GÖRME ENGELLİ ÇOCUKLAR
• Gözler ışığı ve renkleri algılar, nesnelerin boyutlarını,
biçimlerini, diğer nesnelere göre konumlarını belirler, yapılan
her hareketi bu bilgilerin ışığında yönlendirir. Bütün bunlar
öylesine doğal ve alışılmış şeylerdir ki, gözlerde önemli bir
bozukluk bir çok problemin yaşanmasına neden olmaktadır.
• Çevreyi net görmeyi engelleyen miyopluk, hipermetropluk ve
astigmatlık gibi görme bozuklukları oldukça yaygındır. Bunların
hiçbiri göz hastalığı değil, göz küresinin biçimindeki bozukluktan
kaynaklanan görme kusurudur. Gözlük ve kontakt lens kullanılarak
düzeltilebilir. Bazı görme hastalıkları sonucunda görme engeli ortaya
çıkmaktadır.
• Görme engeli yasal ve eğitsel olmak üzere iki şekilde tanımlanmaktadır.
• Yasal tanım, görme keskinliği ve görme alanına dayanmaktadır.
Görsel keskinlik; belli bir mesafedeki şekilleri veya detayları açık bir şekilde ayırt etme yeteneğidir. Harfleri, numaraları veya Snellen
kartındaki diğer sembolleri okuyarak ölçülmektedir.
• Bazı kişilerin düşündüğü gibi, 20/20 görme ifadesi mükemmel görme anlamına gelmemektedir. Gözlükle ve kontakt lenslerle mümkün olan bütün düzeltmeler yapıldıktan sonra, gören gözün olağan görme
gücünün onda birine, yani 20/200’lük görme keskinliğine ya da daha
azına sahip olan ya da görme açısı yirmi dereceyi aşmayan kişilere
yasal yönden kör denilmektedir.
• 20/200’ün anlamı; görme yetersizliğinden etkilenen kişinin altmış
santimetreden görebildiğini, normal görme gücüne sahip olan kişinin altı metreden görebilmesidir. Görme açısının dar olmasının anlamı ise, normal görme keskinliği olmasına rağmen, görmenin sadece
merkezdekilerle ve yirmi derece ile sınırlı olması, yirmi derecenin
dışında kalan nesneleri görememesidir. Görme alanı sınırlı olan
kişilerde yasal tanıma göre olarak değerlendirilmektedir.
• Yasal tanıma göre, görme keskinliği 20/70 ile 20/200 arasında olan kişilere az gören denilmektedir. Anlamı ise, normal gören kişinin altı metreden gördüğünü, az gören kişi iki metreyle altmış santimetre
arasındaki mesafeden görebilmektedir
•Eğitimciler görme engelini, gerekli tüm düzeltmelere rağmen çocuğun eğitimsel
performansını etkileyen görmedeki kusurlar
şeklinde tanımlamaktadır
• eğitim açısından kör kişi, görme yetersizliğinden çok ağır derecede etkilenen, mutlaka kabartma alfabeye ya da sesli kitaplara gereksinim duyan kişi şeklinde
tanımlanmakta, az gören ise büyütücü araçlar ya da büyük puntolarla okuyabilen kişi olarak ifade
edilmektedir
• GÖRME ENGELİNİN NEDENLERİ
• Görme engelinin öncelikli ve yaygın nedenleri arasında kalıtımsal nedenler gelmekte, genlerle görme engeli kuşaktan kuşağa
geçebilmektedir
• Doğum öncesi dönemde yaşanan bazı olumsuzluklarda görme engeline
neden olmaktadır. Hamilelik sırasında özellikle ilk üç ayda, annenin
geçirmiş olduğu kızamıkçık ateşli hastalıklar, annenin içki, sigara ve ilaç
kullanması ya da farklı nedenlerle zehirlenmesi, anne ile bebek arasındaki
kan uyuşmazlığı, anne ya da babanın hamilelik öncesinde frengi mikrobu
taşıması, annenin röntgen ışınlarına maruz kalması dünyaya gelecek olan
bebeğin görme engelli olmasına neden olabilmektedir.
• Doğumun çeşitli nedenlerle geç ve güç olması, bebeğin doğum
kanalında uzun süre kalması ve kordon dolanması bebeğin bir süre
oksijensiz kalmasına neden olabilir. Bebeğin oksijensiz kalmasından
en fazla beyin etkilenmektedir. Beynin görme ile ilgili merkezinin
etkilenmesi, görme engeli oluşturabilmektedir. Doğum sırasında anne
rahminde, bebeğin gözüne bulaşan bazı mikroplarda görme engeline
neden olabilmektedir.
• Doğumdan sonra çocuğun geçirdiği ateşli enfeksiyon hastalıkları, şeker ve frengi hastalıkları, kazalar görme engeli oluşturabilmektedir. Çocuğun geçirdiği
hastalıklar dışında sağlık ve temizlik koşullarının iyi olmadığı durumlarda da çeşitli göz hastalıklarına
rastlanmaktadır.
• Bazı çevresel etmenler de görme engeline neden
olmaktadır. Prematüre bebeklere küvözde oksijenin
biraz fazla verilmesi bebeğin gözlerinin etkilenmesine
yol açmaktadır
• GÖRME ENGELLİ ÇOCUKLARIN SINIFLANDIRILMASI
• Körler
• Görme engelli çocuklar yasal ve eğitsel tanımlamaya göre; körler, az
görenler ve görme yetersizliği olanlar şeklinde gruplandırılmaktadır.
• Kör insan, bütün düzeltmelere rağmen iki göz ile görme keskinliği
onda birden ve görüş açısı yirmi dereceden aşağı olan, eğitim ve
öğretim çalışmalarında görme gücünden yararlanmasına imkan
olmayan kişi şeklinde tanımlanmaktadır.
• Az Görenler
• Bütün düzeltmelere rağmen iki göz ile görme keskinliği onda bir ile onda üç
arasında olan ve özel bir takım araç ve yöntemler kullanmadan eğitim, öğretim
çalışmalarında, görme gücünden yararlanması mümkün olmayanlara az görenler
denmektedir.
• Az gören çocuklar;
Okul içinde. çok yakın hareket edebilmekte,
Televizyon seyredebilmekte,
İri puntolu yazıyı okuyabilmekte,
Futbol, voleybol gibi top oyunlarını rahatlıkla oynayabilmekte,
Renkleri ayırt edebilmekte,
Bakkala, pastaneye yardımcı araç kullanmadan gidebilmekte,
• Nesneleri dokunmadan tanıyabilmektedir
• Görme Yetersizliği Olanlar
• Göze gelen ışık demeti hatalı kınldığında nesnenin görüntüsü ağ
tabakasının önüne ya da arkasına düşebilir. Nesnenin görüntüsünün ağ
tabakası üzerine düşmemesinin sonucu kimyasal ve elektriksel olaylar
oluşmaz ve çok sık karşılaşılan görme yetersizlikleri gözlenir.
GÖRME ENGELLİ ÇOCUKLARIN ÖZELLİKLERİ
• Dil Gelişimi
• Normal gelişim gösteren çocuklar anne-babalarıyla göz kontağı kurarak onlara gülümser ve onlarla iletişime girebilirler. Anne babalar çocuklarının ilgisini çeken nesneleri çocuğa sunarlar ve çocuğuyla sürekli konuşurlar. Dolayısıyla göz teması jest ve mimik gibi iletişim örüntülerini bol miktarda kullanırlar. Görme engelli bebekler anne- babalarına gülemezler ve ebeveynleriyle çok fazla iletişime giremezler. Anne babalarda bu durumu farklı yorumlayarak bebeğin kendilerine fazla bağlanmadığını düşünebilirler.
Bu durum ebeveyn ile bebek arasındaki iletişimin azalmasına neden olabilir.
• Görme engelli çocuk, kendini yeterince ifade edemediği için öfke
nöbetleri geçirebilir veya huysuz olabilir. Bu yolla çevrenin dikkatini çekebildiğini keşfettiğinde sözlü iletişim yerine ağlamayı tercih
edebilir. Konuşmaya yeni başlayan görme engelli çocuklar, iletişim
anlamı taşımayan dil yaşantılarına maruz bırakılmaları nedeniyle bir
takım cümleleri anlamsız yere tekrar edebilmektedirler
• Bilişsel Gelişim
• Normal gelişim gösteren ve görme engelli olan tüm çocukların bilişsel gelişimlerinde duyular yoluyla öğrenme önemli bir yere sahiptir.
• Görme engelli çocuklarda dokunma duyusu gelişmediği için çocuğun
duyularını kullanarak bilgi edinmesi zordur. Bu nedenle görme engelli
çocukla fiziksel temasta bulunarak öğrenmesine yardımcı olunabilir
• Kavram gelişimi olarak değerlendirildiğinde görme engelli çocukların normal gelişim gösteren çocuklardan geri oldukları gözlenmektedir.
Özellikle soyut düşünmeyi gerektiren becerilerde daha başarısız
oldukları bilinmektedir.
• Fiziksel Gelişim
• Normal gelişim gösteren çocukların motor becerileri, emekleme,
destekli ayakta durma, tutunarak yürüme ve bağımsız yürüme şeklinde devam etmektedir. Görme engelli çocuklar ise kulak el koordinasyonu sağlandıktan sonra yürüyebilirler. Görme engelli çocuklarda sesin
kaynağına ulaşma becerisi ilk yılın sonunda gelişmekte olup, bu
çocuklara sesli uyarıcılar sunulması gerekmektedir
• Sosyal Gelişim
• Görme engelli çocuklarda bireysel farklılıklara bağlı olarak güvensizlik, düşük benlik saygısı, aşağılık duygusu, korku, kaygı gibi kişilik özelliklerine rastlanmaktadır.
• Görme engelli çocuklar gerek çevrenin yaklaşımı, gerekse çevresinde olup bitenleri görememeleri nedeniyle çevrelerine pek fazla güvenmedikleri görülmektedir. Bu
durum görme engelli bireylerin çevresiyle sağlıklı iletişim kurmasını engellemektedir
• GÖRME ENGELLİ ÇOCUKLARDA TANI VE DEĞERLENDİRME
• Görme engelli bireylerin görme duyusunu etkin ve verimli kullanmasına yönelik etkinlikler belirlenmeden önce, görmenin tanılanması ve
değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu tanı ve değerlendirme rutin göz muayenesinden farklı yaklaşımlarla yapılmaktadır.
• Bu muayeneyi görme konusunda uzman göz doktoru, fizyoterapist veya özel eğitimci yapabilmektedir. Göz doktorunun muayene sonrasında çocuğun
işlevsel görmesi ve görmenin çocuğun yaşına göre değerlendirmesi
gerekmektedir
GÖRME ENGELLİ ÇOCUKLARIN EĞİTİMLERİ
• Çevreden bilgi sağlamak, görme aracılığıyla olduğu için görme
yoksunluğu kişinin yaşantısını önemli ölçüde sınırlar. Eğitimciler, okul ortamında görme engelli bireylerin oryante olmalarına, hareket özgürlüğü ve günlük yaşam becerilerini kazanmalarına yardımcı olmaktadır.
Çocukların tüm derslere katılabilmelerine yönelik programlar hazırlamak,
çocuğun diğer gören yaşıtları ile ayrı sınıfa devam etmelerini sağlamak,
eğitime erken yaşta başlamak çocuğun eğitimi için gereklidir
• Görme engelli bireyler bağımsız olarak dolaşabilmek için dört yöntem kullanabilirler.
• Bunlar;
gören bir rehberle yürüme,
bastonsuz ve rehbersiz kendi başına yürüme,
baston kullanarak kendi başına yürüme,
rehber bir köpekle yürümedir.
KAYNAKLAR
• Aral,N., 2011. Okul Öncesi Eğitimde Kaynaştırma, İstanbul: Morpa Yayınları.
• Aral, N. ve Gürsoy, F. 2007. Özel eğitim gerektiren çocuklar ve özel eğitime giriş. İstanbul:
Morpa Kültür Yayınları.