• Sonuç bulunamadı

Etik ve araştırma ahlakı ile ilgili iki geleneksel esas vardır. Bu esaslar;

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Etik ve araştırma ahlakı ile ilgili iki geleneksel esas vardır. Bu esaslar;"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

EĞİTİMDE ALTERNATİF YAKLAŞIMLAR

Alternatif eğitimi tartışırken en zorlanılan şey terminolojideki karışıklıktır. Martin sözde alternatifleri dışarıda tutmak için gerçek alternatifleri “felsefî alternatifler” olarak adlandırır . Miller Gilnes gibi yazarlar ise “eğitim alternatifleri” terimini kullanırlar. Kimi kaynaklarda terimin “öğrenme alternatifleri” olarak kullanıldığı görülmektedir

Glines ise her programın seçeneklerden birisi olması gerektiğini savunarak “alternatif eğitim”,

“alternatif okul”, “alternatif eğitimci” ya da “normal / normal olmayan okul” gibi tekil kelimelerin kullanımına karşı çıkarak, terimleri çoğul olarak kullanır. Yine farklı yazarlar tarafından alternatifin yerine geleneksel olmayan, klasik olmayan, standart olmayan; otantik / gerçek, holistik, ilerici gibi kelimelerde sık sık kullanılır. Ancak bu kelimelerin her biri basitçe alternatiften daha belirli ya da belirsiz farklı anlamlara sahiptiralternatif eğitim terimi özellikle gerçek anlamda alternatif uygulamaların bulunmadığı ülkelerde literatürdeki anlamının çok dışında uygulamaları akla getirmektedir. Örneğin ülkemizde alternatif eğitim denildiğinde e- öğrenme, uzaktan eğitim, yurtdışı eğitim programları, kısa süreli gerçekleşen atölyeler, yaz kampları gibi eğitim pratikleri ya da alternatif eğitim içinde yer almayan okul sistemleri, eğitim yöntemleri akla gelebilmektedir. Türkiye’de çok iyi bilinmeyen bir alan olması, bu yanlış algının oluşmasını normal kılmakla beraber, “alternatif eğitimin”

yaygın olduğu ülkelerde dahi bu terimin farklı anlamlarda kullanıldığı görülmektedir. Bu nedenle alternatif eğitimin ne olduğu konusuna girmeden önce Raywid]’in deyimiyle “sözde alternatiflerin”

neler olduğunun belirtilmesi, alternatif eğitim kapsamına nelerin girdiğinin anlaşılmasına olanak verecektir. 3 tip sözde alternatiften bahsedilebilir

ÖZGÜR OKULLAR

 Öğrencilere özgürlük ve seçme hakkı tanınması

 Açık, esnek ve enformel okul ortamı

 Veli ve toplum katılımının yüksek olması

 Bireyin bir bütün olarak bilişsel, sosyal ve duygusal gelişimine önem verilmesi

 Öğrencinin olumlu bir benlik kavramı geliştirerek yetişmesi ve sorumlulukların paylaşıldığı bir ortamda yaratıcılığın teşvik edilmesi

1960’larda birçok özgür okul ortaya çıkmış olup en iyi örneklerinden biri olan ve Alexander Sutherland Neill tarafından kurulmuş olan Summerhill günümüze kadar varlığını sürdürmüştür

SUMMERHİLL OKULU

Summerhill 1921 yılında Londra yakınlarındaki Leiston kasabasında A.S Neill tarafından kurulmuştur.

Summerhill’de temel ilke, okulun özgürlükle yönetilmesidir. Hiçbir çocuk derslere devam etmek zorunda değildir. Çocuklar okula uymak durumunda değildir, okul çocuğa uymalıdır. Etkin çocukları sıralarda oturtup, çoğunlukla yararsız konuları çalıştıran bir okul, iyi bir okul değildir. Dersler seçmelidir. Çocuklar derslere girip girmemekte özgürdürler. Bir program vardır, ama yalnızca öğretmenler için. Yeni öğretim yöntemleri yoktur çünkü çocuk öğrenmek istediğinde nasıl öğretilirse öğretilsin, öğrenir. Tüm öğrenciler yatılıdır ve üç gruba ayrılmışlardır: 5 ve 7 yaş arasındaki en küçükler,

(2)

8-10 yaş arasındaki ortalar ve 11-16 yaş arasındaki büyükler. Öğrenciler odalarını toplamak zorunda değildirler ve kimse de arkalarından toplamaz. Özgür bırakılmışlardır. Hiç kimse onlara ne giyeceklerini söylemez, istediklerini istedikleri zaman giyebilirler

 Bu okulun ve diğer özgür okulların eğitim yaklaşımının iki temel özelliği vardır.

Birincisi, her çocuğun kendi istediği eğitimi almada özgür olmasıdır. Bu durumun somut yansımalarından biri de derslere devam zorunluluğu olmamasıdır. Not verilmez, sınav yapılmaz çünkü okulun kurucusu A.S. Neill’e göre başarının tek ölçüsü mutluluktur. Ancak okul bitiminde yüksek öğrenimine devam etmek isteyenlerin girmek zorunda oldukları sınavlara hazırlık da yine istenilen durumlarda sağlanır. Mezunları pek çok değişik mesleğe sahip mutlu bireylerdir.

İkinci özellik de, "özgürlük her istediğini yapma ehliyeti değildir" anlayışını uygulamada somutlaştıran düzenli okul konseyi toplantılarıdır. Bu toplantılarda çocuklar ve yetişkinler bir araya gelerek kendi yaşayışlarıyla ilgili kuralları ve kural ihlalleri olduğunda uygulanacak yaptırımları belirlerler. Bu süreç tamamen demokratiktir, okul müdürünün oyu da 5 yaşındaki bir çocuğun oyu da eş değerdedir. Neill, Summerhill’den mezun olan öğrencilerin geliştirdiği en önemli özelliği kendine güven duygusu olduğunu söyler. Summerhill’i bitiren öğrenciler ne oluyor? Sorusuna: “Benim başarı ölçütüm sevinçle çalışma ve olumlu bir biçimde yaşama yeteneğidir.” yanıtını verir.(Neill, 1978:39). Okuldan mezun olan gençlerin bazıları kaptan, hemşire, hostes, klarnetçi, balerin, radyo operatörü, ünlü ulusal bir gazetenin hikaye yazarı, büyük bir firmanın pazarlamacısı olmuşlardır. Bazıları ise Cambridge’de Tarih, Manchester’da Modern Diller üzerine, Oxford’da Matematik Profesörü olarak çalışmışlardır AÇIK EĞİTİM

 Çocuğun doğal gelişim özellikleri ve yaşantılarını eğitim programının temeli kabul eden eğitim yaklaşımıdır.

 Bu kavramın teorik temellerini Jean J.Rousseau, Frederic Froebel, Maria Montessori ve Susan Isaacs gibi teorisyenlerin görüşleri oluşturmuştur.

John Dewey’e göre her öğrenci farklıdır ve kendi ilgisini çeken konuları farklı zamanlarda farklı şekillerde öğrenir bu nedenle öğrencinin doğal gelişimini sağlayıp onun yaratıcılığını, kendini ifadesini, dürtülerini ortaya çıkaracak özgür davranışları için olanak yaratılmalıdır (Dewey,1963)

 Eğitim ve öğretimde ilerlemeci felsefe temel alınmıştır.

 Tümleşik programlar uygulanmaktadır.

 Değişik yaş gruplarındaki öğrenciler aynı sınıfta öğrenim görebilirler.

 Okul içinde düzenlenmiş değişik ilgi merkezleri vardır.

 Açık sınıf öğretimi öğrenci merkezlidir.

 Öğrencilerin kendi aralarında ve öğretmenleri ile kurdukları ilişkiler özgür ve esnektir.

 Öğrenciler arasında rekabet değil işbirliği vardır.

 Sınıfın fiziksel düzenlemesi daha çok bir ev ortamını andırır.

(3)

 Açık okul ve sınıflarda yapılan standart sınavlar sadece öğrenmede karşılaşılan sorunları belirlemek amacıyla kullanılır.

Açık okul ortamında öğrencilerin motivasyonlarının yükseldiğini, öğrenmeye olan ilgilerinin arttığını ve bağımsız düşünme becerilerinin daha fazla geliştiğini göstermiştir

EVDE EĞİTİM

Evde Eğitim (Home education): Okul çağındaki çocukların bir özel veya devlet okulu yerine, anne babaları veya onlardan sorumlu biri tarafından evde eğitilmesi durumudur.

Evde Okul (Homeschooling): Okul çağındaki çocukların belli bir okulun veya okul sisteminin denetiminde evde ders yapmalarıdır.Bu durumda evde verilen eğitim belli bir müfredata dayalıdır. Bazı durumlarda okul görevlileri önerilen müfredatın uygulanıp uygulanmadığını denetlemek üzere belli aralıklarla evleri ziyaret eder ve çocuklara evde eğitim verecek kişinin öğretmenlik sertifikası sahibi olmasını şart koşar. Zorunlu resmi eğitimi eleştiren eğitimcilerden John Holt, Raymond ve Dorotyh Moore evde eğitimi önermişlerdir.

 Holt, eğitimin insanoğlunun en baskıcı ve tehlikeli toplumsal icadı olduğunu ifade etmiştir.Ona göre okullar düşünmeyen, hissetmeyen, düzene bağlı insan tipine özgü ahlaki, ekonomik, siyasal ve cinsel değerleri telkin eden kurumlardır.Ona göre ev ortamı “öğrenme” veya

“eğitim” olarak adlandırılan dünyaya araştırma ve anlama çabası için uygun bir ortamdır (Holt,1972).

Holt’a göre çocuk bilgiyi öğrenmek için zorlanmamalıdır.Çünkü kendi ilgi alanlarına yönelmek için yeterli özgürlük tanındığında zaten doğal olarak öğrenecektir.Ona göre öğrenme öğrenci etkinliklerinin bir sonucudur. Dolayısıyla,çocukların okul eğitimine benzer bir eğitimle eğitilmemesi gerektiğini savunan Holt, Unschooling kavramını ortaya atmıştır(Holt,1989).

 Raymond ve Dorotyh Moore 8 ile 12 yaş öncesi zorunlu resmi eğitimin çocuklara akademik, sosyal, zihinsel hatta fiziksel olarak zarar verdiğini öne sürmüşlerdir.

 Günümüzde Avustralya, Kanada, ABD, Almanya, İngiltere, Yeni Zelanda evde eğitim yasal bir temele oturtulmuştur.

 Çocuklarına evde eğitim vermeyi tercih eden aileler bunun nedenlerini şöyle sıralamışlardır:

 Okul ortamının güvensiz olması

 Çocuğun akran grubundan olumsuz etkilenmesi

 Dini ve ahlaki eğitim verme isteği

 Okulda iyi eğitim verilemediği düşüncesi PAULO FREİRE: EZİLENLERİN PEDAGOJİSİ

Freire var olan eğitim anlayışının radikal eleştirisini yapmış ve yeni bir eğitim kuramı geliştirmiştirFreire göre eğitimin tarafsız olması mümkün değildir. Eğitim ya insanı evcilleştirerek var olan sessizlik kültürüne uyumunu sağlayan bir araç ya da insanların özgürleşmek için yaşadıkları toplumda kendi gerçekliklerine eleştirel bir yaklaşımla bakmalarına ve bu gerçekliği dönüştürmelerine yardım edebilecek bir özgürleşme pratiği rolünü üstlenen bir araç olmak durumundadır. Hâlbuki okullar ailelerin, işadamlarının ve toplumun kendi inanç ve değerlerini genç nesillere empoze ettiği kurumlar haline gelmiştir

(4)

Bu süreç kasıtlı olmasa bile toplumda imtiyazlı olmayan grupların ezilmesine neden olmuştur. Ona göre bir toplumda ezilenler özgürleşme mücadelesine girebilmek için ezilme gerçekliğini çıkışı olmayan kapalı bir dünya olarak değil dönüştürebilecekleri kısıtlayıcı bir durum olarak idrak etmelidirler. Bu dönüştürme süreci için “ezilenlerin pedagojisi” adında bir kuram önermiştir

Freier geleneksel eğitimi “bankacı eğitim modeli” olarak niteler. Bankacı eğitim kavramı; bilgiyi bir yatırım aracı olarak gören anlayış için kullanmıştır. Öğrenim görenler birer banka veznedarı gibi çeşitli konularda bilgi mevduatı kabul ederler. Gerekli olduğu zamanda çıkarıp kullanırlar

Bankacı eğitim modelinde:

1) Öğretmen öğretir ve öğrenciler öğretilir.

2) Öğretmen her şeyi bilir öğrenciler hiçbir şey bilmez.

3) Öğretmen düşünür öğrenciler hakkında düşünülür.

4) Öğretmen konuşur öğrenciler dinler.

5) Öğretmen disipline eder öğrenciler disipline sokulur.

6) Öğretmen seçer ve seçimini uygular öğrenciler buna uyar.

7) Öğretmen yapar.

8) Öğretmen müfredatı seçer.

9) Öğretmen bilginin otoritesini kendi mesleki otoritesiyle karıştırır.

10) Öğretmen öğrenme sürecinin öznesidir öğrenciler ise sadece nesnedirler

Freier bu konuda şunları söylemektedir: “Çözüm ezilenlerin içinde ezildikleri yapıya entegre edilmeleri değildir, bu yapıyı kendileri için varlıklar haline getirebilecekleri şekilde dönüştürmeleridir. Böylesi bir dönüşüm ezenlerin amaçlarının temelini yok eder. Ezenlerin bankacı eğitim modeline başvurmaları bu yüzdendir amaç öğrenci bilinçlenme tehdidinden kaçmaktır.”

OKULSUZ TOPLUM -IVAN ILLİCH

20. yy. en yaratıcı eğitim reformcularındandır. Zorunlu eğitimin problematik olduğunu düşünmeye başlamıştır. Okulun vaat ettikleri ile elde edilen sonuç arasındaki büyük farkı sorgulamış ve okulda verilen eğitimin çok pahalı olmasına rağmen etkili olmadığını öne sürmüştür.

Bir kurum olarak okula ilişkin eleştirileri şöyledir:

1)Değerlerin kurumsallaştırılması kaçınılmaz olarak fiziksel kirlenme toplumsal kutupsallaşma ve ruhsal yetersizliğe yol açmaktadır.

2)Okullar eşitlik ve kaliteli eğitim vaat etmelerine rağmen sınıf temelli toplumun güçlenmesine katkıda bulunmamaktadırlar.

3)Okul artışı silah artışı kadar yıkıcıdır ancak bu pek göze çarpmaz.

4)Özgür bir toplum çağdaş bir okulla kurulur savı açmazdadır.

5)Okul sayesinde ne öğrenim bir adım ilerleyebilir nede eşitlik.

6)Okul bir ticari merkez haline gelmiştir.

7)Okul genç insanları öyle bir dünyaya sokar ki orada her şey ölçülebilir hayalleri bile hatta insanın kendisi bile.

8)Okul sisteminin dayandığı diğer bir yanılsama ise öğrenmenin öğretim sonucu olduğudur

(5)

Bütün bu nedenlerden dolayı İllich toplumların aşamalı olarak okulsuzlaştırılma programları geliştirmelerini ve başlangıç olarak da okullarda verilen alıştırma eğitimine ayrılan kaynakların kısılması gerektiğini savunur.

İllich iyi bir sistemin 3 amacı olduğunu söyler

-Bir şeyi öğrenmek amacındaki insanlara yaşamlarının hangi dönemlerinde isterlerse gerekli kaynakları sağlayabilmek.

-Bir şeyler bilenlere onlardan öğrenmek isteyenlerle bilgilerini paylaşmak üzere yardımcı olmak.

-Bir konuyu kamuoyuna duyurmak isteyenlere girişimlerinin duyulması olanağını vermek

1)Eğitsel amaçlara yönelik kaynak hizmetleri: herkesin kullanabileceği açık öğrenim alanları oluşturulmasını önerir.

2)Beceri değiş-tokuşu: kamuya açık beceri merkezleri kurularak beceri alışverişlerinin kamusallaştırılmasını söyler.

3)Eşleme: Belirli bir anda aynı konuya ilgi duyan insanları bir araya getirecek olanaklar yaratılmasını önerir.

4)Meslekten eğitimciler: yurttaşların yeni seçeneklere yeni öğrenim olanaklarına sahip oldukça önderlik arayışlarının süreceğini iddia eder

(6)

EĞİTİMİN BİLİMSEL TEMELLERİ

• Bilim, çok genel anlamıyla bilimi bilme metodu olarak tanımlanmaktadır.

Metod ise görüşlerin test edilmesini ifade ederBazı bilim adamlarına göre bilimin tanımları:

-Bilim, geçerliği kabul edilmiş sistemli bilgiler bütünüdür.(Karasar)

-Bilim, gözlem yoluyla elde edilmiş sistemli ve organize olmuş bilgiler bütünüdür.(Fidan ve Erden) Bilimin temel işlevleri:

*Betimleme

*Açıklama

*Kontrol etme

Bilimin yukarıda sayılan işlevleri içerisinde özellikle kontrol etme işlevi eğitim bilimlerinde güçlükle yerine getirilebilmektedir. Eğitim bilimci bilimsel bir araştırmada tüm değişkenleri kontrol altına alma şansına çoğu zaman sahip değildir.

Eğitim bilimcinin odaklandığı obje daha çok insan, öğrenci olduğunda değişkenlik çok daha fazla olmaktadır. Dolayısıyla eğitim bilimlerinde bilimin işlevinin daha çok betimleme, açıklama şeklinde olduğu düşünülebilir

Metot, verilerin toplanma yolları olarak tanımlanmaktadır.

Bilimsel metot, özel bir sorunun ve sistematik olarak bulunan cevabın formüle edilmesini içeren bilgiye ulaşma yaklaşımıdır.

Araştırma, bir düşünme yoludur. Bu düşünme yolu sistematik bilgilerin elde edilmesi amacıyla hipotezlerin kurulması ve hipotezlerin test edilmesi süreci olarak tanımlanabilir

Bir bilimsel araştırmanın aşamaları şunlardır:

 Bir problem veya sorunun tanımlanması,

 Probleme açıklık getirilmesi,

 İhtiyaç duyulan bilginin ne olduğunu ve buna nasıl ulaşılacağının belirlenmesi,

 Bilginin organize edilmesi,

Sonuçların açıklanması ve bir sonuca varılması

Bu tabloya göre ilk yapılması gereken adım bir araştırma konusunun belirlenmesidir.

Konu belirlendikten sonra bu konu üzerine mantıksal çıkarımlarda bulunularak hipotez geliştirilir.

Hipotez: Araştırma değişkenleri arasındaki ilişkinin belirli bir yöndeki ifadesidir.

Geliştirilen hipotez test edilirken araştırma deseninin belirlenmesi gerekir.

 İlişkisel araştırma deseni; değişkenler arasındaki ilişki aranacaksa

 Survey araştırma deseni; durumun ne olduğu betimlenecekse

(7)

Deneysel araştırma deseni; bazı değişkenlerin etkisi araştırılacaksa kullanılır

Örneğin okuma anlama becerileri ile matematik ders başarıları arasında bir ilişki aranacaksa ilişkisel araştırma desenini kullanmalıyız.

Beşinci sınıf öğrencilerinin noktalama işaretlerinde yaygın olarak yaptıkları yanlışlar bulma amacını güdüyorsak survey tipi araştırmayı tercih etmeliyiz

Araştırma sorusunun özellikleri:

 Ulaşılabilir olmalı(zaman, enerji ve para açısından),

 Açık anlaşılır olmalı,

 Önemli olmalı,

 Etik olmalı.

Araştırma Türleri:

 Temel ve uygulamalı araştırmalar

 Nitel ve nicel araştırmalar

 Deneysel araştırmalar

 İlişkisel araştırmalar

 Survey araştırmaları

 Etnografik araştırmalar

 Tarihsel araştırmalar

 Aksiyon araştırmaları

 Meta analiz

Temel araştırmalar; teori ve hipotezlerin test edilmesini amaçlayan, şimdi veya gelecekte uygulama ve pratik kaygısı taşımayan araştırmaları içerir.

Uygulamalı araştırmalar; gerçek yaşamdaki bir problemin araştırılması temeline dayanır, toplum yaşamında duyulan gereksinimleri ilimsel yolla çözmeyi amaç edinir.

 Deneysel araştırmalar; şartların ve çalışmanın etkisini kontrol eder

 Survey araştırmalar; çalışma grubunun karakteristik özelliklerini ortaya koyar

 İlişkisel araştırmalar; değişkenler arasındaki ilişkiyi inceler

 Etnografik araştırmalar; durum çalışmasını, gözlemi ve görüşmeyi içerir

 Vaka incelemesi; bir ya da birkaç kişinin detaylı olarak incelenerek analiz eder

 Tarihsel araştırma; geçmişteki bazı durumlara bakış açısını inceler

Eğitimsel Araştırma ve Etik

Etik ve araştırma ahlakı ile ilgili iki geleneksel esas vardır. Bu esaslar;

(8)

1)Araştırmaya katılanların gönüllü olarak katılması, çalışmanın doğasını anlamaları ve çalışmada varsa, tehlike ve zorunlulukların farkında olması 2)Araştırmaya katılanların araştırmanın getirilerinden daha fazla risk altında olmamalarının sağlanmasıdır

Araştırma etiğinin temelini oluşturan unsurlar:

 Araştırmacının güven ve dürüstlüğü

 Katılımcılara verilen değer

 Katılımcıların ciddiyeti

 Katılımcıların kendilerini rahat hissetmeleri

Referanslar

Benzer Belgeler

1961 Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde Mektupla Öğretim Merkezi kurulması, 1966 Mektupla Öğretim Merkezi’nin genel müdürlük olması, 1975 Yay-Kur eğitimleri ile

İnayet Aydın-Lisans programı SEB237 kodlu "Meslek Etiği" dersi açık ders materyali olarak

 Örneğin ülkemizde alternatif eğitim denildiğinde e- öğrenme, uzaktan eğitim, yurtdışı eğitim programları, kısa süreli gerçekleşen atölyeler, yaz kampları

31.12.2016 tarihine kadar başlayan işbaşı eğitim programını tamamlayan; 18 yaşından büyük, 29 yaşından küçük olanlardan program sonrasında üç ay içinde işe alınması

Örneğin; Moore ve Kearsley’e (2011: 2) göre genel olarak uzaktan eğitim, “öğretmen ile öğrencinin farklı fiziksel ortamlarda bulundukları, buna bağlı

Hobi çalışmaları geliştirmek için öğretmen ve öğrenciler arasında proje çalışmaları yürütmek uzaktan eğitim konularında destek, bilgi ve ilkeleri

• Bu etik sorunların üstesinden gelmenin bir yolu, sınıftaki davranışlar için öğrencilerle birlikte etik temel kurallar koymaktır. • Örnek olarak, eğer sınıfta

• Sınıfta etik davranış için temel etik kurallar, ideal olarak kuralların uygulanması ve izlenmesinde öğretmenle birlikte yer alacak olan öğrenciler tarafından