• Sonuç bulunamadı

BAL ARISI HASTALIKLARI ve ZARARLILARI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "BAL ARISI HASTALIKLARI ve ZARARLILARI"

Copied!
23
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BAL ARISI

HASTALIKLAR

I ve

(2)

Bal Arınlarının

Bakteriyel

(3)

Bal arılarının bakteriyel hastalıkları başlıca yavruları etkilemekted ve yavru çürüklüğü adı verilmektedir.

Amerikan yavru çürüklüğü Avrupa yavru çürüklüğü

hastalıkları en iyi bilinenlerdendir ve koloniler için çok teklikeli boyutlara ulaşabilirler.

(4)
(5)

Amerikan yavru çürüklüğü bal arısı (A. mellifera ve diğer Apis spp.) yavrularının bulaşıcı bir enfeksiyonudur.

Hastalık Paenibacillus larvae. isimli Gram pozitif (+) spor oluşturan bakteriler tarafından meydana getirilir.

(6)

Amerikan yavru çürüklüğü arıların yaşamını tehdit eden en önemli hastalıklardan biridir.

Ciddi ekonomik kayıplara neden olabilir.

Hastalığın erken teşhisi hayatidir çünkü hastalık kısa sürede diğer koloniler ve diğer arılığa bulaşma riski bulunmaktadır.

Hastalık Türkiye’de dahil olmak üzere birçok ülkede ihbarı mecburidir.

(7)

Enfeksiyonun bulaşmasında sadece bakteri sporları sorumludur.

Sporları bal mumunda, nalda, polen ve ayrıca çıtalarda ve kovan tahtasında dahi saptamak mümkündür.

Sporlar kötü çevresel koşullara (sıcak, kurak, soğuk, don gibi) ve kimyasallara bile dayanıklıdır.

Ayrıca Paenibacillus larvae diğer bakterilerin negatif etkisinden korunmak adına antibakteriyel bir madde de üretir.

(8)

Hastalıktan etkilen bir koloni popülasyondaki azalış sebebiyle zayıflar çünkü ölen arıların yerine yeni yavrular gelememektedir.

Şiddetli enfeksiyon durumunda koloni sönebilir.

Hastalığın başında koloni genelde normal görünümündedir.

Hastalık gelişmeye başladığında

enfeksiyonun seviyesine, A. mellifera ırkına ve neden olan basil suşuna

bağlı olarak kolonideki arı popülasyonu giderek azalır.

Klinik belirtiler

(9)

Enfeksiyonun şiddeti yüksek olduğu durumlarda koloni agresif hale gelir. Koloniye müdahale etmek

istendiğinde üst kapağı açıldığı zaman kötü bir çürüme kokusu vardır.

Bu koku klinik belirtilerden biridir. Ancak bazen hastalığın başında

belirgin olmayabilir.

Bazı durumlarda özellikle düzenli kontrol edilmeyen kolonilerde

yavrular şiddetli bir şekilde

etkilenebilir ve koloni ölebilir.

Klinik belirtiler

(10)

Kuluçka çerçevesindeki yavruların dağılı alaca görünümündedir.

Etkilenen yavru gözlerinin

mühürleri konkav ve delinmiştir. Etkilenen gözün içerisindeki

yavrular ölüdür ve muamele edildiğinde;

Larvanın rengi zamanla krem renginden koyu kahve rengine döner.

Larval kalıntılar tutkal benzeri kıvama dönüşür.

(11)

Kibrit testi: larvanın viskozitesini anlamak için yapılan bir testtir. Enfekte ve ölmüş göz içerisindeki larva bir kibrit çöpü ile

çekildiğinde yaklaşık 2cm den daha fazla uzadığı görülür.

(12)

Enfeksiyonun seyrinde, etkilenen gözlerdeki mühürler konkav hal alır ve delinmiştir. Ayrıca ölü

larvalar yapışkan kıvamı ve koyu rengi almıştır.

Etkilenen larvaların kalıntıları tipik bir şekilde kuru, katı ve siyah

vaziyetindedir.

Pupa evresinde ölüm olduğunda karakteristik olarak pupanın dili uzamış bir şekilde görülebilir.

(13)

Hastalık her üç arı bireyinin (ana, işçi ve erkek) larvalarını da etkileyebilir.

Sporlar sadece larvalar için enfeksiyözdür ve erişkin arılar P.

larvae ile enfekte besinler ile birlikte etkenleri alsalar dahi klinik

belirtiler gelişmez.

Kontaminasyon genelde 12-48 saatlik yaşta olan larvalarda meydana gelir. Bu evre larvanın P. larvae enfeksiyonuna da duyarlı evresidir.

(14)

P. larvae nın vejetatif formları arının bağırsağında kolonize

olurlar.

Enfeksiyon septik aşamadan bütün dokulara yayılarak sistemik olarak tüm larvayı etkir ve larvanın ölümüne neden olur.

Göz kapandığında larva ölür.

Ölü larva viskoz bir kıvam alır ve hastalığın gelişmesini takiben kapalı yavru gözündeki larvanın bozulmasından dolayı bir gaz salınımı da olur.

(15)

Paenibacillus larvae suşlarının virülensi Bal arılarının yağmacılık davranışları

Arı hattının yetersiz hijyenik davranışları Yetersiz arıcılık faaliyetleri

Arı beslemek amacıyla kaynağı bilinmeyen bal ve kek kullanımı f Bilinçsiz yapay oğul verdirme

Bilinçsiz arı ticareti

Bilinçsiz gezginci arıcılık

Rutin kontrol yetersizlikleri

Bilinçsiz arıcılık malzemeleri değişimi

(16)

Hastalığın erken tanısı enfeksiyonun hızlı bir şekilde kovanlar ve arılıklar açısından önem taşımaktadır.

Genel olarak tanı klinik belirtilerinin varlığı ve etiyolojik ajanın tespiti ile olmaktadır.

(17)

Popülasyondaki dengesizlik yüzünden arılar zayıf düşer ve genelde arılarda agresiflik hakimdir.

Yavrulu çıtada alacalı bir görüntü görülür.

Yavru güzü kapaklarının konkav ve yırtılmış görüntüsü varlığı Yavrulu çıtalarda kötü bir koku hakimdir.

Kapanmamış ve içinde ölü larva bulunan gözler.

Kibrit testi: Ölü larva kibrit ile çekildiğinde genelde uzama eğilimdedir (2 cm’den fazla). ÖNEMLİ bir KLİNİK TABLO

Pupa kalıntısında uzamış ve öyle kalmış bir dil görüntüsü ise diğer bir tipik klinik belirtidir. Ancak bu belirti nadir olarak görülür.

(18)

Özellikle yavru çürüklüklerindeki ayırıcı tanıda; kibrit testi ile larvanın uzaması Avrupa yavru çürüklüğü ve tulumsu yavru

çürüklüğünde 1 cm den daha kısadır. Buna karşın Amerika yavru çürüklüğünde 2 cm den fazladır.

Avrupa yavru çürüklüğünde sadece aşırı enfeksiyonda kapalı yavru gözünde ölümler olur gelende henüz kapanmamış larvalar ölür.

Diğer hastalıklar da dikkate alınmalıdır: Kireç hastalığı

Küçük kovan kurdu Varroosis

(19)

Özellikle ülkeler arası ticarette P. larvae identifikasyonu bir hayli önemlidir.

Örnekleme dikkatli bir şekilde yapılmalı ve laboratuara gönderilmelidir.

Laboratuar analizleri

Mikroskobik tanı enfekte bir larvada sporların ve vejetatif formların varlığını gösterebilir.

Bakteri kültürü ELISA

PCR

(20)

Hastalığın prognozunda erken hastalığın ilk ortaya çıkması erken bir şekilde tespit edilebilirse belki önlemler alınabilir. Ancak hastalığın başladığı kolonilerde prognoz genelde iyi değildir.

(21)

Dünyada birçok ülkede ihbarı mecburidir (Türkiye dahil). Hastalığın varlığında katı hijyen ve kontrol programları uygulanmalıdır;

Enfekte kolonilerin itlafı, Yapay oğul verdirme,

Lokal arı nakillerinde kısıtlamalar, Ticari kısıtlamalar.

Bir arılıkta bir veya birkaç koloninin hastalıktan etkilenmesi durumda;

İlgili kovanlar ayrılarak imha edilmeli ve arılıktaki bütün ekipmanda kuvvetli bir sanitasyon yapılmalıdır.

(22)

Profilaksi bu hastalığın kontrolündeki en etkili yöntemdir. Katı önlem ve kurallar gereklidir:

Kontrollü arı ticareti

Arılıktan düzenli örnek aldırarak test ettirme

İyi hijyenik karakterdeki arı hatları ile çalışmak İyi arıcılık uygulamaları

Materyallerin düzenli olarak temizliği

(23)

Referanslar

Benzer Belgeler

İşçi ve erkek arı larvaları ilk 3 gün, kraliçe hayat boyu arı sütüyle beslenir.. Kolonilerden elde edilen arı sütünü insanlarda büyüme

Enfeste olan mühürlü erkek ve işçi arı gözleri yavru çürüklüğünde olduğu gibi delinebilmektedir. Deforme olan işçi arılar (kanatsız, bacak deformasyonu)

- Yavrulu gözlerin taşınması ve tuzak yöntemi (işçi arı gözlerinin kovandan uzaklaştırılması, erkek arı gözlerinde tuzaklama yöntemi).. - Yapay oğul alarak

Erkek arıların daha geniş göğüsleri ve soluk boruları olduğu için daha fazla tercih edilmektedir.. Bulaş enfeste kolonilerin birbirine aktarılması

Boyama ile tanı: Safranin ve nigrosin boyama yöntemi Serolojik tanı Moleküler tanı Elektron mikroskobik tanı Hücre kültürü ve hibridizasyon.. Koruma ve

Yavru mikozisi olaraktan da bilinen Kireç hastalığı, Ascosphaera apis tarafından meydana getirilen ve kapalı yavru gözlerindeki larvaların invaziv bir hastalığıdır..

KAF virüsü ile enfekte arılarda aşağıdaki klinik belirtiler görülür: Anormal titreyen vucut ve

Hastalık erişkin arılarda genelde asemptomatik olarak seyrederken bazen yavru besleme faaliyetlerinde problemlere yol açabilir.. mellifera da genelde çok önemli değilken ve