• Sonuç bulunamadı

GÖRME ENGELLİ ÇOCUKLAR

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "GÖRME ENGELLİ ÇOCUKLAR"

Copied!
29
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GÖRME ENGELLİ ÇOCUKLAR

(2)

• Gözler ışığı ve renkleri algılar, nesnelerin boyutlarını,

biçimlerini, diğer nesnelere göre konumlarını belirler, yapılan

her hareketi bu bilgilerin ışığında yönlendirir. Bütün bunlar

öylesine doğal ve alışılmış şeylerdir ki, gözlerde önemli bir

bozukluk bir çok problemin yaşanmasına neden olmaktadır.

(3)

• Çevreyi net görmeyi engelleyen miyopluk, hipermetropluk ve

astigmatlık gibi görme bozuklukları oldukça yaygındır. Bunların

hiçbiri göz hastalığı değil, göz küresinin biçimindeki bozukluktan

kaynaklanan görme kusurudur. Gözlük ve kontakt lens kullanılarak

düzeltilebilir. Bazı görme hastalıkları sonucunda görme engeli ortaya

çıkmaktadır.

(4)

• Görme engeli yasal ve eğitsel olmak üzere iki şekilde tanımlanmaktadır.

• Yasal tanım, görme keskinliği ve görme alanına dayanmaktadır.

Görsel keskinlik; belli bir mesafedeki şekilleri veya detayları açık bir şekilde ayırt etme yeteneğidir. Harfleri, numaraları veya Snellen

kartındaki diğer sembolleri okuyarak ölçülmektedir.

(5)

• Bazı kişilerin düşündüğü gibi, 20/20 görme ifadesi mükemmel görme anlamına gelmemektedir. Gözlükle ve kontakt lenslerle mümkün olan bütün düzeltmeler yapıldıktan sonra, gören gözün olağan görme

gücünün onda birine, yani 20/200’lük görme keskinliğine ya da daha

azına sahip olan ya da görme açısı yirmi dereceyi aşmayan kişilere

yasal yönden kör denilmektedir.

(6)

• 20/200’ün anlamı; görme yetersizliğinden etkilenen kişinin altmış

santimetreden görebildiğini, normal görme gücüne sahip olan kişinin altı metreden görebilmesidir. Görme açısının dar olmasının anlamı ise, normal görme keskinliği olmasına rağmen, görmenin sadece

merkezdekilerle ve yirmi derece ile sınırlı olması, yirmi derecenin

dışında kalan nesneleri görememesidir. Görme alanı sınırlı olan

kişilerde yasal tanıma göre olarak değerlendirilmektedir.

(7)

• Yasal tanıma göre, görme keskinliği 20/70 ile 20/200 arasında olan kişilere az gören denilmektedir. Anlamı ise, normal gören kişinin altı metreden gördüğünü, az gören kişi iki metreyle altmış santimetre

arasındaki mesafeden görebilmektedir

(8)

•Eğitimciler görme engelini, gerekli tüm düzeltmelere rağmen çocuğun eğitimsel

performansını etkileyen görmedeki kusurlar

şeklinde tanımlamaktadır

(9)

• eğitim açısından kör kişi, görme yetersizliğinden çok ağır derecede etkilenen, mutlaka kabartma alfabeye ya da sesli kitaplara gereksinim duyan kişi şeklinde

tanımlanmakta, az gören ise büyütücü araçlar ya da büyük puntolarla okuyabilen kişi olarak ifade

edilmektedir

(10)

• GÖRME ENGELİNİN NEDENLERİ

• Görme engelinin öncelikli ve yaygın nedenleri arasında kalıtımsal nedenler gelmekte, genlerle görme engeli kuşaktan kuşağa

geçebilmektedir

(11)

• Doğum öncesi dönemde yaşanan bazı olumsuzluklarda görme engeline

neden olmaktadır. Hamilelik sırasında özellikle ilk üç ayda, annenin

geçirmiş olduğu kızamıkçık ateşli hastalıklar, annenin içki, sigara ve ilaç

kullanması ya da farklı nedenlerle zehirlenmesi, anne ile bebek arasındaki

kan uyuşmazlığı, anne ya da babanın hamilelik öncesinde frengi mikrobu

taşıması, annenin röntgen ışınlarına maruz kalması dünyaya gelecek olan

bebeğin görme engelli olmasına neden olabilmektedir.

(12)

• Doğumun çeşitli nedenlerle geç ve güç olması, bebeğin doğum

kanalında uzun süre kalması ve kordon dolanması bebeğin bir süre

oksijensiz kalmasına neden olabilir. Bebeğin oksijensiz kalmasından

en fazla beyin etkilenmektedir. Beynin görme ile ilgili merkezinin

etkilenmesi, görme engeli oluşturabilmektedir. Doğum sırasında anne

rahminde, bebeğin gözüne bulaşan bazı mikroplarda görme engeline

neden olabilmektedir.

(13)

• Doğumdan sonra çocuğun geçirdiği ateşli enfeksiyon hastalıkları, şeker ve frengi hastalıkları, kazalar görme engeli oluşturabilmektedir. Çocuğun geçirdiği

hastalıklar dışında sağlık ve temizlik koşullarının iyi olmadığı durumlarda da çeşitli göz hastalıklarına

rastlanmaktadır.

(14)

• Bazı çevresel etmenler de görme engeline neden

olmaktadır. Prematüre bebeklere küvözde oksijenin

biraz fazla verilmesi bebeğin gözlerinin etkilenmesine

yol açmaktadır

(15)

• GÖRME ENGELLİ ÇOCUKLARIN SINIFLANDIRILMASI

• Körler

• Görme engelli çocuklar yasal ve eğitsel tanımlamaya göre; körler, az

görenler ve görme yetersizliği olanlar şeklinde gruplandırılmaktadır.

(16)

• Kör insan, bütün düzeltmelere rağmen iki göz ile görme keskinliği

onda birden ve görüş açısı yirmi dereceden aşağı olan, eğitim ve

öğretim çalışmalarında görme gücünden yararlanmasına imkan

olmayan kişi şeklinde tanımlanmaktadır.

(17)

• Az Görenler

• Bütün düzeltmelere rağmen iki göz ile görme keskinliği onda bir ile onda üç

arasında olan ve özel bir takım araç ve yöntemler kullanmadan eğitim, öğretim

çalışmalarında, görme gücünden yararlanması mümkün olmayanlara az görenler

denmektedir.

(18)

• Az gören çocuklar;

 Okul içinde. çok yakın hareket edebilmekte,

 Televizyon seyredebilmekte,

 İri puntolu yazıyı okuyabilmekte,

 Futbol, voleybol gibi top oyunlarını rahatlıkla oynayabilmekte,

 Renkleri ayırt edebilmekte,

 Bakkala, pastaneye yardımcı araç kullanmadan gidebilmekte,

• Nesneleri dokunmadan tanıyabilmektedir

(19)

• Görme Yetersizliği Olanlar

• Göze gelen ışık demeti hatalı kınldığında nesnenin görüntüsü ağ

tabakasının önüne ya da arkasına düşebilir. Nesnenin görüntüsünün ağ

tabakası üzerine düşmemesinin sonucu kimyasal ve elektriksel olaylar

oluşmaz ve çok sık karşılaşılan görme yetersizlikleri gözlenir.

(20)

GÖRME ENGELLİ ÇOCUKLARIN ÖZELLİKLERİ

• Dil Gelişimi

• Normal gelişim gösteren çocuklar anne-babalarıyla göz kontağı kurarak onlara gülümser ve onlarla iletişime girebilirler. Anne babalar çocuklarının ilgisini çeken nesneleri çocuğa sunarlar ve çocuğuyla sürekli konuşurlar. Dolayısıyla göz teması jest ve mimik gibi iletişim örüntülerini bol miktarda kullanırlar. Görme engelli bebekler anne- babalarına gülemezler ve ebeveynleriyle çok fazla iletişime giremezler. Anne babalarda bu durumu farklı yorumlayarak bebeğin kendilerine fazla bağlanmadığını düşünebilirler.

Bu durum ebeveyn ile bebek arasındaki iletişimin azalmasına neden olabilir.

(21)

• Görme engelli çocuk, kendini yeterince ifade edemediği için öfke

nöbetleri geçirebilir veya huysuz olabilir. Bu yolla çevrenin dikkatini çekebildiğini keşfettiğinde sözlü iletişim yerine ağlamayı tercih

edebilir. Konuşmaya yeni başlayan görme engelli çocuklar, iletişim

anlamı taşımayan dil yaşantılarına maruz bırakılmaları nedeniyle bir

takım cümleleri anlamsız yere tekrar edebilmektedirler

(22)

• Bilişsel Gelişim

• Normal gelişim gösteren ve görme engelli olan tüm çocukların bilişsel gelişimlerinde duyular yoluyla öğrenme önemli bir yere sahiptir.

• Görme engelli çocuklarda dokunma duyusu gelişmediği için çocuğun

duyularını kullanarak bilgi edinmesi zordur. Bu nedenle görme engelli

çocukla fiziksel temasta bulunarak öğrenmesine yardımcı olunabilir

(23)

• Kavram gelişimi olarak değerlendirildiğinde görme engelli çocukların normal gelişim gösteren çocuklardan geri oldukları gözlenmektedir.

Özellikle soyut düşünmeyi gerektiren becerilerde daha başarısız

oldukları bilinmektedir.

(24)

• Fiziksel Gelişim

• Normal gelişim gösteren çocukların motor becerileri, emekleme,

destekli ayakta durma, tutunarak yürüme ve bağımsız yürüme şeklinde devam etmektedir. Görme engelli çocuklar ise kulak el koordinasyonu sağlandıktan sonra yürüyebilirler. Görme engelli çocuklarda sesin

kaynağına ulaşma becerisi ilk yılın sonunda gelişmekte olup, bu

çocuklara sesli uyarıcılar sunulması gerekmektedir

(25)

• Sosyal Gelişim

• Görme engelli çocuklarda bireysel farklılıklara bağlı olarak güvensizlik, düşük benlik saygısı, aşağılık duygusu, korku, kaygı gibi kişilik özelliklerine rastlanmaktadır.

• Görme engelli çocuklar gerek çevrenin yaklaşımı, gerekse çevresinde olup bitenleri görememeleri nedeniyle çevrelerine pek fazla güvenmedikleri görülmektedir. Bu

durum görme engelli bireylerin çevresiyle sağlıklı iletişim kurmasını engellemektedir

(26)

• GÖRME ENGELLİ ÇOCUKLARDA TANI VE DEĞERLENDİRME

• Görme engelli bireylerin görme duyusunu etkin ve verimli kullanmasına yönelik etkinlikler belirlenmeden önce, görmenin tanılanması ve

değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu tanı ve değerlendirme rutin göz muayenesinden farklı yaklaşımlarla yapılmaktadır.

• Bu muayeneyi görme konusunda uzman göz doktoru, fizyoterapist veya özel eğitimci yapabilmektedir. Göz doktorunun muayene sonrasında çocuğun

işlevsel görmesi ve görmenin çocuğun yaşına göre değerlendirmesi

gerekmektedir

(27)

GÖRME ENGELLİ ÇOCUKLARIN EĞİTİMLERİ

• Çevreden bilgi sağlamak, görme aracılığıyla olduğu için görme

yoksunluğu kişinin yaşantısını önemli ölçüde sınırlar. Eğitimciler, okul ortamında görme engelli bireylerin oryante olmalarına, hareket özgürlüğü ve günlük yaşam becerilerini kazanmalarına yardımcı olmaktadır.

Çocukların tüm derslere katılabilmelerine yönelik programlar hazırlamak,

çocuğun diğer gören yaşıtları ile ayrı sınıfa devam etmelerini sağlamak,

eğitime erken yaşta başlamak çocuğun eğitimi için gereklidir

(28)

• Görme engelli bireyler bağımsız olarak dolaşabilmek için dört yöntem kullanabilirler.

• Bunlar;

 gören bir rehberle yürüme,

 bastonsuz ve rehbersiz kendi başına yürüme,

 baston kullanarak kendi başına yürüme,

 rehber bir köpekle yürümedir.

(29)

KAYNAKLAR

Aral,N., 2011. Okul Öncesi Eğitimde Kaynaştırma, İstanbul: Morpa Yayınları.

Aral, N. ve Gürsoy, F. 2007. Özel eğitim gerektiren çocuklar ve özel eğitime giriş. İstanbul:

Morpa Kültür Yayınları.

Referanslar

Benzer Belgeler

 Kör: Bütün düzeltmelerden sonra iyi gören gözdeki görme keskinliğinin onda birine yani 20/200 ya da daha azına sahip olan ya da görme alanı 20 dereceden az olan

Tablo II: Diyabetik makula ödeminin (DMÖ) Optik koherens tomografiye göre iki morfolojik tipi olan Kistoid makula ödemi (KMÖ) ve diffüz retina kalınlaşmasının (DRK),

Olguların pre ve post operatif olarak göz içi basıncı (GİB), düzeltilmiş en iyi görme keskinliği, aksi- yel uzunluk, lens kalınlığı ve ön kamara derinliği ölçülerek

Amaç: Arka kapsül kesafeti (AKK) gelişen diyabetli ve diyabetli olmayan gözlerde Nd: YAG lazer kapsülotomi sonrası santral makula kalınlığı, en iyi düzeltilmiş görme

Yaptýðý kuþ resimle- rine bakýyorum, bu kuþlarýn renklerinin par- laklýðý ve egzotikliði beni büyülüyor.. Bir keresinde muhabbet kuþu beslediði-

Lazer öncesi GİB ölçümü ve lazer kapsülotominin birinci hafta sonrası sonuçlar arasında anlamlı bir artış mevcuttu (p<0,001).. Lazer öncesi ve lazer kapsülotominin

Cerrahi öncesi ile cerrahi sonrası 1.hafta, 1.ay ve 3.ayda minimum santral maküla kalınlığı, santral, parafoveal ve perifoveal alan- lardaki ölçümler arasında anlamlı

Olgular›n say›s› oldukça az olmakla birlikte görme engelliler ve yak›nlar›, daha önce yap›lan göz muayene- leri ve hekim davran›fllar›n› genel olarak olumlu bulur-