• Sonuç bulunamadı

Ne farkeder ki?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ne farkeder ki?"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

CUMHURİYET/3

D f TNYADA BUGÜN

ALİ SİKMEN

________

Ne Farkeder ki?

Seçimlere çok az kala, Muammer Yaşar Bostancı’nın or­ taya attığı ve Ö za l’ın.1983 yılında A B D ’nin Ankara Büyükel­ çisi olan Strausz Hupe’a yazdığı ileri sürülen mektup ortalı­ ğı iyice karıştırdı.

Turgut Bey mektup olayının sahtecilik olduğunu ileri sür­ dü, imzanın sahte olduğu belirtildi. Haberi yazan Bostancı ise “Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kaya Toperi neden ‘böyle birmektup yok’ diyemiyor” sorusunu ortaya attı.

A N A P Genel Sekreteri Taşar ise “ Eğer mektup yazılmış­ sa bunu sızdıran Adnan Kahveci olabilir” diyerek hem A N A P - ta seçim öncesi dayanışmanın nasıl sıfıra indiğini ve iktidar partisinin tam bir kaos içinde olduğunu ortaya koydu hem de Çankaya’nın açıklamalarıyla çelişen bir görüş ileri sürdü.

Öyle anlaşılıyor ki mektup olayı daha bir süre siyasal gün­ demdeki yerini ve kendi üzerindeki giz perdesini koruyacaktır. Mektubun yazılıp yazılmadığı, imzanın sahte olup olmadı­ ğı tartışılırken konunun özü ise ne yazık ki gözden kaçırıl­ maktadır.

Bir an için mektubun yazılmış olduğunu, imzanın gerçek­ liğini varsayalım.

Bu durumda çok tehlikeli ve çok üzücü olan nedir? Türkiye’de uzun süre Başbakanlık koltuğuna oturmuş, son­ ra da Çankaya’ya tırmanmış (nasıl tırmanmışsa tırmanmış) olan Turgut O za l’ın, A B D ’ye ‘şükran’ duyguları içinde olma­ sı ve Washington’dan veya doğrudan Bush'tan gelecek hiç­ bir isteği geri çeviremeyecek bir durumda bulunması değil- midir?

Böyle bir mektubun kanıtladığı tehlike ve ülke açısından talihsizlik bu değil midir?

Mektuptaki ifade ile bunun bir başbakan tarafından bir bü­ yükelçiye yazılmış olmasındaki çarpıklık, öz ile ilgili olmak­ tan çok şekli ilgilendiren bir çarpıklıktır.

Eğer, davranışları ve siyasal kararları ile Turgut Bey, ABD'ye ya da Başkan Bush’a şükran duyguları ile dolu olduğunu, Be­ yaz Saray’dan gelecek hiçbir isteği geri çevirmeyeceğini ve­ ya çeviremeyeceğini ortaya koymuş bir kişi ise mektup ya­ zılmış veya yazılmamış olsun ne farkeder ki?

Şimdi durup bir belleklerimizi yoklayalım ya da isterseniz A N AP'ın yetkili kişilerine Çankaya’nın, Ö za l’ı şakalarıyla ne­ şelendiren sözcüsü Kaya Toperi’ye soralım: “Acaba Turgut Bey’in, bu güne dek Washington’dan veya dostu Prezident Bush’tan gelen hiçbir teklifi geri çevirmiş midir?”

Turgut Bey o selis İngilizcesiyle, Washington’s bir kez bile herkesin bildiği iki sözcüğü söyleyebilmiş ve ‘No, imppossible’ diyebilmiş midir?

Turgut Bey Bükreş’e uçarken gazeteciliğinin yanına Köşk danışmanlığını da ekleyen birine dış politikaya nasıl ağırlığı­ nı koyduğunu, Başkan Bush’un çok istediği Kıbrıs için dört­ lü doruk konusunda Mesut Yılmaz'ı nasıl yumuşattığını ve Yılmaz ile Safa Giray’ı Türkiye’nin seçimlerden önce New York Doruğu'nu kabul etmeleri konusunda ikna etmeye çalıştığı­ nı anlatmış. Haberi veren gazeteciye bakılırsa, Ö za l’ın Yıl­ maz ve Giray ile yaptığı toplantıda A B D Başkanı’na verile­ cek yanıt hazırlanmış, bu yanıtta Türkiye’nin dörtlü doruğa her an katılmaya hazır olacağı bildiriliyormuş.

Görüldüğü gibi Turgut Bey, Bush’un Yılmaz tarafından geri çevrilmek istenen önerisinin kabulü için bir kez daha devre­ ye girmiş bulunuyor. Hem de hiçbir yetkisi olmadığı halde... Türkiye’nin, Kıbrıs konusunda temel sorunlarda anlaşma­ ya varılmadan New York Doruğu’na katılması, ülkemizin çı­ karlarına olduğu kadar, Kıbrıs Türklerinin yaşamsal çıkarla­ rına da aykırı olduğu tüm kamuoyunca biliniyor. Dışişleri Ba­ kanlığı Enformasyon Dairesi adına Sözcü Vekili Ferhat Ata- man’ın 18 Eylül 1991 tarihini taşıyan yazılı açıklaması da bu doğrultudadır.

Am a bütün bunlara karşın Turgut Bey, Bush’un isteğinin gerçekleşmesi için ağırlığını koyuyor.

Mesut Yılmaz eğer O za l’ın isteği doğrultusunda davranır­ sa, A N A P ’ın genel başkanı ve hükümetin başı olduğu savı­ na artık kimseyi kandıramayacak, Sâguölla’nın çektirdiği ya­ kışıklı fotoğraflarıyla A N A P iktidarının ‘Mesut görüntüsü' ol­ maktan öteye gidemediğini bir kez daha kanıtlayacaktır.

Am a olaylar ne yönde gelişirse gelişsin, daha şimdiden bir gerçek ortaya çıkmıştır:

Turgut Bey, Bush’a karşı şükran histeriyle doluymuşçası­ na, Beyaz Saray’dan gelen hiçbir isteği geri çevirmemekte.k bu yönde bir davranış içinde olanların tutumlarını değiştir­ mek için de yetkilerini aşarak onlara baskı uygulamaktadır. Şimdi lütfen söyler misiniz, Muammer Yaşar Bostancı’nın sözünü ettiği mektup yazılmış olsa ne çıkar, yazılmamış ol­ sa ne çıkar?

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Ta h a To ro s Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

SAĞLAYACAĞI FAİZ İNDİRİMİ NE ANLAMA GELMEKTEDİR ? ... 41) RİSKLİ YAPILARDA KİRACI veya SINIRLI AYNİ HAK SAHİBİ OLANLARIN RİSKLİ YAPININ YENİDEN YAPIMI HALİNDE HUKUKİ

Kısa bir tarihçe, ardından Gayrimenkul Hukuku Mevzuatını, Gayrimenkulün ne olduğu ve nasıl devredildiğini, istisnalarını, kimlerin gayrimenkul edinebileceklerini,

Kısa bir tarihçe, ardından Gayrimenkul Hukuku Mevzuatını, Gayrimenkulün ne olduğu ve nasıl devredildiğini, istisnalarını, kimlerin gayrimenkul edinebileceklerini,

(BİRLEŞTİRME) İMKANI VAR MIDIR? ŞARTLARI NELERDİR? ...35 36) RİSKLİ ALANLARDA UYGULAMA NASIL YAPILACAKTIR? ...35 37) RİSKLİ YAPILARIN BULUNDUĞU PARSELDE RİSKSİZ

Gündem öncesi yaptığı konuşmada Kasım ayındaki önemli gün ve haftalara değinen Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, şehitlerimize rahmet dileyerek sözlerine başladı

artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50’sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan

Türkiye Cumhuriyeti’nde çok partili hayata geçişten itibaren ekonomik ve toplumsal dönüşümlerin ışığında, seçim kampanyalarını ve kampanyalarda meydana

Dergi Ayrıntı: Burdur Belediye Başkanı Sayın Ali Orkun Ercengiz sosyal belediyecilik kavramı için neler söylemek istersiniz.. Ali Orkun Ercengiz: Bizler göreve