birbirlerini karşılıklı olarak etkilemesidir. Bandura’ya bu

etkileşimler, bireyin sonraki davranışını

belirlemektedir. Davranış çevreyi, çevre

ise davranışı değiştirebilir.

(12)

2. Sembolleştirme Kapasitesi : Bireyin, gözlemlediği davranışları zihninde

canlandırma ve saklama becerisidir. Bandura, biz insanların bilişsel temsilciler (bellek-

algılama-düşünme gibi) yoluyla dünyayı sembolik olarak gördüğümüzü savunur.

3. Geleceği Görebilme Kapasitesi : Bireyin gelecekte olabilecek olayları,

yapabileceklerini, başkalarının kendine nasıl davranacağını tahmin ederek buna göre plan yapabilme kapasitesidir.

(13)

4. Dolaylı Öğrenme Kapasitesi : Bireyin,

başkalarının davranışlarını doğrudan veya

davranışlarının sonuçlarını öğrenme becerisidir.

5. Öz Düzenleme Kapasitesi : Bireyin kendi davranışlarını gözleyip, kendi ölçütleriyle

karşılaştırarak yargıda bulunması ve gerekiyorsa davranışlarını ölçütlerine uygun hale getirmesidir.

6. Öz Yargılama Kapasitesi : Bireyin kendisi hakkında düşünme, yargıda bulunma ve davranışlarını değerlendirme becerileridir.

(14)

Bireyin öz yeterlik yargılarını etkileyen dört temel kaynak :

1. Doğrudan yaşantılar 2. Dolaylı yaşantılar

3. Sözel İkna

4. Psikolojik durum

(15)

B.

Modelin Özellikleri

1. Modelin özelliklerinin gözlemcinin özelliklerine olan benzerliği

2. Modelin saygınlığı

3. Modelin statü ve prestiji

4. Modelin davranışının pekiştirilmesi veya cezalandırılması

5. Modelden hoşlanma - hoşlanmama

(16)

C. Davranışın Özellikleri

Gözlemci,

1. Ödüle götüren

2. Cezadan kurtaran 3. İşe yarar

4. Kendisi için anlam ifade eden 5. Güdüleyici olma özelliği taşıyan 6. Amacına ulaştıran

7. İhtiyacını karşılayan

8. Basit ve çekici davranışları kendine model alır.

(17)

GÖZLEM YOLUYLA ÖĞRENME SÜREÇLERİ

1. Dikkat Etme Süreci : Gözlem yoluyla öğrenmenin olabilmesi için modelin davranışlarının dikkatli bir şekilde

incelenip, doğru olarak algılanması gerekir.

2. Hatırda Tutma Süreci : Gözlenen bilgi,

sembolleştirilip kodlanmakta ve bellekte

saklanmaktadır.

(18)

3. Davranışı Meydana Getirme Süreci :

Organizmanın gözleyerek, öğrendiklerini prova etme sürecidir. Bu prova hem

davranışta hem de zihinde yapılan bir provadır.

4. Güdülenme Süreci : Bireyin modelden

gözlediği davranışları ortaya koyduğunda,

elde ettiği duyum ve hazzı belirtir.

(19)

Model Alma Yoluyla Kazanılan Ürünler

1. Birey, gözlemleme sonucu yeni bilişsel beceriler (etkili okuma, karar verme vb.) ve yeni psiko-motor beceriler (bisiklet

sürme vb.) öğrenebilir.

2. Bireyin modeli gözlemesi sonucu,

önceki öğrenmiş olduğu yasaklar ya

güçlenir ya da zayıflar.

(20)

3. Gözlemci için model, sosyal bir harekete geçirici olarak görev yapabilir.

4. Gözlemci, modelden çevrenin ve

eşyaların nasıl kullanılacağını da öğrenir.

5. Gözlemci modelin duygularını açıklama biçimini gözleyerek, kendi de benzer

biçimde duygularını açıklayabilir.

(21)

DOLAYLI ÖĞRENMENİN DAVRANIŞA ETKİSİ

1. Model Almanın Öğrenmeye Etkisi : Gözlemci bir modelin davranışını izleyerek, yeni davranışlar öğrenebilir.

2. Engelleyici Etki : Gözlemcinin benzer

davranışları yapan modelin, cezalandırıldığını görerek aynı davranışı yapmamasıdır.

3. Destekleyici Etki : Gözlemci tarafından önceden bilinen ancak çok az yapılan bir davranışın,

modelin aynısını yaptığında olumsuz bir durumla karşılaşmadığı görüldüğünde artmasıdır.

(22)

4. Tepkiyi Kolaylaştıran Etki : Modelin bir

davranışı, gözlemcinin daha önce kazandığı bir davranışın ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir.

5. Çevreye İlgiyi Artırıcı Etki : Bu etki, gözlemcinin dikkatini modelden

kazandıklarının etkisiyle çevresindeki bir nesneye yönelmesidir.

6. Duyguyu Yoğunlaştırıcı Etki : Gözlemci modelin duygularını açıklama biçimini gözlemleyerek kendi de benzer biçimde duygularını gösterebilir.

(23)

SOSYAL ÖĞRENME KURAMININ EĞİTİME KATKILARI

1. Öğretmen, öğrencilerin karşısında bir model olduğunu unutmamalıdır.

2. Öğrencinin başarı ile yaptığı her davranış pekiştirilmelidir.

3. Öğrencilerin, başarı ile yaptıkları etkinlikler desteklenmelidir.

4. Öğrencilerin bireysel farklılıklarına

uygun eğitim - öğretim etkinlikleri

düzenlenmelidir.

(24)

5. Öğrencilerin öğrendikleri davranışları performansa dönüştürecek etkinlikler düzenlenmelidir.

6. Öğrencilerin kendi başına öğrenme yetenekleri desteklenmeli ve

geliştirilmelidir.

7. Öğretmenler, öğrencilere bellek

destekleme ve kodlama yöntemlerini öğretmelidir.

8. Öğretmenler, öğrencilerin öz yeterlilik algılarının gelişmesine yardımcı

olmalıdır.

(25)

Kaynakça

Aydın, B., Can, G., Ersanlı, K., Kılıç, M., Külahoğlu, Ş., Öztürk, B.,Bilge,F., Küçükkaragöz, H., Kısaç, İ., Korkmaz, İ. ve Bilgin, M. 2002. Gelişim ve öğrenme Psikolojisi. Pegem Yayıncılık, Ankara.

Binbaşıoğlu, C. 1991. Öğrenme psikolojisi. Kadıoğlu Maatbaası, Ankara.

Onur, B. 1997. Gelişim psikolojisi. İmge Kitabevi Yayınları, Ankara.

Selçuk, Z. Gelişim ve öğrenme. Nobel Yayıncılık, Ankara.

Yörükoğlu, A. 1997. Çocuk ruh sağlığı. Özgür Yayınları, İstanbul.

Referanslar

Benzer Belgeler

 “Bu yönüyle buluş yoluyla öğrenme, öğrencinin aktif katılımını gerektirmekte ve öğrenci merkezli bir strateji olarak karşımıza çıkmaktadır” (Keskin ve Horzum,

Bu tür öğrenme farkına varmadan öğrenme, taklit ederek (modeli gözleyerek) öğrenme ve kavrama yolu ile öğrenme olmak üzere üç kısımda

Bandura’ya göre gözlem ve taklit yoluyla öğrenme birbirinden farklıdır.9. Taklit ve Gözlem Yoluyla

Ön organize edici, yeni bilgiler için bir yapı oluşturan, yeni bilginin çerçevesini çizen ve yeni bilginin öğrencinin daha önce kazanmış olduğu bilgi ile

• İşbirlikli öğrenme, öğrencilerin küçük gruplar oluşturarak bir problemi çözmek ya da bir görevi yerine getirmek üzere ortak bir amaç uğruna birlikte

12.4.1.1. Analitik düzlemde koordinatları verilen bir noktanın öteleme, dönme ve simetri dönüşümleri altındaki görüntüsünün koordinatlarını bulur. a)

Araştırmalar buluş yoluyla öğrenmenin sunuş yoluyla öğrenmeye göre daha zaman alıcı olduğunu ancak kalıcılık ve transferi sağlamada daha etkili.

Sınav dönemlerinin birçok öğrenci için çok stresli olduğunu belirten Saygı, sınava girecek adayların aynen sporcular gibi enerji seviyelerinin yüksek olması