• Sonuç bulunamadı

Hasat. fanzin Şubat 2018 Bedelsiz. Tek yaptığımız tutanak tutmak gerisi takdir-i mutlak

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Hasat. fanzin Şubat 2018 Bedelsiz. Tek yaptığımız tutanak tutmak gerisi takdir-i mutlak"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Hasat

Tek yaptığımız tutanak tutmak gerisi takdir-i mutlak

fanzin

Şubat 2018 – Bedelsiz

(2)

HASAT FANZİN;

Asırlardır süre gelen ve birçok kişinin bünyesinde bulunduğu bu camia

(edebiyat dünyası) yaşadığımız yüzyılda ipin ucunu kaçırmış ve bize de bunu kabul etmek düşmüştür.

Sözümüz kapısı çalana !

Peki gayemiz nedir ?

Hasat Fanzin artık yazarı kazandırmak değil, bu coğrafyada okuru kazandırmak isteyecektir.

Değinmek istenilen noktada şu önemlidir ki;

Edebiyat dünyasını bir tarla varsayarak ve bu tarlada çalışan ekip biçen biz oldukça, edebiyat adının geçtiği her coğrafyada ektikçe gözümüz gönlümüz açılacaktır.

Hasat Fanzin , bu tarlada ekin edip biçmekte olan bir yayındır.

Bir tarla ki, Yusuf Has Hacip’ten Yaşar Kemal’e kadar gelmiş geçmiş ne ustalar görmüştür.

Ayrım gayrım yoktur biline!

İsteriz ki bitsin raflardaki vahşet ve isteriz ki sürmesin pazardaki yazarlık.

Hasat Fanzin;

Hem Neşet Ertaş’ı sevdirecek hem de Bülent Ersoy’u. Sevgi ile, muhabbet ile.

Ekin ki hasat olsun !

Tüm imla kuralları okumayı kolaylaştırmak amacıyla kullanılmıştır.

Cevat Galip Tan Burak Demirbaş

(3)

a

C E K E T İ M

Eve girdiğim zaman,

Ceketimle beraber asabilirsem Bütün sıkıntılarımı gardıroba Geceleri rahat uyuyabileceğim.

(4)

f

A N

Seni gördüm,

İçimde rengarenk kelebekler uçuştu.

Ve bir güldün,

Tüm kelebekler ölümsüz oldu.

(5)

o

S E V G İ L İ A R K A D A Ş I M

Fırından güzel kokular geliyor, Gazete kapıda hala.

Bir pazar sabahı, Kalkmadan bizimkiler, Erkenden sokaktayım.

Dizimdeki yara geçmedi.

Kasetçi geçiyor;

Erol Evgin’i duyuyorum.

Sırtladık arabayı Cüneyt’le, Cüneyt’i hatırlıyorum.

Şimdilerdeyse, Çocukluğum diyorum.

Erol Evgin çalıyor, Cüneyt’i hatırlıyorum.

Gözüm yaş alıyor.

Sevgili Cüneyt, Benim sevgili arkadaşım.

(6)

e

O R M A N I N D E R İ N L İ K L E R İ N D E

Ben buradayım. Her geçen saniye ruhum daha belirgin bir şekilde hayat buluyor. Nefret doldukça ruhuma kayboluyorum geniş yeryüzünde. Yanardağın patlamasını durdurmaya haykırışlarım yeterli gelmiyor artık. Korku dolu bakışlarla çevrilmiş etrafım,

korkmaya mahkumum. Kendilerinden, yapabileceklerinden korkan bedenler inkâr etmeye devam ediyorlar. Neyi inkâr ettiklerini

bilmeden debeleniyorlar çaresizce. Nafile! Artık bu tutsaklıktan hiçbirimizin kaçışı kalmadı. Boşuna debeleniyoruz. Zaten en son ne zaman kaçmaya çalıştık ki bu ormanın derinliklerinden. Her ağacın yıkımı daha çok unutturdu bize kuruyup, çürümeyi. En sonunda sanki bu yeşillik sahip olduğumuz her şeymiş gibi davranmaya başladık. Akan nehirlerle bütünleşmeye çalıştık, balıkları unutarak.

Gittikçe bencilleştik ölüm anı yaklaşıp, bize kendini unutturdukça.

Son nefesimizle tutunduk soluk yeşillere, ağaçları hiçe sayarak.

(7)

u

G E M İ Y O L C U S U

Sessiz mavilikler içinde Bir orkestra: dalgalar.

Seyirciydi, Rüzgar, martılar.

Biz ise, dalgalar arasında Bir gemi yolcuları.

Vaktimizin çoğu bulutları izleyerek geçerdi.

Çapa tutan denizci elleri kadar, Sertti dalgalar.

Bulutlar, sinema salonu Her saniye ,her dakika

Ayrı bir film vizyonda.

Ufuklara bakarken, İmkânsızdı bu yüzden sıkılmak.

Bir yunus sürüsü gördük mü Ansızın belirirdi yüzlerimizde Eski bayram sabahları neşesi.

Gökyüzü kapanmaya görsün Bir telaş güvertelerde.

Sımsıcak salonlarda, Çay kahve servisleri...

(8)

t

K I R M I Z I M O N T L U K I Z

Kendini hiç arkadan görmemiş, Sesini hiç kaydedip dinlememiş, Saçlarını kimse arkadan toplamamış,

Dili ne tatlı bu kırmızı montlu kızın.

Saracak kimsesi yok mu bu kırmızılının ? Ondan mı üşür de giyer bu montu ? Ah bir görse gamzelerini saklar utancından !

Kırmızı montlu kız;

Sesinde bir tını var, Henüz bitmemiş,

Henüz sözü olmayan bir şarkının ilk cümlesi gibi.

(9)

l

I S L I K Ç A L M A K

Balıklar için deniz lazım, Sevişmek için işsiz olmak

Ve geceleri yatakta

Duymamak için ayakların sızısını Zengin olmak lazım.

Halbuki ıslık çalmak için Bir şey lazım değil.

(10)

h

E K M E K V E Y I L D I Z L A R

Ekmek dizimde, Yıldızlar uzakta tâ uzakta.

Ekmek yiyorum yıldızlara bakarak.

Öyle dalmışım ki sormayın, Bazen şaşırıp ekmek yerine,

Yıldız yiyorum.

(11)

k

2=1

Kim o, deme boşuna…

Benim, ben.

Öyle bir ben ki gelen kapına;

Baştan başa sen.

(12)

Karalama alanı

s hasat.ekinn@gmail.com

@hasatfanzin

Referanslar

Benzer Belgeler

Hasattan 7 gün önce inokulant ilave edilmiş mısır silajlarının fermantasyon gelişimi ve son ürün özellikleri Çizelge 3‘ den de görüleceği gibi silolanan

yüzde şıra oranı alınmasına karşın elma, armut, şeftali meyve eti sertliği suda eriyebilir kuru madde oranı gibi olgunluk. ölçütlerinden biri veya birkaçı

isteniyorsa bir önceki flaşın son mantarları yastıklar üzerinde biraz daha uzun süre bırakılmalıdır.. üzerinde biraz daha uzun

Susuz gittiğim yollar çağırıyor geri, Memleket kokuyor her taraf, Taze üzüm salkımları dallarında, Bahçem diyorum,benim cennetim. Sırat gibi yollar çağırıyor geri, Sen

Fethiye Ticaret ve Sa- nayi Odası Yönetim Ku- rulu Başkanı Akif Arıcan, Tandem Yamaç Paraşütü Pilotu Ulusal Meslek Stan- dardı’nın kabul edilmesi ile

Hasat Fanzin, artık yazarı kazandırmak değil, bu coğrafyada okuru kazandırmak isteyecektir.. Değinmek istenilen noktada şu

Böylece günümüzde risk altında olan nüfus üç milyar iken, nüfus artışının 2035 yılına dek getireceği yarım milyar ve sıcaklık artışının 2050 yılında dek

Edebiyat dünyasını bir tarla varsayarak ve bu tarlada çalışan ekip biçen biz oldukça, edebiyat adının geçtiği her coğrafyada ektikçe gözümüz gönlü- müz