• Sonuç bulunamadı

Bergama Kütüphanesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bergama Kütüphanesi"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İskenderiye'den sonra dünyanın en eski, en büyük kütüphanesi

Bergama

Kütüphanesi

Arkeolog : Mehmet İ. T U N Ç Bugün Bergama'yı gezecek olursanız,

pek fazla dikkati çekmeyen Bergama kütüp-hanesinin harabeleri ile karşılaşırsınız. An-tik devrin İskenderiye'den sonra, dünyanın en büyük ve zengin kütüphanesi Bergama'da bulunuyordu.

Bergama'da hüküm süren Attalos'lar sülâlesi (M.Ö. I I I - I I . yüzyıllar) hükümran-lıklarıyle beraber. Krallıklarının merkezi olan Bergama şehrini siyasî, ekonomik ve sanat ile kültürel yönlerden mühim bir mer-kez yapmak istediler. Halbuki İskenderiye o devirde Mısır'da hüküm süren Ptolemaios'-ların her bakımdan Akdeniz ve Antik bir dünyaya hakim bir merkeziydi. Attalos'lar devriyle de, böylece Mısır'daki Ptolemaios'-ların İskenderiyesi ile rekabet edecek bir Bergama doğuyordu. Bergama'nın en mü-him tesislerinden biri de Kütüphanesiydi.

Kütüphanenin ilk kurucusunun kim ol-duğu hakkında ihtilâf mevcuttur. Attalos I. (M.Ö. 241 - 197) veya Evmenes II. (M.Ö. 197- 158) olduğunu Strabon bildirir. Her halde Ptolemaios'Iarda olduğu gibi ilk kitap

T "

koleksiyonlarının toplanması işine Atta-lcs I. devrinde başlanmış, kütüphanenin or-ganize edilmesi ve binasının kuruluşu Ev-menes II. devrinde olmuştur. Bergama'daki kütüphane İskenderiye'dekinden yarım asır daha geç kurulduğuna göre, tesisin en mü-him karakteri İskenderiye kütüphanesine benzer oluşudur.

Almanların bu sahada yaptığı hafriyat-lar Bergama kütüphane binası hakkında bize ^n iyi bilgiyi vermektedir. 1884 senesi kazı-sında Alexandr Conze, Athena Polias ma-bedinin arkasındaki dört odayı kütüphane binası olarak düşünmüştü. Sonraki senelerde yapılan hafriyatlarda mabedin yanındaki saraylarda kütüphaneye benzer bir yapının bulunmayışı, Conzc'nin fikrinin bugüne ka-dar doğru olarak gelmesini sağlamıştır.

( R c s . 1).

Kütüphane binası, Bergama Akropol'ü-nün merkezî bir yerinde, Tiyatro'ya giden yolun üzerinde, Athena Polias mabedinin bulunduğu avluda idi. Kütüphane olarak ş:hrin en merkezî yerinde kurulmuş olması

4 — Kütüphanenin salonunda bulunan meşhur heykeltraş Fidyas'ın

Athena Parthenos heykeli ayrıca dikkati çekmektedir. Avlunun ku-zey ve doğusu iki katlı bir Stoa ile çevril-mişti. (Res. 2). Stoa'nın kuzey tarafının arkasına düşen yerde, doğu - batı istikame-tinde uzanan yan yana dört oda kütüphane binasını meydana getirmektedir.

Kütüphane yokuşlu bir arazide kurul-muştur. Arazinin meyilinden istifade ederek üst kattan da odalara girilebiliyordu. (Res. 3). Odaların duvarları kesme taşlardan ga-yet muntazam yapılmış olup, Hellenistik karakter göstîrir. Bütün odaların kapıları Stoa'ya açılıyordu. Doğu kısmındaki oda kuzeye doğru hafif yükselmektedir. Bir bu-çuk metre yüksekliğindeki bir duvar kalın-tısı bugün dahi görülebilmektedir.

Salonun doğu, kuzey ve batı duvarların-dan yarım metre mesafede bir kaidenin iz-leri bugün de mevcuttur. Ve alçak bir ta-baka kalmıştır. Kaide kısmen az işlenmiş kaya üzerine, kısmen de temel olarak kul-lanılan ufak taşların üzerine oturtulmuştur. Kaidenin dış cephesi muntazam taşlardan, iç cephesi ise gayrimuntazam taşlardan ya-pılmıştır. Bu kaide üzerinde bugün Berlin

— Athena Polias mabedi ve kütüphanenin bağlı olduğu stoa

(2)

A S r i K t M » L i O T H E K ( . N 149

3 — Kütüphanenin kazıdan sonraki durumu

1 — Bergama Akropolü

Müzesinde bulunan bir Athena heykeli bu-lunmaktaydı. Heykelin dinî maksadı vardı. Ayrıca Fidyas'ın Athena Parthenos heyke-linin kopyası olmasından Sanat Tarihi yö-nünden de önemliydi. (Res. 4).

Kütüphane odalarının Stoa'dan daha ev-vel yapılmış olması lâzımdır. Çünkü kütüp-hane binasının yapı tarzı daha eski bir sis-tem gösterir, Stoa ve odalar aynı plana göre yapılsa idi, Stoa ile kütüphane binası te-mellerinde ve duvarlarında bir irtibat ol-ması lâzım gelirdi. (Res. 3.). Halbuki, oda-ların temel planı stoa'nın aks mesafesine uymamaktadır. Stoa'nın yapılmasından son-ra kütüphane yeni bir şekil almıştır. Kü-tüphane kısmı muhtemelen daha eski olma-sına rağmen gene de Evmenes II. yi ku-rucu olarak kabul etmek lâzımdır. Çünkü bütün tesis kendisi tarafından yeniden şekil-lendirilmiştir. O halde kaidenin inşası ve

raf tesbiti için yapılan deliklerin Evmenes II. tarafından yaptırılmış olması muhtemel-dir. Kaidsnin doğu kısmında kayaya oyul-muş delikler ihtiva eden bir kanal mevcut-tur. Bu kanalların içine tahta rafları koy-mak suretiyle aralarına rulolar konuluyor-du. Tahta olan raflar zamanımıza kadar gelmemiştir.

Salonun yüksekliği tam manasıyle tes-pit edilememiştir. Fakat yandaki odalardan daha yüksek olması icap etmektedir. Ta-van muhtemelen tahtadan yapılmıştı. Se-merdam şeklindeki damın üçgen alınlıkları güney ve kuzeye bakıyordu. Yer döşeme-sine ait çeşitli mozaik parçalan bulunmuş-tu. Bulunan sima ve geison gibi parçalar-dan kuzey taraftaki alınlığın süslü olması icap eder.

Salonun ışık alabilmesi için pencere-lere kuzey stoa tarafındaki giriş duvarında bulunuyordu. Ayrıca doğu ve batı' duvar-larında da pencereler vardı. Böylece bü-tün gün, güneşin seyrine göre, salon aydın-lık içinde idi. Elde edilen bazı parçaların yardımıyle yapılan rekonstrüksiyondan kü-tüphane ile stoa arasında sütunlu bir irti-batın mevcut olduğu anlaşılıyor. Kapının iki tarafında on üç yivli yarım dor sütun-ları ve bunun üzerinde bir arşitrav vardı. Büyük odanın yanındaki küçük odalar epey meyilli bir arazi üzerinde bulunmaktadır. Bu odaların aşağıdaki stoa ile herhangi bir irtibatı yoktu. Zira kapı mevcut değildi. Buna mukabil üst kat stoası ile bu odaların arasında kapılar vardı. Demek ki eski za-manlarda bu odaların ikinci kat stoasına açılabilmesi için alt katın daha evvel

dol-durulmuş olması lâzımdır. Bu odalarda ge-rek kapıya gege-rekse deliklere rastlanmamış-tır. Çok harap haldedirler. M.Ö. II. yüzyılın ikinci yarısında Bergama kütüphanesinde iki yüz bin rulo bulunduğu yazılı olduğu için kitapların bir kısmının da yan odalarda saklandığı meydana çıkıyor. Plutarch'ın zik-rettiği Kalvizius'un kayıtlarında ise, Anto-nius'un Kleopatra'ya hediye ettiği eşyalar arasında, hediye edilen Bergama kütüpha-nesinin külliyatından bahsedilmektedir.

Kütüphanenin arkasında bulunan oda-lar, yapı ile ilgili olmayıp ikamet için kul-lanılıyordu. İskenderiye ve Bergama'daki kütüphaneler, kendi başına abidevî binalar değildir. Diğer bir tesise bağlı bulunan bir-kaç oda içinde kitaplar saklanıyordu. Oda-lar bir stca'ya bağlı idi. Bergama kütüp-hanesi uzunlamasına inşa edilmiş bir bina-dır. Matedlerdeki sella gibi istikamet dik-kate alınarak yapılmıştır. Girişin kısa ta-rafta oluşu, balık sırtı şeklindeki çatısı, ve üçgen alınlıkları ile Yunan mabedlerinin bir kopyası gibidir.

Anadolu'da Bergama'dan başka Efesos ve Hierapolis'de kütüphane olmakla bera-ber, antik devirde, en eski kütüphane tesisi yine Bergama'dakidir. Fakat Efesos ve Hie-rapolis'dekiler çok daha geç devirlere ait-tirler.

İskenderiye'den sonra antik dünyanın en büyük, Yunan dünyasının ise, en eski kütüphanesi olan Anadolu'daki Bergama kütüphanesi, zamanımız örneklerinin başlan-gıcı ve temel noktası olması sebebiyle yal-nız mimarî yönden değil, Sanat Tarihi yö-nünden de önemli bir yapıdır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Salivary calculi and chronic sialoadenitis of the submandibular gland: A radiographic and histologic study. Some aspects of salivary

[r]

Anormal hemoglobinler ve talasemiler, ülkemizde ve dünyada rastlanan en önemli kalıtsal sorunlardan birini oluşturmaktadır. Bu sorun gen kaynaklı olduğu için, hasta

Also in studies exploring the association of delivery type and mother-infant interaction, CD was reported to have negative effects over the attachment style (4,7). The aim of this

îşte, Ahmet Emin Bey, kırk senelik gazeteci olmanı­ za rağmen, kırk gün olsun doğru yolda yürümediniz; üç güa evvel söylediğinizin bgs güa sonra aksini

Çeliker (2015) “Öğretmenlerin yönetime katılım algıları ve beklentileri ile örgütsel güven düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi” adlı çalışmasında, yaş

Veya evin uzağında değil Eve yaklaştık, yaklaştıkça Artıyor benim

Bilimsel amacı gökyüzündeki yıldızların konumlarını çok hassas bir doğrulukla ölçmek olan Gaia ile mikro mercekleme olaylarının tespit edilmesi ve kütleçekimsel