• Sonuç bulunamadı

Ü R T‹KERE NEDEN OLAB‹LECEK FAKTÖRLER‹N GÖRÜLME ORANLARININ BEL‹R L E N M E S‹

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ü R T‹KERE NEDEN OLAB‹LECEK FAKTÖRLER‹N GÖRÜLME ORANLARININ BEL‹R L E N M E S‹"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ü R T‹KERE NEDEN OLAB‹LECEK FAKTÖRLER‹N GÖRÜLME ORANLARININ BEL‹R L E N M E S‹

Y›ld›z MAYADA⁄LI, Demet DUMAN, Nesrin ÖZBAfi, Havva KAHRAMAN

‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesi, Dermatoloji Anabilim Dal›

Baflvuru tarihi: 7.3.2008 Kabul tarihi: 22.6.2008

‹letiflim: Hem., Y›ld›z Mayada¤l›. ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi, Dermatoloji Anabilim Dal›, Cerrahpafla, ‹stanbul.

Tel: +90 - 212 - 414 31 20 e-posta: ymayadagli@mynet.com

THE OCCURRENCE RATE OF POSSIBLE ETIOLOGICAL FACTORS IN URTICARIA

Bu çal›flmad a , ürtiker geliflimine neden olabilecek faktörlerin görülme oranlar›n›n saptanmas› ve bu do¤rultuda baflvuran hastalar›n bilgilendirilmesi amaçland ›. ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dal›na, Ekim 2007 ile Mart 2008 tarihleri aras›nda baflvuran ve ürtiker tan›s› konulan 60 hasta çal›flmaya al›nd›. Ve r i- ler yafl, cinsiyet, hastal›k süreleri v e hastalar›n ifadesi ile ürtiker oluflumuna neden olan g›da veya di¤er faktör- leri de içeren 22 soruluk anket ile 21 sorudan oluflan Beck depresyon ölçe¤i kullan›larak elde edild i. Ve r i l e r i n istatistiksel incelenmesinde, SPSS for Windows 16.0 istatistik paket program› ve ki-kare testi kullan›ld ›. Ç a l › fl- mada hastalar›n %75’inin kad›n oldu¤u, hastalar›n %55’inin 6 haftadan daha az süredir ürtikeri oldu¤u,

%45’inin ise ataklar›n›n 6 haftadan daha uzun süre devam etti¤i saptand ›. Etyolojik faktörler incelendi¤inde, ürtikerli hastalar›n atak gelifliminden önceki son 24 saat içerisinde %50’sinin peynir, %46,7 ’sinin çikolata ve meyve, %45’inin ise turflu yedi¤i s a p t a n d ›. Hastalar›n %33,3’ünün atak geçirmeden önce çeflitli gruplardan ilaç içti¤i ö¤renild i. Araflt›rmaya al›nan hastalar›n %21,7’sinde hekim taraf›ndan bir enfeksiyon oda¤› s a p t a n d ›. Uy- gulanan Beck depresyon ölçe¤i sonucunda hastalar›n tamam›n›n depresyonda oldu¤u ortaya ç›km›flt›r.

Hastalarda ürtikere neden olan faktörler araflt›r›l›rken emosyonel durum da göz önünde bulundurulmal›d›r.

Anahtar Sözcükler: Beck depresyon ölçe¤i; ürtiker; ürtiker/etyolojik faktörler.

The aim of this study was to determine the occurrence rate of factors that possibly cause urticaria in order to appropriately inform patients. Sixty patients who were referred to the Dermatology Department of Cerrahpafla Faculty of Medicine between October 2007 and March 2008 were enrolled in the study. Data were obtained by a questionnaire containing 22 items regarding age, sex, duration of illness, and food or other factors that might have caused urticaria and the 21-item Beck depression scale. Statistically, data were evaluated using the standard SPSS for Windows 16.0 program and chi-square test. Seventy-five percent of the cases were female;

55% had urticaria for less than 6 weeks and 45% for more than 6 weeks. Etiological factors included consump- tion of cheese in 50% of patients, chocolate and fruit in 46.7%, and pickles in 45% in the last 24 hours before the attack. Thirty-three percent of patients had taken some sort of medication before the attack. An infectious focus was discovered by the physician in 21.7% of all patients. The Beck depression scale revealed depression in all patients. While searching for an etiological factor for urticaria, the patient’s emotional status should also be considered.

Key Words:Beck depression scale; urticaria; urticaria/etiological factor.

(2)

Ürtiker, eritemli, ödemli, genellikle kafl›nt›l›, der- misin yüzeyel k›sm›n› tutan de¤iflik büyüklükler- de papül ve plaklarla kendini gösteren bir hasta- l›kt›r. Lezyonlar aniden ortaya ç›kar ve genellikle 24 saatten k›sa sürede iz b›rakmadan kaybolur.

Dört ile alt› haftadan k›sa süren tipine akut, alt›

hafta veya daha uzun süre devam eden ve hemen hemen her gün bulunan tipine ise kronik ürtiker denir.[1-4]

Akut ürtiker s›k rastlanan bir durum olup toplu- mun %10-20’sinde hayatlar›n›n bir döneminde ortaya ç›kar.[5-7] Kronik ürtiker ise ço¤unlukla eriflkinlerde görülür ve kad›nlarda görülme s›kl›-

¤› erkeklere oranla iki kat daha fazlad›r. Prevalan- s› ise %0,27-2,1 olarak bildirilmektedir.[8-11]Ürti- ker emosyonel faktörlerle s›k› iliflki içinde olan dermatolojik bir hastal›kt›r. Deri, bedensel ve ruhsal süreçler aras›ndaki iliflkinin en yo¤un ya- fland›¤› yap›lardan biridir. Dermatoloji hastalar›- n›n en az üçte birinde derideki durumun etkili te- davisi için emosyonel faktörlerin de dikkate al›n- mas› gereklidir.[12] Ürtiker etyolojisinde ilaçlar, enfeksiyonlar, paraziter hastal›klar, g›da ve g›da katk› maddeleri, baz› sistemik hastal›klar, psiko- jenik faktörler, otoimmün hastal›klar, atopik fak- törler, baz› endokrin hastal›klar ve maligniteler rol oynamaktad›r. Akut ürtikerde s›kl›kla etyolo- jik bir neden saptanabilirken veya tahmin edilebi- lirken, kronik ürtikerli hastalar›n yaklafl›k

%70’inde herhangi bir tetikleyici neden bulun- m a m a k t a d › r. Etyolojisi belirlenemeyen olgular kronik idiyopatik ürtiker (K‹Ü) olarak tan›mlan- maktad›r.[1,13,14]

Bu çal›flmada, ürtiker geliflimine neden olabile- cek etkenlerin s›kl›¤›n›n saptanmas› ve bu do¤- rultuda hastalar›n bilgilendirilmesi amaçland›.

HASTALAR VE YÖNTEM

Çal›flmam›z, etik kurul onay› al›nd›ktan sonra Ekim 2007 ile Mart 2008 tarihleri aras›nda ‹.Ü.

Cerrahpafla T›p Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dal› Servis ve Poliklini¤inde, klinik olarak ürti- ker tan›s› konulan toplam 60 hasta ile yap›ld›. Ve- riler yafl, cinsiyet, hastal›k süreleri, hastalar›n ifa- desi ile ürtiker oluflumuna neden olan g›da veya di¤er faktörleri de içeren 22 soruluk anket ile 21

sorudan oluflan Beck depresyon ölçe¤i kullan›la- rak elde edildi. Bu çal›flmada elde edilen verilerin istatistiksel incelenmesinde, “SPSS for Windows 16.0” istatistik paket program› ve ki-kare testi kullan›ld›.

B U L G U L A R

Çal›flmaya al›nan 60 hastan›n %75’i kad›n, %25’i erkek olup, tüm hastalar›n yafl ortalamas› 39,2

±12,9’dur. Hastalar›n %70’i evli, %26,7’si bekar,

%3 , 3’ü d u l d u . Hastalar›n %3,3 ’ ü o k u r- y a z a r,

%45’i ilkö¤retim, %51,7’si lise ve üzeri e¤itime sahipti. Hastalar›n %26,7’si bir defa, %73,3’ü ise birden fazla ürtiker ata¤› geçirdi¤i ve atak sürele- rine bak›ld›¤›nda, %55’inin 6 haftadan daha az,

%45’inin ise ataklar›n›n 6 haftadan daha uzun sü- re devam etti¤i saptanm›flt›r.

Çal›flmada hastalar›n atak geçirme durumu sorgu- land›¤›nda ürtiker ata¤› en s›k 36-45 yafl grubun- da görülmüfltür (Tablo I).

Atak öncesi ilaç içimi sorguland›¤›nda hastalar›n

%33,3’ünün atak geçirmeden önce aspirin, nons- teroid antienflamatuvar ilaç, antibiyotik ve anti- hipertansif grubu ilaç içti¤i ö¤renilmifltir.

Ürtikerli hastalar›n atak gelifliminden önceki son 24 saat içerisinde %50’sinin peynir, %46,7’sinin çikolata ve meyve, %45’inin ise turflu tüketti¤i belirlenmifltir. Ürtikere neden oldu¤u düflünülen di¤er besinler aras›nda kuruyemifller, yumurta, bal›k ve türevleri ile baharatl› yiyecekler yer al- maktad›r. Ayr›ca hastalar ayn› gün içerisinde bir- birinden farkl› yiyecek grubu tüketti¤ini ifade et- mifltir. Son 24 saat içerisinde tüketilen besinler Tablo II’de gösterilmektedir.

Tablo I. Yafl gruplar›na göre atak geçirme durumu Atak geçirme durumu

‹lk defa Birden fazla

Yafl Say› Oran (%) Say› Oran (%)

10-25 4 6,7 6 10

26-35 5 8,3 9 15

36-45 4 6,7 13 21,7

46-55 1 1,7 8 13,3

56-65 2 3,3 8 13,3

Toplam 16 26,7 44 73,3

(3)

Hastalar›n %23,3’ü polenler, hayvan kepekleri ve tüyleri, %25’i ise s›cak, so¤uk ve bas›nç de¤iflik- liklerinin vücutlar›nda döküntülere neden oldu-

¤unu ve bu döküntülerin ço¤u zaman 12-24 saat devam etti¤ini belirtmifllerdir. Ayr›ca hastalar›n

%33,4’ ü polen, hayvan kepekleri ve tüylerin, ök- sürük, burun ak›nt›s› ve nefes darl›¤› gibi belirti- lere neden oldu¤unu ifade etmifllerdir.

Ürtiker oluflumunda etkili oldu¤u düflünülen bir di¤er etkende böcek ›s›rmalar›/sokmalar› ile ge- netik yatk›nl›kt›r. Araflt›rma grubundaki 14 kifli- nin böcek ›s›rmas› ya da sokmas›na maruz kald›-

¤›, 8 kiflinin ise bu ›s›r›k nedeniyle ürtiker ata¤›

geçirdi¤i, hastalar›n %23,3’ünün ise yak›n akra- balar›n›n birinde en az bir kez ürtiker ata¤› gelifl- ti¤i belirlenmifltir. Hastalar›n %26,7’si ürtikerin baflka nedenlerden kaynakland›¤› inanc›ndad›r.

Araflt›rmaya al›nan hastalar›n ifadesine göre 13 hastada (%21,7) hekim taraf›ndan bir enfeksiyon oda¤› saptanm›fl ve bu hastalar›n 5’inde idrar yol- lar› enfeksiyonu, 1’inde sindirim sistemi rahats›z- l›¤›, 2’sinde akci¤er enfeksiyonu, 2’sinde difl en- feksiyonu, 2’sinde kulak enfeksiyonu ve 1’inde tonsillit tan›s› konmufltur (Tablo III). Bu hastala- r›n 7’si ürtikerin geçirdikleri enfeksiyona ba¤l›

oldu¤unu ifade etmifllerdir.

Emosyonel durumun ürtikere olan etkisi de¤er- lendirildi¤inde stres, gerginlik, huzursuzlukla ür- tiker aras›ndaki iliflkiyi hastalar›n %46,7’si do¤- rulam›flt›r.

Ürtiker tan›l› hastalara, “Kendinizi s›kl›kla hu- zursuz, gergin, depresyona yatk›n hissediyor mu- sunuz?” sorusunu sordu¤umuzda, kad›n hastala- r›n %55’i, erkek hastalar›n %16,7’si kendini dep- resif olarak tan›mlam›flt›r (Tablo IV). Bu hastala- ra ‘Beck depresyon ölçe¤i’ uygulad›¤›m›zda ise hastalar›n tamam›n›n depresyonda oldu¤u ortaya ç › k m › fl t › r. Ölçek sonuçlar›na göre hastalar›n

%71,6’s› depresif, %16,7’si orta düzey depresif,

%11,7’si ise ileri düzey depresiftir. ‹leri düzey depresif hastalar›n tamam› kad›n hastadan olufl- maktad›r. Kendini huzursuz-gergin ve depresyo- na yatk›n hissetmeyen, depresyonda oldu¤unu fark etmeyen 15 hasta depresif, 2 hasta ise orta düzey depresiftir. Hastalar›n depresyon düzeyleri ile cinsiyet, medeni durum, atak süresi ve e¤itim durumlar› aras›ndaki iliflkiye bak›ld›¤›nda arala- r›nda istatistiksel olarak anlaml› bir fark buluna- mam›flt›r. Cinsiyet ile depresyon aras›ndaki iliflki- ye bak›ld›¤›nda istatistiksel olarak bir anlaml›l›k olmasa da kad›n hastalar›n depresyonu daha yo-

¤un yaflad›klar› belirlenmifltir. ‹ l e r i d e r e c e d e depresif olan 7 hastan›n 6 tanesi akut ürtikerlidir.

Hastalar›n %70’i hastal›klar›n›n ne oldu¤unu ve bu hastal›¤a neden olabilecek faktörlerin neler olabilece¤ini içeren bir e¤itim almak istemifller- dir. E¤itim isteme durumu ile ilgili olarak, ilkö¤- retim mezunlar› ile lise ve üzeri e¤itime sahip Tablo II.Ürtikerli hastalar›n son 24 saat içerisindeki

g›da tüketim durumu*

Yiyecekler Say› Oran (%)

Peynir 30 50

Çikolata 28 46,7

Meyveler 28 46,7

Turflular 27 45

Etler 26 43,3

Kuruyemifl 24 40

Bal›k türleri, bal›k ya¤› 24 40

Yumurta 22 36,7

Sebzeler 22 36,7

Baharatlar 19 31,7

K›zartmalar 15 25

Sar›msak 12 20

‹nek sütü 11 18,3

Koruyucu madde eklenmifl yiyecekler 9 15

Maya ve mayal› besinler 8 13,3

M›s›r gevre¤i 6 10

Yenebilir mantarlar 6 10

Deniz kabuklular› 4 6,7

Alkollü içecekler 3 5

*Sorulara birden fazla cevap verildi¤i için toplam %100’ü afl›yor.

Tablo III. Ürtiker hastalar›ndaki enfeksiyon durumu

Enfeksiyon yeri Say› Oran (%)

‹drar yollar› 5 8,4

Sindirim sistemi 1 1,7

Akci¤er 2 3,3

Tonsilla 1 1,7

Difl 2 3,3

Kulak 2 3,3

Toplam 13 21,7

(4)

olan grup aras›nda karfl›laflt›rma yap›ld›¤›nda is- tatistiksel olarak anlaml› bir fark bulunmam›flt›r.

T A R T I fi M A

Çal›flmam›zda ürtikerli hastalar›n %75’ni kad›n hastalar oluflturmaktad›r. Humpreys ve Hunter,[15]

çal›flmalar›nda akut veya kronik ay›r›m› yapma- d›klar› 390 ürtikerli hastan›n %61’inin kad›n has- talardan olufltu¤unu bildirmifllerdir. Ayr›ca akut ürtikerde kad›n/erkek oran› 3,7 iken kronik ürti- kerde kad›n/erkek oran› 2,3 olarak bulunmufltur.

Bizim çal›flmam›zda da ürtiker tan›s› konulan hastalarda kad›n olanlar›n›n say›s› erkeklerden daha fazla idi.

Ürtikerli hastalarda yafl ortalamas› 39,2’dir. Ol- gular›m›z›n yafl ve cinsiyet oranlar› literatüre uy- gunluk gösteriyordu.[16,17]Genel olarak bu yafl ara- l›¤›nda antijene maruz kalma riskinin daha fazla olmas› ve stres yo¤unlu¤u neden olarak düflünü- lebilir.

Çal›flmam›zda olgular›n anamnezleri de¤erlendi- rildi¤inde, ürtiker n e d e n i olabilecek faktörler içinde g›da maddelerinin %50 ile ilk s›ray› ald›¤›- n› gördük. G›da maddeleri daha çok akut ürtiker- de ve çocuklarda görülen ürtikerde sebep olarak gösterilmekle birlikte kronik ürtikerde de rol oy- nayabilmektedir. Sibbald ve ark.n›n[17]254 kronik ürtikerli olguda yapt›klar› çal›flmada, flüpheli g›da al›m› %22,3 ile ilk s›rada suçlanm›flt›r. Baysal ve ark.n›n[18] yapt›klar› çal›flmada, ürtiker nedenleri aras›nda g›da maddelerinin %34,8 ile ilk s›ray› al- d›¤› görülmüfltür. Acar A ve ark.n›n[19] yapt›klar›

çal›flmada ise ürtikere neden olacak faktörler ara- s›nda, g›dalar %36 ile ikinci s›rada yer alm›flt›r.

Öztürk ve ark.n›n yapt›¤› çal›flmada K‹Ü’nün et- yolojik faktörleri incelendi¤inde, 157 hastan›n

%86,6’s›nda g›dalar, %13,3’ünde ise stres etyolo- jik faktör olarak saptanm›flt›r. K‹Ü’nün etyoloji-

sinde g›dalar›n oldu¤u düflünülen 136 hastan›n

%53,6’s›nda tatl›lar, %28,6’s›nda ac› ve baharat- lar, %17,6’s›nda ise ekflili g›dalar saptanm›flt›r.[20]

Juhlin’in[16] yapt›¤› çal›flmada 330 hastadan 76’s›

özellikle meyve, sebze ve kuru yemifllerin ürtike- ri provake etti¤ini ifade etmifllerdir.

Bizim çal›flmam›zda atak gelifliminden önceki son 24 saat içerisinde ürtikerli hastalar›n %50’si peynir, %46,7’si çikolata ve meyve, %45’i turflu,

%43,3’ü et, %40’› kuruyemifl, %40’› bal›k ve ba- l›k ya¤› tüketmifltir.

Çal›flmam›zda ilaç içimi sorguland›¤›nda hastala- r›n %33,3’ünün atak geçirmeden önce aspirin, nonsteroidal antien f l a m a t uvar ilaçlar ve antibiyo- tik grubu ilaç içti¤i ö¤renilmifltir. A c a r A v e a r k. n › n yapt›klar› çal›flmada etyolojide ilaçlar

%76 oran›nda sorumlu tutulmufltur. Bu çal›flmada da en çok suçlanan ilaçlar, bizim çal›flmam›zda ol- du¤u gibi aspirin, di¤er analjezikler ve antibiyo- t i k l e r d i r.[1 9] Sibbald ve ark.[ 1 7 ] ise olgular›n

% 6,7’sinde aspirin ile lezyonlarda art›fl oldu¤unu b i l d i r m i fl l e r d i r. Baysal ve ar k. n › n[ 1 8 ] yapt›klar› ça- l›flmada ilaçlar %23,9 ile ikinci s›rada suçlanm›fl- t › r. Fakat bu çal›flmada da suçlanan ilaçlar aras›n- da aspirin %45,3 ile ilk s›ray› almaktad›r. A s p i r i n i

% 2 7,3 ile di¤er nonsteroid a n t i e n f l a m a t uvar ilaç- l a r, %18,2 ile antibiyotikler, %9 ile di¤er ilaçlar takip etmektedir. A c a r M A ve ark. n › n y a p t › k l a r › çal›flmada ise ilaçlar %14 oran›nda suçlanm›flt›r.[2 1]

Çal›flmam›zda ürtikeri tetikleyen di¤er etkenlere bak›ld›¤›nda, hastalar›n %23,3’ü polenler, hay- van kepekleri ve tüyleri, %25’i ise s›cak, so¤uk ve bas›nç de¤iflikliklerinin vücutlar›nda döküntü- lere neden oldu¤unu ve bu döküntülerin ço¤u za- man 12-24 saat devam etti¤ini belirtmifltir.

Baysal ve ark.n›n[18]yapt›klar› çal›flmada ise fizik- sel etkenler olgular›n %18,5’inde sorumlu tutul- Tablo IV. Cinsiyete göre huzursuzluk, gerginlik ve depresyona yatk›nl›k durumu

Huzursuz gergin ve Kad›n Erkek Toplam

Say› Oran (%) Say› Oran (%) Say› Oran (%)

Evet 33 55 10 16,7 43 71,7

Hay›r 12 20 5 8,3 17 28,3

Toplam 45 75 15 25 60 100

depresif olma

(5)

mufltur. Fiziksel etkenler aras›nda s›cak %41,2 oran›nda, so¤uk ise %29,4 oran›nda suçlanm›flt›r.

Olgular›n %9,8’i toz, çiçek tozlar› ve sigara du- man›n›n ürtikere neden oldu¤unu ya da hastal›¤›- n› artt›rd›¤›n› ifade etmifllerdir.

Çal›flmam›zda hastalar›n ifadesine göre

% 2 1,7 ’sinde bir hekim taraf›ndan enfeksiyon oda¤› bulunmufl ve olgular›n ço¤unlu¤unu %8,3 ile idrar yollar› enfeksiyonu oluflturmufltur. Di¤er çal›flmalara bak›ld›¤›nda Baysal ve a r k .[1 8] f i z i k muayene ile olgular›n %45,7’sinde en az bir en- feksiyon oda¤› s a p t a m › fl l a r d › r. Enfeksiyonlar›n

%25’ini sinüzit, %15,3’ünü dermatofit enfeksiyo- nu, %6,5 ’ in i üriner sistem enfeksiyonu ve

% 6,5’ini kad›n genital sistem enfeksiyonlar› olufl- t u r m u fl t u r. A c a r M A ve a r k .[ 2 1 ] o l g u l a r › n

% 3 2,5’ i n d e enfeksiyon s a p t a m › fl l a r d › r. Acar A v e a r k.[ 1 9 ] ise en s›k görülen enfeksiyon oda¤›n›n si- nüzit %31 oldu¤unu bildirmifllerdir.

Çal›flmam›zda stres, gerginlik, huzursuzluk gibi psikolojik faktörler ile ürtiker aras›ndaki iliflkiyi hastalar›n %46,7’si do¤rulam›flt›r. Fakat Beck depresyon ölçe¤i sonuçlar›na göre hastalar›n

%71,7’si depresif, %16,6’s› orta düzey depresif,

%11,7’si ise ileri düzey depresiftir. Kendini hu- zursuz-gergin ve depresyona yatk›n hissetmeyen, depresyonda oldu¤unu fark etmeyen 15 hastan›n depresif, 2 hastan›n ise orta düzey depresif oldu-

¤u s a p t a n m › fl t › r. Bu sonuca göre hastalar›n

%100’ünün depresyonda oldu¤u söylenebilir.

Literatüre bak›ld›¤›nda ürtikerli olgularda de¤iflik oranlarda psikosomatik bozukluk tespit edildi¤i görülmektedir.

J u h l i n ’ i n[ 1 6 ] yapt›¤› çal›flmada, hastalar›n %16’s › depresyon ve di¤er psikiyatrik problemlerle ilgili tedavi gördü¤ünü ve birçok olguda ürtiker atakla- r› ile psikolojik faktörler aras›nda ba¤lant› oldu¤u- nu bildirmifltir. Kiflilik özelli¤i ile hastal›k eflleflti- rildi¤inde bu hastalar›n öfke ve düflmanl›klar›n›

çok dile getiremedikleri ve di¤er insanlardan onay alma ihtiyaçlar›n›n fazla oldu¤u belirtilmifltir.

Baysal ve ark.[18]olgular›n %5,4’ünde psikosoma- tik bozukluk saptand›¤›n› bildirmektedir. Ö z t ü r k ve ark.n › n[ 2 0 ]yapt›¤› çal›flmada, sadece yo¤un stres ile yak›nmalar› oluflan, zaman zaman antidepresif

ilaç kullanan 21 hastada allerjik deri reaksiyonla- r›n›n ortaya ç›kt›¤› belirtilmifltir.

Lyketsos ve ark.[22] 28 kronik idiyopatik ürtiker, 26 alopesi, 26 psoriasis hastas›n› 38 kontrol gru- bu ile karfl›laflt›rarak yapt›klar› çal›flmada, ürtiker hastalar›n›n daha kayg›l›, gergin ve sosyal ortam- da huzursuz olduklar›n›, kontrol grubuna göre ise daha az bask›n, öfkelerini kendilerine daha çok yans›tan, daha nörotik bireyler olduklar›n› sapta- m›fllard›r. Ürtiker hastalar›n›n patolojik kiflilik özellikleri oldu¤unu ve ürtiker geliflimini takiben huzursuzluk da yaflad›klar›n› ileri sürmüfllerdir.

Ayn› çal›flmada ürtikerli hastalar›n %29’unda depresyon, %68’inde kayg› belirtileri saptanm›fl ve istatistiksel olarak anlaml› olmamakla birlikte, kontrol grubuna göre ürtikeri olan hastalarda dep- resyonun daha s›k görüldü¤ü bildirilmifltir.

Depresif duygu durumun ürtikerle ilgili tek psi- kolojik belirti olmad›¤› ancak, ürtiker hastalar›n- dan önemli bir bölümünde bafllat›c› ya da efllik eden psikososyal etmenlerin rol oynad›¤›n›, çok say›da araflt›rma kan›tlamaktad›r. Özellikle de kronik ürtikerli kad›nlarda, önemli ölçüde yüksek psikolojik stres ya da geliflme bozuklu¤u ve gün- cel yaflamla bafla ç›kmada çat›flmalar saptanm›flt›r.[23]

Consoli,[24] ürtikerle iliflkili olarak hastalar›n ya- flam kalitesinin bozuldu¤unu belirtmifltir. Ayr›ca kronik ürtikerde psikolojik etmenlerin de göz önünde bulundurulmas› gerekti¤ini, klasik tedavi yöntemleriyle birlikte ve daha a¤›r tedavi yön- temlerine geçilmeden önce ya tek bafl›na antidep- resanlarla ya da bir psikoterapi yöntemiyle (örne-

¤in gevfleme teknikleri gibi) birlikte tedavi edil- mesini ve sa¤l›k e¤itimi oturumlar›n›n da ihmal edilmemesi gerekti¤ini desteklemektedir. Çal›fl- mam›zda hastalar›n ço¤unlu¤unun ürtiker ve ürti- kere neden olabilecek faktörlerle ilgili e¤itim is- temeleri Consoli’nin e¤itimle ilgili görüflüne pa- ralellik göstermektedir.

Çal›flman›n sonucunda, ürtikeri tetikleyici faktör- lerin birden fazla oldu¤u ve tetikleyici faktör ola- rak bulunan etkenlerin ürtiker etyolojisinde tek bafl›na do¤rudan ürtikere neden olmad›¤› düflü- nülmektedir. Ürtikere yönelik etyolojik faktörle- rin araflt›r›lmas›n› içeren çal›flmalarda ürtiker ta-

(6)

n›l› hastalarda etyolojik nedeni bulmak için has- taya genifl zaman ayr›lmas›, detayl› bir anamnez al›nmas› ve psikolojik faktörlerin de göz önünde bulundurulmas› önerilmektedir.

Teflekkür

Çal›flmam›za verdi¤i destek ve yard›mlardan do- lay› Dr. Reflat Dabak’a teflekkür ederiz.

K A Y N A K L A R

1. Kaplan A P. Urticaria and A n g i o e d e m a . I n : Middleton EJ, Reed CE, Ellis EF, Adkinson NF, Yunginser JW, Busse WW, editors. Allergy, princi- ples and practice. St Louis: MO: Mosby Year Book;

1998. p. 1104-22.

2. Taflkapan O. Akut ürtiker ve anjioödem. Türkiye Klinikleri Acil T›p 2006;2(3):1-5.

3. Tüzün Y. Ürtiker. Dermatoloji. In: Tüzün Y, Koto¤yan A, Aydemir EH, Baransü O, editör. 2.

bask›. ‹stanbul: Nobel T›p Kitapevleri; 1994. s. 280- 91.

4. Soter NA. Acute and chronic urticaria and angioedema. J Am Acad Dermatol 1991;25(1 Pt 2):146-54.

5. Greaves MW. The immunopharmacology of skin inflammation: the future is already here! Br J Dermatol 2000;143(1):47-52.

6. Nettis E, Pannofino A, D'Aprile C, Ferrannini A, Tursi A. Clinical and aetiological aspects in urticaria and angio-oedema. Br J Dermatol 2003;148(3):501-6.

7. Henderson RL Jr, Fleischer AB Jr, Feldman SR.

Allergists and dermatologists have far more expert- ise in caring for patients with urticaria than other specialists. J Am Acad Dermatol 2000;43(6):1084- 91.

8. Önder M. Alerjik deri hastal›klar›. Türk Toraks Derne¤i Okulu 10. y›ll›k kongresi Kurslar› 2007. s.

242-3.

9. Su Ö, Onsun N, At›lgano¤lu U, Kural BY, Ayg›n S, Konuk E. Kronik ürtiker etyopatogenezinde algorit- mik yaklafl›m›n pratikte sa¤lad›¤› yararlar.

TÜRKDERM 2002;36(1):24-8.

10. Habif TP. Urticaria. Clinical dermatology. In: Habif TP, editor. 3rd ed. Missoouri: Mosby-Year Book;

1996. p. 122-47.

11. Odom RB, James WD, Berger TG. Urticaria

(Hives). Andrews’ disease of the skin. Clinical der- m a t o l o g y. 9th ed. Philadelphia: W.B. S a u n d e r s Company; 2000. p. 160-71.

12. Hashiro M, Okumura M. Anxiety, depression, psy- chosomatic symptoms and autonomic nervous function in patients with chronic urticaria. J Dermatol Sci 1994;8(2):129-35.

13. Sicherer SH, Leung DY. Advances in allergic skin disease, anaphylaxis, and hypersensitivity reactions to foods, drugs, and insects. J Allergy Clin Immunol 2006;118(1):170-7.

14. Champion RH, Kobza Black A. Urticaria. Textbook of Dermatology. In: Champion RH, Burns JL, Breathnach SM, editors. 6th ed. London: Blackwell Science; 1998. p. 2113- 39.

15. Humphreys F, Hunter JA. The characteristics of urticaria in 390 patients. Br J Dermatol 1998;138(4):635-8.

16. Juhlin L. Recurrent urticaria: clinical investigation of 330 patients. Br J Dermatol 1981;104(4):369-81.

17. Sibbald RG, Cheema AS, Lozinski A, Tarlo S.

Chronic urticaria. Evaluation of the role of physical, immunologic, and other contributory factors. Int J Dermatol 1991;30(6):381-6.

18. Baysal V, Arkaya A, Y›ld›r›m M. Kronik ürtikerde etyolojik faktörlerin araflt›r›lmas› ve prick test sonuçlar›. T Klin Dermatoloji 1997;7:151-5.

19. Acar A, Tunal› fi. Palal› Z, Tokgöz N. Bursa Yöresindeki Ürtiker ve Anjioödemli 100 Hastada Etiyolojik Araflt›rma ve Deri Testi Sonuçlan. XIV.

Ulusal Dermatoloji Kongresi; 1992. s. 239-58.

20. Öztürk S, Erel F, Çal›flkaner AZ, Karaayvaz M, Güleç M, Kartal Ö. Kronik idiopatik ürtikerde katk›

maddeli g›dalar ile do¤al g›dalarda bulunan vazoak- tif maddelerin rolü. Kor Hek 2007;6(5):351-6.

21. Acar MA, Memiflo¤lu HR, Denli YG, Kurt H.

Çukurova Bölgesinde Ürtiker: 200 Olgunun ‹nce- lenmesi. Deri Hast Frengi Arfl 1990;24:259-63.

22. Lyketsos GC, Stratigos J, Tawil G, Psaras M, Lyketsos CG. Hostile personality characteristics, dysthymic states and neurotic symptoms in urticaria, psoriasis and alopecia. Psychother Psychosom 1985;44(3):122-31.

23. Badoux A, Levy DA. Psychologic symptoms in asthma and chronic urticaria. Ann A l l e rg y 1994;72(3):229-34.

24. Consoli SG. Psychological factors in chronic urticaria. [Article in French] Ann Dermatol Venereol 2003;130 Spec No 1:1S73-7. [Abstract]

Referanslar

Benzer Belgeler

Sonuçlar şam piyonada ilk 4 sırayı paylaşan takım lar arasında m üsabaka bitiş süresi teknik puan ve pasitive kriterleri açısından fa rklılığ ın olm adığını

Bütünleme sınavına not yükseltmek için girmek isteyen öğrenciler, Bursa Teknik Üniversitesi internet sayfasında ilan edilen tarihlerde öğrenci işleri bilgi

Öğrencilerin ilgi alanları doğrultusunda öğrenci toplulukları ile koordineli olarak düzenlenen geziler, konferanslar ve benzeri etkinliklerle öğrencilerin ders dışında

Öğ rencilerimizin, kariyer günleri sayesinde derslerde kazand ı rmaya çal ıştığımı z teorik bilgileri ve yetenekleri hangi sektörde, hangi kurumlarda, hangi meslekte

Öğrencilerimiz yaşadıkları aile ve akraba çevresinden yapacakları araştırma sonucunda öğrenecekleri Şarkışla ilçesine özgü yemeklerle ilgili çalışmaları okul

Nefret söylem son üç yıllık dönemde kamu yetk l ler tarafından doğrudan üret ld ğ nden, toplum ve kamu görevl ler tarafından LGBTİ+’lara yönel k şlenen nefret suçları

Yine oyun, çocukların sosyal uyum, zeka ve becerisini geliştiren, belirli bir yer ve zaman içerisinde, kendine özgü kurallarla yapılan, sadece1. eğlenme yolu ile

9 Nisan Melek & Aykut Güsar 15 Nisan İnci & Saffet Mutluer 17 Nisan Özlem & Cüneyt Sayıner 17 Nisan Bilge & Gökhan Erbakan Arkadaşlarımıza