• Sonuç bulunamadı

Tek Başına Atriyal Fibrilasyonlu Olgularda Sinüs Ritmine Dönüşün Sol Ventrikül Bölgesel

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tek Başına Atriyal Fibrilasyonlu Olgularda Sinüs Ritmine Dönüşün Sol Ventrikül Bölgesel "

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Tek Başına Atriyal Fibrilasyonlu Olgularda Sinüs Ritmine Dönüşün Sol Ventrikül Bölgesel

Miyokard Doku Hıziarına Etkisi

Dr. Osman BOLCA, Dr. Mehmet EREN, Dr. Babadır DAGDEVİREN, Dr. Özer SOYLU, Dr.

Aydın

YILDIRIM, Dr. Tuna TEZEL

Dr. Siyami Ersek

Göğüs

Kalp Damar Cerrahisi Merkezi,

Haydarpaşa, İstanbul

ÖZET

Bu

çalışma,

tek

başına

atriya/ fibrilasyonlu (AF) olgular- da PW doku Doppler

yardımı

ile, sim/s rifmine (SR) dö-

niişiin

sol ventrikiil (SV) bölgesel miyokard doku

hıziarına

etkisini

değerlendirmek

amact ile

plan/andı.

Çalışmaya

tek

başma

AF' si olan 27 hasta

alındı.

Tiim hastalardan PW Doku Doppler ile mitral

amıu/us,

inter- ventriküler septum

(İVS),

SV serbest duvan ve apikal seg- mentlerinden mi yokard doku Doppler

kayttiarı alındt.

Sis- tolik ejeksiyon (Sm),

diyasıolik

erken

doluş

(Em) ve

aıri­

yal kontraksiyon

(Anı)

dalgalan (cm/sn); 5

ardtştk

sikliis- ten kaya edilen ölçüm/erin

ortalaması

almarak hesap/an- dt. Hastalar SR' ne döndükten ortalama 14±2 giin sonra ölçümler

tekrarlandı

ve SR grubu

oluşturuldu.

Kontrol grubu olarak ise benzer

yaş aralığma

sahip 10

sağltklt

gönüllü almdt.

Tek

başma

AF' si olan hastalar SR döndüriildükten sonra Sm ve Em dalga

hızlarında

hiç bir segmenlfe

değişiklik göz/ennıezken

(p>0.05 ), Am dalga

hızlannda

artt

ş

sap- tandt (p<0.05). Hasta/ann tüm segmentlerinde AF ve SR' de iken elde edilen Em ve Am dalga htzlan kontrol gru- bundan

anlamlı

derecede

diişükken

(p<0.05 ); Sm dalga htzlan arasmda fark gözlenmedi (p>0.05). Hastalarm AF ve SR' de iken

İVS'

den alman Sm dalga

lıtzlan,

mitral an- nu/us ve serbest duvar Sm dalga

hızlarmdan düşük;

api- kal bölge Sm dalga

hızından

ise yüksek bulundu (p<0.05).

Her iki ritimde iken segmentler

arasında

Em ve Am dalga

hızları

yönünden fark

saptanmadı

(p>0.05 ).

Hastaların

AF ritminde iken SV ejeksiyon fraksiyonu (EF) ile mitral annulus Sm dalga

hızları arasında anlamlı

pozitif korelas- yon

saptandı

(r:0.87, p<0.05).

Tek

başma

AF' li olgulardan alman SV miyokardiyal do- ku Doppler

kayıtlarında:

1) Em dalga hiZindaki azalma, SV

katılığında artışı

ve e/astik rekoyldeki

azalmayı;

2)

Anı

dalga

hızındaki

azalma, atriyal kontraksiyonun miyokard Am dalga

oluşumuna katktsını yansıımakta

olup; AF ile azalmaktadtr, 3) Mitral annulus Sm dalga

htzı

ile EF ara- stnda anlamlt pozitif korelasyon mevcuttur.

Allahtar kelimeler: Tek

baştna

atriyal fibrilasyon, PW doku doppleri, sol

venırikül

miyokard segmentleri

Alındığı tarih: 20 Şubat, revizyon 10 Mart 2001

Yazışma adresi: Dr. Osman Bolca, Liderkent !)it. 3A Blk. K:2, 0:6 Yeni Çamlıca mah. Yukarı Dudullu, 81260 Istanbul GSM: (0532) 291 29 89 E-posta: Bolca@ superonline.com Bu çalışma Ulusal Kardiyoloji Kongresinde 1999 (İzmir) posıer bildiri olarak sunulmuştur.

400

Atriyal fibrilasyon (AF), toplumun ortalama %0.9' unu etkileyen ve görülme

sıklığı yaş

ile artan bir ri- tim

bozukluğudur (1,2).

AF, primer

(yapısal

bir kalp

hastalığı

bulunmayan) veya sekonder (sistemik veya kardiyak patolojiye

bağlı)

olabilir

(2)_

Bu hastalarda ritmin sinüse döndürülmesi kadar, etiyolojinin ay-

dınlatılması

ve tedavinin

planlanması

da önemlidir.

Bu

yaklaşımların değerlendirilmesinde,

sol ventrikül (SV) sistolik ve diyastolik

fonksiyonları

önemli yer tutar. Ancak AF' li olgularda elektrokardiyografik olarak saptanan R-R

aralıklarındaki

düzensizliklerin tüm kardiyak siklüse

yansıdığı

göz önüne

alındığın­

da; klasik ekokardiyografi yöntemleri SV fonksiyon-

lannın değerlendirilmesinde

güvenilir bir yöntem ol- maktan

uzaktır (3,4).

Son

yıllarda kullanıma

giren miyokardiyal doku Doppler

tekniği

ise

miyokardın

sistolik ve diyastolik

hızları,

relaksasyon ve kontraksiyon

fazları hakkında

direkt bilgi vermesi, ön yükten etki lenmemesi nede- ni ile

güncelliğini

ve

güvenilirliliğini arttırmaktadır (5,6).

Bu

çalışma,

tek

başına

AF' li olgularda; sinüs ritmi- ne (SR)

dönüşün

SV sistolik ve diyastolik bölgesel miyokard doku Doppler dalga

hızları

üzerine olan etkisin i

araştırmak amacı

ile

planlandı.

MA TERYEL ve METOD

Çalışma gruplarının oluşturulması: Ocak

1999

-

Haziran

2000 tarihleri arasında, acil polikliniğimize çarpıntı

nedeni ile müracaat eden

ardışık 81

hasta

çalışmaya alındı. Anam-

nezinde hipertansiyon,

diyabetes

mellitus, hipertiroidi,

ateşli hastalık, anemi varlığı; son yirmi dört saat içerisinde alkol kullanımı gibi kalp dışı risk faktörü ve/veya segmeıı­

ter hipokinezi m, dal bloku

(3),

WPW sendromu

(2), asimet- rik veya simetrik SV hipertrofisi (9l,

mitral stenozu

<9>, or-

ta-ileri derecede aort

(6) ve mitral kapak (Sl yetersizlikleri,

kardiyomiyopatisi

(6),

tek

baştna ("!one) AF tanısı

konu-

lan ancak SR' ne döndürüldükten sonraki ilk iki hafta içeri-

sinde AF atağı

tekrarlayan

8 hasta olmak üzere toplam 54

(2)

O. Bolca ve ark.: Tek Baş11ıa Atriyal Fibrilasyonlu Olgularda Siniis Rifmine Döniişiin Sol V emrikül Bölgesel Mi yokard Doku Hizianna El k isi

hasta

çalışma dışı

tutuldu. Tek

başına

AF

tanısı

konulan ve ilk iki hafta içerinde AF

atağı

geçirmeyen 27 hasta ise ça-

lışma

g rubunu

oluşturdu.

Olguların venırikülhızları,

aci l poliklinik

şartlarında

vagal manevralar (karotis

masajı, ıkınma

refleksi ile) ve/veya verapamil (i.v, 8±4 mg) ile

yavaşlatılarak;

yüksek kalp

hı­

zının

ekokardiyografik ölçümler üzerine olan etkileri azal-

tılmaya çalışıldı.

İlk

ekokardiyografik ölçümler

venırikül hızı düşürüldükten

ortalama 120±60 dakika sonra

yapılarak, tek başuıa AF grubu oluşturuldu.

SR'ne dönd ürülen ve ilk 2 hafta içerisinde AF

atağı

geçir- meyen 27 hastadan ortalama 14±2 gün sonra ö lçümler tek-

rarlandı

ve

siniis rifmine dönen hasta grubu (SR grubu)

oluşturuldu. Kontrol grubu ise benzer yaş aralığına

sahip

sağlıklı

10 bireyden

oluşturuldu.

Ekokardiyografi:

Çalışmaya alınan

t üm

hastaların

eko- kardiyografik

kayıtları,

Hewlett Packard Sonos 1500 eko- kard iyografi

cihazı

ile 2.5 veya 3.5 MHz prob

kullanılarak

sol lateral dek übitis pozisyonda elde edildi. Tüm görüntü- ler tekrar

değerlendirilebilmek amacı

ile video

ıeybe kayıt

edildi.

Miyokard Doku Doppler tekniği:

PW Doppler 'duvar filt- resi' ve 'kazanç' en

düşük

düzey

'sıkıştırma'

ve ' istenmeyen görüntülerin

yansıma' ayarı

ise en yüksek seviyede tutul- du,

Nyquisı

!imi

ı

20-30 cm/sn'yc getirilerek örnekleme vo- l üm

genişliği 1 ının'ye ayarlandı.

Örnekleme

volüınünün

mi yokard üzerinde

olmasına

dikkat edildi. Doku Dopple r görüntüleri 100 m/sn

hızla kayıt

edildi.

Apikal 4 ve 2

boşluk

pencerelerden, mitral annulus, inter- ventriküler septum

(İYS),

serbest duvar ve apikal bölge

kayıtları alındı (Şekil

1). PW Doku Doppler örnekleme vo-

lüınü,

SYapeksine yönelen mi yokard

hızları

en net görün- tlilenecek

şekilde

uzun eksenc paralel olarak

yerleştirildi

ve miyokard üzerinde hareket ettirildi. Mitral annulus böl- gesi, mitral kapak arka

yaprakçığının

mitral annul us ile

birleştiği

bölge seviyesinde; doku Doppler

kayıtlarının

en

belirgin

alındığı

hat üzerinden

kayıt

edildi.

İYS

ve serbest duvar

kayıtları,

1/3 orta segmentlerinden

alındı.

Apika l bölge

kayıtları,

'transmit focus'

ayarı

apikal bölge üzerinde

düşük

seviyede ayarlanarak

alındı.

Elde edilen

ınİyokard

doku Doppler

kayıtlarından,

sistolik ejeksiyon (Sm), erken

doluş

(Em) ve a triyal kontraksiyon dalga (Am)

hızları

(cm/sn) ö lçüldü

(7.8).

SY ejeksiyon fraksiyon u (EF), iki

boşluk kayıtlarda

'single plan' modifiye Simpson

kuralı

ile

hesaplandı <S>.

Tüm miyokard Do ppler

kayıtları

EKG

eşliğinde alındı;

EKG' deki Q

dalgasının

diyas tol sonunu, T

dalgasının

sis- to! sonunu temsil

ettiği düşünüldü.

Değerlendirmeler,

AF grubunda 5, SR ve kontrol grubun- da ise 3

ardışık

siklüsten

kayıt

edilen

ölçüınierin

ortalama-

sı alınarak yapıldı.

istatistik: Değerler

ortalama± standart sapma olarak ifade edilerek

Studenı's ı tesıleri

(grup içi

eşlenmiş;

gruplar

arası eşlenınemiş)

ve Spearman korelasyon analizi ile

karşılaştı­

rıldı. Gözleınci içi değişkenlik

için

1 O hastanın sonuçları

ortalama 10 gün sonra;

gözleınci arası değişkenlik

ise rast- gele seçilen 10

hastanın

görüntüleri üzerinde;

hastaların kliniğinden

habersiz ve

çalışına

metodu göz önüne

alına­

rak

bağımsız

iki kardiyolog

tarafından yapıldı. İstatistiksel değerlendirmeler

'SPSS 7.5 for Windows'

programı

ile ya-

pıldı.

istatistiksel

anlamlılık

için p

değerinin

0.05'in

altında olması şartı arandı.

BULGULAR

Hasta grubu , 19 erkek ve 8

kadın

toplam 27

kişiden oluştu

(

yaş aralığı,

37±8/

yıl);

kontrol grubu 7 er- kek, 3

kadın (yaş aralığı

38±5)

toplanı

I O hastadan

oluştu.

Ventrikül

hızı,

9 olguda vagal manevra; 18 o lguda ise vagal manevra ve verapamil

uygulaması

ile ya-

vaşlatıldı.

Ventrikül

hızı,

AF grubunda 73±5, SR grubunda 65±8 ve kontrol grubunda 68±6 /dk olarak bulundu.

EF (%),AF grubunda 52±3, SR grubunda 55±4, kontrol grubunda 58±4 olarak bulundu (p>0.05).

AF gru bundan hesaplanan % EF ile mitral annulus Sm dalga

hızları arasında anlamlı

pozi- tif korelasyon

saptandı

(r:0.87, p<0.05)

(Şekil

2).

Şekil

1.

Tek ba~ına aıriyal fibrilasyonlu bir olguda ıııiıral kapak annulusun- dan kayıt edilen miyokard doku Doppler örneği. Sm, Eın ve çok düşük hızlı

Sistolik miyokard (Sm)

hızları:

Mitral annulus

Sm, AF grubunda 9. 1±0.3, SR grubunda

1 0.2±0.2, kontrol grubunda 12.1±0.2 cm/sn;

İVS

S

ın,

AF grubunda 5. 7±0.1, SR grubunda

6.3±0.2, kontrol grubunda 6.2±0.2 cm/sn; ser-

best duvar Sm, AF grubunda 7. 1±0.3, SR gru-

bunda 8.8±0.5, kontrol grubunda 9.1±0.2 cm/sn;

(3)

.J U l l \ H,UIUI) 'VI ~C-111/11~ "-VV~, "-- ' • ••v v -.v ...

65~---~

EF55~r-~~~~--~~~~~-7L-~~~~~~

45 +--- --- - --- --- ---4

35 +---~

25 r---~

15 ~~~~~~~~~~~~=-~~~~~

5 r-~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Sm (cm/sn)

LO LO

Olgu

Şekil2. Olguların EF değerleri (%50-65 arası) ile mitral annulus Sm dalga hızları (5-15 cm/sn) arasındaki ilişkiyi gösteren grafik

bunda 5.2±0.2, kontrol grubunda 5.3±0.2 cm/sn ola- rak ölçüldü (Tablo 1).

Erken diyastolik miyoka rd (Em)

hızları:

Mi tral annulus Em, AF grubunda 13.4±28.3, SR grubunda 14.2±1.2, kontrol grubunda 17.3±1.8 cm/sn;

İVS

Em, AF gru bunda 7.2±2. 1, SR grub unda 8.2±3.1, kontrol grubunda 10.3±1.8 cm/sn; serbest du var Em, AF grubunda 9.3±2. 1, SR grub unda

10.ı±2.3,

kont- rol grubunda 13.3±1.8 cm/sn ; apikal bölge Em, AF grubunda 6.2±0.4, SR grubunda 7 .6± 1.1 , kontrol grubunda 7.7±1.8 cm/sn olarak ölçüldü (Tablo 1).

Geç diyasto lik miyok ard (Am)

hızları:

Mitral an- nulus Am , AF grubunda 0.2±0. 1, SR gru bunda 1 0.3±1.2, kontrol grubunda 11.2±1.8 cm/sn;

İVS

Am , AF grubunda 0 .3±0. 1, SR g rubunda 5.8± 1.7, kontrol grubunda 5.2±1.2 cm/sn; serbest duvar Am, AF grubunda 0.2±0.1, SR grubunda 5.3±2.1, kontro l grubunda 5.4±1.8 cm/sn;

apikaı

bölge Am, AF gru- bunda 0.2±0.1, SR grubunda 3.2±

ı,

kontrol grubun- da 3.4± 1.8 cm/sn o larak bulundu (Tablo

ı).

TARTIŞMA

Tek

başına

AF' li olg ularda ritmin sinüse

dönüşü,

SV sistolik ve diyastolik bölgesel miy okard doku

hızlarını

etkilemektedir:

Sistolik miyokard (Sm) dalga

hızları:

Her üç gruptan

alınan,

mitral annulus,

İVS,

serbest duvar ve apikal Sm dalga

hızları arasında anlamlı

istatistiksel fark

saptanmadı

(p>0.05). AF' li hasta larda ,

İVS

Sm dalga

hızlan,

mitral annulus ve serbest duvara göre

402

daha

düşük değerlerde kayıt

edilirken (p<0.05),

apİ­

kal bölge Sm dalga

hızlarından

yüksek bulundu (p<0.05).

Sm dalga

hızlarının

kontrol ve hasta

grupları arasın­

da istatistiksel

anlamlı

fark görül memes i (p>0.05), her üç grubun EF' leri

arasında

istatistiksel

anlamlı

fark

olmamasına bağlandı.

Tablo 1. Tek başına atriyal fibrilasyon (AF), sinüs ritmi ve konı­

rol grubunun sistolik (Sm), erken (Em) ve geç (Am) diyastolik mi yokard doku Doppler ölçümleri. *: Sinüs ritmi ile kontrol gru- bu Em dalga hızları ve tek başına atriyal fibrilasyon ile sinüs ri- timli grupl_arın Am dalga hızları arasında p<0.05, Q: Aynı grup içerisinde IVS Sm dalga hızı ile serbest duvar, mitral annulus ve ap i kal bölge Sm dalga hızları arasında p<0.05.

Sm (cm/sn) Em (cm/sn) Am (cm/sn) Annulus

AF 9.1 ±0.3 13.4 ± 2.3 0.2±0.1

Sinüs 10.2 ± 0.2 14.2 ± 1.2 10.3 ± 1.2*

Normal 12.1 ±0.2 17.3±1.8* 11.2 ± 1.8 İVS

AF 5.7 ±0.1 7.2 ± 2.1 0.3 ±0.1

Sinüs 6.3 ± 0.2 Q 8.2±3.1 5.8 ± 1.7*

Normal 6.4 ± 0.2 10.3± 1.8* 5.2 ± 1.2 Serbest Duvar

AF 7.1 ±0.3 9.3 ±2.1 0.2 ±0.1

Sinüs 8.8 ± 0.5 10.1 ±2.3 5.3 ± 2.1 * Normal 9.1 ±0.2 13.3 ± 1.8* 5.4 ± 1.8 Apeks

AF 4.7 ±0.1 6.2 ± 0.4 0.2±0.1

Sinüs 5.2 ± 0.2 7.6±1.1 3.2± ı.

Normal 5.3 ± 0.2 7.7 ± 1.8 3.4 ± 1.8

(4)

O. Bolca ve ark.: Tek Başura Afl·iyal Fibrilasyonlu Olgularda Siniis Ritmine Döniişiin Sol Ventrikiil Bölgesel Miyokard Doku Hızianna Etkisi

Tek

başına

AF ve SR gru bunda, segmenter sistolik miyokard

hızları arasında anlamlı farklılık olmaması

ritmin SV segmentleri üzerine

türdeş

e tk i

yaptığını

gös termektedir.

Sağlıklı

bireylerde SV miyokard do- ku Doppler

hızları arasında

normalde var olan seg- menter 'heterojenite ', AF' de de de vam etmekte; ri - tim

değişikliğinden

benzer ö lç ülerde etkilenmektedir

(9).

Greenbaum ve

arkadaşları,

SV sistolik ve diyas- tolik

performansını

etkileyen en öne mli parame tre- nin miyokard fi brillerinin ana tomi k

yerleşimi

oldu-

ğunu bildirmişlerdir (10).

Buna göre miyokard, longi- tüdin al ve sir kümferens iyal liflerden

oluşur

ve her bir segmentte bir ta ne si de minan

yerleşim

gösterir.

Sm dalga

hızının

tüm

grupların İVS kayıtlarında

dü-

şük değerlerde olması, sağlıklı

bireylerdeki miyo- kard doku Doppler

değerleri

ile de uyumluluk gös- terme ktedir

(7).

Doku Doppler

h1zındaki

bu

farklılık, İVS'

de longitü dinal liflere göre sirkümferan siyellif- lerin daha belirgin

olmasına bağlanabilir (10).

Oki ve

arkadaşları,

AF'nin

eşlik ettiği

dilate kardiyomiyop a- tili olgularda, zirve dP/dt

değerini,

AF grubunda kontrol g rubundan daha

düşük bulmuşlar

ve bunun- la , uz un eksenden

alınan

zirve S

w

I

değerleri arasın­

da pozitif

anlamlı

korelasyon

bulmuşlardır (12).

Ça-

lışmamızda

da EF ile Sm dalga velos itesi

arasında

pozitif

anlamlı

korelasyon

saptaelık

(r:0.87, p<0.05).

EF' nin dP/dt g ibi s is tolik fonks iyon ölçütü

olduğu

gözönüne

alındığında, sonuçlarımız

O ki ve

arkadaş­

larının bulguları

ile uy umlul uk gös te rme kted ir

(12,13).

Tek

başına

AF' li olgularda, Sm dalga

hızla­

rının değerlendirilmesi

ile SV sis tolik

fonksiyonları hakkında

bilg i verir.

Apika l bölge Sm dalga

hızlan,

hasta

grupları arasın­

da

anlamlı

is tatis tiksel

farklılık gösterınezken

(p>0.05);

diğer

segmentlerden

kayıt

edilen Sm dalga

hızlarından anlamlı

derecede

düşüktü

(p<0.05 ).

Apikal bölgedeki Sm dalga

hızlarının diğer

segment- lere göre

düşük hızlarda olması, farklı

segmentlerde- ki lif

yapısı

ve apeks hare ke tinin kareliyak siklüs sü- resince

kısıtlı olmasına bağlıdır (10,1 1).

Sm dalga

hı­

zının düşük

de olsa

kayıt

edilmesi, apeks in sistolde

kısıtlı

da olsa hare ke t etmesine

bağlıdır.

Sm dalga

hızının,

kontrol grubunda apikal bölge ile

diğer

segme ntler

arasında

d a

farklı bulunması

(p<0.05) , tek

başına

AF' de ritmin

apİkal

bölge sisto- li k

dalgası

üze rine benzer e tki

yaptığını

göstermek-

Erken diyastolik miyokard (Em) dalga

hızları:

Mitral annulus,

İVS

ve serbest du vardan

alınan

Em da lga

hızları,

AF ve SR

grupları arasında anlamlı farklılık

göstermem esin e

karşın

(p>0.05); kontro l grubuna göre is ta tis tiksel

anlamlı

fa rk gösterd i (p<0.05). Her üç grupta da; mi tral annulus ve serbest duvar Em dalga

hızları,

apik al ve

İVS kayıtlarından

daha yüksek bulundu (p<0.05). Bu durum longitüd i- nal aks boyunca relaks asyon aktivitesinin serbest du- varda daha belirgin

olduğunu

gös termektedir. Mitral annulus Em dalga

hızındaki farklılığın,

annu lusun longitüdinal eksen boyunca hareketine ve SV elastik rekoyli ile

doğrudan etkileşimine bağlı olduğunu

dü-

şünmekteyiz.

Serbest duvar ile ilg ili

sonuçlarımız

Galiutto ve

arkadaşlarının

normal olgularda elde et-

tiği

bölgesel

farklılık

ile de uy umlu luk göste rmekte- di r

(6).

AF ve SR grubunda Em dalga

hızlarının,

kontrol grubuna göre

düşük olması,

bu o lgulard a SV elastik rekoylinin

azalmış olduğunu düşündürtınektedir.

Ja is ve

arkadaşları

tek

başına

AF'li olgularda konvansi- yonal trans to rasik ekokardiyografi

bulgularının

nor- mal

olmasına karşın;

SV diyastol sonu

basıncını

kontro l grubuna göre yüksek

bulmuşlar

ve bu olgu-

ların

patofizyo lojisinde diyastolik

disfonksiyontın

rolü

olduğunu bildirmişlerdir (14).

Sohn ve

arkadaş­

ları

ise, AF' li olgula rda mitral a nnulus dok u Dopp- lerinde, Em dalga

hızındaki azalmanın

'Tau' da uza - maya;

artışın

ise 'Tau' da yükselmeye

eşlik ettiğini;

bunun SV re laksasyonundaki

bozulmayı yansıttığını bildirmişlerdir 05). Çalışma

grubumuzcia kaydedilen Em da lga

hızlarının,

kontro l grubuna göre

düşük

ol-

ması,

bu olgularda elastik rekoylde azalma ve/veya SV

katılığında artış

gibi diyastoli k disfonks iyo na yo l açacak patolojilerin

başlangıcını

deste klemekle bir- likte; bu d urumun

eş zamanlı

invazif diyas tolik in- deks le r ile ortaya

konulması

gerekir. Zira, miyokard E dalga (Em)

hızı,

ön yükten etkilenmez, pasif mit- ral

doluşundan

önce

oluşur

ve SV elastik rekoy lini gösterir

(7).

Em

dalgasının

terminal

ı1ı kısmı,

kan

aklınının

'inertia l forces' una

bağlı

olarak gecikmek- tedir

(7,16,17).

Apikal bölge E m dalga

hızları, diğer

bölgelere göre her üç g rupta da

azalmış

olarak bulundu (p<0.05).

Hasta

grupları arasında

ise

anlamlı farklılık

bulun-

madı

(p>0.05). Apikal bölge E m dalga

hızlannın,

di-

ğer

segmentle re göre

düşük olması,

Sm

dalgasında

(5)

apeksi n

kısıtlı

rotasyonuna

bağlanabilir (10,11).

Kont- rol grubunda da

anlamlı farklılık olması,

AF'nin

apİ­

kal bölge sistolik

dalgası

üzerine benzer etki

yaptığı­ nı

göstermektedir.

Geç diyastolik miyokard (Am) dalga

hızları:

Geç diyastolik

akım

(Am)

hızları,

tek

başına

AF olgular SR'ye döndürüldükte n sonra tüm segmentlerde art-

mış

o larak

kayıt

edilirken (p<0.05); SR ve kontrol

grupları arasında anlamlı

istatistikse l fark saptanma-

(p>0.05). Am

dalgasının

orijini

hakkında

he nüz yeterli ve kesin bilgi bulunmamakla birlikte Pai ve

arkadaşları,

miyoka rdiyal A

dalgasının,

transmitral A

dalgasından

önce

oluştuğunu

bildirerek transmit- ral

akımın

Am

oluşumunda

tek

başına

belirleyici ol-

madığını oluşumuna

sadece

katkı sağladığını

ileri sürmektedirler

(7).

Bu hipoteze göre sol atri yum kontraks iyonu, mitral annulusu sefalik yönde hare - ket ett irerek SV

uzunluğunda artışa

neden olur. SV

uzunluğunda

ve sol atriyum kontraks iyonundaki ar-

tış

birlikte transmitral A dalga

oluşumuna

bu da Am

dalgasının oluşumuna katkıda

bulunur

(16,17).

Mitral A

dalgası

ile miyokardiyal A

dalgası eş zamanlı

ol-

mayıp aralarındaki

gecikmeden

kanın

'inertial' özel- likleri sorumludur

(7,16,17).

Tek

başına

AF' li olgu- larda

düşük hızlarda

da olsa Am

dalgasının kayıt

edilmes i ve ritmin s inüse dönmesi ile birlikte Am dalga

hızlarında artış

gözlenmesi, Pai ve

arkadaşları­

nın

tezle ri ile uyumluluk göstermektedir

(7).

Çalışmamızda

ortalama 14 günde

aldığımız

Am dal- ga

hızlarının,

SR ile

farklılık gösterınemesi

ise iki türlü

açıklanabilir.

Birincisi, SV diyastol sonu

basınç

normal ise sol atriyum kontraksiyonu bu sürede op- timal

değerlere ulaşmış

olabilir.

İkinci

olarak, elastik rekoyl

azalması, ınİyokard katılığının artması

gibi nedenlere

bağlı

olarak diyas tol sonu

basınç artmış

ise bunu yenmek için tran smitral A dalga

hızında

artma ve bunun son ucu olarak da Am dalga

hızların­

da

artış

beklenir. Jais ve

arkadaşları,

tek

başına

AF ' li olgularda SV diyastol sonu

basıncının artmış

oldu-

ğunu göstermişlerdir (14).

SV diyastol sonu

basınç artışının

yüksek

olduğunu

sol atriyum kontraksiyo- nun ise bunu kompanse etmek için

artmış olduğunu düşünmektey

iz.

Çalışmanın kısıtlamaları:

I) Mi yokard doku Dopp- ler ile birlikte

eş zamanlı

olarak invazif görüntüleme

yapılamamıştır,

2) Verapamilin

ınİyokard

doku Doppleri etkis i; var ise

niteliği

bilinmemekte olup

404

kayıtlar

üzerindeki etkis i ortaya

konulmamıştır,

3) Apikal bölgeden, 'transmit focus'

kullanılmasına rağ­

men, liflerin

yönlenınesine bağlı

olarak optimal gö- rüntü

alınınası

g üç olabilir, 4) Mitral a nnulus Sm dalga

hızı

ile EF

arasındaki ilişki, değişik

derecede sistoli k disfonksiyonu olan hastalarda test edilme-

miştir,

5) Tek

başına

AF'

tanısı

konulurken olgular klinik olarak hipertiroidi

açısından değerlendirilmiş olmasına karşın; maliyet-yararlılık ilişkisi

göz önüne

alınarak,

tiroid

fonksiyonları

kantitatif olarak

çalışıl­

mamıştır.

Klinik Kulla111m: Bu

çalışmanın sonuçları,

tek

başı­

na AF' li

hastaların

bölgesel miyokard doku Dopple r

kayıtlarında:

a) Mitral annulus Sm dal ga

hızı

ile EF

arasında anlamlı

pozitif korelasyo n, b) Em dalga

hı­

zında

azal ma (SV

katılığında artış

ve elastik rekoyl

azalması),

c) Am dalga

hızında

azalma

olduğunu

(sol

aıriyum

kontraksiyo nunun miyokard Am dalga

oluşumuna katkısını yansıtmakta

ve AF ile azalmak- ta) göstermektedir. B u

sonuçların

irdelenmesi il e tek

başına

AF' li olgularda, diyastol sonu

basıncının

art-

mış olduğu

da göz önüne

alındığında

Em da lga

hızı

ve

değişiklikleri

klinik takiplerde tek

başına

AF eti- yolojisini anlamaya

katkı sağlayabilir.

EF ve

diğer

ekokardiyografik ö lçütler segme nte r miyokard Doppler öl çümleri ile güvenilir bir

şekilde

hesapla- nabilir. Transmitral A

dalgasının

g üvenilir

olmadığı

durumlarda, Am dalga

hızı

ile ön yükten

bağımsız

olarak sol atriyum kontraksiyonundaki

değişiklikleri değerlendirmek

mümkündür.

Sonuç

Tek

başına

AF' li olgularda ritmin sinü se

dönüşü,

SV segmenter miyokard doku Doppler

kayıtlarını

et- kilemektedir. Bu ölçütler, tek

başına

AF etiyolojis i- nin

değerlendirilmesinde

ve bu hastalardan elde edi- lecek ekoka rdiyografik ölçütl erin

güvenidiğini

art-

tırmakta yararlı

olabilir. Bu amaçla,

eş zamanlı

in- vazif

kayıtların alındığı

etiyolojisi

farklı

olan AF

gruplarının

da dahil

edildiği, geniş kapsamlı çalış­

malara ihtiyaç

vardır.

KAYNAKLAR

l. Pai RG, Tarres R: Atrial fibrillation. New managem- net

sırategies.

Current

Problenıs

in Cardiology

1993;18:233-300

2. Levy S, Breithardt G, Campbell RWF et al: Atrial

fibrillation: current knowledge and

recomnıendations

for

(6)

O. Bolca ve ark.: Tek Başma Atriyal Fibri/asyon/u Olgularda Sim/s Ritmine Döniişiin Sol V emrikül Bölgesel Miyokard Doku Hdamw Etkisi

managemenı.

(Working Group on Arrhythmias of the Eu- ropean Society of Cardiology) Eur Heart J 1 998; 19: 1294-

1 320

3. Dubrey SW, Faik RH: Optimal number of beats

foı

the Doppler measurement of cardiac output in atrial fibril- lation. J Am Soc Ec hocardiogr 1997; 10(1):67-71

4. Nagueh SF, Kopelen HA, Quinones MA: Assessme nt of left ventricular filling pressure by Doppler in the pre- sence of atrial fibrillation Circulation 1 996; 94: 2138-45 5. Nagueh S, Middleton K, Kopelen H: Doppler Tissue

Inıaging:

A noninvasive technique for

evaluaıion

of

left

ventricular relaxation and esiimation of filling pressures. J Am Coll Cardiol 1997; 30:1527-33

6. Galiuto L, Ignone G, DeMaria AN:

Conıraction

and relaxation velocities of the normal le ft ventricle using pul- sed-wave tissue Dopple r echocardiog raphy.

Anı

J Cardio l 1998;

1:609-14

7. Pai RG, Gill KS:

Anıplitudes,

durations, and

ıinıings

of apically directed

lefı venıricular

myocardial velocities:

I. The

ir normal pattern and coupling to ventricular filling and ejection. J Am Soc Echocardiog r 1 998; 1 1 (2): 105- 1 1 8. Weyman Arthur E: Principles and Practice of Echo- cardiography, second

ediıion,

Philadelphia: Lea & Febige r ( 1994), 256

9. Stein K, Watden J, Lippman N·et al: Ventricular res- ponse in atrial fibrillation:

randoın

or de te rministic? Am J Physiol 1999; 277:46, H452-8

10. Greenbaum RA, Ho SY, Gibson DC et al: Left vent-

ric ular fiber

architecıure

in

ınan

Br Heart J 1981; 45: 248- 63

ll. Dong SJ, Hees P, Huang WM et al: Independent ef- fects of preload, afte rload and contractility on left ventri- cular torsion.

Anı

J Physiol 1999; 277:46, Hl053-60 12. Oki T, Tabata T, Yamada H et al: Clinical applicat i- on of pulsed Doppler tissue imaging for assessing abnor- mal left ventricular relaxation. Am J Cardiol 1 997; 1 :79:

92 1-8

13. Oki T, Iuchi A, Tabata T et al: Le ft ventricular systo

lic wall nıotion

veloc ities along the long and short axes me asured by pulsed tissue Dopple r

inıaging

in pati- e nis wi th atrial fibrill ation. J Am Soc Echocardiogr 1999,

12:2: 121-8

14. Jais P, Peng JT, Shah DC et al: Left ventricular dias- tolic dysfunction in patie nts with so-called !one atrial fi b- rillation. J Cardiovasc Electrophysiol 2000; 1

ı

(6): 623-5 15. Sohn DW, Chai IH, Lee DJ et al: Assessment of mit- ral annulus

velociıy

by Doppler tissue imaging in th e eva-

luaıion

of left ventricular diastolic functi on. J Am Coll Cardiol 1997; 30 (2): 474-80

16. Isaaz K, Romeral LMD, Lee E, Schiller NB: Q uan-

titaıion

of the

nıotion

of the cardiac base in norma l sub- jects by Doppler echocardiography. J Am Soc Echocardi- ogr 1 993; 6 (2): 166-76

17. Courtois M, Kovacs SJ, Ludbrook PA: Transmitral

pressure-flow ve locity

relation.

lmporta nce of regional

press ure gradients in the left ventric le during diastole. Cir-

c ulation 1988; 78(3):661-7 1

Referanslar

Benzer Belgeler

Kar›n a¤r›s›, fenal›k hissi ve terleme yak›nmala- r›yla baflvuran 54 yafl›nda erkek hastada baflvuru s›ra- s›nda akut ST yükselmeli miyokard infarktüsü yoktu;

Uz. Recep DEMİRBAG, Doç. Niyazi GÜLER\ Doç. Dr: Beyhan ERYONUCU'\ Dr. Ayiımı SİNCİ*, Dr. yaş ortalaması 40±9 yıl) olarak iki gruba randamize edildi.. sol ventr ikiil

Transözofajiya/ ekokardiyografi (TÖE) ile 3 farklı tipde sol ventrikül (SV) Doppler doluş örneği gösteren SV sisto- likfonksiyon boz ukluğu olan hastalarda, SV doluş

Antikoagülan Almayan Sol Ventrikül Sistolik Fonksiyon Bozukluğu Olan ve Olmayan Kronik Nonvalvüler Atriyal Fibrilasyonlu Hastalarda Sol Atriyal Trombüs Sıklığı..

Çalışmamızda pulse Doppler ile elde edilen mitral dolum örneklerinde nitrogliserin sonrası meydana gelen değişiklikler, Emax hızı ve E/A oranında azal- ma, Amax

Braki yal arter Doppler çalışmasında arteryel katıfığlll artmasına bağlı olarak arreriye/ dalga yankı/amm/an mn daha erken oluşması ile geç sisto/ik dalga

Left atrial spontaneous echo contrast is highly associated with previous stroke in patients with atrial fibrillation or mitral stenosis. Pearson AC, Labovitz AJ, Tatineni

To.~opıasmosis·in wnısında serolojinin önemi çok btiyOk olmasına r;ıgmen mııijcn hazırlama I'C teknik donml1m ~'eıersizliği gibi kriıerler gö~ önüne