• Sonuç bulunamadı

Yerel çekiciliklerin turizme kazandırılmasına yönelik yöre halkının tutumları: Çankırı tuz mağarası örneği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yerel çekiciliklerin turizme kazandırılmasına yönelik yöre halkının tutumları: Çankırı tuz mağarası örneği"

Copied!
112
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

TURİZM İŞLETMECİLİĞİ EĞİTİMİ ANABİLİM DALI

YEREL ÇEKİCİLİKLERİN TURİZME KAZANDIRILMASINA YÖNELİK

YÖRE HALKININ TUTUMLARI: ÇANKIRI TUZ MAĞARASI ÖRNEĞİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan ERCAN KARAÇAR

Danışman: Doç. Dr. R. Pars ŞAHBAZ

Ankara Temmuz, 2013

(2)

JÜRİ ÜYELERİ ONAY SAYFASI

Ercan Karaçar’ın “Yerel Çekiciliklerin Turizme Kazandırılmasına Yönelik Yöre Halkının Tutumları: Çankırı Tuz Mağarası Örneği” başlıklı tezi 10/07/2013 tarihinde, jürimiz tarafından Turizm İşletmeciliği Eğitimi Anabilim Dalında Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir.

Adı Soyadı İmza

Başkan Doç. Dr. Muharrem TUNA

Üye (Tez Danışmanı) Doç. Dr. R. Pars Şahbaz Üye Doç. Dr. İrfan YAZICIOĞLU

(3)

ÖNSÖZ

Ercan KARAÇAR Lisans döneminde ve tez çalışmama başlamış olduğum tarihten itibaren her konuda bana destek olan, ilgi ve yardımlarını benden esirgemeyen, hoşgörüsü ve maneviyatı ile hep yanımda olan tez danışman sayın Doç. Dr. R. Pars Şahbaz’a,

Sayın Doç. Dr. Muharrem Tuna ve sayın Doç. Dr. İrfan Yazıcıoğlu başta olmak üzere eğitim hayatım boyunca emeği olan değerli hocalarıma,

7 yıldır maddi ve manevi desteği ile katkıda bulunan, tez çalışmalarımda yardımcı olan değerli meslektaşlarım ve dostlarım Öğr. Gör. Ali Turan Bayram’a, Öğr. Gör. Yusuf Ormankıran’a ve Öğr. Gör. Mustafa Tecimen’e,

Sevgisini bir ömür boyu hissedeceğim canım aileme ve her zaman yanımda olan biricik eşim Nurhan Karaçar’a, kızım Zahir Ecrin Karaçar’a ve oğlum Yağız Ege Karaçar’a,

(4)

ÖZET

YEREL ÇEKİCİLİKLERİN TURİZME KAZANDIRILMASINA YÖNELİK YÖRE HALKININ TUTUMLARI: ÇANKIRI TUZ MAĞARASI ÖRNEĞİ

KARAÇAR, Ercan

Yüksek Lisans, Turizm İşletmeciliği Eğitimi Anabilim Dalı Tez Danışmanı: Doç. Dr. R. Pars ŞAHBAZ

Temmuz - 2013, 112 sayfa

Dünyanın birçok ülkesinde, kitlesel özellik gösteren tatil turizminin yaygın olması ve buna bağlı olarak turizm sezonunun en fazla yedi ay sürmesi nedeniyle, deniz, güneş ve kum dışındaki diğer doğal, kültürel ve arkeolojik değerler yeterince değerlendirilememektedir. İhtiyaçların ve beklentilerin hızla değiştiği uluslararası turizm piyasasında, sahip olduğu rekabet gücü nedeniyle daha büyük pay alma çabası içinde bulunan Türkiye’nin, bu dinamizmini koruması için, turizm faaliyetlerini çeşitlendirmesi ve turistik gelişme göstermesi gerekmektedir.

Günümüzde turizm sektörü ekonomik, sosyo-kültürel ve çevresel etkilerin bir arada yaşandığı karmaşık bir yapı niteliğindedir. Turistik faaliyetler sonucunda meydana gelen bu etkiler turistler, turizm işletmeleri ve yöre halkı dâhil olmak üzere tüm turizm paydaşlarını etkilemektedir. Ancak turistik faaliyetlerden en çok etkilenen ve sürdürülebilir bir turizm için desteği olmazsa olmaz olarak kabul edilen aktör, yöre halkıdır. Bu bağlamda çalışma Tuz mağarasının turizme kazandırılmasında yöre halkının tutumlarını belirlemek amacıyla Çankırı il merkezinde gerçekleştirilmiştir. Yöre halkına dağıtılan anketlerde ilk olarak kişilerin demografik özellikleri sorulmuştur. Daha sonra turizmin ekonomik, sosyo-kültürel ve çevresel fayda ve zararlarını, yöre halkının nasıl algıladığı öğrenilmeye çalışılmış, son olarak ise turizmin gelişmesine verdikleri desteği ölçmeye yönelik sorular sorulmuştur.

Çalışma sonucunda elde edilen veriler çeşitli analizlere tabi tutulmuş ve yöre halkının tuz mağarasının turizme açılmasına yönelik tutumlarının olumlu yönde olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Araştırma sonucunda Tuz mağarasının turizme açılmasının

(5)

ekonomik, sosyal ve çevresel anlamda nasıl bir tutum oluşturduğu da ayrı olarak incelenmiştir. Ayrıca turizmin gelişmesine verilen destekle, turizm faydalarının algılanışı ve yerel yönetimlerin planlamalarına karşı halkın tutumu arasında olumlu bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

(6)

ABSTRACT

FOR LOCAL APPEALS TO TOURISM ATTITUDE OF LOCAL PEOPLE: CANKIRI SALT CAVE CASE

KARACAR, Ercan

Post Graduate, Department of Tourism Management Education Thesis Advisor: Associate Professor. Dr. R. Pars SAHBAZ

July - 2013, 112 pages

In many countries of the world, the prevalence of holiday tourism and corrrespondly tourism season takes more than sevent months, except from sea, sun and sand , other natural, cultural and archeological values are adequately assessed. In international tourism market, rapidly changing needs and expectations, due to its competitive strenght in an effort to get a larger share of Turkey, diversifications of tourism activities and tourist development should demonstrate for the protection of this dynamism.

Today, tourism industry is a complex structure that are experiencing economic, socio-cultural and environmental impacts. These effects occured as a result of tourist activities affect all tourism stakeholder including of tourists, tourism businesses and local people. However, the most affected from touristic activities and essential actor for sustainable tourism are local people. İn this context, this study was done in Cankırı City Centre in order to determining local people’s attidudes in Salt Cave’s acquire of tourism. Quessionnaires, distributed to the local people, firstly, demoghraphic characteristics were asked people. After that, It was trying to learn how economic, socio-cultural and environmental benefits and harms of tourism perceived by the local people and finally, the questions were asked to measure their support fort he development of the tourism.

The datas obtained from this study subjected to various analyzes and the conclusion was that local people had positive attitude for opening the tourism to Salt Cave. As a result of this study, it was also analyzed seperately Salt Cave,opening the tourism, how created an attitude in terms of economic, social and enviromental. In addition, with support, given

(7)

to the development of the tourism, perception of the benefits of tourism and local governments’plans concluded that there was a positive relationship attitude of people. Keywords: Tourist Product, Local Attractiveness, Cankırı, Salt Cave.

(8)

İÇİNDEKİLER

Sayfa No

JÜRİ ÜYELERİ ONAY SAYFASI……….i

ÖNSÖZ………ii ÖZET………..iii ABSTRACT………....v İÇİNDEKİLER………..vii TABLOLAR LİSTESİ………x EKLER………..……….xi 1. GİRİŞ………...1 1.1. Problem Durumu………3 1.2. Araştırmanın Amacı………...3 1.3. Araştırmanın Önemi………...5 1.4. Araştırmanın Varsayımları……….6 1.5. Araştırmanın Sınırlılıkları………..6 2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE……….7 2.1. Turistik Ürün ………...……..7 2.1.1. Turistik Ürün Özellikleri ……….9 2.1.2. Turistik Ürünün Oluşturulması ………...12 2.1.3. Turistik Ürünün Bileşenleri ………...13 2.1.4. Turistik Ürün Çeşitlendirmesi………15

2.1.5. Turistik Ürünün Pazardaki Durumunu Belirleme………..16

2.1.6. Turistik Ürünün Fiyatlandırılması………..18

2.1.7. Turistik Ürün Politikası ve Planlaması………...…20

2.1.8. Turistik Ürün Yaşam Dönemi………23

2.2. Turizmin Etkileri………...25

2.2.1. Turizmin Ekonomik Etkileri………...27

2.2.2. Turizmin Sosyo-Kültürel Etkileri………...29

(9)

2.3. Turizmin Yöre Halkı Üzerindeki Etkileri……….32

2.3.1. Turizmin Yöre Halkı Üzerindeki Olumlu Etkileri……….32

2.3.2.Turizmin Yöre Halkı Üzerindeki Olumsuz Etkileri………37

2.4. Yöre Halkının Turizme Verdiği Desteği Etkileyen Faktörler………..39

2.4.1. Sosyo-ekonomik Faktörler……….39 2.4.1.1. Yaş………..40 2.4.1.2. Cinsiyet………...40 2.4.1.3. Medeni Durum………41 2.4.1.4. Eğitim Durumu………...42 2.4.1.5. Gelir………42

2.4.1.6. İkamet Süresinin Uzunluğu………43

2.4.1.7. Yörenin Yerlisi Olup Olmama………...43

2.4.1.8. Meslek………44

2.4.2. Mekansal Faktörler……….45

2.4.3. Ekonomik Bağımlılık……….45

2.4.4. Turizmin Gelişmesine Verilen Desteğe Yönelik Tutumlar………46

2.5. Turizm ve Tutumlar………..48

3. ÇANKIRI İLİ, TURİZM POTANSİYELİ VE TUZ MAĞARASI………...51

3.1. Çankırı İli Hakkında Genel Bilgiler……….51

3.1.1. Çankırı İli Tarihçesi………51

3.1.2. Çankırı İli Ekonomik Durumu………52

3.1.3. Çankırı İli Ulaşımı ve Konaklama İmkânları……….53

3.1.4. Çankırı İli Turizm Potansiyeli………54

3.1.4.1. Kültür Turizmi………55

3.1.4.2. Termal Turizmi………...55

3.1.4.3. Kış Turizmi……….55

3.1.4.4. Yayla turizmi………..56

3.1.4.5. Mağara Turizmi………..56

3.1.4.6. Çankırı’da Gerçekleştirilebilecek Diğer Alternatif Turizm Çeşitleri….57 3.2. Çankırı Tuz Mağarası………...57

(10)

3.2.1. Çankırı Tuz Mağarası Hakkında Genel Bilgiler……….58

3.2.2. Çankırı Tuz Mağarasının Turizm Potansiyeli………60

3.2.3. Türkiye’deki ve Dünyadaki Tuz Mağaralarına Örnekler………...60

3.2.3.1. Polonya Krakow Bölgesi ve Wieliczka Tuz Mağarası………...62

4. ARAŞTIRMANIN METODOLOJİSİ………...66

4.1. Araştırmanın Modeli……….66

4.2. Araştırmanın Evren ve Örneklemi………67

4.3. Verilerin Toplanması………67 4.4. Verilerin Analizi………...68 5. BULGULAR VE YORUMLAR………..…72 6. SONUÇ VE ÖNERİLER……….84 KAYNAKÇA………..………..88 EKLER……….………97

(11)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1: Turizmin Etkileri………26

Tablo 2: Örneklem Belirleme Tablosu……….67

Tablo 3: Güvenilirlik Testi Sonuçları………...…68

Tablo 4: Kaiser- Meyer-Olkin (Kmo) Testi……….,68

Tablo 5: Toplam Varyans Tablosu………69

Tablo 6: Matrix Tablosu………70

Tablo 7: Demografik Özellikler………72

Tablo 8: Ziyaret Sayısı………..73

Tablo 9: Tuz Mağarasının Turizme Açılmasında Halkın Görüşleri……….74

Tablo 10: Araştırmaya Katılanların Cinsiyetleri İle Tuz Mağarasının Turizme Açılmasına Yönelik Tutumları Analizi………..75

Tablo 11: Araştırmaya Katılanların Tuz Mağarasını Ziyaret Etme Sayıları İle Tuz Mağarasının Turizme Açılmasına Yönelik Tutumları Analizi…………...75

Tablo 12: Araştırmaya Katılanların Meslekleri İle Tuz Mağarasının Turizme Açılmasına Yönelik Tutumları Analizi………..76

Tablo 13: Tukey Testi Sonuçları………..77

Tablo 14: Araştırmaya Katılanların Yaş Aralıkları İle Tuz Mağarasının Turizme Açılmasına Yönelik Tutumları Analizi………..77

Tablo 15: Araştırmaya Katılanların Eğitim Durumları İle Tuz Mağarasının Turizme Açılmasına Yönelik Tutumları Analizi………....78

Tablo 16: Tuz Mağarasının Turizme Açılması İçin Üzerime Düşen Görevi Yerine Getiririm İfadesi İle Tuz Mağarasının Turizme Açılmasını Destekliyorum İfadesinin Çapraz Analizi………..79

Tablo 17: Ki Kare Testi Sonuçları………80

Tablo 18: Çankırı İline Ekonomik Açıdan Katkı Sağlar İfadesi İle İstihdam Yaratır İfadesinin Çapraz Analizi………80

Tablo 19: Ki Kare Testi Sonuçları………81

Tablo 20: Tuz Mağarasının Turizme Açılması Mağara Turizminin Gelişmesini Sağlar İfadesi İle Tuz Mağarasının Turizme Açılması Mağaranın Korunmasını Sağlayacaktır İfadesinin Çapraz Analizi………...82

Tablo 21: Ki Kare Testi Sonuçları………....83

(12)

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 1 : Turistik Ürünün Hayat Eğrisi ………..…..24 Şekil 2 : Araştırmanın Modeli ……….66

(13)

EKLER

Ek-1 Anket Formu………97 Ek-2 Eğitim Durumları Tablosu………,,,,99

(14)

1. GİRİŞ

Eğlenmek, dinlenmek amacıyla çalışmadan geçirilen süre olarak tanımlanan tatil kavramı birçok insan için farklı anlamlar ifade etmektedir. Tatil bazılarına göre eğlence, bazılarına göre ziyaret, bazılarına göre ise hiçbir şey yapmadan dinlenerek geçirilen bir zaman dilimi olarak değerlendirilmektedir.

Kişilerin boş zamanlarında turizm olayına katılmalarında etkili olan bireysel unsurlardan daha çok insanların sosyal ve psikolojik dürtüleridir. Yenilik hissi, merak, dinlenme, eğlenme ve ziyaret etme istekleri bireyin turizm hareketlerine katılmasını olumlu yönde etkilemektedir. Özellikle sanayi devrimi sonrasında ortaya çıkan yoğun iş yaşamı insanların dinlenme, eğlenme, stres atma gibi gereksinimlerini ortaya çıkarmıştır. Bu gereksinimler turizm bilincinin oluşmasında önemli rol oynamaktadır (Kozak, 2010:24).

Turist gittiği bölgede yereli halka, yerli halkta turiste karşı yabancı kişilerdir. Turist yerli halk etkileşimi değişik ortamlarda ve çeşitli şekillerde ortaya çıkmaktadır. Turistlere karşı davranışlar büyük bir yakınlıktan saldırgan davranışlara kadar büyük bir çeşitlilik göstermektedir. Yöre halkı ile turistlerin sahip olduğu kültür arasındaki farklılıklar, turistin özellikleri, yöre halkının turizme yönelik tutumları, kalıp yargıları ve halkın toplumsal yapısı gibi faktörler turist ile yöre halkı arasındaki ilişkiyi etkilemektedir.

Bireyler tatil süresince bulundukları ortamda kendini güvende hissetmek, rahatça tatilini yapmak ve saygı görmek ister. Bununla birlikte yöre halkı da ekonomik açıdan rahatlamak ve çevresel açından değişmek isteyebilir. Yöre halkı turizmin etkilerini seçme hakkına sahip olamayabilir. Çünkü turizm olayının gerçekleştiği bölgelerde turizmin olumlu veya olumsuz etkilerinin görülmesi kaçınılmazdır.

Gelişen turizm sektörünün olumlu ve olumsuz birçok etkisi bulunmaktadır. Turizm gelişiminin döviz getirisi, istihdam yaratması, çevresel değerlere önem verilmesi gibi olumlu etkilerinin yanında, çevresel ve sosyo-kültürel yapıya ve kaynaklara zararları da söz konusudur. Bu zararlar bazen düzeltilemeyecek kadar ciddi boyutlara ulaşabilmektedir.

(15)

Yöre halkının gelenek ve görenekleri ile eğitim durumuna bağlı olarak, yaşamlarında ekonomik, sosyal ve kültürel yönden çok hızlı değişimlerin olması, koruma çalışmalarını ve turizm faaliyetlerini olumsuz etkileyebilmektedir. Yöre halkının da kültürel yapısının korunması gerektiği amaçlanmalıdır. Çevre sorunlarının geri dönülemeyecek boyuta ulaşması, orada yasayanların yasam kalitesini düşürdüğü gibi, turizmin o bölgede ekonomik fayda getirmesini de engelleyecektir.

Çankırı, coğrafi konumu ve eşsiz doğa güzellikleri ile çeşitli turizm aktivitesinin gerçekleştirildiği zengin turizm kaynaklarına sahiptir. Doğal, tarihi ve kültürel değerleri ile Türkiye’nin turizm potansiyeli açısından önem taşıyan kentlerinden biridir. Ancak Çankırı kenti ve yakın çevresinde bulunan bu kaynakların bir kısmı yeterli tanıtım yapılamadığı, bir kısmı ise gerekli turizm yatırımının yapılamaması gibi nedenlerle gelişme gösterememiş, dolayısıyla turizm anlamında tanımlı mekânlar haline dönüşememiştir. Bölge de kalkınma aracı olarak turizmin kullanılması bölge insanına ve ekonomisine büyük katkılar sağlayabilir. Son yıllarda yöre halkı turizm faaliyetlerinden faydalanmak istese de yeterli imkânlar olmadığı için başarısız olmaktadır. Hem termal turizm hem de kış turizminde beklentiler karşılanmıştır. Özellikle kışın kayak yapmak amacıyla yoğun bir biçimde kullanılan ve dağ - kış turizmi açısından tanınmış olan Ilgaz Dağı Milli Parkı, son yıllarda tur, toplantı ve sempozyum gibi faaliyetlerin de yapıldığı bir mekan haline dönüşmüş ve ziyaretçi sayılarında artış meydana gelmiştir.

Bu çalışmada; tarihi yapılarının yanı sıra dağları, ormanları, zengin termal kaynakları, yaylaları ve yüzyıllardır yaşatılan kültürel değerleri bakımından önem taşıyan Çankırı, turizm gelişiminin sağlanabileceği kentlerden biri olduğu için örnek alan olarak seçilmiştir. Çankırı ilinde yaşayan yöre halkının turizm faaliyetlerine ve Çankırı Tuz Mağarası’nın turizme kazandırılmasına yönelik tutumları araştırılacaktır.

Çalışmada genel itibariyle turistik ürün ve turizmin etkileri hakkında bilgi verilirken ikinci bölümde Çankırı hakkında genel bilgilere ve Tuz Mağarasına yer verilmiştir. Çalışmanın yöntem bölümünde yöre halkının tutumları ölçülmüş ve bulgular

(16)

yorumlanmıştır. Son bölümde ise araştıra sonuçlarına yer verilmiş ve sonuçlara yönelik öneriler bulunmuştur.

1.1. Problemin Durumu

Günümüzde turizm sektörü ekonomik, sosyo-kültürel ve çevresel etkilerin bir arada yaşandığı karmaşık bir faaliyet niteliğindedir. Turistik faaliyetler sonucunda meydana gelen bu etkiler turistler, turizm işletmeleri ve yöre halkı dâhil olmak üzere turizm faaliyetleri içerisindeki tüm tarafları etkilemektedir. Ancak turistik faaliyetlerden en çok etkilenen ve sürdürülebilir bir turizm için desteği olmazsa olmaz olarak kabul edilen aktörün, yöre halkı olduğu ve turizmin faaliyetlerinden etkilenen yöre halkının, bu faaliyetleri nasıl algıladığı önem teşkil eden bir konu olduğu ifade edilebilir.

Yöre halkının turizm konusundaki görüşlerini tespit etmek, turizmin çevreye, bölgenin ekonomisine ve kültürel yapısına olan etkilerini belirlemek, turizme kaynak oluşturan doğal, tarihi ve kültürel değerlerin ortaya çıkarılması, korunması ve turizmde sürdürülebilirliğin sağlanması adına önem teşkil etmektedir. Çankırı ‘da turizm faaliyetlerinden kaynaklanan çevre sorunlarına karşı yöre halkının bakış açısı hangi yönde olduğu belirlenmeye çalışılmalıdır. Yöre halkının turizmin çevresel sorunlara yol açtığını ve turizm faaliyetlerinin yeterli düzeyde yapılmadığını düşünmektedir. Bu nedenle araştırmanın problem durumu “ Çankırı halkının Tuz Mağarası’nın turizme açılmasına yönelik tutumları hangi yöndedir” olarak belirlenmiştir.

1.2. Araştırmanın Amacı

Turizm hem gelişmiş hem de gelişmekte olan toplumlar için önemli bir kalkınma aracıdır. Turizmin ekonomik, sosyal ve çevresel koşullarda yaratabileceği olumlu etkiler, toplumların yörelerine daha fazla turist çekmek için girişimlerde bulunmalarına sebep olmaktadır. Ancak yöreye gelen turist sayısının artış göstermesiyle birlikte istenmeyen olumsuz etkiler de ortaya çıkmaya başlamaktadır. Yöre halkının sergileyeceği davranış ve tutumlar o yöre turizmi için yönlendirici bir nokta olacaktır. Bundan dolayı halkın

(17)

tutumlarının bilinmesi ve ona göre planlar yapılması çok önemlidir. Ayrıca bölgedeki insanların turizm konusunda bilgi sahibi olup olmadıkları da önemlidir.

Bu çalışma ile yukarıda açıklanan turizme kaynak oluşturan doğal, tarihi ve kültürel değerlerin korunması, Tuz Mağarasının turizme kazandırılmasının sağlanması amacı ile bölgede yaşayan yöre halkının turizm konusundaki görüşlerini tespit etmek, turizmle birlikte çevreye, bölgenin ekonomisine ve kültürel yapısına olan etkileri belirlemek ve çıkan sonuçları analiz ederek yöre halkının turizme bakış açısını ve tutumlarını ortaya koymayı amaçlanmaktadır.

Bu amaç çerçevesinde araştırmanın hipotezleri şu şekilde belirlenmiştir;

H1: Araştırmaya katılanların cinsiyetleri ile Tuz Mağarasının turizme açılmasına yönelik tutumları arasında anlamlı bir farklılık vardır.

H2: Araştırmaya katılanların Tuz Mağarası’nı ziyaret etme sayıları ile Tuz Mağarası’nın turizme açılmasına yönelik tutumları arasında anlamlı bir farklılık vardır.

H3: Araştırmaya katılanların meslekleri ile Tuz Mağarası’nın turizme açılmasına yönelik tutumları arasında anlamlı bir farklılık vardır.

H4: Araştırmaya katılanların yaş aralıkları ile Tuz Mağarası’nın turizme açılmasına yönelik tutumları arasında anlamlı bir farklılık vardır.

H5: Araştırmaya katılanların eğitim durumları ile Tuz Mağarası’nın turizme açılmasına yönelik tutumları arasında anlamlı bir farklılık vardır.

H6: Araştırmaya katılanların “Tuz Mağarası’nın turizme açılmasını destekliyorum” görüşüne vermiş oldukları cevaplar ile “Tuz Mağarası’nın turizme açılması için üzerime düşen görevi yerine getiririm” görüşüne vermiş oldukları cevaplar arasında anlamlı bir ilişki vardır.

H7: Araştırmaya katılanların “Tuz Mağarası’nın turizme açılması Çankırı iline ekonomik açıdan katkı sağlar” görüşüne vermiş oldukları cevaplar ile “Tuz Mağarası’nın

(18)

turizme açılması istihdam yaratır” görüşüne vermiş oldukları cevaplar arasında anlamlı bir ilişki vardır.

H8: Araştırmaya katılanların “Tuz Mağarası’nın turizme açılması Mağara turizminin gelişmesini sağlar” görüşüne vermiş oldukları cevaplar ile “Tuz Mağarası’nın turizme açılması mağaranın korunmasını sağlayacaktır” görüşüne vermiş oldukları cevaplar arasında anlamlı bir ilişki vardır.

1.3. Araştırmanın Önemi

Turizm, yöre halkının istek ve ihtiyaçlarını karşıladığı sürece destek görecek ve yaşam şansı bulacaktır. Yöre halkını karşısına almış bir turizm anlayışının kalıcı olma şansı bulunmamaktadır. Bu anlamda yöre halkının desteğinin alınması ve yöre halkının turizmden çeşitli boyutlarda kazanç sağlaması gerekmektedir. Olumlu etkilerin artırılması, olumsuz etkilerin en aza indirilmesi, yöre halkının refah ve mutluluğu sürdürülebilir bir turizm anlayışı için önem arz etmektedir. Bu nedenle yöre halkının turizmin olumlu ve olumsuz etkilerine yönelik görüşleri ile turizme ve turizmin gelişmesine vereceği desteğin hangi koşullara bağlı olduğu bilinmek durumundadır.

Bir bölgede ya da yörede turizmin sağlıklı gelişmesi ve sürdürebilir olması için yöre insanlarının turizmi ve turizmin etkilerini iyi bilmesi ona göre tutumlar sergilemesine bağlıdır. Bu ve buna benzer detaylar bilinmeden ve planlama yapılmadan yapılan turizm faaliyetleri başarıya ulaşamayacağı gibi yöreye ve yörede yaşayan insanlara da zarar verebilir. Çankırı halkının tutumlarını ve düşüncelerini bilmek bu noktada çok önem teşkil etmektedir.

Ayrıca yapmış olduğumuz bu çalıma bizden sonra yapılacak olan diğer çalışmalara önemli bir kaynak olacaktır. Yöre halkı ve bölgenin kısmen turizm konusunda tutum ve davranışlarını temsil edecektir.

(19)

1.4. Araştırmanın Varsayımları

1. Araştırmada veri toplama tekniği olarak anket yöntemi uygulanmıştır.

2. Deneklerin anket sorularını cevaplarken dürüst oldukları ve çeşitli sebeplerle merkez cevaplara kaymayarak soruları samimiyet ve içtenlikle cevapladıkları varsayılmıştır.

3. Araştırmada kullanılan veri toplama araçlarının araştırma amacı doğrultusunda veri toplamak için yeterli olduğu varsayılmıştır.

4. Araştırmaya katılanların turizm hakkında bilgi sahibi oldukları varsayılmıştır. 5. Araştırmadaki örneklemin evreni yansıttığı varsayılmıştır.

1.5. Araştırmanın Sınırlılıkları

Bu araştırmanın dayandığı sınırlılıklar şunlardır:

1. Araştırma Çankırı’da ikamet eden ve kolayda örnekleme yoluyla seçilen yöre halkıyla sınırlıdır.

2. Araştırma verileri Çankırı tuz mağarasının turizme açılmasına yönelik yöre halkının anketlere verdikleri cevaplar ile sınırlıdır.

3. Araştırma sonuçlarından hareketle yapılan çıkarımlar ve değerlendirmeler bu örneklem ile sınırlıdır.

4. Zaman ve maliyet yönünden sınırlığı olduğu için örneklem yoluna gidilmiştir.

(20)

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Turizmin temel kaynakları olan çevresel, sosyo-kültürel, tarihi değerlerin korunarak geliştirilmesi, sürdürülebilir turizmin asıl amacını oluşturmaktadır. Bu sayede korunan ve geliştirilen kaynaklar, gelecek kuşakların da hizmetine sunulabilecektir. Dolayısıyla turizm kısa vadeli değil uzun vadeli düşünmeyi ve bu kapsamdaki çalışmaları gerektirmektedir.

Bir bölgede turizmin gelişmesinin de istenilen düzeyde olabilmesi için bu olayın bir planlama dâhilinde gerçekleştirilmesiyle doğru orantılıdır. Turistik bir bölgenin gelişim sürecinin planlama çalışmaları kapsamında gerçekleştirilmesi, o bölgenin gelişiminin ve bölgedeki turistik ürünlerin yapısının istenilen düzeyde olmasını sağlamaktadır. Bu sayede söz konusu bölgedeki mevcut ve geliştirilmesi düşünülen turistik ürünler artan rekabet koşulları karşısında yok olma tehlikesinden uzaklaşmış olacaktır.

2.1.Turistik Ürün

"Ürün” sözcüğü somut veya soyut bir kavram olarak bireyde nitelik ve nicelik ifade eder. Örneğin bir lokantanın aşçısı tarafından yapılan yemekler veya bir yöre ya da müzeyi ziyaret eden kişiye bir rehberin yaptığı hizmetler gibi. Turistik ürün, değişik nitelikteki unsurlardan meydana gelen karmaşık bir oluşumdur (Gültekin, 2011:10).

Turistik ürün diğer endüstri dallarının konusu olan ürünlerden farklı olarak, sadece mal ya da sadece hizmet değildir. Turistik ürünün özellikleri nedeniyle üzerinde fikir birliğine varılmış bir tanımın yapılması zorlaşmaktadır. Bu nedenle, turizm uzmanlarınca yapılmış birçok turistik ürün tanımı vardır (Sezen, 2006:5).

Turistin seyahati boyunca yararlandığı konaklama, yeme içme ulaştırma, eğlence ve diğer birçok hizmetlerin bileşimi şeklinde ifade edilmektedir (Hacıoğlu, 2008:39). Diğer bir tanıma göre; turistin seyahat ve geçici konaklamalarından doğan gereksinimlerini karşılayabilecek nitelikte olan mal ve hizmet karışımından oluşan bir paket olarak ifade edilmektedir (Demir ve Demir, 2004:94). Geniş bir ifade ile turistin sürekli yaşadığı yerden

(21)

ayrılıp tekrar yaşadığı ortama dönünceye kadar satın aldığı mal ve hizmetlerin ve yaşadığı deneyimlerin bütününe turistik ürün denir (Usta, 2001:105).

Yukarıda ifade edilen tanımlara dayanarak ortak bir tanım yapmak gerekirse turistik ürün; geçici olarak evinden ayrılan ve belirli amaç için seyahat eden turistin, seyahatinin başlangıcından bitimine kadar geçen zaman dönemi içerisinde geçici konaklamaları ve diğer taleplerden doğan ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kullandığı mal ve hizmetler karışımından oluşan değerler bütünüdür.

Turizm endüstrisinde oluşturulan ürün dinamik ve kişisel farklılıklara göre çok duyarlı bir yapıya sahiptir. Bunun yanında ekonomik ve siyasi olaylardan etkilendiği için daimi risk taşımaktadır. Ürünün stoklanamaması üretici için olumsuz bir hava oluşturmaktadır (Dinçer ve Ertuğral, 2009:59).

Turizmde ürün iki şekilde ortaya çıkmaktadır. Birincisi, bir ülke ya da bir yörenin sahip olduğu bütün doğal, tarihi ve turistik kaynakların oluşturduğu turizm ürünüdür. İkincisi ise tüketicilerin yer değişmelerine ve tatil yapmalarına imkân veren tüm hizmetler olarak karşımıza çıkmaktadır (Hacıoğlu, 2008:39). Turistik ürünü oluşturan unsurlar; destinasyon çekiciliği, destinasyon bölgesindeki olanak ve hizmetler, destinasyonun kolay ulaşılabilirliği, destinasyon imajı ve fiyatı olarak sınıflandırılmıştır (Demirtaş, 2003:21). Genel olarak tanımlara bakıldığında turistik ürünü oluşturan unsurların; çekicilik, ulaşılabilirlik ve turizm işletmeleri olduğu görülmektedir.

a) Çekicilik

Bir bölgenin, bir malın veya hizmetin turizm ürünü olarak ele alınması için çekicilik unsurunun olması gerekir. Turistin seyahat etmek istediği yeri diğer bir yere tercih etmesine denilmektedir. Çekicilik genellikle tek bir özelliğe dayalı, sınırları kolayca belirlenen, çok küçük ve tek ünitedir (Kozak ve Bahçe, 2009:68).

(22)

b) Ulaşılabilirlik

Turizm işletmelerine sahip ve çekicilikleri bulunan merkezlerin, kendilerine pazar oluşturabilecek yeterli büyüklükteki kentlere yakınlığı anlamına gelir. Aynı zamanda kolay ve ekonomik ulaşım olanaklarının varlığını da göstermektedir (Akat, 2000:167).

c) Turizm işletmeleri

Genellikle turist akımı oluşturmayan ancak olmamaları durumunda çekicilik unsurunu etkileyen, mal ve hizmetleri de içine alan bir endüstridir. Kısacası ulaştırma, konaklama ve yeme-içme hizmetinin yer almadığı bir turizm hareketinden söz edilemez. 2.1.1. Turistik Ürün Özellikleri

Turistik ürünlerin kendine özgü özellikleri bulunmaktadır. Bu özelliklerin çoğu turizm sektörünün hizmet sektörü olmasından kaynaklanırken birkaç özellik ise turizm ürünün kendisinden kaynaklanmaktadır. Herhangi bir turistik ürünün taşıması gereken temel özellikler şu şekilde sıralanabilir (Usta, 2001:107);

 Turistik ürün soyuttur. Turistin satın alma kararından önce tüketicinin ürünü fiziksel olarak görerek karar verme olanağı yoktur. Fiziksel ürünler turistik ürünün yalnızca küçük bir parçası ve tamamlayıcısıdır; sunulan ürün hizmettir ve soyuttur. Bu durumda, tüketici satın alma kararını verirken büyük ölçüde öznel ölçütlere dayanır.

 Turistik ürün farklı üretim yöntemleriyle üretilir. Turistik üretim, insanlar arasında karşılıklı ilişkiler ve etkileşim sonucu oluşur. Tüketiciler, üretim sürecinin içindedir ve bunun sonucu olarak üretim sürecinde kalite kontrolü, aksaklıkların giderilmesi ve hizmetin standartlaştırılması zordur.

(23)

 Turistik ürün kolay bozulur. Turistik ürün üretildiği anda tüketilmek zorundadır ve bu sebeple bekletilemez ve stoklanamaz. Kullanılmayan kapasite işletme için kayıptır.

 Turistik ürün satın alma kararı duygusaldır. Turistik ürün genellikle lüks kabul edilir ve satın alınırken imaj, statü, moda gibi mantıklı olmayan ölçütler etkili olur.  Turistik ürün ayırt edilemez. Turistik ürün genellikle tüketicinin ihtiyacını

karşılayan bireysel ürünlerin birleşiminden oluşur ve tüketim ile üretim birbirinden ayrı gerçekleşemez. Tüketici, üretimin yapıldığı yere gitmek, üretime katılmak ve çoğunlukla diğer tüketiciler ile birlikte tüketimde bulunmak zorundadır.

 Turistik üründe statü ve marka imajı çok önemlidir. Özellikle büyük işletmelerin veya hedef bölgelerin tanınırlığı satın alma kararında güven oluşturarak belirleyici olur. Bu durumda markanın imajı işletme veya hedef bölgeye rekabet üstünlüğü sağlar.

 Turistik ürün, tamamlayıcı işletmelere bağımlıdır. Tüketici turistik ürünü bir bütün olarak algılama eğilimindedir ve bu sebeple üretim sürecindeki her unsur, bütünsel olarak turistik ürünü ve tüketicinin seyahat deneyimini etkiler. Üretim unsurlarının uyumlu işbirliği ile sunulan deneyim, tüketici tatmininde üstünlük sağlamaktadır.

 Turistik ürünler kolay taklit edilebilir. Hizmet üretimi topluma açık yerlerde ve tüketim anında oluştuğu için rakiplerden gizlenmesi mümkün olmaz ve ürün geliştirme sonucu sağlanan rekabet üstünlüğü belirli bir süre içinde kaybolur.

 Turistik üründe tüketici riski yüksektir. Turistik ürün satın alma kararı büyük ölçüde bilgiye ve tanıtıma bağlıdır. Tüketici ürünü görmeden ve denemeden satın alır ve tatmin olmadığı durumlarda iadesi mümkün değildir.

(24)

 Turistik ürün için farklı dağıtım kanalları kullanılır. Turistik ürün, mallar gibi tüketiciye fiziksel olarak ulaştırılıp mekân faydası sağlamaz; tersine, tüketici üretim alanına gitmek zorundadır. Tüketicinin ürüne ulaşmasını sağlayan aracı kurumlar, merkezi rezervasyon sistemleri, erişim gibi kanallar söz konusudur.

 Turistik ürün sunumunda zamanlama çok önemlidir. Turistik tüketici, özellikle boş zamanları kısıtlıyken, ürünü belirli bir zamanda talep eder ve zamanında sunulmasını bekler. Zamanında sunulmayan ürünler tüketicide tatminsizliğe sebep olur.

 Turistik ürün değişkendir. Turistik ürünler, üretildikleri bölgeye ve zamana göre farklılıklar gösterir. Bu da üretimde istikrarı ve standartlaşmayı zorlaştırır.

 Turistik üretim dönemsel özellik gösterir ve arz-talep dengesizliği bulunur. Turistik tüketici pazarlarının boş zamanlarındaki ve doğal çekiciliklerin mevsimsel değişimi, aynı zamanda değişen tercih ve beklentiler üretim ve tüketimin yıl içinde ve yıllar süresince dalgalanmasına ve arz-talep dengesizliğine neden olur. Talebin düşük olduğu dönemlerde ya üretime ara verilir ya da fiyatlar düşürülmektedir (İçöz, 2001:35).

 Turistik ürün, çekici, yararlı, kolay elde edilebilir ve ulaşılabilir olmalıdır. Turizm sektöründe toplam turistik ürünün üretimi ve satışı sırasında konaklama, seyahat ve ulaştırma işletmeleri, kamu yönetimi, meslek kuruluşları gibi birçok kuruluş işbirliği içerisindedir. Turistik ürünlerle diğer mallar arasındaki farklılık yaratan bu özellikler, turistik ürünlerin hem üretimi hem de satışı sırasında bu kuruluşlarca göz önünde bulundurulmalıdır. Pazarlanacak ürün tam olarak belirlenmeli, gerçekçi bir ürün geliştirme planına bağlanmalıdır (Yürik, 1999:5).

(25)

2.1.2. Turistik Ürünün Oluşturulması

Turistik ürünün oluşturulması tüketicilerin gereksinimleri, istekleri ve karşılaştıkları sorunlar sonrasında başlamaktadır. Pazarlama araştırması, ikincil veriler, gözlemler ve turizm pazarında tüketicilerin değişen demografik özellikleri de ürün oluşturmada bir başlangıç noktası olabilir. Ürün oluşturma çalışmaları, pazar araştırması ile başlayıp, ürün tasarımı, üretim süreçlerinin tasarımı, ürünün fiziksel yapımı, pazara sunulması ve geri bildirim aşamaları ile son bulan bir süreçtir. Bu süreç ürünün yaşamı boyunca devam etmektedir (Kozak ve Bahçe, 2009:71).

Bir turistik ürün oluşturulması açısından ülkenin, bölgenin ve yörenin sahip olması gereken özellikler bulunmaktadır. Bunlar ulaşılabilirlik, turizm işletmelerinin varlığı ve çekiciliktir (Kızılırmak, 2006:182).

Herhangi bir bölgede turistik ürün oluşturulması sırasında dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır:

 Turistik mal ve hizmetlerin üretildiği alan ile turistik tüketiciler arasındaki mesafeyi kısaltacak ulaştırma hizmetleri sunulmalı, turistik tüketicilerin hazır ulaştırma imkânlarından yararlanması sağlanmalı ve turistik tüketicinin turistik ürüne ulaşması için rezervasyonların yapılması gerekmektedir.

 Turistik ürün, turistin tatil süresince birincil ihtiyaçları olan temel fizyolojik ve güvenlik ihtiyaçlarını kesinlikle ön planda tutmalıdır.

 Turistik ürün, içeriği hakkında tüketicisine detaylı bilgi vermelidir. Bu bilgi, ürünü oluşturan parçalar; bu parçaların konumu ve kullanma ya da tüketim biçimleri ile kullanım zamanlamasını kapsayan bir programdır (Usal ve Oral, 2001:35).

Yeni ürün geliştirme çabaları sekiz aşamadan oluşmaktadır. Bunlar; fikir yaratma, fikirlerin elenmesi, kavram geliştirme ve test edilmesi, pazarlama stratejinin belirlenmesi,

(26)

ticari analizin yapılması, ürünün oluşturulması, ürünün pazarda test edilmesi ve ürünün ticarileştirilmesi aşamalarıdır (Kozak, 2010:146).

2.1.3. Turistik Ürünün Bileşenleri

Turistik ürün, farklı mal ve hizmetlerin bir bileşimidir. Örneğin bir şehir turu, tur otobüsünü, rehberin açıklamalarını, otobüs camından izlenen şehrin manzarasını, çekicilikleri ve yiyecek-içecekleri vb. birçok bileşeni içermektedir. Bir otelde kalan konuklar için, kalınan odanın manzarası, banyonun durumu, otel çalışanların samimiyeti, sunulan kahvaltının kalitesi gibi birçok unsur turistik ürünün bileşenleri olmaktadır (Briggs, 2001:41).

Turistik ürünü oluşturan bileşenler genel olarak üç grupta toplanmaktadır (Usta, 2008:115):

1) Doğal kaynaklar bileşeni,

2) Sosyo-kültürel kaynaklar bileşeni, 3) Teknik olanaklar bileşeni.

Doğal Kaynaklar Bileşeni: Turistik ürünü oluşturan bileşenlerden en önemlisi doğal kaynaklardır. Doğal kaynaklar, turistik ürünün temel verileri konumundadır. Bir köy, vadi, deniz kıyısı, ormanlık bir alan birdenbire turistik bir nitelik kazanarak yeni turistik değerlere ve niteliklere sahip olabilmektedir. Turistler, kendi beklentilerine göre konaklayacakları turistik tesisleri seçerken o alanın doğal yapısını genellikle ilk sıraya koymaktadır. Turistler tatillerini bozulmamış doğal alanlarda geçirmeye artan düzeyde ilgi göstermektedir (Dodds, 2007:280). Diğer yandan iklim koşulları da turistlerin kararını etkileyen önemli doğal faktörlerdendir. Sert iklime sahip, kar ve yağmurun çok yağdığı bir bölgede yaşayan insanlar daha çok sıcak iklime sahip bölgelerde tatil yapmak istemektedir. İklim koşulları, kış aylarında turistik ürün sunan kayak merkezlerinin seçiminde de aynı şekilde etkili olmaktadır.

(27)

Sosyo-Kültürel Kaynaklar Bileşeni: İnsanların beklentilerinin ve isteklerinin birbirlerinden çok farklı olması gibi, tatil için seçtikleri bölgelerin özellikleri de birbirinden farklılık göstermektedir. Genelde turistik ürün hazırlanırken ilke olarak sakin yerlerin seçimi ön plana çıkmaktadır. Doğayla iç içe, insanlar arasında daha samimi duyguların var olduğu, el sanatları, tarım, balıkçılık, ormancılık gibi faaliyetlerle uğraşan halkın bulunduğu yerler daha çok tercih edilmektedir. Bu bölgelerdeki yerel halkın turizme ve turistlere bakış açısı ve tutumu, bölgenin yapısına, bölgede turizmin ve turistik faaliyetlerin yerleşmesine ve/veya gelişmesine bağlı olarak değişmektedir.

Teknik Olanaklar Bileşeni: Teknik olanaklar bileşeni, arazi planlamasını ve kullanımını, turistik donatımı, hizmet ve eğlence olanaklarını içermektedir. Turistik ürünün oluşturulmasında, arazi planlaması ve kullanımı son derece önemlidir. Plansız ve denetimsiz bir turizm gelişiminden söz etmek olanaksızdır. Doğanın ve doğal kaynakların bozulması ve tahrip edilmesi, turistik ürünün en temel bileşeninin yok edilmesi anlamına gelmektedir. Bu tür olumsuz sonuçlardan kaçınmak için arazinin doğru planlanması ve kullanılması şarttır. Turistik ürünle ilgili arazi planlaması ve kullanımı, genel ve özel çıkarlarla bağdaşmak zorundadır. Bu konudaki genel çıkarların amaçları şu şekildedir: - Yörenin doğal niteliğini bozmamak,

- Turistlerin güvenliğini sağlamak,

- Gelecekteki gelişme olanaklarını sürdürmek, - Dinlenme ve eğlenme ortamını yaratmak,

- Bölge, işletmeler ve turistler arasındaki dengeyi sağlamak, - Etkin pazarlama ile yeni müşteriler kazanmak.

Arazi planlaması ve kullanılmasıyla ilgili özel çıkar amaçları ise şunlardır: - Bölge insanına daha fazla ekonomik yarar sağlamak,

- Tarıma elverişli alanları koruyarak, turistik yatırımlara uygun araziler sağlamak, - Turizm işletmelerinin kârlılığını arttırmak,

(28)

- Eksiksiz altyapı hizmetleri sunmak, - Yeni yatırımları teşvik etmek,

- Turizmle ilgilenen sermaye ve arazi sahiplerine yeni olanaklar yaratmak.

Turistik ürünün önemli alt bileşenlerinden biri de turistik donatımdır. Turistik donatım, otelleri ve diğer konaklama tesislerini kapsamaktadır. Turistik donatım, rolü, yapısı ve örgütlenmesi açısından bir ülkenin ya da bölgenin imajına katkıda bulunabilecek bir turistik ürün alt bileşenidir.

Teknik olanaklar bileşeni içerisinde değerlendirilen bir diğer alt bileşen ise hizmetler ve eğlence olanaklarıdır. Bu alt bileşen kamu hizmetlerini ve özel sektör hizmetlerini içermektedir. Turistik bölgelerdeki nüfus artışına bağlı olarak yerine getirilmesi gereken hizmetleri sağlamak için altyapının yeterli olması gerekmektedir. Kanalizasyon, çöp sorunu, yolların durumu ve trafik yoğunluğu gibi hususlar, turistik ürün oluşumunda dikkat edilmesi gereken konulardır. Bu tür hizmetlerin nitelikli personel kullanılarak, zamanında, düzenli ve eksiksiz olarak yapılması gereklidir. Bununla birlikte, turistik bölgelerdeki özel hizmetleri sağlayan banka şubeleri, diskolar, kafeler, araç kiralama şirketleri gibi özel hizmetlerin kalite ve çekiciliği de turistik ürünün destekleyici öğeleridir.

2.1.4. Turistik Ürün Çeşitlendirmesi

İşletmeler farklı alanlardaki fırsatları değerlendirebilmek için, ürünlerini, hizmetlerini, faaliyet alanlarını ve hizmet sundukları tüketici gruplarını çeşitlendirme yoluna gitmektedir. Turistik ürün çeşitlendirmesi basit olarak, turizm endüstrisine sunulan turistik ürünlerin çeşitlerinin arttırılması anlamına gelmektedir (İslamoğlu, 2008:191).

Turistik ürün çeşitlendirmesi, turistik bir ülkenin/bölgenin artan rekabet koşulları ve değişen tüketici istekleri doğrultusunda mevcut durumunu korumak, daha çok gelir ve rekabet avantajı sağlamayabilmesine katkıda bulunmak için, mevcut turistik ürünlerine yenileri eklemek ve ülkeyi/bölgeyi geliştirmek amacıyla yapılan çabalar olarak

(29)

değerlendirilebilir. Turistik ürün çeşitlendirmesiyle, turistik bölgenin mevcut doğal, kültürel, tarihi v.b. özellikleriyle uygun altyapı ve üstyapı durumları birleştirilerek yeni ürünler ortaya çıkarılmalıdır (Salkım, 2007:158).

Yeni bir turistik ürün ortaya çıkarılırken, ürünün nasıl tanınacağına, rakip ürünlerden hangi yönlerle farklı olacağına, bu ürünün hedef kitlenin zihninde nasıl bir algılama yaratacağına ve turistik bölgenin genel yapısına uygun olup olmadığına dikkat edilmesi gerekmektedir. Ayrıca, yeni bir turistik ürün oluşturulmadan önce tüketicinin ihtiyaçlarının ve beklentilerinin belirlenmesi ve bunların mutlaka ayrıntılı olarak incelenmesi gerekmektedir (Türemez ve Kalpaklıoğlu, 2008:63).

2.1.5. Turistik Ürünün Pazardaki Durumunu Belirleme

Genel pazarlama yaklaşımlarında bir ürünün piyasa durumu, onun hakkında potansiyel turistlerin sahip oldukları fikirlerle, aynı ürünün gerçek niteliklerinin bir birleşimi olarak kabul edilmektedir. Turistik ürünlerin durumlarının belirlenmesiyle, o ürünlerin turistler için değeri araştırılmaktadır. Dünyadaki hızlı değişiklikler ve yenilikler karşısında turistik ürünlerin çabuk ve kolayca piyasadan silinmemesi için düzenli olarak gözden geçirilmesi gerekmektedir. Bunun için de ürün analizi, rekabet durumu ve imaj konuları üzerinde durulmalıdır (Hacıoğlu, 2008:46).

Ürün Analizi: Ürünün çeşidi, fiyatı, özellikleri, satış verileri, ilgili piyasanın durumu gibi bilgeler bu analiz için gerekli olmaktadır. Ürünün analizi bir fiş yardımıyla yapılabilir. Bir ürün fişinde bulunması gereken konu başlıkları şunlardır (Hacıoğlu, 2008:48):

1) Ürün

- Ürünün geçmişi,

- Ürünün fiziki özellikleri ve fiyatı,

- Ürünle ilgili teknik ve ticari araştırma ve incelemeler, - Estetik.

(30)

2) Piyasa

- Piyasanın gelişimi,

- Değişik piyasaların belirlenmesi, - Tüketim alışkanlıkları, - Değişik dağıtım kanallarının durumu,

- Tüketici profili, davranışları. 3) Satışlar

- Satışların gelişim ve tarihçesi, - Satışların mevsimlik özelliği,

- Dağıtım kanallarına göre satışların değerlendirilmesi. 4) Rekabet

- Rakiplerin durumu,

- Rekabet durumunun değerlendirilmesi. 5) Pazarlama Stratejileri

- Ürünle ilgili önceki ve mevcut stratejilerin incelenmesi. 6) Reklam

- Ürünle ilgili katalog, broşür ve dokümanların gözden geçirilmesi, - Yıllık kampanyanın sunulması.

7) Satış Promosyonu

- Promosyon faaliyetlerinin ve araçlarının saptanması, incelenmesi.

Rekabet Durumu: Bir ülkenin ya da bölgenin güçlü ve zayıf yönleri incelenerek, rekabet durumunun ortaya konulması da ayrı bir değerlendirme tekniğidir. Ülkenin ya da bölgenin zayıf ve güçlü yanlarıyla birlikte bu yerlerle ilgili fırsatların ve tehditlerin belirlenmesi için SWOT analizi (durum analizi) de yapılabilir. SWOT analiziyle ilgi yerin mevcut durumları

(31)

ve gelecekte olması muhtemel gelişmeler ortaya konularak, birtakım öngörülerde bulunulabilir.

İmaj Kavramı: Ürün analizi ve rekabet durumu ile birlikte imaj kavramı da turistik ürünler için son derece önemlidir. İmaj, ürünün pazardaki durumunu belirlemeye yarayan tamamlayıcı bir unsurdur. İmaj, bazı ürünlerin, firma ve kuruluşların diğerlerine göre kamuoyunda olumlu bir ön yargıdan yararlanmaları fikrinden hareketle oluşmaktadır (Hacıoğlu, 2008:49). Ülkelerin, turizm bölgelerinin ve işletmelerinin zaman içerisinde sahip oldukları olumlu imaj, turistlerin o ülkeyi, bölgeyi ya da işletmeyi tercih etme nedenleri arasında son derece önemlidir (Kozak, 2010:130). Bir bölgenin turistik imajı üçe ayrılabilir. Birincisi, yörenin sahip olduğu esas değerdir. İkincisi, satış geliştirme çabaları ile desteklenmiş olan uyarılmış imajdır. Üçüncüsü ise, turistlerin bölgeyi ziyaret etmelerinin ardından edindikleri bilgi ve deneyimlerdir (Avcıkurt, 2005: 24). Bir ülke/bölge hakkında edinilen bilgiler, o ülke/bölge ile ilgili yaşanan tecrübeler ve bu ülke/bölgenin adı duyulduğunda kendiliğinden akla gelen durumlar, imajın oluşmasında etkili olmaktadır (Türemez ve Kalpaklıoğlu, 2008:62).

2.1.6. Turistik Ürünün Fiyatlandırılması

Bir turistik ürünün satılmasında en önemli faktörlerden birisi de o ürünün fiyatıdır. Turistik ürünün fiyatı, onun değişim değerinin para ile ifade edilmesi olarak tanımlanabilir. Turistik ürünün fiyatı, diğer mal ve hizmetlerde olduğu gibi arz ve talep durumuna bağlıdır. Turistik ürünün fiyatını, genel ekonomik faktörler yanında, rekabet durumu, çevresel etkiler gibi farklı konular etkilemektedir. Turistik ürünün fiyatlandırılmasını etkileyen etmenler şunlardır (Kozak, 2010:177): - Maliyetler, - Rakipler, - Aracılar, - Yasal düzenlemeler, - Arz ve talep,

(32)

- Pazarın yapısı, - Fiyatlama amaçları, - Turizm ürünün nitelikleri, - Tüketici davranışları, - Ekonomik durum.

Turistik ürün oluşturulmasında katlanılan maliyetler, onun fiyatını doğrudan etkilemektedir. Turizmdeki rekabet durumu ve rakiplerin varlığı ve yapısı fiyatların kimi zaman yükselmesine, kimi zaman düşmesine neden olmaktadır. Turistik ürünlerin oluşturulmasında ve pazarlanmasında kullanılan aracıların niteliği ve sayısı da turistik ürünün fiyatını etkileyen bir etmendir. Turizm endüstrisiyle ilgili mevcut yasal düzenlemeler de turistik ürünün fiyatının belirlenmesinde etkilidir. Örneğin, otel odaları, belirlenen kapı fiyatından daha yüksek bir fiyata satılamaz. Turistik ürünlere olan arz ve talep, bu ürünlerin fiyatının belirlenmesinde belki de en önemli etkendir. Ürünlere olan arz ve talepteki dalgalanmalar, doğrudan bu ürünün fiyatına yansıyacaktır. Turizm pazarın genel özellikleri de turistik ürünün fiyatının belirlenmesinde etkilidir. Turistik ürünlerin fiyatlandırılması yapılırken, işletmenin amaçlarına dikkat etmek gereklidir. Fiyatların belirlenmesinde, turistik ürünün yaşam dönemi de önemlidir. Pazara yeni giriş yapan ve pazarda belirli bir yer edinmek isteyen bir ürünün fiyatı düşük tutulabilir. Oluşturulacak fiyatların, işletmelerin amaçlarına uygun olması gerekmektedir. Turistik ürünün kendine has özellikleri de onun fiyatlandırılmasını etkilemektedir. Örneğin, bir otel için o gün satılamayan bir oda işletme için bir kayıp sayılacağından, odanın satılabilmesi için fiyatında indirime gidilebilir. Ülkenin/bölgenin ekonomik durumu da turistik ürünün fiyatını etkilemektedir. Ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya olan ve olmayan ülkelerdeki turistik ürünlerin fiyatlandırılması birbirinden farklı olmaktadır.

Turistik bir ürünün fiyatının, turistler tarafından kabul edilir olması gerekmektedir. Turizmde görülen farklı hizmet ve ürünler sonucu, fiyat faktörü satın almada ikinci faktör durumuna düşmüştür. Bunun nedeni, turistlerin beklentilerinin ve isteklerinin daha fazla önem kazanmasıdır (Hacıoğlu, 2008:50).

(33)

2.1.7. Turistik Ürün Politikası ve Planlaması

Yaşamın pek çok alanında olduğu gibi turistik ürün için de ürün politikası ve planlaması çalışmaları gerekmektedir. Bu çalışmalar ürünün yaşam süresinin uzamasında, olumlu bir imaja sahip olmasında ve dolayısıyla işletmelerin istenilen düzeyde kâr elde edebilmesinde son derece önemlidir. Turistik ürün politikası, turistik ürünün özelliklerinin belirlenmesine katkısı olan tüm faaliyetleri içermektedir. Turizm sektöründe ürün politikası, ilgili işletmelerin, otellerin, turizm örgütlerinin, kamu kuruluşlarının, mesleki örgütlerin, ulaştırma işletmelerinin sıkı bir iş birliğini gerektirmektedir. Geniş anlamıyla ürün politikası, sorumluların turistik ürün üzerinde almak istediği bütün önlemler ve yapmak istedikleri etkileri (yeni bir turistik destinasyon yaratılması ya da yerli halkın turizm bilincinin geliştirilmesi gibi) kapsamaktadır. Dar anlamda ürün politikası ise, konaklama, yiyecek-içecek, eğlence gibi alanlarda ürün oluşumu konusundaki karar sürecini kapsamaktadır. Dar anlamdaki ürün politikası ise şu karar konularını kapsamaktadır (Usta, 2008:110):

- Aynı pazar için değişmeyen ürün, - Yeni bir pazar için değişmeyen ürün, - Aynı pazar için değiştirilmiş ürün, - Yeni bir pazar için değiştirilmiş ürün, - Aynı pazar için yeni bir ürün,

- Yeni bir pazar için yeni bir ürün, -Ürünün ortadan kaldırılması.

Turistik ürün politikası farklı elemanlardan oluşmaktadır. Bu elemanlar şu şekilde sıralanabilir (Hankinson, 2004:112):

1) Turistik Ürünü Oluşturan Temel Faktörler - Orijinal doğal faktörler,

- Tarihi faktörler, - Sosyal faktörler.

(34)

2) Turistik Ürünü Sunanlar - Kamu kuruluşları,

- Özel kuruluşlar, - Karma kuruluşlar.

3) Turistik Ürünü Oluşturan Faktörlerin Gelişimi - Büyüme, - Planlama,

- Bütünleşmeye olan eğilim. 4) Yatırımlar ve Kârlılık - Kamu yatırımları, - Kârlılık anlayışı. 5) Marka ve İmaj - Turistik marka,

-Turistik imajının belirlenmesi. 6) Turistik Ürünün Yaratılması - Genel anlayış,

- İçerik,

- Mal ve hizmetlerin yaratılması. 7) Ürünün Uyumu

- Çok uyumlu faktörler, - Az uyumlu faktörler.

Turistik Ürünü Oluşturan Temel Faktörler: Turistik ürün politikasının ilk aşaması, bir ülke veya bölgenin turistik ürününü oluşturan elemanların belirlenmesidir. Bu aşamada, turistlere sunulabilecek turistik ürünler miktarıyla ve özellikleriyle belirlenir (Usta, 2008:107). Turistik ürünlerin belirlenmesinde turistik bölgenin, doğal, tarihi, sosyo-kültürel özellikleri dikkate alınarak bu özelliklere uygun ürünler üzerinde durulmalıdır.

(35)

Turistik Ürünü Sunanlar: Turistik ürün, birçok mal ve hizmetin birleşiminden oluşmaktadır. Bu nedenle, turistik malları ve hizmetleri sunan kamu kuruluşları, özel ve karma işletmeler arasında sıkı bir iş birliğine ve güçlü bir iletişime ihtiyaç vardır.

Turistik Ürünü Oluşturan Faktörlerin Gelişimi: Bu konuda, pazarlanacak ürünün niteliği ve niceliği tam tespit edilmeli, gerçekçi bir ürün geliştirme planlaması yapılmalıdır. Ayrıca, kapasite büyümesi gerçekçi bir plan dâhilinde hızlandırılmalıdır. Bunların dışında, turistik mal ve hizmet üretenler ile aracılar arasında bir bütünleşmeye gidilmesi gerekmektedir.

Yatırımlar ve Kârlılık: Turistik ürünlerle ilgili yatırımların amacına ulaşabilmesi için, tam ve doğru yapılabilirlik çalışmalarına dayandırılması gerekmektedir. Bu şekilde yapılmayan yatırımların başarıya ulaşma olasılığı çok düşüktür.

Marka ve İmaj: Ürünün çok sayıda fakat farklı kalite ve fiyatlarla pazara sunulması, markaya olan önemi bir kat daha arttırmıştır. Ürünün mevcut imajı da pazarlanması sırasında son derece önem arz etmektedir.

Turistik Ürünün Yaratılması: Turistik ürün yaratılırken, tüketicinin beklentileri, rakip ürünlerin durumu, pazarın genel yapısı gibi unsurlar dikkate alınarak yeni ürün oluşturulmalıdır. Bu gibi unsurlar doğrultusunda yeni ürünün kalitesi, nitelikleri, fiyatı belirlenmelidir. Yeni turistik ürünlerin yaratılmasında bütün turizm kuruluşlarının önemli bir rolü vardır.

Ürünün Uyumu: Piyasadaki bütün ürünler gibi, turistik ürünlerin de bir yaşam süresi vardır. Genellikle başlangıç (giriş), gelişme (büyüme), olgunluk, gerileme (düşüş) olmak üzere dört dönemi kapsayan bu süre, üründe değişiklikler yapılması, yeni ürünlerin piyasaya sürülmesi, ürünün üretimin sonlandırılması gibi kararların alınmasını etkilemektedir.

(36)

Turistik ürün politikasını oluşturan bu elemanlar, her turistik ülke bölge için farklılık gösterebilmektedir (Salkım, 2007:178). Çünkü her ülke ve/veya bölge, birbirinden farklı birtakım turistik özelliklere ve yapılara sahiptir. Dolayısıyla bu farklılıklar, turistik ürün politikalarının ülke ve/veya bölge bazında farklılaşmasına neden olmaktadır.

Turistik ürün planlaması ise değişik aşamalardan oluşmaktadır. Birinci aşama, potansiyel turistlerin ihtiyaçlarının ve beklentilerinin tespit edilerek, bunlara uygun ürünlerin belirlenmesinden oluşmaktadır. İkinci aşama, turistik ürünün planlandığı aşamadır. Bu aşama, potansiyel turistlerin beklentilerini ve ihtiyaçlarını karşılayacak özelliklerin turistik ürüne kazandırılmasıyla ilgili çalışmaları kapsamaktadır. Yani, turistik ürünün belirlenmiş niteliklerine uygun olarak üretimi bu aşamada gerçekleştirilir. Ayrıca, turistik ürünün yaşam eğrisi de bu aşamada belirlenir. Üçüncü aşama ise, turistik ürünün yaşam eğrisinin incelendiği aşamadır. Ürünün yaşam dönemi, onun üretimi, pazarlanması ve satış potansiyelinin belirlenmesi açısından son derece önemlidir (Usta, 2008:110). 2.1.8. Turistik Ürün Yaşam Dönemi

Dünya genelinde faaliyet gösteren işletmelerin bir yaşam süresi olduğu gibi, bütün üretilen mal ve hizmetlerin de bir yaşam süresi vardır. Buna pazarlamada ürünün yaşam seyri denir Bir ürünün var oluş sebebi, insan ihtiyaçlarını karşılaması ve fayda sağlamasıdır. Ürünler, bu temel işlevlerini yerine getirdikleri ölçüde tüketilirler. Doğal olarak tüketicilerin ihtiyaçları, beklentileri, tercihleri, alım güçleri ve benzeri unsurları değiştikçe, farklı ürünleri talep edecek ve tüketeceklerdir. Bu durumda ürün yaşam süreci kuramı, ürünlerin pazara sunulduktan sonra belirli yaşam evrelerinden geçtiklerine işaret etmektedir (Yıldız, 2009:25).

(37)

Şekil 1: Turistik Ürünün Hayat Eğrisi

Kaynak: İri (2009)

Ürünlerin de canlılarınkine benzer bir yaşam süreci vardır. Eğer ürünle ilgili herhangi bir değişiklik yapılmazsa, doğar, büyür, yaşar ve ölürler. Buradan hareketle bütün üretim ve tüketim alanlarında olduğu gibi, turizm sektöründe de bir mal ya da hizmetin bir “yaşam dönemi” vardır. Dolayısıyla turistik bir ürün turizm pazarına çıktıktan sonra başlıca dört dönem geçirmektedir (Hacıoğlu, 2008:42);

1. İlk giriş dönemi. (Ürün geliştirme ve pazara girme) 2. Gelişme dönemi. (Büyüme)

3.Olgunluk dönemi. (Rekabet ve satışların en yüksek olduğu dönem) 4. Düşüş dönemi. (Pazardan çekilme)

Turistik ürünün; başlangıç, büyüme, olgunluk ve düşüş biçiminde olmak üzere başlıca dört aşamadan geçmektedir. Başlangıç dönemi yeni bir turistik ürün fikri oluşturularak ve yeni bir ürün geliştirilerek, gerçek ve güçlü bir isteme bağlı olmadan pazara girmesi veya piyasaya sürülmesidir. Bundan dolayı oluşturulacak turistik ürünün başlangıç döneminde satış düzeyi hem yetersiz olabilir, hem de yavaş gelişebilir. İkinci dönem olan büyüme döneminde ise, turistik ürüne olan talebin ve bu talebe bağlı olarak üretimin arttığı gözlemlenmektedir. Üçüncü dönem olan olgunluk döneminde, pazarda ürüne karşı bir doyum düzeyi tutturulur ve üretim de tüketim de bir dengeye

(38)

kavuşturulmuştur. Bu nedenle olgunluk döneminde satışların ve rekabetin maksimum düzeye ulaştığı görülebilmektedir. Dördüncü dönem düşüş dönemi olarak adlandırılmaktadır. Pazarda turistik ürüne olan talep azalmaktadır ve ürün turistik tüketiciler için çekiciliği yitirmiştir ve satışlar düşmektedir (İri, 2009:134).

Doğal olarak her turizm ürünü kesin ayrımlarla bu süreçlerden geçmemekte; bazı ürünler pazar paylarını çok uzun süreler koruyabilmektedir. Turistik ürünün düşüş dönemine girmesi, diğer çoğu mal ve hizmette olduğu gibi olgunluk döneminde değil, henüz yasam sürecinin basında alınacak tedbirlerle önlenebilir. Turistik gelişim, kaçınılamaz şekilde hedef bölgedeki doğal, sosyal ve ekonomik kaynakları etkilemektedir. Bölgeye çekilmek istenen turistik tüketici sayısının artırılmak istenmesi sonucunda kapasitenin plansız biçimde artırılması, ürün yasam evrelerinin hızla geçilmesine, hedef bölgenin çekim gücünü oluşturan bu kaynakların zamanından önce ve onarılamaz şekilde tahribatına sebep olacaktır. Sürdürülebilir turizm gelişimi, ancak gelişim sürecinin başında alınacak tedbir ve düzenlemelerle sağlanabilmekte, bu sayede bölgenin kaynakları ve çekiciliği korunarak ürün yasam süreci uzatılabilmektedir (Yıldız, 2009:25).

2.2. Turizmin Etkileri

Turizmin farklı boyutlardaki etkilerini dikkate almak zorundayız. Çalışmada bunlara yer veriyoruz çünkü bu etkiler “Yerel çekiciliklerin turizme kazandırılmasına ilişkin olarak yöre halkının tutumlarını” etkilemektedir.

Turizm turist gönderen ülkeyi, turist kabul eden ülkeyi, turisti, turist kabul eden yöre halkını, turizm işletmelerinde çalışanları etkileyen karmaşık bir olay niteliğindedir. Oliveira, Lovel ve Feuerstein’den uyarlayarak oluşturduğu tabloda turizmin etkilerini olumlu ve olumsuz olarak iki grupta incelemiştir (Oliveira, 2003:100);

(39)

Tablo 1: Turizmin Etkileri

OLUMLU OLUMSUZ Çevresel /

Ekoloji

-Turizm çevresel korumayı teşvik etmektedir

- Ekoturizm

- Lağım, katı atık, gürültü, habitatın zarar görmesi, hava kirliliği, manzaranın değişmesi.

Ekonomi - Yöre halkına istihdam katkısı - Vergi gelirlerinde artış - Yeni yatırımlar

- Geleneksel endüstrinin yıkılması. - Beceri gerektirmeyen düşük maaşlı işler - Yöre fiyatların artması.

- Yöre halkının statüsünde düşüş.

- Yöre ekonomisi üzerindeki yöre kontrolün kaybolması.

Eğitim - Seyahat edenlerden öğrenme (kültürel eğitim)

- Seyahat ederken öğrenme(kültür turizmi)

- Yörede mirasa duyulan farkındalığın artması

- Turizm eğitim ve öğretimi

- Turizmin çok yönlü doğasını inkar - Göç nedeniyle artan nüfusa yönelik yetersiz eğitim imkanı

Kültür - Yöresel kültür ve adetlere saygı - Kültürler arası iletişim ve karşılıklı öğrenme

- Yalnızca bir günlüğüne oralı olmak - Kendini beğenmiş turist

- Sosyal tansiyon

- Uyuşturucu, alkol ve fuhuş - Yabancı düşmanlığı. Cinsiyet - Eğitilmiş genç kadın için daha geniş

ufuklar

- Yerli kadın için daha fazla fırsat

- Seks turizmi - Çocuk fahişeliği

- Yöre kadının en düşük seviyeli islerde çalışması.

Sağlık - Dinlenme ve iyileşme

- Ailevi etkileşim - Düşük seviyede sanitasyon - Sağlıksız besinler - Temel hijyenin eksikliği

- Hastalıkların ithal ve ihraç edilmesi - Uyuşturucu ve alkol sorunları. Tarım - Yöresel ürünlere olan talebin

artması - Tarım ve balıkçılıkta düşüş - Arazi değerinde ve vergilerde artış Özel

Mülkiyet

- Yöre sahipliğinin artması - Yöre halkın sahip olduğu özel mülkiyetin değerinin artması

-Yöre mülkiyetinin kaybolması - Arazi spekülasyonu

- Mülkiyet hakkı üzerindeki tartışmalar. Gelecekteki

Beklentiler

- Sürdürülebilir turizm - Turistler için etik kurallar

- Aşırı kalabalıklaşma - Kirlenme

- Hoş olmayan seyahatler

(40)

Turizmin etkileri genel olarak üç boyut halinde incelenebilmektedir: Turizmin ekonomik etkileri, turizmin sosyo-kültürel etkileri ve turizmin çevresel etkileri. Bu boyutlar sırasıyla incelenmektedir.

2.2.1. Turizmin Ekonomik Etkileri

Turizm geldiği bölgeyi geliştirir ve yeni iş olanakları sağlar. Turizmin en önemli ekonomik girdisi ülkeye döviz girişi sağlamasıdır. Bu yüzden turizm de döviz getirisini arttıracak faaliyetlere önem verilir. Turizmle beraber gelen döviz iç ekonomiye ek ihracat veya ihracatın çeşitlenmesi gibi yeni olanaklar sunar. Bu şekilde dış ticaret açığı azalma eğilimine girer.

Ayrıca gelen turiste yönelik yapılan yatırımlar iç ekonomiyi canlandırır. Turizme yönelik yapılan tesislerle inşaat sektörü bu sektörden faydalanacakların başında gelir. Gıda harcamaları konaklamaları ve ulaşım giderleri ekonomiyi canlandırır.

Turizmin ekonomiye etkileri yararlı olduğu kadar yer yer zararlı da olabilir. Fiyatların yükselmesi yöre halkının alım gücünün düşmesi sonucu, halk geçim darlığına düşebilir. Ya da ticari faaliyetlerde büyük firmalarla yarışmak rekabete girip çeşitli ödünler vermek durumunda kalabilirler. Yöre halkı bu yeni oluşan ekonomik kriterlere ayak uyduramayıp kendi yöresinde marjinal konuma düşebilir (Gülhan, 2007:10).

Turizm yakın zamana kadar ekonomik gelişmenin bir vasıtası olarak görülmemekteydi. 1975 yılında Afrika, Karayip, Pasifik (ACP) ülkeleri için yapılan Birinci Lomé konferansında turizm sektörünün az gelişmiş ülkelerin ilerleme sürecinde teşvik edilmesi fikri reddedilmişti. Bu durumun sebebi o zamanki yayınlarda turizmin enflasyona neden olması, döviz sıkıntısı yaratması gibi sebeplerin öne sürülmesiydi. 1980 yılından sonra ise bu görüş tam anlamıyla değişti ve yayınların büyük bir bölümü turizmin faydalarından bahsetmektedir (Vanhove, 2005:170).

Turizm ekonomik gelişmenin bir vasıtası olarak görülmektedir. Gerçekten de ağır piyasa koşulları altında ileri derecede sanayileşmiş ülkelerle rekabet sansının azalması,

(41)

özellikle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin turizme eğilmelerine neden olmaktadır. Teknolojiye olan bağımlılığın nispeten az olması dolayısıyla doğal ve kültürel zenginlikleri olan ülkeler turizmin ülkeye ve insanına getireceği faydalardan yararlanmak istemektedir. Bu az gelişmiş ülkeler ve küçük adacıkların turizme olan bağımlılığı, gelişmiş ülkelere göre çok daha fazla olmaktadır (Gülhan, 2007:10).

Turizm yalnızca bahsi geçen bu ülkelerde değil, sanayileşmesini uzun zaman önce tamamlamış ülkeler için de önemli bir ekonomik etkinliktir. Zaten turizm faaliyetlerinden ekonomik olarak en fazla kazanç sağlayan ülkeler, gelişmiş olarak da nitelenen bu sanayileşmiş ülkelerdir. Turizm sektörünün genel ekonomi içindeki yeri ve öneminin anlaşılabilmesi, turizm gelirlerinin ödemeler dengesi, istihdam ve enflasyon gibi bir takım makro büyüklüklerle karşılaştırılması yoluyla mümkün olacaktır (Yıldırım, 2005:27).

Ancak turizmin olumlu etkilerinin yanında olumsuz ekonomik etkileri de bulunmaktadır. Mason’a ve Cheyne’ye göre turizm enflasyona, fırsat maliyetlerine ve turizme olan aşırı bağımlılığa neden olmaktadır. Enflasyon arsa, ev ve yiyecek-içecek fiyatlarının artmasına göndermede bulunurken fırsat maliyetleri ise turizm sektöründe yapılan yatırım sonucunda başka bir ekonomik alandaki yapılamayan yatırımın maliyetine dikkat çekmektedir. Turizme aşırı bağımlılık ise küçük devletlerin başka bir gelişme stratejisi izlememeleri dolayısıyla turizm gelirlerinde yasadıkları bir azalma sonucunda krize maruz kalmalarıdır (Mason ve Cheyne, 2000:35). Kozak ve diğerleri ise, bu olumsuz etkilere ek olarak dış ülkelere bağımlılık, mevsimlik dalgalanma, yabancı işgücü etkisi ve dışalım eğilimindeki artış gibi nedenleri sıralamışlardır (Kozak ve diğ., 2001:93).

Reid geleneksel endüstrilerini kaybeden ya da ekonomik olarak gelişmek isteyen ülkelerin turizmi bir kurtarıcı olarak gördüğünü belirtmiştir. Turizmin kendilerine bu olumlu şekliyle sunulduğunu eklemiştir. Ancak tarihsel olarak incelendiğinde bu olumlu bakış açısının tüm turizm paydaşları için geçerli olmadığını, uluslararası firmaların turizmden büyük miktarlarda kâr elde etmesine rağmen yöre halkının yeterince paya sahip olamadığını bildirmiştir. Bu sayede en zengin ve en fakirler arasındaki uçurum giderek büyüdüğünden, dolayısıyla turizmin incelenmesi esnasında kapitalizm ve küreselleşme

(42)

süreçlerinin de mutlaka eleştirel bir biçimde ele alınmasını gerekliliğinden bahsetmiştir (Reid, 2003:1-7).

Olalı ve Timur, turizmin ekonomik etkilerini değerlendirmekte ve reel ekonomik etkiler ile parasal ekonomik etkiler olmak üzere iki grupta incelemektedir (Aktaran: Gülhan, 2007:10).

2.2.2. Turizmin Sosyo-Kültürel Etkileri

Sosyal etkileşime bağlı sosyal farklılaşma yöre halkı ve gelen turistte gözlemlenir. İnsanlar birbirlerinin yasam biçimlerini, örf, adet ve ahlak yapısını görür ve ister istemez bunlara ayak uydurmaya çalışırlar. Turistler yöre halkının faaliyetlerinden etkilenip değişebilirler ya da yöreye özgü çeşitli kültürel değerler yok olabilir. Fakat her zaman böyle olmayabilir, yeri geldiğinde sosyo-kültürel açıdan geri kalmış halkları modern topluma entegre edebilir. Yetiştirdiği kaliteli işgücü ile eğitim sektörünü geliştirir. Ayrıca ülkeler arası ilişkileri güçlendirir. Bunların yanı sıra kent mimarisi, arkeolojik alanlar gibi kültürel değerlerin tahribine yol açabilir (Gülhan, 2007:11).

Toplumun sosyo-kültürel yapıları zaman içerisinde değişmektedir. Endüstrileşme, kentleşme, yazılı ve görsel medya gibi pek çok faktör değişime hizmet etmektedir. Dolayısıyla bu değişimi tek bir nedene bağlamak çoğunlukla yanıltıcı olmaktadır. Elbette turizm de bu faktörlerin içerisinde yer alabilmektedir. Ancak hangi etkenin hangi oranda değişime yol açtığı çoğu zaman belirlenememektedir. Doğan, turizmin sosyo-kültürel etkilerinin pek çok araştırmacı tarafından abartılma eğiliminde olduğunu belirtmiştir (Doğan, 2004:129).

Lanquar’a göre de turizmin sosyo-kültürel etkilerinin bir dökümünü yapmak çok zor olmaktadır. Bu etkilere turistlerin sosyo-kültürel tiplemesi, turistik gelişmenin aşamaları, ev sahibi ülkede turizmin etkisi, kendiliğinden oluşan turizmden kurumsal turizme geçiş, ev sahibi ülkenin toplumsal yapısının durumu, turistle ev sahibinin karşılaştıkları ortam gibi pek çok madde sayılabilmektedir. Ancak turizm hakikatte hizmet ekonomisine geçiş,

(43)

sanayileşme ve kentleşme sürecinin bir sonucudur ve bu etkilerin turizm üzerinde ne kadar etkili olduğunu bilebilme şansı bulunmamaktadır (Aktaran: Gülhan, 2007:11).

Turizmin sosyo-kültürel yapı üzerindeki etkilerinin tam olarak hesaplama şansı bulunmamasına rağmen, turizmin gelişmesiyle birlikte yöre halkın davranışlarında yaşanan değişimler net bir şekilde gözlenebilmektedir. Butler’in varış noktalarının yaşam eğrisini belirlediği modelinde yöre halkının davranışlarının her aşamada farklılık gösterdiği görülmektedir. “Turistik Merkez Yaşam Döngüsü” olarak nitelenen modele göre varış noktaları keşfetme evresi, katılım evresi, büyüme evresi, pekişme evresi, durgunluk evresi ve durgunluk sonrası evrelere girmektedir. Keşfetme evresinde yöre halkı yöreyi yeni keşfeden ve sayısı az olan turistlere karşı nazik ve ticari olmayan bir tavır takınırken, durgunluk evresinde toplumsal, ekonomik ve çevresel pek çok sorunla karşılaşılmakta ve halkın turistlere ve turizme olan bakışı olumsuz anlamda değişebilmektedir (Ryan, 2003:273).

Bu durum, diğer etkenlerle birlikte, turizmin de sosyo-kültürel değişmeye neden olduğunu kanıtlamaktadır. Turizmin sosyo-kültürel etkileri literatürde geniş bir şekilde tartışılmıştır. Genellikle “olumlu ve olumsuz etkiler” seklinde yapılan sınıflandırma, kişiye göre göstereceği değişkenlikten ötürü, bu çalışmada tercih edilmemiştir. Gerek sosyo-kültürel etkilerin karmaşıklığı gerekse bunları belirlemede meydana gelen zorluklardan ötürü bu etkilerin tam ve kesin bir dökümünü yapmak mümkün gözükmemektedir. Aynı zamanda yapılan sınıflandırmanın maddeleri arasında birbirlerini kapsayan başlıklar görülebilmektedir. Zaman zaman aynı sınıflandırmada neden ve sonuçlar beraber yer almak durumunda kalmaktadır.

2.2.3. Turizmin Fiziksel Çevre Üzerindeki Etkileri

Turizm’ in çevreye birçok etkisi bulunmaktadır, turizm çevreyi ve değerleri önce kendi amacına uygun hale getirir ve şekillendirir daha sonra ise kullanmaya baslar, kullanırken de oluşturduğu atıklarla çeşitli yararlar ve zararlar oluşturur. Yararlarının yanında doğal yapının değişime uğraması, kaynakların tükenmesi ve çevre kirliliği gibi zararlara yol açabilir. Turizm plansız geliştiği müddetçe çevreye zarar verir. Bunun yanı

Şekil

Şekil 1: Turistik Ürünün Hayat Eğrisi
Tablo 1: Turizmin Etkileri
Tablo 2: Örneklem Belirleme Tablosu
Tablo 4: Kaiser- Meyer- Olkin (KMO) testi
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Konya'daki Tuz Gölü'nde yaşayan ve flamingo adıyla da bilinen allı turnalar kuraklık yüzünden sıkıntıda.. Doğa Derne ği yetkilileri çok üzgün: "Ülkedeki en

Normal hareketleri taklit eden tiklerin yan› s›ra garip yüz hareketleri, aya¤›n› yere vurma, koklama, anormal kol ve bafl hareketleri, baflka birinin davran›fllar›n›

Sonuç: Ponseti yöntemi ile DÇA tedavisinde başarılı bir sonuç için yöntemin kurallarına uygun şekilde titizlikle uygulanması, olguların sık ve yakın-.. dan takibi ve

Memorial fiiflli Hastanesi, Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Klini¤i, ‹stanbul Amaç: Çal›flmam›zda 11–14 haftalar aras›nda bipariyatel ça- p›n (BPD) gebelik günü

Bulgular: Çal›flma Haziran 2013 ile Haziran 2018 y›llar› ara- s›nda tek cerrah taraf›ndan sezaryen operasyonlar› gerçekleflti- rilen 138 anormal plasenta

‹lk üçay kombine tarama testi sürecindeki uterin arter Doppler indeksleri travayda fetal distress nedenli primer sezaryen do¤um ihtiyac›n› öngörebilir mi..

Buna karfl›l›k di¤er çal›flmalarda, preeklampsili gebe kad›nlarda benzer veya daha yüksek plazma Se düzeyleri

Yöntem: Bu çal›flmada Sorgun Devlet Hastanesi Kad›n Has- tal›klar› ve Do¤um polikliniklerine Ocak 2012 ile Aral›k 2012 tarihleri aras›nda baflvuran gebelerde rubella, CMV