• Sonuç bulunamadı

BAL ARISI HASTALIKLARI ve ZARARLILARI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "BAL ARISI HASTALIKLARI ve ZARARLILARI"

Copied!
18
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BAL ARISI

HASTALIKLARI

ve

(2)

Arıların yer kürede ilk defa

ortaya çıkması bitki

örtüsünün geliştiği 3.

Jeolojik dönemde yani

milyonlarca yıl öncesine

dayanmaktadır.

Myanmar’da kehribar taşının

içinde 100 milyon yıllık en

eski arı fosili bulunmuştur.

(3)

Balarılarının kökeni

muhtemelen tropikal

Afrika’dır.

İlk çağlarda

ormanlardaki ağaç

gövdelerinde, oyuk ve

kaya kovuklarında yabani

bir hayat süren arılar

daha sonra insanlar

(4)

Arkeolojik araştırmalar

sonucunda arıcılığın

insanlığın ilk dönemlerine

kadar uzandığı ortaya

çıkarılmıştır.

İspanya’nın PAUKA

mağaralarında bundan

12.000 yıl önce çizilmiş taş

duvar resimlerinde bunu

(5)

Eski Mısır’da balın önemli bir yeri

olduğu yapılan kazılarda ortaya

çıkarılmış ve Firavun mezarlarının

içinde yaklaşık 4000 yıllık ballara

rastlanmıştır.

Ayrıca arı işareti ise kral

hanedanlarının bir sembolü

olmuştur.

Bal Antik Mısır’daki üst sınıflarda

tatlandırıcı olarak, firavunlarda

ve diğer seçkin sınıflarda ikram ve

aynı zamanda inanç ve tıbbi

(6)

Binlerce yıldır arıcılık

yapılan Anadolu’da arı

ve insanın hikayesi çok

eskilere dayanmaktadır.

Anadolu, bulunduğu

coğrafik konum

(7)

Anadoluda yaşamış en eski medeniyetlerden olan Hitit

uygarlığında arıcılığın önemli bir zirai faliyet olduğu Boğazköy

kazılarında elde edilen tarihi belgelerde ortaya çıkmıştır.

Yapılan kazılarda çıkarılan İÖ. 1300 yıllarına ait bir el yazması tablette arıcılıkla ilgili çeşitli

kanun ve yaptırımların bulunduğu görülmüştür.

(8)

Helenistik dönemde Yunanlıların arıcılıkla uğraştığı bilinmektedir.

Aristo (İÖ. 384-322), “Hayvanlar Tarihi” adlı eserinde arılardan ve hastalıklarından detaylı bir şekilde

bahsetmiştir.

Ayrıca antik Yunanlıların saplardan örülmüş sepet kovan ve tahta kovanları kullandıkları bilinmektedir.

Roma döneminde de arıcılıkla ilgili önemli bilgiler içeren çalışmalar olduğu görülmüştür.

Pisagor uzun yaşamasını, bal yemesine borçlu olduğunu

iddia etmiştir. Aynı şeyi 100 yaşını dolduran Demokritos’ta söylemiştir.

(9)

Osmanlı dönemindeki padişahlardan Fatih

Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni

Sultan Süleyman dönemlerinde çıkarılan

kanunnamelerde arıcılığa ait hükümler de

mevcuttur.

Arı ve bala İncil ve Kur’an gibi kutsal

kitaplarda da yer verilmiştir. Kur’an-ı Kerimin

16. suresi olan Nahl suresi (özellikle 68. ve 69.

ayetleri) arıdan bahsetmektedir.

Hz. Muhammed “bal yiyin, şifa bulacaksınız”

tavsiyesinde bulunmuştur.

(10)

İsrail’in kuzeyindeki Tel Rehov

kentinde yapılan kazılarda

daha önce eşi benzeri olmayan

bir arılık keşfedilmiştir.

1997 yılından beri yapılan

arkeolojik kazılarda bal arısı

kovanları şehrin kuzeybatı

(11)

Bölgede muazzam şeklide

inşa edilmiş sıra sıra

arılıklara rastlanmıştır.

Ayrıca arılıkta değişik

dinsel ritüellerin de

yapıldığı tespit edilmiştir.

Dünyanın en eski arılığı

olan bu yerde yapılan

incelemeler sonucunda arı

ırkı olarak Apis mellifera

anatolica arısının

(12)

Araştırmalar bitki örtüsünün bulunduğu hemen her yerde

arıcılığın yaygın olduğunu ortaya koymuştur.

İnsanoğlu arıyı ilkel kovan ve ağaç kovuklarından alıp bugünkü

modern çerçevelere yerleştirmesi uzun yıllar almıştır.

Verimi yüksek ırk ve modern kovanlar sayesinde çeşitli

ülkelerde bal verimi giderek artmaktadır.

(13)

Arıcılığın Tarım

İçerisindeki Yeri ve Önemi

Arıcılık tarım işletmeleri arasında bir

üretim kolunu oluşturmaktadır.

Genelde 2. bir iş olarak yapılan arıcılıktan

yan gelir elde edilmektedir.

Tarım işletmeleri tarla ziraati, bağ-bahçe

ve hayvancılık olmak üzere 3 bölüme

(14)

Arıların Çiçeklerin

Tozlaşmasındaki Yeri ve

Önemi

Çiçekli bitkilerde ve meyve ağaçlarında tozlaşmaya dolayısıyla da bitki

popülasyonunda artışa neden olurlar. Bu şekilde yer yüzündeki bitkilerin %80’inin tozlaşmasında rol oynarlar. Arıların tozlaşma yoluyla sağladıkları ürünün değeri bal ve diğer bal arısı

(15)

Arıcılığın Ülke

Ekonomisindeki Yeri ve

Önemi

Arıcık ile; 1. Bal (beslenme) 2. Balmumu (sanayi) 3. Arı ve ana arı

4. Arı sütü (ilaç)

5. Çiçek tozu (beslenme) 6. Arı zehiri (ilaç)

7. Propolis (ilaç) üretilmektedir.

Arı ürünlerinin üretilmesinden pazarlanmasına kadar her

(16)

Arıcılığın yoğun olarak yapıldığı

ülkemiz, koloni varlığı ve bal

üretiminde dünyada Çin Halk

Cumhuriyeti’nden sonra 2.

ülkedir.

Ayrıca km

2

ye düşen koloni sayısı

bakımından dünyada 1.

sıradadır.

Fakat ülkemizde kovan başına

düşen üretim dünya

(17)

Bugün dünyada bilinen bal arısı

ırklarının %20’sinin anavatanının

Anadolu olduğu bilinmektedir.

Dünyanın pek çok ülkesinde

belirgin bir arı ırkı ve bal çeşidi ön

plana çıkarken ülkemize çok

sayıda bal arısı ırkı ve ekotipi

bulunmuştur.

Türkiye tüm dünyada gezginci

arıcılığın 9 ay yapılabildiği ve bal

hasatı edilebildiği ender ülkelerden

biridir.

(18)

Arıların Evrimi

Anadolu çok çeşitli iklim

koşullarına sahip olması, bölgeden bölgeye büyük farklılıklar

gösteren jeolojik yapısı ve Afrika, Avrupa ve Asya arasında doğal bir köprü oluşturması nedeniyle bir çok canlı türünün evriminde

önemli rol oynamıştır.

Bal arıları geçirdikleri evrim

sırasında yerel iklim koşullarına ve floraya uyum sağlamışlardır. Onların bu uyumlarını insanlar

Referanslar

Benzer Belgeler

Enfeste olan mühürlü erkek ve işçi arı gözleri yavru çürüklüğünde olduğu gibi delinebilmektedir. Deforme olan işçi arılar (kanatsız, bacak deformasyonu)

- Yavrulu gözlerin taşınması ve tuzak yöntemi (işçi arı gözlerinin kovandan uzaklaştırılması, erkek arı gözlerinde tuzaklama yöntemi).. - Yapay oğul alarak

Erkek arıların daha geniş göğüsleri ve soluk boruları olduğu için daha fazla tercih edilmektedir.. Bulaş enfeste kolonilerin birbirine aktarılması

Boyama ile tanı: Safranin ve nigrosin boyama yöntemi Serolojik tanı Moleküler tanı Elektron mikroskobik tanı Hücre kültürü ve hibridizasyon.. Koruma ve

Yavru mikozisi olaraktan da bilinen Kireç hastalığı, Ascosphaera apis tarafından meydana getirilen ve kapalı yavru gözlerindeki larvaların invaziv bir hastalığıdır..

KAF virüsü ile enfekte arılarda aşağıdaki klinik belirtiler görülür: Anormal titreyen vucut ve

Hastalık erişkin arılarda genelde asemptomatik olarak seyrederken bazen yavru besleme faaliyetlerinde problemlere yol açabilir.. mellifera da genelde çok önemli değilken ve

Özellikle yavru çürüklüklerindeki ayırıcı tanıda; kibrit testi ile larvanın uzaması Avrupa yavru çürüklüğü ve tulumsu yavru. çürüklüğünde 1 cm den