• Sonuç bulunamadı

MODERN MEDYA ÖRGÜTLENMELERİ MODERN MEDYA ÖRGÜTLENMELERİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "MODERN MEDYA ÖRGÜTLENMELERİ MODERN MEDYA ÖRGÜTLENMELERİ"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

MODERN MEDYA ÖRGÜTLENMELERİ MODERN MEDYA ÖRGÜTLENMELERİ

5 5 . HAFTA: . HAFTA:

Birinci Sanayi Devrimi, 1780-1840 arası, “erken kapitalistleşme süreci”...

Kaynak: Ernest Mandel, Marksist Ekonomi El Kitabı, Ankara, 2008.

(2)

Üretim-Dolaşım Diyalektiği...

Üretim-Dolaşım Diyalektiği...

 Üretimin hâkim unsur, dolaşımın ikincil, birleşik ve bağımlı olduğu, üretim- dolaşım diyalektiği, iletişim olaylarının gerçek ölçüsüdür, çıplak gözle fark edilmeyen ama temel bir kuvvet olarak kendi dinamiklerini icra eden bir alandır.

 Sermayenin üretim alanına girebilmesi için sanayinin kendini birden bire artık istikrarlı olmayan ve durmadan artan bir üretimi karşılayacak kadar geniş bir pazar karşısında bulması gerekti.

 Sanayide ve ulaştırma sistemlerinde makineleşmenin başlaması ve bundan dolayı da büyük fabrikalarda imal edilen ürünlerin fiyatlarında bir düşmenin meydana gelmesi böyle bir pazarı yaratmış ve kapitalist üretim tarzının kesin hakimiyetini belirlemiştir...

(3)

Makine: herhangi bir enerji türünü başka bir enerjiye dönüştürmek, belli bir güçten yararlanarak bir işi yapmak veya etki oluşturmak için dişliler, yataklar ve miller gibi çeşitli unsurlardan oluşan düzenekler bütünü. Herhangi bir mekanik parçası olmayan elektronik veya organik aygıtlara da makine denir.

► Binlerce yıl boyunca sadece insan ve evcil hayvan enerjisinden (kas gücünden) yararlanıldı...

► Roma madenlerinde, Mısır’ın tarım arazilerinde “Arşimed Vidası” kullanıldı...

► Tarihte bu “vida” dışındaki bir enerji kaynağı olarak su gücünü işleten ilk makine Su Değirmenidir...

6. yüzyılda Çin’de Yel Değirmeni Rüzgar gücü kullanılmaya başlandı...

► Makinelerin üretime dahil olması ise emek gücünün

üretkenliğini artırmaya başladı...

Arşimed Vidası

► 15. yüzyıldan itibaren bir dizi küçük icat ve teknik gelişme, başlıca enerji kaynağı olarak su gücünün kullanıldığı makinelerin geliştirilmesine yol açtı...

(4)

Tarihsel bir olgu olarak, teknik, bilimden önce ve bilimin bir ön koşulu-gereği olarak gelişmiştir.

► İlerlemeler modern çağın başlarında özellikle madencilikte ve metal işleme tekniğinde oldu. Yakıt olarak odun kullanılan ilk yüksek fırın 15. yy’da,

kömür kullanılan ise 18. yy’da devreye girdi... Kömür, buhar makinasının da yakıtıydı...

► Eski sanayi çağı, temelde dört alandaki ilerlemelerin sonucu olarak 19.

yüzyılın başında yerini yenisine bıraktı: elektrik, çelik, kömür-petrol, içten yanmalı motor.

► Bu alanlarda ortaya çıkan teorik hatlara paralel olarak gelişen bilimsel araştırmalar, kapitalist sınıfa özellikle de sermayenin yoğunlaşmasının ve merkezileşmesinin sonucu olarak, o dönemde ortaya çıkmakta olan büyük şirket girişimlerine, bu araştırmaların sermaye birikimini ilerletmenin bir aracı olarak sahip olduğu önemi göstermeye başladı.

► 18. yüzyılın sonlarında İngiltere-Lanchire’daki dokuma fabrikatörleri yeni dokuma makineleri sayesinde pamuklu kumaşları zanaatkarlardan ve evde çalışan işçilerden daha ucuza imal ettiler ve muazzam kumaş pazarını ele geçirdiler...

(5)

Küçük mal-meta üretiminden kapitalist üretime geçişi iki olgu nitelendirir: işgücünün bir mala-metaya, üretim araçlarının sermayeye dönüşmesi...

Küçük meta üretiminde, üretim araçlarının ve ürünlerin sahibi olan üretici bu ürünleri geçim araçları sağlamak amacıyla satarak yaşayabilir.

Kapitalist üretimde, üretim araçlarından yoksun olan üretici yarattığı

ürünlerin de sahibi değildir, ancak işgücünü geçim araçlarını elde etmesini sağlayacak bir ücret karşılığında satarak yani işgücünü mala-metaya

dönüştürerek yaşayabilir.

► İşgücünün bir mala-metaya, üretim araçlarının sermayeye dönüşmesi, 16.

yy’dan özellikle de 18. yy’dan itibaren Batı Avrupa’da özellikle de İngiltere’de ortaya çıkmadan önce yaygın bir hale gelmemişti...

► Örneğin Bizans’ta zanaatkarlık temelli, büyük işyerlerinde yoğunlaşmış, kendi üretim araçlarına sahip işçilerin çalıştığı dokuma imalathaneleri bulunuyordu.

Ancak tüccarların iplikhaneyi doğrudan satın almaları yasaktı...

► Doğuda İslam İmparatorluğunda civa madenlerinde, Çin’de, Hindistan’da maden ve metal işleme imalathanelerinde işçiler çalıştırılıyordu...

► Ancak buralarda sanayi kapitalizmi ortaya çıkmadı... Doğu’da esas olarak tarım medeniyetleri hakimdi... Sulama sayesinde tarımsal üretim çok artmış, bu da nüfusun dolayısıyla da bol ve ucuz işgücünün artmasına yol açmıştı... Sonuçta da el sanatlarında makineleşme girişimleri bilinçli olarak engellenmişti...

(6)

Küçük miktarlı mal üretimi, kullanım değeriyle “sınırlanmış” bir mal üretimidir...

► Nüfusun büyük çoğunluğu üretime katılmadığı ya da pek az katıldığı ölçüde bu üretim kapitalist üretim haline gelmez, sınırlı kalır...

► Buna koşut olarak büyük ticaret de (birikimin koşulu olarak) lüks ticaret olmaya devam eder...

► Bu durumda da birikmiş sermaye üretim alanı yerine daha karlı alanlara

yatırım yapmaya devam eder... Dolayısıyla Doğu’da imalathane ve ev sanayii ya devlet siparişlerini ya da lüks sektörlerin ihtiyaçlarını karşılamak için

çalışıyordu...

► Batı’da fark yaratan (pre-kapitalist ilişkileri başlatan) ilk gelişme tarımsal artık ürünün ayni ranttan (angarya) nakdi (parasal) ranta dönüşmesidir.

Büyük fabrikanın ev sanayii ile el sanatları arasındaki rekabete tek başına son vermesini sağlayan makina ile üretim doğa biliminin üretime

uygulanmasının sonucudur.

Bu uygulama üretimde insan emeğinden tasarruf sağlanmasının sürekli araştırılmasını de gerektirmiştir.

(7)

Burjuva sınıfının devleti sahiplenmesi...

► Para-sermayenin feodal sınıfların ve devletin denetiminden kurtulan

burjuva sınıfının elinde birikmesi Batıda 10. ve 18. yy arasında gerçekleşti...

Burjuva sınıfı sonunda (18. yy) devleti verdiği borçlarla ya da açtığı kredilerle kendine tabi kıldı, sermaye birikimini hızlandırmak için onu kendi yararına bir araç olarak kullanmaya başladı...

► 15. yy’da merkezi devletlerin ortaya çıkışının altında da burjuva sınıfının yükselişi yatmaktadır.

► Buna karşılık, kapitalizm öncesi diğer medeniyetlerde sermaye, despot ve mutlak egemen devletin keyfi tutumuna tabi oldu. Örneğin Roma

İmparatorluğunda imparatorluk maliyesi en büyük tefecidir.

► Çin’de her yeni haneden zamanında devlet bütün sanayi sektörlerini tekeli altına almaya yönelmiştir.

► Bütün bu toplumlardaki taşınır mal sahipleri her an sermayelerine el konulacağı korkusuyla yaşamışlardır. Bu korku burjuvaları, karlarını

saklamak, büyük bir işletme yerine çok sayıda küçük işletmeye yatırmak ve sermaye biriktirmek yerine taşınmaz mallar almak zorunda bıraktı... Böyle bir burjuvazinin de bir yerde merkezileşmesi mümkün olmamıştır...

(8)

Zanaat emeği ya da vasıflı emek, en erken dönemlerden Sanayi

Devrimi’ne kadar, emek sürecinin temel birimi, basit çekirdeğiydi...

► Adam Smith - Ulusların Zenginliği - ...iş, her bir işçinin tek bir işlemden sorumlu olduğu alt parçalara bölündüğünde, her bir tekil işçi de teorik olarak belirli bir görevde daha fazla ustalaşır”...

Tekil işçi bakımından, daha önceden bir görevden diğerine geçmek için harcanan zamanın ortadan kaldırılması yoluyla tasarruf edilen emek

zamanının ve bu işbölümünün makinenin devreye sokulması bakımından sağladığı kolaylıkların hepsi, Smith tarafından usta manüfaktürcü tarafından işbölümü yoluyla elde edilen avantajlar olarak değerlendirilir.

► Çömlekçi, sepetçi, marangoz, fırıncı, cam ustası vb. toplumsal işbölümünü bir kolunu temsil eden her biri, bu koldaki emek süreçlerine dair insani tekniklerin bir deposunu oluşturuyorlardı. İşçi, zihninde ve bedeninde, uzmanlık alanının kavramlarını ve fiziksel maharetlerini birleştiriyordu.

► Bu biçimde anlaşıldığında teknik, çoğu zaman gözlemlendiği üzere, bilimin öncülü ve atasıdır... Tüm zanaatlar içinde en önemli ve yaygın olan ise çiftçinin zanaatıdır.

(9)

Taylor esasen teknolojinin ilerlemesiyle ilgili değildi... Daha çok,

“kavrayışın uygulamadan ayrıştırılması” ile ilgileniyordu...

Taylor’un derdi, herhangi bir verili teknoloji düzeyindeki emeğin denetim

altına alınmasıydı ve o günden bugüne endüstri mühendisleri, iş tasarımcıları ve büro yöneticileri tarafından kullanılan modeli ortaya koydu...

Taylorizmin ilk ilkesi, “Yönetim, geçmişte işçinin sahip olduğu geleneksel

bilginin tümünü bir araya getirme ve sonra da bu bilgiyi sınıflandırma, tabloya dökme ve kurallara, yasalara, formüllere indirgeme yükünü üstlenir”... yani, emek sürecinin işçinin vasıflarından kopartılması...

► Emek süreci zanaattan, gelenekten ve işçilerin bilgisinden bağımsız kılınacaktır.

Bundan böyle bu süreç asla işçilerin yeteneklerine değil, bütünüyle yönetim pratiklerine dayandırılacaktır.

İkinci ilke, yani bilimsel yönetimin anahtarı, “olası beyin çalışmalarının hepsi fabrikadan uzaklaştırılmalı ve planlama ya da tasarlama bölümünde

merkezileştirilmelidir”...

► Çünkü, işçilerin uygulaması kendi kavrayışları tarafından yönlendirilecek olursa, onlara ne yönetsel etkinliğin ne de sermaye tarafından arzulanan çalışma

temposunun dayatılması mümkün olabilir...

(10)

Sermaye ve kapitalist üretim tarzı...

► Sermayenin ortaya çıkabilmesi için bir mal ve para dolaşımının olması gerekir...

► Alet, bir üretim aracı olarak insanın-işçinin karşı karşıya olduğu organik

sınırlamalara tabidir... Makinenin üretim sürecine dahil olmasıyla gerçekleşen en temel değişimlerden biri tam da burada ortaya çıkar... Organik

sınırlamalardan bağımsızlaşan üretim...

► Kapitalist üretim tarzının gelişmesi, insanlık tarihinde ilk defa mal üretiminin genelleşmesini (dünya pazarı: hem ham madde-işgücü kaynağı hem de tüketim ortamı) gerektirir... Üretilmiş her şey bir maldır artık...

► Toplumun bütün yapısı sermaye sahiplerinin devamlı bir ücretli işçi sağlayabilecekleri tarzda kurulmuştur.

► Doğrudan ürün, uzak pazarlarda kitlesel miktarlarda ancak ulaştırma

giderlerindeki azalma ölçüsünde satılabileceğinden; iletişim ve ulaşım araçları aynı zamanda kendi başlarına sermayenin yönlendirdiği emek için

gerçekleşme alanları açabileceğinden; büyük hacimli (gerekli emekten daha fazlasının yer değiştirdiği) ticari trafik, ancak ucuz iletişim ve ulaşım araçlarının üretimi, sermaye üstünde artan üretimin bir şartı olduğu ölçüde ve bu nedenle sermaye tarafından desteklendiği ölçüde gerçekleşebilir…”

Referanslar

Benzer Belgeler

Doğanın değişmezliğine olan inanç, olup bitmiş olan veya olacak olan her şeyin, bu bakımdan hiçbir istisnası olmayan genel bir yasanın somut bir örneği olduğuna

Dersin Amacı Bu ders, öğrencilere modern medya örgütlenmelerinin yapısını ve işleyişini açıklamayı amaçlamaktadır.. Dersin Süresi

 Kapitalizm: 1.) Toplumsal bir oluşum olarak kapitalizm, kapitalist olanın egemen olmaya başladığı, ancak yine de birden fazla üretim tarzını içeren tarihsel ve toplumsal

Özelliği: Kapitalist ilişkilerde üretim araçlarına sahip olan sınıf buna uygun olarak emek ürünlerinin yani metaların sahibidir.. Özelliği: İşçilerin emeğinin

‘muazzam bir meta birikimi” olarak görünür; bunun birimi tek bir meta gibi görünmektedir. Araştırmamızın bu nedenle metanın analizi ile başlaması gerekir”.....

“artık değer kütlesi” ile ilgilendiğinden ve mutlak artı değer yüzünden sınıf mücadelesiyle uğraşmak yerine göreli artık değer kazanmayı tercih ettiğinden,

Kitap, el ilanı, harita, gazete, dergi, afiş, davetiye, resmi belgeler, evraklar gibi basılı malzemelerin kullanıcı-okuyucu için taşıdığı “kullanım değerini”

Baskı teknolojisindeki gelişmeler yanında gazetenin basıldığı kağıdı bol ve ucuza üretmeyi sağlayacak kağıt üretim teknolojisinin gelişmesi, geniş halk kitlelerinin