• Sonuç bulunamadı

TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ 4 Temmuz 2008 Sayı :4 Mayıs-Haziran 2008 Bülteni Bu sayıda

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ 4 Temmuz 2008 Sayı :4 Mayıs-Haziran 2008 Bülteni Bu sayıda"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

S a y f a 1 / 9 S a y ı : 2 0 0 8 - 0 4 4 T e m m u z 2 0 0 8

TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ

4 Temmuz 2008 Sayı :4

Mayıs-Haziran 2008 Bülteni

Bu sayıda

DTÖ-Doha Turu Gelişmeleri DTÖ Genel

AB ve Businesseurope

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Gelişmeler

DTÖ, serbest piyasa ekonomisi ile teknolojik değişimin ve yeni pazarlara liberal, güvenli ve adil rekabet koşullarında öngörülebilir erişimin sağlanması hedefi yönünde çalışmaktadır. Gelecek için ümit vadeden bu sistem, gelişmiş ülkelerin yanısıra gelişmekte olan ülkeler ve en az gelişmiş ülkeleri de kapsamaktadır. Özellikle az gelişmiş ülkelerin serbest piyasa düzeninin beraberinde getirdiği rekabet ortamında yarışa baştan dezavantajlı bir konumda başladığı ve aradaki bu farkın gittikçe arttığı dikkate alındığında DTÖ çerçevesinde oluşturulmaya çalışılan sistemin etkin bir şekilde işlerliğinin sağlanmasının önemi daha da belirginleşmektedir.

2001 yılında Katar’ın Doha kentinde 4. Bakanlar Konferansı’nda temeli atılan Doha Kalkınma Gündemi müzakereleri tarım ve hizmetlerde, liberalizasyon yoluyla, büyüme ve kalkınmanın sağlanması amacıyla yola çıkmış, ancak özellikle tarım müzakerelerindeki tıkanmadan dolayı Temmuz 2006’da askıya alınmıştır. Dünya Ticaret Örgütü, Doha Turu müzakerelerinin tekrar canlandırılarak tamamlanması amacıyla çalışmalarını sürdürmektedir.

I. DTÖ-Doha Turu Müzakereleri

DTÖ Tarım ve Tarım Dışı (NAMA) Sektörlerinde son taslak belgeleri 19 ve 20 Mayıs tarihlerinde dağıttı.

DTÖ sözcüleri ülkelerin belli ‘hassas’ tarım ürünlerini geniş gümrük vergisi indiriminden nasıl koruyacaklarını da içeren anahtar sorunlarına yeni uzlaşma önerileri sunduklarını belirttiler.

Son taslak belgeye göre gelişmiş ülkeler tarım ürünlerinde %6’lık kısma kadar koruma sağlayabilecekler. Bu oran AB’nin umduğu %8’den daha düşük olmakla birlikte ABD’nin ısrarcı olduğu %2 oranından daha yüksek.

Belge, tarımdaki tarifeler ve devlet yardımı konularında da önceki taslağa göre biraz değişiklik gösteriyor. Son belgede tarım ürünlerinde ortalama tarife indiriminin gelişmekte olan ülkeler için %36, gelişmiş ülkeler için ise

%54 olması teklif ediliyor. AB’nin tarım sübvansiyonlarını %75-85 oranında azaltması istenirken ABD ve Japonya’nın da %66-73 aralığında bir kesintiye gitmesi teklif ediliyor. ABD’nin teklif ettiği oran ise %53’lük bir kesinti idi.

Sanayi ürünlerinde ise yeni taslak, gelişmiş ülkelere %7-9 aralığında daha düşük bir tarife üst sınırı öngörmektedir. Aynı zamanda, Çin, Brezilya, Hindistan gibi gelişen ekonomilere sağlanan esnekliğin arttırılması öngörülmektedir. Böylelikle, bu ülkelerin pazarına girmeye çalışan Kuzey ekonomileriyle, sanayilerini bu ülkelerden korumaya çalışan Güney ülkeleri arasında bir köprü kurulmaya çalışılmış.

DTÖ Tarım ve Tarım Dışı (NAMA)

Sektörlerinde son taslak belgeleri dağıttı.

(2)

S a y f a 2 / 9 S a y ı : 2 0 0 8 - 0 4 4 T e m m u z 2 0 0 8

Belgeye göre 30 gelişmiş ülke aşağıdaki 3 seçenekten birisini seçebilecektir.

• Gümrük tarifelerinde üst sınırı %19-21 aralığında tutmak ama en hassas sanayi ürünlerinin %14’ünü liberalizasyon dışında tutmak

• Gümrük tarifeleri üst sınırını % 21-23 aralığında tutmak ama hassas ürünlerin oranının %10’da kalması

• En fazla %19-21 aralığında kalacak olan gümrük tarifelerine karşılık tüm ürünler içerisinden %5’inin liberalizasyon dışında tutulması.

Ancak bu ürünlerin değerinin tüm sanayi ürünleri ithalatının %5’ini aşmaması

Taslak belge aynı zamanda yeni DTÖ üyeleri için de özel muamele öngörüyor. Buna göre yeni üyelerin Çin gibi ülkelere karşı gümrük vergilerini 18 yıla varan uzun bir döneme yayarak düşürebilme hakkı olabilir ki bu teklif AB ve ABD iş dünyası tarafından kabul edilemez bulundu.1

Hizmetler sektörü müzakereleri başkanı hizmetler müzakerelerinin tamamlanması için gerekli hususları ele aldığı raporunu 26 Mayıs 2008 tarihinde yayınladı. Bu rapor, Başkanın 13 Şubat tarihinde yayınladığı bir önceki raporundan itibaren gerçekleştirilmiş olan müzakereleri esas almıştır.

Delegasyon grupları tarafından yazılı olarak bildirilen yorumlar Başkan’ın taraflar arasında ortak bir dil oluşturma çabalarına yön vermeyi amaçlıyor.

DTÖ Direktörü General Pascal Lamy 30 ülkenin büyükelçileriyle 25 Haziranda yaptığı toplantıda Bakanlar Konferansı için çağrıda bulundu.

Konferans 21 Temmuz 2008’de Cenevre’de başlayacak ve 35 ila 40 ülkenin bakanları katılacak.2

DTÖ Genel

Ukrayna 16 Mayıs 2008 tarihinde DTÖ üyesi oldu. Üyelik müzakerelerine 1993 yılında başlayan Ukrayna DTÖ’nün 152. üyesi oldu. Ukrayna DTÖ’ye resmi olarak katılımın son adımı olan katılım paketini 16 Nisan 2008’de onaylamıştı. DTÖ kurallarına göre, ülke ulusal onaylamadan 30 gün sonra üye haline geliyor.

Ukrayna Avrupa’nın alan bazında 2. büyük ülkesi. 46.6 milyon nüfusa sahip ülkenin ekonomik faaliyetleri arasında tarım ve ağır endüstri ilk sırada geliyor. En önemli ticaret partnerleri ise; AB, Rusya, Türkiye, Beyaz Rusya ve Amerika. 3

AB ve BUSINESSEUROPE

Avrupa Komisyonu Ticaret Komiseri Mandelson 23 Haziran Pazartesi günü, yaptığı açıklamada, Doha Müzakerelerinde büyük bir hamle ihtimali ile başarısızlık ihtimalinin eşit olduğu değerlendirmesini yaptı.

Doha müzakereleri Hizmetler Başkanı sektör raporunu yayınladı

DTÖ Bakanlar Konferansı 21 Temmuz’da Cenevre’de toplanıyor.

Ukrayna DTÖ’nün 152.

üyesi oldu

Ticaret Komiseri Mandelson son taslak metinleri değerlendirdi.

(3)

S a y f a 3 / 9 S a y ı : 2 0 0 8 - 0 4 4 T e m m u z 2 0 0 8

Mandelson’a göre Cenevre’de müzakereye katılacak olan ülkeler için ilk sıradaki konular Tarım ve Sanayi ürünleri olacak.

20 Mayısta yayınlanan taslak NAMA metniyle ilgili olarak ise Komisyon’nun metni yeterince açık bulmadığını belirten Mandelson, müzakerelerin temelini oluşturan parametrelerin metinde fazla geniş ve çeşitli olduğunu belirterek bu durumun AB’nin bir anlaşmadan sağlayacağı kazançları tam anlamıyla değerlendirmesini güçleştirdiğini ifade etti.

Mandelson, Hizmetler alanında anlamlı önerilerin paketin bir parçası olması gerektiğini de belirtti.

Amerika’nın artan korumacılık politikasına dikkat çekmek isteyen AB, DTÖ Gözden Geçirme Mekanizmasını kullanıyor. Dokuzuncu gözden geçirmede AB, Amerika’nın ticaret politikası hakkında 90’dan fazla teknik soru ileri sürdü.

9 Haziran tarihinde Cenevre’de yapılan Ticaret Politikası Gözden Geçirme (TPG) toplantısının açılış demecinde Avrupa Birliği, güvenlik endişesi ile ithalat için getirilen kısıtlayıcı kuralların Avrupa Birliği ihracatçılarını ciddi bir yük altına soktuğunu dile getirdi.

AB yakın tarihte ABD’de yürürlüğe girecek olan 2008 tarım yasası taslağının aynı ticaret engelleyici karakteristiğini sürdüreceğini belirtmiştir. AB aynı zamanda balıkçılık sektörüne yapılan mali yardımları, fikri mülkiyet hakkının uygulanması, yiyecek ürünlerindeki sağlık önlemleri, hizmet sektöründeki yatırım kısıtlamaları gibi sorunlara değindi.4

19 Mayıs tarihinde Brüksel’de gerçekleştirilen DTÖ çalışma grubu toplantısında öncelikle Businesseurope raportörleri Doha Turu’ndaki son gelişmeler hakkında bilgi verdiler.

Daha sonra toplantıya Avrupa Komisyonu Ticaret Genel Müdürlüğü Müdür Yardımcısı Peter Balas katılarak Doha Turu ile ilgili gelişmeleri şöyle özetledi:

Tarım: Hassas ürünler engelinin biraz daha açıklığa kavuşması ve bu konunun en tartışılan sorun olmaktan çıkması üzerine tarım konusunda bir anlaşma yapılabilir hale gelmiştir. Uygulanan gümrük vergileri bir kesinlik kazanabilir. En göze çarpan problem; tropik ürünlerdir. AB Tarım başlığında karlı çıkmayabilir ama bu zaten beklenen bir durumdur.

Tarım Dışı: Güney Afrika ile Arjantin NAMA konusunda çok olumsuz bir tavır içindedir. Katsayılarla ilgili çeşitli alternatifler tartışılmaktadır.

NAMA’da elde edilecek sonuç tura devam edilip edilmeyeceği konusunda belirleyici olacaktır.

Hizmetler: Bu başlıkta taahhüt tespit (signaling) konferansı büyük ölçüde kabul edilmiştir. AB hırslı olabilir ve önemli kazanımlar bekleyebilir.

Businesseurope DTÖ Çalışma Grubu toplantısı 19 Mayıs’ta

gerçekleştrildi.

DTÖ’nün Amerika için yaptığı ticaret politikası gözden geçirmesinde Avrupa Birliği artan korumacılık politikasına dikkat çekti.

(4)

S a y f a 4 / 9 S a y ı : 2 0 0 8 - 0 4 4 T e m m u z 2 0 0 8

Kişilerin geçici olarak başka bir ülkede hizmet sağlamasıyla ilgili (Mode 4 başlığı) olarak AB bazı öneriler getirebilir.

Kurallar: Anti dumping şartları en tartışmalı konudur. Yeni bir belge yayınlanabilir. Tekstildeki ve elektronikteki sektörel girişim ilerleme kaydetmektedir. Gelişen ülkeler ihracat vergileri konusunda direnç göstermeye devam etmektedir.

Bu sunumdan sonra Businesseurope üyelerinin sorularına cevap veren Balas, modalite hakkında karar bir kaç hafta içinde halledilirse Doha Turu’nun sonlandırılabileceğini belirtti. Gelişme kaydedilmesi için 2 ayın gerçekçi bir zaman olduğunu belirten Balas, OECD ülkelerinde pazara giriş imkanlarının sağlanmasıyla AB’nin NAMA’dan çok kar elde edebileceğini söyledi. Ancak tekstil gibi sektörlerin bu pazara giriş imkanlarından yararlanabilecek sektörler arasında yer almadığını da ekledi. Hizmetler konusunda ağır gelişme gösteren ikili müzakerelerin devam ettiğini belirten Balas, AB’nin hizmetler sektörünün bu müzakereler sonunda kazanç elde edebilir şeklinde konuştu.(örneğin ürün ticaretindeki liberalizasyondan ötürü nakliyat hizmeti ihtiyacının artışıyla)

Esnekliklerle ilgili olarak Balas, AB için tarife sınırı ve hassas ürünlere tanınan ayrıcalıkların eşit önemde olduğunu belirtti.

Sektörel tarife dışı engeller konusunda sonucun henüz net görülemediğini belirten Balas AB’nin anti-concentration maddesi (bir sektörün bütün olarak hassas ilan edilerek liberalizasyondan muaf tutulmasının engellenmesi) için baskı yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Balas ayrıca, AB’nin hassas ürün listeleriyle ilgili son kararın henüz verilmediğini ve modaliteler konusunda uzlaşılmadan da bu listenin verilmeyeceğini bildirdi.5

Mektup, 20 Mayısta yayınlanan NAMA belgesine eleştirel bir biçimde yaklaşıyor. Artan katsayı çeşitliliği ve esneklik, Çin’e ve Tayvan’a sağlanan haklar sektörel anlaşmaların statüsü gibi konular eleştirilirken tarife ve tarife dışı engeller müzakereleri arasında daha açık bir bağlantıya ihtiyaç duyulduğu da dile getiriliyor.6

20 Mayıs tarihinde Brüksel’de gerçekleştirilen Businesseurope İkili Ticaret Anlaşmaları çalışma grubu toplantısında Avrupa Komisyonu Ticaret Genel Direktörlüğü’nden ilgili yetkililer Körfez İşbirliği Ülkeleri, And Topluluğu, Orta Amerika, MERCOSUR, Ukrayna, G. Kore, Hindistan, ASEAN ile ikili ticaret müzakerelerinde son durum hakkında bilgi verdi ve daha sonra temsilcilerle görüş alışverişinde bulunuldu. Toplantıda Ukrayna, G. Kore, Hindistan ve ASEAN ile ilgili olarak yapılan değerlendirmelere şu şekilde özetlenebilir:

Ukrayna

İkinci tur müzakere 23-25 Nisan tarihleri arasında yapıldı ve tüm başlıklardaki metinlerin çerçevesiyle ilgili uzlaşıldı. 3. tur müzakerelerin Businesseurope İkili

Ticaret Anlaşmaları

Çalışma Grubu 20 Mayısta Brüksel’de toplandı

Businesseurope Başkanı NAMA Belgesinin açıklanmasından sonra Mandelson’a mektup yazdı.

(5)

S a y f a 5 / 9 S a y ı : 2 0 0 8 - 0 4 4 T e m m u z 2 0 0 8

7 Temmuz’da yapılması ve her iki-üç ayda bir diğer turların da yapılması planlanıyor. Yapılacak STA’da ürünlerin %95’inde liberalizasyonun sağlanması amaçlanıyor. Tarife dışı engellerde DTÖ’nün ilgili anlaşması temel alınacak. Ukrayna, ticareti kolaylaştırma başlığında oldukça olumlu bir yaklaşıma sahip. Hizmetlerle ilgili görüşmeler olumlu geçti. Yatırımlarla ilgili olarak yasal mevzuatını AB’ye uyumlu hale getirmekte niyetli görünüyor.

Ukrayna’nın birçok konuda çok olumlu tavır sergilemesine karşın aslında gerçekleştirme konusunda dirençli olduğunu belirten Komisyon yetkilileri müzakerelerin ne zaman sonuçlanacağı ile ilgili bir tarih vermenin çok zor olacağını ifade ettiler.

Güney Kore

7. tur müzakere 12-15 Mayıs tarihleri arasında yapıldı. Anlaşmanın %70’lik kısmında anlaşma sağlandı ancak geri kalan %30’luk kısmı politik nedenlerden dolayı çok zor gözüküyor. Öne çıkan başlıca konular; tarifeler, otomotiv ve elektronikte uygulanan tarife dışı engeller, menşe kuralları, hizmetler ve yatırım oldu.

Kore tarafı menşe kurallarının esnetilmesi konusunda çok ısrarcı ve bu konuda bir hareket olmadığı sürece bu STA’da kendileri için bir fayda görmüyor. Kore’nin üçüncü ülkelerden ithal ettiği girdiler için ihracatta ödediği gümrük vergisinin bundan sonra iade edilmesiyle (duty drawback) ilgili talebi henüz tartışılmadı ancak Kore tarafı bu konuda çok kararlı.

Yatırım ve telif hakları başlığında ilerlemeler sağlandı. Hizmetler ise AB açısından tam bir hayal kırıklığı olarak yorumlandı. Bu alanda AB tarafı Kore’nin ABD ile yaptığı anlaşmadan daha fazlasını beklediğini belirtti.

Güney Kore özellikle, finansal hizmet, posta, telekom, yasal hizmetler ve çevre hizmetlerinde oldukça korumacı.

Ancak son tur müzakereye kadar ABD ile yapılan STA’dan daha fazlasını isteyen AB talebine çok soğuk bakan Kore tarafı Mayıs ortasında yapılan görüşmelerde daha olumlu bir tablo sundu.

G. Kore müzakerelerde hızlı gitmesine karşın AB tarafı konuların tam anlamıyla sindirilmediğini düşünüyor ve bu nedenle fazla acele etmek istemiyor.Bir sonraki tur yaz tatilinden önce olabilir ama tam olarak ne zaman yapılacağı ancak tartışılacak konuların içeriği ve özü netleştikten sonra kararlaştırılacak. Müzakerelerin 2008 yılı içinde tamamlanması ihtimali bulunduğu belirtildi.

Hindistan

Hindistan’la müzakereler 1 yıl önce başladı ve bu sürede sadece 3 tur müzakere yapıldı. 4. tur müzakerenin yaz tatilinden önce yapılması planlanıyor. İçerik ve modaliteler tartışıldı. Hindistan hassas ürün listesini revize etti. Hindistan tüm ürünlerin %10’unun hassas ürün ilan edilmesini talep ediyor. AB ise bu oranın %5 olması gerektiğini savunuyor. Tüm ürünlerin %90’ında 7 yıl içinde %100 tarife kesintisi olacak ama bu sürecin

(6)

S a y f a 6 / 9 S a y ı : 2 0 0 8 - 0 4 4 T e m m u z 2 0 0 8

nasıl olacağı henüz resmi olarak belirlenmedi. Hindistan hassas ürünlerin belirlenmesi sürecinde çok yavaş davrandı. Bu durum müzakerelerin bu yıl içinde bitmesinin çok zor olduğunu gösteriyor.

Menşe kuralları ve ticareti kolaylaştırmada ilerleme sağlanıyor. Menşe kurallarındaki görüşmeler henüz ürün bazında değil, sadece metinlerin içeriğinin belirlenmesi olumlu gidiyor. Telif hakları, kamu alımları ve tarife dışı engeller henüz tartışılmadı. Hizmet yatırımları ile ilgili konu henüz belirsiz. Kamu alımları ise çok zorlu bir konu olacak.

Hindistan’ın otomotiv sektörünü STA’dan çıkarma niyetinde olduğu belirtiliyor.

Komisyon yetkililerinin yaptığı sunumun ardından Businesseurope temsilcisi Hindistan ile yapılacak STA’da bir çok sektörün dışarıda kalmasına Businesseurope’tan tepki geleceğini belirtti.

ASEAN

4. tur müzakere Nisan ayında Bangok’ta yapıldı. ASEAN ülkelerinin kendi bölgesel pozisyonlarını belirlemek için zamana ihtiyaçları olduğu düşünülüyor. Toplulukla olan müzakerelerin yanı sıra teker teker ülkelerle de görüşmeler yapılıyor. Telif hakları, tarifeler ve tarife dışı engeller en zorlu konular arasında geliyor. Sağlık ve bitki sağlığı ile anlaşmazlıkların halli konularında ilerleme sağlandı. 5-27 Haziran tarihinde Manila’da yapılacak 5. tur müzakerelerde telif hakları, kamu alımları ve rekabet de gündeme gelecek. Diğer oturumların Ekim ve Aralık aylarında yapılması planlanıyor.

Singapur, Tayland ve Brunei ile gelecek haftalarda toplantı yapılması planlanıyor.

Endonezya ve Malezya’nın da önemli olduğu ancak Endonezya’nın hem çok isteksiz hem de yetersiz olduğu belirtilirken Malezya’ya henüz gidilmediği belirtildi.

Toplantının sonunda Otomobil Üreticileri Derneği temsilcisi söz alarak AB’nin üçüncü ülkelerle yaptığı STA’ların Türkiye için geçerli olmamasının hem Türkiye’ye haksızlık olduğunu hem de Türkiye’de otomobil üreten Avrupalı firmaların çıkarlarına aykırı olduğunu Komisyon temsilcilerine bildirdi. Ardından söz alan Danimarka Sanayi Federasyonu temsilcisi de Türkiye’nin STA’lara dahil edilmemesinin Avrupalı ihracatçılara da zarar verdiğini ve Türkiye’nin bu konuda desteklenmesi gerektiğini bildirdi.

TÜSİAD adına söz alındığında da bu durumun daha önce de gündeme getirildiği, DTM tarafından etki analizlerinin de yapıldığı belirtilerek bazı anlaşmalarda geçen mevcut Türkiye maddesi yerine bağlayıcılığı olan bir Türkiye maddesinin eklenerek eş zamanlı STA’nın sağlanması gerektiği vurgulandı. Komisyon yetkilileri durumu değerlendireceklerini ve Ticaret Genel Müdürü O’Sullivan’a da bildireceklerini söyleyerek konuyla ilgili görüşleri not ettiler.

AB’nin yaptığı STA’larla ilgili olarak Türkiye’nin durumu toplantıda bir kez daha gündeme getirildi.

(7)

S a y f a 7 / 9 S a y ı : 2 0 0 8 - 0 4 4 T e m m u z 2 0 0 8

Türkiye-AB Gümrük Birliği Ortak Komitesi’nin (GBOK) 20. dönem toplantısı 10 Haziran tarihinde Ankara’da gerçekleştirildi. Toplantının Doha Kalkınma Gündemi Müzakereleri ile ilgili bölümünde Komisyon tarafından, Mayıs ayında ilgili müzakere taraflarınca açıklanan tarım ve sanayi ürünlerinde (NAMA) pazara girişe ilişkin metinlerin yeni versiyonlarına bakıldığında, tarım metninin olumlu bulunduğu, buna karşın NAMA metninin hem iyi hem kötü yanları olduğu, müzakere sürecinin zorluğuna rağmen, doğru seçimlerle iyi bir sonuç elde edilebileceğinin değerlendirildiği, mevcut aşamada Türkiye ile işbirliği içinde olmanın daha da önem kazandığı vurgulanmıştır.

Bu çerçevede, Komisyon tarafından zaman faktörünün önem kazandığı, zira DTÖ Bakanlar Konferansı geciktikçe, Bush yönetimi döneminde bir sonuç elde etmenin giderek zorlaştığı, müzakerelerin yeni ABD Başkanı’nın yönetimi dönemine bırakılmasının, yeni yönetimin gündeme getireceği yeni beklentiler nedeniyle ek bedel ödenmesine yol açabileceği belirtilmiştir.

Dengeli bir anlaşmanın parçası olarak, AB tarafından diğer müzakere alanlarında da ilerleme kaydedilmesine önem atfedildiği; hizmetler konusunda, müzakere sürecinin önemli bir parçası olarak, bir Bakanlar Konferansı öncesinde düzenlenecek taahhüt tespit konferansına (signalling conference) diğer ortakların katılma çabalarının memnuniyetle karşılandığı dile getirilmiştir.

Buna ek olarak, Komisyon tarafından coğrafi işaretlerin bu turda AB’nin amaçlarının temelini oluşturmaya devam ettiği, bu nedenle modalitelerin bir parçasını oluşturmasının beklendiği, coğrafi işaretlerin tüm tarımsal ürünlere genişletilmesinin diğer ülkelerin de yararına olacağının değerlendirildiği, bu kapsamda AB’nin bu alanda alkollü içkilerde coğrafi işaretleme kayıt sistemi oluşturulmasında Türkiye’nin desteğini beklediği dile getirilmiştir.

Komisyon tarafından son olarak, AB için diğer önemli konuların ticaretin kolaylaştırılması ve kurallar müzakereleri olduğu ifade edilmiştir.

Türkiye tarafı ise 19 Mayıs 2008 tarihinde yayımlanan son tarım modaliteleri metninin Türkiye ve pek çok gelişmekte olan ülke açısından tatmin edicilikten uzak olduğunu, gelişmekte olan ülkeler için önerilen tarife indirimlerinin uygulanabilir bulunmadığını ifade etmiştir.

Ayrıca Özel ve Lehte muamelenin gelişmekte olan ülkelerin kalkınma endişelerini gidermek açısından önemli bir araç olduğu, buna karşın yeni gözden geçirilmiş taslak metinde Özel Ürünler ile Özel ve Lehte Muamele Mekanizmasına ilişkin çok farklı öneriler bulunduğu, ancak G-33 ülkelerinin bu husustaki önerilerinin metne eklenmediği, bunun da metnin dengesini değiştirdiği, zira söz konusu önerilerin metne eklenmesinin metni uygulanabilir kılacağının değerlendirildiği ifade edilmiştir.

Buna ek olarak, bir sonraki siyasi karar alma mekanizmasına geçilmeden önce tarım modalitelerinde çözülmesi gereken pek çok şey bulunduğu, uzun soluklu müzakere sürecinde yatay sürecin bu aşamada başarılı olacağı, Türkiye-AB Gümrük

Birliği Ortak Komitesi’nin (GBOK) 20. dönem

toplantısı 10 Haziran 2008 tarihinde Ankara’da gerçekleştirilmiştir.

(8)

S a y f a 8 / 9 S a y ı : 2 0 0 8 - 0 4 4 T e m m u z 2 0 0 8

ancak yatay sürecin Özel Ürünler ile Özel ve Lehte Muamele Mekanizması konusunda yeni ve gözden geçirilmiş bir metne dayanması gerektiği belirtilmiştir.

NAMA modaliteleri açısından ise, Türkiye ve AB’nin Doha Kalkınma Turu sonunda gerçek pazara giriş imkanları elde edilmesi amacı üzerinde mutabık oldukları, ancak Türkiye için modalitelerin kapsamının önemli olduğu, zira burada gerçekleştirilecek aşırı indirimlerin, ülkemizin avantajlı pazara giriş koşullarının aşındırılması ve AB pazarında üçüncü ülkeler kaynaklı rekabetin artması sonucunu doğurarak sanayimiz açısından olumsuz etkiler yaratacağı vurgulanmıştır.

Bu çerçevede, Türkiye’nin NAMA paketindeki formül sonuçları ile esneklik arasında doğru dengeyi bulma çabalarını sürdüreceği, bu dengenin abartılmış bir “tam karşılılıktan az” ilkesi ile gerçek pazara giriş fırsatlarına zarar vermemesi gerektiği belirtilmiştir.

Türkiye tarafından son olarak, Cenevre’de düzenlenen teknik müzakerelerin yakından takip edildiği, bu aşamada AB’nin de destek verdiği, kimyasallar, endüstriyel makinalar, elmas ve mücevherat için sektörel yaklaşımın benimsenmesinin düşünüldüğü dile getirilerek, her halükarda AB’den ürün kapsamı müzakerelerinde Türkiye’nin hassas sektörlerini de göz önünde bulundurması talep edilmiştir.

Komisyon tarafından cevaben, bu alanda Türkiye ile işbirliği ve koordinasyonun önem taşıdığına vurgu yapılmış, Türkiye’nin hassasiyetlerini dinlemek üzere daha önce taraflar arasında görüşmeler gerçekleştirildiği, arzu edildiği takdirde bu alanda yeni bir toplantı yapılabileceği ifade edilmiştir.

Türkiye tarafını temsilen DTM yetkilileri tarafından bu konuda görüşmelere hazır olunduğu dile getirilmiştir.7

(9)

S a y f a 9 / 9 S a y ı : 2 0 0 8 - 0 4 4 T e m m u z 2 0 0 8

Kaynaklar

1http://www.euractiv.com/en/trade/eu-business-farmers-criticise-new-wto- proposals/article-172527

2 Businesseurope duyurusu

3 http://www.wto.org/english/news_e/news08_e/acc_urk_may08_e.htm

4 http://ec.europa.eu/trade/issues/newround/doha_da/pr110608_en.htm

5 Businesseurope DTÖ Çalışma Grubu Toplantı Notları

6 Businesseurope duyurusu

7 DTM tarafından hazırlanan GBOK Notları

Referanslar

Benzer Belgeler

Konuya ilişkin olarak, Avrupa Komisyonu İstihdam, Sosyal İşler ve Eşit Fırsatlardan Sorumlu Komisyon Üyesi Vladimir Spidla, söz konusu uzlaşmanın Avrupalı işçiler için

Ayrıca, yatırımcılar bu raporda adı geçen şirketlerle OYAK Yatırım ve diğer grup şirketlerinin yatırım bankacılığı ve/veya diğer iş ilişkileri içinde olabileceğini

Bu nedenle, dünyadaki Türk işadamlarını tek çatıda temsil etmek için, bugüne kadar 77 iş konseyiyle ikili ülke ilişkilerinde sürekli faaliyet içerisinde olan, gerek yurt

-Kuyruk çok derin olmasa da dikkat çekici ölçüde çatal yapıdadır.Kızıl çaylak kuyruğu daha çatallıdır.. -Kanat çırpışı çok rahattır ve çaba harcamaksızın

* Enstitümüz 2008 yılı eğitim programları içerisinde yer alan Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü'nde “Süs Bitkileri Yetiştirme

Proje Bütçe:2016 yılı için, Araştırma projeleri destek üst limiti (Burs dâhil, Proje Teşvik İkramiyesi (PTİ), Kurum hissesi ve yurtdışı araştırmacı

Grup Şefi Uzman Denetçi Hüseyin Gürhan tarafından 12 Mayıs 2008 tarihinde "Kamu İhale Kanunu Uygulamaları" konulu sunum yapılmıştır.. Temel ilkeler, ihtiyacın

Grupta görevli Uzman Denetçi, Başdenetçi ve Denetçilerimize 24 Kasım 2008 ve 05 Aralık 2008 tarihleri arasında İleri Düzey Excel Eğitimi verilmiştir.. İleri Düzey