Altıncı şirket Koza’nın Evrensel muhabiri Özer Akdemir, Evrensel Gazetesi ve çevreciler hakkında açtığı son dava da davalılar lehine sonuçlandı. Sirkeci Adliyesi’nde 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde davanın dün görülen 5’inci
duruşmasında da, mahkeme yargıcının da dikkatini çeken örgütlü bir katılım söz konusuydu. Ege’den bu davaya gelen çevreciler ve hukukçularla birlikte, İstanbul’dan da çeşitli oda yöneticileri ve aydınlar hep birlikteydi.
Davayı izlememiş olanlar için hatırlatalım. İzmir’in Bergama ilçesinde Koza Altın Şirketi’ne ait bir işletmede, yağan yağmurda atık su havuzuna dolan suyun tarlalara dolmasının haberini yapan Evrensel muhabiri Özer Akdemir, habere yer veren gazetemiz ve haberde görüşlerine yer verilen çevreciler Av. Arif Ali Cangı, Erol Engel ile Hasan Gökvardar, toplam 70 bin TL tazminat istemiyle yargılanıyorlardı.
Mahkeme yargıcı dünkü duruşmada, ‘Haberin halkı bilgilendirmek amacıyla yapıldığını’ belirterek Koza’nın açtığı davanın reddine karar verdi.
KOZA’nın yaşam savunucularını yıldırmak amacıyla açtığı davalar ardı ardına reddediliyor.
Siyanürlü altın işletmeciliği yapılan Bergama-Ovacık Altın Madeni’nin işletmeci firması Koza Altın İşletmeleri AŞ tarafından TMMOB’a bağlı Çevre, Jeoloji, Kimya ve Metalürji Mühendisleri Odaları aleyhine açılan 40 bin TL’lik manevi tazminat davası İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce 21.1.2010 tarihli karar duruşmasında reddedildi.
Daha önce de Koza Altın İşletmeleri AŞ’nin TMMOB ve Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı aleyhine açtığı dava da 29.09.2009 tarihli duruşmada reddedilmişti.
Bu sürecin başının siyanürcü şirket Eurogold’a kadar uzandığı biliniyor. Bergama köylülerin bu şirkete karşı verdikleri mücadeleyle, Türkiye’de çevre mücadelesinin bir halk hareketi olarak gelişmesi sürecine de öncülük etmişlerdi.
Siyanürcü şirket daha sonra karşımıza Normandy olarak çıktı ve ardından da bu sürecin son halkası Akın İpek’in patronu olduğu Koza Altın Madeni Şirketi oldu. Bir süredir medya piyasasında da, iktidar lehine önemli alımlar ve pazarlıklarla dikkati çeken Akın İpek, çevrecilere ve onların haberlerini yapanlara karşı gözdağı niteliği taşıyan yüklü tazminat davalarıyla sık sık gündeme geliyor. Bu davaların çok önemli bir bölümünü kaybetmiş olsa da, bu davaların ardı arkası kesilmiyor. Yargıyı da uzun süredir meşgul eden bu dava seyrinin artık, davayı kazanmaktan ziyade siyanürle altın aramaya karşı gelişen çevre mücadelesini ve onu destekleyen basın organlarını, gazetecileri bıktırma, yıldırma amaçlı olduğunu herkes biliyor.
Dünya Çevre Günü’nün 5 Haziran 2005’te Bergama Camköy’de kutlanmak istenmesine karşı şirket çalışanlarının saldırısı, bundan sonraki süreç açısından da bir işaretti. Ardından davalar zinciri geldi. Dün kendisine sorduğumuz arkadaşımız Özer Akdemir bile yaptığı haberler nedeniyle Koza’nın bugüne kadar kaç dava açtığını bir çırpıda söyleyemedi. Avukatımız da. Doğrusu biz de hatırlamıyoruz. Net bir yanıt vermek için bir arşiv taraması gerekiyor.
Elbette bu davalarda birlikte yargılandığımız çevreciler açısından da aynı gerçek geçerlidir. Dünkü davada yargılanan, çevre mücadelesinin militan isimlerinden Arif Ali Cangı’ya sorsanız o da, hakkında bu mücadele sürecinde açılmış davaların sayısını herhalde hatırlamayacaktır.
Bizim haberciliğimiz zaten, bu mücadeleye tercüman olmak ve bu bakımdan halkı bilgilendirmek üzerinedir. Yani bu süreçte Egeli çevrecilerin mücadelesinin belirleyici önemde ve değerde olduğunu vurgulamak gerekiyor.
Biz bu güne kadar olduğu gibi, bundan sonra da onların yanında olmaya ve dik durmaya devam edeceğiz.
31/03/2010 EVRENSEL
UFUK FATİH POLAT-fpolat69@yahoo.com