• Sonuç bulunamadı

Örgüt teorilerinde yöneticinin yeniden konumlandırılması için bir araç olarak sosyal ağlar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Örgüt teorilerinde yöneticinin yeniden konumlandırılması için bir araç olarak sosyal ağlar"

Copied!
230
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SAKARYA ÜNøVERSøTESø SOSYAL BøLøMLER ENSTøTÜSÜ

ÖRGÜT TEORøLERøNDE YÖNETøCøNøN YENøDEN KONUMLANDIRILMASI øÇøN BøR ARAÇ OLARAK

SOSYAL AöLAR

DOKTORA TEZø

Umut Sanem ÇøTÇø

Enstitü Anabilim Dalı : øúletme

Enstitü Bilim Dalı : Yönetim ve Organizasyon

Tez Danıúmanı: Prof. Dr. Gültekin YILDIZ

TEMMUZ - 2011

(2)
(3)

BEYAN

Bu tezin yazılmasında bilimsel ahlak kurallarına uyuldu÷unu, baúkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel normlara uygun olarak atıfta bulunuldu÷unu, kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapılmadı÷ını, tezin herhangi bir kısmının bu üniversite veya baúka bir üniversitede tez çalıúması olarak sunulmadı÷ını beyan ederim.

Umut Sanem ÇøTÇø 05.07.2011

(4)

ÖNSÖZ

Yüksek lisans teziyle baúlayan bir merakın devamı niteli÷inde olan bu çalıúma, sosyal sermaye ve a÷ alanı ile örgüt teorisi alanını buluúturmaya yönelik bir amaca hizmet etmektedir. Yüksek lisans tezinde sosyal a÷ların, giriúimcilik öyküleri üzerinden iktisadi arka planını arayan araútırmacı, bu kez sosyal sermaye ve sosyal a÷ları, örgüt teorisinin açıklayıcılı÷ının arttırılmasında bir araç olarak sunma giriúiminde bulunmaktadır.

Araútırmacı yüksek lisans tez dönemi de dâhil edildi÷inde uzun süredir aynı konunun üzerinde düúünmektedir ve pek çok doktora ö÷rencisi gibi, hayatı sadece ilgilendi÷i konudan ve doktora tezinden ibaret saymaktadır.

Doktora dönemi, ancak doktora tezi yazanlar ve yazanların yanında olanlarca idrak edilebilecek, uzun ve meúakkatli bir süreçtir. Bu yolculuk pek çok kiúinin eme÷ini gerekli kılmaktadır. Söz konusu emek, kimi zaman acilen bulunması gereken bir kayna÷ı temin ederek, kimi zaman durma noktasına gelen bir yolcuya yeni bir yol göstererek, kimi zaman da gecenin sessizli÷inde çalan saatlere ra÷men uyanılamadı÷ında tatlı tebessümle uyandırabilmek için harcanır. Bu doktora tezinde de hesapsızca ve karúılık beklemeden harcanan bu emekler, araútırmacıyı pek çok kiúiye hayatı boyunca ödeyemeyece÷i úekilde borçlandırmıútır. Söz konusu borç aúa÷ıda dile getirilen bir iki satırlık teúekkürlerle ödenemeyecek kadar fazladır. Ancak, bitiú çizgisinde söylenmesi borç olan teúekkürlerdir.

Çalıúmanın baúından sonuna kadar bana bilgi ve tecrübesiyle destek olan ve idealini gerçekleútirmek amacıyla akademik kariyerini bir yana koydu÷u için çalıúmayı birlikte tamamlayamadı÷ımız ilk danıúmanım Sayın Prof. Dr. Recai COùKUN’a ve kendisinden danıúmanım olmasını talep etti÷imde hiç tereddütsüz bunu kabul edip, zorlu sınavımda bana destek olan danıúmanım Sayın Prof. Dr. Gültekin YILDIZ’a teúekkürlerimi sunarım.

Çalıúmanın varlık bulmasında en az benim kadar eme÷i olan, daima yanımda oldu÷unu hissettiren ve en önemlisi benden umudunu hiç kesmeyen Annem’e, ço÷u zaman bana tahammül etmek durumunda kalan ablam Rahúan ÇøTÇø baúta olmak üzere ailemin tüm fertlerine, benim meúhur olacak bir kitap yazdı÷ımı sanan ve her zaman kahramanı oldu÷umu hissettiren küçük Zeynep’e, kendi akademik çalıúmalarının yo÷unlu÷una bakmaksızın bana vakit ayıran meslektaúlarıma teúekkür ederim. Umarım yazılan her

(5)

satırda eme÷inizi görebilmenizi sa÷lamıú ve deste÷iniz için sizlere ne kadar müteúekkir oldu÷umu hissettirebilmiúimdir.

Bu çalıúma adına tek arzum, hazırlanma aúamasındaki ıssızlı÷ının, kabulünden sonra sona ermesi ve bu alana ilgi duyanlara yardımcı olabilmesidir.

Umut Sanem ÇøTÇø 05.07.2011

(6)

øÇøNDEKøLER

KISALTMALAR ... iii

TABLOLAR LøSTESø ... iv

ùEKøLLER LøSTESø ... vi

ÖZET ... vii

SUMMARY ... viii

GøRøù ... 1

BÖLÜM 1: ÖRGÜT TEORøLERøNDE SOSYAL SERMAYE VE Aö YAKLAùIMLARINA øLøùKøN øMALAR ... 7

1.1. Yapısal Koúul Ba÷ımlılık Teorisi ... 10

1.1.1. Yapısal Koúul Ba÷ımlılık Teorisinde Sosyal Sermaye ve A÷ ømaları ... 14

1.2. Örgütsel Ekoloji Teorisi ... 17

1.2.1. Örgütsel Ekoloji Teorisinde Sosyal Sermaye ve A÷ ømaları ... 20

1.3. Kurumsal Teori ……….. ... 25

1.3.1.Kurumsal Teoride Sosyal Sermaye ve A÷ ømaları... 30

1.4. Kaynak Ba÷ımlılı÷ı Teorisi … ... 35

1.4.1. Kaynak Ba÷ımlılı÷ı Teorisinde Sosyal Sermaye ve A÷ ømaları ... 38

1.5. øúlem Maliyet Teorisi ……. ... 44

1.5.1. øúlem Maliyet Teorisinde Sosyal Sermaye ve A÷ ømaları ... 48

BÖLÜM 2: SOSYAL SERMAYE VE Aö YAKLAùIMLARINDA ÖRGÜT TEORøLERøYLE UYUMLU YENø BøR SINIFLANDIRMA ÖNERøSø ... 58

2.1. Sosyal Sermaye Kavramı, Sosyal A÷ Kavramı ve Arasındaki øliúki ... 61

2.1.1. Sermaye Metaforu ve Sosyal Sermaye ... 63

2.1.2. A÷ Metaforu ve Sosyal A÷... 66

2.1.3. Sosyal Sermaye ve Sosyal A÷ Kavramları Arasındaki øliúki ... 68

2.2. Sosyal Sermaye ve A÷ Analizi: Analiz Seviyesi ve Yöntemi... 71

2.3. Sosyal Sermaye ve A÷ Yaklaúımları Sınıflandırmaları ... 78

2.4. Sosyal Sermaye ve Sosyal A÷ Yaklaúımları ile Örgüt Teorilerinin Buluútu÷u Çalıúmalara Örnekler ... 81

(7)

2.4.1. R. Putnam ve Sosyal Sermaye ... 82

2.4.2. P. Bourdieu ve Sosyal Sermaye ... 85

2.4.3. J.S. Coleman ve Sosyal Sermaye Yaklaúımı ... 87

2.4.4. M.S. Granovetter ve “Zayıf Ba÷ların Gücü” Yaklaúımı ... 93

2.4.5. R.S. Burt ve Sosyal A÷ Yaklaúımı ... 100

2.4.6. N. Lin ve Sosyal A÷ Yaklaúımı ... 110

2.5. Sosyal Sermaye ve A÷ Yaklaúımları ile Örgüt Teorilerinin Buluútu÷u Çalıúmalara Örnekler ... 118

2.6. Sosyal Sermaye ve Sosyal A÷ Yaklaúımları øçin Yeni Bir Sınıflandırma Önerisi . 121 BÖLÜM 3: ÖRGÜT TEORøLERø øLE SOSYAL SERMAYE VE Aö YAKLAùIMLARININ BøRLøKTE DEöERLENDøRøLMESøNE YÖNELøK BøR ARAùTIRMA ... 129

3.1. Araútırma Süreci... 130

3.1.1. Araútırma Sürecinin Tasarımı ... 131

3.1.2. Araútırmanın Kısıtları ... 131

3.1.3. Araútırma ve Görüúme Sorularının Belirlenmesi ... 133

3.1.4. Görüúme Yapılacak Grubun Belirlenmesi ... 136

3.1.5. Veri Toplama Yöntemi ... 142

3.1.6. Verilerin Analizi ... 144

SONUÇ ... 194

KAYNAKÇA ... 199

ÖZGEÇMøù ... 217

(8)

KISALTMALAR

YKBT : Yapısal Koúul Ba÷ımlılık Teorisi ÖET : Örgütsel Ekoloji Teorisi

KT : Kurumsal Teori

KBT : Kaynak Ba÷ımlılı÷ı Teorisi øMT : øúlem Maliyet Teorisi STK : Sivil Toplum Kuruluúu SET : Social Exchange Theory

(9)

TABLOLAR LøSTESø

Tablo 1. øliúkilerdeki øúlem Tipolojisi ... 10

Tablo 2. Kurumsal Teoride Kurum Olarak Çevre ve Örgüt ... 27

Tablo 3. Yönetim Kurulu Üye Seçiminde Dikkate Alınan Sosyal Sermaye ve A÷ Temelli Kriterler ... 41

Tablo 4. øúlem Gerçekleúme Sıklık ve Nitelik Matrisi ... 48

Tablo 5. øMT ve Sosyal A÷ Yaklaúımları Karúılaútırması ... 49

Tablo 6. øúlem Maliyeti Enazlama Formları... 51

Tablo 7. Örgüt Teorilerinin Yeni Boyutlarla De÷erlendirilmesi ... 55

Tablo 8. Sosyal A÷ Analiz Seviyeleri øçin Çeúitli Parametreler ... 74

Tablo 9. Ampirik Sosyal Sermaye Çalıúmalarında Bir Tipoloji Çalıúması ... 78

Tablo 10. øçsel ve Dıúsal Sosyal Sermaye Yaklaúımları Arasındaki Farklılıklar ... 80

Tablo 11. Sosyal Sermaye Yaklaúımlarının Üç Temel Kaygısı ... 113

Tablo 12. Pasif ve Aktif Aktör øçerikli Sosyal Sermaye ve A÷ Sınıflandırması ... 123

Tablo 13. Sosyal Sermaye ve A÷ Yaklaúımları Özet Tablosu ... 127

Tablo 14. Araútırma Sorularının Hazırlanmasında Oluúturulan Matris ... 135

Tablo 15. Mintzberg’e Göre Yöneticinin Rolleri ... 138

Tablo 16. Mintzberg’e Göre Yöneticinin Becerileri ... 138

Tablo 17. øúletme Yönetimi ve Yönetim-Organizasyon Ders Kitaplarındaki Rol ve Beceriye Dayalı Yönetici Tanımları ... 139

Tablo 18. Giriúimci Yönetici Görüúme Bilgi Kartı ... 143

Tablo 19. Giriúimcilik Öyküsünde Sosyal Sermaye ve A÷ ømaları ... 146

Tablo 20. Giriúimci Yöneticinin øúleri Yürütme ùekli ... 148

Tablo 21. Örgütsel Ba÷ımlılık Düzeyinin Yönetilmesinde Giriúimci Yöneticinin Tutumu ve øliúkilere Verdi÷i Önem... 151

Tablo 22. Giriúimci Yöneticinin Sektörde Örgütler Arası øliúkilerin Yürütülme ùeklini De÷erlendirmesi ... 154

Tablo 23. Giriúimci Yöneticinin Yenilikçi ve Yaratıcı Olmak øçin øliúkilere Yükledi÷i Anlam ... 157

Tablo 24. Giriúimci Yöneticinin østihdam øçin Çalıúanlarında Aradı÷ı Nitelikler ... 159 Tablo 25. Giriúimci Yöneticinin øú øliúkisinin øú Dıúına Taúınmasını De÷erlendirmesi 161

(10)

Tablo 26. Giriúimci Yöneticinin, En Önemli Tedarikçi ve Müúterisiyle Tanıúma

ùekli ... 164 Tablo 27. Giriúimci Yöneticinin, Rakipleriyle øliúki Kurma ve Yönetme Biçimi ... 168 Tablo 28. Giriúimci Yöneticinin, øliúki Kurma Yöntem ve Araçları Hakkındaki

Görüúleri ... 170 Tablo 29. Giriúimci Yöneticinin, Kendi Sosyal A÷larını Yapısal Sınırları Açısından

De÷erlendirmesi... 173 Tablo 30. Giriúimci Yöneticinin, øú Dünyasıyla ølgili Sivil Toplum Örgütlerini

De÷erlendirme Biçimi ve Görev Almaya Bakıúı ... 177 Tablo 31. Giriúimci Yöneticinin, Devlet Düzeyinde ve Siyasi Hayatta Tanıdıklarının

Olmasına Yükledi÷i Anlam ... 179 Tablo 32. Giriúimci Yöneticinin, Türkiye’de øú Dünyasıyla Dolaylı Etkisi Oldu÷u

Düúünülen Sosyal Oluúumları De÷erlendirme Biçimi ... 184 Tablo 33. Giriúimci Yöneticinin, Sosyal øliúkilere Yönelik øfadeleri De÷erlendirme

Biçimi ... 185 Tablo 34. Giriúimci Yöneticinin, Do÷rudan øúle ølgili Olayları Rasyonel ve Sezgisel

De÷erlendirme Biçimi ... 187

(11)

ùEKøLLER LøSTESø

ùekil 1. Örgüt Teorilerinin Sınıflandırmasında Bir Boyut Olarak Örgüt Tanımı………1

ùekil 2. Örgütsel Yapıyı ve Bireyi Etkileme Gücü Olan Koúul Ba÷ımlılıklar ... 13

ùekil 3. Kurumsallaúma Süreci ... 29

ùekil 4. Kurumsal ve øliúkisel Ba÷lam ... 32

ùekil 5. Örgüt Teorilerinde, Sosyal Sermaye ve A÷ Açısından Yöneticilerin Hareket Alanları ve Hareket Kabiliyetleri Düzlemi ... 56

ùekil 6. Sosyal Sermaye ve Sosyal A÷ Kümesel Alanı ... 62

ùekil 7. Bir Sosyal A÷ Görünümü ... 67

ùekil 8. Sosyal Sermaye ve Sosyal A÷ Arasındaki øliúki ... 69

ùekil 9. Kapalı Olan ve Olmayan Sosyal A÷ Yapısı ... 91

ùekil 10. Granovetter’ın Güçlü ve Zayıf Ba÷ları ... 94

ùekil 11.Yapısal Boúlukların Rekabetçi Avantajı ... 102

ùekil 12. Sosyal A÷larda Etkinlik ve Etkililik ... 107

ùekil 13. Zayıf Ba÷lar ve Yapısal Boúluklar ... 108

ùekil 14 Sosyal Kaynak Teorisi Giriúimi Modeli 1 ... 117

ùekil 15. Sosyal Kaynak Teorisi Giriúimi Modeli 2 ... 117

ùekil 16. Sosyal Sermaye ve A÷ Sınıflandırmasında Yararlanılan Analitik Düzlem .... 125

ùekil 17. Analiz Aracı Olarak Açıklama Alanı, Sosyal Sermaye Türü ve Aktör Rolü Küpü ... 189

(12)

SAÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü Doktora Tez Özeti Tezin Baúlı÷ı: Örgüt Teorilerinde Yöneticinin Yeniden Konumlandırılması øçin Bir Araç Olarak Sosyal A÷lar

Tezin Yazarı: Umut Sanem ÇøTÇø Danıúman: Prof. Dr. Gültekin YILDIZ Kayıt Tarihi: 05.07.2011 Sayfa Sayısı:viii(ön kısım)+217(tez) Ana Bilim Dalı: øúletme Bilim Dalı: Yönetim ve Organizasyon Bireyler sahip oldukları sosyal sermaye ve a÷lardan yararlanarak bireysel amaçlarını gerçekleútirme imkanı bulurlar. Bireysel açıdan sosyal a÷lar, bir amacı gerçekleútirmeye yönelik kullanılabilir olmasına ra÷men bireylerin spesifik bir amacı gerçekleútirmek için kurdukları örgütlerin varoluúunda ve baúarısında örgüt teorileri tarafından bir boyut olarak de÷erlendirilmemektedir. Örgütlerin amaç belirlemelerinde, amacın gerçekleúmesine imkan tanıyan kaynaklara eriúebilmelerinde, çevrelerindeki baúarılı ve baúarısız uygulamaları ö÷renebilmelerinde ve kural koyucular tarafından kendileri ya da rakipleriyle ilgili yapılan düzenlemeler hakkında bilgi toplayabilmelerinde örgüt içi, örgütler arası ve örgütler üstü iletiúim a÷larının özellikle de kasti olarak kurulanların önemi ortadır. Aralarında do÷al bir iliúkinin var oldu÷u öngörülen iki alan, söz konusu bu çalıúmada birlikte de÷erlendirilmektedir.

Örgüt teorileri ile sosyal sermaye ve sosyal a÷ yaklaúımları arasında oldu÷u öngörülen iliúkinin gerekçelendirilmesi amacıyla birinci bölümde beú örgüt teorisinin (Yapısal Koúul Ba÷ımlılık Teorisi, Örgütsel Ekoloji Teorisi, Kurumsal Teori, Kaynak Ba÷ımlılı÷ı Teorisi ve øúlem Maliyet Teorisi) açıklamaları ve sundukları kavramsal zemin de÷erlendirilmiú ve semptomatik okumayla sosyal sermaye ve a÷ yaklaúımlarına dair imalar belirlenmiútir. økinci bölümde belirlenen imalara derinlik kazandırmak amacıyla uygun zemine sahip olan sosyal sermaye ve a÷ yaklaúımları mercek altına alınmıútır. Bu bölümde örgütsel düzeyde açıklamalara imkan tanıyan sosyal sermaye ve a÷ yaklaúımlarına bilhassa yer verilmiú ve literatüre katkı amacıyla örgüt teorisi temelli yeni bir sınıflandırmaya gidilmiútir.

Son bölümde, örgütsel varlık ve baúarı için iliúki kurmak ve kendisinin ya da baúkalarının sahip oldu÷u a÷lardan faydalanmakta çekimser olmayaca÷ı düúünülen grup olarak giriúimci yöneticiler üzerinden nitel bir araútırma yürütülmüútür. Dokuz giriúimci ve bir profesyonel yöneticiyle gerçekleútirilen görüúmeler, giriúimci yöneticilerin otobiyografilerinden elde edilen bilgiler ıúı÷ında zenginleútirilmiútir. Temellendirilmiú kuram analiziyle yapılan veri analizinin neticesinde sekiz parçalı bir analiz küpü oluúturulmuútur. Giriúimci yöneticiler özelinde, örgütsel baúarı ve sosyal sermaye/a÷ arasında iliúki oldu÷una dair sonuçlara ulaúılmakla birlikte çalıúmanın ana sonucu örgüt teorilerinde sosyal sermaye ve a÷ yaklaúımları açıklamalarından faydalanıldı÷ı takdirde yöneticilerin görece daha önemli bir konuma yükselme fırsatı bularak stratejik aktör hâline gelebildikleridir. Ancak yöneticilerin stratejik aktör hâline gelmesi, örgütsel özelliklere ba÷lı olarak de÷iúiklik göstermektedir. Çünkü her örgüt için eúit düzeyde sosyal sermaye ve sosyal a÷ kullanım ihtiyacından bahsetmek mümkün görünmemektedir. Örgütsel farklılıklar ve sosyal sermaye/a÷ yönetimi arasındaki iliúkilerin ortaya çıkarılması amacıyla yapılacak genellenebilir araútırmalar için bu çalıúma bir zemin olarak kullanılabilir niteliktedir.

Anahtar Kelimler: Örgüt teorileri, sosyal sermaye, sosyal a÷lar, yönetici algısı, giriúimci yönetici

(13)

Sakarya University Institute of Social Sciences Abstract of PhD Thesis Title of the Thesis: Social Networks As An Instrument For Repositioning the Manager in the Organizational Theories

Author: Umut Sanem ÇøTÇø Supervisor: Prof. Dr. Gültekin YILDIZ Date: 05.07.2011 Nu. of pages:viii (pretext)+ 217 (main body) Department: Business Subfield:Management and Organization All individuals use their social capital and networks in order to maximize their individual objectives. When viewed from the aspect of individual, social networks are employed directly to reach a goal. However, in the organizational theories social networks are considered as a dimension in the existence and success of the organizations founded for a specific individual purpose. It is obvious that inter-organizational, intra-organizational and over-organizational communication networks, especially the ones which are placed intentionally, are very important for the organizations to determine their objectives, reach the sources giving access to these objects, learn successful and abortive applications around and get the information about the regulations related to them or their rivals. The two fields, which can be said to have a natural relation between themselves, are considered together in this study.

In the first chapter the explanations and conceptual backgrounds of five organizational theories (the Structural Contingency Theory, the Organizational Ecology Theory, the Institutional Theory, the Resource Dependency Theory and the Transaction Cost Theory) are analyzed so as to account for the relation between the organizational theories and social capital and social networks and then some implications about social capital and network approaches are determined by the use of the method of symptomatic reading. In the second chapter the social capital and network approaches which have a appropriate background for us to deepen the determined implications are examined closer. Especially the approaches giving access to some explanations in the organization level are included and a new classification based on the organizational theory is developed on the purpose of contributing the literature.

In the last chapter a qualitative research about the entrepreneurial managers, which are regarded not to be abstaining while developing relationships and utilizing their or the others’

networks in the interest of their organizational entity and successful, is conducted. A professional and nine entrepreneurial managers have been interviewed. The content of the interviews have been enriched by the information gained from the autobiographies of the entrepreneurial managers. An analysis cube with eight pieces is developed as a result of the data analysis based on the Grounded Theory Analysis. It is concluded that there is a correlation between organizational success and social capital/networks in the case of entrepreneurial managers, besides, the essential conclusion of the study is that a manager can have an opportunity to reach a more important position and become a strategic actor in the organizational theories when utilized the approaches of social capital and networks. However this transformation of the manager can vary in accordance with organizational properties.

Because it doesn’t seem possible to mention a uniform need for social capital and networks.

This study can be used as a ground-work for prospective studies to reveal the relations between organizational differences and social capital/networks management.

Keywords: organizational theories, social capital, social networks, manager perception, entrepreneurial manager

(14)

GøRøù

Araútırmanın Konusu ve Sorunsalı

Örgüt teorileri, bireysel ve kolektif davranıúlar seviyesinde örgütsel fonksiyon, performans ve yapıyla ilgilenmektedirler (Pugh, 1971; akt. Jones ve Munro, 2005:3).

Örgüt teorisinde yaúanan tarihsel geliúim temelde peformans, fonksiyon ve yapı ilgisini de÷iútirmemiú, ancak örgüte olan bakıú açısının farklılaúmasına neden olmuútur.

Literatürdeki mevcut tanımlar incelendi÷inde örgüt teorileri, farklı örgüt tanımları ve açıklamaları bakımından üçlü bir sınıflandırmaya tabi tutulabilmektedir (Baum ve Rowley, 2007:2-3). Bu sınıflandırmanın ilk kısmında örgütler, açık sistem olarak de÷erlendirilmektedir. ‘Açık sistem olarak örgütler’, kendisini oluúturan bileúenlerin de÷iúme ihtimaliyle de ilintili olarak ba÷ımsız aktiviteler sistemi gibi kabul edilmektedir. Bu sistemler, örgütlerin iúlemlerini sürdürdü÷ü çevreye yerleúik durumdadır. Yerleúik olma hâli, çevreye ba÷lı de÷iúimlere ve çevre tarafından yapılandırılmaya açık olmak úeklinde yorumlanabilir. Sınıflandırmanın ikinci kısmında örgütler, rasyonel sistem olarak de÷erledirilmektedir. ‘Rasyonel sistem olarak örgütler’, görece spesifik amaçları takip eden ve varlı÷ı görece formel sosyal yapılanmalardan ibaret olan kolektif yapılardır. Sınıflandırmanın son kısmında ise örgütler, do÷al sistem olarak de÷erlendirilmektedir. ‘Do÷al sistem olarak örgütler’, hayatta kalabilme mücadelesi vermektedir ve genel bir zemini paylaúan, eylemleri kolektif olarak birbirine ba÷lı yapılar úeklinde tanımlanmaktadır.

ùekil 1. Örgüt Teorilerinin Sınıflandırmasında Bir Boyut Olarak Örgüt Tanımı

Açık sistem yaklaúımı, bu üç parçalı sınıflandırmada genel çatıyı oluúturmaktadır. Açık sistemin, genel bir çatı de÷eri görmesinin basitçe iki nedeni oldu÷u söylenebilir. Birinci

Rasyonel sistem olarak örgütler

Do÷al sistem olarak örgütler Açık sistem olarak örgütler

(15)

neden, 1950’lerden sonra örgütlerin baúarısında rekabet kavramıyla birlikte ‘dıú çevrenin’ bir performans belirleyicisi olarak kabul edilmesidir. Dıú çevrenin bir performans kriteri olmasında, örgütlerin baúta tedarikçileri olmak üzere müúterileri, rakipleri ve devletin çeúitli kurum ve kuruluúlarıyla iliúki geliútirmek durumunda olmaları da etkilidir. Örgüt çevresinde, örgüt ve di÷er aktörler arasında geliúen bu iliúkilerin temelinde de÷iúim (mübadele) vardır. Söz konusu de÷iúim (mübadele), iki ve daha fazla aktörün arasında kendi amaçlarına eriúmelerinde rol oynayan ve / veya ortak bir amaca ulaúmak için yürütülen faaliyetleri içermektedir (Levine ve White, 1961; akt., Üsdiken, 2007). Açık sistemin genel bir çatı olarak konumlanmasının ikinci nedeni de, di÷er iki grup yaklaúımda farklı yorumlar ve farklı örgüt algıları olsa da, dıú çevrenin öneminin ihmal edilmemesinde birleúiyor olmalarıdır.

Örgüt teorileri açık, do÷al ve rasyonel sistemler olarak çeúitli örgüt perspektifleri altında, özelikle son 40 yılda önemli geliúmelere tanık olmuútur. Bu alanda, 40 yıllık zaman diliminde yeni yaklaúım ve düúünce okulları yükselmeye baúlamıútır. Alana ilgi gösteren pek çok akademisyen, mevcut bu yeni okulların varlı÷ını ve geliúimini tartıúmaya devam etmekle birlikte (Astley ve Van de Ven,1983; Uzzi,1996; Baum, 2007), döneme damgasını vuran örgüt teorileri Yapısal Koúul Ba÷ımlılık Teorisi, Kaynak Ba÷ımlılı÷ı Teorisi, øúlem Maliyeti Teorisi, Örgütsel Ekoloji Teorisi ve Kurumsal Teoridir.

Çeúitlilik gösteren örgüt teorilerinin anlaúılması ve açıklayıcılıklarının arttırılması için literatürde giriúimler mevcuttur. Bu çabaların en bilenenlerinden ve bu çalıúmaya da ilham kayna÷ı olan eserlerden biri Astley ve Van de Ven (1983)’e ait olan çalıúmadır.

Söz konusu yazarlar, çalıúmalarında örgüt teorilerini, Burrell ve Morgan (1979)’ın sosyal teorileri sınıflandırmada kullandıkları gibi bir paradigmal alanlar tablosu içine yerleútirerek teorilerin ‘açıklama alanlarını’ netleútirme giriúiminde bulunmaktadırlar.

Pardigmal alanları belirtirken kullandıkları boyutlardan biri, analiz seviyesini gösteren mikro ve makro analiz seviyeleridir. Mikro seviye, bir örgütün bireysel görev çevresine odaklanması ile ilgilenirken, makro seviye ise, örgütlerin oluúturdu÷u popülasyon, çoklu-örgütsel alan ve sektörlerle ilgilenmektedir. Mikro seviyedeki örgüt teorisi düúünce okulları, tek bir örgütün bireysel görev çevresindeki úartları dikkate alarak yapısında gerçekleútirdi÷i de÷iúiklikleri önemsemektedir. Makro seviyedeki düúünce

(16)

okulları ise, örgütsel kolektivitelerin özellikleri ve örgütlerin topluluk olarak de÷iúimine odaklanmaktadır (McKinley ve Mone, 2003). Analizde kullanılan ikinci boyut ise insan do÷asıyla ilgilidir. Bu boyutun uç noktalarına görece belirlenimci ve iradeci vurgular yerleútirilmiútir. Görece olarak iradeci vurguda, bireylerin ve onların yarattı÷ı örgütlerin ba÷ımsızlı÷ına, proaktif olduklarına, kendi davranıúsal setlerini oluúturduklarına de÷inilmektedir. Zıt noktadaki görece belirlenimci vurguda ise, birey davranıúlarının yapının getirdi÷i kısıtlar içinde gerçekleúti÷i ve bu nedenle ba÷ımsız olamadı÷ı ve reaktif bir tutum sergileyebildikleri kabulü vardır. øki boyuttan hareketle oluúturulan dört paradigmal alan úu úekilde isimlendirilmiútir: Do÷al seleksiyon yaklaúım alanı, kolektif eylem yaklaúım alanı, sistem-yapı yaklaúım alanı ve stratejik tercih yaklaúım alanı. Astley ve Van de Ven, daha sonra netleútirdikleri bu alanları eleútirel bir bakıú açısıyla de÷erlendirip farklı açıklamalara sahip teorilerin benzer diyalektiklerden nasıl beslendiklerini belirlemiúler ve ortak tartıúma alanlarının varlı÷ını tespit etmiúlerdir.

Astley ve Van de Ven’in çalıúmasını, bu araútırma için önemli kılan yan, çalıúmada örgüt teorilerinin açıklayıcılık güçlerinin arttırılmasında sosyal iliúkilerden bahsedilmiú olmasına ra÷men, bunun çok yüzeysel olarak yapılmıú olmasıdır. Onların çalıúmasında sosyal iliúkilerin varlı÷ının kabul edildi÷i vurgulanmıú ancak bu iliúkilerin nasıl do÷du÷u ve nasıl yönetildi÷i ya da yönetilmesi gerekti÷i, örgütlerin varlık ve baúarısındaki konumunun ne oldu÷u üzerinde durulmamıútır. Hâlbuki sosyal sermaye ve sosyal a÷ yaklaúımlarından beslenen sosyal iliúkiler, örgütsel var oluú kadar örgütsel devamlılı÷ın sa÷lanmasında da etkili bir boyut olarak derinlemesine de÷erlendirilmeyi hak eden bir konudur. Bu öngörüden hareketle, çalıúmanın araútırma konusunu, sosyal sermaye ve sosyal a÷ yaklaúımlarıyla, örgüt teorilerinin birlikte ele alınması oluúturmaktadır. Sosyal sermaye ve a÷ların örgüt teorilerinin açıklayıcılık güçlerinde görece artıú sa÷layacak bir araç olup olmayaca÷ı yönünde bir iliúki aranmaktadır.

Örgütlerin performansı devletin, rakiplerin ve örgütün kendisinin sahip oldu÷u kaynaklar arasında eúzamanlı geliútirilebilen etkileúimin varlı÷ına ba÷lı oldu÷undan örgütsel alanda iliúkilerin önem kazanması do÷aldır (Lavie, 2006). Örgüt performansı ö÷eler arası etkileúime ba÷lı oldu÷undan, öne çıkan gruplardan biri de yöneticiler olmaktadır. Yöneticilere biçilen rol, örgüt teorilerinde farklılık arz etmektedir. Ancak bu farklılıklara de÷inmeden önce yöneticilerin, yönetim literatüründeki genel durumunun

(17)

de÷erlendirilmesi gerekmektedir. Yönetim literatüründe bir yöneticinin hangi fonksiyonları üstlenmesi gerekti÷ine dair pek çok araútırma bulunmaktadır ve bu yöndeki çalıúmalar devamlılık göstermektedir. Literatürde yöneticilerin rolleriyle ilgilenen önemli isimlerden biri Mintzberg’dir. Mintzberg (1973)’e göre yöneticiler, Fayol1’un belirledi÷i beú fonksiyonun ötesinde ve daha karmaúık özellikler gösteren roller icra etmek durumundadırlar. Mintzberg’in yöneticiler için belirledi÷i 10 rolden biri bilginin toplanması ve yayılımıyla ilgilidir. Mintzberg, her ne kadar bu rolün icra edilmesinde sosyal (b)a÷lardan bahsetmiú olmasa da, rolün gerçekleútirilmesi iliúkilere ve iliúkilerin sa÷landı÷ı kanallara ba÷lıdır. Sosyal (b)a÷ların yönetim ve dolaylı olarak örgüt teorileri için bir araç olarak ele alınmasını manalı kılan nedenlerden biri de budur.

Ancak dikkat edilmesi gereken nokta, bahsedilen bilginin edinimini ve yayılımını sa÷layan sosyal a÷ yönetiminin, basit bir iliúki yönetiminden ibaret olmadı÷ıdır. Sosyal a÷ ve sosyal sermaye yönetimi, iliúki yönetiminin yanında iliúkilerin yapısına, yapısal de÷iúkenlere ve etkileúim hâlindeki aktörler arasındaki iliúkilerin niteli÷inin keúfine yönelik görece karmaúık bir ilgi alanına sahiptir. Bu minvalde çalıúmada, sosyal iliúki yönetiminin ötesinde, sosyal sermaye ve a÷lara iliúkin yöneticilerin tutum ve davranıúları konu edilmiútir. Böylelikle hem örgüt teorilerinde yöneticiye verilen rol de÷erlendirilmiú hem de yöneticinin rol gere÷i teori içinde yeniden konumlandırılması mümkün olmuútur. Bu úekilde bir yol haritasının takibi, araútırmanın yöneticiler etrafında kalmasını sa÷layarak çalıúma konusunun da daraltılmasına imkan vermiútir.

Yönetici rollerinin, örgüt teorileri ile sosyal sermaye ve a÷ yaklaúımları açısından de÷erlendirilmesi, görece aktif ve pasif rol alma hâliyle araútırmaya konu edilmiútir.

Castell (1996)’in de belirtti÷i üzere “bizler kimliklerimizi geçmiúten almanın yanında oluúmasında da etkin úekilde görev almaktayız". Bu ba÷lamda yöneticilerin de örgütsel varlık ve devam noktasında etkin görev alması beklenmektedir. Ancak etkin olma hâlinin kendi içinde bir skalaya sahip olaca÷ı düúünülmüú ve örgüt adına ‘kasti / bilinçli’ iliúkiler kurmaktan çekinme düzeyine göre aktif ve pasif olma hâli dikkate alınmıútır. Örgütsel baúarıda gerekli sosyal iliúkileri kurmakta çekinceli davranma ihtimali olmayan grup olarak giriúimci yöneticilerin davranıúlarına odaklanılmıútır.

Giriúimci yöneticilerin literatürde örgüt kurucusu ve örgütün devamını sa÷lamak üzere

1 Fayol (1917: 2005) yönetim için beú fonksiyon belirlemiútir: Planlama, örgütleme, kumanda, koordinasyon ve kontrol.

(18)

‘risk üstlenen yöneticiler’ olarak tanımlandı÷ı düúünüldü÷ünde, bu úekilde bir odaklanmanın hatalı olmayaca÷ı düúünülmüútür.

Araútırmanın Önemi

Sosyal sermaye ve a÷ literatürü incelendi÷inde görüúlerin teori statüsünden çok yaklaúım statüsünde oldukları görülmekle beraber, son 40 yılda bu alanda yo÷un çalıúmalar yapıldı÷ı bilinmektedir. Bu çalıúmalarda sosyal sermaye ve a÷ yaklaúımları, bireysel ve kolektif düzeyde ele alınmaktadır. Ayrıca mekansal olarak belli bir yerde cereyan etmesi ve zamanla o mekana mal olması açısından örgüt temelli olarak da incelenmeye ve geliútirilmeye açık bir alan olarak karúımıza çıkmaktadır. Bu amaçla alanın örgüt teorileri ıúı÷ında okunması ve de÷erlendirilmesi literatür açısından önemli bir katkıdır. Sosyal sermaye ve sosyal a÷ yaklaúımlarının örgüt teorileri açısından ne ifade etti÷inin tespit edilmesi, örgütsel çevrede geliúen örgüt içi, örgütler arası ve örgütler üstü iliúkilerin açıklanması bakımından da önem arz etmektedir. Ayrıca giriúimci yöneticilere ait bireysel ve örgütsel eylemlerin ba÷lamı, piyasa úartlarında verilen rasyonel kararları etkiledi÷inden (Raider ve Krackhardt, 2007) örgütsel davranıúların ço÷u sosyal a÷lar ve sosyal sermaye içinde geliúmektedir. Bu durum da, örgüt teorilerinin, sosyal sermaye ve a÷ yaklaúımlarınca detaylı úekilde ele alınmasını önemli kılmaktadır. Son olarak örgüt teorileri alanında yapılan araútırmalarda giderek edilgen hâle getirilen yöneticilerin, örgütsel varlık ve baúarıda etkili olan sosyal sermaye ve a÷ların yönetimindeki rolüyle yeniden önem kazanması, bu çalıúmayı literatür açısından de÷erli kılmaktadır.

Araútırmanın Metodolojisi

Çalıúmada, örgüt teorilerine içkin sosyal sermaye ve a÷ imalarının keúfi, araútırmacının biliúsel arkaplanı ve anlamlandırmalarına ba÷lı oldu÷u için çalıúmanın yorumsamacı perspektifle hazırlandı÷ının altı çizilmelidir.

Giriúimci yöneticilerin sosyal sermaye ve a÷ kullanımları ve onların bu kavramlara yükledikleri anlamların anlaúılması, ancak keúfedici araútırma stratejisinin kullanımıyla mümkün görülmüútür. Keúfedici araútırma stratejisiyle araútırma süreci tasarlanmıútır.

Araútırmanın, bir önermenin gerekçelendirilmesi kaygısıyla yürütüldü÷ü göz önünde bulundurularak 9 giriúimci yönetici ve 1 profesyonel yöneticiyle yarı yapılandırılmıú

(19)

görüúme gerçekleútirilmiútir. økincil veri kayna÷ı olarak da giriúimcilerin hayat hikayelerinden yararlanılmıútır. Toplanan nitel veriler, temellendirilmiú kuram analiz yöntemiyle analiz edilmiú ve sosyal sermaye ve a÷ yaklaúımlarının örgüt teorileri açısından önemi yürütülen araútırma üzerinden gerekçelendirilmiútir.

Araútırmanın øçeri÷i

Çalıúma üç bölüm olarak tasarlanmıútır. Birinci bölümde, ilgili literatür de÷erlendirilerek Yapısal Koúul Ba÷ımlılık Teorisi, Örgütsel Ekoloji Teorisi, Kurumsal Teori, Kaynak Ba÷ımlılı÷ı Teorisi ve øúlem Maliyet Teorisinin ana çatılarından bahsedilmiútir. Ana çatıdaki kavramlar dâhilinde ikinci aúamada her bir örgüt teorisindeki sosyal sermaye ve a÷ yaklaúımlarına dair imalar keúfedilmiú ve bunlara literatürle tutarlı açıklamalar getirilerek yer verilmiútir.

økinci bölümde sosyal sermaye ve a÷ yaklaúımlarında öne çıkan isimler olan Putnam, Bourdieu, Coleman, Lin, Granovetter ve Burt’un çalıúmalarına ana hatlarıyla ve eleútirel bir bakıú geliútirilerek yer verilmiútir. Özel bir sınıflandırmaya tabi tutulan sosyal sermaye ve a÷ yaklaúımlarında örgütsel alana dair imaların keúfine özen gösterilmiútir.

Son bölüm olan üçüncü bölümde ise, iki alan arasındaki iliúkinin anlaúılmasına ve gerekçelendirilmesine yönelik yürütülen nitel bir araútırmaya yer verilmiútir.

Çalıúmanın özgün yanını oluúturan üçüncü bölümde, verilerin analizi için bir soyutlama aracı geliútirilmiú ve bir analiz küpü hazırlanmıútır.

(20)

BÖLÜM 1: ÖRGÜT TEORøLERøNDE SOSYAL SERMAYE VE Aö YAKLAùIMLARINA øLøùKøN øMALAR

Giriú

Örgüt teorilerinin temel sorunsalı örgütlerin var oluúunu ve örgütsel baúarıyı açıklamak ve yeni çalıúmalarla açıklama gücünü arttırmaktır. Ancak açıklama gayreti içinde oldukları alan, mikro ve makro düzeyde pek çok de÷iúkeni içerdi÷inden bu karmaúık yapının anlaúılmasında yeni araçlara ihtiyaç duyulmaktadır.

Örgütlerin var oluúunda ve bunu sürdürmelerinde, örgüt-çevre etkileúimi dikkate alındı÷ında hem mikro hem de makro düzeyde iliúki kurma ve yönetme önem kazanmaktadır. Mikro ve makro düzeyleri bir araya getirmesi bakımından önemli olan iliúki yapılarının, örgüt teorileri açısından ne ifade etti÷ini anlamaya yönelik kurgulanan bu bölümde, “Örgüt teorilerinin açıklayıcılı÷ının arttırılmasında sosyal sermaye ve sosyal a÷ yaklaúımlarının rolü nedir?” sorusu dikkate alınmıútır. Bu ba÷lamda her bir örgüt teorisinde, örgütsel varlık ve baúarıya iliúkin varsayım ve açıklamalarda sosyal sermaye ve a÷ yaklaúımlarıyla ilgili imalar araútırılmıútır. Bir çeúit semptomatik okuma olarak düúünülebilecek bu yöntem, Althusser tarafından, Freud’un kullanmıú oldu÷u tekni÷i dönüútürmek suretiyle oluúturulmuútur. Bu yöntem söz konusu bir metinde açıkça ifade edilmeyen, ama metnin problemati÷i içinde saklı anlamın ortaya çıkarılarak okunmasından ibarettir (Demir, 1992) ve bu çalıúmanın özellikle birinci bölümünde kullanılan yöntemdir.

Örgüt teorilerinin açıklayıcılı÷ında sosyal sermaye ve a÷ yaklaúımlarının bir araç biçiminde sunulmasının ardında yatan neden, iki literatürün de aynı dönemde ve birbirlerini etkileyebilecek sonuçlara eriúerek bir geliúim göstermiú olmalarıdır. Örgüt teorileriyle ilgili literatür incelendi÷inde, özellikle 1970 sonrası dönemde nitelik ve nicelik açısından önemli bir geliúim göze çarpmaktadır. Yapısal Koúul Ba÷ımlılık Teorisi, Kaynak Ba÷ımlılı÷ı Teorisi, Örgütsel Ekoloji Teorisi, øúlem Maliyetleri Teorisi ve Kurumsal Teori de÷iúik sorular ve varsayımlardan hareketle, örgütlere dair açıklanmayı bekleyen pek çok sorunu kendilerine konu edinerek var olmuú teorilerdir.

Aynı dönemde hem bireysel hem de örgütsel seviyede sosyal sermaye ve a÷

literatürünün de geliúti÷i görülmektedir ve söz konusu çalıúmaların gerek süreçlerinde

(21)

(araútırma kurgusu açısından) gerekse sonuçlarında, örgüt teorilerinin açıklamalarına de÷en bulgulara eriúilmiútir. Ancak literatür incelendi÷inde birbirlerinin geliúimine do÷rudan destek sunma imkanına sahip olmalarına ra÷men, bu iki alanın örtük olarak bir arada ele alındı÷ı görülmektedir. Örne÷in, Kurumsal Teori alanında yapılan çalıúmalarda aynı çevreyi paylaúan iki örgütün daha kolay benzerlik üretebildi÷i iddia edilmektedir (DiMaggio ve Powell, 1983). Bu durum sosyal sermaye ve a÷

yaklaúımlarında benzer a÷ yapılarına sahip olmak anlamına gelen ‘yapısal eúde÷erlik’

kavramına denk gelmesine ra÷men, çalıúamalarda bu kavrama yer verilmedi÷i görülmektedir. Yapısal eúde÷erlili÷e göre örgütlerin birbirine benzeúmesini kolaylaútıran úey benzer rakip, tedarikçi, müúteri ve düzenleyici kuruluúlarla iliúkilerin benzer úekilde cerayen etmesidir. øki alan arasındaki bu ve bunun gibi örtük etkileúim alanlarının sayısı baúka örneklerle de arttırılabilir.

øki alanın birbirine do÷rudan destek olabilece÷i temel iki perspektif ise aúa÷ıdaki gibi belirlenmiútir:

- örgüt teorileri perspektifinden;

Her bir örgüt teorisinde, sosyal sermaye ve a÷lara iliúkin imalar tespit edilerek örgüt teorilerinin örgütsel varlık ve baúarı konusundaki açıklayıcılı÷ının arttırılmasında, sosyal sermaye ve a÷lardan bir araç olarak faydalanılabilir.

- sosyal sermaye ve a÷ yaklaúımları perspektifinden;

Sosyal sermaye ve a÷ araútırmalarının ‘yaklaúım’ statüsünden ‘teori’ statüsüne yükselmesinde teorik bir zemin oluúturması açısından örgüt teorilerinden yararlanılabilir.

Her iki perspektif de çalıúılmaya de÷er olmakla birlikte bu çalıúma ilk perspektif kapsamında oluúturulmuútur. Çalıúmanın itkisini; örgütlerin çok farklı seviyelerde cereyan eden iliúkilerinin örgüt teorilerinde nasıl ele alındı÷ını, yöneticilerin iliúkiler bazında nasıl konumlandırıldı÷ını ve ekonomik ve sosyal iliúkiler olarak bir ayrımın yapılıp yapılmadı÷ını keúif arzusu oluúturmaktadır. Bu keúif sayesinde gerçekten sosyal sermaye ve a÷ yaklaúımlarının örgüt teorisi açısından bir araç olup olmayaca÷ı konusunun netlik kazanaca÷ı düúünülmektedir. Örgüt teorilerinde ekonomik ve sosyal iliúkilerin sınırı açıkça çizildi÷i takdirde, sosyal sermaye ve a÷ yaklaúımlarının kesiúme

(22)

imkanı görülmemektedir. Çünkü sosyal sermaye ve a÷ yaklaúımları ekonomik iliúkilerin sosyal ve politik iliúkilere gömülü oldu÷u varsayımını kendilerine dayanak yapmaktadır. Bu nedenle bölümde öncelikle örgüt teorileri, genel varsayımları ve açıklamaları bakımından de÷erlendirilmektedir. økinci adımda da her bir örgüt teorisi sosyal sermaye ve sosyal a÷ yaklaúımları açısından, özellikle de iliúkilere dair imalar ön plana çıkarılarak, ele alınmaktadır.

Örgüt teorilerinde ima statüsünde olan ifadelerin keúfedilmesi, örgütsel seviyede iliúkinin ne anlama geldi÷i sorusunu önemli kılmaktadır. Örgütsel seviyede iliúkinin anlamlandırılmasında Sosyal De÷iúim Teorisi (Social Exchange Theory-SET) zemin olarak kullanılabilir. SET’de taraflar arasında bir iliúkiden bahsedilebilmesi ‘de÷iúim’in olmasına ba÷lıdır. De÷iúim taraflar arasında ba÷ımlı iúlemler serisi olarak kabul edilmektedir ve bu ba÷ımlılık karúılıklılık, müzakere ve kurallara uyma durumunda sa÷lıklı ve istenen úekilde gerçekleúmektedir. Aúa÷ıdaki tabloda iúlemler, sosyal de÷iúim ve ekonomik de÷iúim iúlemleri olmak üzere ikiye ayrılmıútır. øliúkiler de yine aynı úekilde ekonomik ve sosyal iliúkiler olmak üzere ikiye ayrılmıútır. ødeal olan, sosyal iliúkilerin sosyal de÷iúim iúlemlerini; ekonomik iliúkilerin de ekonomik iúlemleri do÷urmasıdır. øliúkiler ve iliúkiye konu olan iúlemler zaman zaman de÷iúimin konusu ve iliúkinin niteli÷i açısından uyum gösterirken zaman zaman da uyumsuzluk göstermektedir (Blau, 1964; Cook ve Emerson, 1978; Cook, 1977; Cook ve Whitmeyer, 1992). Realitede örgütlerin ekonomik iliúkilerinde sosyal de÷iúim iúlemleri yaúadıkları gibi2 tam tersi durumları da tecrübe ettikleri bilinmektedir. Bu uyumsuzluk hâli suni olarak yaratılabildi÷i gibi (Astley ve Van de Ven, 1983:260) úartların sundu÷u bir sonuç olarak da tecrübe edilebilir.

2 økinci bölümde üzerinde detaylı olarak durulan sosyal sermaye ve a÷ yaklaúımlarında bu durum

“yerleúiklik” kavramı ile izah edilmektedir. Yerleúiklik, ekonomik ve politik iliúkilerin sosyal iliúkilere gömülü, yani yerleúik olmasını ifade etmektedir.

(23)

Tablo 1. øliúkilerdeki øúlem Tipolojisi

øúlem Tipi

Sosyal de÷iúim iúlemi Ekonomik de÷iúim iúlemi

ølki Tipi Sosyal iliúki Hücre 1: sosyal iliúkide sosyal iúlem (iúlem-iliúki uyumu)

Örnek: bir yardım kuruluúundaki üyeli÷in yeni sosyal iliúkilerin kurulmasına imkan yaratması

Hücre 2: sosyal iliúkide ekonomik iúlem (iúlem-iliúki uyumsuzlu÷u)

Örnek: bir dernekte üyelerin sosyal iliúkilerinden faydalanarak ekonomik iúlemler gerçekleútirmesi

Ekonomik ilki

Hücre 3: ekonomik iliúkide sosyal iúlem (iúlem-iliúki uyumsuzlu÷u)

Örnek: “Adana’da dostluklar ve ortaklıklar aynı iúi yapmaktan kaynaklanır” (Sabancı, 1985: 34).

Hücre 4: ekonomik iliúkide ekonomik iúlem (iúlem-iliúki uyumu)

Örnek: iú iliúkilerinden yeni iú iliúkilerinin kurulması ve devam ettirilmesi

Kaynak: Cropanzano ve Mitchell (2005: 887) Örnekler tablonun orijinalinde bulunmamaktadır

Özellikle uyumsuzluk hâlini gösteren alanlar, örgütler açısından fırsat alanları olarak de÷erlendirilebilir. Örgütlerde sosyal sermaye ve a÷ modellerini kuran ana aktör olarak giriúimci yönetici grubu öne çıkarılmıútır. Bu nedenle örgüt teorilerinin ele alındı÷ı bu bölümün sonunda giriúimci yöneticilere biçilen görece aktif ve pasif rol de÷erlendirmesine yer verilmektedir. Görece aktif ve pasif rol üstlenmenin belirlenmesi sosyal sermaye ve a÷ düzene÷i kurma gücünün de tartıúılması anlamına gelmektedir. Bu tartıúma örgütsel varlık ve baúarıda sosyal sermaye ve a÷ın önemini ortaya çıkarmaya ve örgüt teorilerinin açıklayıcılı÷ında bir araç olarak de÷erlendirilip de÷erlendirilmeyece÷ine de ıúık tutmaktadır. Ayrıca bölüm sonunda dolaylı yollardan da olsa örgüt teorilerinde sosyal sermaye ve a÷ yaklaúımları açısından görece daha fazla imaya sahip bir örgüt teorisinden bahsetmenin mümkün olup olmadı÷ı sorusuna da cevap verilmesi amaçlanmaktadır.

1.1. Yapısal Koúul Ba÷ımlılık Teorisi

Yapısal Koúul Ba÷ımlılık Teorisinde YKBT örgüt literatürünün tarihsel geliúimine bakıldı÷ında açık sistem yaklaúımının genel çatısı ve temel varsayımları nedeniyle rasyonel sistem perspektifinde yer almaktadır. Çevreyi bir de÷iúken olarak kabul etmesi ve örgütsel de÷iúimin temel itkisi olarak de÷erlendirmesi, açık sistem genel çatısı altında yer almasını açıklı÷a kavuútururken, örgütlerin çevresel belirsizli÷i de÷erlendirebilen ve gerekli yanıtları verebilen organizmalar olarak görülmesi de rasyonel sistem perspektifini açıklamaktadır (Scott, 2007:111).

(24)

(YKBT) 3-4 ‘koúul’ ifadesi olaylar ve olgular arasındaki nedensellik iliúkisine, örgütsel edilgenli÷e ve örgütsel baúarıyı etkileyen tüm ba÷ımsız de÷iúkenlere karúılık gelmektedir. Yöneticiler, örgütsel amaçları gerçekleútirmek için karar verirken içinde bulundukları çevresel koúulları göz önünde bulundurmak ve de÷erlendirmek durumundadırlar. YKBT, içinde bulunulan zaman diliminde var olan koúullar setine ba÷lı olarak yönetim kavram ve tekniklerinin nasıl daha verimli kılınabilece÷i üzerine bir tartıúmaya dayanmaktadır (Luthans ve Stewart, 1976).

YKBT’nın sosyal sermaye ve a÷lar için ne ifade etti÷ini ve ortak noktalarının var olup olmadı÷ını tartıúabilmek için teorinin cevap aradı÷ı soruları, varsayımlarını ve yapılan araútırmalardan elde edilen bulguları kısaca de÷erlendirmek gerekmektedir.

YKBT, varlık bilimsel açıdan de÷erlendirildi÷inde insandan ba÷ımsız sosyal bir gerçekli÷in oldu÷u varsayımına dayandı÷ından gerçekçi kampta yer almaktadır. Bu nedenle yöntembilim açısından somut, nesnel ve insandan ba÷ımsız sosyal gerçekli÷i açıklayan genellenebilir yasalar ortaya koyma kaygısı ile hareket etmektedir. ønsanı teori içinde konumlandırması bakımından belirlenimci bir tutum sergilemektedir, çünkü bireysel davranıúların ve e÷ilimlerin çevresel oluúumlarca belirlendi÷ini varsaymaktadır5. YKBT’nın insan davranıúlarını belirlenimcilik esasından açıklaması örgütü, çevre ile etkileúim içinde olan ve belirli amaçlarla bir araya gelen kolektiviteler olarak görmesine neden olmaktadır. Çevre ise örgütsel yapıyı ve dolaylı olarak bireyi etkileyen teknolojik ve ekonomik etmenleri içeren, ayrıca belirsizlik teúkil eden koúullar bütünüdür. Çevre bu durumda örgütsel amaç ve eylemleri etkileme gücüne sahipken

3 Luthans ve Stewart’a göre sistem durumsallık ve koúul ba÷ımlılık yaklaúımları birbirinden farklılık göstermektedir. Durumsallık yaklaúımı, farklı durum ve úartların örgütsel yapılarda farklı neticeler do÷uraca÷ına de÷inmekle birlikte úartların nasıl bir sonuç do÷uraca÷ını belirtmemektedir. Koúul ba÷ımlılık ise, úartların özelli÷ine göre nasıl yönetsel bir sonuç çıkaca÷ına iliúkin açıklamalara yer vermektedir. Kısacası koúul ba÷ımlılı÷ın daha fonksiyonel oldu÷u iddia edilebilir.

4 Prof. Dr. Selami Sargut hem Kültürlerarası Farklılaúma ve Yönetim isimli kitabında hem de Örgüt Kuramları isimli kitapta kendine ait “Yapısal Koúul Ba÷ımlılık Kuramının Örgütsel Çevre Kuramları Ba÷lamındaki Yeri” baúlıklı bölümünde durumsallık ve koúulsallık kavramlarını içine alacak úekilde

“yapısal koúul ba÷ımlılık” ifadesini kullanmıú, açıklayıcı oldu÷u düúünüldü÷ü için bu çalıúmada da

“yapısal koúul ba÷ımlılık” ifadesine yer verilmiútir.

5 Bu noktada insan davranıúını etkileyen yapı denilen úeyin aslında insan davranıúlarının toplamı ve sistematiklik kazanmıú hali oldu÷u dikkate alındı÷ında ortada bir handikaptan söz etmek mümkün görünmektedir. ønsanlar, benzer arzuları paylaúanlar ve ortak eylemler geliútirebilenler olarak bir araya gelip normlar oluútururlar ve bu normlar bir süre sonra tüm eylem ve arzulara yön verir hâle gelir. Weick (2001) için örgüt ve bireyler çevrelerini yeniden yaratabilmektedirler. Örne÷in eyleyen çevreyi basitleútirmekte, düzene sokmakta, olmayan ba÷lantıları yapabilmekte ve böylece geri bildirim döngüleri inúa edilmektedir. Giddens’a göre de yapının temelinde zaten bireylerin önceki eylemleri yatmaktadır (Giddens,1979).

(25)

örgüt için böylesi bir etki söz konusu de÷ildir. Edilgen niteli÷e büründürülmüú olan örgütün yöneticisi ise, bir tasarımcıdan daha fazlasını ifade etmemektedir. Bu nedenle analiz birimi örgüt olarak belirlenmiú ve hangi koúullarda ne tür tasarımların daha etken oldu÷u üzerine odaklanılmıútır. Özellikle gözlemlenebilir olgular olan yapı ve yapı tasarımları ile ilgilenildi÷i ve farklı koúullarda geçerli olan genellenebilir sonuçlara ulaúma kaygısı taúıdı÷ı için bu teori, hem teorik açılımlar yapma hem de prati÷e yönelik katkılar sunma imkanına sahiptir (Sargut ve Özen, 2007; 18-29).

Yukarıda verilen genel bilgilerin YKBT’ne çizdi÷i çerçeve dikkate alındı÷ında teorinin üçlü ön kabul seti üzerine inúa edildi÷i söylenebilir:

a) Örgütsel yapı ile koúullar arasında bir iliúki vardır;

b) Koúulların örgütsel yapıyı belirleme gücü vardır;

c) Yapısal de÷iúim seviyesi, içinde bulunulan koúulların etkileme gücü ile do÷ru orantılıdır (Donaldson,2001).

Ön kabullerden de anlaúıldı÷ı üzere YKBT’de örgütlerin, de÷iúen çevre úartlarının etkileme gücüne ba÷lı olarak uyumlanabilme kapasiteleri mevcuttur. YKBT’nin di÷er örgüt teorileriyle karúılaútırıldı÷ında temel özelli÷i, örgütsel uyumlanma kapasitesini bireysel seviyede de÷erlendirmesidir. Bir baúka de÷iúle, örgütler herhangi bir örgüt toplulu÷unun genel formuna sadık kalmak ya da do÷al evrimin sonuçlarına grup olarak uymak zorunlulu÷uyla varlıklarını sürdürmezler. Örgütler de÷iúebilme kabiliyetiyle donatılmıúlardır (Donaldson, 1995).

Donaldson’a göre örgütleri de÷iúime iten neden, uyumlu olmanın yanında uyumun en üst seviyesi olarak yorumlanabilecek fit olma iste÷idir. Örgütlerin fit olması yüksek performans sergilemesi anlamına gelmektedir. Yüksek performans örgütlerin kıt kaynaklara olan ihtiyacını arttırıcı bir etki yaratmaktadır. Bu nedenle örgütler, yeni yatırımlar yapmak durumunda kalırlar ve böylece sürekli büyüme e÷ilimi gösterirler.

Örgütler, büyüdükçe fit olma hâlinden uzaklaúırlar ki, bu durumda örgütsel tasarımcı olan yöneticiler örgütleri yeniden fit hâle getirmek için gayret gösterirler. Bu döngü bir örgüt için iki úekilde sona erebilir: Ya yeni úartların sundu÷u fit olma durumu yakalanır ya da fit olunamadı÷ı için örgütsel ölüm gerçekleúir (McKinley ve Mone, 2003:347- 348).

(26)

Örgütlerin temel amacı çevreye uyumlanabilme ve çevresel úartlarda fit olabilme oldu÷undan YKBT’de özellikle örgütsel yapı, örgüt üyeleri arasındaki düzenli iliúkiler (formel ve informel) ve örgütün niteli÷ini belirleyen boyutlar (strateji belirleme úekli, büyüklü÷ü, görev belirsizli÷i, eúgüdümleme biçimi ve sahip oldu÷u teknolojik altyapı) araútırmaların temel konusu hâline gelmektedir (Hatch, 2006). Örgütsel yapının boyutlarına iliúkin yürütülen araútırmalarda (Burns ve Stalker, 1961; Chandler,1962;

Woodward, 1965; Lawrence ve Losrch, 1967; Child, 1975; Pennings, 1975 ve 1992) kullanılan kurgularda da varılan sonuçların de÷iúmedi÷i görülmektedir. Yani örgütler, yapısal koúullarını de÷iútirmelerine neden olacak çevresel de÷iúiklikler karúısında pasif de÷il aktif olarak konumlandırılmaktadır. Ancak bu noktadaki aktif olma hâlini di÷er örgüt teorileriyle kıyaslamak gerekmektedir. Örne÷in Örgütsel Ekoloji Teorisinde oldu÷u gibi, çevresel de÷iúiklikleri fark edemeyecek bir atalet algılaması yerine dıú çevreyi algılamak / anlamlandırmak noktasında aktif bir yöneticiden bahsetmek mümkündür. Söz konusu aktif tutum, çevresini de÷iútirebilecek proaktif nitelikte olmasa da, daha çok tasarımcı yanı a÷ır basan aktif bir yöneticiden bahsetmek úeklindedir.

ùekil 2. Örgütsel Yapıyı ve Bireyi Etkileme Gücü Olan Koúul Ba÷ımlılıklar

Kaynak: Luthans ve Stewart (1976)

Luthans ve Stewart’ın belirledi÷i bu iç ve dıú koúullar karúısında örgüt yöneticileri çevrenin talep ve beklentilerini karúılayacak úekilde bir eylem seti ve örgüt yapısı oluúturmakla mükelleftir.

YKBT’de çevre, örgüt yapısı ve yönetici algısına kısaca de÷indikten sonra bu teorideki sosyal sermaye ve a÷ yaklaúımlarına dair imalar bir sonraki alt baúlıkta ele alınmıútır.

Örgüt Yapısı

Birey Müúteri

profili Tedarikçiler Rakipler Yasal

düzenlemeler Kültür, teknoloji, e÷itim, politika, ekonomi, demografi vb.

øúin niteli÷i

Kullanılan teknoloji Personelin

niteli÷i Örgütsel amaçlar

ve stratejiler

Dıúsal koúullar

øçsel koúullar

(27)

1.1.1. Yapısal Koúul Ba÷ımlılık Teorisinde Sosyal Sermaye ve A÷ ømaları

YKBT literatürü sosyal sermaye ve sosyal a÷ yaklaúımları perspektifinden okundu÷unda spesifik imaların varlı÷ından söz edilebilece÷i sonucuna varılmıútır.

Okumalar esnasında tespit edilen imalar, konuları bakımından ayrıútırılarak aúa÷ıda maddeler hâlinde sunulmaktadır:

1.Çevresel belirsizlik: Örgütlerin baúa çıkmak durumunda oldu÷u çevresel belirsizlik her örgüt için eúit düzeyde de÷ildir. Farklı úiddetlerde yaúanabilecek belirsizlik hâli Burns ve Stalker (1961)’ın araútırmalarında iki uçta toplanmaktadır: Mekanik örgütlenmeler ve Organik örgütlenmeler. Bilindi÷i üzere mekanik örgütlenmeler, standart ve büyük ölçekte iú yapma biçimine sahip, aynı zamanda çevrenin de÷iúim hızının di÷er örgütlenmelerle kıyaslandı÷ında görece yavaú oldu÷u ve gücün merkezde toplanmasının iú performansında baúarı getirdi÷i örgütlenmelerdir. Organik örgütlenmeler ise, iú yapma biçiminin çeúitlilik gösterdi÷i ve buna ba÷lı olarak küçük ölçekli iú yapmanın yaygın oldu÷u, çevresel de÷iúim hızının di÷er örgütlere kıyasla görece fazla oldu÷u ve gücün merkezde toplanmak yerine da÷ıtılmasıyla iú performansının arttırıldı÷ı örgütlenmelerdir.

øki örgütlenme tipinin sosyal sermaye ve a÷lar açısından ne ifade etti÷ine yönelik do÷rudan bir çalıúma bulunamamıútır. Ancak örgütlenme tipleri için yapılan açıklamaların ve atfedilen özelliklerin ardında örtük olarak sosyal sermaye ve a÷

yaklaúım izlerinin varlı÷ından söz etmek mümkün görünmektedir. Örne÷in mekanik örgütlenmelerde iúin niteli÷i ve yapılma biçimi, gücün ortada toplandı÷ı ve oradan yayıldı÷ı bir a÷ düzene÷ini kendine zemin kabul etmektedir. Ortadaki aktör yani yönetici, sadece örgüt içi bilgi ve kaynakların toplanıp da÷ıtıldı÷ı nokta de÷il aynı zamanda dıúarıdan bilgi toplayan ve bunu örgüt içine yayan konumundadır. Böylece birleútirici nitelikteki6 ba÷ kurucu rolünü üstlendi÷i söylenebilir.

Organik örgütlenme de ise, çevresel belirsizlik, hem iç çevrede hem de dıú çevrede daha yo÷un úekilde cereyan etmesi nedeniyle merkezdeki aktörün gücünü olumsuz etkilemektedir. Özellikle farklı ve yeni bilgiye olan ihtiyaç, aktöre ba÷lı di÷er aktörlerin sahip oldu÷u a÷ların da etkin kullanımını gerektirmektedir. Bu sebeple merkezdeki

6 Birleútirici (köprü) ve Ba÷layıcı nitelikteki ba÷lar, ikinci bölümde Putnam’a ayrılan baúlıkta detaylı olarak ele alınmaktadır.

(28)

aktörün birleútirici nitelikteki bir aktörden ziyade, ba÷layıcı niteli÷e sahip bir aktör oldu÷u söylenebilir.

Mekanik ve organik örgütlenmelerde farklı a÷ yapılanmalarının var oldu÷unu gösteren çeúitli araútırmalar mevcuttur (Tichy ve Fombrun, 1979; Shrader vd. 1989). Yapılan bu araútırmalarda özellikle organik örgütlenmelerde esnek ve sınırlandırılmamıú bir etkileúimin var oldu÷u iddia edilmektedir ki bu, sınırı çizilemeyen a÷ modeli olarak kavramsallaútırılabilir. Mekanik örgütlenmelerde ise, daha az esnek ve daha çok sınırlandırılmıú etkileúimden bahsedilmektedir ve bu durum sınırı çizilebilen a÷ modeli úeklinde kavramsallaútırılabilir.

2. Örgüt içi iletiúim yapısı: YKBT’de mekanik ve organik örgütlenme tipinin ayrım noktalarından biri de örgüt içi iletiúim olanaklarıdır. Mekanik örgütlenmelerde kontrol yetkisi ve bundan kaynaklanan güç, merkezdeki aktörde toplandı÷ından aktör bazı alanlarda hareket kabiliyetine sahip olabilir. Örne÷in aktör, a÷ içindeki di÷er aktörlere olan mesafesini ve onlarla sahip oldu÷u ba÷ın zayıf mı, güçlü mü olaca÷ını kendisi belirleyebilir. Organik örgütlenmelerde ise, iúin ve içinde yer alınan çevrenin nitelikleri icabı, merkezi çok belirgin olmayan bir a÷ yapısı olaca÷ı öngörülmektedir. Bu nedenle bilginin ve di÷er kaynakların hareketlili÷ini arttırıcı her türlü iletiúim ve iletiúim altyapısı de÷er kazanmaktadır. Örne÷in örgütsel iú akıúı sahip olunan teknolojik alt yapıyla yakından ilgilidir ve teknolojik alt yapının kimlerce ne oranda kullanılaca÷ının belirlenmesi örgüt içi sosyal sermaye ve a÷ üretimini do÷rudan etkileyici bir unsurdur (Burkhardt ve Brass, 1990; Papa, 1990). Bu durumda yöneticiler örgütün iú yapma biçimiyle ilgili, özellikle örgüt içinde iliúki üretme noktaları yaratabilmektedir. Bu açıklama tasarımcı yönetici profiliyle de uyum göstermesi bakımından önemlidir.

3. Yönetsel iliúki tasarlama alanları ve kabiliyeti: YKBT’de ba÷ımlılık iliúkisi makro ve mikro koúullar düzeyinde ele alınmaktadır (Mealiea ve Lee, 1979). Makro koúul ba÷ımlılık düzeyi, örgütün dıú çevresiyle ilgilidir ve bu düzeyde yöneticiler örgütlerini fit hâle getirmek için gerekli bilgileri toplamada kısmen zorunlu olarak spesifik iliúkiler kurmak ve yönetmek durumunda kalmaktadırlar. Mikro koúul ba÷ımlılık düzeyinde ise, yönetici her bir bölümün kendine has durumunu de÷erlendirip farklı bir uygulamaya gidebilece÷i gibi (ki bu daha çok organik örgütlenmelerde gerçekleúebilir) ortak bir yaklaúım tarzı da geliútirebilir (bu úekilde bir yaklaúım da genellikle mekanik

(29)

örgütlenmeler için geçerli olabilir) ve yapı içinde iradesinin a÷ır bastı÷ı iliúkiler seti inúa edebilir. Hem makro hem de mikro koúul ba÷ımlılık düzeyi, iliúki kurma alanı olmakla birlikte bu alanlarda yönetsel iliúki kurma kabiliyeti farklılık göstermektedir.

4. Sosyal sermaye ve a÷ üretme kapasitesi açısından uygun yapısal úartlar: YKBT alanında yapılan bazı araútırmalarda, sosyal sermaye ve a÷ oluúumu için uygun úartların neler oldu÷unun araútırma konusu yapıldı÷ı bilinmektedir. Örne÷in, Maurer ve Ebers (2006) birlikte yürüttükleri araútırmada giriúimci örgütlerin; sosyal sermayelerini biçimlendirme, yönetme ve devinimini sa÷lama noktasında farklılık görterdiklerini tespit etmiúlerdir. Bu farklılı÷ın ardında yatan nedenleri araútırdıklarında yapısal úartların etkili oldu÷unu görmüúlerdir. Özellikle yapılan iúin özelli÷i (Hansen, Podolny ve Pfeffer, 2001), içinde bulunulan endüstrinin nitelikleri (Rowley, Behrens ve Krackhardt, 2000), piyasanın belirsizli÷i (Gulati ve Higgins, 2003), örgütlerin hareketlerini tayin edici kurallar (Gabbay ve Zuckerman, 1998) ve birbirini tamamlayıcı nitelikte aktör ve eylemlerin varlı÷ı (Hargadon ve Sutton, 1997) gibi yapısal özelliklerin öne çıktı÷ını belirlemiúledir (akt. Maurer ve Ebers, 2006).

Yapı ile sosyal sermaye ve a÷ oluúumu arasındaki iliúkinin araútırılmasına dair bir di÷er örnek de Nicolaou ve Birley (2003)’e ait çalıúmadır. Nicolaou ve Birley, YKBT çatısı altında iliúkisel ve yapısal yerleúikliklerin arasındaki etkileúime odaklanmıúlardır.

Çalıúmalarının sonucunda belli bir sosyal yapının daha faydalı oldu÷una dair hem fikir olunamayaca÷ı, bu nedenle de her úartın kendine has sosyal sermaye ve a÷ üretme kapasitesinin oldu÷unu iddia etmektedirler. Sosyal sermaye ve a÷ yaratma kapasitesi, niteliklerinin belirlenmesi ve geliúiminin sa÷lanması yukarıda da bahsedildi÷i üzere içinde bulunulan endüstri, yapılan iúin ya da sunulan hizmetin do÷asına ve yöneticilerle çalıúanların algılarına ba÷lı olarak de÷iúiklik gösterir. Bu nedenle örgütsel baúarıda içinde bulunulan sosyal yapının da etkili oldu÷u söylenebilir. Bu durum, sosyal a÷da yapısal eúde÷erlilik olsa bile aynı sonuçların yaratılamamasının bir nedeni olarak da gösterilebilir. Örne÷in aynı endüstride yer alan iki örgütün farklı performanslar sergilemesinde yöneticilerinin sahip oldu÷u sosyal sermaye ve harekete geçirebildikleri a÷ sayısı etkili olabilir.

YKBT ile sosyal sermaye ve a÷ yaklaúımlarının birlikte ele alındı÷ı bu baúlıkta, dört imadan bahsedilebilmiútir. Keúfedilen bu imaların YKBT’nin bireysel niteli÷ine de

(30)

ba÷lı olarak örgüt içi iliúkilerden ve örgütün teknik çevresinde geliúen iliúkilerden ibaret oldu÷u anlaúılmaktadır. Bu ba÷lamda sınırlı bir alandan bahsediliyor olsa dahi YKBT ile sosyal sermaye ve a÷ yaklaúımları arasında araútırılmaya açık pek çok kesiúim noktasının varlı÷ından söz etmek mümkün görülmektedir.

1.2. Örgütsel Ekoloji Teorisi

Örgütsel Ekoloji Teorisi (ÖET) ‘yeni bir paradigma’ (McKelvey ve Aldrich, 1983),

‘önemi giderek artan bir tema’ (Meyer, 1978), ‘ça÷daú örgüt araútırmalarında çok önemli bir geliúme’ (Burns, 1980) olarak de÷erlendirildi÷inden örgüt teorileri arasında farklı bir konuma sahiptir (akt. Betton ve Dess, 1985). Farklılı÷ının ana nedeni, bu teorinin di÷er örgüt teorilerinin uyumcu / adaptif mantı÷ının aksine, Darwinian temelli ayıklama / seleksiyon mantı÷ını kabul etmiú olmasıdır.

ÖET, varlık bilimsel açıdan de÷erlendirildi÷inde, tıpkı YKBT’de oldu÷u gibi, insandan ba÷ımsız sosyal bir gerçekli÷in oldu÷u varsayımına dayanmakta ve gerçekçi kampta yer almaktadır. ønsanı teori içinde konumlandırması bakımından da YKBT’indeki gibi belirlenimci bir tutum sergileyerek bireysel davranıúların ve e÷ilimlerin çevresel oluúumlarca belirlendi÷ini varsaymaktadır. ÖET’ne göre örgüt, çevre ile etkileúen, ancak bünyesinde farklı çıkarları barındıran, biçimsel olmayan yapılara sahip, ussal amaçları olsa bile bunları gerçekleútirmesi bulundukları çevredeki di÷er pek çok etmene ba÷lı do÷al kolektivitelerdir. Bu örgüt tanımına karúılık geliútirilen çevre olgusu ise, temelde benzer ürünleri üreten ve bu nedenle benzer kaynaklar için rekabet eden, birbirlerinden yalıtılmıú örgütlerden oluúan ekonomik mekanı ifade etmektedir. Ancak çevre, politik dinamiklerin, teknolojik geliúmelerin ve hattâ do÷al felaketlerin yaúandı÷ı ve örgütlerin müdahale etmeyi bile düúünemeyece÷i bir unsur olarak de÷erlendirilmektedir. Örgüt ve çevre iliúkisi buna ba÷lı olarak seçilim esasına dayandırılmıú, yani örgütlerin kaderinin çevreleri tarafından tayin edildi÷i kabul edilmiútir. Hayatta kalabilen örgütler, eylemleri sonucu de÷il çevrenin sahip oldu÷u ayıklama süreci sonucunda varlıklarını sürdürmektedirler.

(31)

Yapısal dura÷anlık nedeniyle örgütlerin uyumlanma kapasitelerinin düúük olaca÷ı iddia edilmektedir ve seçilim de örgüt düzeyinde de÷il örgüt tür / popülasyonu7 düzeyinde gerçekleúti÷inden yöneticiler etkisiz kılınmakta ve kendilerine rol biçilmemektedir.

Yöneticilere her úeyin ellerinde olmadı÷ı mesajı verilerek gerçekçi olmaları da önerilmektedir (Sargut ve Özen, 2007; 18-29).

ÖET’ne dair genel bir çerçeve çizilmiú olmasına ra÷men, ÖET’nin sosyal sermaye ve a÷

yaklaúımlarına iliúkin imalarının anlaúılması için teoriye ait özel ve önemli bazı kavram ve olguların açıklanması gerekmektedir. ÖET’nin cevap aradı÷ı soru “niçin bu kadar çok örgüt çeúidinin oldu÷u ve bu örgütsel çeúitlili÷in dinamiklerinin neler oldu÷udur”

(Hannan ve Freeman, 1986: 52). ‘Çeúitlilik’, sıklıkla gerçekleúen çevresel de÷iúimlerin ve belirsizli÷in beraberinde getirdi÷i talepler ile yüzleúen örgütler için, de÷iúimi düzenlemenin ve yönetmenin oldukça güç olmasından kaynaklanmaktadır (Hannan ve Freeman, 1977). Ekolojistlere göre temel yapısal özellikler de÷iútirilemezdir ve örgütler ataletle malul olduklarından de÷iúim imkansız olmasa da çok zordur (Caroll, 1988;

Scott, 2007:246). Çeúitlili÷e neden olan dinamiklerin belirlenmesine yönelik yapılan araútırmalarda genellikle sosyal úartların;

a) yeni örgütlerin ve yeni örgütsel formların yaratılıú oranına (örgütsel varoluú), b) örgütlerin ve örgütsel formların yok olma oranına (örgütsel ölüm),

c) örgütsel formlardaki de÷iúim oranına (tür / popülasyondaki yo÷unluk) etki etti÷i görülmektedir (Singh ve Lumsden, 1990:162). Yapılan çalıúmalar incelendi÷inde genelde iki metodolojik kol üzerinden ilerlendi÷i görülmektedir: Örgütsel tür / popülasyonda yer alan tüm üyeleri kapsayan araútırmalar ve belli bir zaman kesitinde bir tür / popülasyon içindeki belli üyelerin üzerinden çeúitli de÷iúkenler arasındaki iliúkileri tespit etmeye yönelik araútırmalar (Scott, 2007:246-247).

7 Hannan ve Freeman (1977)’a göre biyolojik bir analoji olarak kullanılan tür ifadesi benzer karaktere sahip örgütler toplulu÷udur. Bu ba÷lamda örgüt türü diyebilmek için örgütler arasında a) formal yapıda, b) eylem silsilesinde, c) normatif düzenlemelerde benzerlik, aynılık olmalıdır. Kısaca belli sınırlar dâhilinde genel bir formu paylaúan tüm örgütler için kullanılan ifadedir. Ulrich (1981)’e göre de benzer yetenekleri, stratejileri ve yapıları olan bireysel firmalar toplulu÷udur. McKelvey (1978)’e göre ise, di÷erlerinden ayrılmasında belirleyici rol alan içyapıları ve süreçleri aynı olan örgütler toplulu÷udur (akt.

Betton ve Dess;1985)

Referanslar

Benzer Belgeler

Çay sırasında Beyti Güler, Mahir Uçar’la Sanayi ve Ticaret eski Bakanı Cahit Aral’la sohbet eden Koç, bir soruya Türkiye’nin çok güzel bir ülke olduğunu

Kırsal Kalkınmada Sosyal Sermayenin Rolü Callois ve Aubert, kırsal alanların örnek alan olarak belirlenmesinin homojen ve durağan sosyolojik yapı- ları nedeniyle ilginç

Gentlemen dergisinin mart ayı sayısında, temmuz ayından farklı olarak şık ve havalı görsellere ağırlık verilmiştir.. Bunun yanında sert ve kültürlü erkek

Hakkari ilindeki 15-24 yaş arası olarak belirlenen genç nüfusun yeni gençlik kültüründen ne derecede etkilendiğini, yeni gençlik kültürünün temel

Eğitim gelişmekte olan ülkelerde, sosyal hareketliliğin belirleyen önemli faktörlerden birisi olsa da, özellikle kamusal inisiyatiflerin daha çok temel eğitime

Araştırma kapsamına alınan öğrencilerin okul iklimi ölçeğinde yer alan anne-baba katılımı alt boyutundan aldıkları puanlar ile sosyal sermaye ölçeği

Web 2.0'ın kullanıcı hizmetine sunulmasıyla birlikte, tek yönlü bilgi paylaşımından, çift taraflı ve eş zamanlı bilgi paylaşımına ulaşılmasını sağlayan

içeriğin iletimini kolaylaştırması, iletişim süreçlerini hızlandırması gibi farklı nedenler, aslında bilgi, fotoğraf ve video gibi içeriğin paylaşılması