• Sonuç bulunamadı

HERKESİN GÖZYAŞLARINI SELE DÖNÜŞTÜRECEK BİR KÖPEGİN HİKAYESİ...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "HERKESİN GÖZYAŞLARINI SELE DÖNÜŞTÜRECEK BİR KÖPEGİN HİKAYESİ..."

Copied!
118
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HERKESİN GÖZYAŞLARINI SELE DÖNÜŞTÜRECEK BİR KÖPEGİN HİKAYESİ.. .

(2)

HERKESiN GÖZYASLARINI SELE DÖNÜŞTÜRECEK BiR KÖPEGIN HIKA VESi .••

Çeviri Merve CAVKAYTAR

(3)

1. Bölüm

P

rofesör Eizaburo Ueno uyand1gmda al­tm-kahverengi köpek yavrusu Hachi l le oyun oynamayt severdi. Hiçbir kas1m dahi oynatmadan1

şiltesinde

uzamrdt. Gözlerini bile açmazdt. Hachi1yi uyku numaras1yla kand1- rablllr miydi? Hiç şans1 yoktu. Hachi1 sahibi uyamr uyanmaz anlard1 ve bunu ona1 soguk ve 1slak bumunu Profesör1ün eline dokundurarak gösterirdi.

(4)

Les lea N ewman

11Cünaydm1 Hachi." Profesör dogruldu ve yavru köpegin gözlerinin arasmdan yukan kal­

k1p1 keskin kulaklarmm aşag1smda biten yu­

muşak1 beyaz kürk parçasm1 okşadl. 11iyi uyu­

dun mu1 küçük dostum?"

Hachi1 tüylü1 klvnk kuyrugunu1 büyük b1r heyecanla lleri geri sallayarak cevap verdi.

11iyi b1r gece geçirmene sevindim/ dedi Pro­

fesör1 ipekten b1r örtüsü olan yatagmdan kal­

k1p gözlüklerini takarken. 11Hadi gel benimle1 Hachi. Güne başlayalım.11 Kendisi yüzünü y1- karken1 onu takip eden yavru köpege dogru yö­

neldi1 koyu mavi

kimonosunu

giydi ve hizmet­

çisinin markete gitmeden önce onun için ha­

z1rlad1g1 kahvalt1sm1 yemek için aşag1ya indi.

Profesör1

tatami*

odasma g1rdi1 yeri kaplayan saplardan oluşan has1rlarm üzerinden yürüdü ve alçak1 ahşaptan b1r masanm önündeki min­

dere oturdu.

* Judo gibi sporlarda minder olarak kullanılan ve pirinç saplarının örülmesiyle yapılan kalın halı.

(5)

H achi ko

Kendine bir fincan s1cak yeşll çay ald1. Du­

mam tüten çay fincamm yukar1 dogru kald1- nrken1 duvarda as1lt olan takvime baktt. Aç1k olan sayfada1 Japonya üzerinde panldayan gü­

zel bir güneş resmi vard1.

111 Nisan1 1924/' diye yüksek sesle okudu Profesör. 11Güzel bir gün olacak1 küçük dos­

tum." Profesör bunu her gün söylerdi. Altşkan­

ltklarma bagl1 bir adamdt.

Profesör Ueno1

miso*

çorbasmdan1 kurutul­

muş baltktan ve deniz otlarmdan1 pl lavdan1 pişmiş yumurtadan ve salamura edllmiş turp­

tan oluşan kahvalt1sm1 yemeye başladt. Hiz­

metçisi1 Hachi için de kahvalt1 haz1rlam1şt1:

üzerine

miso

çorbas1 dökülmüş bir kase dolusu pllav. Hachi1 kasesine gitti1 bir kez koklad1 ve geri döndü. Kap1 girişine oturdu ve koyu kah­

ve gözlerindeki istek dolu bak1şlanyla sahibine bakt1. Profesör1 Hachi'nin ne istedigini bl llyor­

du ama başm1 sallad1.

* Japon mutfağına özgü, soya fasulyesi ve et suyuyla yapılan bir çorba.

(6)

Les lea N ewman

11Hay1r1 Hachi . Kahvalt1da

yakitori*

yiye­

mezsin/' dedi .

Yakitori,

yavrunun en sevdigi yemekti . 11Bu akşam tren istasyonundan eve dönerken akşam yemegi için sana biraz ah­

nm ve sen de sana ögrettigim gibi şişlerden tavuk ç1 karma pratigi yapabi lirsin. Şimdi ye­

megini ye.11

Hachi oldugu yerde kald1 ve yine Profesör1 onun ne istedigini biliyordu. Hachi onunla bu oyunu her sabah oynardl. Ahşkanhklarma bagl1 bir köpekti .

11Pekala1 Hachi.11 Profesor U eno1 köpegin mama kabma dogru gi tti1 yanma çömeldi . 11Hmm.11 Profesör1 kaptaki yemekten bir par­

ça alıp yiyormuş gi bi yaparken agzm1 şap1r­

datt1 . 11N e kadar lezzetli bir pi lav bu1 Hachi . Hadi gel ve bir lokma al. Gel buraya."

İşaret parmagma biraz pilav al1p Hachi'ye dogru uzatt1. Köpek parmagm1 yalad1 ve yeme­

ginden yemeye başlad1.

* Japon mutfağına özgü, tavuk eti şiş kebabı.

(7)

Hachiko

11Bu sabahki kahvaltm hoşuna gitti mi ?11 diye sordu Profesör1 Hachi yemeyi bitirdigin­

de. Hachi1 1slak siyah burnunun üstünde kalan beyaz pirinç taneleriyle kaf asm1 kaldmp sahi­

bine bakt1.

Profesör kahkaha attt. 1i)'üzünü y1kayahm1 küçük dostum. Bu şekllde etrafta dolaşamaz­

sm.11 Peçetesinin kenanyla1 nazi kçe köpegin bumunu slldi . 11Ne kadar yak1ş1kh bir köpek­

sin sen.11 Hachi sahibinin övgüsüne memnun bir halde1 dik bir şekllde oturdu.

Profesör çaym1 bitirdi ve minderinden kalk­

t1. 11Şimdi senin derslerinin vakti geldi1 Hachi.

Gel.11

Profesör U eno1 ayagmm di bindeki Hachi l le birli kte ön girişe dogru yürüdü. Koridor­

da bir duvar boyunca serl lmiş bir hah1 hahmn yanmda da Profesör'ün düzgünce dizl lmiş ayakkab1 lan vardt. Profesör1 ev terli klerini ç1 kard1 ve dtşanda giydigi ahşap takunyalan­

m ayag1na geçirdi . Sonra1 o ve Hachi birli kte

(8)

Leslea Newman

evden ç1 kt1 lar1 ön verandadan geçip bahçeye girdi ler.

11Bak1 Hachi." Profesör bahçedeki pembe tomurcuklarla dolu agac1 gösterdi. 11)' akmda kiraz çiçegi partimizin vakti gelecek."

Birkaç derin nefes ald11 cigerlerini tem1z bahar havas1 i le doldurdu, sonra köpegine döndü. 11Başlayallm/' dedi yavruya. 11Hac­

hi . Otur." Profesör, emri ciddi bir ses tonuy­

la verdi ve Hachi hemen oturdu.

11Ak1 lll köpek/' dedi Profesör. 11Hachi. Egil.11 Hachi yere dogru egildi ve sahibi yine ona ilti­

fat etti.

11Ne iyi bir köpeksin." Profesör çömeldi ve Hachi'nin boynundaki ve omuzlarmdaki tüyle­

ri okşad1. ''Ne kadar ak1 lll bir köpeksin, Hachi.

Çok zekisin." Profesör U eno1 sanki bir bebekle konuşurmuş gibi tiz bir sesle Hachi'yi övdü.

11iki şey daha deneyecegiz.11 Profesör ayaga kalkt1 ve sesini alçalttl. 11Hachi. Takip et.11 Pro-

10

(9)
(10)

Les lea N ewman

fesör Ueno bahçede birkaç adtm attt ve Hachi1 sol tarafmda yakm durarak onu takip etti.

11Ak1llt köpek. Hachi. Otur.11 Hachi söyleneni yaptt.

11Şimdi1 Hachi. Konuş/' dedi Profesör. Hachi sessizce1 baştm yana eğerek ona baktt.

11Hachi. Konuş." Profesör emri tekrarladt ama Hachi sessiz kaldt.

11Hav-hav, hav-hav."

Profesör1 küçük bir yavru köpek gibi havlayarak ona gösterdi ama Hachi cevaplamadt. Profesör havlamasmt de­

ğiştirdi.

11Hav-hav, hav-hav."

Büyük1 ktzgtn bir köpek gibi havlamasmt tekrarladt. Hachi ona sadece baktt.

11Pek.ila.11 Profesör baş1m salladt. 11Görü­

nüşe göre bugün söyleyecek bir şeyin yok. Ve benim gidip diğer öğrencilerime bir şeyler öğ­

retme vaktim geldi. içeri gel."

Profesör Ueno bir taktın elbise giyip kravat

1 2

(11)

Hachiko

taktı ve kitaplarıyla kiğıtlanm toparladt. Son­

ra koridora doğru yürüdü ve bir çift deri ayak­

kabı giydi. Evden ayrıldı ve Hachi onu kapıya kadar takip etti.

11Hachi. Otur/ dedi Profesör. 11Ne iyi bir köpeksin.11 Köpekle neredeyse burun buruna gelecek kadar eği ldi. 11iyi köpek seni/' dedi yu­

muşakça. 11Hachi1 sen tüm Japonya'daki en iyi köpeksin.11 Nazikçe Hachi'nin başmı okşadı1 burnunun ucunu öptü ve doğruldu.

11Saat 3'te geri döneceğim. Elveda1 küçük dostum.11 Hachi'ye arkasmı döndü ve kapı kilidini açtı. Kapıyı kapatırken kitaplarmdan biri yere düştü. Profesör1 kitabı almak için eğil­

diğinde1 gözlükleri burnundan kaydı ve bazı kağıtlar elinden uçtu. Rüzgar onları sokağa doğru uçurdu ve Profesör1 kapıyı doğru düzgün kapatamadan kiğıtlarm peşine koştu. Hachi burnuyla kapıyı açtı ve sahibinin yanma koştu.

11Hachi1 nasıl dışan çıktm?11 diye sordu Profesör. 11Şimdi eve gitmelisin.11 Profesör ka-

(12)

Les lea N ewman

p1y1 işaret etti ve kati bir sesle konuştu ama Hachi klp1rdamad1 . Profesör evine doğru bir­

kaç ad1m att1 ama Hachi peşinden gitmedi.

Olduğu yerde oturmaya ve Profesör'e bakma­

ya devam etti.

Profesör U eno iç çekti ve saatme bakt1.

11Hachi1 trenimi kaç1racağ1m/' dedi. Hachi kuyruğunu salladl. Profesör tekrar iç çekti ve başm1 sallad1. Bu yavru köpeğe uzun süre klz­

gm kalam1yordu.

11Pekala1 küçük dostum/' dedi1 teslim olarak.

11Hadi. Takip et.11

Hachi1 çok mutlu bir şekilde1 halkalar çize­

rek dönmeye başlad1 ve sonra sahibinin ad1m­

lanm takip etti.

(13)

Z. Bölüm

S

hibuya kiremit çat1 larla doluydu1 bir nehirle s1mrlanm1şt1 ve geniş tarlalarla çevri liydi. Profesör ve Hachi köşeyi döndüler ve uzun Japon Zelkovalan ile dolu1 yerleşimin olduğu bir sokağa girdi ler1 ağaçlarm dallan küçük san çiçek salk1mlanyla kaphydl . Yürü­

dükçe1 yürüdükleri cadde daha da genişledi ve klnn1z11 ahşap kap1 lan ve yeşil çat1s1yla uzun bir tapmak göründü. Birçok insan geçerken

(14)

Leslea Newman

başlanyla Profesör1e günaydm dedi ler ve klvr1k kuyrugu yukanda1 sivri kulaklan dikilmiş bir şekilde sahibinin yanmda z1playan Hachi1ye hayran oldular.

Profesör ve Hachi1 tren istasyonuna yaklaş­

t1klarmda1 sokaklar yaya ve bisiklet üzerindeki acele eden insanlarla dolmaya başlad1 . Koyu mavi renkte bir

happi*

giymiş olan tüccarlar koşuşturuyor1 kutularla dolu1 iki tekerlekli1 ge­

niş1 ahşap el arabalanm çekiyorlard1.

11Hachi . Otur/' dedi Profesör1 bir köşede duraklay1p yeşi l yük arabasmm geçmesini beklerlerken. Sonra1 tren istasyonuna ç1kan merdivenlere gitmek için sokagm karş1sma geçti ler.

Hachi bumunu kald1rd1 ve istasyonun mer­

divenlerinin yanmdaki yemek tezgahlarmm kokusuyla dolu havay1 koklad1. Her tezgah parlak renkli kag1ttan lambalarla dekore edil­

mişti ve her biri1 yiyecek f arkh bir şey sat1yor-

* Geleneksel, uzun kollu Japon ceketleri.

(15)

Hachi ko

du: makama1

tofu *,

yumurta ve et suyunda piş­

miş bal1k ve

yakitori.

11Sat1c1 lar günün i lerleyen saatlerine ka­

dar aç1 k degi ller/' dedi Profesör1 Hachi'ye.

11Ve sen çoktan kahvalt1 ettin1 küçük dostum.

Gel." Aceleyle tren istasyonuna giden basa­

maklan tlrmand1 ve Hachi de arkas1ndan ta­

kip etti .

11Günaydm1 Profesör U eno."

Profesör başm1 çevirdi ve yeni siyah ünifor­

mas1 içinde1 beyaz eldivenleri ve klrm1z1 kenar­

l1 şapkas1yla1 saygıyla baş1yla selam veren is­

tasyon Müdürü'nü gördü.

11Günaydm1 Bay Yoshikawa."

11Ne kadar güzel bir köpeginiz var/' dedi is­

tasyon Müdürü. Hachi oturdu ve gururla gög­

sünü kabartt11 sanki Bay Yoshikawa'nm Htifa­

t1m anlam1ş gibi.

* Tofu, Japonya, Tayland ve Çin'de yenilen, soya ile yapılan tipik Uzakdoğu yemeğidir.

(16)

Les lea N ewman

110nunla ne yapacag1m1 bilmiyorum/' dedi Profesör, elini Hachi'nin başmm arkasma ko­

yarken. 11Buraya kadar beni takip etti ve ben de eger onu geri götürürsem trenimi kaç1rmaktan korktum.11

11Üna sizin için göz kulak olurum/' dedi Bay Yoshikawa başm1 egerek. 11Size bu iyiligi yap­

maktan memnuniyet duyanm.11

11Sizden böyle bir şey yapmamz1 isteye­

mem/' dedi Profesör.

11 Ah1 siz istemediniz ki zaten/ diye belirtti istasyon Müdürü. 11Ben teklif ettim. Onu ofi­

simde tutanm.11

11Size çok dert olur."

11Hiç de olmaz/' diye 1srar etti Bay Yoshika­

wa. 11 Aksine, sizin konumunuzdaki bir adam için böyle uf ak bir şey yapmak benim için onurdur.'1

Profesör, istasyon Müdürü1nün teklifini dü­

şünürken başm1 sallad1. 11Arigato*, Bay Yoshi-

* "Teşekkürler" anlamına gelen Japonca kelime.

1 8

(17)

Hachiko

kawa/ dedi teşekkür etmek için başm1 egerken.

11Çok naziksiniz. Saat 31te geri dönecegim.11 11Sizi bekliyor olacag1z/1 dedi Bay Yoshi­

kawa1 kendisi de başm1 egerek. 11Köpeginizin ismi nedir?11

11ismi Hachi.11

11Hachi?

Ona neden 1Sekiz1 1smm1 verdi­

niz ?11

11Sekiz benim şanslı rakam1m çünkü sekiz anlamma gelen

kanji*

aşag1 dogru tutulmuş bir yelpazeye benziyor1 alt klsm1 üstünden daha geniş/1 diye aç1klad1 Profesör1 Japon harfinin şeklini çizmek için parmagm1 kullanarak. 11Bu1 gelecegin apaç1k oldugu anlamma gelir. Ve Hachi benim sahip oldugum sekizinci köpek1 bu yüzden kesinlikle çok şansll. Bugüne kadar egittigim diger köpeklerden daha ak1 ll1. Daha şimdiden ona oturmasm11 egl lmesini ve takip etmesini ögrettim. Ogretemedigim tek şey havlamak.''

* Çince yazı karakterlerine Japoncada verilen isim.

(18)

Les lea N ewman

11Belki konuşmamas1 daha iyidir/' diye be­

lirtti istasyon Müdürü. 11Baz1 köpeklere havla­

mamay1 ögretemezsiniz.11

11Bu dogru/1 dedi Profesör1 11 ama

Akitalar*

öyle davranmazlar. Bir şeyin yolunda gitmedi­

gini düşünmedikleri sürece havlamazlar. Ama yine de ona ög1retmek isterim1 sadece sesini duymak için."

Yavru köpege dogru bakt1 ama Hachi ses­

siz kald1. 11Ah1 peki/' dedi Profesör U eno.

11Eminim ki söyleyecek önemli bir şey oldugu zaman Hachi benimle konuşacak. Ona göz ku­

lak olmay1 teklif ettiginiz için tekrar teşekkür ederim." Profesör1 istasyon Müdürü'ne başm1 egdi. 11Sizi dinleyecektir. Genellikle -bir kere daha köpegine bakt1- çok uslu bir köpektir."

Profesör1 görevliye tren biletini gösterdi ve Hachi ve istasyon Müdürü ile birlikte1 tren raylarm1 sm1rlayan ve klrm1z1 bir çat1yla mu­

hafaza edilen platforma yürüdü. Platform1 işe

* Japon kökenli bir köpek türü. Ayrıca Hachi'nin cinsi.

zo

(19)

Hachiko

gidip gelen ve allşveriş yapan insanlarla do­

luydu. Erkeklerin çoğu tak1m elbise giymişti ve kadmlarm çoğu da kimono ve ahşap takunya ya da has1rdan yap1lm1ş sandaletler giymişti.

istasyon Müdürü1 istasyonu devriye gezer­

ken Profesör U eno1 kelebek desenli yeşi l1 pa­

muklu

kimono

giymiş ve beline soluk yeşil bir kuşak bağlam1ş olan bir kadmm yanmda duru­

yordu. Bütün eşyalan yeşil bir kumaş parças1- nm içine toplanm1şt1. Düzgün bir şekilde top­

lanm1ş bohçasm1 sağ eline oturtmuştu. Diğer eliyle de küçük oğlunun denizci üniformasm1 düzeltiyordu. En sonunda oğlunun okul üni­

formas1 onu tatmin edecek kadar düzgün oldu­

ğunda1 parmak uçlanyla oğlunun alnma düşen saçlanm tarad1.

11Bak1

Okaasan *

" Çocu� annesinin titizli­

ğinden s1yr1ld1 ve işaret etti. 11Bir köpek1 tren bekliyor/1 Elini Hachi'ye doğru uzatt11 ama annesi geri çekti.

* Anne anlamına gelen Japonca kelime.

(20)

Leslea Newman

"Yasuo1 dikkatli ol. ls1rabi lir.11

"Size zarar vennez.11 Profesör çocukla Hachi1nin arasma egildi. "Çok yumuşak huy­

ludur."

11 Ad1 ne?" diye sordu çocuk.

11 Ad1 Hachi/1 diye cevaplad1 Profesör dog­

rulurk.en. "Ve benim ad1m da Eizaburo U eno.11

"Ben de Bayan T akahashi/1 dedi Yasuo1nun annesi1 başm1 egerek. 11Ve bu da oglum Yasuo.

Çok merakl1d1r.11

Annesinin söyledigini ispatlarcasma1 Ya­

suo başm1 egdi ve hemen başka bir soru sordu.

11Hachi1nin cinsi nedir?" diye sordu Profesör1e.

11Yasuo/ dedi Bayan T akahashi1 11insanlan rahats1z etme.11

11Ra.hats1z etmiyor/1 dedi Profesör. 11Soru­

nu cevaplamaktan mutluluk duyar1m. Hachi1

Akita-ken

denilen çok özel bir köpek/1 dedi gurur­

la. Ve sonra1 profesör olarak,, kendini Yasuo1ya

zz

(21)
(22)

Leslea Newman

ve annesine köpegin cinsi hakkmda ktsa bir ko­

nuşma yapmaktan altkoyamad1.

11Akitalar,

zeki1 sad1k ve son derece baglt olmalanyla bilinirler.

Y1llar önce1

Akitalar,

Honshu daglarmm kuze­

yinde ilk kez ortaya ç1kt1klarmda1 sadece impa­

ratorluk ailesinin onlara sahip olma izni vardt.

Türleri üç yüz yıldan daha eski.11

11Hachi kaç yaşmda?11 diye sordu Yasuo.

11 Ah1 o daha sadece bir yavru. Alt1 ayltk.11 11Ben ondan daha büyügüm/' diye övündü Yasuo. Elini genişçe açt1 ve saymaya başla­

dt. 11Bir11 Başparmagm1 avucuna dogru çekti.

11iki.11 işaret parmagm1 içeri kadadt. 110ç1 dört1 beş.11 Yasuo kalan parmaklanm da içeri dogru kadad1 ve s1k1lm1ş yumrugunu gururla havaya kald1rd1. 11Ben beş yaşmday1m/' dedi1 11nere­

deyse alt1 ve bugün benim okulda ilk günüm.11 11Ben de okula gidiyorum/' dedi Profesör.

Yasuo ona şaşkmltkla baktt. 11Büyükler işe gider samyordum/' dedi.

24

(23)

Hachi ko

(/Ben okulda çalış1yorum/' diye aç1klad1 Pro­

fesör. 1'T okyo imparatorluk Oniversitesi1nin T anm Departmam1nda ögretmenlik yap1yorum.

Büyüdüğünde belki benim sm1flmda olursun/1 11Çok isterim/' dedi Yasuo.

Tren1 saat tam dokuzda raylarm köşesin­

den göründü1 tiz sesli frenleriyle ciyaklayarak istasyona girdi ve durdu. istasyon1 işe giden­

ler trene dogru acele ederken platforma çarpan tahta sandaletlerin gürültüsüyle doldu.

Diğer herkes yanmdan geçip giderken Pro­

fesör olduğu yerde kaldl. 11Hachi. Otur/ dedi.

Hachi oturdu ve Profesör Ueno eğl lip onun koyu kahve gözlerine bakt1.

11Ne kadar iyi bir köpeksin/ dedi Profesör istasyon sessizleşir sessizleşmez. 11Ne ka­

dar iyisin/1 diye tekrarlad1 yumuşak bir sesle.

11Hachi1 sen Japonya1daki en iyi köpeksin.11 Hachi1nin başm1 okşad11 burnunun ucunu öptü ve dogruldu. 11Saat üçte geri döneceğim.''

(24)

Les lea N ewman

Profesör tren ayn lmadan hemen önce trene bindi ve Hachi'ye el sallad1. 11Elveda1 küçük dostum."

Hachi platformda olduğu yerde kald11 için­

de sahibinin olduğu trenin ayr1llş1m1 boynunu uzatarak izledi. En sonunda art1k göremedi­

ğinde1 birkaç dakika daha boş raylara bakar ak oturdu.

Bay Yoshikawa arkasma geldi ve kulaklanm okşad1. 11Günü benimle geçireceksin1 Hachl/' dedi. 11Gel.11 Bay Yoshikawa ofisine doğru bir­

kaç ad1m attl. Ama Hachi1 Profesör' ün treninin gittiği yöne doğru bakarak olduğu yerde durma­

ya devam etti. Sonra ayağa kalkt11 döndü ve is­

tasyonun ç1k1şma doğru hlzla gitmeye başlad1.

11Hachi/1 diye bağ1rd1 Bay Yoshikawa1 sert­

çe beyaz eldivenli ellerini ç1rp1yordu. 11Geri gel.'1 Hachi onu görmezden geldi ve yoluna de­

vam etti.

11Hachi!11 diye bağ1rd1 istasyon Müdürü.

Aceleyle köpeğin peşinden gitti ama Hachi

Z{,

(25)

H achi ko

kovaland1gm1 görünce1 hlzla istasyonda koş­

tu1 merdivenlerden indi ve sokaga ç1kt1. Bay Yoshikawa1 köpegi merdivenlerde takip etti ve yakalamaya çahşt1 ama tren istasyonundaki nöbet yerini blrakamazdl. Umutsuzluk içinde Hachi1nin kuyrugunun ucunun köşeden kaybo­

luşunu izledi. Saat üçteki trenle döndügü za­

man Profesör1 e ne söyleyecekti?

(26)

3. Bölüm

Profesör kitaplanm toplad1 ve aceleyle sm1f­

tan ayr1ld1. Hachi He Hgili düşünceleri yüzün­

den dikkati dag1mkt11 neredeyse omzunda1 tep­

sinin içinde yüksekçe y1gm edHmiş ögle yemegi kutulan ve pHav kaselerini dengeleyen bisiklet üzerindeki kurye He çarp1şacakt1. 110zür dHe­

rim.11 Kuryeci çocuk yolundan saparken Profe­

sör özür dHeyerek başm1 egdl.

Hachi'nin1 istasyon Müdürü'ne dert ç1kar­

mad1gm1 umarak1 onu üniversiteden Shibuya

Z9

(27)

Leslea Newman

istasyonu'na götürecek olan trene binmek için acele etti.

Bay Yoshikawa1 tren istasyonunun merke­

zinde, tavandan sark1t1lm1ş büyük, yuvarlak saate bakt1. Saat neredeyse üçtü. Birazdan Pro­

fesör Ueno varacakt1 ve istasyon Müdürü ona1 ne oldugunu söylemek zorunda kalacakt1. Pro­

fesör köpegine göz kulak olma konusunda ona güvenm1şti ama o1 bu işi yerine getirememişti.

Tüm gün boyunca, tren bekleyen insanla­

ra Hachi'yi görüp görmediklerini sormuştu.

'1Y avru1 altm-kahverengi bir

Akika-ken,

yü­

zündeki kürkünde ufak bir beyazl1k var/' de­

mişti tekrar tekrar.

Her saat baş11 Bay Yoshikawa yemek tezgahlarmdaki sat1c1lara gidip, Hachi'yi et­

rafta yemek aramak için etraf1 koklarken fark edip etmediklerini sormuştu. Bir sat1c1dan bir kase makarna alm1ş1 hlzlıca mideye indirmiş ve ögle molas mm en iyi klsmm1 sokakta Hachi'yi aramaya harcam1şt1. Ama onu bulamam1şt1.

(28)

Hachi ko

Saat üçe beş kala1 Bay Yoshikawa platfor­

ma ç1kt1 ve klrm1z1 kenarh şapkasmm ucunu çekiştirdi . Sağma1 trenin geleceği yöne doğru bakt1. Henüz trene dair bir işaret yoktu. Bay Yoshikawa başm1 çevirdi ve soluna baktl. Bir kez göz k1Tpt11 sonra başm1 sallad1 ve yeniden göz klrpt11 çünkü gördüğüne inanm1yordu: al­

tm-kahverengi bir

Akika-ken!

istasyon Müdürü hlzla köpeğin yanma gitti. 11Hachi?11 diye sordu. Köpek ismini du­

yunca kuyruğunu vurmaya başladl . 11Nereler­

deydin?11 diye sordu Bay Yoshikawa1 köpeğin boynunu ve omzunu okşarken. 11Senin için en­

dişelendim.11

Hachi gözlerinin içine bakt11 sessizdi.

11Peki1 boş ver/' dedi Bay Yoshikawa1 Hachi1n1n başm1 hafifçe dokunarak. 11Burada olduğun için çok muduyum.11 Kelimeler ağzm­

dan ç1kar ç1kmaz tren1 istasyona girdi ve dur­

du. Trenden inen ilk kişi Profesör U eno1ydu.

3 1

(29)

Leslea Newman

11Merhaba1 küçük dostum!11 diye seslendi1 sesi mutluluk doluydu. Hachi sahibine dogru koşturdu1 parmaklanm yalad1 ve önünde hal­

kalar çizerek dönmeye başladl.

Yasuo ve annesi de trenden inerek Profesör1ü takip etti. 11Bak1

Okaasan,

diye güldü Yasuo.

11Profesör1ün köpeğinin baş1 dönecek.11

110 neşeyle sersemleşmiş halde/ dedi Ba­

yan T akahashi gülümseyerek.

Hachi dönmeyi bit1rdiğinde1 Yasuo seslen­

di1 11Buraya1 Hachi/ ve elini uzattl. Köpek1 çocuğa bakt1 ve kuyruğunu sallad11 ama sahibi­

nin yanmda kalmaya devam etti.

110na göz kulak olduğunuz için çok teşekkür ederim/ dedi Profesör1 istasyon Müdürü1ne.

11Bana bu iylllği yapmamz çok nazik bir dav­

ramşt1/1

11Rica ederim/ Bay Yoshikawa.

11Size sorun ç1 kard1 m1 ?11 diye sordu Profesör Ueno.

(30)
(31)

Les lea N ewman

Bay Yoshikawa köpeğe bakt1 ve kaşlanm kald1rd1. Hachi de ona1 sanki gülüyormuş gibi1 ağz1 yanın aç1k ve pembe dili dlşan sark1k bir şeki lde bakt1.

11Sorun ç1kard1 m1 bilmiyorum/1 dedi istas­

yon Müdürü. 11Hachi1 sizin treniniz ayr1ld1k­

tan birkaç dakika sonra istasyondan ayr1 ld1.

Yakalamaya çal1şt1m ama çok hlzl1 koşuyordu.

Birçok insana sordum ve öğle yemeği vaktimde onu arad1m ama bulamad1m. Ve sonra birden11 -Bay Yoshikawa tren istasyonunun girişine doğru baş1yla hareket yapt1- 11 saat üç olma­

dan geri döndü. Sanki ne zaman geleceğinizi biliyormuş gibi.11

Profesör1 sevinçli bir ifadeyle Hachi1ye baktl . Köpekler saatleri bi lmezler. Yoksa bi lirler mi? 11Bu çok i lginç/1 dedi istasyon Müdürü1ne. 11Size böylesine dert olduğu için çok özür di lerim.11

110zür di lemeye gerek yok/ dedi Bay Yoshi­

kawa1 11çünkü hikaye mutlu sona eriyor/1

(32)

Hachiko

11Size tekrar teşekkür ederim/1 dedi Profesör1 başm1 eğerek. Sonra Hachi1ye döndü. 11Ak1 lh olduğunu hep bi liyordum/ dedi. 11Ama şimdi görüyorum ki düşündüğümden daha ak1 lhy­

m1şsm. Küçük dostum1 sen tüm Japonya1daki en ak1lh köpeksin.11

35

(33)

Lf. Bölüm

O

günden sonra Hachi1 her sabah Pro­fesör Ueno ile birlikte tren istasyonu­

na yürüdü ve her ögleden sonra treni karş1 la­

d1 . Profesör1 tren istasyondan ayr1 hr ayn lmaz Hachi'nin eve gittigini biliyordu çünkü hiz­

metçisi öyle söylemişti. Profesör iş yerindey­

ken Hachi kendisine ugraşacak işler buluyor­

du. Patilerini temizliyor ve kendi kuyrugunu kovahyordu. Rüzgan kokluyor ve dal parçalan kemiriyordu. Genellikle güneşin altmda1 bah-

(34)

Leslea N ewman

çedeki kiraz agacmm dibinde uzun uzun uyuk­

lardl. Ama her zaman1 sahibinin trenini karş1- lamak için vaktinde uyamp istasyona dönerdi.

istasyon Müdürü1 Hachi gelir gelmez sa­

atini kontrol ederdi. 11Saat üçe beş var/' diye blldirirdi1 istasyonun tavanmda as1l1 büyük sa­

ate bakarak. 11Hachi her zaman tam vaktinde geliyorsun. Saati sana göre ayarlayablllrim.'1

Bir y1 l geçti ve Profesör'ün rutini degişmedl.

O ve Hachi1 baharda kiraz çiçekleri açt1gmdai yazm yagmurlar başlad1gmda tren istasyonu­

na birlikte yürürlerdi. Sonbaharda yapraklar renk degiştirdigindei ktşm karlar düşmeye baş­

lad1gmda da birlikte yürürlerdi. Sabahlart tren istasyondan ayr1lmadan önce son binen kişi Profesör olurdu ve ögleden sonra tren geldigin­

de inen llk kişi de Profesör olurdu. Ve Hachi her zaman1 onu karş1lamak için ordaydl. Ne bir dakika erken1 ne de bir dakika geç gelirdi.

Ve Profesör'ü görür görmez sahibine koşar1 onun parmaklartm yalar ve önünde mutlulukla halkalar çizerek dönerdi. Bir gün1 mayts aymm

38

(35)

H achi ko

başlarmda1 Hachi ve Profesör1 tren istasyo­

nuna dogru sabah yürüyüşlerini yaparlarken1 Profesör Ueno1 yanlarmdan geçtikleri evlerin dlşmdaki rengarenk1 balık şeklindeki bayrakla­

ra hayran kalm1şt1. 11Hachi. Otur. Bak1 küçük dostum/ dedi Profesör1 işaret ederek.

11Bu bayraklar sazan ballg1 şeklinde ve

Tango-no-Sekku

onuruna as1lm1şlar1 Japon­

ya' daki genç çocuklar tarafmdan kutlanan özel bir bayram.''

Hachi'nin gözleri1 dalgalanan bayraklan işaret eden sahibinin elini takip etti.

11Ailedeki her erkek çocuk için özel bir sa­

zan bahg1 bayrağ1 asmak gelenekseldir/' diye anlatt1 Profesör1 Hachi'ye. 11Ben küçükken be­

nim için as1 lm1ş1 tlpk1 buna benzeyen1 büyük1 klrm1z1 beyaz bir sazan bahğ1 bayrağ1 vardl.11 Rüzgarda dalgalanan1 özellikle geniş olan bay­

rağa dogru işaret etti.

11Sazan balıklan çok güçlü ve çok cesurdur1 küçük dostum. Akmt1ya karş11 yukan dogru

(36)
(37)

Leslea Newman

yüzmeleri gerekir ve bu1 büyük kararlll1k ve azim gerektirir. Ama bir kez başarmca1 hayattaki bü­

tün engelleri ve zorluklan aşabilecegini ögrenir.

Her çocuk1 sen dahil Hachi1 bir sazan bahg1 gibi güçlü ve cesur olmaya çabalamahd1r/1

Hachi kulaklan dikkatle aç1lm1ş bir şeki lde1 Profesör1 den ders dinlerken her zaman yapt1g1 gibi hareketsizce oturdu.

11Gel1 Hachi. Trene yetişme vakti. Takip et.11 Profesör yeniden yürümeye başlad1 ve Hachi1 onun ad1mlanm takip etti. Hoş bir ilk­

bahar günüydü ancak Profesör Ueno ve Hac­

hi1 tren istasyonunun merdivenlerine varana kadar Profesör1ün yüzü ter içinde kalm1şt1.

Gözlüklerini ç1kard1 ve beyaz bir mendille al­

mm sildi.

11Günaydm1 Profesör.11 istasyon Müdürü bir baş egmesiyle selamlad1 Profesör Ueno1yu.

11Merhaba1 Hachi.11

11Günaydm1 Bay Yoshikawa/1 Profesör mendilini kald1rd1 ve kaşlanm tekrar sildi.

(38)

Hachiko

11I<ötü mü hissediyorsunuz?11 diye sordu is­

tasyon Müdürü1 sesi endişe doluydu. 11Bir bar­

dak su ister misiniz?''

11Hay1r1 teşekkürler. Çok naziksiniz ama iyiyim/' dedi Profesör1 mendllini cebine koyar­

ken. Bllet toplay1c1sma bl let1ni gösterdi ve gi­

rişten yürüyerek geçti .

11Hachi !11 diye seslendi Yasuo. Profesör ve Hachi platformun karş1sma geçtl ler.

11Çocuk Günü'n kutlu olsun1 Yasuo/' dedi Profesör.

11T eşekkürler/' dedi Yasuo. Ellerini Hachi'nin boynundaki tüylerinden üzerinde aşağ1 yukan gezdirdi. 11Büyümüş.11

11Neredeyse 60 cm boyunda ve 45 kllo oldu.

Erkek bir

Akita

için güzel ölçüler/' dedi1 bir ders verme flrsatmm kaçmasma asla izin ver­

meyen Profesör.

1'Buradaki tüylerine bak.11 Yasuo'nun ellerini Hachi'nin göğsüne doğru yönlendirdi. 1'Buradaki

43

(39)

Leslea Newman

kürkü astar gibi. Geri kalan tüylerinden daha ka­

lm ve daha yumuşak Buradaki astar kürkoluştu­

ğunda1

Akita-ken

tamamen büyümüş demekt1r.'1 11Ben hala büyüyorum/ dedi Y asuo. 11Çok uzun boylu olacağ1m.11

11Benden de mi uzun?11 diye sataşt11 hiç de uzun olmayan Profesör.

11Umanm/1 dedi Yasuo1 parmak uçlarmda yükselerek.

1Yasuofl1 dedi annes1 azarlayan bir tonda.11Profesör çok sayg1değer bir adam1 ona karş1 kaba olma11

Ama Profesör Ueno sadece güldü. 11Eminim ki çok uzun boylu olacaksm/ dedi çocuğa.

Saat 9 treni tam vaktinde vardl. Herkes tre­

ne binerken1 Profesör Ueno Hachi1ye güle güle demek için eğildi.

(40)

Hachiko

J aponya' daki en iyi köpeksin." Hachi'nin baş1-

m okşad1 ve burnunun ucundan öptü.

11Saat 3'te geri dönecegim./' diye hat1rlatt1 Hachi'ye. 11Elveda1 küçük dostum.'' Tren ayr1 l­

d1 ve Profesör her zamanki gibi el sallad1.

Hachi oldugu yerde kald11 her zamanki gibi treni izliyordu. Ama birden hiç yapmad1g1 bir şey yaptl. Tren hlzla ayr1 llrken1 Hachi kovala­

maya başlad1 ve yüksek sesle havlad1.

11Hav-hav!" diye bag1Td1 Profesör Ueno'ya.

Ve sonra yine bag1rd11 11Hav-hav! Hav-hav!"

Profesör yüzünde endişeli bir bak1şla trenin canımdan egildi. Hachi iyi miydi? Ama köpegi platformda kuyrugunu sallarken görünce1 s1nt­

t1 ve el salladl.

11Hachi1 ne kadar harika bir sesin var!" diye seslendi gururla. 11Ne iyi bir köpeksin. Elveda1 küçük dostum."

istasyon Müdürü1 Hachi'ye dogru yürüdü ve önüne çömeldi.

lf 5

(41)

Leslea Newman

11Bugün Profesör1e bu kadar önemli ne söyle­

mek istedin?11 diye sordu

Akita-ken'e.

Ama Hachi söylediklerini tekrarlamadı. Sa­

dece döndü ve eve gitti.

Saat lte tren Shibuya istasyonu1na geldi­

ginde1 Hachi raylarm yanmdaki1 her zaman­

ki yerine oturdu1 gözleri ilk vagonun kapısma odaklanmıştı. Kapı açı ldı1 sırtma ufak bir be­

bek sarı lı1 mavi ve beyaz

kimono

giymiş bir ka­

dm indi. Arkasmdan gazete taş1yan bir adam takip etti. Peşinden1 birbiriyle uyumlu mavi etek ve beyaz bluz giymiş1 boyunlarma klrmızı bir şal sarmış iki klz göründü. Profesör nere­

deydi? Hachi heykel gibi hareketsiz oturuyor1 bekliyordu. Son olarak Yasuo ve annesi plat­

forma ayak bastılar.

11Hachi !11 diye bagırdı Yasuo. Köpek ona bakmad1 bile. 11Anne1 Profesör nerede? Trende degildi.11

(42)

Hachiko

11Ünu göremiyorum/' dedi. 11Hachi1 sahibin treni kaç1rm1ş olmal1. Merak etme. E,.minim di­

ğer trenle gelir."

11Merak etme1 Hachi/' diye tekrar etti Ya­

suo1 köpeğin başm1 okşayarak.

Hachi kulaklar1 havada, dimdik bir şeki lde tren raylarma bakarak oturdu. Diğer tren geldi­

ğinde1 inen her kişiye tek tek bakt11 ama hiçbiri Profesör değildi. Diğer trenler geldi geçti1 her birinden birçok yolcu ç1k1yordu. Baz1lan ace­

leyle Hachi'nin yanmdan geçiyor1 baz1lan ise durup Hachi'nin yumuşak tüylerini seviyordu.

Hachi onlarm hiçbirine dikkat etmiyordu.

Hachi bütün öğleden sonray1 ve akşam1 ge­

lip geçen trenleri bekleyerek geçirdi. Bay Yos­

hikawa ona su getirdi ve bir kase pi lav paylaş­

may1 denedi ama Hachi yemedi. En sonunda gece yans1 olmuştu ve son tren istasyona gel­

di. Profesör U eno yoktu.

11Profesör nerede olabilir?" diye sesli düşün­

dü istasyon Müdürü. Şapkasm1 ç1kard1 ve ba-

47

(43)

Les lea N ewman

şmı kaşıdı. ''Hiç böyle yapmazdı. Trenini asla kaçırmazdı .11

istasyon Müdürü şapkasmı geri taktı ve şapkanm kenarmı gözlerinin üstüne indirdi.

110zür dilerim1 Hachi. istasyonu artık kapat­

mam gerek. Ve sen de eve gitmelisin. Git.11 Bay Yoshikawa beyaz eldivenli elleriyle mer­

divenleri işaret etti.

Hachi'nin gözleri istasyon Müdürü'nün parmaklarım takip etti ama geri kalan hiçbir yeri hareket etmedi.

11Üzgünüm1 Hachi ama artık gitmelisin."

Bay Yoshikawa1 Hachi'yi çıkışa doğru gitme­

ye zorlarken nazik ama katiydi.

Hachi ayrılmak istemiyordu ama başka şan­

(44)

5. Bölüm

E

rtesi sabah1 Yasuo ve annesi saat 91 dan biraz önce tren istasyonuna vardı lar.

Cün1 alışık olmadık şeki lde sıcak ve nemliydii mayıstan ziyade temmuz gibi hissettiriyordu.

Platformdaki hava aglT ve durgundu. Bayan T akahashi1 kuşagmdan pembe çiçek desenleriy­

le süslenmiş1 beyaz1 ipekten bir yelpaze çıkardı ve yüzüne dogru hafifçe sallamaya başladı.

''Profesör ve Hachi neredeler?" diye sordu Y asuo1 annesine.

49

(45)

Les lea N ewman

11Bilmiyorum/' dedi1 platformu ararken. Ba­

yan T akahashi'nin gözleri1 Profesör' ün koyu kahve tak1m elbisesini ararken1 rengarenk

ki­

monolar

denizi üzerinde yüzdü. 11Belki Profe­

sör uzaktad1r. Ya da belki hastalanm1şt1r." Ba­

yan Takahashi bir kez daha etrafma bakmdl.

11Eminim yarm burada olacakt1r. Gel1 Yasuo.

Tren geldi."

Profesör Ueno1 o ögleden sonra Yasuo ve annesinin1 Shibuya istasyonu'na dönmek için bindigi trende yoktu. Ve trenden indiklerinde platformda da degi ldi. Ama Hachi oradayd11 her zamanki yerinde1 dikkatle bekliyordu.

11Bu çok garip. Şimdi endişelendim/' dedi Y asuo'nun annesi. 11Bir sonraki treni bekleyelim."

Bayan T akahashi ve Y asuo1 ahşap bir banka yürüdü ve oturdu. Bir sonraki tren gelip1 yolcu­

lanm blrakah çok olmam1şt1. Yasuo ve Bayan T akahashi acele eden insanlarm kalabahgm1 izledi: kumaş taş1yan ve küçük bir çocugun elinden tutan bir kadm1 lacivert okul üniforma-

(46)

Hachiko

lan ve ceketlerinin önündeki altm rengi düg­

meleriyle liseli erkek çocuklar1 parlak renkli

ki­

monolanna

baglanm1ş1 uzun1 yünlü etekleriyle genç klzlar . . .

Hachi oldugu yerde oturuyor1 havay1 koklu­

yor ve gözleriyle etrafmdaki insanlarm yüzle­

rini tar1yordu. Yasuo ve annesi de etraf1 ince­

liyorlard1 ama Profesör'ü göremedller. iki tren daha istasyona vard1gmda hala bankta oturu­

yorlardl. Onlarca insan1 trenlerden iniyor ve istasyondan ç1kmak için hlzla Hachi'nin ya­

nmdan geçiyordu. Ama Profesör Ueno onlarm arasmda yoktu.

11Gel1 Yasuo.11 Bayan T akahashi ayaga kalktl. ''istasyon Müdürü lle konuşalım. Belki o bir şeyler blllyordur.11

Yasuo'nun annesi Bay Yoshikawa'ya başm1 egerek selam verdi. "Profesör U eno için endi­

şelendik/' dedi. 11Bugün trende yoktu."

11Korkunç bir şey oldu.11 Bay Yoshikawa şap­

kas1m ç1kard1 ve fls1ldayarak konuştu. 11Profe-

51

(47)

Leslea Newman

sör U eno dün üniversitedeyken rahats1zlan­

m1ş. Kalbi durmuş. Onunla birlikte çalışan başka bir profesör bugün gelip bana söyledi."

Yasuo'nun annesi eğildi ve oğlunun elini tuttu. "Yasuo1 Profesör ne yaz1k ki ölmüş/' dedi nazik bir ses tonuyla.

11Ama neden?" diye sordu Yasuo. 11Yaşlı de­

ğildi."

11Kimse neden olduğunu bi lmiyor/' dedi is­

tasyon Müdürü.

11Profesör'ü bir daha göremeyeceğiz/' diye fls1ldad1 Yasuo. Sessizce annesinin yanmda dururken1 çenesi titredi ve gözleri doldu. Her gün Profesör U eno'yu görmeyi özleyecekti.

Ve Hachi'ye ne olacakt1? işe gidip gelen in­

sanlarm arasmda1 platformda sab1rla bekleyen köpeğe döndü Yasuo. Cözyaşlan1 Yasuo'nun yanaklarmdan süzüldü.

11Peki ya . . . 11 Yasuo'nun kelimeleri boğazma tak1 ldı.

(48)

Hachi ko

11Ne yapacag1m1 bi lmiyorum/' dedi Bay Yoshikawa1 köpege bakarak. 11Hachi her za­

manki gibi saat tam 3'ten önce geldi. Sahibinin bir daha dönmeyecegini bilmiyor."

Ya.suo'nun aklma bir fikir geldi. 11Anne/' dedi1 annesine bakarak. 11Hachi bizimle gelebi­

lir mi? Lütfen?"

11Size hiç problem yaratmayacagmdan emi­

nim/' dedi istasyon Müdürü. 11Çok ak1ll1 ve uslu. Hlrlad1gm1 hiç duymad1m. Ve düne ka­

dar1 havlad1gm1 bile hiç duymam1şt1m."

11Düşünmem gerekiyor/' dedi Bayan Taka­

hashi.

Hachi1 etrafındaki insan kalababgmm ara­

smda hareketsizce otururken1 Bayan Takahas­

hi1 ona bakt1 ve tam o anda1 Hachi de omzunun üzerinden ona baktl. Sonra hüzünlü bak1şlanm yeniden tren raylarma çevirdi.

11Lütfen1 anne/' dedi Yasuo. 110na çok iyi bakacag1m. Söz veriyorum."

53

(49)

Leslea Newman

Annesi düşünürken1 Y asuo nefesini tutu­

yordu. 11Bunu Profesör için yapacag1m/' dedi sonunda. 11Çok kibar bir adamdl.11

1'T eşekkür ederim1 anne/' Yasuo başm1 ege­

rek. Sonra girişe dogru yürüdü. 11Buraya gel1 Hachi !" diye seslendi1 bald1rlarma hafifçe vu­

rarak. Ama köpek kıpırdamadl.

Yasuo platformda koştu. 11Annem ve benim­

le eve geliyorsun/' dedi

Akita-ken'e.

Hachi kaf as mı kald1np Yasuo'ya bakt1 ama yaklaşan bir trenin sesiyle1 gözlerini tren ray­

larma çevirdi.

Yasuo onun yanmda bir ad1m att1 ve yürü­

meye başladı. 11Hachi. Takip et." Yasuo1 kö­

pege emir verirken Profesör' den duydugu gibi kati bir sesle konuşmuştu. 11Hachi. Takip et/' dedi tekrar. Ama Hachi onu dinlemiyordu.

11Sana onu yönlendirebllmen için bir şey ge­

tirecegim/' dedi Bay Yoshikawa.

Bir dakikal1gma ofisine dogru giderek kay­

boldu ve sonra uzun bir ip parçasıyla geri dön-

(50)
(51)

Leslea Newman

dü. Bir ucunu Hachi1nin boynuna doladı1 diğer ucunu da Yasuo1ya verdi.

11Cel1 Hachi/1 dedi Yasuo. ''Eve gidiyoruz."

ipinden çekti, ama Hachi kıpırdamadı. 11Ben­

den daha güçlü. Anne, yardım etmen gerek."

Yasuo ve annesi ipi çekti. Hachi olduğu yer­

de duruyordu. istasyon Müdürü de yardım etti ve sonunda, Hachi, büyük bir isteksizlikle ha­

reket etmeye başladı.

11Mutlu deği[/1 dedi Yasuo1 Hachi1yi istas­

yondan çı kanr ve merdivenlerden inerken.

11Bize alışacak/1 dedi, Yasuo1nun annesı1 Hachi1yi yan çekip yan sürüklerken.

(52)

6. Bölüm

Y

asuo ve annesi eve geldiginde1 ayakka­b1lanm ç1 kard1 lar ve Hachi1yi eve sok­

tular. Yasuo ön girişe1 onun için bir kase içme suyu koydu.

11Ne yiyecek?11 diye sordu Yasuo annesine.

11Biz ne yiyorsak onu yiyecek/ diye cevap­

lad1 annesi. 11Pilav1 bahk ve sebze. Ona özel yemek alacak kadar param1z yok.11

11içeri ge[1 Hachi/ diye seslendi Yasuo ama köpek1 antreden ayr1 hp1 Yasuo1nun evini gez-

57

(53)

Leslea N ewman

mekle pek i lgilenmiyordu. Kapmm önünde otu­

ruyor ve kapıya bakıyordu.

"Burayı sevmedi/' dedi Yasuo üzülerek.

"Yeni hayatma alışması için zamana ihtiya­

cı var/' dedi Bayan T akahashi.

Yasuo1 Hachi'nin yanma çömeldi ve sırtm­

daki tüyleri sevdi. Sakin1 rahatlatıcı bir ses to­

nuyla konuştu onunla.

11Profesör1ü özlediğini biliyorum/ dedi.

Pro­

fesör

kelimesinde1 Hachi'nin kulakları arkaya doğru döndü. 110nu ben de özlüyorum. Ama bizimle yaşamak hoşuna gidecek1 Hachi. Sana yemek için bal1k1 et ve bir sürü güzel şey ve­

receğim ve seninle oyun oynayacağım. Birlikte eğleneceğiz/1 Y asuo1 yala mas mı ümit ederek Hachi1ye elini uzattı. Ama köpek olduğu yer­

de1 kapıya bakarak durmaya devam etti.

"Zavallı Hachi/ dedi Y asuo. 11l<apmı açıla­

cağım ve Profesör1ün içeri gireceğini umuyorsun.

Ben de bunun olmasmı isterim. Ama bu müm-

(54)

Hachiko

kün değil." Yasuo üzüntüyle kafasm1 salladl.

Keşke

Akita-ken 'in,

sözlerini anlamasm1 sağla­

yabilseydi. Yasuo1 köpekle bir süre daha konuş­

tu1 sonra sustu ve sessizce yanmda oturdu. Var­

l1ğlnm1 köpeği rahatlatacağım umuyordu.

11Yasuo/' diye oğluna seslendi Bayan Taka­

hashi. 110devini yapma vaktin geldi.11

Yasuo1 Hachi'nin yanmda olabilmek 1çm okul kitaplanm kap1 girişine getirdi. Bir kitap açt1 ve okuma pratiği yapmaya başlad1. K1sa bir süre sonra kapmm önünde ayak sesleri duy­

du. Bu1 işten eve dönen babasmm sesiydi.

11Baba1 lütfen hemen içeri girme/' diye ba­

ğ1rd1 kap1ya doğru. 11Sana bir sürprizimiz var.11 Sonra annesine seslendi. 11Anne1 lütfen Hachi lle llglli bana yard1m et.11

Yasuo'nun annesi antreye geldi ve birlikte1 Hachi'yi kaçmasm diye tuttular.

11Şimdi gelebllirsin1 baba/' dedi Y asuo.

11Ama kap1y1 çabucak aç ve sonra hemen s1k1 s1k1 kapat.11

59

(55)

Les lea N ewman

11Merhaba1 bu da kim?" diye sordu babas11 köpegi görünce.

11Bu Hachl/' dedi Yasuo. "Profesör Ueno'nun köpegi.11

11Peki1 Profesör nerede?" diye sordu Bay Ta­

kahashi1 iş ayakkab1lanm ç1kanp ev terliklerini giyerken.

Bayan T akahashi1 kocasm1 diger odaya dog­

ru geçirmek için takip etti. Birkaç dakika sonra1 Y asuo'nun babas1 ogluyla konuşmak için geri geldi.

11Hachi1nin bizimle yaşayacagm1 duydum/' dedi Yasuo'ya. 11Bir köpege sahip ç1kmak bü­

yük bir sorumluluktur1 bl liyorsun.11 11Evet1 baba.11

11Böylesine büyük bir sorumluluga haz1r ol­

dugunu düşünüyor musun?"

11Evet1 baba/' dedi yine Yasuo.

(56)

H achi ko

11Uzun y1llar yaşayacak1 Yasuo. Onunla uzun süre ilgilenmek senin görevin olacak. Başka bir şey yapmak istedigin günlerde bile/'

11 Anhyorum1 baba.''

Bay T akahashi egi ldi ve köpegin başm1 ok­

şadl. 11Merhaba1 Hachl/' dedi nazikçe. Sonra Yasuo'ya döndü. 11Çok güzel bir köpek."

110 bir

Akita-ken,

11 dedi Yasuo.

11Akitalan

duymuştum/' dedi Yasuo'nun ba­

basl. 11Çok cesur ve akı llılar. Yemek yedikten sonra onu yürüyüşe çıkarmz. Şimdi içeri gir ve üniformam degiştir1 Y asuo. Ben de

kimono

gi­

yecegim ve sonra akşam yemegi yiyecegiz."

Akşam yemegi hazır oldugunda1 Y asuo ve babası yemek odasma gittl ler. Küçük bir kö­

şenin yanmdaki alçak yemek masasmm önün­

deki minderlere oturdular. Köşede1 uzun siyah boyah bir vazonun içinde1 annesinin büyük bir ilgiyle ve sevinçle düzenledigi zambak çiçekleri vardl.

6 1

(57)

Les lea N ewman

Bayan T akahashi üç kase çorba1 üç kase pi­

lav ve üç kase klzarm1ş sebze getirdi ve sonra yemek yemek için ailesiyle oturdu.

Yasuo çorbasmdaki

tofu

ve sebze parçala­

nm almak için çubuklarm1 kulland1 ve sonra kasesini kald1np s1cak çorbay1 içti. Sonra k1- zarm1ş sebzelere döndü. K1zarm1ş karides ve sebzeler1 Yasuo1nun tabagmda mükemmel bir halka oluşturuyordu. Biraz pilavla birlikte bir­

kaç parça yedi ve sonra tabagmda kalanlarla Hachi1yi kap1dan uzaklaşmaya ikna etmeye çahştl.

11Gel Hachi/' dedi Yasuo1 köpege birkaç parça karides uzatarak. 11Gel de ye.11 Ama Hachi yemegi koklamak için bile kaf asm1 çe­

virmedi. Bir yudum su bile içmiyordu. Arkas1 Yasuo1nun ai lesine dönük bir şekilde1 kapmm önünde oturmaya devam etti.

11Art1k Hachi'yi yürüyüşe ç1karabi lir m1- yiz?11 diye sordu Yasuo1 babas1 yemek çubuk­

larm1 blrak1r blrakmaz.

(58)
(59)

Leslea Newman

11Belki bu ona kendini daha iyi hissettirir.'1 Bay T akahashi1 çaymdan son bir yudum ald1 ve minderden kalktl. 11Geri dönünce onu besle­

riz. Gel.11

Yasuo1nun babas1 Hachi1nin boynuna ipin bir ucunu dolad11 diger ucunu da s1k1ca tutup kap1y1 açt1. Ama Hachi1nin gücüne hazlThkh deglldi. Kap1 aç1l1r aç1lmaz Hachi1 ipin diger ucunu Bay T akahashi1nin elinden çekerek ev­

den f1Tlad1 .

11Hachi1 geri dönl11 diye bag1Td1 Yasuo ama köpek hlzla uzaklaştl. Y asuo ve babas1 hlzla sokaga koştu ama rüzgardan bile hlzh koşan

Hachi He yaTlşamazlardl.

Bay Takahashi ogluna döndü. 11Üzgünüm1 Yasuo.11

11Senin hatan degll1 baba. Hachi bizimle ya­

şamak istemiyordu. Biz onun ailesi degWz.11 Yasuo1nun babas11 ellerini oglunun omuzla­

rma koydu.

11Akitalar

çok zekidir. Av köpegi ol-

(60)

Hachiko

mak için üretHdHer.

Akitalann,

ay1lan blle av­

layablldiklerini duymuştum. O zülme1 Yasuo.

Hachi başmm çaresine bakabl llr.''

11Ama Shibuya'da avlayacak ne var kl?"

diye sordu Yasuo. Ve babasmm verecek bir ce­

vab1 yoktu.

{,5

(61)

7. Bölüm

H

achi'nin kayboldugu günden sonraki sabah1 Y asuo erkenden uyandı . Hız­

lıca yıkandı1 okul formasını giydi ve annesiyle konuşmak için aceleyle yemek odasına gitti.

11G ünaydın1 anne/' dedi Yasuo. 11Hachi geri döndü mü?"

11Hayır/' dedi Bayan T akahashi. 11Baban işe gitmeden önce onu aramaya çıkt1 ama bulama­

dı . O zgünüm1 Y asuo. Gel otur ve bir şeyler ye."

(62)

Les lea N ewman

Yasuo mindere oturdu1 yemek çubuklarm1 alıp biraz pi lav yemeye çahşt1 ama yiyeme­

di.

Miso

çorbasmdan bir yudum bi le alamad1.

Midesinde yemek için hiç yer yoktu. Fazlaca üzüntüyle doluydu.

11Profesör1ü bir daha asla göremeyeceğiz/

dedi Yasuo1 sesi kederle ağ1rlaşm1şt1. 11Ve şim­

di de Hachi1yi bir daha göremeyeceğiz.11

Y asuo minderinden kalkt11 okul kitaplanm toparlad11 bir kaplumbağa gibi ağ1r ağ1r hareket ediyordu. O ve annesi evden ayr1 hr ayr1 lmaz1 Profesör1ün köpeğini aramaya başlad1lar.

''Hachi! Hachi!11 diye seslendi Yasuo1 elle­

riyle ağzmm kenarm1 kavrayarak. Sonra ses­

sizce durdu ve dinledi ama

Akita-ken 'in

ayak seslerini duyamadl. Yasuo bir i ki ad1m daha att11 durdu ve yeniden seslendi . 11Hachi!11

Y asuo1 tren istasyonuna gidene kadar böyle yapmaya devam etti ama yaran yoktu. Hachi hiçbir yerde bulunam1yordu.

(63)

Hach1ko

istasyon Müdürü1 sabırsızlıkla onları merdi­

venlerin başmda karşı ladı. 11Günaydm1 Bayan T akahashi. Günaydm1 Yasuo/ dedi. 11Hachi nasıl?11

11Kaçtı/ dedi Yasuo1 yere bakarak. 11Nerede oldugunu bi lmiyoruz.11

110 çok güzel bir köpek. Eminim ki biri­

si onu alır ve ilgilenir/ dedi Bay Yoshikawa1 Yasuo1nun daha iyi hissetmesini saglamaya çalışıyordu.

11Umanm/dedi Bayan Takahashi.

Yasuo1 o gün okulunda derslerine dikkatini vermekte zorlandı . En sevdigi ders olan mate­

matikte bi le iyi degildi. Yasuo genelde1 abakü­

sündeki boncuklan hızlıca sürükler ve problem­

lere de smıf arkadaşlarından daha önce cevap verirdi. Ama bugün odaklanamıyordu.

Y asuo1 bütün sabah boyunca Hachi için en­

(64)

Leslea Newman

yine de bir şekllde babastmn ipi daha s1k1 tutmast­

m dilerdi. Ama Y asuo1 Hachi1nin er ya da geç ka­

çacagmt biliyordu.

Akita,

Profesörü bulana kadar durmayacaktt. Ve Y asuo bunu düşünür düşün­

mez1 aklma bir fikir geldi. Belki1 sadece belki . . . Okuldan ç1 kmca annesi onu karş1lad1 ve bir­

likte istasyona dogru yürüdüler. Shibuya1ya gi­

den trene binince1 kapmm önündeki llk vagona varana kadar annesini tren boyunca çekiştirdi.

11Neden bugün bu kadar acele ediyorsun?11 diye sordu Yasuo1nun annesi.

Yasuo cevap vermedi. Düşüncelerini kendi­

ne saklamak istiyordu1 eger öyle yaparsa umut ettiklerinin gerçekleşecegini umarak.

Tren1 Shibuya istasyonu1nda durup kapt aç1ltr aç1lmaz1 Yasuo platforma adadt. Ve ttp­

k1 umdugu gibi1

Akita-kcn

oradaydt. Her za­

manki yerinde oturmuş1 Profesör1ü bekliyordu.

11Hachi V1 diye bag1rd1 Yasuo1 kollanm köpe­

gin boynuna doladt .

70

(65)

Hachi ko

Hachi bir kere kuyruğunu sallad1 ve Yasuo'nun ona sar1 lmasma izin verdi ama trenden inen her yolcuya bak1p1 sahibinin yü­

zünü arama görevinden vazgeçmedi.

Bay Yoshikawa1 aceleyle Yasuo'nun ve an­

nesinin yanma gitti. 11Hachi'nin iyi olduğunu gelip kendiniz gördüğünüz için sevindim. Her zamanki gibi saat 3'ten biraz önce buraya geldi."

11Burada olacağ1m bHlyordum/' dedi Yasuo.

Hachi'nin boynunu okşadl.

11 Umudunu kesmiyor/' dedi Bayan Taka­

hashl. Köpeğin koyu gözleri platformdan geçen herkesin yüzünü izlerken1 Bayan T akahashi de

köpeği izledi .

110nla llgllenmeme yard1m etmek ister mi­

sin?" diye sordu istasyon Müdürü1 Yasuo'ya.

11Her gün yemeğe ve suya ihtiyac1 olacak. Ka­

lın tüylerinin1 parlak ve temiz kalmas1 için her gün taranmas1 gerekiyor." istasyon Müdürü1 Hachi'ye doğru baktl. ((Ve ona eşlik edecek bi­

risi gerekiyor."

(66)

1. �

! L__J

(67)

Les lea N ewman

11Her gün okuldan sonra gelirim.'1 Yasuo1 annesine baktt. 11Lütfen1 anne.11

Bayan T akahashi ogluna dogru egi ldi. 1Ya­

suo1 babanm bir köpekle ilgi lenmek konusunda ne dedigini hat1rl1yor musun?11

11Evet1 anne. Büyük bir sorumluluk oldugu­

nu ve çok uzun bir süre boyunca bunun1 benim görevim olacagmt söyledi/1

11Böylesine büyük bir sorumluluk üstlenme­

ye haztr mtsm?11 11Evet1 anne/1

Y asuo1nun annesi1 ogluna baktt. istasyon Müdürü1ne baktt. Hachi1ye baktt . Başka bir tren1 istasyona vardt1 kalabalık bir yolcu sürü­

sü indirdi ve platformdan ayr1 ldt. Bayan Ta­

kahashi1 Hachi1nin başmm1 ona dogru gelen herkesin yüzünü izlerken1 saga sola dönüşünü izledi.

1� amam/1 dedi en sonunda. 11Profesör de böyle isterdi. Hachi1ye karşı jyi olacagmdan

(68)

Hachiko

eminim. Ve o da her gün tren istasyonuna gele­

cek çünkü onunla i lgi lenecegini bi liyör olacak.'1 11Haytr1 anne/1 dedi Yasuo. "Tren istasyo­

nuna her gün Profesör1ü beklemek için gelecek.11

75

(69)

8. Bölüm

V

çiçeklerinin açt1g1 ilkbaharda da tren e böylece günler geçti. Hachi1 kiraz istasyonunda bekledi1 yagmurlarm yagd1g1 yaz aymda da. Yapraklarm renk degişt1rdigi sonbaharda da bekledi1 karlarm düştügü klşta da. Günler günleri kovalad1 ve Hachi her gün1 saat tam üçten önce Profesör1ü karş1lamak için istasyona geldi. Ve her gün hayal kln klıg1 ya­

şadı. Ama asla umudunu yitirmedi.

Bay Yoshikawa1 geceyans1 istasyonu ki­

litledikleri zaman Hach11n1n nereye g1tt1gin1

(70)

Leslea N ewman

bl lmiyordu. Hachi1nin nerede uyuduğunu bll­

miyordu. Hachi1nin sabah1 ve öğleden önce­

ki zamanm1 nerede geçirdiğini de bl lmiyordu.

Ama Hachi1nin1 her gün1 saat tam üçten önce1 platforma oturup sahibini beklediğini bl liyor­

du. Ama Profesör yerine1 trenden inen llk kişi art1k Yasuo1ydu.

Y asuo son doğum gününde on yaşma gir­

mişti ve şimdi tek başma trenle gidip gelmek için yaş1 tutuyordu. 11Merhaba1 Hachl/1 diye seslendi platformda oturan köpeğe.

Hachi klsa bir süreliğine Y asuo1ya bakt11 iki kere kuyruğunu yere vurdu1 sonra dikkatini trenden inen kalabalığa verdi.

11Birazdan yemeğini getireceğim/1 dedi Ya­

suo1 Hachi1nin kasesini doldurmak için istas­

yon Müdürü1nün odasma giderken. Kaseyi kö­

peğin önüne koydu ve o yerken1 köpeğin başm1 okşad1.

ince1 gri saçm1 arkada toplam1ş olan uf ak te­

fek bir kadm1 Yasuo1nun yanma geldi. 11Sahi-

78

(71)

Hachi ko

bini beklediğini duyduğum köpek bu mu?" diye sordu.

11Evet1 bu Hachi/ diye cevaplad1 Yasuo.

Kadm onu birkaç dakika inceledi. 11Sevebilir miyim?'' dedi.

11Evet. Size zarar vermez. Çok nazi ktir."

Yasuo kadma1 y1 llar önce tamşt1 klan gün Profesör'ün onlara söylediği1 aym sözleri söyledi .

11Kederin 1çm çok üzgünüm1 Hachi/ dedi kadm1 boynunu severken.

Hachi bir anhğma kadma doğru döndü ve sesinin yumuşakhğ1yla kulaklanm geriye doğ­

ru uzattl. Kadm nazikçe1 köpek ona bakarken1 Hachi'nin gözlerinin arasmdaki beyaz tüylü klsm1 okşadl. Sonra bir tren platforma yaklaşt1 ve Hachi1 bak1.şlanm tren raylarma çevirdi .

Tren yolculanm indirirken1 Hachi dimdik oturdu ve başm1 sağa1 sola sonra tekrar sağa çevirerek yanmdan geçen tüm insanlara bak-

(72)

Leslea Newman

tl. Yaklaş1k olarak Profesör U eno boylarmda1 siyah çerçeveli gözlüklü ve tak1m elbiseli bir adam ona dogru yaklaşt1. Köpek daha da dik oturdu ve titremeye başlad11 burnuyla havay1 kokluyordu. Ama adam aceleyle yanmdan geç­

ti gitti ve ada mm yabanc1 biri olduğunu fark eden Hachi1 sakinleşip Profesör1ü aramaya de­

vam etti.

110 adam1 Hachi1nin sahibine benziyordu/1 diye aç1klad1 Yasuo1 köpeği dikkatle inceleyen kadma.

Kadm tekrar Hachi1yi sevmek için uzandl . 11Hachi1 sen çok iyi bir köpeksin/ dedi ona.

11Ve sahibin de çok iyi bir adamd1 .11

Yasuo1 Hachi1nin kasesini kald1rd1 ve kad1- na bakt1 .11Profesör Ueno1yu tamr mlydm1z?11 diye sordu.

11Hay1r/1 diye cevaplad1 kadm .. 11 Ama onun iyi bir adam olduğunu anlayablllyorum. Bu yüzden umut etmeye ve beklemeye devam edi­

yor. Sahibinin nezaketini hat1rlıyor/1

!50

(73)

Hachiko

Bir gün1 koyu gri takım elbiseli ve Yasuo'nun daha önce hiç görmediği şekl lde bir şapka takan bir adam tren istasyonuna geldi . Hachi'nin ya­

nmda durdu1 birkaç tren gidip gelir ve yolcula­

rım indirirken onu izledi . Hachi'nin oturuşunu1 gelen geçen her yüze bakış mı ve yüzündeki öz­

lem ifadesini inceledi . Pahalı görünen bir ka­

merayla Hachi'nin fotoğraflarım çekti . Sonra adam1 Yasuo'ya köpekle alakalı soru lar sordu ve her şeyi küçük bir not defterine yazdı .

Ertesi gün Yasuo1 tren istasyonuna geldi­

ğinde1 Bay Yoshikawa eline bir gazete tutuş­

turdu. 11Bak1 Hachimizin bir fotoğrafı/' dedi1 bir sayfayı işaret ederek.

11Hachi ko Bekliyor/' diye okudu Yasuo baş­

lığı yüksek sesle. Sonra Hachi'nin fotoğrafmm altmdaki yazıyı okudu: 11Sadı k Köpek Hachi­

ko1 Shibuya istasyonu'nda sahibini bekliyor/' 11Samn m bu ismi hak etti/' dedi istas­

yon Müdürü. 11N e de olsa1 o bizim sevglli

İsme eklenen -ko eki, isme saygı ve sevgi anlamı katan Japonca bir ektir.

(74)

Leslea N ewman

Hachi'miz1 ve sayg1 duyu lan bir 1sm1 hak ediyor."

110na söyleyeceğim/' dedi Y asuo1 platfor­

mu geçerken. 11Bak1 senin fotoğrafm1 Hachi­

ko." Yasuo gurur ve sevgi belirten, gazetenin Hachi'nin ismine eklediği eke vurgu yapm1şt1.

Hachi1 Y asuo'nun sesini duyunca kuyruğu­

nu sallad1 ve elinde tuttuğu gazeteyi koklad1 ama llgisini çeken bir şey olmad1ğma karar ver­

di. ilgisi her zamanki gibi trenden inen insan­

larm üzerindeydi .

11Bak1 yeni ismin." Yasuo tekrar gazeteyi gösterdi . 11Sad1k Köpek Hachiko. Ünlü oldun

Hachi . Yani Hachiko."

O günden sonra1 Japonya'nm her tarafmdan insanlar, Shibuya istasyonu'nda1 sahibini bek­

leyen ünlü1 Sad1k Köpek Hachiko'yu görmeye geldller. Zor zamanlar geçiren insanlar, onun­

la görüşmekten güç al1yorlard1. 11Eğer Hachiko umudunu yitirmiyorsa, biz de yitirmiyoruz/' diyorlard1 birbirlerine. Birçok insan1 şans ge-

82

(75)

Hachi ko

tirecegine inanarak Hachiko'nun tüylerini ok­

şuyordu. Verebi lenler1 istasyon Müdürü'ne

Akita-ken

aç kalmasm diye para veriyordu.

Hachi ko ile tam.şan herkes1 onun sadakati ve baglı lıgmdan çok etkilenmişti.

Yıllar geçti ve istasyon Müdürü ile Ya­

suo da ona1 onun sahibine baglı oldugu kadar baglanmıştı . Şimdi daha fazla paralan vardı ve Hachi ko'ya tren istasyonunun dışmdaki yemek tezgahlarmda yiyecek bir şey alabilir­

lerdi. Yasuo tezgahlarm önünde ne alacagma karar verebilmek için dolamp durdu. Hachiko bir kase erişte ister miydi? Hayır1 erişte onun için fazla kaygan olabi lirdi. Peki ye balıklı seb­

zeler? Suda haşlanmış

tofu,

yumurta1 baltk ve sebzelerin tadı Yasuo'ya iyi geliyordu ama kö­

pegin hoşlanacagmı düşünmüyordu.

Yakitori

tezgahmm önünde durdu ve bir şiş kızarmış tavuk sipariş etti.

Hachiko1 Yasuo'nun ona getirdigi şeyi gö­

rünce ayaga kalkt1 ve kuyrugunu sallamaya başladı.

(76)

Les lea N ewman

11Bir dakika1 Hachiko/' diye güldü Yasuo1 yi­

yeceği köpeğin ulaşamayacağ1 şeki lde tutarak.

"Tavuklan şişten ç1kart1p kasene koyay1m.11 Ama Hachiko beklemek istemedi. Z1plad1 ve şişi Yasuo'nun elinden ald1. Sonra platfor­

ma yatt11 şişi iki patisinin arasmda tutarak1 kendi başma tavuklan ç1kard1.

11Ne kadar ak1lhsm/' dedi Yasuo. 11Bir köpe­

ği hiç böyle yaparken görmemiştim."

Y asuo bir tane daha

yakitori

almak 1çm merdivenlerden indi ve sat1c1dan onu tren istasyonuna kadar takip etmesini istedi.

Hachiko'nun yemek yiyişini izlemesi için is­

tasyon Müdürü'nü de çağ1rd1.

11Ne kadar ak1lh olduğuna baksana." Ya­

suo1 Hachiko'nun tavuklan şişten ç1karmasm1 gösterdi.

11Ne zaman isterse benden

yakitori

alabi lir­

siniz/' dedi yemek sat1c1s1. 110deme yapmam­

za gerek yok. Benim için zevktir." Bir dakika

(77)

Hachi ko

daha Hachiko'nun yemek yemesini iz[edi1 son­

ra başm1 egip veda ederek tezgahma döndü.

Başka bir gün1 Y asuo genç[ i kçaglarmdayken1 o ve sm1f arkadaşlan1 Shibuya istasyonu'nda trenden indiler. "Yasuo1 gel bizimle beyzbol oyna/' dedi çocuklardan biri.

11Gelemem/' dedi Yasuo. 11Bir sorum[u[u­

gum var." Platforma oturarak Hachi ko1ya se­

lam verdi.

istasyon Müdürü yakmlarmdaydl. 11Git on­

larla/' dedi Bay Yoshikawa. 11Bugün Hachiko ile ben ilgilenirim."

11Bizimle ge[1 Yasuo!" diye seslendi arkada­

ş1 yeniden. 11Parka gidiyoruz."

Yasuo okul arkadaşlarma bakt1. Sonra Hachiko'ya baktl. Köpeğin kahverengi gözleri umutla ve üzüntüyle doluydu. Onu nas1 [ blra­

kabi[irdi ?

11Sizinle orada sonra buluşurum/' dedi arka­

daşlarma. 11Hachiko'yu besledikten sonra.1'

(78)
(79)

Hachi ko

Yasuo ve istasyon Müdürü

Akita 'nın

yam­

na yürüdüler. Bay Yoshikawa köpeğin başmı okşamak için uzandı .

110na karşı çok iyisin/' dedi Yasuo1ya. 11Bir gün seni ödüllendirecek.11

Yasuo güldü. Hachiko onu nası l ödüllendi­

rebl lirdi ?

11Göreceksin/' dedi Bay Yoshikawa. 11Nası l ve ne zaman bi lmiyorum ama olacağım bl liyo­

rum. Bunu yürekten hissediyorum.11 Kalbini işaret etti. 11Hachiko çok sadı k bir köpek. Sen de ona çok iyi davrandm. Böyle iyi bir davramş ödüllendirl lmezse çok şaşınnm.11

Zaman geçti ve Yasuo1 istasyon Müdürü1ne1 Hachiko lle llgl lenme konusunda yardımcı ol­

maya devam etti. Ona her gün taze yiyecek ve su getirdller. Tüylerini temizleyip taradı lar.

Ve en önemlisi1 ona dokunan herkesin1 ona na­

zik davrandığmdan emin oldular.

Bay Yoshikawa ve Yasuo1 insanlarm onlara verdiği paranm bir kısmmı1 Hachiko için tren

(80)

Leslea N ewman

istasyonunun arkasmda bir yuva yapmak için kulland1 lar. Bazen içinde uyudu1 bazen uyu­

madl . Bazen tren istasyonuna yagmurdan 1s­

lanm1ş bir halde ya da tüylerinde kar taneleriy­

le gelirdi. Bir gün1 küçük bir deprem Shibuya istasyonu'nu sallad1ğmda bile mükemmel de­

rece sabit bir şekilde oturmuştu.

Günler geçti1 aylar geçti1 y1 llar geçti1 Hac­

hiko platformda beklemeye1 oturmaya devam etti. Hiçbir şey onu saat üç trenini beklemek­

ten allkoyamazm1ş gibi görünüyordu.

(81)

9. Bölüm

B

ir llkbahar günü1 kiraz çiçekleri açtıktan birkaç hafta sonra1 Yasuo istasyona saat 31ten biraz önce geldi. Artık on altı yaşın­

daydı ve güzel1 lacivert bir üniforma giyiyor ve kenarında okulun amblemi olan bir şapka takıyordu. Trenden çıkar çıkmaz1 istasyon Müdürü1nü görmeye gitti .

110fisime gel1 Yasuo1 sana Hachi ko için bi­

raz yemek verecegim.11 istasyon Müdürü ar­

tık yavaş yavaş hareket ediyordu ve saçlan1

(82)

Les lea N ewman

Hachiko'nun kasesine koydugu p1rmç kadar beyazdı. 11Bugün çok özel bir gün. Neden bili­

yor musun?"

Yasuo bir dakika kadar düşündü. Beşinci aym beşiydi.

11Bugün

Tango-no-Sekku"

dedi, istasyon Müdürü' ne.

11Evet1 bugün Çocuk G ünü/' dedi Bay Yos­

hikawa. 11Ama bugünün özel olmas1 için başka bir sebep daha var."

Yasuo tekrar düşündü. 11Dogum günün mü?" diye sordu.

11Hay1r.11

11Hachiko'nun dogum günü mü?"

11Hay1r ama Hachiko lle ilgisi var. Bugün, Hachiko1 Profesör'ü bekleyeli tam on y1l oldu."

110n y1l ml l" Yasuo kafasm1 salladı. 11Hac­

hiko kadar sad1k bir köpek yoktur/' dedi istas­

yon Müdürü'ne.

90

(83)

Hachiko

Yasuo1 Hachiko'nun yemek kabm1 ald1 ve platforma yürüdü. Hachiko1 kaf as1 ye.rde1 yan tarafma dogru yatm1şt1. Art1k yaşlı bir köpek­

ti ve burnunun etrafmdaki altm-kahve tüyleri beyazlam1şt1. Sol kulağ1 y1llar önce sarkmaya başlam1şt1 ve şimdi neredeyse bükülmüştü.

Hachiko zay1flam1şt1 ve art1k dimdik otura­

m1yordu. Bazen tren istasyonuna giden merdi­

venleri tlrmanamayacak kadar yorgun oluyor­

du ve

yakitori

sat1c1s1 ile istasyon Müdürü ona yard1m etmek zorunda kalıyordu. Yasuo istas­

yona vard1ğmda1 genellikle platformda yat1yor oluyordu. Bazen uyuyakalıyordu.

11Merhaba1 Hachiko/' dedi yumuşak bir sesle1 köpeğin yanma çömelirken. Tüylerinin altmdan Hachiko'nun kaburgalanm hissede­

bi liyordu. 11Uyan1 küçük dostum/' dedi Yasuo.

11Profesör'ü bekle.yeli on y1 l oldu bi liyor mu­

sun?"

Akita

gözlerini açt1 ve Yasuo'ya bakt1 ama kaf asm1 kald1rmad1.

(84)

Les lea N ewman

11Merhaba1 küçük dostum. Ne kadar iyi bir köpeksin/' dedi Yasuo nazikçe. 11Ne kadar iyi bir köpeksin. Hachiko1 sen tüm Japonya'daki en iyi köpeksin.''

Parmak uçlanyla Hachiko'nun yüzünü se­

verken1 köpegin kulag1 yaklaşan trenin sesiyle havaya kalktl.

11Ayaga kalkmak ml istiyorsun1 Hachiko?"

diye sordu Y asuo.

Hachiko1 Yasuo'ya bakt1 ve sonra büyük bir çabayla ayaga kalkmaya çal1şt1. Tren1 raylarm köşesinden göründü1 platforma yanaşt1 ve bü­

yük bir gürültüyle durdu. Hachiko bakt11 elinden geldigince dik bir şekilde oturdu ve agzm1 açtl.

11Hav-hav!"

Hachiko gürültüyle havlad1.

11Hav-hav!"

Sonra1 bütün gücü gitmiş bir halde1 derin bir iç çekti ve yere y1g1ld1.

11Hachikol'' diye bag1rd1 Yasuo1 köpegin ke­

sik kesik nefes ahşm1 izlerken. Cögsü havaya birkaç kez kalkt11 indi . . . Ve sonra durdu.

92

Referanslar

Benzer Belgeler

Kartal halk ı, 6 ve 8 Eylül günlerinde yaptığı kitle toplantılarında, AKP’li Büyükşehir Belediyesi’nin Kentsel Dönüşüm adı altında dayattığı kentsel bölüşüm

l~yların sakinleşmesine ramen yine de evden pek fazla çıkmak 1emiyorduk. 1974'de Rumlar tarafından esir alındık. Bütün köyde aşayanları camiye topladılar. Daha sonra

,ldy&#34;ryon ordı, ırnığ rd.n ölcüm cihazlan uy.nş ü.rinc. saİıtrd fıatiycılcri

Öte yandan, hemen her konuda &#34;bize benzeyeceksiniz&#34; diyen AB'nin, kendi kentlerinde yüz vermedikleri imar yolsuzluklar ını bizle müzakere bile etmemesi; hemen tüm

Taksim Meydanı'nın 1976'dan bu yana tüm yasak, engelleme ve katliamlara ra ğmen 1 Mayıs Alanı olarak simgeleştiğine dikkat çeken Soğancı, &#34;1 Mayıs alanı elimizden

Yedikule ve Belgradkapı çevresinde yaşayan insanların yıllardır temel geçim kaynağı olan bostanlar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin &#34;çevre düzenlemesi&#34;

ıuıları oldıığunu vuıgulayı, rık şuntan !öylcdi: &#34;ömcğin nizga, güç ranlrAlıar|nln ıiçeri duzcydc tullanımda olduğu vc çcvıcyi İ irlctmcnin ıoP,

• Başlangıçta kelime olarak ilk anlamıyla ve herhangi bir doktrini yaymak için kurulan örgütleri ifade etmek amacıyla kullanılan propaganda terimi, zamanla,