Bergama'daki siyanürlü altın işleme faaliyetleriyle çevrecilerin şimşekleri üzerine çeken Koza madencilik, İMKB'ye yaptığı açıklamada Amerikan Newmont Altın İşletmeleri'ne ait 57 altın-gümüş madeni ruhsatını satın almak üzere anlaşma sağladığını duyurdu.
Koza'nın çok geniş bir alanda altın madeni arama ve işletmesi anlamına gelen bu karar, aynı zamanda daha fazla siyanür ve doğa tahribatı anlamına da geliyor. EGEÇEP Dönem Sözcüsü Erhan İçöz bunun, mücadelenin ülke sathına yayılacağı anlamına geldiğini belirtti.
Koza Madencilik, İMKB'ye yaptığı açıklamayla, Türkiye'de de faaliyet gösteren uluslararası altın tekellerinden Newmont Altın İşletmeleri'ne ait 57 adet 186 bin 534 hektarlık alanı kapsayan altın-gümüş madeni ruhsatını satın alma konusunda anlaşma sağladığını duyurdu. Satın alma bedelinin 2.5 milyon dolar olduğu belirtilen açıklamada, satın alınan sahalarda 360 bin ons modellenmiş altın rezervi bulunduğu ve toplam 7 bin 484 metre sondaj çalışmasının tamamlanmış olduğu da kaydedildi. Açıklamada, Koza Altın İşletmeleri'nin toplam kaynak rezervinin 7 milyon tona yükseldiği ifade edilerek, "Ovacık Altın madeninden sonra şirketin ikinci tesisi olan Mastra Koza Altın işletmesi, 2008 Aralık ayında üretime başlayacak olup, 2009 yılı içinde Koza Altın işletmelerinin tesis sayısının 3'e çıkarılması, yıllık altın üretim kapasitesinin 500 bin ons'a yükseltilmesi ve tam kapasite ile üretim yapması planlanmıştır" denildi. Çevrecilerin 'Koza savaşı' hiç bitmedi
Koza Altın İşletmeleri, İzmir'in Bergama ilçesine bağlı Ovacık köyünde sürdürdüğü siyanürlü altın işleme faaliyetleriyle adını duyurmuş ve özellikle çevre mücadelesi yürüten kesimlerin tepkisini toplamıştı. Şimşekleri üzerine çeken Koza Altın İşletmeleri ile çevreciler arasında yıllardır süren mücadelede, birçok dava açılmış, altın işletmesinin faaliyetleri yargı kararlarıyla durdurulmasına rağmen, her seferinde yargı kararlarının arkasından dolanılarak, altın işletmeleri faaliyetlerinin ısrarla sürdürülmesine olanak tanınmıştı. çevreciler, Koza Altın İşletmeleri'nin Bergama'da sürdürdüğü faaliyetlerle, canlıların yaşam alanlarını yok ettiğini, bir bütün olarak
ekosisteme zarar verdiğini ifade ederken, şirket yetkilileri ise ekosisteme zarar vermediklerini, siyanürlü altın işleme yönteminin dünyanın birçok yerinde kullanıldığını savunarak altın madenciliği faaliyetlerine karşı çıkan çevrecileri 'Vatan haini olmakla' suçlamışlardı.
02/11/2008 evrensel