• Sonuç bulunamadı

TÜRK ANITLARININ KUBBE LERİ SULTANIN EMRİLE Mİ YÜKSELDİ?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "TÜRK ANITLARININ KUBBE LERİ SULTANIN EMRİLE Mİ YÜKSELDİ?"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T Ü R K A N I T L A R I N I N K U B B E L E R İ S U L T A N I N E M R İ L E M İ Y Ü K S E L D İ ?

Yazan : Tdjısin Öz

Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü İstanbul Dergisinin 15 Mart 1946 tarihli ve 56

ncı sayısında Profesör Diez'in (Türk San'ati) başlık-lı yazısı, Türk mimarisini yakından ilgilendirecek bir önemde olduğundan bunu, Arkitektin değerli sa-hifalarmda, göz önüne sermeği ve incelemeği yerin-de buluyoruz.

Profesör, (Türk san'ati tâbiri birbirinden tama-miyle ayrı iki devreye ayrılır: İslâmlıktan önce ve islâmlıktan sonra) diye söze başlıyor ki bu kesin hükmünü san'at tarihimiz yönünden endişe verici bulmaktayız. Filhakika Türk san'atları üzerinde ça-lışırken islâmlıktan önce ve sonra diye bir bölüm yapmak mümkündür. Fakat tamamiyle ayrı iki dev-re olarak kabulü de imkânsız ve hattâ zararlıdır. Din, belki bazı san'atlar üzerinde tesir yapmış ola-bilir, lâkin bir milletin yeni bir din kabul etmesiyle tekmil san'atlarınm, ayrı bir devre halini alacak şe-kilde bölünmesi imkânı olamaz. Hele Türk san'atla-rınm, binlerce yıl benliğini ve geleneğini muhafaza yolundaki özel vasfı düşünülür, son kazılar ve araş-tırmaların neticeleri gözönüne getirilirse (1) böyle ayırmak değil bilâkis hem de islâmlıkdan çok ön-ceki devirlerle oian sıkı bağları üzerinde yürümek bir zarurettir. Türk san'atlarınm asîl çehresi ile ta-rihinin ortaya konabilmesi için bundan başka bir yol olmadığı da pek tabiîdir.

Şimdi profesörün, Türk anıtlarının kubbelerinin nasıl yükseldiği izah eden satırlarım okuyalım. (A-yasofya dış tarafa doğru, mümkün olduğu kadar an-tik mimarinin horizontal halini muhafaza ediyor. Kubbesi mümkün olduğu kadar duvarların içine girmiş, ancak üst külâhı ile dışarı açılmıştır. Bu se-beple İstanbul'daki büyük Osmanlı camilerinin bu mağrur örneği, onlara nisbetle dış taraftan çok fakir bir manzara arzediyor. Fakat buna sebep o zamanki mimarların iktidarsızlığı değil bunu istememiş ol-malarıdır. Onlar için esas iç mekândı. İlk defa Os-manlı mimarları ekseriya sultanın emrile kubbenin alabildiğine yukarı kaidırılmasiyle dış görünüşü te-barüz ettirdiler) diyor.

Profesör, Türk san'atiarmı, islâmiyetten önce ve sonra diye ortadan kesince, artık Ayasofyayı mağrur bir örnek olarak vermekte bir mahzur görmüyor. Fakat kubbelerin hem de alabildiğine yükselmesi hakkında sultanın emrini hangi arşiv vesikasına da-yanarak iddia ediyor bilinemez. Ancak inşaî unsur-ların emirlerle değil nihayet fennin icapunsur-larına da-yandığını unutmamaları lâzım, gelirdi. Buradaki ha-kikat, Türk mimarlarının bilgi ve san'at kudretidir, kubbeler bu sayede semalara şahlanmıştır.

Yalnız şunu da işaret ediverelim ki, Türk kub-beleri öyle alabildiğine yükselmiş binanın

proporsi-yonuna uy^uıı biı* hadde yapılmıştır.

Eğer emirle olsaydı Ayasofyanm açılışında «be-ni böyle bir eser vücuda getirmek şerefine lâyık gören Tanrıma binlerce şükür olsun, ey Süleyman seni geçtim (2)» yolunda bir iddiada bulunan Jüsti-niyen'in ne kadar yüksek bir kubbe yapılmasını em-redeceğini takdire bırakırım.

Profesör her nedense Ayasofya kubbesinin ba-sık kalmasını bir türlü hazmedemiyerek (o zamanki mimarların iktidarsızlığ. değil, bunu istememiş ol-malarıdır) yolundaki mütalâası ise kendini teselli-den başka bir şey olmasa gerek. Yoksa mimaride en mühim şart nisbet ve ahtnk olduğuna göre muazzam binaya İsodor, Anthemius basık kubbeyi neden yakış-tırmalardır? Bunun (esas iç mekândı) söziyle izahı kabil mi? Bu düşünce bir lâhza için kabul edilse bile Ayasofyanm yapılışından kısa bir müddet sonra kub-benin hattâ Ambon ile beraber çökmesi de mimarla-rın mukavemeti de istemedikleri yolunda mı tevil edilecek!.. Türk kubbelerinin semaya yükselişi taraf-sız olarak incelenecek olursa, bunu Ayasofyanm ya-pılışından sonra geçen yüz yıllarda inşaî bir tekâmü-lün sonucu olduğunu ve bu olgunluğun da Türk mi-marlarına müyesser okluğunu ve hattâ Ayasofyanm bugüne kadar yaşaması da Türk üstadlarının bilgili takviyelerine borçlu bulunduğunu kabul etmek icap eder.

Türk mimarlarının nasıl şartlar altında yetiştiği bilinirse mağrur örnek kelimesinin yersizliği de an-laşılır.

Profesör Türk mimarîsinin esaslarını, çadırı an-dıran türbelere (3) bağlamak gibi çok dar bir açı-dan incelediğine göre sonucun böyle olacağı şüphe-sizdir. Yoksa Türk mimarîsnin temelleri o kadar de-rin ve kuvvetlidir ki bunu görmek için bu eserlede-rin üzerinde içtoıı gelen bir sevgi ile çalışmak kifayet eder. Nitekim profesör Taut'un Süleymaniyeden ve Sinandan bahsederken (4) (Eski konstrüksiyon do-nukluğunu gidermiş, kubbeyi içeriden ve dışarıdan san'atkârane bir şekil unsuru yapmıştır. Bütün bina konstrüktif kısımları proporsiyonlu olarak bağlan-mıştır. Buna baktıkça Romanın ve İstanbulun Bizans kubbe mimarlarının sade birer mühendis olduğu gö-rülüyor) sözleriyle ne kadar yerinde bir cevaptır.

(1) Günalt'-y. M. Şemseddin. Yakın Şark 11 sayfa 364. Tiirk Tarih Kurumu. Basımevi 1946.

(2) Boyar Ali Sami Ayasofya, Maarif Matbaası 1943.

(3) Atabinen Reşit Saffet. Les Caracteristigues de L'architecture Turque.

Referanslar

Benzer Belgeler

Sayfalarını çevirirken Piyer Loti’- tıin muhayyilesini dirilmiş görüyorum ve muhtelif formalara sıkıştırılmış re­ simler arasında dünyanın bir çok

Budak Mün~i olaylar~~ devrinin di~er kaynaklar~~ gibi sade bir üslüpla anlatmakta, zaman zaman duydu~u veya ~alddi oldu~u devrinin sosyal ve iktisadi meselelerine temas etmekte,

Uğursuz bir gecenin sonsuz karanlığını Birden kaplar ölümle doyan ifrit yığını Ayaklarında sezer, gezerken taze ruhlar Bıı ifrit kollarının sessiz

Çok yakın zamanda Zhao ve Chen brinzolamide bağımlı geri dönüşümlü bir kornea ödemi olgusu bildirmiş olmakla beraber, bu zamana kadar topikal dorzolamid %2

Bu çalışmada gentamisin ve streptomisin için yüksek düzeyli aminoglikozid direnci sırasıyla %51.2 ve %60.6 olarak tespit edilmiştir.. Enterokoklardaki gentamisin yüksek

Müzikal ol­ duğu için kendi telifinden şarkı Telif hakkım artırmak için böyle bir yola başvuruyor olabilir.. Çünkü şu an telif haklan üç kişi arasında pay

Aynı şekilde diğer bir çalışmada da HSG bulguları, özel- likle bilateral proksimal tubal oklüzyon için pozitif prediktif değer göstermekle birlikte, HSG'nin tubal

Toplantıya Hükümet adına Başbakan Yardımcıları Ek- rem Alican ve Turhan Feyzioğlu, Sanayi Bakanı Fethi Çelikbaş, Mil- li Savunma Bakanı İlhami Sancar, Ziraat