• Sonuç bulunamadı

Fonksiyonel Görme Kayıpları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Fonksiyonel Görme Kayıpları"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Fonksiyonel Görme Kayıpları

Ö

ÖZZEETT AAmmaaçç:: Fonksiyonel görme kaybı (FGK) olgularında klinik özelliklerin değerlendirilmesi.

GGeerreeçç vvee YYöönntteemmlleerr:: Nisan 2003 ve Mayıs 2011 tarihleri arasında ardışık olarak FGK tanısı alan olguların renkli görme ve pupilla refleksleri dâhil ayrıntılı ön ve arka segment muayeneleri yapıldı.

Göz hareketleri değerlendirildi, Titmus ve Worth 4 nokta testleri ile sensorial durumları tespit edildi, organik patoloji varlığı araştırıldı. FGK’ya yol açan etkenler açısından öz ve soy geçmişleri sorgulandı. Uygun olgular nöroloji ve psikiyatri polikliniğine yönlendirildi. BBuullgguullaarr:: Fonksiyonel görme kaybı tanısı alan 9 olgunun yaş ortalaması 20,3±16,4 yıl (sınırlar, 10-60 yıl) olarak saptandı.

Olguların 7’si kadın, 2’si erkek, 6’sı çocuk, 3’ü erişkin hasta idi. Bir olgu bir gözünde görme alanı kaybı, 8 olgu ışık algılamasında kayıp ve Snellen eşeli ile 0,8 düzeyi arasında değişen tek veya iki taraflı görme kaybı tanımlıyorlardı. Olguların görme keskinlikleri ve görme alanı son kontrol muayenelerinde normal idi. İzlem süresi 2 ile 210 gün arasında değişmekteydi. Olguların hiçbirinde organik lezyon birlikteliği izlenmedi. FGK’nın nedenleri 2 çocukta gözlük isteği, 4 çocukta ilgi çekmekti. Erişkin olan 2 kadın ve 1 erkek hastaya ciddi anksiyete ve depresif bozukluk tanısı kondu.

SSoonnuuçç:: Fonksiyonel görme kaybı, ayrıntılı göz muayenesi sonrası organik patoloji saptanamayan olgularda düşünülmesi gereken bir klinik tablodur. Daha çok kadın ve çocuklarda görülür, organik bir patoloji olasılığını atlamamak için olguların ayrıntılı muayenesi, izlemi ve psikiyatrik açıdan desteği gerekir.

AAnnaahhttaarr KKeelliimmeelleerr:: Konversiyon bozuklukları; temaruz

AABBSSTTRRAACCTT OObbjjeeccttiivvee:: To evaluate the clinical features in patients with functional visual loss (FVL). MMaatteerriiaall aanndd MMeetthhooddss:: The consecutive patients diagnosed with FVL between April 2003 and May 2011 underwent detailed anterior and posterior segment examination including color vision, and pupillary reflexes. Eye movements were assessed, sensory status were determined with Titmus and Worth 4-dot tests, the presence of organic pathology was investigated. Patients were questioned about past and family history in terms of the factors that led to the FVL. The ap- propriate cases referred to the neurology and psychiatry departments. RReessuullttss:: The mean age of 9 patients with FVL was 20.3±16.4 years (range, 10-60 years). Of the patients, 7 were female, and 2 was male, 6 cases were children, 3 cases were adult. One subject presented visual field defect in one eye, 8 subjects presented decreased unilateral or bilateral visual acuity ranged from loss of light perception to 0.8 in Snellen charts. The visual acuity and visual field of the patients were normal at the last control examination. The follow-up period ranged from 2 to 210 days. None of the patients showed association of organic lesion. The causes of FVL were glasses desire in 2 chil- dren, to draw attention in 4 children. Two female and 1 male adult patients were diagnosed with severe anxiety and depression. CCoonncclluussiioonn:: Functional visual loss is a clinical condition that should be considered after a comprehensive eye examination in patients with undetectable or- ganic pathology. It is seen more often in women and children, and a careful examination and close follow-up should be performed against the possibility of organic disease and supported psy- chiatric aspects.

KKeeyy WWoorrddss:: Conversiyon disorder; malingering

TTuurrkkiiyyee KKlliinniikklleerrii JJ OOpphhtthhaallmmooll 22001122;;2211((33))::116600--55 Nazife SEFİ YURDAKULa

aGöz Hastalıkları Kliniği, İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İzmir Ge liş Ta ri hi/Re ce i ved: 23.03.2012 Ka bul Ta ri hi/Ac cep ted: 25.06.2012 Ya zış ma Ad re si/Cor res pon den ce:

Nazife SEFİ YURDAKUL İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göz Hastalıkları Kliniği, İzmir, TÜRKİYE/TURKEY nsefi@yahoo.com

Cop yright © 2012 by Tür ki ye Kli nik le ri

(2)

onksiyonel görme kaybı (FGK), organik bir patoloji ile açıklanamayan görsel fonksiyon bozukluklarını kapsamaktadır.1-4 Daha çok görme ve görme alanı kayıpları ile karşılaşılmakla birlikte gece ve renk görmede bozukluk, görsel ha- lüsinasyon, göz hareketleri, pupilla, akkomodasyon ve göz kapağı gibi afferent ve efferent sistemin diğer fonksiyon bozuklukları da görülebilmektedir.4-7

“Fonksiyonel görme kaybı” dışında “organik veya fizyolojik olmayan görme kaybı”, “tıbben açıklanamayan görme kaybı”, “histeri”, “histerik görme kaybı”, “psikojenik görme kaybı”, “konver- siyon” veya “malingering” kullanılan diğer terim- lerdir. Bunların arasında en yaygın kullanılanı ve görsel sistemin fonksiyonel sorunlarına işaret et- mesi açısından en tercih edileni FGK’dır.1,3,5,8,9

Fonksiyonel görme kaybında bilinç dışı çatış- mayı çözümleme girişimi olarak ortaya çıkan his- terik körlük-konversiyon reaksiyonu ile bilinçli ve isteyerek, sekonder kazanç amacıyla ve taklit etme tablosuyla ortaya çıkan temaruz-kötüye kullanım- simülasyonu (malingering) ayırt etmek gerekir.3-5 Sekonder maddi kazancı amaçlama daha çok sağlık kurulu muayenelerinde pozitif veya negatif simü- lasyon şeklinde görülmekte, altta yatan bir patoloji olsa bile semptomlar abartılmaktadır.

Bu çalışmada kliniğimiz Nörooftalmoloji Biri- minde izlenen simülasyon dışındaki FGK olgula- rında klinik özelliklerin ve bu olgulara pratik yaklaşım yöntemlerinin değerlendirilmesi amaç- landı.

GEREÇ VE YÖNTEMLER

Geriye dönük olarak yapılan bu çalışmada, Nisan 2003-Mayıs 2011 tarihleri arasında kliniğimiz Nö- rooftalmoloji Biriminde ardışık olarak FGK tanısı alan ve bu amaçla izlenen, olgular çalışmaya alındı.

Bilinçli olarak sekonder maddi kazanç amaçlayan olgular çalışmaya alınmadı.

Bilgilendirilmiş onam formları alınan olgu- ların ayrıntılı ön ve arka segment muayeneleri yapıldı. Görme keskinlikleri Snellen eşelinde ref- raksiyon kusurları düzeltilerek saptandı. Çocuk- larda refraksiyon muayenesi 5 dakika arayla iki defa birer damla %1’lik siklopentolat (Sikloplejin,

Abdi İbrahim, Türkiye) damlatıldıktan en az 45 da- kika sonra yapıldı. Çocuklarda Sikloplejin, erişkin- lerde ise %0.5’lik tropikamid (Tropamid, Bilim, Türkiye) veya %2.5’lik fenilefrin (Mydfrin, Alcon, İsviçre) damlası sonrasında göz dibi incelendi. İs- hihara ile renkli görmelerine bakılıp pupilla ışık refleksleri muayenesi yapıldı, sallanan fener testi ile rölatif afferent pupilla defekti araştırıldı. Göz hareketleri değerlendirildi, Titmus ve Worth 4 nokta testleri ile sensorial durumları tespit edildi.

Kapsamlı göz ve nörooftalmolojik muayene sonrasında görme derecesi artmayıp FGK’dan şüp- helenilen hastalara simülasyon testleri uygulandı.

Hastalar gereğinde aralıklı olarak poliklinik kont- rolüne çağrıldı. İki gözünün hiç görmediğini ifade eden ve uzaktan gelen bir hasta ileri tetkik için kli- niğe yatırılarak izleme alındı.

Öncelikli olarak olgunun hastalığına inandı- ğımız ve ona yardımcı olmak istediğimiz his- settirilerek değişik yöntemlerle bakılan görme keskinliklerinin birbirleriyle uyumu araştırıldı. Bu amaçla ilk olarak özel bir mercek yardımıyla göre- bileceği söylenip cesaretlendirilerek 0,12 veya 0,25 diyoptri gözlük camları ile küçük harflerden başla- narak büyük harflere doğru okutulmaya çalışıldı.

Bu yöntemle görme dereceleri artmayan olguların görmeleri pinhol testi ile tekrar değerlendirildi.

Farklı mesafelerden görme keskinlik muaye- nesi yapıldı. Bunun için görme keskinlikleri Snel- len eşeline 6 metre veya 3 metre uzaklıktan ölçüldü.

Eşele olan uzaklık yarıya düşürüldüğünde görme- nin iki katına çıkması gerekiyorken FGK’da görme keskinliğinin aynı kalıp kalmadığına bakıldı.

Tek gözdeki görme azlığı olgularında sislen- dirme yöntemi uygulandı. Bu yöntemde iyi gören gözünün açık kalmasına dikkat edildi. Görme de- recelerine iki gözü açıkken bakılmaya başlandı.

Hastaya fark ettirilmeden iyi gören gözünün önüne yüksek diyoptrili hipermetropik veya astigmatik cam konarak görme keskinliği ölçümüne devam edildi. Binoküler koşullarda elde edilen görme kes- kinliği, az gören gözün görme keskinliği olarak kaydedildi.

Yukarıdaki testlerle sonuç alamadığımız iki gözde ciddi görme azlığı olgularında propriosepsi-

(3)

yon gerektiren işlerden parmak-burun testi ve imza testi uygulandı. Parmak-burun testinda parmak ucunu burnuna değdirmesi istendi. Ayrıca, iki eli- nin parmak uçlarını veya ellerindeki kalemleri bir- birine değdirmesi istendi. İmza testinde bir kağıda imza atmaları söylendi.

Uyguladığımız muayene ve testlerle sonuç alamadığımız olgularda olası organik patolojilerin atlanılmaması için görme alanı (GA), kraniyal man- yetik rezonans görüntüleme (MRG), manyetik re- zonanslı anjiyografi (MRA) ve desen görsel uyarana kortikal yanıt (PVEP) tetkikleri istenerek nöroof- talmolojik açıdan ileri araştırmalar yaptırıldı.

Hastanın kendisi veya yakınlarından öz ve soy geçmişleri sorgulanarak sosyal ve psikolojik du- rumları hakkında bilgi alınmaya çalışıldı. Gereken olgular nöroloji ve psikiyatri polikliniğine yönlen- dirildi. FGK’ya yol açan etkenler açısından izleme alındı.

Ayrıntılı nörooftalmolojik muayene, tetkik ve izlem sonrasında afferent ve efferent görsel fonksi- yonların normal olması, kontrol muayeneleri so- nunda görmelerinin artması ve görme alanı kaybının düzelmesiyle olgulara FGK tanısı kondu.

BULGULAR

Ayrıntılı göz muayenesi sonucu görme azlığı ve görme alanı kaybı açıklanamayıp FGK tanısı alan 7’si kadın, 2’si erkek, toplam 9 olgunun yaş ortala- ması 20,3±16,4 yıl (sınırlar, 10-60 yıl), ilk poliklinik muayeneleri ile FGK tanısı aldıkları son muayene- leri arasında geçen süre 2 ile 210 gün arasında sap- tandı. Olguların 6’sı çocuk, 3’ü erişkin hasta idi.

Çalışma kapsamındaki olguların 1’i tek gö- zünde görme alanı kaybı, 2’si tek taraflı, 6’sı iki ta- raflı görme kaybı tanımlıyorlardı. En düşük görme keskinliği ışık algılamasında kayıp, en yüksek görme keskinliği Snellen eşeli ile 0,8 düzeyinde tes- pit edildi. Ortalama refraksiyon kusuru sferik eş- değer olarak sağ gözlerinde 0,5±0,4 (0,00-1,25) diyoptri, sol gözlerinde 0,4±0,3 (0,00-1,00) diyoptri idi.

İki gözünün çok az gördüğünü ifade eden ve uzaktan gelen bir hasta (Olgu no 9) kliniğe yatırı- larak izleme alındı, diğer olgular poliklinikte takip

edildi. Çalışma kapsamındaki tüm olgularımızda pupilla refleksleri ve sallanan fener testi doğal ola- rak izlendi. Her iki gözünde ileri derecede görme azlığı olgularında (Olgu no,8,9) parmak-burun testi çok abartılı, göz teması kaçak görünümlü ve imza testi şüpheli olarak değerlendirildi. Bu olgular dı- şındaki diğer olgularda Titmus ve Worth 4 nokta testleri ile pozitif sonuçlar alındı.

Olguların 6’sına A, kraniyal MRG, MRA ve PVEP tetkiklerinden biri veya birkaçı yaptırıldı.

Tek taraflı görme azlığı olan bir olgu (Olgu no 3) ile iki taraflı görme azlığı olan bir olgunun (Olgu no 9) PVEP latanslarında uzama, son kontrol tet- kiklerinde normal ileti saptandı.

Sağ gözünde görme alanı kaybı tanımlayan olgunun (Olgu no 7) bu gözünde Humphrey oto- matik perimetre (Humphrey Instruments, San Le- andro, Ca, ABD) ile sağ hemianopsi saptandı. MRG görüntüleme ile kranium ve optik sinir trasesi nor- mal olarak değerlendirildi. Nöroloji konsültasyonu istenen olgunun MRA ile kraniyal vasküler yapıla- rında patoloji saptanmadı. Biyokimyasal tetkikleri dâhil nörooftalmolojik muayenelerin normal çık- ması nedeniyle görme alanı muayeneleri tekrar- landı. Son kontrol görme alanı muayenesinde alan defektinin kaybolduğu görüldü.

Olguların hiçbirinde organik lezyon birlikte- liği izlenmedi. Bir olgu (Olgu no 3) dört ay önceye dayanan travma öyküsü tanımlıyordu. Olguların hepsinde son muayene bulguları ve görme keskin- likleri tam olarak izlendi. Çocukların 2’sinde göz- lük isteğinin, diğer 4’ünde ilgiyi çekmenin FGK’ya neden olduğu anlaşıldı. Erişkin olan 2’si kadın ve 1’i erkek toplam 3 hastaya anksiyete ve depresif bo- zukluk tanısı kondu (Tablo 1).

TARTIŞMA

Fonksiyonel görme kaybı, subjektif görsel bulgula- rın objektif muayene yöntemleri ile örtüşmediği, organik ve fizyolojik temeli olmayan bir klinik tab- lodur.2,10,11 Sıklıkla görme ve görme alanı kaybı olarak genel oftalmoloji hastalarında %0,5-5,3, nö- rooftalmoloji birim hastalarında %12 oranında gö- rülmektedir.2,6,12,13Belli bir sosyokültürel kesime özgü olmayıp daha çok kadınlarda, genç erişkin-

(4)

lerde ve çocuklarda bildirilmektedir.12,14,15 Lim ve ark.nın çalışmasında, yaş ortalaması çocuklarda 13, erişkinlerde 40 yıl olarak tespit edilmiş, 50 yaşın- dan sonra azaldığı bildirilmiştir.12Taich ve ark.nın çocukları içeren çalışmasında, yaş ortalaması 9 yıl olarak saptanmıştır.7

Fonksiyonel görme kaybını ortaya çıkarmak için poliklinik koşullarında yapılan muayeneler altın standarttır.11Şüpheleniliyor fakat ispat et- mekte zorlanılıyorsa aralıklı izlem ve poliklinik kontrolünün tekrarı işe yarayabilir.16,17 Düşük di- yoptrili lensler ve pinhol ile yapılan görme muaye- neleri, sislendirme yöntemi, uzak ve yakın görme dereceleri arasındaki uyumsuzlukların gösteril- mesi, stereopsis ve propriosepsiyon muayeneleri, ayna, prizma, diplopi ve düokrom testleri, optoki- netik nistagmus ve potansiyel görme keskinliği öl- çümü sıklıkla başvurulan yöntemlerdir.1-4Gereken olgularda fundus flöresein anjiyografi, kraniyal görüntüleme yöntemleri, elektrofizyolojik testler, nöroloji konsültasyonu ve laboratuvar tetkikleri is- tenebilir.11,17,18 Ancak, FGK bir dışlama tanısı ol- mayıp görme kaybının organik bir nedene bağlı olmaması yanında görsel sistemin normal olması ile düşünülebilecek bir tanıdır.16,19-21

Sınırlı sayıdaki olguları kapsayan bu çalışmada olgularımızın çoğunu çocuklar ve kadınlar oluş- turmaktaydı. Olgularımızın birinde görme alanı kaybı, diğer olgularda görme kaybı saptandı. Bu çalışmadaki tüm olgularımızda pupilla refleksleri ve sallanan fener testi doğal olarak izlendi. Düşük

diyoptrili lenslerle ve pinhol ile yapılan görme muayeneleri, sislendirme yöntemi, uzak ve yakın görme dereceleri arasındaki uyumsuzlukların gös- terilmesi, Titmus testi ile stereopsis muayenesi, propriosepsiyon muayeneleri başvurduğumuz ve sonuç aldığımız testler oldu. Stereopsis muayene- sinde kullanılan testler her iki gözde iyi bir görme derecesi ve füzyon gerektirdiğinden, uzak görme keskinliğinin bozuk olduğunu iddia eden hasta için çözümleyici bir yöntemdir. Poliklinik koşullarında sıklıkla başvurduğumuz Titmus testi ile uzak gör- melerinin bozuk olduğu, yakından görebilecekleri söylenip cesaretlendirilerek olgularımızın çoğun- dan pozitif yanıtlar alındı.

Fonksiyonel görme kaybı olgularının tanısında ilk aşama, şüphelenme ve her hareketin izlenmesi- dir. İki gözü gerçekten görmeyen kişi dikkatli ha- reket ederken FGK olgusu etraftaki cisimlere çarparak abartılı hareket eder.5,11,16Organik pato- lojisi olan kişi imzasını atabildiği, parmaklarını bir- birine veya burnuna değdirebildiği halde FGK olgusu bu işlemleri yapamaz.1-4,8,16 Benzer şekilde her iki gözünde ileri derecede görme azlığı oldu- ğunu ifade eden olgularımızda parmak-burun testi çok abartılı, göz teması kaçak görünümlü, imza testi şüpheli olarak izlendi. Pupilla reaksiyonları ve gözdibi muayenesi normal olup, olası oksipital lob infarktına karşı istenen kraniyal MRG tetkiki doğal izlenen 9 no’lu olgu ile tek taraflı görme azlığı ta- nımlayan 3 no’lu olgunun PVEP latanslarında uzama saptandı. Tekrarlanan poliklinik muayene-

Olgu no Yaş (yıl) Cins İzlem (gün) Sağ GK Sol GK Tetkik Tetkik sonuçları Etiyoloji

1 10 K 3 0,5 0,5 - - Gözlük isteği

2 11 K 210 0,2 0,2 PVEP - Gözlük isteği

3 10 K 90 0,2 1,0 PVEP Latans uzaması İlgi çekmek

4 10 K 30 0,1 0,8 - - İlgi çekmek

5 12 E 105 03 0,3 - - İlgi çekmek

6 17 K 120 0,5 0,5 PVEP - İlgi çekmek

7 25 E 30 1,0 1,0 GA,MRG NR,MRA Hemianopsi Anksiyete

8 28 K 2 1 MPS 1 MPS PVEP,PSK - Depresyon

9 60 K 15 1 MPS P (-) MRG PVEP NR, PSK Latans uzaması Depresyon

TABLO 1: Fonksiyonel görme kaybı olgularının özellikleri ve yapılan ileri tetkikler.

K: Kadın; E: Erkek; GK: Görme keskinliği; MPS: Metreden parmak sayma; P: Persepsiyon; PVEP: Desen görsel uyarana kortikal cevap; GA: Görme alanı; MRG: Manyetik rezonanslı görüntüleme; NR: Nöroloji; MRA: Manyetik rezonanslı anjiyografi; PSK: Psikiyatri.

(5)

leri ve izlem sonunda görme derecelerinin artmış olması Gündoğan ve ark.nın belirttiği gibi PVEP yapılırken görmelerin istemli olarak baskılandığını göstermektedir.21FGK olgularının tanısında önemli bir yere sahip olan elektrofizyolojik testlerden optik sinir hastalıklarında VEP’in, retina fonksiyon bozukluklarında elektroretinogramın güvenilir ola- bilmesi için hasta uyumunun gerekli olduğu ve test sonuçlarının klinik muayene bulguları ile birlikte değerlendirilmesi önerilmektedir.3,21 Görme yol- larındaki organik patolojiyi dışlamada görme kes- kinliğini objektif olarak değerlendiren PVEP’in normal çıkması anormal çıkmasından daha anlamlı olup bu olgularda FGK olasılığı %94,5 olarak bildi- rilmiştir.18 Benzer şekilde, bu çalışmanın PVEP yaptırılan diğer 3 olgusunda (Olgu no 2,6,8) nor- mal iletinin elde edilmesi ve izlem sonunda görme derecelerinin tam olması FGK tanısı ve aferent gör- sel yolların bütünlüğünü değerlendirmede PVEP’in önemini vurgulamaktadır.

Fonksiyonel görme kaybı olgularında başta konsantrik daralma olmak üzere tek taraflı tempo- ral hemianopsi, bitemporal hemianopsi, binazal hemianopsi ve diğer görme alanı defektleri bildi- rilmektedir.2,4,22,23Tutarsız alan defektleri ile bino- küler koşullarda tek taraflı kaybın devamı, konfrontasyon ve tanjant perdesinde farklı mesa- felerde yapılan görme alanlarının aynı kalması veya daralması, tübüler ve spiral/çapraz alan defektleri fonksiyonel alan defektleri hakkında yol gösterici olabilir.1,4,13,23Bu çalışmadaki olgularımızın yalnızca birinde (Olgu no 7) tek taraflı temporal hemianopsi izlendi. Nörooftalmolojik muayene ve tetkiklerinde patolojik bulgunun saptanmaması nedeniyle tek- rarlanan poliklinik izlem ve görme alanı inceleme- leri sonunda alan kaybının düzeldiği görüldü.

Çalışmamızda görülmemekle birlikte FGK or- ganik patolojilerle beraber veya organik hastalıkla- rın başlangıcı olabilmektedir.7,13,24 Rada ve ark., FGK olguları ile organik patoloji birlikteliğini ço-

cuklarda %25, Keltner ve ark. ile Scott ve ark. eriş- kin ve çocukları kapsayan çalışmalarında %53’e varan oranlarda bildirmişlerdir.6,10,14Lim ve ark. or- ganik hastalıklarla birlikteliği %16,7 oranında tes- pit etmişler, başlangıçta FGK düşünülen %2,2 olguda ise sonradan organik bir hastalık sapta- mışlardır.12Organik patoloji olarak özellikle am- bliyopi, optik nöropatiler, maküler distrofiler, retinopatiler, paraneoplastik sendromlar ve korti- kal görsel kayıplar düşünülmesi gereken patoloji- lerdir.12,25,26

Fonksiyonel görme kaybı travma, oftalmik- nörolojik işlem sonrası veya psikososyal olay zemi- ninde gelişebilir. Lim ve ark.nın çalışmasında erişkinlerde fiziksel travmanın (%57,7), çocuklarda ev veya okul ile ilgili psikososyal olayların (%45,8) ilk sıralarda yer aldığını, psikiyatrik bozuklukların erişkinlerde (%39) çocuklardan (%17,9) iki misli daha fazla görüldüğünü bildirmişlerdir.12Taich ve ark. çocuklarda %34 oranında ev ve okul ile ilgili psikososyal stres bozuklukları, %29,8 oranında depresyon gibi psikiyatrik rahatsızlıklar, %25,5 oranında gözlük isteğini saptamışlardır.7Catalono ve ark. FGK’lı çocuk hastalarının %39’unda okul- dan kaynaklanan zorlukların, %35’inde ise ailesel sorunların olduğunu bildirmişlerdir.22 Clarke ve ark.,bu tip davranışların benign olduğunu ve psi- kiyatrik rahatsızlık temeline dayanmadığını yayın- lamışlardır.15Bu çalışmadaki olgularımızın yalnızca birinde (Olgu no 3) travma öyküsü saptandı. Kont- rol muayeneleri, ayrıntılı öykü ve tetkikler so- nunda çocukların 2’sinde gözlük isteğinin, diğer 4’ünde ilgiyi çekmenin FGK’ya neden olduğu an- laşıldı. Erişkin olan 2’si kadın ve 1’i erkek 3 hasta ise ciddi anksiyete ve depresif bozukluk tanısı aldı.

Sonuç olarak FGK, organik patoloji saptana- mayan olgularda düşünülmesi gereken bir klinik tablodur. Daha çok kadın ve çocuklarda karşılaşılan bu durumda organik bir patoloji olasılığını atlama- mak için olguların ayrıntılı muayenesi, izlemi ve psikiyatrik açıdan desteği gerekir.

(6)

1. Kramer KK, La Piana FG, Appleton B. Ocu- lar malingering and hysteria: diagnosis and management. Surv Ophthalmol 1979;24(2):

89-96.

2. Bose S, Kupersmith MJ. Neuro-ophthalmo- logic presentations of functional visual disor- ders. Neurol Clin 1995;13(2):321-39.

3. Beatty S. Non-organic visual loss. Postgrad Med J 1999;75(882):201-7.

4. Miller NR. Functional neuro-ophthalmology.

Handb Clin Neurol 2011;102:493-513.

5. Thompson HS. Functional visual loss. Am J Ophthalmol 1985;100(1):209-13.

6. Scott JA, Egan RA. Prevalence of organic neuro-ophthalmologic disease in patients with functional visual loss. Am J Ophthalmol 2003;135(5):670-5.

7. Taich A, Crowe S, Kosmorsky GS, Traboulsi EI. Prevalence of psychosocial disturbances in children with nonorganic visual loss. J AAPOS 2004;8(5):457-61.

8. Stone J, Carson A, Sharpe M. Functional symptoms and signs in neurology: assess- ment and diagnosis. J Neurol Neurosurg Psy- chiatry 2005;76(Suppl 1):i2-12.

9. Sharpe M. Medically unexplained symptoms and syndromes. Clin Med 2002;2(6):501-4.

10. Keltner JL, May WN, Johnson CA, Post RB.

The California syndrome. Functional visual

complaints with potential economic impact.

Ophthalmology 1985;92(3):427-35.

11. Sobacı G. [Functional visual loss in neuro-oph- thalmology]. Aydın O’dwyer P, Kansu T, Torun N, editörler. Nöro-Oftalmoloji El Kitabı. 1. Baskı.

Ankara: Güneş Tıp Kitabevleri; 2008. p.137-45.

12. Lim SA, Siatkowski RM, Farris BK. Functional visual loss in adults and children. Ophthal- mology 2005;112(10):1821-8.

13. Kathol RG, Cox TA, Corbett JJ, Thompson HS. Functional visual loss. Follow-up of 42 cases. Arch Ophthalmol 1983;101(5):729-35.

14. Rada RT, Krill AE, Meyer GG, Armstrong D.

Visual conversion reaction in children. II. Fol- low-up. Psychosomatics 1973;14(5):271-6.

15. Clarke WN, Noel LP, Bariciak M. Functional visual loss in children: a common problem with an easy solution. Can J Ophthalmol 1996;

31(6):311-3.

16. Chen CS, Lee AW, Karagiannis A, Crompton JL, Selva D. Practical clinical approaches to functional visual loss. J Clin Neurosci 2007;

14(1):1-7.

17. Başerer T. [Functional (inorganic) visual losses]. T Oft Gaz 2008;38(5):438-42.

18. Gundogan FC, Sobaci G, Bayer A. Pattern vi- sual evoked potentials in the assessment of visual acuity in malingering. Ophthalmology 2007;114(12):2332-7.

19. Villegas RB, Ilsen PF. Functional vision loss:

a diagnosis of exclusion. Optometry 2007;

78(10):523-33.

20. Bruce BB, Newman NJ. Functional visual loss.

Neurol Clin 2010;28(3):789-802.

21. Gündoğan FÇ, Taş A, Sobacı G. [Electrodi- agnostic approach to functional visual loss: a case report]. Turk J Ophthalmol 2011;41(1):

60-5.

22. Catalono RA, Simon JW, Krohel GB, Rosen- berg PN. Functional visual loss in children.

Ophthalmology 1986;93(3):385-90.

23. İlker SS, Öztürk F, Kurt E, Yoldaş TK, Tarhan S. [Peripheric visual field losses in neurooph- thalmology]. Turkiye Klinikleri J Ophthalmol 1996;5(1):50-4.

24. Griffiths PG, Ali N. Medically unexplained vi- sual loss in adult patients. Curr Opin Neurol 2009;22(1):41-5.

25. Lubinski W, Goslawski W, Penkala K, Drobek- Slowik M, Karczewicz D. A 43-year-old man with reduced visual acuity and normal fundus:

occult macular dystrophy-case report. Doc Ophthalmol 2008;116(2):111-8.

26. Mavrakanas NA, Schutz JS. Feigned visual loss misdiagnosed as occult traumatic optic neuropathy: diagnostic guidelines and med- ical-legal issues. Surv Ophthalmol 2009;54(3):

412-6.

KAYNAKLAR

Referanslar

Benzer Belgeler

Satın Alma ve Destek Hizmetleri Müdürlüğü (Türk Hava Kurumu Genel Başkanlığı Atatürk Bulvarı No:33 OPERA/ANKARA) tarafından 05.05.2020 tarih saat: 14.30’da Türk Hava

Yasal tanım: Tüm düzeltmelerle birlikte gören gözün doğan görme gücünün 1/10 inç yani 20/200 feet* (ayaklık) görme keskinliğine ya da daha azına sahip olan veya

Sonuç olarak, görme engelli çocukların normal görme düzeyine sahip çocuklardan daha düşük hızda olmalarının görme engelli çocukların Braille ile okudukları

Görme Yetersizliği Olan Çocuklar İçin Okuma Yazma Becerileri. Resimde görülen Braille

• Görme bozukluğu motor beceriler için oldukça sınırlayıcıdır.. • Yürüme, postür, beden kontrol ve bedenin idaresinde

• Kör insan, bütün düzeltmelere rağmen iki göz ile görme keskinliği onda birden ve görüş açısı yirmi dereceden aşağı olan, eğitim ve öğretim

c) Yak›n görme keskinliginin test edilmesi ve uzak görme derecesiyle mukayesesi: Organik bir görme kay- b›nda yak›n ve uzak görme keskinligi kayb› efl veya bir

Görme Biçimleri: Yatay biçimde kompoze edilen resimde çevresiyle birlikte verilmiş bir okul ve yol üzerinde okula giden öğrenciler imgelenmiştir. Resmin her tarafında