• Sonuç bulunamadı

METOPROLOL VE MiTRAL DARLIKLI OLGULARDAP DALGA DiSPERSiYONUNA

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "METOPROLOL VE MiTRAL DARLIKLI OLGULARDAP DALGA DiSPERSiYONUNA"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

METOPROLOL VE DİLTİAZEMİN

MiTRAL DARLIKLI OLGULARDAP DALGA

DiSPERSiYONUNA ETKİSİ

Uz. Dr. Recep DEMİRBAG, Doç. Dr. Niyazi GÜLER\ Doç. Dr: Beyhan ERYONUCU'\ Dr. Ayiımı SİNCİ*, Dr. Ahmet GÜNEŞ':'

Van Yüksek ihtisas

Eğitim ve Araştırma

Hastanesi, Kardiyoloji

Kliniği,

*Yüzü

ncü

Yıl Tıp

Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim

Dalı,

ÖZET

Atriywn büyümesi ve kalp debisinin azalma s ma bağli artmış sempatik aktivite sonucumitral darfığmda P dispersiyonu ( P dis)

artmaktadır. P dis artnıası ile atriyal fibrilasyon gelişimi arasmda yak m bir ilişki olduğu bilinmektedir. Bu çalışmada ise mitral

darlik/ı olgularda P di s. maksimum P dalga siiresi ( P max) ve minimum P dalga süresi ( P min) üzerine metoprolol ve dilliazemin etkisi araşrmldı.

Metod: Mitral darlik/ı 84 olgu me topro/ol grubu 44 hasta ( 36 'sı kadı11. yaş ortalaması 38±1 2 yıl) ve diltiazem grubu 40 hasta (35 kadın. yaş ortalaması 40±9 yıl) olarak iki gruba randamize edildi. Tedavi öncesi ve sonrası tramtorasik ekokardiyorafik inceleme ile sol atriyum boyutu. sol ventrikiil çap/an. mitral kapağa ait zirve ve ortalama gradiyentler. mitral kapak alam ve sol ventrikiil ejeksiyonjraksiyonlan lıesaplandt. Elektrokardiyografilerde tedavi önce~·i ve sonrasında P dalga süreleri büyiiteç yardumyla ölçiildii.

Bulgular: Her iki grubun başlangıç ekokardiyogrqfik değerleri ile P 1nax, P min ve P d is değerleri arasında anlamlifark yoktu (p>0.05). Bir ay/tk metoprolol tedavisi ile P max. P min ve P dis ile transmitral ortalama gradiyenfle (TMOG) belirgin azalma gö:;.lendi (p<O.O/ ). Diltiazem grubunda ise P max. P dis ve TMOG değerlerinde anlamli azalma görii/iirken P min de,~erinde anlandıfark saptanmadı (p>0.05). iki grup karşilaştmldığmda ise metoprolol gmbunda P max ve P dis ile TMOG de anlamlı derecede azalma saptandı (p<O.OO 1). Diğer parametrelerde ise iki grup arasında anlamlı bir fark izlenmedi.

Sonuç:.Mitral darlık/ı olgulardaP max ve P dis değerlerinde lıer iki grupta da azalma görülmesine rağmen, metoprolol grubunda bu azalmanuı dalıa belirgin olduğu gözlendi. Türk Kardiyol Dem Arş 2003;31:131-135

Anahtar kelime/er: P dalga dispersiyouu.milral darlr.~t. metoprolol. dillio:em

SUMMARY

Effects of Metoprolol and Diltiazem on P Wave Dispersion in Patients with Mitral Stenosis

Objective: In 111itral steıwsis, lıiglıer P ıvave di~persion lıas been slıown to exist due to atrial dilatation and sympatlıeric

overactivity because of reduced cardiac output. P wave dispersion is alsa closely related to atrial fibrillation. Our aim ı vas ro evaluate the effects of metopm/ol and diltiazem on P wave dispersion ( PWD ). and on maximum and mininurm P wave duration in pmients witlı mitral stenosis (MS).

Metlwtls: All patiems w it/ı MS in sinus rlıytlun were randomi:;ed in to two group s, one of wlıiclı was compaseel of 44 patients ( 36 womerı, aged 36±12 years) tre at ed w ith metoprolol. and the ot er com po sed of 40 patients ( 35 women. aged 40 ±9 years) treated witlı diltiazem. Left atrial and left ventricular diameters. mean cmd peak transmitral gradients. nıitral va/ve area. and !ejt verıtricular ejectiorıfractions were measured by transtlıoracic eclıocardiograplıic examination. Bejare and one montlı ajier treatment. P wave duraıions were measured manually ıınder mag11ijying gl ass in twe!ı•e-fead ECG.

Yazışına adresi: Adres: Dr. Recep Deıııirbağ. Yan Viiksek ihtisas Eğitim veAraşıırına Hastanesi, Kardiyoloji Kliniği. Edreıniı/Yan Tel: (0432) 312 28 64 1 Faks: (0432) 312 28 67 1 Cep: (0542) 635 74 03

e-posta: rdcınirbag@ hotınail.coın

(2)

Tiirk Kardiyol DcrııArş200331:131-135

Results: No significant dif.ference 1vas recorded befllleen group 1 and group ll in tenns oj baseline echocardiographic 1'al11e.1.

11taxi1111.1111 P wave duration, miniunun P wave d11ration. and PWD. In !he metoprolol-trealluenl-grollp. 1re ob~erred !ha!Jna.rim/1111

P ware dııration.mini/1111111 P 1vave dıınuion. PWD and llteantransmitral gradie11t were significallt!y reduced (p<O.OI ). In the diltia~em-treatment-group. a significant decrease was detected in PWD. 111ean transmitral gradie111 and ma.ri11111111 P ll'al'e duration but 1101 in minimum P 1vave d11mtion (p>0.05). Intlle 111•0 groups. the significallf decreases in IIW.ri11111111 P 11·are durmion. PWD and meantransmitral gradie111 1vere more pronounced intlle metoprolol-!reatment-grollp (p<O.OOI ). There ll'ere

110 Slatislical/y signijicant differences between the other pa rameters.

Conc/usion: Treatmellllvitft either difliazem or me topro/ol decreasecl in PWD and ma.riuuu11 P IV(ll'e durati01ı in pmie111.1 11'i!l1 MS sign(flcantly. yel. this 1vas Jnore fJTOIIOIIItced in the metoprolol-treatment-gro11p. Are/ı Turk S oc Canliol 2003;31 :131-135 K ey ıı·ords: P 1mre dixper.1·ion. lllilmi .11enosix. meloprolo/ 1111d dillia~em

EKG 'de ınaksiınal P dalga süresi (P max) ilc miniınal P dalga süresinin (P min) farkı olan P dalga dispersiyon u (P eli s); aıriyuın içi ve aıriyunılar arasında sinüzal uyarı ileti farklılıklarının bir göstergesidir. Sağlıklı kişilere göre mitral darlığı (MD) bulunan olgulardaP max ve Pdis anlamlı derecede daha yüksektir(l-3>. Sol atriyunı

büyümesi neticesinde atriyal duvar fibrozisi ve kas demetlerinin organizasyon bozukluğu, elektriksel inhoınqjenitc, farklı ileti hızları ve inhomojen refrakter

periyotlar oluşmakta bunun sonucunda da MD' li olgulardaP dis artmaktadır. MD bulunan olgularda P

di s arıışına yol açan diğer bir neden ise kareliyak debinin a7.al ın ası na bağlı olarak se m pat i k ak

li

vasyon un

aıtınasıdıı~ı2·4>. P di s arıması ilc atriyal fibrilasyon (AF) gelişimine yatkınlıkta da bir artış olduğu ve AF"yi talım i n etmede kullanılabilecek bir gösterge olabileceği üzerinde durulmakıadır(2-9l. Bu çalışmada da MD olgularında oral mcloprolol ve diltiazcm tedavisinin P dis·e etkileri araştırıldı.

MATERYEL VE METOD

Met

o

d

Çalışmaya MD tanısı konulan, ortalama mitral kapak

alanı 1.2-1 ,9 cm2 arasında değişen ve sinüs ritmincieki 84olgu dahil edildi. Olgular polikliniğe geliş sırasına göre metoprolol (n:44) ve diltiazcm alanlar (n:40) olarak iki gruba ayrıldı. Beıa bloker, kalsiyum antagonisti ve digital preparatları alanlarda P dalga ölçümü ilaç kcsildiktcn bir hafta sonra başlangıç ölçlinıleri yapıldı. İkinci dcreec ve üzeri mitral ve aort yetersizliği, aort darlığı, bilinen koroner arter hastalığı,

kronik obstrüktif akciğer hastalığı, elektrolit anormal! i ği, diyabctcs ınellitus. hipcrtansiyon, atriyovcntrikülcr i Ic ı i anormal! i ği ve A F'si olanlar çalışınaya alınınaclı.

Her iki gruptaki olguların çoğu ASA l'c eliürelik

almakıayclı. ilk gruba ınctoprolol 50 nıgrlgün ve ikinci gruba dilıiazcnı 60 nıgr günde ücr kez olmak l.izcrc başlandı.

Elektrokaı·diyografi

Tüm olguların 12 derivasyon lu cKG 'leri başlangıçta ve bir ay sonuncia hastalar yatar durunıda iken 1·c EKG cihazının hızı 50mın/sn ayarlanarak 05ıııY/Icııı standarclizasyonla kayda alındı: E~ zamanlı olarcık kayclcclilnıiş clcrivasyonlardan

r

dalgasının süresi ölçl.ildü (Quirıton 700 A). Elcktrokardiyograf'ik ölçümler

manuel olarak büyütcç altında yapıldı. P dalgasının başlangıcı. Pdalgasının ilk dcf'lcksiyoııu ile izoclcktrik hattın kesişim noktası. bitişi ise P dalgasının bitiş dcl'lcksiyonu ilc izoclektrik hattın kesişimi olarak belirlcndi(5l. Pdalgasının başlangıcı ,·eya bitişinin tanı

olarak belirlenemediği cluruııılarcla o derivasyon kullanılnıaclı. EKG'dcn yapılan ölçümler ilc P ımı\ I'C

(3)

R Dcıııirlınğ ve ark.: Mctoprolol ve ıJiltiazeıııiıı ıııitrnl darlıklı olgulnrdn P dalga dispersiyonuna etkisi

7iıhlo 1: Her iki gmhuu ıedal'i ihıce.1i n' .1·oura.1t de,~erleri

Metoprolol grubu (ıı=44) Diltia?.cın grubu (ıı=40

T

Ö

TS

P değeri

T

Ö

TS 1' dcğcı·i I.A (cm) 4J:t0.6 -1.2±0.5 AD ..ı.ı:t0.-1 4.0±0.2 AD 1' ııı:ıx 125.5±7.5 117.2±8.2 <0.001 125.6±6.8 122.7±6.2* <0.001 1' min 89.2±7.7 S8.5±7J <0.01 89.1±6.7 88.6±6 9 AD Pdis 35.7±6.2 28.9±8.2 <0.001 36.6±6.9 33.8±6.7* <0.001

OMG

(mmHg) 7.8:1:2.2 6.0±1.4 <0.001 7.8±2.1 7.5±1.9* <0.05

: "/f!daı•i iinc:esi. TS: 7i:dm•i ,,mırusı. LA: Sol "triyum. AD: Anlam lt de.~ il. P max: P mahinwm.l' min: P minimum, P tlis: jJ di.,·persiyon, OıHG: Onolama mitral ;:radi_n:m. iJ,;; .ı:rulmn karştla~ttnlnut,\lllda *P<O.OOI

yöntemle bulunan kapak alanlarının aritınetik ortalaması alınarak saptandı.

İstatistiksel

a

nali

z

Çalı~ınacla elele edilen veriler ortalama± standarı sapma

olarak ifade edildi. Her iki grubun klinik.

clckırokardiyograrik ve ekokardiyografik özellikleri uygulanan One-samplc Kolmogorov-Sınirnov testisi ilc benzer ve normal dağılım göstermekte idi. Aynı

grupta farklı zamanlarcia ölçülen değerlerin

karşılaşıınlnıasıncla eşli sıudeııttlesli, farklı gruplar

arası clcğerleriıı karşılaştırılmasında ise eşli olmayan ı testi kullanıldı. P <

0.05

anlamlı kabul edildi.

BULGULAR

Orıal:.ıına mitral kapak alanı metoprolol başlanan 4-t

(36 kadın, yaş ortalanıası 38±12 yıl) olgumııı 1 ,6±0,6 cnı2 c diltiazcın alan 40 (35 kadın, yaş ortalaması 40±9 yıl) olgunun ise ı ,4±0,9 cın2 idi. Bir ay sonunda

ortalama mitral gradiycııtteki (OMG) azalma metoprolol

grubunda anlamlı olarak daha fazla idi (p<0.05). Sol

atri)uın, sol ventrikül çapları. pik mitral kapak

gradiyeııti, mitral kapak alanı ve sol ventriklil EF eleğerleri her iki grupta benzer ve bir ay sonrasında

anlamlı değişme izlenmedi. Her iki grubun

ekokardiyografik ve elektrokardiyografik değerleri Tablo-i ele gösterilmiştir.

Metoprolol grubunda başlangıç nabız sayısına göre (7±11 ,6/ dk) bir ay sonrasında (64±9/ dk. anlamlı

m

azalma gözlenci i p<O.O 1 ). Diltiazcm grubundaki olguların nabız sayısı başlangıç cia 71±8 1 dk iken, bir

ay sonrasıııda ise oı1alaına

65±

7

1

dk bulundu (p<0.05).

Tedavi sonrası nabız sayısındaki azalma

karşılaşlırıldığıııcla mcıoprolol grubunda azalma dalıa fazla gözlendi (p<0.05). Ayrıca sistali k ve diyastolik kan basıncı eleğerleri lıcr iki grupta cia benzer olup,

başlangıç ve bir ay sonraki değerleri arasında anlamlı

değişme saptanmadı.

Her iki grupta başlangıç P eli s, P ınax ve P nı in eleğerleri beıızerdi. Metoprolol başlanan grupta ba~laııgıç ve bir ay sonraki P nıa (p<O.OO 1), P mi n (p<O.O 1) ve P eli s

(p<O.OOJ) değerleri arasında belirgin fark gözlenirkeıı. dilıiazeın alan grupta P min (p>0.05) hariç P ınax (p<O.OO 1) ve P eli s (p<O.OO 1) clcğcrlcriııcle bclirgi ıı fark

gözlendi. Tedavi i Ic P max. P nıiıı ve P d is mctoprolol

grubunda diltiazcııı grubuna göre aıılanılı dcreecele azaldı (p<O.OO 1 ).

TARTIŞMA

Çalışnıaınızııı sonuçları özeıle 1) her iki grupta bir ay si.ircli tedavi ilc P max ve P eli s cleğcrleriııclc aıılaııılı azalma gözlcııirken P min clcğcrlcriııclc ise saclccc metoprolol grubunda anlamlı aza i ma sapıandı, 2) P

max ve P dis clcğerlcriııcle mctoprolol alanlarcia daha

(4)

TOrk ı<ardi yol De nı Arş 2003;31 : 131-135

Önceki çalışınalarda MD bulunan olgulardaP max ve P di s daha yüksek olduğu bildirilmiştirıı-Jı_ MD kanın sol ı:ltriyumdan sol ventrikülc geçişini

engelleyerek sol atriyum basıncında artışa ve bunun sonucunda sol atriyal büyümeye ve kardiyak dcbidc azaınıaya yol açmaktadır. Sol atriyumun büyümesi, fibrozis, miyofibrillerin organizasyon bozukluğu

sonucunda atriyal clektriki uyarının farklı hızlarda ve nonhomojen i lcti 1 m esi, ayrıca farki ı refrakter

peryolların ortaya çıkınası hem P dis artışına, hem de AF oluşumuna zemin hazırlanıaktadır<3.6-8J_ LiteratUrdc, uzam ış P dalga süresi ve artmış P dis'nun MIYııin sık bir komplikasyonu olan AF oluşma riskini belirlemede bir gösterge olabileceği

belirti 1 mektedir<25.9-JJJ.

Beta-blokerler ve diltiazenı kalp hızını yavaşlatarak diyastolik doluş süresini uzatmakta ve buna bağlı olarak transvalvuler gradiyentte azalma ve kardiyak

debiele artış yaparak semptomları düzeltınektedir.

Çalışmamızda betabloker alanlarda bir aylık tedavi sonunda ortalama gradiyentte belirgin azalma

gözlenmesine karşılık sol atriyum boyutları ve diğer

ekokardiyografik parametrelerde bir değişiklik

saptanmadı. Çalışmamızda metoprolol grubunda OMG ve nabız sayısında daha fazla azalma saptandı. Valvliloplasti sonrasında sol atriyal basmcın düşmesi ile sempatik aktivitede azalmaya bağlı olarak P dis'in

azaldığı gösterilmiştir<4>. MD'da sol atriyumda

dilatasyon olmaksızın artmış sempatik aktivasyonun AF oluşumuna neden olabileceği bildirilmiştiı~ı4-ı7ı_

Aynı zamanda artmış sempatik aktivitenin Pdis artışı

ilc birlikte olduğu gösterilmiştirııs.ı9>. MD olan

olgularda diltiazem tedavisinin AV düğümdeki iletiyi

yavaşlatmasına ek olarak bela bloker tedavisi sempatik

aklivasyona da etki etmektedir. Çalışmamızda sol

atriyum boyutlarında bir değişiklik olmamasına karşılık bcta bloker tedavisi alanlarda Pdis, diltiazeın ı ed m i grubuna göre daha fazla aza i ma göstermesi,

artmış sempatik aktivasyonun P dis da artışa yol

açabi

i

eceği ni desteklemektedir.

Çalışmamızdaki eksikliklerden birisi artmış sempatik

aktivitenin biyokimyasal göstergelerinin

çalışılmamasıdır. Bu nedenle artmış sempatik fonksiyon göstergelerinin de incelendiği ve bunun beta-bloker

tcdm isi ilc azalıp azalmadığını tespit edecek ileri

çalışmalara ihtiyaç vardır. Ayrıca MD' cia beta-bloker

tedavisinin sempatik aktivite artışma bağlı oluşabilecek

AF protilaksisiııdeki yeri, karşılaştırmalı çalışmalarla

araşLı rı 1 ınal ıdır.

Sonuç olarak. MD' da metoprolol ve diltiazem

tedavisi ile P dis ve P max süreleri azalmakta fakat

bu azalma beta bloker tedavisi ile daha fazla olmaktadır. Metoprolol tedavisi ile P dis'nun daha

fazla azalması, MD olan olgularda sempatik aktivite

artışının önemli rolü olabileceğine işaret etmektedir.

Bu çalışma, AF oluşumunda rol alan artmış sempatik

aktivitenin bir göstergesi olarak kabul eelilen P

dis'nun daha fazla azalmasına yol açan betabloker tedcn-isinin MD' lı ki ı olgularda daha faydalı olacağını düşündürmektedir.

KAYNAKLAR

1. Kurıoğlu N. Mutlu B. Erıncydan C et al. Roıııatizıııalıııitral

stcnozda P dalga dispersiyonu ve P dalga dispersiyonuna etki eden ekokardiyogı~rlik faktöıicr. T Kliıı K;uxliyolqji 2001:14: ı .. u -9 2. Turhan H. Yetkin E. Aksoy Y. et al. P wave dispersioıı in paticnts with mitral stenosis and c!Tccts of pcrcııtancous mitral ballon valvuloplasty on P wavc dispcrsion. Türk Kardiyol

Dcnı Arş 2002~10: 161-5

3. Dilavcris PE. Gialafos EJ. Andrikopoulos GK. ct al: Clinical and clccırocardiographic predk:tors or rccurrcnt aırial fihrillation. P:ıcing Cl in Elcctrophysiol 2000;23:352-8

-1. Ashino K. Gotoh E. Suıııita S. ct al. Pcrcutancous tr.ııısluıninal

ıııiral valvuloplasty norııwlizcs baroreflex scnsitiviry and s yınpatheti c activity in paticnts with ıııitnıl stenosis. Circulation

1997;96:3443-9

5. Dilavcrs PE. Gialafos El. Sidcıis SK.eı •~. Siıııple electrocardiogmpic markers for the prcdiction or paroxysıııal idiopathic at ri al fihrillation. Anı l·lcart .1 1998: 135:733-!l

6. Nadi Arslan i. Mitral kapak hastalıklarında scıııptoınlar ve klinik değerlendirme. TK lin Kardiyoloji 2002; 15:23-34. 7. Braunwald E. Valvular Hcart Disease. In: Brauııwald E cd. Hcarı Disease. A Textbook of Cardiovasculcr Medicine. Philadclphia: W.B. Saundcras. 2001:16-U-1714 8. Al pc rı JS. Sa b ik J. Casgrovc DM: Mitral valvc disease. In: Eric .1. Topol. cd. Tcxtbook of Cardiovascular Medicine. New York: Lippincott-Raven publishers. 199!):505-6 9. ChecıııaAN.Ahıııcu MW. Kadish AH. ct al. Elf cc ts or aııtoııoıııic stiınıılation and blockadc on signal-avcragcd P w;11·c dııratiıın.

J Anı Coll Cardiol 1995;26:497-502

10. Kahukçu M.Aslaııta~ E. Dcınicioğlu F ve ark.Atriynllilııilasyon

ilc koınplikc mitral darlığı olgularının klinik. ckokardiyognılik

(5)

RDemirbağ ve ark.: Mcıoprolol ve dilliazemin mitral darlıklı olgulardaP dalga dispersiyonuna cıkisi

in paıicıııs wiılı paroxysıııal aırial fibrillaıioıı. Eur Hearı J

1999:20:2 ı 1-20

12. Siıııpsoıı RJ. Foster RJ, Gcııcs LS. Aırial exciıabiliıy and

coııducıioıı in paıicnts wiılı intcraırial conducıioıı defccıs. Anı .1 Car<liol 1982;50: 1331-7

13. Aydcıııir K. Özer N.Atalar E. et al: P wavc dispcrsioıı on 12 -leml clccrocardiognıplıy in patients wiılı paroxysınal aırial l'ibrillaıion. Pacing Cliıı Elccroplıysio12000:23:1109-12 14. .loseplısoıı ME. Kastor .lA. Morgaııroılı J. Elccırocardiorahic

left atrial eıılargıneııı: clccırophysiologic, cchocardiograplıic :ı nd lıcınodyııaıııic corrclates. Aın Cardiol 1977:39:967-7 ı 15. Imanıura Y. Aııdo H, Aslıilıara T. cı al: Myocardial adrcııergic

nen•ous acıiviıy is iıııcıısificd in patienıs wiılı lıcarı failure

135

witlıouı left veııtricular voluıııc or prcssurc ovcrload . .1 Anı Coll Cardiol 1996:28:371-5

16. Ciaytoıı S. Cross MJ. The aggrcgation of blood platclcts by catccolaiııcs and by tlıroııılıin . .1 Plıysiol 1963:169:82-3

17. Kecton TK. Cambeli WB. The plıarınacologic alıcration of ren in rclease. Pharınacol Rev 1980:32:S 1-227

18. Tukck T. Akkaya V. Demirel S. ct al: Effccı of Valsalva ııı:uıcuver on surfacc ckctrocardiograplıic P wav c dispcrsioıı in paroxysınal atriallibrillation. Anı .1 Cardiol 2000:85:896-9

19. Cosio FG. Palacios .1, Vidal .IM. et al: Elecıroplıysiologic studies in aırial fibrillatioıı. Slow coııducıioıı of prcıııaıurc iınpulses: a possiblc ıııaııifesıation or the lıackground for

Referanslar

Benzer Belgeler

Firdevs GÜNEŞ, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Halk Eğitimi Bölümünde Anabilim Dalı Başkanı (1997-1999), Bartın Üniversitesi Eğitim Fakültesi

Niğde Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü Bölüm 2: SÜREÇ TEMELLİ YAZMA MODELLERİ: 4+1 PLANLI YAZMA VE DEĞERLENDİRME

Program’da birinci sınıft an sonra yazma becerisini geliştirmeye yönelik Yazı, Tahrir ve İmla derslerine bağımsız saatler ayrılmıştır. Birinci sınıft a Elifb a dersinin

2021 – 2022 Öğretim Yılı Bahar Dönemi Örgün Öğretim FEDEK(2014) Eğitim Planı Haftalık Ders Programı.. Fakülte İçinde “BÖLÜMÜMÜZ” Öğrencilerine Verdiğimiz

INSA471 Betonarme Yapıların Tasarımı INSA211 Statik. INSA222 Cisimlerin

2008 yılında İstanbul Üniversitesi Ha- san Ali Yücel Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Fen Bilgisi Eğitimi Anabilim Dalı’na yardımcı doçent olarak atanmış,

2008 yılında İstanbul Üniversitesi Ha- san Ali Yücel Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Fen Bilgisi Eğitimi Anabilim Dalı’na yardımcı doçent olarak atanmış,

1.The musical stage works of Azerbaijani composers (opera, operetta, ballet) being rich in musical folklore samples, have preserved their national identity. The musical