• Sonuç bulunamadı

Muhsin Ertuğrul efsaneleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Muhsin Ertuğrul efsaneleri"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T T - S S O % %

SAHNE

Tanzimat Tiyatrosu’mın ‘ilk’leri ya da...

Muhsin Ertuğrul

efsaneleri

Aydınlarımız bugün tiyatromuzda hemen

ne varsa, bunların temellerinin Tanzimat

döneminde atıldığını bilmez ya da

bilmezlikten gelirler. Özellikle ‘Muhsin

Ertuğrul fanatikleri’ her şeyin onunla

başladığını sanır.

M e tİn An d ♦---Güllü Agop (altta) ve Ahmet Fehim Efendi (sağda)

N

edense tiyatroyla il­gilenen aydınları­ mız tiyatromuzun geçmişini pek bil­ mezler! Bugün ti­ yatromuzda hemen ne varsa bunların temellerinin Tanzimat döneminde atıldığını bilmezler ya da bilmezlikten gelirler. Özel­ likle ‘ Muhsin Ertuğrul fanatikle­ ri’ diye nitelendirebileceğimiz bir kesim aydın, her şeyin Muhsin Ertuğrul ile başladığını sanır. Oysa bu ‘ ilk’ lerin aslında hiçbiri doğru değildir.

. Bu köşeden, bu ‘ ilk’ lerden üç önemlisinin Tanzimat’tan kaynaklandığını gös­

tereceğiz. Bir sanat dalının gerçek miladı, onları hiç ilgilendir­ mez!.. Bu ‘ ilk le r­ den üçünü ve ‘ ilk’ lerin kahra­ man öncülerinin fotoğraflarını da sayfalarımıza al­ dık!

Denmiştir ki, Muhsin Ertuğ­ rul 1959’ da İstanbul’da ‘ semt ti­ yatroları’ açmıştır. Söz konusu tiyatrolar, Fatih, Üsküdar ve Ka­ dıköy’de açılmıştı...

SEMT TİYA T R O L A R I

Oysa Güllü Agop, kurucusu olduğu Osmanlı Tiyatrosu için Türkçe gösterim vermek tekelini devletten sağlarken, imzaladığı sözleşmede ‘ İstanbul’ un bazı semtlerinde tiyatrolar açm ak’ yükümlülüğünü de üstlenmişti. Bunlar Üsküdar, Tophane, Ga­ lata, Beyoğlu ve İstanbul yaka­ sında gerçekleşmiş ve gösterim­ ler vermeye başlamışlardı.

BÖLGE T İY ATRO LAR I Muhsin Ertuğrul’ un ‘ bölge tiyatroları’ fikrini ilk ortaya atan kişi olduğuna inanılmıştır...

Oysa yalnızca 1956 ve 1958’ de Muhsin Ertuğrul bu ko­ nuda üç yazı yazmış ve Fran­ sa’ daki ‘ Centres Dramatique’ le- rin benzerlerinin yapılmasını sa­ vunmuştur. Üstelik, Cumhuri­ yetin en önemli kültür kurumu

olan ve yurt düzeyinde her yerde kurulmuş bulunan halkevleri ör­ neği ortada dururken...

Bölge Tiyatroları’ nı savunur­ ken, Muhsin Ertuğrul ‘ Devlet Tiyatroları Genel Müdürü’ idi; elinde pek çok olanak vardı, ama bunları gerçekleştirememiş­ ti. Yalnız Bursa’da tiyatro açıl­ mış onu da Bursa Valisi Ihsan

(2)

Sabrı Çağlayangil açmıştı. Ga­ riptir, en önemli kültür adamla­ rımızın kurduğu "Kültür Girişi­ mi" Ara'lık 1999’ da Haldun Ta­ ner’ in oyununu yasaklayan Ko- zanlı Kaymakamı’ nı kınayan bir bildiri yayımlamışlardı. Bu bildi­ ride şöyle bir cümleye yer veril­ miştir: "Türkiye’ nin her ilçesine ulaşabilmek için ömrünü vermiş Muhsin Ertuğrul gibi bir tiyatro adamının..."

Bir insana hayranlık duyabi­ lirsiniz, yaptığı işlerden dolayı onu övebilirsiniz; ama yapmadı­ ğı işlerden dolayı onu övebilir misiniz?

Oysa Tanzimat’ta şair Ziya Paşa Adana’ da, Ahmet Vefik Pa­ şa Bursa’da, oyun yazarı Ali Bey Trabzon’ da valiyken, bulunduk­ ları illerde tiyatro kurmuşlardı. Ayrıca Ali Bey, Varna sancağın­ da mutasarrıfken, oradaki Bul­ gar ve Türk seyircilere Moliere

gösterimleri düzenlemiştir. Ancak daha önemlisi, bir adamın tek başına, yardım gör­ meden Anadolu’nun çeşitli yer­ lerinde tiyatrolar kurup bunlar için gerekli dekorları yapıp bu­ ralarda tiyatro gösterimleri baş­ latmasıdır. Bu kişi Türk Tiyatro- su’ nun en seçkin ve çok yönlü ti­ yatro adamı Ahmet Fehim Efen- di’dir. Ahmet Fehim şu yerlerde tiyatro kurmuştur: Çanakkale,

Tekirdağ, Ankara (iki tane), Sungurlu, Çarşamba.

Görülüyor ki Tanzimat in­ sanları lafla, yazıyla değil, kendi olanaklarıyla bu fikri gerçekleş­ tiriyorlardı.

SİRANUŞ’ UN MARİFETLERİ Tanzimat Tiyatrosu’ nun, Muhsin Ertuğrul söylenceleriyle bağlantılı üçüncü ‘ ilk’i, ‘ Hamlet’ rolünün bir kadın sanatçıya oy­ natılmasıdır.

M uhsin Ertuğrul önce

1954’te Hamlet’ i Nur Sabun- cu’ya oynatmış, sonra da Ayla Algan’ a; bir üçüncü kadım sah­ neye çıkartmak isterken bu ger­ çekleşmemiştir. Ancak bu Türki­ ye’de bir ilk midir? Çünkü Tan­ zimat’ ın kadın oyuncularından Siranuş bir gösterimde Ophe- lia’yı oynamış, fotoğrafında da gördüğünüz gibi ayrıca Hamlet’ i

de oynamıştır. ■ Tanzimat'ın kadın oyuncularından Siranuş Ophelia ve Hamlet rolünde sahnede (üstte). Bursa’ya tiyatroyu götüren Ahmet Vefik Paşa (sol altta).

Popüler TARİH / Ağustos 2000 • 105

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

lililí ¡ l i l i İ l i l İl I

Referanslar

Benzer Belgeler

Tarihsel olarak bakıldığında genel amaçlı teknolojilerin ortaya çıktığı dönemlerde yeniliklerin sayısında bir artış gözlenmiştir.21 Mal ve hizmetleri kapsayan ürün

Grif- fith’ten beri yerleşmiş olan klasik sinema­ nın estetik öğeleri Godard tarafından ters­ yüz edilmiştir...” “..Godard, yeni bir estetik çizgiyi gerçekçiliğin

Altı sene kaldığım ve geçen büyük harp müddetini gç çirciğim Yemenden dönmüştüm. Altı sene evvel ayrıldığım İstanbul şehir bakımından hiç

Çün- kü zaman algısı mikrosaniye (saniyenin mil- yonda biri), milisaniye (saniyenin binde biri), saniye ve biyolojik ritimler gibi farklı süre öl- çekleri için farklı

Çölaşan ısrarla, Barlas a- leyhine Sabah Gazetesi’nde yer alan “ fiıale Takipçisi Genel Müdür Kim?” başlıklı haberi gösterirken, bu gaze­ tenin Barlas

Çeşitli başlıklarda yalan söyle- yen ve doğru söyleyen insanlardan toplanan bilgiler derin öğrenme teknikleriyle incelenerek yalancıları tespit ede- cek bir yapay

Fikret, imparatorluğun yıkılışı devrine yetişmiş, yıkılışı sebeplerine derinliğine girmiş, sarayla yobazın, derebeyle defecinin elele vererek milleti

sitali; Doğan Canku’dan özgün şarkılar; Erdem Sökmen gitar resitali; Grup Giindoğarken’den öz­ gün şarkılar; Maria Rita Epik ve Monique Perre- rin’den