• Sonuç bulunamadı

ARAŞTIRMA ÖZET GİRİŞ [REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA HİZMETLERİ BÖLÜMÜ] Salih KIVILCIM, Havva Merve BEKTAŞ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ARAŞTIRMA ÖZET GİRİŞ [REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA HİZMETLERİ BÖLÜMÜ] Salih KIVILCIM, Havva Merve BEKTAŞ"

Copied!
21
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ARNAVUTKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ [REHBERLİKVEPSİKOLOJİKDANIŞMAHİZMETLERİBÖLÜMÜ]

Salih KIVILCIM Havva Merve BEKTAŞ Uzman Klinik Psikolog-Psikolojik Danışman Psikolojik Danışman

e- mail: salih.kivilcim@outlook.com e- mail: bektashavvamerve@gmail.com 1

Lise öğrencilerinde çocukluk çağı travmatik yaşam olayları, yalnızlık, utangaçlık ve suçluluğun; cinsiyete, lise türlerine ve sınıf düzeylerine göre incelenmesi (Arnavutköy Örneği)

Salih KIVILCIM, Havva Merve BEKTAŞ

ÖZET

Amaç: Bu çalışmayla İstanbul ili Arnavutköy ilçesinde ortaöğretime devam eden öğrencilerde çocukluk çağı travmatik yaşam olayları, yalnızlık, utangaçlık ve suçluluk duygularının; cinsiyete, lise türlerine ve sınıf düzeylerine göre

değişiminin incelenmesi amaçlanmıştır.

Yöntem: Araştırmanın çalışma grubunu çeşitli lise türlerinden 1019 öğrenci oluşturmaktadır. Veri toplamak amacıyla Çocukluk Çağı Travmaları Ölçeği (CTQ), Suçluluk ve Utanç Ölçeği, UCLA Yalnızlık Ölçeği ve Sosyodemografik Veri Formu kullanılmıştır. Bu araştırma, çocukluk çağı travmatik yaşam olaylarının cinsiyet faktörü ile birlikte utanç, suçluluk ve yalnızlık duygusu üzerinde yordayıcı gücü olup olmadığını belirlemeyi amaçladığından ilişkisel tarama modelinde hazırlanmıştır.

Bulgular: Kız öğrenciler daha fazla yalnızlık, çocukluk çağı travmaları, duygusal ihmal, suçluluk, utanç puanına sahipken; erkek öğrenciler daha fazla cinsel istismar puanına sahiptir. Yalnızlık, çocukluk çağı travmaları, duygusal istismar, fiziksel ihmal, duygusal ihmal, suçluluk, utanç ile lise türleri arasında

anlamlı bir ilişki saptanırken. Sınıf düzeyleri açısından bakıldığında; utanç, yalnızlık, çocukluk çağı travmaları, suçluluk, fiziksel istismar, fiziksel ihmal, duygusal ihmal ile sınıf düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır.

Sonuç: Sonuç olarak göre kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre daha fazla yalnızlık, çocukluk çağı travmaları, duygusal ihmal, suçluluk, utanç puanına sahiptir. Yalnızlık, çocukluk çağı travmaları, duygusal istismar, fiziksel ihmal, duygusal ihmal, suçluluk, utanç ile lise türleri arasında anlamlı bir ilişki vardır. Sınıf düzeyleri açısından bakıldığında; utanç, yalnızlık, çocukluk çağı travmaları, suçluluk, fiziksel istismar, fiziksel ihmal, duygusal ihmal ile sınıf düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki vardır.

Anahtar Kelimeler:

çocukluk çağı travmaları, yalnızlık, utangaçlık, suçluluk

GİRİŞ

Travmatik yaşantılar, sıradan şanssızlıklardan farklı olarak bir tehdit ya da şiddet ve ölümle çok yakın olma halidir (Gölge, 2005). Doğal ya da insanların

ARAŞTIRMA

2017-2018

(2)

ARNAVUTKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ [REHBERLİKVEPSİKOLOJİKDANIŞMAHİZMETLERİBÖLÜMÜ]

Salih KIVILCIM Havva Merve BEKTAŞ Uzman Klinik Psikolog-Psikolojik Danışman Psikolojik Danışman

e- mail: salih.kivilcim@outlook.com e- mail: bektashavvamerve@gmail.com 2 neden oldukları yıkımlar, savaş, ciddi

kazalar, başkalarının vahşi bir biçimde öldürülmesine tanık olmak, işkence, terör, tecavüz veya benzer saldırıların kurbanı olmak gibi durumlar kişiler için travma yaşantısına örnek verilebilir. Travmalar;

sıra dışıdır, görülme olasılığı düşüktür ve kişi tarafından kontrol edilmesi mümkün olmamaktadır (Çelikel, Beşiroğlu; 2008).

Travma, kişi üzerinde sosyal, psikolojik ve işlevsel açıdan olumsuz etkilere sahiptir (Evren & Oge, 2003).

Çocukluk çağı travması, geçici olarak kişiyi yardımsız bırakan, dayanma ve savunma gücünü azaltan, ani darbelerin zihinsel bir sonucu olarak tanımlanmaktadır (Kıvılcım ve ark., 2017).

Genellikle çocukluk travmaları çocuk istismarı ve ihmali şeklinde görülmektedir.

Bu tür yaşantılar çocuğun gelişimini engellemektedir (Ozdemir et al., 2011).

Çocuk istismarı; fiziksel, cinsel ya da duygusal istismar olarak, çocuk ihmali ise fiziksel ya da duygusal ihmal olarak ayrılmaktadır. İstismar ve ihmalin bu farklı şekilleri yalnız aileleri değil, toplumu, sosyal kuruluşları, yasal sistemleri, eğitim sistemini ve iş alanlarını da etkileyen bir halk sağlığı sorunu oluşturmaktadır (Aktaran: Taner, Gökler, 2004).

Fiziksel istismar, çocuğun kaza dışı nedenlerle yaralanması veya ailesi tarafından yeterince gözetilmemesine bağlı gelişen kazaları kapsar. Duygusal istismar, çocuk ve gençlerin, kendilerini etkileyen tutum ve davranışlara maruz kalarak ya da gereksinim duydukları ilgi, sevgi ve bakımdan mahrum bırakılarak toplumsal ve bilimsel standartlara göre psikolojik hasara uğratılmaları durumudur. Duygusal istismara bağlı hasarlar fiziksel istismar kadar zedeleyicidir, buna karşın bulguları daha gizlidir. Cinsel istismar, Psiko-sosyal gelişimini tamamlamamış ve yaşı küçük olan bir çocuğun bir erişkin tarafından cinsel doyum için kullanılmasıdır. Çocuk ihmali, çocuğun beslenme, sağlık, barınma, giyim, korunma ve gözetim gibi yaşamsal gereksinimlerinin çocuğa bakmakla yükümlü kişi veya kişiler tarafından, daha geniş anlamda sağlık, eğitim, sosyal yardım ve güvenlik gibi kurumları yapısında bulunduran devlet tarafından karşılanmaması anlamına gelir. Fiziksel, duygusal, eğitimsel ve tıbbi ihmal olarak karşımıza çıkabilir. (Kara ve ark, 2004).

1998’de Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklamasına göre 900.000’den fazla çocuk kötü muameleye maruz kalmış, yarısı ihmal kurbanı olmuş, çeyreği de fiziksel istismara hedef olmuştur. Aynı yılda

%12’si cinsel istismara, % 6’sı da

(3)

ARNAVUTKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ [REHBERLİKVEPSİKOLOJİKDANIŞMAHİZMETLERİBÖLÜMÜ]

Salih KIVILCIM Havva Merve BEKTAŞ Uzman Klinik Psikolog-Psikolojik Danışman Psikolojik Danışman

e- mail: salih.kivilcim@outlook.com e- mail: bektashavvamerve@gmail.com 3 psikolojik istismar ya da sağlık ihmaline

uğramıştır. Kurbanların dörtte biri ise istismarın birden fazla çeşidine zorlanmıştır (Germain ve Sandoval, 2002;

Aktaran: Turan ve Traş, 2016: 38 ). Dünya Sağlık Örgütü, 2002 yılında yaklaşık 53.000 çocuğun öldürüldüğünü tahmin etmektedir. Yaklaşık 150 milyon kız ve 73 milyon erkek çocuk cinsel şiddete maruz kaldığı tahmin edilmektedir. Uluslar arası Çalışma Örgütü 2004 yılı için yaklaşık 218 milyon çocuğun çalıştırıldığını ve 126 milyon çocuğun ise tehlikeli işlerde çalıştığını tahmin etmektedir (Erginer, 2007).

Çocukluk çağı travmaları içinde çocuk istismarı yinelenebilirliği, çocuğa genellikle en yakınları tarafından yapılıyor olması, bu nedenle de tanımlanması ve tedavi edilmesi en zor olan travma şeklidir (Johnson, 2000; Aktaran Ovayolu, Uçan,

& Serindağ, 2007).

Çocuk ve ergenlik döneminde maruz kalınan travmalar hem travmaya yakın dönemde hem de erişkinlikte çeşitli psikiyatrik sorunlara yol açabilir (Ozen ve ark., 2010). İstismara uğramış çocuklarla ilgili olarak yapılan çalışmalarda uzun vadede duygusal ve cinsel istismarın çocuklarda en olumsuz etkiyi yaratan istismar türleri olduğu ortaya çıkmıştır.

Duygusal istismara uğramış çocukların özellikle erişkin dönemlerinde depresyon, benlik algısı, saldırganlık, suçluluk ve kişiler arası sorunlara olan etkisi fiziksel istismardan daha fazladır (Arıcıoğlu, 2003). Duygusal istismar ve ihmale maruz kalan çocuklarda dışavurum ve içe atım sorunları, sosyal ilişkilerde bozukluk, kendine güvende azalma ve birçok başka psikiyatrik bozukluk görülebilmektedir (Aktaran: Taner Y, Gökler B., 2004).

Fiziksel istismar ve ihmale uğramış çocuklarda sosyal işlevsellik alanında birçok eksiklik fark edilmektedir; bu çocuklar yakın ilişki kurmakta güçlük çekip, daha çatışmalı, duygusal yoğunluğu az, yoğun öfke ve istismar davranışı içeren ilişkiler kurabilmektedir. Fiziksel istismar ve ihmale uğramış çocuklarda bilişsel yetilerde bozukluk ve akademik başarısızlığa sık rastlanılmaktadır.

Saldırgan ve suça yönelik davranışlar fiziksel istismar ve ihmalle en sık birliktelik gösteren sorunlardır. Fiziksel istismara uğramış kişilerde intihar düşünceleri ve girişimlerine daha yüksek oranda rastlanılmaktadır. Madde kötüye kullanımı, psikopatik kişilik bozuklukları, tehlikeli cinsel deneyimler gibi sağlığı tehdit eden davranışlar, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu ve kaygı bozuklukları gibi psikiyatrik hastalıklar da

(4)

ARNAVUTKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ [REHBERLİKVEPSİKOLOJİKDANIŞMAHİZMETLERİBÖLÜMÜ]

Salih KIVILCIM Havva Merve BEKTAŞ Uzman Klinik Psikolog-Psikolojik Danışman Psikolojik Danışman

e- mail: salih.kivilcim@outlook.com e- mail: bektashavvamerve@gmail.com 4 fiziksel istismar ve ihmale uğramış

çocuklarda daha sık saptanmaktadır (Aktaran: Taner,Gökler, 2004).

Cinsel istismara uğrayan çocuklarda tekrarlayıcı, rahatsız edici düşünceler, olayla ilgili kabuslar, uykuya dalma ve konsantrasyon güçlüğü (karanlık olayı çağrıştırabilir ya da kabus göreceğini düşündüğü için uyumak istemez), öfke patlamaları görülebilir. Olayı anımsatan nesnelere karşı yoğun psikolojik sıkıntı ya da olayı anımsatan kişiler, görüntüler ve konuşmalardan kaçınmayla da karşılaşılabilir (Kılıç, 2004; Aktaran Ovayolu, Uçan, & Serindağ, 2007). Cinsel tacize uğrayan çocuk mutsuzdur, davranışları uçarıdır, ya çok titiz ya da dağınıktır. Yabancılara karşı alışılmadık biçimde davranır, ya çok yakın ya da çok utangaç ve korkaktır, ya çok uslu ya da provoke edicidir (Ekşi, 1999; Aktaran Ovayolu, Uçan, & Serindağ, 2007). Kişiler arası ilişki kurma ve sosyal ilişkileri sürdürebilme becerisi, cinsel istismardan olumsuz olarak etkilenmektedir. Bu kişilerin ya ilişki kurmaktan kaçındıkları ya da aşırı yakınlık gereksinimi duyup çok sayıda, fazla beklentili ve kontrol edici ilişki kurdukları gözlenmektedir. Her iki tip ilişki de işlevsellikten uzak olmakta ve genellikle yalnızlıkla sonlanmaktadır (Aktaran: Taner Y, Gökler B., 2004).

Utangaçlık; kişiler arası ilişkilerde yaşanan sıkılganlığın, düşük benlik saygısının ve reddedilme korkusunun çıkardığı kişiler arası bir sorundur (Carducci, 2000;

Aktaran: Arslan, C. ve Yılmaz, A. S., 2016). Çocukluk çağı cinsel istismarları çoğu zaman hiç kimseye söylenmez.

Çoğunlukla günahından dolayı cezalandırılacağı ya da terk edileceğine dair korku yaşanır, utanç ve suçluluk duyguları ile bu şiddet saklanır. Ancak çocuk, cinsel istismar sırasında fiziksel olarak zarar görmüşse ortaya çıkar. Cinsel tacize uğrayan çocuklar sıklıkla birine açılmakta çekingen davranırlar. Bazen kendileri yerine bir başka çocuktan söz ederler (Ovayolu, Uçan, & Serindağ, 2007).

İstismar edilen çocuklar duyulmadıklarında ya da görülmediklerinde zarar görme konusunda daha az risk taşıdıklarını öğrenmektedirler. Bunun sonucu olarak da geri çekilmeye, kendi duygu ve düşüncelerini inkar etmeye ve daha duygusuz tepkiler göstermeye başlamaktadırlar. (Kırımsoy, 2003).

Günlük konuşmalarımızda insanların, genellikle “utanç” kelimesinden kaçındıkları belirtilmektedir. Normal bir insanın çok nadir olarak, kendi utancından bahsettiği, bunun yerine “suçluluk”

(5)

ARNAVUTKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ [REHBERLİKVEPSİKOLOJİKDANIŞMAHİZMETLERİBÖLÜMÜ]

Salih KIVILCIM Havva Merve BEKTAŞ Uzman Klinik Psikolog-Psikolojik Danışman Psikolojik Danışman

e- mail: salih.kivilcim@outlook.com e- mail: bektashavvamerve@gmail.com 5 kelimesini daha çok tercih ettiği ifade

edilmektedir (Tangney ve Dearing, 2002:

11). Suçluluk, kanunen veya dinen yasaklanan ya da ahlaki açıdan ayıplanan bir şeyin yapıldığı, toplumun ahlaki normlarının ya da bireyin kendi standartlarının çiğnendiği düşüncesinin yarattığı pişmanlık ve rahatsızlık duyguları olarak tanımlanabilir (Budak, 2003: 702).

Suçluluk–utanç duyguları, kişinin kendisini yönetmeye yardımcı olan duygulardır. İşlevsel duygular olup, uygun yoğunlukta yaşanmaları halinde, bireylerin sosyalleşmesinde, bireysel gelişimlerini sağlıklı bir şekilde yaşayabilmelerinde ve toplumsal uyumun oluşmasına yardımcı olabilmektedirler. Bu duyguların, çok az ya da çok yoğun yaşanması ise, bireylerin psikolojisini olumsuz yönde etkileyerek, gelişiminde ve sosyalleşmesinde bir takım sorunlara yol açabilmektedir (Özer, 2011).

Tangney ve Dearing (2002)’e göre tüm yaş gruplarında kızlar, erkeklere göre hem utanç hem de suçluluk duygularını daha yoğun yaşamaktadırlar (Aktaran; Akbağ, İmamoğlu, 2010). Bazı çalışmalarda (Borys & Perlman, 1985; Demir, 1990;

Deniz, Hamarta & Arı, 2005; Russell, 1996) erkeklerin kızlardan; bazı çalışmalarda (Galanaki & KalantziAzizi, 1999; McWhirter, 1997) ise kızların

erkeklerden daha fazla yalnızlık duygusu yaşadığı sonucu elde edilmiştir. Bu farklı bulgular, Jones ve diğerlerinin de (1985) vurguladığı gibi yalnızlığın, öznel yaşantıların bir ürünü olduğunu düşündürmektedir. Bu durumda cinsiyetten ziyade, bireylerin kişisel yaşantı ve algıları yalnızlığın daha güçlü yordayıcısı olarak değerlendirilebilir (Aktaran; Akbağ, İmamoğlu, 2010).

Kadınların sosyalliğinin yüksek olması ve daha az saldırgan olmalarının yanında, dünyadaki güç bakımından ikinci sınıf statüye sahip olmaları, onların utanç tecrübelerine yatkınlığını artırdığı ifade edilmektedir. Tersine olarak erkeklerin, daha az sosyal ve daha fazla saldırgan olmaları ve haksız biçimde dünyadaki güç bakımından daha üstün olmaları sebebiyle, suçluluk duygusuna karşı daha hassas oldukları belirtilmektedir (Lewis, 1987b:

29). Türk toplumunun, kızların davranışlarına daha sınırlayıcı ve daha az hoşgörü göstermesinden dolayı, kızlarda suçluluk duygusu daha fazla hissettirilmesinden kaynaklandığı düşünülmektedir. (Köksal ve Gençdoğan, 2007: 165-172).

Bu çalışmayla İstanbul ili Arnavutköy ilçesinde ortaöğretime devam eden öğrencilerde çocukluk çağı travmatik

(6)

ARNAVUTKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ [REHBERLİKVEPSİKOLOJİKDANIŞMAHİZMETLERİBÖLÜMÜ]

Salih KIVILCIM Havva Merve BEKTAŞ Uzman Klinik Psikolog-Psikolojik Danışman Psikolojik Danışman

e- mail: salih.kivilcim@outlook.com e- mail: bektashavvamerve@gmail.com 6 yaşam olayları, yalnızlık, utangaçlık ve

suçluluk duygularının; cinsiyete, lise türlerine ve sınıf düzeylerine göre değişimi incelenmek istenmiştir.

YÖNTEM

Araştırma Modeli

Bu araştırma, çocukluk çağı travmatik yaşam olaylarının cinsiyet faktörü ile birlikte utanç, suçluluk ve yalnızlık duygusu üzerinde yordayıcı gücü olup olmadığını belirlemeyi amaçladığından ilişkisel tarama modelinde hazırlanmıştır.

Evren ve Örneklem

Araştırmanın evrenini Arnavutköy ilçesinde öğrenimine devam eden ortaöğretim öğrencileri oluşturmaktadır.

Çalışmamıza toplamda 1019 lise öğrencisi katılmıştır. Çalışmanın onayı Arnavutköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden alınmıştır. Çalışmaya katılan öğrencilerin ailelerinden “Bilgilendirilmiş Olur”

alınmıştır.

Veri Toplama Araçları

1) Çocukluk Çağı Travmaları Ölçeği (CTQ):

Bernstein ve ark. tarafından geliştirilen bu değerlendirme aracı üç tanesi travmanın minimizasyonunu ölçen maddeler olmak üzere 28 sorudan oluşmaktadır. Likert tipi

bu ölçek ile çocukluk çağı cinsel, fiziksel, emosyonel (duygusal) istismarı ve emosyonel ve fiziksel ihmalini konu alan beş alt ölçek puanı ile bunların birleşiminden oluşan toplam puan elde edilmektedir. Önceki biçimi 53 maddeden oluşmakta olan, ancak sonradan özgün yazarınca kısaltılan bu ölçek İngilizce özgün biçiminden Vedat Şar tarafından Türkçe’ye çevrilmiş, her iki dile hakim bir uzman tarafından İngilizce’ye geri çevrilmiş, iki versiyon arasında tutarlılık sağlanmıştır. Ölçeğin ilk çevirisi ile pilot çalışma yapılmış, maddelerin anlaşılabilirliği görüldükten sonra ölçeğe son şekli verilmiştir. Cinsel ve fiziksel istismar için 5 puanın aşılmasının, yani sorulardan herhangi birine en alt düzeyde de olsa evet yanıtı verilmesinin pozitif bildirim olarak sayılması gerektiğini düşündürmektedir. Fiziksel ihmal ve duygusal istismar için bu sınırın 7 puan, duygusal ihmal için ise 12 puan düzeyine çekilebileceği anlaşılmaktadır. Toplam puan için bu sınırın 35 dolayında olabileceği görülmektedir (Şar et al., 2012).

2) Suçluluk ve Utanç Ölçeği:

Şahin ve Şahin (1992) tarafından geliştirilen, çeşitli durumlarda, yaşanan ve depresyonla ilişkili olduğu ileri sürülen suçluluk ve utanç duygularını ölçen 5’li

(7)

ARNAVUTKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ [REHBERLİKVEPSİKOLOJİKDANIŞMAHİZMETLERİBÖLÜMÜ]

Salih KIVILCIM Havva Merve BEKTAŞ Uzman Klinik Psikolog-Psikolojik Danışman Psikolojik Danışman

e- mail: salih.kivilcim@outlook.com e- mail: bektashavvamerve@gmail.com 7 likert tipi 24 sorudan oluşan ve suçluluk ve

utanç olmak üzere iki alt boyutu olan bir ölçektir.Coranbach Alfa değeri “suçluluk”

alt ölçeği için .81, “utanç” alt ölçeği için .80 olarak bulunmuştur. Beck Depresyon Envanteri ile korelasyonu - .10 olarak bulunmuştur.

3) UCLA Yalnızlık Ölçeği:

Toplam 20 maddeden oluşan dörtlü Likert tipi bir ölçektir. Russell, Peplau ve Ferguson (1978) tarafından geliştirilen ve Russell, Peplau ve Curtona (1980) tarafından yeniden revize edilen ölçek, Türk kültürüne Demir (1990) tarafından adapte edilmiştir. Ölçekten alınan puanların yükselmesi yalnızlık düzeyindeki yükselmeye işaret eder. Ölçeğin iç tutarlılık katsayısı. 94’dür. Test tekrar test güvenirlik katsayısı da .94 olarak tespit edilmiştir. Bu araştırma verileri için hesaplanan iç tutarlılık katsayısı α=. 90 olarak bulunmuştur.

4) Sosyodemografik Veri Formu:

Çalışmaya katılan kişilerin sosyodemografik özelliklerinin değerlendirilmeye çalışıldığı form, araştırmanın amacına uygun olaark araştırmacılar tarafından hazırlanmıştır.

BULGULAR

1. Sosyodemografik Bulgular

Çalışmamıza toplamda 1019 lise öğrencisi katılmıştır. Bu öğrencilerin %45’ini

(n:460) erkekler, %55’ini (n:559) kadınlar oluşturmaktadır. Çalışmaya katılan öğrencilerin %24’ü (n:247) Anadolu lisesinde, %10’u (n:101) çok programlı lisede, %34’ü (n:340) mesleki ve teknik Anadolu lisede, %12’si (n:123) Anadolu imam hatip lisesinde ve %20’si (n:208) kız meslek lisesinde öğrenimlerine devam etmektedirler. Çalışmaya katılan öğrencilerin %29’u (n:301) dokuzuncu sınıf, %34’ü (n:342) onuncu sınıf, %25’i (n:259) on birinci sınıf ve %12’si (n:117) on ikinci sınıfta öğrenimlerine devam etmektedirler.

2. Yalnızlık ve Cinsiyet Arasındaki İlişki

UCLA toplam puanları cinsiyete göre incelendiğinde kız öğrencilerin UCLA toplam puanlarının ortalaması 43.58, erkek öğrencilerin UCLA toplam puanlarının ortalaması 41.02 olarak saptanmıştır. . Kız ve erkek öğrencilerin UCLA toplam puanlarında istatiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Bu sonuçlar ışığında kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre yalnızlık puanlarının anlamlılık içerecek şekilde daha yüksek olduğu saptanmıştır.

p=000<0.05

3. Çocukluk Çağı Travmaları ve Cinsiyet Arasındaki İlişki

CTQ toplam puanları cinsiyete göre incelendiğinde kız öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 38.27, erkek öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 36.34 olarak saptanmıştır. Kız ve erkek öğrencilerin CTQ toplam puanlarında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Bu sonuçlar ışığında kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre CTQ puanlarının anlamlılık içerecek şekilde

(8)

ARNAVUTKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ [REHBERLİKVEPSİKOLOJİKDANIŞMAHİZMETLERİBÖLÜMÜ]

Salih KIVILCIM Havva Merve BEKTAŞ Uzman Klinik Psikolog-Psikolojik Danışman Psikolojik Danışman

e- mail: salih.kivilcim@outlook.com e- mail: bektashavvamerve@gmail.com 8 daha yüksek olduğu saptanmıştır.

p=.011<0.05

4. Duygusal İstismar ve Cinsiyet Arasındaki İlişki

Duygusal istismar toplam puanları cinsiyete göre incelendiğinde kız öğrencilerin duygusal istismar toplam puanlarının ortalaması 8.06, erkek öğrencilerin duygusal istismar toplam puanlarının ortalaması 7.63 olarak saptanmıştır. Duygusal İstismar puanları cinsiyete göre incelendiğinde anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. p=.078>0.05 5. Fiziksel İstismar ve Cinsiyet Arasındaki İlişki

Fiziksel istismar toplam puanları cinsiyete göre incelendiğinde kız öğrencilerin fiziksel istismar toplam puanlarının ortalaması 5.84, erkek öğrencilerin fiziksel istismar toplam puanlarının ortalaması 6.04 olarak saptanmıştır. Fiziksel istismar puanları cinsiyete göre incelendiğinde anlamlı bir farklılık bulunamamıştır.

p=.146>0.05

6. Fiziksel İhmal ve Cinsiyet Arasındaki İlişki

Fiziksel ihmal toplam puanları cinsiyete göre incelendiğinde kız öğrencilerin fiziksel ihmal toplam puanlarının ortalaması 7.39, erkek öğrencilerin fiziksel ihmal toplam puanlarının ortalaması 7.15 olarak saptanmıştır. Fiziksel ihmal puanları cinsiyete göre incelendiğinde istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunamamıştır.

p=.184>0.05

7. Duygusal İhmal ve Cinsiyet Arasındaki İlişki

Duygusal ihmal toplam puanları cinsiyete göre incelendiğinde kız öğrencilerin fiziksel ihmal toplam puanlarının ortalaması 11.29, erkek öğrencilerin

duygusal ihmal toplam puanlarının ortalaması 9.46 olarak saptanmıştır.

Duygusal ihmal puanları cinsiyete göre incelendiğinde istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre yalnızlık puanlarının anlamlılık içerecek şekilde daha yüksek olduğu saptanmıştır. . p=.000<0.05

8. Cinsel İstismar ve Cinsiyet Arasındaki İlişki

Cinsel istismar toplam puanları cinsiyete göre incelendiğinde kız öğrencilerin cinsel istismar toplam puanlarının ortalaması 5.66, erkek öğrencilerin cinsel istismar toplam puanlarının ortalaması 6.00 olarak saptanmıştır. Cinsel istismar puanları cinsiyete göre incelendiğinde istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur.

Erkek öğrencilerin kız öğrencilere göre yalnızlık puanlarının anlamlılık içerecek şekilde daha yüksek olduğu saptanmıştır.

p=.024<0.05

9. Suçluluk ve Cinsiyet Arasındaki İlişki

Suçluluk toplam puanları cinsiyete göre incelendiğinde kız öğrencilerin suçluluk toplam puanlarının ortalaması 50.60, erkek öğrencilerin suçluluk toplam puanlarının ortalaması 46.92 olarak saptanmıştır.

Suçluluk puanları cinsiyete göre incelendiğinde istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre suçluluk puanlarının anlamlılık içerecek şekilde daha yüksek olduğu saptanmıştır.

p=.000<0.05

10. Utanç ve Cinsiyet Arasındaki İlişki Utanç toplam puanları cinsiyete göre incelendiğinde kız öğrencilerin utanç toplam puanlarının ortalaması 46.01, erkek

(9)

ARNAVUTKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ [REHBERLİKVEPSİKOLOJİKDANIŞMAHİZMETLERİBÖLÜMÜ]

Salih KIVILCIM Havva Merve BEKTAŞ Uzman Klinik Psikolog-Psikolojik Danışman Psikolojik Danışman

e- mail: salih.kivilcim@outlook.com e- mail: bektashavvamerve@gmail.com 9 öğrencilerin utanç toplam puanlarının

ortalaması 41.13 olarak saptanmıştır.

Utanç puanları cinsiyete göre incelendiğinde istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre utanç puanlarının anlamlılık içerecek şekilde daha yüksek olduğu saptanmıştır. . p=.000<0.05

11. Yalnızlık ve Lise Türleri Arasındaki İlişki

UCLA toplam puanları lise türlerine göre incelendiğinde anadolu lisesi öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 40.69, çok programlı lise öğrencilerin UCLA toplam puanlarının ortalaması 42.41, mesleki ve teknik anadolu lise öğrencilerinin toplam puan ortalaması 41.53, anadolu imam hatip lisesi öğrencilerinin toplam puan ortalaması 43.13, kız meslek lisesi öğrencilerinin toplam puan ortalaması 45.55 olarak saptanmıştır. Öğrencilerin verdiği yanıtlara göre yalnızlık toplam puanları incelendiğinde yalnızlık ile lise türleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Kız meslek lisesinde öğrenim gören öğrencilerin anadolu imam hatip lisesinde öğrenim gören öğrenciler hariç diğer lise türlerine göre yalnızlık puanlarının anlamlılık içerecek şekilde daha yüksek olduğu görülmüştür.

p=.000<0.05

12. Çocukluk Çağı Travmaları ve Lise Türleri Arasındaki İlişki

CTQ toplam puanları lise türlerine göre incelendiğinde anadolu lisesi öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 35.99, çok programlı lise öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 35.89, mesleki ve teknik anadolu lise öğrencilerinin toplam puan ortalaması 35.89, anadolu imam hatip lisesi öğrencilerinin toplam puan ortalaması 38.64, kız meslek lisesi öğrencilerinin toplam puan ortalaması 41.52 olarak saptanmıştır. Öğrencilerin verdiği yanıtlara göre CTQ toplam puanları incelendiğinde çocukluk çağı travmaları ile lise türleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Kız meslek lisesinde öğrenim gören öğrencilerin anadolu imam hatip lisesinde öğrenim gören öğrenciler hariç diğer lise türlerine göre CTQ puanlarının anlamlılık içerecek şekilde daha yüksek olduğu görülmüştür. p=.000<0.05

(10)

ARNAVUTKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ [REHBERLİKVEPSİKOLOJİKDANIŞMAHİZMETLERİBÖLÜMÜ]

Salih KIVILCIM Havva Merve BEKTAŞ Uzman Klinik Psikolog-Psikolojik Danışman Psikolojik Danışman

e- mail: salih.kivilcim@outlook.com e- mail: bektashavvamerve@gmail.com 10 13. Duygusal İstismar ve Lise Türleri

Arasındaki İlişki

Duygusal istismar toplam puanları lise türlerine göre incelendiğinde anadolu lisesi öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 7.91, çok programlı lise öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 7.72, mesleki ve teknik anadolu lise öğrencilerinin toplam puan ortalaması 7.46, anadolu imam hatip lisesi öğrencilerinin toplam puan ortalaması 8.68, kız meslek lisesi öğrencilerinin toplam puan ortalaması 8.07 olarak saptanmıştır. Öğrencilerin verdiği yanıtlara göre duygusal istismar toplam puanları incelendiğinde duygusal istismar ile lise türleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Mesleki ve teknik anadolu lisesi ile anadolu imam hatip lisesi ile duygusal istismar puanlarının anlamlılık içerecek şekilde daha yüksek olduğu görülmüştür. p=.044<0.05

14. Fiziksel İstismar ve Lise Türleri Arasındaki İlişki

Fiziksel istismar toplam puanları lise türlerine göre incelendiğinde anadolu lisesi öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 2.70, çok programlı lise öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 5.99, mesleki ve teknik anadolu lise öğrencilerinin toplam puan ortalaması 5.94, anadolu imam hatip lisesi öğrencilerinin toplam puan ortalaması 6.00, kız meslek lisesi öğrencilerinin toplam puan ortalaması 5.85 olarak saptanmıştır. Öğrencilerin verdiği yanıtlara göre fiziksel istismar toplam puanları incelendiğinde fiziksel istismar ile lise türleri arasında anlamlı bir ilişki saptanamamıştır. p=.096>0.05.

(11)

ARNAVUTKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ [REHBERLİKVEPSİKOLOJİKDANIŞMAHİZMETLERİBÖLÜMÜ]

Salih KIVILCIM Havva Merve BEKTAŞ Uzman Klinik Psikolog-Psikolojik Danışman Psikolojik Danışman

e- mail: salih.kivilcim@outlook.com e- mail: bektashavvamerve@gmail.com 11 15. Fiziksel İhmal ve Lise Türleri

Arasındaki İlişki

Fiziksel ihmal toplam puanları lise türlerine göre incelendiğinde anadolu lisesi öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 6.74, çok programlı lise öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 6.69, mesleki ve teknik anadolu lise öğrencilerinin toplam puan ortalaması 6.92, anadolu imam hatip lisesi öğrencilerinin toplam puan ortalaması 7.43, kız meslek lisesi öğrencilerinin toplam puan ortalaması 8.72 olarak saptanmıştır. Öğrencilerin verdiği yanıtlara göre fiziksel ihmal toplam puanları incelendiğinde fiziksel ihmal ile lise türleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Kız meslek lisesinde öğrenim gören öğrencilerin diğer lise türlerine göre fiziksel ihmal puanlarının anlamlılık içerecek şekilde daha yüksek olduğu görülmüştür. p=.000<0.05.

16. Duygusal İhmal ve Lise Türleri Arasındaki İlişki

Duygusal ihmal toplam puanları lise türlerine göre incelendiğinde anadolu lisesi öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 9.57, çok programlı lise öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 9.93, mesleki ve teknik anadolu lise öğrencilerinin toplam puan ortalaması 9.65, anadolu imam hatip lisesi öğrencilerinin toplam puan ortalaması 10.35, kız meslek lisesi öğrencilerinin toplam puan ortalaması 13.18 olarak saptanmıştır. Öğrencilerin verdiği yanıtlara göre duygusal ihmal toplam puanları incelendiğinde duygusal ihmal ile lise türleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Kız meslek lisesinde öğrenim gören öğrencilerin diğer lise türlerine göre duygusal ihmal puanlarının anlamlılık içerecek şekilde daha yüksek olduğu görülmüştür. p=.000<0.05.

(12)

ARNAVUTKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ [REHBERLİKVEPSİKOLOJİKDANIŞMAHİZMETLERİBÖLÜMÜ]

Salih KIVILCIM Havva Merve BEKTAŞ Uzman Klinik Psikolog-Psikolojik Danışman Psikolojik Danışman

e- mail: salih.kivilcim@outlook.com e- mail: bektashavvamerve@gmail.com 12 17. Cinsel İstismar ve Lise Türleri

Arasındaki İlişki

Cinsel istismar toplam puanları lise türlerine göre incelendiğinde anadolu lisesi öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 5.74, çok programlı lise öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 5.45, mesleki ve teknik anadolu lise öğrencilerinin toplam puan ortalaması 5.92, anadolu imam hatip lisesi öğrencilerinin toplam puan ortalaması 6.14, kız meslek lisesi öğrencilerinin toplam puan ortalaması 5.68 olarak saptanmıştır. Öğrencilerin verdiği yanıtlara göre cinsel istismar toplam puanları incelendiğinde cinsel istismar ile lise türleri arasında anlamlı bir ilişki saptanamamıştır. p=.160>0.05.

18. Suçluluk ve Lise Türleri Arasındaki İlişki

Suçluluk toplam puanları lise türlerine göre incelendiğinde anadolu lisesi öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 50.30, çok programlı lise öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 49.03, mesleki ve teknik anadolu lise öğrencilerinin toplam puan ortalaması 47.15, anadolu imam hatip lisesi öğrencilerinin toplam puan ortalaması 49.42, kız meslek lisesi öğrencilerinin toplam puan ortalaması 49.96 olarak saptanmıştır. Öğrencilerin verdiği yanıtlara göre suçluluk toplam puanları incelendiğinde suçluluk ile lise türleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Mesleki ve teknik anadolu lisesinde öğrenim gören öğrencilerin çok programlı lise ve anadolu imam hatip lisesinde öğrenim gören öğrenciler hariç diğer lise türlerine göre suçluluk puanlarının anlamlılık içerecek şekilde daha yüksek olduğu görülmüştür.

p=.000<0.05.

(13)

ARNAVUTKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ [REHBERLİKVEPSİKOLOJİKDANIŞMAHİZMETLERİBÖLÜMÜ]

Salih KIVILCIM Havva Merve BEKTAŞ Uzman Klinik Psikolog-Psikolojik Danışman Psikolojik Danışman

e- mail: salih.kivilcim@outlook.com e- mail: bektashavvamerve@gmail.com 13 19. Utanç ve Lise Türleri Arasındaki

İlişki

Utanç toplam puanları lise türlerine göre incelendiğinde anadolu lisesi öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 44.23, çok programlı lise öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 44.66, mesleki ve teknik anadolu lise öğrencilerinin toplam puan ortalaması 42.18, anadolu imam hatip lisesi öğrencilerinin toplam puan ortalaması 42.69, kız meslek lisesi öğrencilerinin toplam puan ortalaması 46.23 olarak saptanmıştır. Öğrencilerin verdiği yanıtlara göre utanç toplam puanları incelendiğinde utanç ile lise türleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır.

Mesleki ve teknik anadolu lisesinde öğrenim gören öğrencilerin çok programlı lise ve anadolu imam hatip lisesinde öğrenim gören öğrenciler hariç diğer lise türlerine göre utanç puanlarının anlamlılık içerecek şekilde daha yüksek olduğu görülmüştür. p=.000<0.05.

20. Utanç ve Sınıf Düzeyleri Arasındaki İlişki

Utanç toplam puanları sınıf düzeylerine göre incelendiğinde dokuzuncu sınıf öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 43.04, onuncu sınıf öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 45.13, on birinci sınıf öğrencilerinin toplam puan ortalaması 43.28, on ikinci sınıf öğrencilerinin toplam puan ortalaması 43.10 olarak saptanmıştır.

Öğrencilerin verdiği yanıtlara göre utanç toplam puanları incelendiğinde utanç ile sınıf düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Dokuzuncu sınıfta öğrenim gören öğrencilerin onuncu sınıflar ile utanç puanları arasındaki ilişkinin anlamlılık içerecek şekilde daha yüksek olduğu görülmüştür. p=.009<0.05.

(14)

ARNAVUTKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ [REHBERLİKVEPSİKOLOJİKDANIŞMAHİZMETLERİBÖLÜMÜ]

Salih KIVILCIM Havva Merve BEKTAŞ Uzman Klinik Psikolog-Psikolojik Danışman Psikolojik Danışman

e- mail: salih.kivilcim@outlook.com e- mail: bektashavvamerve@gmail.com 14 21. Yalnızlık ve Sınıf Düzeyleri

Arasındaki İlişki

UCLA toplam puanları sınıf düzeylerine göre incelendiğinde dokuzuncu sınıf öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 41.23, onuncu sınıf öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 42.12, on birinci sınıf öğrencilerinin toplam puan ortalaması 43.41, on ikinci sınıf öğrencilerinin toplam puan ortalaması 44.15 olarak saptanmıştır.

Öğrencilerin verdiği yanıtlara göre UCLA toplam puanları incelendiğinde yalnızlık ile sınıf düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Dokuzuncu sınıfta öğrenim gören öğrencilerin on birinci ve on ikinci sınıflar ile yalnızlık puanları arasındaki ilişkinin anlamlılık içerecek şekilde daha yüksek olduğu görülmüştür.

p=.002<0.05.

22. Çocukluk Çağı Travmaları ve Sınıf Düzeyleri Arasındaki İlişki

ÇÇT toplam puanları sınıf düzeylerine göre incelendiğinde dokuzuncu sınıf öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 35.21, onuncu sınıf öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 37.63, on birinci sınıf öğrencilerinin toplam puan ortalaması 38.31, on ikinci sınıf öğrencilerinin toplam puan ortalaması 40.32 olarak saptanmıştır.

Öğrencilerin verdiği yanıtlara göre ÇÇT toplam puanları incelendiğinde çocukluk çağı travmaları ile sınıf düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Dokuzuncu sınıfta öğrenim gören öğrencilerin on birinci ve on ikinci sınıflar ile ÇÇT puanları arasındaki ilişkinin anlamlılık içerecek şekilde daha yüksek olduğu görülmüştür. p=.000<0.05.

(15)

ARNAVUTKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ [REHBERLİKVEPSİKOLOJİKDANIŞMAHİZMETLERİBÖLÜMÜ]

Salih KIVILCIM Havva Merve BEKTAŞ Uzman Klinik Psikolog-Psikolojik Danışman Psikolojik Danışman

e- mail: salih.kivilcim@outlook.com e- mail: bektashavvamerve@gmail.com 15 23. Suçluluk ve Sınıf Düzeyleri

Arasındaki İlişki

Suçluluk toplam puanları sınıf düzeylerine göre incelendiğinde dokuzuncu sınıf öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 48.13, onuncu sınıf öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 50.26, on birinci sınıf öğrencilerinin toplam puan ortalaması 48.17, on ikinci sınıf öğrencilerinin toplam puan ortalaması 48.96 olarak saptanmıştır.

Öğrencilerin verdiği yanıtlara göre suçluluk toplam puanları incelendiğinde suçluluk ile sınıf düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Onuncu sınıfta öğrenim gören öğrencilerin dokuz ve on birinci sınıflar ile suçluluk puanları arasındaki ilişkinin anlamlılık içerecek şekilde daha yüksek olduğu görülmüştür.

p=.006<0.05.

24. Duygusal İstismar ve Sınıf Düzeyleri Arasındaki İlişki

Suçluluk toplam puanları sınıf düzeylerine göre incelendiğinde dokuzuncu sınıf öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 7.44, onuncu sınıf öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 7.94, on birinci sınıf öğrencilerinin toplam puan ortalaması 8.00, on ikinci sınıf öğrencilerinin toplam puan ortalaması 8.45 olarak saptanmıştır.

Öğrencilerin verdiği yanıtlara göre duygusal istismar toplam puanları incelendiğinde duygusal istismar ile sınıf düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. p=.087>0.05.

(16)

ARNAVUTKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ [REHBERLİKVEPSİKOLOJİKDANIŞMAHİZMETLERİBÖLÜMÜ]

Salih KIVILCIM Havva Merve BEKTAŞ Uzman Klinik Psikolog-Psikolojik Danışman Psikolojik Danışman

e- mail: salih.kivilcim@outlook.com e- mail: bektashavvamerve@gmail.com 16 25. Fiziksel İstismar ve Sınıf Düzeyleri

Arasındaki İlişki

Fiziksel istismar toplam puanları sınıf düzeylerine göre incelendiğinde dokuzuncu sınıf öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 5.82, onuncu sınıf öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 6.10, on birinci sınıf öğrencilerinin toplam puan ortalaması 5.85, on ikinci sınıf öğrencilerinin toplam puan ortalaması 6.05 olarak saptanmıştır. Öğrencilerin verdiği yanıtlara göre fiziksel istismar toplam puanları incelendiğinde fiziksel istismar ile sınıf düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır. p=.471<0.05.

26. Fiziksel İhmal ve Sınıf Düzeyleri Arasındaki İlişki

Fiziksel ihmal toplam puanları sınıf düzeylerine göre incelendiğinde dokuzuncu sınıf öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 6.67, onuncu sınıf öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 7.28, on birinci sınıf öğrencilerinin toplam puan ortalaması 7.59, on ikinci sınıf öğrencilerinin toplam puan ortalaması 8.17 olarak saptanmıştır. Öğrencilerin verdiği yanıtlara göre fiziksel ihmal toplam puanları incelendiğinde fiziksel ihmal ile sınıf düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki

saptanmıştır. Dokuzuncu sınıfta öğrenim gören öğrencilerin on, on birinci, on ikinci sınıflar ile fiziksel ihmal puanları arasındaki ilişkinin anlamlılık içerecek şekilde daha yüksek olduğu görülmüştür.

p=.000<0.05.

27. Duygusal İhmal ve Sınıf Düzeyleri Arasındaki İlişki

Duygusal ihmal toplam puanları sınıf düzeylerine göre incelendiğinde dokuzuncu sınıf öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 9.45, onuncu sınıf öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 10.43, on birinci sınıf öğrencilerinin toplam puan ortalaması 11.08, on ikinci sınıf öğrencilerinin toplam puan ortalaması 11.79 olarak saptanmıştır. Öğrencilerin verdiği yanıtlara göre duygusal ihmal toplam puanları incelendiğinde duygusal ihmal ile sınıf düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Dokuzuncu sınıfta öğrenim gören öğrencilerin on birinci ve on ikinci sınıflar ile duygusal ihmal puanları arasındaki ilişkinin anlamlılık içerecek şekilde daha yüksek olduğu görülmüştür. p=.000<0.05.

(17)

ARNAVUTKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ [REHBERLİKVEPSİKOLOJİKDANIŞMAHİZMETLERİBÖLÜMÜ]

Salih KIVILCIM Havva Merve BEKTAŞ Uzman Klinik Psikolog-Psikolojik Danışman Psikolojik Danışman

e- mail: salih.kivilcim@outlook.com e- mail: bektashavvamerve@gmail.com 17 28. Cinsel İstismar ve Sınıf Düzeyleri

Arasındaki İlişki

Cinsel istismar toplam puanları sınıf düzeylerine göre incelendiğinde dokuzuncu sınıf öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 5.81, onuncu sınıf öğrencilerin toplam puanlarının ortalaması 5.81, on birinci sınıf öğrencilerinin toplam puan ortalaması 5.80, on ikinci sınıf öğrencilerinin toplam puan ortalaması 5.84 olarak saptanmıştır. Öğrencilerin verdiği yanıtlara göre duygusal ihmal toplam puanları incelendiğinde duygusal ihmal ile sınıf düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki saptanamamıştır. p=.099>0.05.

TARTIŞMA

Yalnızlık ve cinsiyet arasındaki ilişki ile ilgili literatür incelendiğinde, cinsiyete göre yalnızlık düzeylerinin farklılaşıp farklılaşmadığı konusunda birbiriyle çelişkili araştırma sonuçlarının olduğu görülmektedir. Bazı çalışmalarda (Borys &

Perlman, 1985; Demir, 1990; Deniz, Hamarta & Arı, 2005; Russell, 1996) erkeklerin kızlardan; bazı çalışmalarda (Galanaki & Kalantzi- Azizi, 1999;

McWhirter, 1997) ise kızların erkeklerden daha fazla yalnızlık duygusu yaşadığı sonucu elde edilmiştir. Yalnızlık ve cinsiyet değişkeninin ele alındığı araştırma sonuçlarında genç yetişkinlik yıllarında erkeklerin kızlara göre daha fazla yalnızlık yaşadıkları rapor edilmektedir (Çeçen, 2008:416).

Öğrenci yalnızlığı üzerinde cinsiyet değişkeninin etkisini incelemeye yönelik Yüksel (1991), Odacı (1994) tarafından yapılan araştırma sonucunda kız öğrenciler lehine anlamlı fark bulunurken; Demir (1990), Bıyık (2004), Yıldırım (2007), Haliloğlu (2008), Köse (2009), Çağır (2010), Karataş Karayel (2011), Sarıçam (2011), Körler (2011), Güler Yılmaz (2012), Karahan ve ark.,(2004) tarafından yapılan araştırmalarda erkek öğrenciler lehine anlamlı fark bulunmuştur. Bu konuda Bilgen (1989), Eren (1994), (Buluş, 1997), Erim (2001), Demirtaş (2007), Pancar (2009), Erözkan (2009), Oruç (2013), Kılıç (2014) tarafından yapılan araştırmalarda ise cinsiyet değişkeninin öğrenci yalnızlığı üzerinde istatistiksel açıdan anlamlı bir fark oluşturmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

(Certel ve ark, 2016: syf. 3069-3084).

(18)

ARNAVUTKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ [REHBERLİKVEPSİKOLOJİKDANIŞMAHİZMETLERİBÖLÜMÜ]

Salih KIVILCIM Havva Merve BEKTAŞ Uzman Klinik Psikolog-Psikolojik Danışman Psikolojik Danışman

e- mail: salih.kivilcim@outlook.com e- mail: bektashavvamerve@gmail.com 18 Bizim çalışmamızda kız öğrencilerin

istatistiksel olarak daha fazla yalnızlık puanına sahip oldukları saptanmıştır.

Çocukluk çağı travmaları ve cinsiyet arasındaki ilişki ile ilgili ulusal literatür incelendiğinde çocukluk çağı travmalarını duygusal istismar ve ihmal, fiziksel istismar ve ihmal ve cinsel istismar olmak üzere üç boyutta değerlendiren çocukluk çağı örselenme ölçeği ile yapılan çalışmalarda ihmal ve istismarın erkeklerde kızlara göre daha fazla görüldüğü bilgisi yer almaktadır (Zeren ve ark., 2012: s. 536-541; Aslan ve Alparslan, 1999: s. 275–85; Özen, Antar ve Özkan, 2004: s. 316-9). Eroğlu ve Türk’ün 450 ergen ile yaptığı bir çalışmada cinsel istismarın erkeklerde kızlara göre daha yüksek olduğu bilgisi verilmiştir. (Eroğlu ve Türk, 2013: s. 1422-1439).

Güneri Yöyen (2017), tarafından yapılan çalışmada öğrencilerin çocukluk çağı travma toplam puanları ortalamalarının cinsiyet değişkenine göre istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık gösterdiği bulunmuştur. Bizim araştırmamızdan farklı olarak erkeklerin çocukluk çağı travma toplam puanları, kadınların çocukluk çağı travma toplam puanlarından yüksek bulunmuştur. (Güneri Yöyen, E., 2017:

s.267-282). Bizim çalışmamızda kız ve erkek öğrencilerin CTQ toplam puanlarında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunurken, literatüdeki araştırmalardan farklı olarak kız öğrencilerin daha fazla CTQ puanına sahip olduğu saptanmıştır.

Güneri Yöyen (2017), tarafından yapılan çalışmada erkeklerin fiziksel ihmal puanları, kadınların fiziksel ihmal puanlarından yüksek bulunurken bizim çalışmamızda anlamlı bir farklılık saptanmamıştır. Cinsel istismar puanları cinsiyet değişkenine göre anlamlı bulunmuştur. Erkeklerin cinsel istismar puanları bizim çalışmamızda da olduğu üzere, kadınların cinsel istismar puanlarından, yüksek bulunmuştur. Bu çalışmada duygusal istismar; fiziksel istismar; duygusal ihmal puanlarında ise cinsiyet değişkenine göre anlamlı bir farklılık saptanmazken, bizim çalışmamızda da duygusal ve fiziksel istismar açısından anlamlı bir farklılık saptanmamıştır. Ancak, duygusal ihmal puanları cinsiyete göre incelendiğinde istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur.

Suçluluk ve cinsiyet; utanç ve cinsiyet arasındaki ilişki ile ilgili literatür incelendiğinde, Tangney ve Dearing (2002)’e göre tüm yaş gruplarında kızlar, erkeklere göre hem utanç hem de suçluluk duygularını daha yoğun yaşamaktadırlar.

Elde edilen bulgular, utanç duygusunun cinsiyet değişkeni tarafından yordandığını göstermiş, kızların erkeklere göre utanç duygusunu daha yoğun yaşadıkları sonucuna varılmıştır. Bu sonuç, daha önceki araştırmalarla (Gross, 1996;

Tangney & Dearing, 2002; Woien, Ernst, Patock- Peckham & Nagoshi, 2003) tutarlılık içindedir.

Bizim çalışmamızda elde edilen bulgularda literatürdeki araştırma sonuçları ile tutarlılık içindedir. Kız ve erkek öğrencilerin suçluluk puanlarında ve utanç

(19)

ARNAVUTKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ [REHBERLİKVEPSİKOLOJİKDANIŞMAHİZMETLERİBÖLÜMÜ]

Salih KIVILCIM Havva Merve BEKTAŞ Uzman Klinik Psikolog-Psikolojik Danışman Psikolojik Danışman

e- mail: salih.kivilcim@outlook.com e- mail: bektashavvamerve@gmail.com 19 puanlarında istatistiksel olarak anlamlı bir

farklılık bulunmuştur. Kız öğrencilerin suçluluk puanlarının da utanç puanlarının da erkek öğrencilere göre daha yüksek olduğu bulunmuştur.

Çocukluk çağı travmaları, utangaçlık, suçluluk ve yalnızlık ile lise türleri arasındaki ilişki ile ilgili ulusal literatür taraması yapıldığında bu ilişkiyi inceleyen başka araştırmalara rastlanamamıştır.

Dolayısı ile araştırmamızın bulguları başka araştırmalar ile kıyaslanamamıştır.

Öğrenci yalnızlığı üzerinde sınıf (yaş) değişkeninin etkisini incelemeye yönelik Karataş Karayel (2011) tarafından yapılan araştırmada sınıf (yaş) düzeyi yükseldikçe yalnızlık düzeyinin anlamlı fark oluşturacak şekilde yükseldiği görülmüştür. Buluş, (1997), Köse (2009), Sarıçam, (2011), Güler Yılmaz, (2012) tarafından yapılan araştırmalarda ise sınıf (yaş) değişkeni ile yalnızlık arasında negatif yönlü anlamlı ilişkiler tespit edilmiştir. Yani sınıf düzeyi yükseldikçe yalnızlık azalmakta, sınıf düzeyi düştükçe yalnızlık artmakta ve bu fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmaktadır. Bu konuda Bıyık (2004), Kozaklı (2006), Erözkan (2006), Yılmaz ve Karaca (2008), Karaoğlu, Avşaroğlu ve Deniz (2009), Pancar (2009), Çağır (2010), Oruç (2013) Atli, Keldal, Sonar (2015) tarafından yapılan araştırmalara göre ise öğrenci yalnızlığı üzerinde sınıf (yaş) değişkeninin istatistiksel açıdan anlamlı bir fark oluşturmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

(Certel ve ark., 2016: syf. 3069-3084).

Bizim araştırmamızda ise yalnızlık ve sınıf düzeyi arasında istatistiksel olarak anlamlı

bir ilişki saptanmıştır. Sınıf düzeyi arttıkça yalnızlık düzeyinin de arttığı saptanmıştır.

Çocukluk çağı travmaları, utangaçlık ve suçluluk ile lisedeki sınıf düzeyleri arasındaki ilişki ile ilgili ulusal literatür taraması yapıldığında bu ilişkiyi inceleyen başka araştırmalara rastlanamamıştır.

Dolayısı ile araştırmamızın bulguları başka araştırmalar ile kıyaslanamamıştır.

SONUÇ

Çalışmamızın sonuçlarına göre kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre daha fazla yalnızlık, çocukluk çağı travmaları, duygusal ihmal, suçluluk, utanç puanına sahiptir.

Yalnızlık, çocukluk çağı travmaları, duygusal istismar, fiziksel ihmal, duygusal ihmal, suçluluk, utanç ile lise türleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Kız meslek lisesinde yalnızlık, çocukluk çağı travmaları, fiziksel ihmal, duygusal ihmal oranı diğer lise türlerine göre daha yüksektir. Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde ise duygusal istismar oranı diğer lise türlerine göre daha yüksektir.

Sınıf düzeyleri açısından bakıldığında;

utanç, yalnızlık, çocukluk çağı travmaları, suçluluk, fiziksel istismar, fiziksel ihmal, duygusal ihmal ile sınıf düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Yalnızlık, çocukluk çağı travmaları, duygusal istismar, fiziksel ihmal, duygusal ihmal, cinsel istismardaki en yüksek puanları on ikinci sınıfların aldığı görülmüştür.

Bu çalışmayla İstanbul ili Arnavutköy ilçesinde ortaöğretime devam eden öğrencilerde çocukluk çağı travmatik yaşam olayları, yalnızlık, utangaçlık ve

(20)

ARNAVUTKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ [REHBERLİKVEPSİKOLOJİKDANIŞMAHİZMETLERİBÖLÜMÜ]

Salih KIVILCIM Havva Merve BEKTAŞ Uzman Klinik Psikolog-Psikolojik Danışman Psikolojik Danışman

e- mail: salih.kivilcim@outlook.com e- mail: bektashavvamerve@gmail.com 20 suçluluk duygularının; cinsiyete, lise

türlerine ve sınıf düzeylerine göre değişimi incelenmiş ve ilçedeki öğrencilerin bu değişkenler açısından bakıldığındaki durumunu görülmüştür.

Ortaöğretimde çalışan psikolojik danışman ve rehber öğretmenlerin yapacakları çalışmalarda bu verileri de göz önünde bulundurarak hareket etmelerinin çocukların yüksek yararı açısından önem arz edeceği düşünülmektedir.

(21)

ARNAVUTKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ [REHBERLİKVEPSİKOLOJİKDANIŞMAHİZMETLERİBÖLÜMÜ]

Salih KIVILCIM Havva Merve BEKTAŞ Uzman Klinik Psikolog-Psikolojik Danışman Psikolojik Danışman

e- mail: salih.kivilcim@outlook.com e- mail: bektashavvamerve@gmail.com 21 KAYNAKÇA

Akbağ, M. ve İmamoğlu- Erden , S.

(2010). Cinsiyet ve Bağlanma Stillerinin Utanç, Suçluluk ve Yalnızlık Duygularını Yordama Gücünün Araştırılması. Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri, 10(2):

651-682

Arslan, C. ve Yılmaz, A. S. (2016).

Utangaçlık. İçinde, N. Sargın, S.

Avşaroğlu & A. Ünal(Ed.), Eğitimden Psikolojik Yansımalar, (ss.59-70). Konya:

Çizgi Kitabevi

Arıcıoğlu, A. (2003). Sekizinci Sınıf Öğrencilerinin Algıladıkları Duygusal İstismarın Yordanması. Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.

Budak, B. (1999). Lise Öğrencilerinde Algılanan Sosyal Destek Düzeyi ile Problem Çözme Becerileri Arasındaki İlişki. Yüksek Lisans Tezi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Samsun.

Certel, H., Yakut, S., Yakut, İ., Gülsün, B. (2016). “Öğrencilerde Yalnızlık Problemi”, İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 5(8), ss. 3069-3084.

Çeçen, A.R. (2008). “Öğrencilerin Cinsiyetlerine ve Anababa Tutum Algılarına Göre Yalnızlık ve Sosyal Destek Düzeylerinin İncelenmesi”, Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 6(3), ss. 415-431.

Erginer, F. (2007). Ankara İli İlköğretim Okulu Yöneticilerinin Öğrencilerin Aileleri Tarafından İstismarı ve İhlaline İlişkin Görüşleri. Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.

Kara, B., Biçer, Ü. ve Gökalp, A. (2004);

“Çocuk İstismarı”, Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı Dergisi, 47(2): 140-151

Kırımsoy, E. (2003). Suç İşlemiş ve Suç İşlememiş Ergenlerin Algıladıkları Duygusal İstismarın ve Benlik Saygılarının Karşılaştırmalı Olarak İncelenmesi.

Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara.

Kıvılcım, S., Erensoy, H., Aytaç, H.M.

(2017). “Erişkin Obsessif Kompulsif Bozukluk Tanılı Hastalarda Çocukluk Çağı Ruhsal Travmaları”, The Journal Of Neurobehavıoral Scıences, 4(2).

Köksal, F. ve Başaran, G. (2007).

“Depresif Olanlar ile Olmayanların Suçluluk, Utanç ve Öfke Tarzlarının İncelenmesi”, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 9(1): 163-175.

Ovayolu, N., Uçan, Ö., & Serindağ, S.

(2007). Çocuklarda Cinsel İsitismar ve Etkileri. Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi.

Polat, O. (2000); “Çocukta Cinsel İstismar”, Adli Tıp, Der Yayınları, 207- 231

Taner Y, Gökler B. Çocuk istismarı ve ihmali: psikiyatrik yönleri. Hacettepe Tıp Dergisi. 2004; 35:82-6.

Turan, A. ve Traş, Z. (2016). Çocuk ihmal ve istismarı. İçinde, N. Sargın, S.

Avşaroğlu & A. Ünal(Ed.), Eğitimden Psikolojik Yansımalar, (ss.37-58). Konya:

Çizgi Kitabevi

Referanslar

Benzer Belgeler

Important risk factors for smartphone addiction was observed to include being a female, daily smartphone checks 49 times or more, daily time of smartphone use that is 5 hours

Tablo 4’e bakıldığında bu boyuta en fazla yetersiz görüş belirten öğrencilerin bulunduğu okul türünün Fen lisesi (%74); en fazla eklektik görüşlerin geldiği

YayımlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Ġstanbul: Fatih Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.. Çocuklara Rehber Dergisi’nin Çocuk Eğitimine Katkısı

Uğraşması Bana Doğru Gelmiyor Dağılım Tablosu ... 99 Tablo 36: Yaratıcının benim kıldığım namaz, tuttuğum oruç ya da kılık kıyafetimle uğraşması bana doğru

circuit output for unit step input of circuit in Figure 3, (a) the ANN-1 model, (b) the ANFIS-1 model, (c) the ANN-2 model, and (d) the ANFIS-2 model (Continued ) Modelling

Fakat, yabguların ordu (karargâh) larında tuğracı'nın, avcı başı'nın emir-i ahur'un, mühim vazifeleri olan çavuşların ve bekçilerin (muhafızlar) bulun­ duğu

1) Alternatif akım ve gerilim arasında herhangi bir faz ilişkisi olabilir. Yani ileri veya geri reaktif güçlü bir evirici veya bir doğrultucu olarak dört bölgenin

The electronic spectra of Nickel, Cobalt, Zinc, Copper, and Iron phthalocyanine compounds (NiPc, CoPc, ZnPc, CuPc, FePc,) in DMF are given in figure above.. The electronic