. ... . . .... T T - r ö V ı 3 Î
( B a k ı ş l ar
, Jf .f | / / J ■
Kolay mazeretler
Ibni Sina 370 hicret yılının sa- fer ayında doğmuş, 428 Ramazan ayında, elli sekiz yaşında ölmüş tür. Arap Birliği Kültür Komite sinin hicri tarihe göre büyük filo zofumuzun bininci doğum yıldö nümünü kutlamağa hazırlandığı anlaşılıyor. Milâdî tarihe göre o- nıııı doğum yılı 980 ve ölüm yılı 1037 dir. Bu hesapça 58 değil, 57 yaşında öldüğüne hükmedilmek lâ zımdır. Ehemmiyetsiz görünen bir yıllık fark, bugün 31 yıl kadar çoğaldığı için dikkate alınmağa değer.
Araplar bir İslâm filozofu olan lbni Sina’yı yaşadığı tarihte iti barda bulunan hicret yılına göre kutlamayı, daha müspet ve mev suk bir hesaba dayandığı için, bir bakıma haklı olarak tercih
etmiş-İbni Sina’nın ölümünün bininci yıldönümü k B ü y ü k T ü rk h e k im i lb n i S i n i n in ö lü m ü n ü n bin in ci y ıld ö n ü m ü m ü n as eb e tiy le M illî T ü rk T alebe B irliğ i ta r a f ın d a n b ü y ü k b ir a n m a tö re n i y a p ıla c a k tır. A ra p K ü ltü r K o m ite sin in bu h u s u s ta h a z ırlık la r y a p m a sı ve n e tic e itib a riy le İb n . S in a ’yı A ra p la ra m al etm e k te m a y ü lü k a rş ıs ın d a Millî T ü r k : T aleb e B irliğ in in te rtip liy ec e ğ i bu. a n m a tö re n in in gen iş a lâ k a to p -j
U yacağı tab iîd ir. A n k a r a ’da b u lu n a n B irlik B a ş k a n ı bu tö re n in 1b- ni S in a ’n ın ş ö h re tin e lây ık olma-1 sin i te m in m ak s ad iy le S a ğ lık ve S osyal Y a rd ım B a k a n ı D r. K em allj B ayezit ile M illî E ğ itim B a k a n ı, T a h s in B a n g u o ğ lu ’n u n m ü zah eret-) terin i istiy e c e k tir. T;
Peyami SAFA
Icrdir. Bu bir görüştür ve başka bir bakımdan tenkidedilebilir. Dos tum Nurettin Artam’a mektup gönderen profesör Nevzat Tüzdil ve Ulıığ İğdemir bu tarih farkını ve 1937 de İbııi Sina’nın 900 iincü ölüm yıldönümü vesilesiyle İstan bul Üniversitesinin büyük bir ki tap çıkardığını bana hatırlatmak zahmetine katlanmışlar. Teşekkür ederim. Fakat ben bıı farkı unut muş değilim ve İstanbul Üniver sitesinin çıkardığı eserden de bun dan evvelki yazımda bahsetmiş tim.
Bir tarih farkını yorum tarzı nın bize lbni Sina’mızı unutmanın mazeretini verebileceğini kabul et miyorum. Araplar gibi biz d^ bu filozofumuzu İslâm kültür ve me deniyet camiası içinde muteber ve mevsuk bir tarihe göre kutlama ğa hazıılaıısaydik Batı ilim dün yasında kıyametler kopmazdı. Ta lih bir vesiledir. Asıl mesela lbni Sina’yı benimsemek ve bilhassa Avıupalı bir millet olmadığımız hakkında şu sırada ileri sürülen iddiaları karşıhyabilmek için, İli ni Sina’nın bugünkü kozmolojik Batı düşüncesini ortaçağda ilk ha- zırlıyan iki biiyiik Türk düşünü ründe« biri olduğunu “her fırsat” Ve “her vesile” ile tekrarlamakla canlı ye uyanık olabilmektir. He nüz bir üniversitemiz ve ilim a- damınuz, İslâm Tiirk. düşünürleri nin kılavuzluğiyle yeni çağı hazıı- lıyan tabiatçı görüşün gene İslâm camiasında ne çeşit istihalelerle yerini teolojik bir görüşe teıketti- ğinî araştıran bir eser vermemiş tir. Beıı bir kitabımda inkılâbımı zın da ana problemini teşkil eden bu dâvaya dikkati çekmek istemiş tim. Bilginlerimiz tınm adılar.'To puna birden selâm ve saygı î
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi