Türk Kardiyol Dern Arş /996; 24:311-320
Güncel ve Etkin Bir Transmitter: Nitrik Oksid
Prof. Dr. Nazmi GÜLTEKİN, Doç. Dr. Murat ERSANLI, Dr. Emine KÜÇÜKATEŞ
İstanbul Üniversitesi, Kardiyo/oji Enstitüsü, İstanbul
ÖZET
Vasküler endotel kan akımı ve damar tonusunu sağlayan
en önemli etmenlerden biridir. Endotel fonksiyon bozuklu-
ğunda ise niu·ik aksidin (NO) sentez ve salmımımn azaldı
ğı veya yıkımmm arttığı görülmektedir. Endotel kaynaklı gevşetici faktör (EDRF) olan NO insan vücudunda çok
çeşitli hiicre tarafından salgılanan en önemli fizyolojik transmitter/erden biridir. NO bir anıina asit olan L-argi- ninden asetikolin, bradikinin, P maddesi, tronıbin, ADP, ATP, kalsium, tronıboksan Aı histanıin, enelotelin ve agre- ge tranıbosit/erin NO senrazı uyarması ile sentez edilir.
Ayrıca akını kuvveti (Shear stress), kan basıııcı ve pulsatil gerginlik gibi mekanik güçler de NO sentezinde etkendir.
NO vasküler düz kaslardaki guanilat siklazı uyararak
yaptığı vazadi/atasyon ile kan basmcı ve damar tonusu dengesini sağlayan temel maddelerden biridir. Aynca
tranıbosit ve lökosit fonksiyonlannın kontro/iinde de
önenı/i rolü bulunmaktadır. Ateroskleroz, iskemik kalp
hastalığı, kalp yetersizliği, hipoksi, eliaber ve hipertansi- yanda azalan vasküler rezerv ve vazodilarasyondan NO
etkinliğin azalması sorumlu tutulabilir. Organik nitrarta da hiicre içi NO ve S-nitrozotiollere metabolize olmakta ve guanilat siklazı aktive ederek vazadi/atasyon yapmak-
tadırlar, ancak endogen NO'nun etkili olduğu çok kiiçiik damarlarda etkisizeli ler. Gelecekte yapılacak birçok deney ve klinik çalışma ateroskleroz, iskemik kalp hastalığı, hi- pertansiyon, tranıbosit fonksiyon bowkluğu ve diğer bir- çok hastahğın tedavisinde yer alacak olan yeni NO-verici- leri ve NO-sellfez inhibitörlerini belirleyecektir.
Allalıtar kelime/er: Nitrik oksit (NO), endotel, vazadi/a- rasyon
Endotel hücreleri uzun yıllar yalnızca kan ve damar düz kası arasında yarı geçirgen ve damar duvarını
koruyucu bir bariyer olarak düşünülmüştür (1). Son 20 yıldır yapılan çalışmalar ise endotelin damar düz kas mitojenitesi, vasküler tonus, trombositlerin anti- adezif ve antiagregan etkileri, lökosit fonksiyonları,
koagülasyon mekanizması, angiogenez, tümör büyü- me ve yayılması üzerinde aktif rol oynayan komp- leks bir organ sistemi olduğunu göstermişlerdir (1-4).
Nitekim erişkindeki toplam endotel kütlesi 1,5 kg ile
yaklaşık olarak karaciğer kütlesi kadardır ve toplam
Alındığı tarih: 4 Ocak 1996 . ..
Yazışma adresi: Prof Dr. Nazmi Gültekin, Istanbul Universitesi, Kardiyoloji Enstitüsü,
34304 Haseki, İstanbul
6x1023 adet hücre ile 700-1000 m2'1ik bir yüzey
oluşturmaktadır (5). 1976'da Moncada ve ark. (6) en- dotel kaynaklı etkin vazodilatatör ve antigregan özellikleri olan prostasiklini keşfetmişlerdir. Dört yıl
sonra Furchgott ve Zawadzki (7) asetilkolinin yalnız
ca sağlam endotelli arterlerde vazodilatasyon yaptı
ğını ve "Endotel kaynaklı gevşetici faktör" (Endot- helial-derived relaxant factor, EDRF) diye isimlen- dirdikleri bir faktörün burada rol oynadığını söyle-
mişlerdir. Daha sonra ı 987'de Moncada ve ark. (8) tarafından bu maddenin nitrik oksit (NO) gazı oldu-
ğu gösterilmiştir. Kısa sürede bu gevşetici faktörün (EDRF-NO) bilinen en güçlü vazodilatatörlerden bi- ri ve periferik vasküler direncin önemli denetleyicisi
olduğu anlaşılmıştır.
EDRF'nin etken maddesinin NO olduğunun gösteril- mesinden sonra endotel hücrelerinde L-arginin nitrik oksit yolu bulunmuştur (9-10). L-arginin nitrik oksit sentaz (NO sentaz) enzimi tarafından oksidasyonu sonucunda L-sitrulin ve NO oluşmaktadır (9-11). NO sentezi mekanik güçler ve endotel reseptörlerine et- kili çeşitli ajanlarla olmaktadır. Mekanik güçlerde en önemli etken dolaşan kan akımının husule getirdiği basınçtır (shear stress) (12), ancak burada kan basıncı
ve pulsatil gerginlik de NO sentezinde etkili meka- nik sebepler arasındadır (1,13). Sentezden sorumlu endotel reseptörlerine etkili ajanlar asetilkolin, P maddesi, bradikinin, kalsium ionofor A 23187, trom- bin, ATP, ADP, tromboksan A2, peptidolökotricnler, histamin, endotelin ve agrege trombositlerdir (13). L- argininin metillenmiş analoğlu NG -monometil L-ar- ginin (L-NMMA) bu enzimin yarışmalı (kompctitif) inhibisyonunu yapmakta ve biolojik döngüde NO'nun rolü üzerinde bize önemli ip uçları vermek- tedir ( 14). Yapılan çalışmalarda kol arterine verilen
L-NMMA'nın burada vazokonstrüksiyon yaptığı,
bununla beraber endotelden arındırılmış damar düz kas hücrelerinde kontraksiyon yapmadığı görülmüş
tür (1 1). NO sentaz insanda vasküler endotel, beyin, beyincik, makrofajlardan izole edilmiş olup molekü- ler ağırlığı 130 000 ile ı 55 000 arasında değişme k-
Türk Kardiyol Dern Arş /996; 24:3//-320
tedir
cı ı ı.izole edilen
çeşitlitipteki NO sentazlarda-
ki ortak özellik bunlarıntetrahidrobiopterin içerme- leri ve bu maddenin enzim aktivitesinde önemli bir kofaktör olarak rol
aynamasıdır (ll).NO sentezi ba- zal (reseptör
uyarısına yanıtolarak
kısadönemli NO sentezi) ve indüklenebilen olmak üzere ikiye
ayrılmaktadır (ı5). İndüklenebilen
NO sentezi bazal NO sentezine göre daha
hızlıolmakta ve sitotoksik etki- leri de görülebilecek oranda daha yüksek konsant- rasyonda NO sentezini içermektedir. Kalsium
vekalmodulin NO
sentazıdenetleyen, bazal ve indükle- nen NO
sentazın ayıncı tanısının yapıldığı iki önem-li maddedir
(ı ı,ı ı5,ı6).Bazal NO sentezinde kalsium ve kalmodulin etkilidir; endotel hücreleri, trombosit- ler ve sinir hücrelerinde NO sentezi bu
şekildeol-
maktadır (ı5, ı6) İndüklenebilen
NO sentezi ise daha çok makrofajlar ve düz kas hücrelerinde olup, kalsi- um ve kalmodulinden
bağımsızdır.Bakteri endotok- sinleri ve
sitokinlerburada etkili
olmaktadır cı ı. ı5, ı6).Nitekim glukokortikoidler özellikle makro- fajlardaki kalsiumdan
bağımsızve indüklenebilen NO sentezini inhibe ederken bazal NO sentezine et- kisizdirler. Bu
bakımdan septik şoktakivazodilatas- yon ve hipotansiyonu önlemede indüklenebile n NO sentaz inbitörü olarak g lukoko rtikoidlerden yararla-
nılması düşünülmektedir (ı ı,ı5,ı7-ı9).
NO öncülü L- arginin
analogları,NO sentezinin
yarışmalıinhibi- törleri olarak
kullanılırlar. İnhibitörlerinher iki sen- tez
sırasındakiafiniteleri
farklıdır.L-NMMA enzi- min her iki biçimini
eşitolarak inhibe ederken, ami- noguanidin daha çok indüklenebilen NO sentaz üze- rinde etki lidir
(ı4.ı5,20).Her iki inhibitör de sentetik olup, insan
plasmasında doğalolarak bulunan metil argininler, he moglobin, özellikle LDL olmak üzere VLDL ve HDL gibi lipo proteinler NO yolunda fiz- yolojik düzenleyiciler olarak rol oynayabilirler
(ı5,ı6),
Nitrik oksit renksiz bir gaz olup, oksijensiz ortamda suda çözülmektedir. Havada ise
hızlaoksijen ile re- aksiyona girerek dokuya hasar verebilen koyu renkli nitrojen dioksit
gazıhaline gelmektedir
(ı ı ı.NO'nun hemoglobine afinitesi oksijene
kıyasla3000 kez da- ha
fazladır,bu
bakımdaninhalasyonda oksijen
ilebirleşmeden
önce hemoglobin ile
birleşmektedir (1 ı,ııı.Su ve plasmada nitrite oksitlenerek bu
şekildesaatlerce stabil kalabilmekte iken kanda
hızlanitrata çevrilmektedir. Bu
bakımdankandaki nitrat konsant-
rasyonu(30 J.lmol/litre) nitrit konsantrasyonuna
kıyasla
100 kez daha
fazladır cı 1,22).Septik
şoktaise
farklı
olarak nitrat ve nitrit konsantrasyonu
yüksekbulunur
(23).NO
aynı zamanda diğer çeşitlinitrojen oksitlere yükseltgenerek
sulfidrilgrubu içeren glu- tatyon, sistein, albümin gibi maddelere ve,
yapısındahem maddesi içeren proteinler ve proteinler ve mi-
yoglobine bağlanarakbu maddelerden
gereğinde ta-şıyıcı
olarak ta
yararlanmaktadır (ı ı). Nitrik oksit da-marlarda düz kas hücresi içinde guanil
siklazıetkin-
leştirerek guanosin
tifosfattan 3-5
siklikguanosin monofosfat (c-GMP)
oluşmasına yol açar.Daha son- ra
sırasıile intrasellürler kalsium
vemiyozin
hafif zincirlerinin defosforilizasyon u
azalır ve vazodila-tasyon
gerçekleşir (5,ı ı,ıs.ı6).NO sentez
edildiğihücrelerin
yalnızca çok yakınında etkili
olmaktadır,bu hali ile parakrin bir hormon
gibide kabul edilmektedir
cı 1,15).Ama
yarı ömrüçok
kısave lokal etkili bu molekül
sistemik etkili bir hormon gibi de kabul edilebilir; çünkü hemen hemen bütün organlarda çok
değişikfarmakolojik
etkilere sahiptir. NO'nun farmakolojik eylemlerini şu şekilde sıralayabiliriz:1- Damar tonusunu düzenlenmesinde rol oynar, va- zodilatatör etki gösterir
(ı ı. ı 3. ı5).2- Trombosit
işlevleriniinhibe eder
(1 ı.ı 3,ı5).3- Pulmoner NO pulm oner
damarlarıntonusunu dü- zelti r,
bronkospazmı azaltır.NO
gazınınARDS'de lezyonu
gerilettiği gösterilmiştir (2. ı ı. ı 3, ı 5).4- NO sindirim
sisteminde mukoza koruyucu olarakrol
oynamaktadır (24).5- immün uyaranlar ve enflamasyon mediatörleri makrofajlarda NO
serbestleştirirler.Tümör hü
cresi-ne sitotoksik olarak etkileri nin
olduğu gösterilmiştir.Böylece NO'un immün
yanıttaönemli bir yeri oldu-
ğu anlaşılmaktadır
(
ı5,25,26).6- NO'nun infekte makrofajlarda bakterisid etkisi ol-
duğu gösterilmiştir (27).
7- NO'nun
sıtma,kalaa zar ve tüberküloz sorumlu pa- razit ve bakterilerine
karşıkoruyucu
özelliğisaptan-
mıştır.
NO kanser kemoterapisinde
kullanılandrog-
lara, antiparazitlere ve antibiotiklere additife tki gös- terebilir
(16,ı8.ı9).8- NO insüline
bağımlıDM'ta ve organ transplantas-
yonlarını izleyen rejeksiyon reaksiyonlarında
da rol
N. Gültekin ve ark.: Güncel ve Etkin Bir Transmi/ler: Nitrik Oksid
oynar. Diyabetik hastalarda artan oksijen serbest ra- dikalleri NO'yu tutmakta ve vazodilatasyonu azalt-
maktadır. Ayrıca
her iki durumda da NO
serbestleştiren makrofajların etkinleşmesi
sorumludur
(30,31).9- Vazokonstrüksiyonla birlikte
hipertansiyonlardaNO
eksikliğininrol
oynayabileceği ileri sürülmüştür (1,15).10- NO santral sinir sisteminde önemli bir nörotrans- mitter olarak kabul edilmektedir. Glia hücreleri ve nöronlardaki NO sentezi, cGMP sentezi ve glutamat reseptör etkinlemesi
arasında ilişki olduğunugöste- ren
çalışmalarmevcuttur
(32,3ı).Santral sinir siste- minde glutamat ve NO miktar ve
oranlarındaki değişikliklerin
beyin
gelişimve
işlev bozukluklarındasorumlu
olduğu düşünülmektedir. AyrıcaAlzheimer ve Parkinson
hastalığındada bu fizyvpatoloji üzerin- de d
urulmaktadır (34).ll- NO'nun
ağrıhissinde anahtar transmittederden biri olarak rol
oynadığı düşünülmektedir (35).Görül-
düğü
gibi
diğerorgan ve dokularda çok
genişfarma- kolojik spektrumu olan NO'yu bu
yazımızdadaha çok kardiyevasküler etkinlikleri yönünden irdelemek istiyoruz.
Normal vasküler endotel ve NO
Daha önceden de
belirtildiğigibi
sağlamvasküler endotel birçok vazodilatatör, vazokonstrüktör, anti- koagülan ve prokoagülan maddeleri sentez ve meta- bolize eden parakrin bir
organdır (l,ı ı,ı3.ısı.En önemli vazodilatatörleri NO (EDRF) ve prostasiklin
teşkil
etmektedir
(13,36).NO endotel hücrelerinde
mekanik güçlerin ve reseptör düzeyinde etkili otoko- id maddelerinNO
sentazı uyarmasıve bu suretle esansiyel amino asit olan L-arginin'den
L-sitrulinoluşması
ile
açığa çıkmaktadır (9· ı ı. ı 3).Oksijen ser- best
radikalleri buotokoid maddeyi
hızla yıkabilmektedirler (37),
Endotelde sentezlenen NO vasküler düz kas hücrele-
rine ve lümene yayı! ır.NO vasküler düz kas hücrele-
rindeguanilat
siklazı uyararak, siklik guanosin mo-nofosfa
t (cGMP) oluşumunu sağlar ki,bu
da vaskü-ler
düz kashücrelerinin relaksasyonu ile
sonuçlanır (5. ı ı. ı s. ı 6). Endotel hücrelerinden NO salınımıbazal olarak devam
ettiğigibi, shear stress
(akımkuvveti),
kan basıncı,damar ge
rilimindeki değişimlerve va- zoko
nstrüktör uyarılı çeşitliaj aniara
karşı daoluşmakta
ve özellikle endoteli
sağlamkoroner arte- lerde bu faktörlere
karşıkoruyucu bir denge meka-
nizması
olarak gösterilmektedir
(ı.I3).Prostasiklin (Prostaglandin
h) iseendotelin trombin, bradikinin, histamin, HDL, ADP, ATP, kalsium
ionoforA23187, trombosit türevli büyüme faktörü, hipoksi ve hemodinamik streslerle olan uyanlara
karşı araşidonik asitten
salgıladığıvazodilatatör bir maddedir
(36).
Prostasiklinin intrasellüler etki
mekanizmasıNO'nun teki
mekanizmasınagöre
farklıolarak siklik adenosin monofosfat üzerinden olmakta ve NO ile aditif etki gösterebilmektedir
(36).NO ve prostasiklin özellikve
farklılıklarıtablo l'de
gösterilmiştir.Gerek prostasiklin gerek NO trombositlerin adezyonu ve agregasyonunu önlemede sinerjik ve aditif etki gös- terirler
(ı3,38).NO trombositlerde eriyebilen guani- lat
siklazıuyararak cGMP
oluşumunu sağlar,bu da 45/50kDA proteininin fosfori
lasyonunu arttırır,hüc- re içi kalsium düzeyini
azaltır,llb/llla integrin ve P- selektin gibi trombosit adezyon moleküllerini etkisiz
kılar (39/40),
NO'nun küçük koroner arterlerde de trombositlere antiagregan etkisi
gösterilmiştir (4 ı>.Trombosit agregasyonu
düşünüleninaksine bilakis endoteli
sağlamdamarlarda NO
salınımınıuyararak vazodilatasyon
yapmaktadır (42).Bu etkiden agrege trombositlerden
salgılananadenin nük
leotidleri so-rumludur. Buna
karşınendotel disfonksiyonu olan damarlarda agrege trombositler
salgıladıklarıtrom- boksan
Aıve serotonin ile vazokonstrüksiyona se- bep olurlar. Oysa ki
sağlamendotelli damarlarda ag- rege trombositlerin NO
salgılamasını uyarmalarıve vazod
ilatasyon yapmaları yanındaNO'nun da anti- agregan rolü
ilebir denge
ortamı oluşmaktadır.En- dotel disfonksiyonunda ise bu denge
ortamıkaybol-
muştur (42).
NO ve prostasiklin endoteli
sağlamdamar
duvarında aynızamanda lökosit adezyonunu engeliernektedir-
ler (ı3).Beri taraftan özellikle polimorf nüveliler ol- mak üzere lökositler NO benzeri b
ir madde salgılayarak vasküler relaksasyonu
sağlarlar (43).Trombo- sit aktive edici faktör, endotoksin, sitokin gibi birçok enflamasyon
medyatörleriadezyon moleküllerinin (ELAM, ICAM, VCAM)
aracılığıile endotele löko- sit kemotaksisini ve lökosit
lerin aktivasyonunu sağlarlar (44,45).
Aktive lökositler ise proteolitik enzim-
leri salgılarve bunun
yanı sıraoksijen molekülünü
süperoksit anyon ·
haline dönüştürerek takiben hidro- jen peroksit, hidroksilve birçok toksik maddenin
Türk Kardiyol Dem Arş 1996; 24:311-320
oluşmasına zemin hazırlarlar (46)_ Bu toksik madde- ler özellikle kalbin reperfüzyon hasarında (injury) büyük önem taşırlar (46)_ Ortamda bol miktarda oksi- jen serbest radikalinin bulunması damar düz kas hücresini a agonistlere hassas kılmakta, NO'yu inak- tive ederek vazodilatasyonu azaltmaktadır (47). Ayrı
ca proteolitik enzimler (özellikle elastaz) iskeminin
verdiği hasara ilave olarak miyokarda direkt olarak da zarar vermektedirler (48).
İskemik kalp hastalığında vasküler endotel ve NO
İskemik kalp hastalığının fizyopatolojisinde en önemli etmenlerden biri endotel hasarından kaynak- lanan vazodilatatör fonksiyonun bozulmasıdır. Bu- nunla birlikte vazospazm, hiperlipidemi, monosit ve trombositlerin kümelenmeleri, bunların salgıladıkları çeşitli faktörlerle damar düz kas hücrelerinin göçü ve proliferasyonu da aterosklerozun önemli mihenk taşlarını teşkil etmektedir (13,49). Kararlı angi na pek- tariste koroner arter ve artericllerin genişleme fonk- siyonu bozulmuştur. Bu da egzersiz ve emosyonel stres sırasında artan koroner akım ihtiyacının azalan koroner akım rezervi nedeni ile karşılanamamasına, dolayısı ile angi na pektarise neden olur (48). Hiperli- pidemi ve hipertansiyon tedavisinin bozulan endotel- de vazodilatatör fonksiyonu iyileştirdiğine dair çalış
malar mevcuttur (50,51). Asetilkolin, serotonin gibi nörohümoral maddeler, trombositler, artan kan akımı
endoteli sağlam damarda vazodilatasyona sebep olurken, endotel disfonksiyonu olan damarda vazo- konstrüksiyon yapar (13,52)_ Aynı şekilde soğuk ba-
sınç testi, mental stres normal koroner arterlerde va- zodilatasyon yapmaktadır (53,54)_ Oysaki nitroglise- rin uygulaması endotel fonksiyonu gerek sağlam ge- rekse bozuk koroner damarlarda vazodilatasyon yap-
maktadır (55)_ Bütün bu uyarıcı faktörlere endoteli
sağlam olan damarlarda vazodilatatör, endotel dis- fonksiyonu olan damarlarda ise vazokonstrüktör ce-
vabın nedeni NO salınımı ile ilgilidir (13)_ Nitekim NO prekürsörü olan L-argininin aterosklerotik koro- ner damarlara infüzyonu ile bunlarda asetilkaline
karşı vazodilatatör cevap görülmüştür (56). Kalp transplantasyonundan sonra oluşabilen rejeksiyonun erken döneminde, damarlarda aterosklerozun morfo- lojik görünümü oluşmadan gelişen endotel disfonk- siyonunda asetilkoline vazokonstrüktör yanıt alın maktadır (57)_ Temel fızyopatolojİ NO üzerine kurul-
makla beraber, burada NO sentez, salınım veya inhi- bisyonun hangisinin etkili olduğu merak konusudur.
Araştırmalar aterosklerotik endotelin azalan, normal veya aşırı miktarda NO salgıladığını, ancak NO akti- vitesinin ortamdaki aşırı miktardaki süperoksit radi- kalleri tarafından azaltıldığnı göstermektedir (58),
Tablo 2'de NO sentezinin azaldığı durumlar gösteril- mektedir. Aterosklerozun erken fazlarında NO salı
mında Gi proteinine bağlı reseptör yolunun bozuldu-
ğu ve bunun sonucunda asetilkolin, serotonin ve ag- rege trombositlerin vazodilatatör fonksiyonlannın bozulduğu düşünülmektedir (59). Aterosklerozun de- vam etmesi ile reseptörden bağımsız kalsium ionofor A23187 gibi uyaranların da etkisizleştiği vasayıını
halen araştırılınaktadır (60)_ Bu arada L-arginin ya-
rarlılığı, hücre içine alınımının bozulması, NO sente- zinin azalması, aterosklerotik damar düz kas hücresi- nin NO'ya cevabının azalması, ve NO yıkımının art-
ması da halen düşünülen varsayımlar arasındadır (ı 3,56,59)_
Endotel disfonksiyonu, vazospazm ve NO
Daralan koroner artcrlerde, endotel disfonksiyonu
oluşan vazespazın ile darlığı daha da arttırmaktadır.
Vazespazın endotele bağımlı ve endotelden bağım
sız olmak üzere ikiye ayrılmaktadır (13)_ Shimokawa ve ark. (61,62) koroner damarlarına balon anjioplastisi
yaptıkları domuzları takiben lipidden zengin diyeıle beslenmişler ve bu şekilde yarattıkları hasarlı endo- telli damarlarda histarnin ve serotonin tatbiki ile tek- rarlanabilen vazospazm saptamışlardır. Bu yapay en- dotel disfonksiyonunda asetilkolin, serotonin ve ag- rege trombositlerin uyardığı endotele bağımlı vazo- dilatasyon bozulmuş, endotelden bağımsız vazodila-
Tablo 1: NO ve prostasiklin özellik ve farklılıklan
Özellik NO Prostasiklin
Kaynak L-arginin Araşidonik asit
Enzim NO senuız Siklooksijenaz
Hücre içi fcGMP f cAMP
mekanizma
Yarı ömür (san) .. 6 .. 30
İnhibitör
Oksihcmoglobin, metilen mavisi
Aspirin, non steroid antiennaınaıuarlar
Salınımını Asetilkolin, Ca Aset il koli n, Ca
uyaranlar ionofor A23 I 87, ı rom- i onofor A23 I 87.
boksan A, ırombin, duvar serotonin, ırombin, stresi. hipoksi duvar sıresi
Katabolizma Süperoksiı radikalleri Hidrol iz
N. Gültekin ve ark.: Güncel ve Etkin Bir Transmitter: Niu·ik Oksid
Tablo 2: ED RF-NO sentezinin azaldığı durumlar
Koroner risk faktörleri Sigara
Diabetes mellitus Hipertansiyon Hiperlipidemi Koroner atroskleroz Hipoksi
İskemik kalp hastalığı Kararlı angina pektoris
Kararsız angi na pektoris Akut miyokard infarktüsü Koroner tıkanma ve reperfüzyon Konjestif kalp yetersizliği
tasyon ise
değişmemiştir (62).Gordon ve ark.
(63)be- lirli bir egzersiz protokolü
sırasındakoroner anjiog-
rafilerini yaptıklarıve koroner arterlerinde %50'den- fazla lezyon saptanan
hastaların!ez' on!
u koroner ar-terlerinde egzesiz
sırasındavazokonstrüksiyon gör-
müşler,
asetilkolin infüzyonu
ilede
aynı yanıtısap-
tamışlardır.
Bu
şekilde kararlıveya
kararsızangina pektariste aktif vazokonstrüktif komponentin bulun-
duğu,
ve bunun da daha çok endotele
bağlı vazodila-tasyon kusuru
olduğu kanaatı gelmiştir. Ayrıcabu
sırada önemli miktarda endotelin salgılanmasının
da vazokonstrüktör komponentte etkili
olduğu düşünülmektedir
(64).Hipoksi ve NO
Hipoksinin
koroner arterlerde vazokonstrüksiyonyaptığı
öteden beri bilinmektedir.
Ancak bunun NOile
ilişkisi son zamanlarda anlaşılmıştır. Yapılan ça-lışmalarla endoteli alınmış arter
segmentlerinde ve
NOinhibitörleri ile tedavi
edilmiş endoteli sağlamarterlerde hipoksinin
vazokonstrüksiyon yapmadığı saptanmıştır (65,66).Bu durumda hipoksinin vazo- konstrüktör etkisinin vazokonstrüktör bir maddenin
salınımından
çok bazal NO sekresyonunun inhibis- yonuna
bağlı olduğu düşünülmektedir.Koroner arter reperfüzyonu ve NÖ
Total veya subtotal
tıkanankoroner arterlerde reper- füzyon
sonrasıNO sentezinin
anlamlıolarak
azaldığı
ilk kez Ku ve ark.
(67) tarafından gösterilmiştir.Asetilkolin, trombin, ADP, agrege
trombositler gibi normaldevazodilatasyon yapan maddeler bu arter- lerde vazokonstrüksiyona neden olurlar
(67,68). Ayrıca arterierin
tromboksan Aıgibi va zokonstrüktör
maddelere
yanıtları daha artmıştır (69).Trombolitik
tedavi sonrasıreperfüze koroner arterlerde reoklüz- yonun
gelişmesindebu mekanizmalar sorumlu tutul-
maktadır.Özellikle trombüsten
gelişentrombin olu-
şumu
ve trombosit agregasyonunun burada tetikleyi- ci mekanizma olarak rol
oynadığı düşünülmektedir (13).Bu arada reoklüzyon
mekanizmasının yalnızcaNO sentezinin azalması ile ilgili olmayıp daha çok
reperfüze bölgede
oluşan oksijen serbest radikalleri-nin
NO'yuinhibe
etmesinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Mehta ve ark.
(68) erken repefüzyon dö-neminde oksijen serbest radikallerini temizleyici sü- peroksit dismutaz
verilmesinin NO inhibisyonunabağlı
vazokonstrüksiyonu
engellediğini saptamışlardır. Diğer
bir
görüşte reperfüzyon
sonrasınitrat ve- ya
NO vericilerinin reperfüzyon hasarına neden olanoksijen
sebest radikallerini yakalayarak venötrofil
yığılmasını
azaltarak
bunların yaptığıreperfüzyon
hasarını azalttıklarıdır (70).
Bütün bu
görüşlerin tersi- neNO'un reperfüzyon
hasarını arttırdığınısavunan-
larda
bulunmaktadır (71).Burada
NO'un reperfüz-yon
sonrasıerken reaktif hiperem
i döneminde veyasonra
nötrofillerle indüklenen NO sentaz aktivitesi- nin arttığıdönemde ortamda
aşırı bulunması soı·umludur (11,71,73).
Bu
sırada peroksinitritgibi
NOtü-
revli zararlıserbest rad ikaller ve hücre
canlılığındansorumlu
respiratuvar mitokondrial demir-sülfür içeren enzimie rin reperfüzyonu
olan tavşanlarda in-farkı sahasını azalttığı gösterilmiştir (70).
B urada so- ru mlu mekanizma
kardiyoprotektif özellikleri olan adenozin salımının artmasıolarak gösterilmektedir.
Adenazinin
koruyucu etkisine
bağlıbu
görüşiske- mik
önkoşullandırma(ischemic preconditioning)
ile NOsentez inhibisyon u
dışında benzerliklergöster- me ktedir.
Hipertansiyon ve NO
Yapılan
birçok farmakoloj ik
çalışmalar kan basıncı yüksekliğinin NO salınımını arttırdığı, düşüklüğünün ise NO
salınımını azalttığı yönündedir (1,76).En- dotel hücrelerinden
NO salınımı yalnızca akımba-
sıncına
(shear stress)
değil aynı zamanda kan basıncıve damar pulsatil geri
limi gibi mekanik komponent- lere de
bağlıdır (1).Ancak hala merak edilen husus acaba hipertansiyonun mu N O
salınımının azalma-sından kaynaklandığı; yoksa hipertansif damarların
endatellerinde mi NO
salınımının az olduğudur.NO
Tiirk Kardiyol Dern Arş 1996; 24:311-320
inhibitörlerinin tatbik edildikleri izole arterierin va- zokonstrüksiyon yaptıkları görülmektedir. Bu da da- mar sisteminde vazodilatatör tonusu sağlayan daimi bir NO salınımı olduğunu göstemektedir (77,79). Bu arada NO'nun aynı zamanda damar düz kas prolife- rasyonu ve trombosit fonksiyonları üzerindeki inhi- bitör rolü hipertansiyon fizyopatolojisinde etkendir (78,79). Ko bay çalışmalarında s po n tan hipertansif sı
çanlarda (SHR) NO sentaz aktivitesinin normotensif Wistar-Kyoto sıçanlarına (WKR) göre daha fazla arttığı saptanmıştır (80). SHR'lerde artan NO salını
mının miyokardiyal kontraktibiliteyi düşüren ve va- zodilatasyonu sağlayan bir kompansasyon mekaniz-
ması olduğu düşünülmektedir. Aynı zamanda NO'nun kas hücreleri büyümesi ve migrasyonuna in- hibitör etkisi hipertansiyonda oluşan kardiyak hipert- rofi, fibrozis ve yetersizliği engelleyici bir mekaniz- ma olarak gözükmektedir (81,82). SHR'lerde NO salı
nımı artmasına rağmen damar düz kas cGMP seviye- si yeterli olarak artmamaktadır. O zaman da NO'nun hücre içi mesajı yerine getiremediği düşünülmekte
dir (1). Hipertrafik ve fibrotik intima tabakasının NO
geçirgenliğini azaltan mekanik bir bariyer olduğu ve NO'nun çevresinde daha fazla oksidatif strese maruz
kaldığı ileri sürülen düşünceler arasındadır (83,84l.
Tshudi ve ark'ları (1) yaptıkları bir çalışmada süpe- roksit dismutaz verilen SHR'lerde NO etkinliğinin
daha fazla olduğunu saptamışlardır. Tuza bağımlı hi- pertansif sıçanlarda ise SHR'lerden farklı olarak NO sentezi azalmıştır (85). İnsanlarda ise hipeı1ansiyonda bazal NO salınımı azalmaktadır (86). NO inhibitörü olan L-NMMA verildiğinde bunun hipertansiflerde- ki vazokonstrüktör yanıtı hipertansif olmayanlara kı
yasla daha azdır (86). Çalışmaların çoğunda primer ve sekonder hipertansiyonda asetilkolinin endotele
bağımlı vazodilatatör etkisi azalmış bulunmuştur
(87). Ayrıca endotel disfonksiyonu ile vazokonstrük- tör prostoglandin türevli maddelere bozulmuş yanı
tın da hipertansiyon fizyopatolojisinde rolü olduğu düşünülmektedir (87).
NO'nun böbrek fonksiyonunda önemli rolü bulun-
maktadır. Kan basıncı ve endotele bağımlı vazodila- tasyon üzerinde etkisi olmayacak kadar düşük doz NO inhibitörleri böbrek kan dolaşımını, tuz ve Na atılımını azaltmaktadır (88). NO salınımındaki ufak değişikliklerle özellikle Na tutulumunun ve ekstrase- lüler sıvı artışının belirgin olduğu hipertansiyon çe-
şitleri bildirilmiştir (88). Son zamanlarda yapılan
araştırmalarda da böbrek yetersizliğinde vücutta NO sentezi inhibitörlerinin (asimetrik dimetil arginin) bi-
riktiği tespit edilmiştir (89).
NO'nun pulmoner arter basıncının regülasyonunda da önemli rolü bulunmaktadır (1,2,13,15). Canlılarda
ekspirasyon havasında NO bulunmaktadır (90). Fiz- yolojik şartlarda pulmoner dolaşımda salınan NO burada hipoksinin yaratacağı vazokonstrüksiyona
doğal inhibitör denge unsurunu oluşturmaktadır (91).
Ekspirasyon havasında NO oranı düşük olan pulmo- ner hipertansiyonlu hayvaniara L-arginin verilmesi ile olumlu neticeler alındığı görülmüştür (2). İdiopa
tik, konjenital kalp hastalıkları ve yeni doğanda olu-
şan pulmoner hipertansiyonlarda ve pnömoni tedavi- lerinde NO kullanımının rutine girmesi için çalışma
lar yapılmaktadır ( 1 .2l.
NO ve organik nitritter arasındaki benzerlikler
D inerman ve ark (92) I 991'de nitrogliserin uygula-
masının endoteli alınmış kobay torasik aortunda en- doteli sağlam torasik aorta kıyasla daha belirgin re- laksasyon gösterdiğini saptamışlardır. Yine aynı araştırıcılar endogen EDRF'nin L-NMMA ile bloke
edildiği hallerde nitrogliserin uygulamasının daha fazla vazodilatasyon yaptığını göstermişlerdir. Bu
çalışmalar organik nitritlerin NO'ya dönüşerek, ben- zer şekilde etki ettiğini göstermektedir. Yine 1991'de Moncada ve ark. (93) EDRF'nin bloke edilmesi ile guanilat siklaz reseptörlerinde duyarlılığın niceliksel ve niteliksel olarak arttığı (upregulation) ve bu şekil
de ekzojen verilen organik nitritlere hassasiyetİn art-
tığını ileri sürmüşlerdir. Organik nitratlar 100 yılı aş
kın bir süredir miyokard iskemisinde kullanılmakta
dırlar (5). Bu ajanların terapötik etkinlikleri damar düz kasında NO ve S-nitrosotiollere dönüşmeleri ile görülmektedir (94). Aterosklerotik koroner damarlar- da endojen NO aktivitesi azaldığından eksojen veri- len organik nitratlara aşırı hassasiyet mevcuttur (13.93). Organik nitratların diğer bir etkileri de trom- bositler üzerinde antiadezif ve antiagregan rol oyna-
maları ve kanama zamanını uzatmalarıdır(95,96). Bu- rada organik nitratların NO'ya dönüşümleri sorumlu- dur. Organik nitratların trombositler içinde NO'ya
dönüşüp etkili olabilmeleri için S-nitrosotiollere ge- reksinim vardır (95). Aynı zamanda fizyolojik koşul
larda da NO redükte tiollerin S-nitrolisasyonunu
sağlayarak trombosit inhibisyonunda önemli bir rol
N. Gültekin ve ark.: Güncel ve Etkin Bir Transmitter: Niu·ik Oksid
oynamaktadır (95). Antitrombosit etkileri asetil sali- silik asitten farklı bir mekanizma gösteren nitratlar asetil salisilik asiıle aditif etki gösterirler (97). Sonuç olarak organik nitratların NO'ya dönüşüp özellikle endotel disfonksiyonu olan ve endojen NO işlevi
bozuk olan damarlarda etkili olduğunu söyleyebili- riz. Ne var ki organik nitratların çok küçük damar- larda (çap <lOOı.ım) etkileri yoktur (98). Bu da küçük damarlarda organik nitratların nitrit oksite metaboli- ze olamaması ile açıklanmaktadır. Bu damarlarda yalnız endojen NO salınımı olmaktadır (98).
NO ve tedavideki yeri
Kardiyolojinin en önemli transmittederinden biri olan NO terapötik olarak NO vericileri ve NO sentaz inhibitörleri şeklinde kullanılmaktadır (Tablo 3). NO vericileri selektif ve non-selektif olmak üzere ikiye
ayrılırlar (39).
NO gazının in vitro kimyasal etkisi ancak saniyelerle ölçülecek kadar kısa, biolojik yarı ömrü ise I ile 4 dakika arasındadır. NO inhalasyonu yapılan deney
hayvanlarında trombosit fonksiyon bozukluğunun
daha uzun (30 dakika) sürdüğü saptanmıştır (99). NO vericilerinin halen yaygın olarak kullanılan en önemli temsilcileri organik nitratlardır. Oganik nit- ratlar (Nitrogliserin, isosorbid-2, isosorbid-5 mono- nitrat, isosorbid dinitrat, eritril tetranitrat, pentaeritril tetranitrat vs.) NO serbestleştirmeden önce metabo- lik değişime gereksinim duyan ilaçları içermektedir- ler (39). Organik nitratlar NO serbestleştirmek için invitro çalışmalarda tiol kofaktöre gereksinim gös- termektedirler; in vivo çalışmalarda ise tiol etkisi al-
tında NO serbestleşmesi daha hızlı olmaktadır. Na- nitroprussid, molsidomin, ve SIN-1 ise NO vericileri içinde NO serbestleşmesi için metabolik etkinleşme
ye gereksinim duymayan birleşiklerdir (39,100). Na nitroprussid hipertansiyon krizi ve iskemik kalp has-
talıklarında kullanılan bir ajandır, in vitro yapılan
Tablo 3: NO ve tedavideki yeri A) NO vericileri
1 Nitrik oksit gazı, SNAP (S-nitroso-N asetil penisil amin) 2. Organik nitratlar
3. Na-nitroprussid, molsidonin ve SIN-I B) Trombosit selektif NO vericileri
GTN, GSNO (S-nitrosoglutatyon) (Selektif olarak trombosit agregasyonunu inhibe ederler C) NO senlaz inhibitörleri
L-NMMA Aminoguonidin
çalışmalarda bir miktar antitrombositer etkisi olduğu gösterilmiştir (101). Molsidomin ve aktif metaboliti SIN-I 'in yapılan çalışmalarda deneysel tromboz ve
troınbosit agregasyonunu inhibe ettiği gösterilmiştir (102). Ancak bunların NO'un yanı sıra Oı- ve ONOO-gibi birleşikleri de oluşturdukları ve bu bir-
leşikierin de trombosit agregasyonuna neden olarak NO'un antitrombosit etkisini engelleyebileceği düşü
nülmektedir (39). Organik nitrat yapılarına sistein ek- lenerek hücresel tiol ile birleştirilmeleri bunlara in vivo ve in vitro çalışmalarda trombosit ve lökosit iş
lev inhibisyonunda etkinlik kazandırınıştır (103). En önemli hücresel tiol olan glutatyonun S-nitrozilasyo- nuyla trombosit seçici NO vericisi olan S-nitrozog- lutatyon (GSNO) elde edilmiştir (39). Sıçan deneyle- rinde kan basıncı üzerinde çok az değişim yapacak dozda GSNO'unu trombosit agregasyonunu inhibe
ettiğini gösterilmiştir (104). GSNO'un anjioplasti has-
talarında da trombosit etkinleşmesini de önemli oranda inhibe ettiği gösterilmiştir (39) Tüm bu geliş
ıneler doğrultusunda özellikle trombositler ve löko- sitlere etkili seçici NO vericileri üzerinde çalışmalar yoğunluk kazanmıştır.
Sonuç olarak halen kullanılan farmakolojik ajanların
kardiyolojinin en önemli transmittederden biri olan NO'ya kısmen erişebildiklerini görmekteyiz. Örne-
ğin nitratların endojen NO salınımının olduğu çok küçük damarlarda etkileri yoktur, oysa ki kaı·diyo
vasküler alanda pekçok hastalığın fizyopatolojisinde bu rezistan artericilerdeki NO işlev bozukluğunun
rolü vardır. Bu örnekler yukarıda kısmen anlatılan
temel fizyopatolojilerle çoğaltılabilir. Sürdürülmekte olan birçok çalışma ve kaydedilen ilerlemelerle kar- diyoloji ve çok çeşitli sistemlerde temel işlevi olabi- lecek NO vericileri ve NO sentaz inhibitörlerinin
kullanım sahaları her geçen gün daha da artacaktır.
KAYNAKLAR
1. Nava E, Lüscher T: Endothelium-derived vasoactive factors in hypertension: nitric oxide and endothelin. J Hypertens 1995; S39-S48
2. Loscalzo J: Nicric oxide and vascular disease. N Engl J Med 1995; 333:251-53
3. Gültekin·N, Yaldıran A, Küçükoğlu S, Mutlu H: En- dotelin Sistemi. Medikal Network.Kardiyoloji 1994;4: 29- 36
4. Ignarro LJ, Byrns RE, Wood KS: Biochemical and pharmacological properties of endothelium-derived rela- xing factor and its similarity to nitric oxide radical. RD
Tiirk Kardiyol Dem Arş 1996; 24:311-320
Vanhoutte PM (ed): Vasodiıaıation: vascuıar smooth muc-
ıe, peptides, autonomic nerves and endotheıium. New York, Raven Press, 1988. p.427-35
5. Lüscher TF: NO-the link between EDRF and nitrates.
Schwarz Pharma Scientific Forum 1993;4:25
6. Moncada S, Gryglewski R, Buting S, Vane JR: An enzyme isolated from arteries transforms prostoglandin endoperoxides to an unstable substance that inhibits plate- let aggregastion. Nature 1 976; 263: 663-65
7. Furchgott RF, Zaw adzki JV: The obligatory role of endothelial cells in the relaxation of arterial smooth mucle by acetyl-choline. Nature ı 980; 28: 373-76
8. Palıner RM, Ferige AG, MoncadaS: Nitric oxide relc- ase accounts for the biological activity of endothelium-de- rived relaxing factor. Nature 1 987; 327: 524-26
9. Palıner RM, Ashton DS, Moncada S: Vascular endot- helial cells synıhesize niıric oxide from L-arginine. Nature 1988; 33:664-6
10. Moncada S, et al: Nitric oxide: Physiology, paıhoph
ysiology and pharmacology. Pharmacol Rev 1991; 43:109- 42
ll. Moncada S, Higgs A: The L-arginine-nitric oxide pathway. N Engl J Med 1993; 329:2002-2012
12. Buga GM, Gold ME, Fukuto JM, Ignara L: Shear stress-induced release of nitric oxide from endothelial eclis grown on beads. Hypcrtension 199 ı; 17: 187-93
13. Mehta JL, Moncada S, Pearson JD, Mann GE:
Identification of inhibitors of nitric oxide synıase that do not intcracı with the endothelial cell L-arginine transpor- ter. Br J Pharmacol 1 992; 105: 768-70
15. Pötter S: New perspectives for nitric oxide. Schwarz Pharma Scientific Forum 1 993; 5:5-29
16. Kawai C: Pathogenesis of acute myocardial infarction.
Circulation 1 994; 90: 1033-43
17. Na va E, Palıner RMJ, Moncada S: The role of nitric oxide in endotoxic shock: Effects of N monomethyi-L-ar- ginine. J Cardiovasc Phannacol 1 992; 20: 132-34
18. Wright CE, Rees DDk, Moncada S: Protecıive and pathological roles of nitric oxide in endotoxin shock. Car- diovas Res 1 992;26:48-57
19. Petros A, Bennett, D, Vallance P: Effect of nitric oxide syntase inhibitors on hypotension in patients with septic shock. Laneel 1991; 338: 1557-8
20. Corbett JA, Tilton RG Chang K: Aminoguanidine, a novel inhibitor of nitric oxide forınation, prevents diabetic vascular dysfunction. Diabetes 1 992; 41:552-6
21. Boriand CDR, Higentottam TW: A siınultaneous
single breath ıneasureınent of pulınonary diffusing capa- city of nitric oxide and carbon monoxide. Eur Respir J
ı 989; 2: 56-63
22. Kelm M, Feelich M, Grube R, Motz W Stauer BE:
Metabolism of endothelial-derived nitric oxide in human blood. RD Moncada S, Marletta MA, Hibbs JB et al. The biology of nitric oxide. Vol 1, London, Porland Press
\992. p. 3 ı 9-22
23. Ochoa JB, Udekwu OA, Billiar TR et al: Nitrogen
oxide levels in patients after ırauma and during sepsis.
AnnSug 1991; 214:621-6
24. Stark ME, Szurzewski JH: Role of nitric oxide in gastrointestinal and hepatic function disease. Gastroente- rology ı 992; ı 03: 1928-49
25.Kolb H, Kolb-Bachofen V: Nitric oxide a pathagene- tic facıor in autoimmuniıy. lnınıunol Tod 1992: 13: 157-60 26. Keller A, Bassetti S, Keist R, Mulsch A, Klauser S:
Induction of nitric oxide synthase is a necessary precondi- tion for expression of tumor necrosis factor-indcpcndent tumoricidal activity by activated macrophııges. Biochem Biophys Res Commun 1992: 184: 1364-71
27. Suınınersgill GT, Powell LA, Buster BL, Miller RD,
Raınirez JA: Killing of legionella pneumophila by in
gaınma-inter-feron-activated ınacrophages. J Leucoc Biol
ı 992; 52:625-9 .
28. Park J, Rikihisa Y: L-arginine-dependenı killing of intracellular elırlichia ricticii by ınacrophagcs tcatcd with
gamına interferon. Infeel Inırnun 1992: 60: 3725-30 29. Rockett KA, Awburn MM, Aggarwal BB, Cowden WB, Clark lA: In vivo induction of nitrite and nitratc by tum or nccrosis factor, lyınphotoxin and intcrlcukin-1: pos- sible rolesin malaria. lııfecı Imm un 1992: 60: 52: 625-9 30. Hattori Y, Kawazaki H, Abe K, Kanno M: Supero- xide disnıuıase recovers alı e red endothel ium-depcııdcnt rc- laxation in diabetic rat aorta. Am J Physiol 1991: 26 ı:
1086-94
31. Langrehr .JM, Mu ller AR, Begonia HA at al: Deıcc
tion of nitric oxide by elecıı·on paraınagnetic resononce spcctrocopy during rejection and graft-versus-host disease aftcr smail-bowell tansplanıation in the rat. Surgery 1992:
ı ı 2: 395-402
32. Izuıni Y, Ckuffird DB, Zoruınski CF: lnhibition of long term potentialisation by NMDA-ınediated nitric oxi- de release. Science 1992: 257: 1273-6
33. Synder SH: Nitric oxide and neurons. Curr Opin Ncu- robiol 1992: 2:223-7
34. Clıoi DW: Bench to bedside: the glutaınate connccti- on. Scicncc 1 992;24 1-3
35. Meller ST, Lewis S.J, Bates JN: ls ılıere a role for a endothcliurn-derived relaxing factor in nociception? Brain Res ı 990: 53 ı: 342-5
36. Dincrınan JL, Mehta JL: Endotlıclial, platelet and le- ukocyte interactions in isclıeınic heart disease: insiglıts in- to potential rncchanisrns and tlıeir elinical relcvancc. J Am Coll Cadiol 1990; 16:207-22
37. Gryglewski RJ, Palıner RMJ, Moncada S: Supero- xide aniarı is involved in the breakdown of endotheliuın
derived vascular relaxing factor. Naıure 1986: 320: 454-6 38. Radomski MW, Palmer RMJ, Moncada S: Conıpa
rative pharınacology of endoıheliurn-derived relaxing fac- tor, nitric oxide and prostocyclin in platelets. Br J Pharma- col 1987; 92:181-7
39. Radomski MW: Platelet regulation-another dinıensi·
on for NO and nitrates. Schwarz Pharma Scientific Forum 1994; 7:5-25
N. Gültekin ve ark.: Giincel ve Etkin Bir Transmitter: Nitrik Oksid
40. W alter U: Physiological role of cGMP and cGMP-de- pendent protein kinase in the cardiovascular system. Rev Physiol Biochem Pharıııacol 1 989; 1 13:41-88
41. Yao SK, Ober JC, Krishnaswami A et al: Endoge- nous nitric oxide protects against platelet aggregation and cyclic variations in stenosed and endothelium injured arte- ries. Circulation 1 992; 86: 1302-9
42. Houston DS, Shepherd JT, Vanhoutte PM: Adenine nucleotides, serotonin, and endothelium-dependent relaxa- tions to platelets. Am J Physiol 1985; 248:389-95 43. Mehta JL, Lawson DL, Nichols WW, Mehta P: Mo- dulation of vascular tone by neutrophils: dependence on endothelial integrity. Am J Physiol 1 989;257: 1315-20 44. Harlan JM, Killen PD, Senecal FM et al: The role of neutrophil menıbrane glycoprotein GP-150 in neutrop- hil aciherence to endothelium in vitro. Blood 1985; 66:
167-78
45. Bab i or BM: Functions of neutrophils and manonuele- ar phagocytes. RO Wyngaarden 18, Smith LH-Bennett JC (eds) Cecil Textbook of Medecine. Phiiedelhia, W.B. Sa- unders Company 1 992.p. 898-99
46. Mehta JL, Nichols WW, Melıta P: Neutrophils as potential participants in ::ıcute myocardial ischenıi::ı: reve- lance to reperfusion. J Anı Co ll Cardiol 1988: 1 1: 1 309-16 47. Lawson DL, Mehta .JL, Nichols WW, Melıta P, Donnelly WH: Superoxide radical-metiated eııdotheli::ıl
injury and vasocontruction of rat thoracic aortic rings. J Lab Clin Med 1990; 115: 541-8
48. Melıta JL, Nichols WW, Nicolini FA, Hendricks FA, Donnelly WH, Saldeen TGP: Neutophiı eıastase in- hibito ıcı ı 200,880 protects ::ıgainst ::ıttenuation of coro- nary fJow reserve and myocardial dysfunction following
tenıporary artery occlusion in dogs. Cardiovasc Res 1994;
28: 947-56
49. Ross R: The pathogenesis of atherosclerosis: an upda- te. N Eng1 J Med 1 986; 314: 488-500
50. Melıta JL, Lopez LM, Clıen LY Cox G: Alterations in nitric oxide syntase activity, superoxide anion generati- on and platelet aggreg::ıtion systemic lıypertension and ef- fect of celiprol. Am J Cardiol 1 994; 74: 901-5
51. Harrison DG, Armstrong ML, Freiman PC, Heis- tad DO: Restoration of endotheliunı dependent relaxion by dietary treatment of atherosclerosis. J C lin ınvest 1 987;
80:1808-1 ı
52. Bassenge E, Heusch G: Endothelial and neuro-hunıo
ral control of coronary blood flow in health and disease.
Rev Physiol Biochem Pharıııacol 1990; 116:77-165 53. Nabel EG, Selwyn AP, Ganz P: Parodoxal narrowing of atherosclerotic coronary arteri es induced by increases in heart rate. Circulation 1 990; 81: 850-9
54. Yeung AC, Vekshtein VI, Krantz DS: The effect of atherosclerosis on the vasanıotor response of coronary ar- teries to mental stress. N Engl J Med 1 986; 325: 155 1-6 55. Ludmer PR, Selwyn AP, Shokk TL et al: Parodoxal vasoconstruction induced by acetylcholine in atherosclero- tic coronary arteries. N Engl J Med 1986; 315: 1046-51 56. Drexler H, Zeiher Am, Meinzer K, Just H: Correcti-
on of endothelial dysfunction in coronary microcirculation of hypercholesterolemic patients by L-arginine. Laneel
1991; 338:ı546-50
57. Fish RD, Nabel EG. Selwyn AP et al: Respanses of coronary arteries of cardiac transplanı patients to acetyl- choline. J C lin ınvest 1 988; 8 ı :21-31
58. Minor RL, Myers PR, Guerra R, Bates JN: Diet in- duced atherosclerosis increases the release of nitrogen oxi- des from rabbit aorta. J Clin Invest 1990:86:2109-16 59. Slıimokwa H, Flavahan NA, Vanhoutte PM: Loss of endothelial pertussis toxin-sensitive G protein function in
atheroscleroıic porcine coronary arteries. Circulation 1991; 83: 652-60
60. Flavahan NA: Atherosclerosis or lipoprotein-induced endothelial dysfunction: potential mechanisms underlying reduction in EDRF/nitric oxide activity. Circulation
1992;ı927-38
61. Slıimokawa H, Tomoike H, Nabeyama S et al: Co- ronary artery spasm induced in miniatuı·e swine: angiog- raphic evielence and relation to coronary atherosclcrosis.
Am He art J 1 985; ı 10: 300-ı O
62. Shiınokawa H, Aarhus LL, Vanhoutte PM: Porcine coronary arteries with rcgenereted endothelium have a re- duced endothelium-dependent responsiveness to aggrega- ted platclets and serotonin. Ci re Res 1 987; 61: 256-70 63. Gordon JB, Ganz P, Nabel EG, et al: Atherosclero- sis influences the vasomotor response of epicardial coro- nary arteries to exercise. J C lin Jnvest 1 989; 83: ı 946-52 64. Stewart DJ, Kubac G, Costello KB, Cernacek P:
Increased plasma endothelin-ı in the early hours of acute myocardial infarction. J Am Co ll Cardiol ı 99 ı: 18:38-43 65. Yang BC, Nichols WW, Lawson DL, Mehta JL:
Agonisı-induced tension deternıines vascular reactivity du- ring anoxia and reoxygenation. Life Sc i ı 992; 50:1805-ı 2 66. Muraınatsu M, lwama Y, Slıiınizu K: Hypoxia-elici- ted conıraction of aorta and coronary artery via removal of endothelium-derived nitric oxicle. Am J Phisiol 1992: 263:
HI339-47
67. Ku DO: Coronary vascular reactivity after acuıe nıyo
cardial ischemia. Science 1982; 2 ı 8:576-8
68. Mehta JL, Lawson OL, Nichols WW: Attenuatecl co- ronary relaxation after reperfusion: effects of superoxide
disnıutase and TxA2 inhibitor U63557 A. Anı J Phisiol
ı989; 257: Hı240-6
69. Pearson P J, Schaff HV, Vanhoutte PM: Acute impa- irment of endoıhelium-dependent relaxations to aggrega- ted pıaıelets folowing reperfusion injury in canine coro- nary arteries. Ci re Res ı 990; 67: 385-93
70. Pearson PJ, Lin PJ, Schaff HV: Global myocarclial
ischenıia and reperfusion iınpair endotheliunı-dependent
relaxations to aggregaıing platelets in the canine coronary artery. A possible cause of vasospasm after cardiopulmo- nary bypass. J Thorac Cadiovasc Surg 1 992; 103:1 ı47-54
71. Woolfson G, Vanlata CP, Neild GH, Yellon DM: Tn- hibition of nitric oxide synthesis reduces infart size by an adenesine dependent nıechanism. Ciculation 1 995;
9 ı: 1545-5 ı
Tiirk Kardiyol Dem Arş 1996; 24:311-320
72. Kostic MM, Schrader J : Role of nitric oxide in reac- tive hyperemia of guinea pig heart. Circ Res 1992;70:208- 12
73. Yamabe H, OkumuraK, Ishizaka H, Tsuchiya T, Yasue H: Nitric oxide isa mediator of hypoxic coronary vasodilalation. Ci re Res I 992;72:992- 1001
74. Beckman JS, Beckman TW, Chen J, Marshall PA, Freeman BA: Apparent hydroxyl radical production by peroxynitrite: implications for endothelial injury from nit- ric oxide and superoxide. Proc Natl Acad Sci USA
ı 990;87: 1620-24
75. Geng Y, Hansonn GK, Holme E: Interferon-y and tu- mor necrosis factor synergize to induce nitric oxide pro- duction and inhibit mitochondrial respiralien in vascular smooth muscle eclis. Ci re Res 1 992;7 I: 1268-76
76. Zwieten PA, Safar M, Laurent S, Pfaffendort M, Hendriks MG, Bruning TA: New insights into the role of endoıhelial dysfuncıion in hypertension. J Hyperıens
1995;13:713-16
77. V allance P, Collier J, Moncada S: Effecıs of endot- helium-derived niıric oxide on peripheral arıeriolar ıone in man. Lancet 1989;ii:997-1000
78. Radoınski MW, Palmer RM, Moncada S: An L-ar- ginine to nitric oxide paıhway in human plateleıs regulaıes aggregaıion. Proc Naıl Acad Sci USA 1990;87:5193-97 79. Dubey RK,Lüscher TF: Nitric oxide inhibits angio- tensin IJ-induced migratian of vascular smooıh mucle eclis (abstract). Hypertension I 993;22:4 I 2
80. Nava E, Noll G, Lüscher TF: lncreased activity of constitutive niıric oxide synıhase in cardiac endoıhelium in spontaneus hypertension. Circulation I 995;9 I :23 10-I 3 81. Sessa WC, Pritchard K, Seyedi N, Wang J, Hintze TH: Chronic exercise in dogs increases coronary vascular nitric oxide producıion and endothelial cell nitric oxide synthase expression. Circ Res 1994;74:349-53
82. Anversa P, Peng LI, Malhotra A et al: Effects of hypertension and coronary conıruction on cardiac functi- on, morphology, and contractile proteins in rats. Am J Physiol I 993;265:7 I 3-25
83. Lindop GM: Texıbook of Hypertension, London, Blackwell Scientific Publications, I 994. p.663-69
84. Nakazono K, Watanabe N, Matsuna K, Sasaki J, Sato T: Does superoxide underlie the pathogenesis of hypertension? Proc Nat Acad Sci USA 1991; 88:10045- 48
85. Lüscher TF, Raij L, Vaııhoutte PM: Endotlıelium
dependent vascular responses in normotensive Dahi rats.
Hypertension I 987 ;9: I 57-63
86. Calver A, Collier S, Moncada S, V allance P: Effect of local intra-aterial N-nıonomethyi-L-arginine in patients with hypertension: the nitric oxide dilatater mechanism appears abnormal. J Hypertens 1992; 10:1025-31
87 Taddie S, Virids A, Mattei P. Salvetti A: V asodilata- tion to acetylcholine in primary and secondary forms of human hypertension. Hypertension I 993; 2 I: 929-33 88. Salazar FJ, Pinilla JM, Lopez F, Romeo JC, Quesa- da T: Renal effects of prolonged synthesis inhibition of
endothelium-derived nitric oxide. Hypertension
ı992;20:ı ı3-ı7
89. Vallance P, Leone A, Calver A, Collier S, Moncada S: Accumulation of an endogeneous inhibitor of nitric oxi- de synthesis in chronic renal failure. Laneel ı 992;
329:572-75
90. Leone AM Gustafsson SE, Francis PL, Personn MG, Wiklund NP, Moncada S: Nitric oxide is preseni in exhaled braeth in humans: direct GC-MS confirınation.
Biochem Biophys Res Commun I 994; 20 l :883-87 91. Wikıund NP, Persson MG, Gustafsson LE, Monca- da S, Hedqvist P: Moduıatory role of endogeneous nitric oxide in pulmonary circulation in vivo. Eur J Plıarmacol
ı 990; ı 85: ı 23-4
92. Dinerınan JL, Dawson DL, Mehta JL: Interactions between nitroglycerin and endothelium in vascular smooıh
mu sel e relaxation. Am J Physiol I 99 I; 260: H698-70 ı
93. Moncada S, Ress DD, Schulz R, Palmer RM: Deve- lopment and meclıanism of a spesific supersensitivity to nitrovasodilatators after inhibition of vascular nitric oxide synthesis in vivo. Proc N ati Acad S ci USA I 99 ı: 88:2 ı 66- 70
94. Fung HL, Chung SJ, Baue JA, Chong S, Kowaluk EA: Biochemical mechanism of organic nitrate action.
Am J Cardiol 1992; 70:4-ıO
95. Loscalzo J: Antiplatelet and antithombotic effects of organ i c nitrates. Am 1 Cardiol I 992; 70: 18-22
96. Folts JD, Staınler J, Loscalzo J: lntravenous nitrogl- ycerin Oinfusion inhibits cyclic blood now responscs cau- sed by periodic platelet thrombus formation in coronary artery stenosis in dogs. Circulation 1991; 83:2122-7 97. Moncada S, V ane JR: Pharmacology and endogenous roles of prostaglandin endoperoxides. ılı romboxane A2 and prostacyclin. Plıarınacol Rev 1979; 30: 293-331
98. Selke FW, Myers PR, Bates JN, Harrison DG: lnf- luence of vessels size on sensitivity of porcine coronary microvessels to nitroglyccrin. Am J Physiol 1 990;
258:H515-20
99. Hogınan M, Frostell G, Arnberg H, Hedenstierna Gl: Blceding time prolongation and NO inlıalation. Laneel 1993; 341: 1664-5
100. Feelsh M, Noack EA: Corelation between nitric oxi- de formatian during degradation of organic nitrates and
activaıion of guanylate cyclase. Eur J Pharmacol 1987;
ı 39: ı 9-30
101. Hiııes, Barash PG: Infusion of sodiuın nitroprusside includes platelet dysfunction in vitro. Anesıhesiology
1989; 71 :805-6
102. Wautie JL, Weill D, Kadeva H, Maclouf .J, Soria C: Medulation of platelet function by SIN-I A. J Cardio- vasc Pharmacol 1989; 14: SI 1 I-I4
103. Lefer DJ, Nakanishi K, Vinten-.Johansen J: Endot- helial and myocardial cell protection by a cysteine centai- n ing nitric oxide donor after myocardial isclıemia and re- perfusion. J Cardiovasc Plıarınacol 1 993;22: S34-43 104. Radomski MW, Rees DD, Duta A, Moncada S: S-
nitrosoglutatlıione inlıibits platelet activation in vitro and in vivo. Br 1 Plıarmacol 1992; l 07:745-49