• Sonuç bulunamadı

TOPLUMA HİZMET UYGULAMALARI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "TOPLUMA HİZMET UYGULAMALARI"

Copied!
32
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TOPLUMA HİZMET

UYGULAMALARI

(2)

DERNEĞİN KURUCUSU

❑ Altı nokta körler derneği kurucu başkanı kendisi de görme engelli olan Doç.

Dr. Mitat ENÇ’ tir. Doç. Dr. Mitat ENÇ 1909 yılında Gaziantep’te doğmuş ve ilk öğrenimini burada bitirmiştir.1923 yılında İstanbul Erkek Lisesi’ne yazılmış ve 1929 yılında buradan mezun olarak İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girmiştir. Birinci ders yılı sonunda, sınavlara hazırlanırken tutulduğu göz hastalığı yüzünden öğrenimine ara vermiştir.

❑ Üç yıl süre ile İstanbul ve Viyana’da tedavi çaresi aramış; sonuç alamayınca, Viyana Yüksek Pedagoji Enstitüsü’nde özel eğitim öğrenimine başlamıştır.

1936’da bir bursla A.B.D’lerine gitmiş ve bir yıl Harvard Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde eğitim görmüştür. Daha sonra kaydını Columbia Üniversitesi Eğitim Fakültesi’ne naklederek 1938 yılında özel eğitimde lisans, 1939’da ise yüksek lisans diplomasını almıştır.

(3)

ALTI NOKTA KÖRLER DERNEĞİ KURUCUSU

Doç. Dr. MİTAT ENÇ

(4)

❑ Aynı yıl ülkeye dönen ENÇ, Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagoji Bölümü’ne “Marazi Ruhiyat”

dersini okutmak üzere atanmış, daha sonra ise, programa eklenen “Özel Eğitim” ve “Ruh Sağlığı” gibi dersleri de okutmuştur. 1950’de Ankara görme engelliler Okulu’nu, 1952’de Gazi Eğitim Enstitüsü’nde Özel Eğitim Bölümü’nü kurmakla görevlendirilmiş ve 1956 yılına kadar Ankara Görme engelliler Okulu’nun müdürlüğünü ve Özel Eğitim Bölümü’nün başkanlığını birlikte yürütmüştür. Bu süre içinde Özel Eğitim Bölümü’ndeki çalışma arkadaşlarıyla birlikte ülkenin çeşitli yerlerinde “görme engelliler, işitme engelliler okulları, ağır öğrenenler için alt özel sınıflar ve rehberlik araştırma merkezlerinin”

açılmasını sağlamıştır.

❑ Görme engellilerin eğitimi konusunda sivil inisiyatifi harekete geçirmek ve toplumsal bir baskı grubu oluşturmak amacıyla 1950 yılı başında Altı nokta Körler Eğitim ve Kalkındırma Derneğini (ANKEK) kuran ENÇ, kısa sürede derneğin İstanbul ve Gaziantep Şubelerinin kuruluşunu da gerçekleştirmiş; 1958 yılında Bakanlar kurulu kararıyla derneği kamu yararına statüsüne kavuşturmuştur

(5)

DERNEĞİN KURULUŞ AMACI

❑ Altı nokta körler derneği görme engellilerin kendine yeterli, üretken ve toplumla kaynaşabilen bireyler olarak yetişmelerini sağlamak, sosyal, eğitsel, kültürel ve mesleki sorunlarına çözüm yolları üretmek amacıyla 1950 yılında kurulmuş köklü bir dernektir.

❑ Üyelerinin ve yöneticilerinin tamamı görme engelli olan dernek, Türkiye Görme engelliler Federasyonu'nun etkin bir üyesi olup, Avrupa Görme engelliler Birliği ve Dünya Görme engelliler Birliği ile sıcak ilişkiler içindedir. 31 ilde şubesi bulunan, Altı Nokta Körler Derneği 6.500 civarında görme engelli üyeye sahiptir. Bugüne kadar başta eğitim ve istihdam olmak üzere görme engellilere yönelik birçok sosyal ve kültürel projeye imza atmıştır.

(6)

ALTI NOKTA KÖRLER DERNEĞİ

(7)

❑ Altı Nokta Körler Derneği; görme engelli vatandaşlarımızın kendine yeterli ve üretken birey olarak toplumla bütünleşmelerini, kendisine, ailesine ve ülkesine yararlı birey olarak yetişmelerini sağlamak amacıyla şubesi bulunan tüm illerde halk eğitim merkezleriyle işbirliği halinde mesleki eğitim kursları, günlük yaşam becerileri kazandırma eğitimleri, üniversite sınavlarına hazırlık kursları, seminer, panel gibi yararlı faaliyetler düzenlemekte olup, sağlayabildiği destek ve kaynaklar ölçüsünde bu hizmetlerini sürdürmektedir. Tek amacı engellilerin başı dik, insanca ve onurlu bir yaşam standardına ulaşmalarına, diğer insanlarla eşit hak ve sorumluluklara sahip olmalarına katkıda bulunmaktır.

(8)
(9)

Görme Engellilere Hizmet Vakıfı

❑ Altı nokta Körlere Hizmet Vakfı, 1996 yılında Altı nokta Körler Derneği tarafından kurulmuştur. Eğitim ve Kültür Merkezi'ni işletmenin yanı sıra görme engellilerle ilgili kuruluşlara proje bazında finansman kaynağı yaratılması ve görme engellilerin ihtiyaç duyduğu araç ve gereçlerin üretilmesi için faaliyet göstermektedir.

❑ Görme engellilerin ihtiyaçları doğrultusunda, beyaz baston, Braille ve konuşan saat, konuşan bilgisayar, tele-büyüteç gibi araç-gereçleri ya yurt dışından temin etmekte ya da bizzat kendisi üretip pazarlamaktadır. Vakıf, gelirlerinin büyük bir kısmını bağışlar, eşya piyangosu, konser gibi organizasyonlardan elde etmektedir.

(10)
(11)

❑ 1996 yılında Ankara’da mülkiyeti derneğimize ait olan bir eğitim ve kültür merkezini kurmuştur. Kurulan bu merkez bünyesinde görme engellilerin her türlü kitap ihtiyacını karşılamak üzere Braille kitap üreten bir matbaa, sesli kitap üreten bir kayıt stüdyosu ve kitapları ücretsiz olarak ihtiyaç sahiplerine ulaştıran geniş kapsamlı bir kütüphane bulunmaktadır. 1987 yılından beri dernek tarafından aydınlatıcı haber ve yazıların, rapor ve araştırmaların yer aldığı Altı Noktanın Sesi adlı aylık bir sesli dergi yayınlanmaktadır. Görme engelli çocuklara yönelik Körebe adlı Braille dergi ve 2009 yılından itibaren Kibele Altı Nokta Kadın Bülteni adıyla üç ayda bir yayınlanan bir bülten çıkarılmaktadır.

(12)

REHABİLİTASYON MERKEZİ

Görme engellilerin eğitim olanaklarından eşit düzeyde yararlanmalarının son derece önemli olduğuna inanan Altı Nokta Körler Derneği, 1950’li yıllarda ülkemizde Görme engelliler okullarının açılması yönündeki çalışmalara önemli katkılarda bulunmuştur. 1960’lı yıllarda Ankara’da başlatmış olduğu korumalı işyeri uygulamaları görme engellilerin istihdamında önemli bir rol oynamıştır. 1970’li yılların başında düzenlemiş olduğu bir bağış kampanyasıyla İstanbul’da bir Görme engelliler rehabilitasyon merkezi açılmasını sağlamış, bugüne kadar binlerce görme engelli vatandaşın bu merkezde eğitim alması, topluma kazandırılması sağlanmıştır. 80’li yıllarda Ankara’da ikinci bir rehabilitasyon merkezinin açılmasını gerçekleştirmiştir.

Halen bu merkezler Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından işletilmektedir.

(13)

❑ 1969 Mayısındaki ilk Görme engelliler yürüyüşünün doğrudan ürünü, o yılın sonunda tamamıyla Görme engellilerin inisiyatifiyle kurulan Görme engelliler Sosyal Dayanışma Derneği’dir. Dernek, Görme engellilerin mücadeleci bir temelde örgütlenmelerinin fitilini ateşledi. Özellikle işsiz Görme engelliler, iş olanağı yaratmak için ısrarlı ve bıçkın bir mücadele yürüttü. Altı Nokta Körleri Eğitme ve Kalkındırma Derneği, 1970’den itibaren rehabilitasyon çalışmalarına ağırlık verdi. İstanbul’da ve Ankara’da iki vakıf kurarak bu vakıfların bünyesinde birer rehabilitasyon merkezi açtı. Bu merkezlerde, beşer buçuk aylık kurslar halinde körlere ve az görenlere sosyal rehabilitasyon eğitimi verildi. Kısmen mesleki beceriler kazandırıldı. Buralardan mezun olanlar işe yerleştirilmeye çalışıldı. İstanbul’daki rehabilitasyon merkezinin kaynağı, Milliyet Gazetesi’nin gazeteci Mete Akyol aracılığıyla gerçekleştirmiş olduğu bir kampanyadan sağlandı. Ankara’daki rehabilitasyon merkezi ise, Altı Nokta Körleri Eğitim ve Kalkındırma Derneği’nin bağışladığı bir arsanın Türkiye Körler Vakfı tarafından satışından elde edildi. Bu gelişmeler ve hareketlenme, kör derneklerinin sayısının artmasına yol açtı.

(14)
(15)

Sesli Kütüphane

❑ Altı nokta Körler kütüphanesi, 1996 yılında Altı nokta Körlere Hizmet Vakfı tarafından kurulan Altı nokta Körler Eğitim ve Kültür Merkezinde bulunan ünitelerden biridir. Alanındaki en zengin kitaplığa sahip olan Altı nokta Körler Kütüphanesi, her alana ve her ilgi alanına hitap eden Kabartma ve Sesli kitap kütüphanesidir. Güncel romanlar, eğitim, şiir, sosyoloji, felsefe, din, vb.

❑ Altı nokta körler Vakfı ve Dernekleri dışında başka da Milli Kütüphane Başkanlığı ülkedeki yazma eserlerin geniş kitlelere ulaşılması konusunda hizmetlerini genişletti. Eserleri internet ortamına aktarıp araştırmacıların hizmetine sunan Milli Kütüphane, görme engelliler için ise « Konuşan Kitaplık Birimini kurdu».

Seslendirilen 5 bin kitaptan, binin üzerinde görme engelli üye faydalanıyor. Konuşan Kitaplık birimi 2007 senesi sonunda hizmete açılmıştır. 6 ayrı kabinden oluşan dijital kayıt stüdyosunda, sayıları 100’e ulaşan gönüllü okuyucular tarafından okunmakta olan kayıtlar yapılmaktadır.

(16)
(17)

ÜLKEMİZDEKİ GÖRME ENGELLİLERİN TARİHİ VE ALTI NOKTANIN

YERİ

❑ Osmanlı toplumunda ne kadar kör nüfus yaşadığını, bu insanların hangi işlerle uğraştığını ayrıntılarıyla bilemiyoruz. Fakat körler arasında çok sayıda dilenciye rastlandığı, küçük bir azınlığında kimi vakıflar tarafından açılan aciz haneler de koruma altına alındığı bilinmektedir. Yine bazı körlerin camilerde hafızlık yaptıkları, bu yüzden halk arasında körlere hafız diye hitap edildiği; bazı körlerin ise, demirci ve bakırcıların yanında kol kuvvetine dayanan körük çekme işinde çalıştıkları ya da su kuyularının diplerini temizledikleri bilinen gerçekler arasındadır. Hatta bazı kentlerde ve kasabalarda körlerin seyyar satıcılık ve küçük ticaretle uğraştıkları söylenmektedir.

Örneğin, Kilis’te bir körler çarşısı bulunmaktaydı. Fakat devletin, körlerin eğitimi, rehabilitasyonu ve istihdamı konusunda hiçbir çabası ve politikası yoktu. Genel olarak sakatlığın bir mukadderat olduğuna inanılır, bu yüzden de önlenmesi için ciddi hiçbir çaba gösterilmezdi.

(18)

CUMHURİYET DÖNEMİNDE

❑ Cumhuriyet, her alanda olduğu gibi özürlüler alanında da önemli bir anlayış ve uygulama değişikliğine yol açtı. Öncelikle dinsel bakış açısının yerine bilimsel bakış açısına geçirdi. “Hayatta En Hakiki Yol Gösterici Bilimdir” diyen Mustafa Kemal Atatürk, 1923 yılında sağlam ve sakat çocukların haklarını içeren Cenevre Sözleşmesi adıyla anılmakta olan uluslararası bir sözleşmeye bizzat imza koydu. 1924 yılında Sağlık Bakanlığı’na bağlı olarak ilk körler ve sağırlar okulu açıldı. Gerçi 1800’lü yılların sonunda ve 1900’lerin başında kimi hayırsever kişiler tarafından varlıklı ve azınlık milliyetlerine mensup ailelerin kör çocuklarını eğitmek amacıyla bazı okulların açıldığı bilinmektedir. Özellikle Mevlâna kapıdaki okul anılmaya değerdir. Fakat bu çeşit okullar, devlet tarafından desteklenmediği için sürekli olamamışlar ve daha çok geçici kurslar niteliğinde kalmışlardır. Dernek, 27 Mayıs 1960 devriminden sonra yeni hazırlanan Anayasa’ya engellilerle ilgili hükümler koydurmayı başardığı gibi, Bahçelievler’de satın almış olduğu karşılıklı iki dairede, kesekâğıdı, file, makrome, hamak, hasır, halı gibi işlerin yapıldığı ve körlerin ve az görenlerin çalıştırıldığı bir atölye kurarak korunmalı işyeri deneyimine girişti.

(19)

❑ 1969 yılı Mayıs’ında Görme engelliler, direniş komitesi adıyla organize olan Mustafa Kemal Dok başkanlığında ve aralarında Ömer İnal Durmuş ile Adil Koçak’ın da bulunduğu bir grup Görme engelli, Türkiye’nin ilk Görme engelliler yürüyüşünü düzenledi. 300 dolayında Görme engelli ve az gören Tandoğan’dan Kurtuluş’a dek özürlü hakları için yürüdüler. Bu eylemin son derece olumlu yankıları ve etkileri oldu. Türkiye radyolarında ve basında geniş olarak yer aldı.

Olumlu bir kamuoyu oluşturdu. 1971 yılında 1475 sayılı İş Yasası’nda değişiklik yapılarak özürlülere %2 kontenjan tanındı. Milli Eğitim Temel Yasası’na özel eğitim ile ilgili hükümler konuldu.

(20)
(21)

❑ Altı nokta körler derneğinin üyelerinin görme engel durumları, az görenden hiç görmeyene kadar değişkenlik göstermektedir. 31 şubesi olan görme engelliler derneği, üyeleri burada örgütlenmektedirler. Her şubenin çalışma koşulları ve çalışma sistemleri farklıdır. Üyeler şubelerde Üniversiteye hazırlık, iş sınavlarına hazırlık, el sanatları, bağlama, bilgisayar gibi çeşitli kurslar görürler. Bunun yanı sıra sosyal faaliyetlerde de bulunurlar. Arkadaş görüşmeleri ile çeşitli oyun ve eğlenceli faaliyetlerle sosyal ihtiyaçlarını da gidermiş olurlar.

❑ Türkiye istatistik Kurumu’nun verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 6.500 görme engelli olduğunu biliyoruz.

❑ Görme engellerin eğitim alanındaki sıkıntıları çok geniş ve çeşitlidir.

Kaynaştırma eğitiminin altyapı yetersizliğinden dolayı görme engellerin yeterince hazır ortamlar olmadan bu eğitimin içine atılması, onlar için çeşitli sıkıntılara yol açıyor.

(22)

❑ Toplumumuzun görme engellere bakış açısı istediğimiz gibi değildir. Türk toplumu duygusal bir toplum ve maalesef tüm engellilere bakış açıları merhamet duygularıyla ve acıma duygularıyla perçinleniyor. Altı nokta körler derneği onlara ısrarla engellilerin diğer bireylerden farklı olmadığını anlatmaya çalışıyor. Gerekli koşullar sağlanırsa herkesin eşit olduğu bir dünyada yaşamanın mümkün olduğunu söylemektedirler.

Amaçlarından biride topluma, görme engellileri olduğu gibi tanıtmaya çalışmak. Engellilerin yaptığı küçücük şeyleri bir başarı hikayesi gibi sunulması doğru gelmiyor, bu konuda daha gerçekçi bir yaklaşımı savunmaktadır.

(23)

Diğer insanlar için yazı ne kadar önemliyse görme engelliler için de o kadar önemlidir. 1830 yılına kadar görme engelli insanlar kendilerinin okuyup yazabileceği bir yazı sistemine sahip değillerdi. Bu nedenle karanlık bir dünyada yaşıyorlardı. Yazılı bilgi kaynaklarından yararlanma olanakları yoktu. Eğitim alamıyorlardı. Kulak yoluyla sürdürülmeye çalışılan eğitim ise görme engellilerin çok sınırlı konularda ve sınırlı düzeylerde yetişmelerini sağlayabiliyordu. Breyl yazının bulunuşu görme engelliler dünyasında bir devrim yaratmıştır. Breyl yazıyı bulan kişinin adı Luise Braille olduğu için yazının ismi de buradan gelmektedir.

(24)

❑ Louis Braille 4 Ocak 1809'da Fransa'da dünyaya geldi. Doğduğunda, görme engelli değildi. Ancak, üç yaşındayken, çocukluğun verdiği bir merakla bir gün tek başına babasının çalıştığı ayakkabı tamir atölyesine girdi, eline geçirdiği bir bıçakla derileri kesmeye başladı. Bu sırada elindeki bıçak kayarak sol gözüne saplandı. Bu olay üzerine, babası çocuğu hemen doktora götürmek yerine mahallede bir kadına götürdü. Bu kadının uyguladığı yanlış ilaç ve tedavi yüzünden, sol gözündeki iltihap iyileşmek yerine sağ gözüne de yayıldı. Bu durum, Louis Braille ’in her iki gözünün kapanmasına yol açtı. Daha sonra babası Louis Braille ’i doktora götürdüyse de, doktor, gözlerinin yeniden görebilmesi için iş işten geçtiğini, yapılacak hiçbir şey kalmadığını söyledi.

(25)
(26)

❑ Louis Braille öğrenciliği sırasında görme engelliler için özel bir yazı sistemi üzerinde çalışmaya başladı. İplerden, çivilerden, çubuklardan tahtalardın ve kurşunlardan yararlanarak çeşitli denemeler yapmıştır.

❑ Fransız ordusunda görevli bir subay, geceleri askerlerine düşmandan habersiz gizli emirler göndermek amacıyla bir yazı sistemi geliştirmişti.

Gece Yazısı adını verdiği bu sistem kabartma çizgi ve noktalardan oluşuyordu.

❑ Charles Barbier adlı subay bir gün Paris’teki Görme engelliler Okulunu da ziyaret ederek geliştirmiş olduğu bu yazıyı okul müdürüne gösterdi. Çünkü, bu yazının görme engelliler tarafından da kullanılabileceğini düşünüyordu.

Ancak okul müdürü yazıyı inceledikten sonra görme engelliler için bu yazının uygun olmadığına karar verdi. Sistem çok sayıda noktalardan ve çizgilerden oluştuğu için çok karmaşıktı. Bu arada Louis Braille de Charles Barbier adlı subay tarafından geliştirilmiş olan yazıyı inceledi. O da bu yazının görme engelliler için uygun bir yazı olmadığını düşündü. Ancak, görmüş olduğu bu sistem oluşturmayı düşündüğü yazı için ona önemli bir ipucu vermişti.

(27)
(28)

❑ En uygun yazı sisteminin nasıl olması gerektiği konusunda Louis Braille'nin kafasında bazı somut fikirler belirmeye başladı. Görme engellilerin en kolay okuyabileceği bir yazının çizgilerden değil sadece noktalardan oluşması gerektiğini düşünmeye başladı. Bundan sonra sıra kullanılacak noktaların sayısı üzerinde en doğru kararı vermeye gelmişti. Louis Braille yaptığı sayısız denemeler ve uzun süren çalışmalar sonunda 1830'da görme engellilerin şu anda kullanmakta olduğu 6 noktadan meydana gelen yazı sistemini buldu. Daha sonra 6 noktadan oluşan bu yazı sistemiyle alfabedeki harfleri oluşturdu.

❑ Louis Braille bulduğu yazı sistemini, önceleri, gizli gizli okuldaki arkadaşlarına öğretmeye başladı. Kağıt üzerine noktalarla kabartılmış bu yazı arkadaşları tarafından çok beğenilmişti.

❑ Louis Braille’nin görme engelliler için icat etmiş olduğu yazı sisteminin okullar tarafından kabul edilmesi kısa sürede mümkün olmadı. Örneğin;

ancak 1854 yılında Fransa'da, 1860'da Amerika Birleşik Devletlerinde, 1868'de İngiltere’de Breyl yazının okullarda kullanılması kabul edilmiştir.

(29)

Altı Nokta Körler Derneğinin Sosyal işler sekreteri Halime Yıldız ile olan sohbetimiz

❑ Altı nokta körler derneğinin Samsun Şubesi müdürü Aynur Yiğit ile iletişime geçip Görme engelli dostlarımızla konuşma gerçekleştirdik.

Aynur hanım bizleri Derneğin Sosyal işler sekreteri Halime hanıma yönlendirdi. Halime hanım ile gerçekleştirdiğimiz sohbetimizde

Derneğin faaliyetlerinden, etkinliklerinden bahsetti. Şu anki

pandemiden dolayı yüz yüze yapamadığımız konuşmayı İnternet üzerinden konuşma şansımız oldu . Görme engelli dostlarımızın

hayatı hakkında, karşılaştığı sorunları dinledik ve kısa bir anda olsa da kendimizi onların yerine koymaya çalıştık.

(30)

ALTI NOKTA KÖRLER DERNEĞİ BAĞIŞ

Ziraat Bankası

Şube : Cebeci Şubesi

Hesap No : 3609132-5002

IBAN : TR 3100 0100 0651 0360 9132 5002

İş Bankası

Şube : Cebeci Şubesi Hesap No : 4205-1931244

IBAN : TR 1200 0640 0000 1420 5193 1244

Vakıf Bank

Şube : Cebeci Şubesi

Hesap No : 00158007290554818

IBAN : TR 2400 0150 0158 0072 9055 4818

(31)

ŞİRİN JUMAYEVA

ÖMER FARUK DOKUMUŞ MAHRİBAN YAZMUHAMEDOVA

MYRAT GARYAGDYYEV YAZJEMAL CHARYYEVA

(32)

KAYNAKÇA

http://www.altınokta.org.tr/default.asp

Referanslar

Benzer Belgeler

Kalem etek, dior ceket, peplum, koza mantolar, tüvit takımlar bu dönemin genel olarak baskın..

CFC Gazları brom ve ıyot içermezler, ancak 1950 ‘li yılların başından itibaren sadece yangın söndürücülerde kullanılan ancak bugün neredeyse tamamı yasaklanmış olan Br

• “Eğitim Bilimleri Bakış Açısıyla Eğitim Fakülteleri ve Topluma Hizmet İşlevi” adı ile yapılan çalıştayın sonuç bildirgesi ile.. • “Topluma

Topluma hizmet uygulamalarının önemi, toplumun güncel sorunlarını belirleme ve çözüm üretmeye yönelik projeler hazırlama, panel, konferans, kongre, sempozyum

• Topluma Hizmet Uygulamaları, öğrencilerin akademik başarı bakımdan gelişimlerinin yanı sıra, problem çözme becerileri kazanmaları, sosyal sorumluluk duygusu

• “K-12 Okul Programlarındaki Okul Temelli Topluma Hizmet Uygulamaları” adlı kuramsal makalede, Topluma Hizmet Uygulamaları bağlamında yapılan araştırmaların

BELİRLEMEYE YÖNELİK TEKNİKLER..  Tartışma, iki veya çok kimsenin herhangi bir konuyu karşılıklı konuşarak, birbirini dinleyerek, eleştirerek, gerektiğinde

Bu proje ile maddi imkansızlıklar nedeniyle, yeterli desteği alamayan üniversiteye hazırlık aşamasında bulunan ortaöğretim öğrencisi mezunlarının üniversiteye