BAL ARISI
HASTALIKLARI
ve
Tulumsu Yavru
Çürüğü (Torba
Torba hastalığı (Tulumsu yavru çürüğü) kapalı yavru gözündeki yavruların ve erişkin arıların viral bir enfeksiyonudur.
Iflaviridae
Hatalık kolonilerde gizli enfeksiyon olarak kalabilirken şiddetli enfeksiyona da neden olabilir.
Hastalık erişkin arılarda genelde asemptomatik olarak seyrederken bazen yavru besleme faaliyetlerinde problemlere yol açabilir.
Torba hastalığı A. mellifera da genelde çok önemli değilken ve etkilene larvalar da hzılı bir şekilde erişkin arılar tarafından kovan dışına atılır.
Hastalık genelde ilkbahar ve yaz aylarında yavru çıkımlarında meydana gelir.
Klinik belirtiler temizlikçi arıların faaliyetlerinden ötürü gözlemlenemeyebilir.
Yavru çerçevesinde dağınık bir yerleşim vardır ve kapalı yavru gözleri yırtıktır.
Etkilene yavru gözlerinde tulum benzeri kese vari yapılan görülür. Enfekte larvalar pupa haline geçemezler ve ölürler.
Son yıllardaki çalışmalar hastalığın Varroa ile potansiyel varlığına işaret etmekte ve vektörü olabileceği
İyi arıcılık uygulamaları ve sanitasyon Varroa kontrolü
Sağlıklı arıcılık uygulamaları ile yeterli besi ve polen varlığında genelde klinik iyileşme kendiliğinden görülür.
Bazı durumlarda yavruların 20% den fazlasının enfekte olduğu zaman koloninin elimine edilmesi gerektiği önerilmektedir.
Çünkü popülasyonunun yeterince yenilenmesine izin vermeyecek kadar zayıflaması muhtemeldir.
AAF virüsü tek-iplikçikli bir virüs olup Dicistroviridae ailesinde yer almaktadır.
Hastalık birkaç ülkeden rapor edilmekle beraber bu ülkelerin bazılarındaki arı ölümlerinin ana kaynağı olarak görülmektedir.
Varroa pandemiğinden önce AAF hastalığı nadiren arılarda patojenite ve mortaliteyle ilişkilendirildi.
AAF virüsünün V. destructor tarafından arının hemolenfine direkt olarak verildiğinde patojenik olduğu bildirilmiştir.
Etrafta uçamayan ve yürüyen arılar
Anormal ve asimetrik kanat pozisyonu
Yavru gözlerinin kapakları delinebilir ve dolayısıyla immatürlerin ölümleri görülebilir.
Koloni seviyesinde hastalık zayıflamaya ve akut çöküşe neden olabilir.
AAF arıların beyinlerinde ve besin salgılayan bezlerinde replike olma yeteneğinde olup bu da kolonilerde kalıcı olarak kalmasına izin
vermektedir.
Etkilen larvaların bir kısmı ölebilir.
Varroa enfestasyonu ile beraber olduğunda enfeste erişkinlen ve pupalar hızlı bir şekilde ölürler.
Tanı:
Sanitasyon ve profilaktik metotlar İyi arıcılık uygulamaları
Varroa kontrolü
Bugüne kadar KAH virüsünün patojenitesi deneysel olarak gösterilmiştir. T
Deneysel olarak virüsün arı hemolenfine direkt olarak
verilmesiyle virüs hızlı bir şekilde replike olup 3 gün içerisinde de arının ölümüne yol açtığı saptanmıştır.
Ancak virüs arıya ağız yoluyla verildiğinde herhangi bir klnik belirtiye ve mortaliteye yol açmadığı görülmüştür.
Bu virüs V. destructor tarafından hemolenf emme esnasında arıya verildiğinde ise ölümcül olabilmektedir.
Varroa KAH virüsünün vektörüdür.
Hastalık arının tüm safhalarında görülebilir.
Koloni seviyesinde KAH ani koloni kaybı ve koloni zayıflamasından da sorumlu tutulmaktadır.
Hastalık 2004 yılında İsrail’de tanımlanmıştır.
Virüs A. mellifera nın tüm evrelerinde ve bireylerinde görülebilmektedir.
Hastalık deneysel olarak arılarda kanat titremesi, paraliz ve ölüme neden olduğu ve de renkte koyulaşma ve kılsızlığa yol açtığı
saptanmıştır.
V. destructor İAAF virüsünün aktif vektörüdür ve mücadele ve
Hastalık ilk olarak kraliçe larvalarında ve pre-pupa döneminde tespit edilmiştir.
Bugün enfeksiyona dünya genelinde rastlanmaktadır ve kalıcı ve latent enfeksiyona yol açabilmektedir.
Enfekte kraliçe hücrelerinin duvarları koyu kahverengi ve siyah renkte görülmektedir.
Virüsün ana nakil yolu horizontaldır (Oral nakil).
Bu hastalığın Nosema enfeksiyonu ile yakından ilişkili olduğu da tespit edilmiştir.
Enfeksiyonun vertikal olarak kraliçelerden yavrularına da geçebildiği görülmüştür.