• Sonuç bulunamadı

Kum-Çakıl Ocakları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kum-Çakıl Ocakları"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bir Çevre Kabusu Daha!

Kum-Çakıl Ocakları

Üçbin yıllık

geçmişinin hesabını

yapamayan

insan; günübirlik

yaşayan

insandır" demiş,

Goethe.

Peki,

ya

üç yıl sonrasının bile hesabını

yapamayan?

11 Ikemizdeözellikle son 15-20 yıllıkdönemde aşırı nüfusar- Utışı, kentlere göç ve sanayileşmenin sonucu olarak bir­

çok çevresorunu yaşanıyor. Parakazanma hırsı, sorum­ suzlukve çevrebilincinin gelişmemiş olmasına bir de de­ netimsizlik eklenince, bu sorunlar giderek yaygınlaşıyor ve derinleşi­

yor.

inşaat sektörüne malzeme sağlamak amacıyla faaliyet göste­

ren kum-çakıl ocakları, son yıllardaki çevretahribatının değişik bir boyutu. Bu ocakların akarsu yataklarında yaptığı tahribatlar yetmi­

yormuş gibi, yatakdışına çıkılarak yapılan kazılarlatarım alanlarımız ve akiferlerimizmakinelerle kemirilerek ortadan kaldırılıyor. Kazan- Mürted ovası (Ankara), Düzce veSakarya ovası, Boğaçayve kolla­

rı (Antalya) bu olumsuzlukların yaşandığıbölgelerdenyalnızcabir­

kaçı.

Özellikle, büyük kentlerimizde ve geçtiğimizyıllarda depremler yaşayan Düzce-istanbul-Yalova arasındaki bölgede, deprem ko­ nutları ve altyapısı içinkum-çakıl ve stabilizemalzemeye acil olarak ihtiyaç duyulduğuherkestarafından bilinmektedir. Ancak "kaş ya­ payım derken, göz çıkarırcasına", insanları konut sahibi ederken, kum-çakıl işletmelerinin akarsu yataklarımızı ve verimli ovalarımızı

Ahmet Aker, Ahmet Apaydın DSİ V.BölgeMüdürlüğü apaydinahm@isnet.net.tr

Açığa çıkan yeraltısuyu içerisinde sallama kepçelerle yapılan derin kazılar

44 Mavi Gezegen

(2)

Verimli tarım alanlarımız kemirilerek yok ediliyor.

tahripetmesine gözmü yummalıyız?Yıkılan binaların ye­ rine, ne tür malzeme kullanılırsa kullanılsın, yenisini inşa etmek mümkündür. Ancak, milyonlarca yılda oluşan yüzlerce, binlerce dönümverimli tarımtoprağını ve mil­ yonlarca metreküp gözenekli akifer malzemeyi hangi güç geri getirebilir?

Şunu unutmayalımki, inşaatsektörü için gerekli olan malzemeyi, verimli tarım alanlarınıve altındaki akiferleri kemirerek yok etmeden elde etmek mümkündür, ihti­ yaç, her yıl yağışlı aylarda taze malzeme getiren akarsu yataklarından ve taş ocaklarından kırma taşelde ede­ rekkarşılanabilir. Ne yazıkki,doğuracağı olumsuz sonuç­

ları hiç düşünmeden,işin kolayına kaçarakelimizdekileri bir anönce tüketme hastalığımızburada dagörülüyor.

Kum-Çakıl Ocağı İşletme izinleri ve Faaliyetleri

Kum-çakıl ocağı işletme izinleri (ruhsat) valiliklere bağlı Özel idare Müdürlükleri tarafındanverilir. Herhangi bir yerde kum-çakıl ocağı işletme talebi olduğunda, arazinin mülkiyet sorunu talep sahibi tarafından çözül­ dükten sonra, il Özel idare Müdürlüğüne başvurulur, il Özel idareMüdürlüğü DSİ, TCK, Köy Hizmetleri,Tarım Ba­ kanlığı,Orman Bölge Müdürlüğü, Sağlık Müdürlüğü gibi birçok kuruluşun görüşünü alır;alınangörüşlerdoğrultu­

sunda talep sahibindenÇED Raporu istenir. Talepsahibi tarafından hazırlattırılanÇEDraporları Çevre Bakanlığın­

ca onaylanır. •

Kum-çakıl ocağınınhangi koşullarda (derinlik,geniş­

lik vb.) işletileceği, işletme süresiveocak terkedilirken ne türrehabilitasyonçalışmalarının yapılması gerektiği ÇED raporuve ruhsat alınırken işletmesahibi tarafından imza­ lanantaahhütnamede belirtiliyor. Ne yazıkki, istenen ve taahhüt edilen koşullara ocak sahipleri tarafından uyul­ muyor. Yeterlidenetim mekanizmasının oluşturulmaması ve işlememesinin yanında,yöredeki halktanda bir bas­ kı gelmiyorsa, ruhsatta belirtilen sahanın dışına çıkılıyor ve izin verilenden daha derin kazılar yapılıyor. Bunların yanısıra, işeyaramayan pasa malzeme çevreye gelişi­

güzel saçılıyorveya öbeköbek yığılıyor. Ocaklar terkedi­ lirken deyatakdüzeltme, kıyılarda tahkimat, gibi hiçbir

Derin ve geniş kazılarla ortaya çıkan yeraltısuyu gölü

eşen 45

(3)

Kazılarla açığa çıkan yeraltısuyu göllerinin içine ve civarına hertürlü kirleticiyi taşıyan inşaat artığı ve çöpler dökülüyor.

rehabilitasyonçalışması yapılmıyor.

Ayrıca, çalışmaizinleri bittiğive süre uzatımınaizin verilmediği halde ocak sahipleri ocak yerlerini terket- meyip, kaçak olarak malzeme alımına devam edi­

yorlar. Hatta hiç ruhsat almadan kum-çakıl ocağı işle­

tenlerebile sıksık rastlıyoruz.

Kazan (Ankara) yakınlarında Ankara’ya içme suyu sağlayan sondaj kuyusunun hemen dibinde yapılan kazılarla ortaya çıkan görüntü

Nasıl Çalışıyorlar?

Akarsu yatağı içindeyapılan kazılarda önce do­ ğalzeminden 3-5 m aşağıdaolan yeraltısuyu tablası­ na kadarinilip, daha sonra malzeme alımına sallama kepçelerle su içinde devam ediliyor. Oluşan yeraltısu- yu gölcüğü içinde malzemenin yıkanarak alınması ocak sahibinin tercihettiği bir durumdur.Kazılar derin­ leştirilip, genişletildikçe, yeraltısuyu gölleri de büyü­ yüp, derinleşiyor. Daha sonra, elek üstü kaba taneli malzeme ile göl çevresinde veya göl içerisinde bir platform oluşturulup, bu platform kullanılarak sallama kepçelerledaha derinlereiniliyor.

Çok sayıda kum-çakıl ocağının derin ve geniş alanlara yayılan kazılarıyla, yeraltısuyu tablası alçalı­ yor; böylece kazının daha da derinlere indirilmesi sağlanıyor.

Sallama kepçelerle dahaderine inilerek malzeme alınması güçleştiğinde veya dahaderindeistenen ni­ telikte malzeme kalmadığında kazı alanı genişletile­ rekdoğal akarsu yatağıdışına çıkılıyor;kazılara tarım alanlarında devamediliyor.

Kum-Çakıl Ocaklarının Çevreye Zararları

Kum-çakıl ocaklarının neden olduğu zararlar sa­ dece tarımalanlarıveakiferlerin yok edilmesiilesınır­ lı değil elbet! Akarsu yataklarının gelişigüzel kazılarak akış rejiminin bozulması ve yatak güzergahının

46

(4)

Içören Köyü (Kazan-Ankara) yakınında, akarsu yatağı dışında alüvyon akiferin kazılması sonucu, civarda bulunan ve Ankara’ya içme suyu sağlayan kuyuların iletim borularının açığa çıkması. Borular, ocak işletmecisi tarafından dikilen demir direklerle şimdilik ayakta durabiliyor.

değiştirilmesi ile suda vesu kenarlarında yaşayan her tür­ lücanlının yaşamaşansı da yok ediliyor.

Sallama kepçelerin ve dozerlerin işgal ettiği,elek te­

sisindensiltlibulanıksuların yatağa verildiği sularda ba­ lıklarnasıl yaşasın? Doğalyatak kenarındakicanlı kıyı ör­ tüsünü, otları, çalılıkları, ağaçları yok ederseniz oralara kuşlar neden gelsin?

Akarsu yataklarımızı doğalbitki örtüsü, bütün canlılar için besinzinciri, havza özellikleri,estetiği; kısacasıekosis- temiyle bir bütünolarak değerlendirerek korumamızge­

rektiğini aslında hemen hepimiz biliyoruz. Hatta daha klasik bir deyimle, çevresel değerlerimizin atalarımızdan bize mirasolarak kalmadığını;çocuklarımızasağlam tes­

limetmemiz gereken bir emanet olduğunu da bal gibi biliyoruz. Ne yazık ki bunlar sadece söylemde, lafta kalı­ yor.

Lafta kalmasaydı, Kazanovasında binlercedönüm verimli tarım arazisivenükleer felaketlerdebile nispeten temiz kalabilen akiferler yok edilir miydi? Çevre bilinci gelişmiş olsaydı, Kızılırmak ve Sakaryaboylarında vahşi­ ce kemirilen malzemenin ardında devasa çukurlarolu­

şur muydu? Hiçbir emniyet tedbiri alınmayan bu su dolu çukurlarda hayvanlar, hatta insanlar can verir miydi?

Aşırı para kazanma hırsı olmasaydı, yatağı allak bullak edilen Ankara'daki Ova Çayı nereye akacağını şaşırır mıydı? Yeterli ve sistemli bir denetim işleseydi, akarsu boylarımızı balıklar, kurbağalar,kuşlarterkeder miydi?

Neler Yapılmalı?

Kum çakıl ocaklarının çevreye verdiği zararları en aza indirmek için, görüş sorulan kurumlardan herhangi birinin olumsuz görüşü olması halinde, işletme izni veril­ memeli veyaruhsatsüresiuzatılmamalıdır.

işletme süresince ve bitiminde, yeterli denetimler ya­ pılmalı; izinverilen sınırların ve koşulların dışınaçıktığı be­

lirtilen işletmelerin ruhsatı iptal edilerek, faaliyetine son verilmeli; yasal olarakgereklicezalar verilmelidir.Ayrıca, izinsiz malzeme alımı mutlaka önlenmelidir.

Terkedilen ocakyerlerinde rehabilitasyon çalışmaları yaptırılarak,akarsu yatağının ve çevresinin mümkün ol­ duğu kadar düzenlenmesi sağlanmalıdır.

Burada en büyük sorun yeterlidenetimin işlememesi- dir. ÇED raporlarını onaylayan Çevre Bakanlığı ve ruh­ satları veren valilikler yetkilerini kullanarak bu konuya ciddi bir şekilde eğilmelidirler.

Çevreci sivil toplum örgütleri ve meslek örgütleri (odalar vb.) konuyayeterli ilgiyi veduyarlılığı göstermeli­ dirler.

Ayrıca, kum-çakılocaklarınıntahribatından en fazla zarar gören yöre insanları, çocuklarının geleceğini düşü­

nerek gereken tepkiyi göstermeli, baskı unsuru oluştur­

malıdır.

Aksi halde akiferlerimiz ve verimli tarım topraklarımız yok edilmeye, akarsuların akış rejimleri bozularak kıyı erozyonu ve taşkınlar meydana gelmeye,akarsuvadile­

rimizdeki yabanhayatıyok edilmeye, ovalarımızındoğal güzelliği bozulmaya devam edecektir.

47

Referanslar

Benzer Belgeler

• 1950-60 arasında öğretmenler için müze ile eğitim el kitabı, UNESCO Bölge Semineri kitapçığı Türkçe’ye çevrisi, Kültür şuralarında müze eğitimi vurgusu.

Kanında kurşun yüksek çıkan işçiler Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi’nde bazen birkaç hafta, bazen birkaç ay tedavi görüyor, sonra yine işbaşı yapıyor.. Kurşun bir

Muhtar Veysel Aydın, Muhtar Azası Levent İlyasoğlu ve köylülerin protestosuna, bir zamanlar arazilerini işletme sahiplerine para karşılığı satanlar da kat ıldı..

ye Hayvan Haklar› Platformu, Çevre ve Sokak Hayvanlar› Derne¤i, Yaflam Hakk›na Sayg› Platformu, Türkiye Ve- teriner Hekimler Birli¤i, Eskiflehir Hayvanlar› Koruma

Bu çal›flmada, Portland çimentosu (PÇ 42.5) ye- rine belirli oranlarda k›smen (a¤›rl›kça %30’a ka- dar) kullan›lan do¤al puzolanlar›n (A (Tras 1), B (Tras 2) ve

Yayıncısının orijinal bez

Bu çalışmada belirlenen değerler (dikey sapmanın en yüksek mutlak değeri 4°, ortanca değeri kadınlarda 2° ve erkeklerde 2,5°) sağlıklı Türk genç erişkinler için

Literatürde en sık uygulanan ve önerilen adölesan sağlığını geliştirme programlarının beslenme, egzersiz, hijyen, uyku, alkol, ilaç, sigara kullanımı ve