ERGONOMİ
• Ergonomi kısaca; insan faaliyetlerinin işe, aletlere, makinelere, üretim sistemlerine ve çalışma
ortamlarına etkili bir uyum sağlamasına yönelik bilgiler topluluğu olarak adlandırılabilir.
İŞ YERİ İŞ DİZAYNI
İNSAN
ERGONOMİ
ERGONOMİNİN SINIFLANDIRILMASI
• Ergonomi genel olarak düzeltici ve tasarımcı olmak üzere 2 grup halinde düşünülmektedir.
• Düzeltici ergonomide: işler sınırlı çalışmalara izin verir, mevcut bir durumu değiştirmeye ve düzenlemeye
yöneliktir.
• Tasarım ergonomisinde ise; gerekli ergonomik çalışmalar işyerinin, makinelerin yada üretim sisteminin tasarım
aşamasında yani başlangıç aşamasında yapılır.
Ergonomiyi diğer bir açıdan; üretim vasıtaları ergonomisi ve ürün ergonomisi olarak da sınıflandırabiliriz.
• Üretim vasıtaları ergonomisi: üretim araç ve gereçlerinin ergonomik verilere uygunluğunu araştırırken,
• ürün ergonomisi: üretilecek olan ürünlerin bunları
kullanacak toplumun antropometrik ölçü ve şartlarına uygunluğunu araştırmaktadır.
Çalışanlarda Kas İskelet Sistemi Hastalıklarının (KİSH) Önemi;
• Bireyi, toplumu ve işi etkilemektedir.
• Kontrolü için çok disiplinli yaklaşım gerekmektedir.
• Korunması kolay ve ucuz sonuçları pahalıdır.
• İş gücü kaybına neden
olmaktadır.
Risk altındaki meslekler;
• Fırın İşçileri
• Berberler
• Terziler
• Ayakkabıcılar
• Çamaşırcılar
• Halı-kilim dokuyucuları
• Temizlikçiler
• Yükleyiciler
• Diğer...
Büro ortamında çalışanlar
Gelişen teknoloji ile bürolarda;
1. İşlerin yapılabilme hızında artış 2. İş yoğunluğunda artış
3. Ekran karşısındaki zamanda artış 4. Hareketsizlikte artış
5. Mola sayı ve süresinde azalma
KİSH artış
“Teknolojik gelişmeler ile birlikte KİSH’nın ABD ve AB ülkelerinde arttığı gözlenmiştir.”
“AB ülkelerinde meslek hastalıkları
değerlendirildiğinde ise teşhis edilen toplam meslek
hastalığının %34,96’sının KİSH olduğu görülmüştür.”
Ergonomik sorunlar; sadece şiddetli travmalar
tarafından değil, tekrarlayıcı ve zorlayıcı
hareketlerle, uygun olan/olmayan pozisyonlarda
uzun süreli duruş ve termal konfor eksiklikleri
nedeni ile de oluşurlar.
KİSH Semptomları:
• Ağrı, sancı
• Duyu kaybı, hissizlik (özellikle geceleri)
• Elektriklenme ve yanma hissi
• El bilek ve el çevresinde şişlik
• Avuç içinde kuruluk ve parlaklık
• Kas güçsüzlüğü ve yorgunluk
• Kas spazmı
• Eklem hareketlerinde kısıtlılık
• Tendonlarda krepitasyon
Diğer Semptomlar:
• Gözlerde kuruluk, kaşıntı ve kızarıklık
• Burun mukozasında kuruluk, tıkanıklık ve kanama
• Boğazda kuruluk, yanma ve ağrı
• Baş ağrısı
• Aşırı gerginlik, huzursuzluk
• Uyku bozukluğu, yorgunluk
• Demoralizasyon, demotivasyon
Tanılar:
• Bel ağrısı
• Karpal tünel sendromu
• Tendonit
• Lateral epikondilit
• Medial epikondilit
• Tenosinovyit
• Sinovyit
• Tetik parmak
• De Quervain Hastalığı
Parmaklar ve bileklerde tendinit
Tekrarlı hareketler (Klavye - mouse kullanımı v.b.)
Karpal Tünel Sendromu
Bileğin anatomik olmayan pozisyonuyla
tekrarlı hareketlerde bulunmak
Bel ağrısı - gerginliği
Kötü pozisyonda ağır kaldırma ve düşme, ağır yük kaldırma gibi
zorlayıcı hareketler. Ayrıca
zamanında iş yetiştirme kaygısı veya daha çok kazanma arzusu ile ara vermeden sürekli (uzamış)
çalışma
Kontakt stress
Özellikle el bileği ve önkolun
çalışma yüzeyi ve klavye kenarı ile temas
Boyun ve omuz zedelenmeleri
Monitörün gereğinden aşağıda olması, baş ve
boynun önde eğik durumda
olması gibi zorlayıcı çalışma
pozisyonları
Beden, boyun, omuzda dolaşım sorunları Durağan (statik) çalışma koşulları.
(Mouse, monitor, telefon kullanımı gibi)
• Erken dönem:
Çalışma sırasında etkilenen
bölgede ağrı ve yorgunluk olur, ancak gece veya dinlenme
saatlerinde düzelir. İş performansı
azalmaz. Çalışma sırasında verilen
aralar ağrının geçmesi için yeterli
olur.
• Ara Dönem:
Ağrı ve yorgunluk çalışma sırasında ama daha erken gelişir ve çalışma sonrası da devam eder. Tekrarlı işleri sürdürebilme kapasitesi azalmıştır.
Zaman zaman iş gücü kayıpları
olabilmektedir.
• Geç dönem:
Ağrı, yorgunluk ve güçsüzlük istirahat sırasında da devam etmeye başlar. Hafif işleri
gerçekleştirmede ve uyumada zorluk yaratır. İş gücü kaybı
mevcuttur ve tedavi edilmelidir.
Klasik koruyucu hekimlikte korunma üç kategoriye ayrılır:
1. Primer korunma: Hastalık oluşmadan önce korunmak için yapılan girişimleri kapsar.
2. Sekonder korunma: Hastalığın ilerlemesini engellemek için yapılan girişimleri kapsar.
3. Tersiyer korunma: Hastalığın
sonuçlarını, komplikasyonlarını
azaltmak için yapılan girişimleri
kapsar .
Ne Yapmalı?
• İşyeri ergonomik prensiplere uygun olarak projelendirilmeli.
- Havalandırma, klima sistemleri, kapı, pencere yeri, elektrik ve
bilgisayar ağ donanımı v.b.
2. İç mekanlar ve büro donanımları çalışanın antropometrik ölçümlerine ve vücut
özelliklerine uygun olarak düzenlenmeli.
- Masa, sandalye, dolap,
bilgisayar v.b. büro aletleri
3. İşyerinde yeterli fizik konfor sağlanmalı.
Isı
- Büro işleri: 19.4 - 22.8 C
Nem
- Ortalama %45-65
Gürültü
- 80 desibelin altında
Aydınlatma
4. İşe giriş muayeneleri işe uygun olarak yapılmalı.
5. Çalışan işe uygun olarak seçilmeli ve / veya atanmalı.
6. Periyodik muayeneler yapılmalı.
7. Belirli periyodlarla iş ortamında risk değerlendirmesi yapılarak gerekli
düzenlemelerin yapılması sağlanmalı.
Uygulama Düzenleme
8. Etkin dinlenme araları verilmeli.
9. İş ortamında ortak kullanılacak sosyal alanlar yaratılmalı.
10. İş monotonluğunu giderecek
rotasyonlar yapılmalı.
11. Çalışanlara eğitimler verilmeli ve düzenli aralıklarla sürdürülmeli.
-Ergonomi
-Yaşam tarzı değişikliği a- Egzersiz yapma
b- Sigara bırakma
c- Dengeli ve düzenli
beslenme, kilo takibi
12. Yapılan günlük muayeneler ile, erken tanı konularak tedavi
düzenlenmeli ve sağlık desteği sağlanmalı.
13. Periyodik olarak iş ortamında kısa süreli gözlem amaçlı ziyaretler
yapılmalı, KİS şikayeti olanlar takip
edilerek, yerinde müdahalelerde
bulunulmalı.
14. İlerlemiş vakalarda, 2. - 3. basamak hizmet birimleri ile entegre bir şekilde medikal tedavi, fizik tedavi ve cerrahi tedavi planlanarak, destek
sağlanmalı.
15. Gerektiğinde meslek hastalıkları
hastanesine sevk edilmeli.
İşyeri sahibinin sorumlulukları;
1. Çalışma ortamının uygunluğunu sağlamak
2. Çalışanlara ergonomi konusunda eğitim vermek
3. Gerekli donanım ve iş organizasyonunu sağlamak
Mevzuat:
• 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu
• 4857 Sayılı İş Yasası
1. İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği
2. Ekranlı Araçlarla Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik
3. Titreşimli aletle çalışma Yönetmeliği 4. Elle Taşıma İşleri Yönetmeliği
5. İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği
6. Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimleri ile
Ergonomi,
* endüstriyel işyerlerinde,
* tarım işletmelerinde,
* bürolarda,
* okullarda,
* hastanelerde,
* otellerde,
* evlerde,
İnsan çalışmasının olduğu her yerde uygulanabilir
ERGONOMİNİN UYGULANMA ALANLARI
ERGONOMİNİN AMAÇLARI
• Fransız bilim insanı S.Pascaud’a göre ergonominin amacı:
‘mesleki çevre ile çalışanlar arasındaki düzenleyici karşılıklı ilişkilerin incelenmesidir’.
• Ergonominin amacı: işin insana uyarlanmasıdır denilebilir yani asıl hedef insanın işini kolayca yapabilmesini
sağlamaktır.
• Konuya sadece işletme açısında bakıldığında ise
ergonominin amacı: işletmenin örgütlenmesi, işyerlerinin kurulması, işlerin bölünmesi, iş sırasındaki işçi
hareketlerinin belirlenmesidir.
• Çevre koşulları açısından amaç: ısı, ses, titreşimlerin dengelenmesi ve toksik çevrenin etkisiz kılınmasıdır.
• Dinlenme ve tatil sürelerinin belirlenmesi, günlük saat dağılımlarının tespit edilmesi de ergonominin amaçları arasında sayılabilir.
Şekil. Ergonominin üç temel hedefi Konfor
Refah ERGONOMİ Verimlilik
a)Üretimsel
b)Fizyolojik
c)Mental
akıcı ve verimli çalışma
MAKİNA ARAÇ
GEREÇ TASARIMI ÇEVRE
İNSAN BİYOLOJİK
ve PSİKOLOJİK ÖZELLİKLERİ
ERGONOMİK KURALLAR
Olumsuz Çevre Koşulları
Yorgunluk Skalası
Kötü Beslenme Ağrı ve hastalıklar
Sorumluluklar, Kaygı ve Çelişkiler
Şiddetli ve sürekli fİziki ve mental efor
Biyolojik Ritim
YORGUNLUK FIÇISI
İnsan vücudu ve hareketleri
Kemikler
• İnsan iskeletinde çeşitli kısımların hareket etmesine olanak verecek bir şekilde, eklemlerle bağlanmış 206 kemik
bulunur. İnsanların iş yapmasında doğrudan görev alan kollar ve bacaklarda uzun kemikler yer alır. Uzun kemikler
arasında el ve ayak parmakları gibi kısa görüntülü olanlar da vardır.
Eklemler
• Eklemler hareketliliklerine göre sınıflandırıldığında üçe ayrılırlar; Fibröz (oynamayan eklemler), kartilajinöz (yarı oynar eklemler) ve sinoviyal (oynar eklemler).
• Kemikler arasındaki çeşitli eklemlerden ergonomik yaklaşım açısından önemli olanlar sinoviyal eklemler ve kıkırdak
(fibro-elastik kıkırdak) destekli kartilajinöz eklemlerdir.
Kartilajinöz eklemler omurlar arasında görülür. Sinoviyal eklemlerde eklem başlarını kaplayan kıkırdak doku ve bunun üzerini örten sert eklem yüzü, eklem kapsülü tarafından
yerinde tutulur.
Eklem hareketleri
i i
Eklemlerin hareketliliği ve işlekliği çeşitli nedenlerle kaybedilebilir. Öncelikle tüm eklemler; şiddetli darbeler, zorlanmalar ve son sınırlarına kadar zorlanmalardan
Eklem hareketlerinin boyutları
• Ayakta duran bir insanın kolları yana sarkık ve el ayası da vücuduna dönük duruşta, kolunu yandan omuz yüksekliğine kaldırması abdüksiyon,
• Yana kaldırılmış kolun aşağı indirilerek gövdeye yaklaştırılması addüksiyon olarak ifade edilir.
• Kolun omuz yüksekliğinin üstünde açısal bir hareket yapması elevasyon olarak tanımlanır.
• Kolun önden omuz yüksekliğine kaldırılması fleksiyon ve
• Aksi doğrultuda hareketi ise ekstansiyon olarak bilinir.
• Her türlü bükme hareketi fleksiyon, germe hareketi ise ekstansiyondur.
Eklem hareketlerinin boyutları
• Başın boyun arkası eklemlerini çalıştırarak, sağa veya sola döndürülmesi rotasyon,
• Boynun öne bükülmesi ise fleksiyondur.
• El bileğinin bükülmesi ile avuç içi doğrultusunda bükülmesi palmer fleksiyon,
• Aksi yönde ve elin sırt kısmına doğru bükülmesi ise dorsifleksiyon terimi ile ifade edilir.
• Alt kolun kendi ekseni etrafında döndürülerek, avuç içinin yukarıya döndürülmesi supinasyon ve
• Aynı eksen etrafında döndürülerek avuç içinin aşağıya bakacak şekilde çevrilmesi pronasyon olarak bilinir.
Baş hareketleri
• Baş rotasyon hareketleri dikkate alındığı zaman, sağa veya sola dönüşlerin açısal ortalamasının 55 ° olduğu görülür.
• Başın sağa ve sola dönüşü şüphesiz, boyun omurlarının işlekliği ve boyundaki kas ve bağ dokularının esnekliğine bağlıdır.
Gövde ve üst taraf hareketleri
• Gövdenin sağa ve sola dönüş hareketleri 40° civarındadır.
• Özellikle, gövdenin öne bükülü duruşunda, sağa ve sola döndürme hareketleri ve kuvvet gerektiren kas zorlamaları yapmak sakıncalıdır.
• Bu tür zorlamalarda kalıcı sakatlıklara neden olan eklem zedelenmeleri görülebilir.
Gövde ve üst taraf hareketleri
• Omuz ekleminin yuvarlak eklem başı ve oldukça düz eklem yuvası, bu eklemin geniş açısal hareketini kolaylaştırır. Omuz eklemi hareketine dirsek ve el bileği hareketleri de katıldığı taktirde, gövde etrafında geniş bir erişme alanı oluşur. Ancak, el ve kol hareketleriyle ve duyarlı bir şekilde gerçekleştirilebilen hareketlerin uygulama alanı sınırlıdır.
• Ayakta duran bir insanın bir kontrol pedalı üzerinde yaratabileceği kuvvet kişinin ağırlığı ile bağlantılı olduğu gibi, ayak pedallarının yerleştirme alanı da sınırlıdır.
• Oturan bir operatörün sırt bölgesine iyi bir destek sağlandığında, diz ve kalça açılarının farklı değerlerinde, oldukça önemli ölçülerde kuvvet uygulanabilir.
• Örneğin; otururken, dizin 165°'lik bir açı içinde tutuluşunda, ayak pedalına 350 kg kadar kuvvet uygulanabilmektedir. Dizin
Yük taşıma ve duruş şekli
Yükün sırtta taşınması:
• Sırtta taşınan yüklerin ağırlığı arttıkça, öne eğilme ve dizlerde de giderek artan bir gerilme halinin oluştuğu bilinmektedir.
Anatomik açıdan önemli değişiklikler ancak, rahatça kaldırılabilen belli bir ağırlığı aştığında ortaya çıkmaktadır.
• Ayrıca, yük omuzdan bele doğru inmeye başladığında, gövdenin öne eğilmesi de artmaktadır. Gerçekte, yük karşısında değişen gövde eğimi, biyomekanik açıdan, ağırlık merkezinin yer ve
konumunu korumaya yönelik bir uyumdur.
• Önemli olan, insan anatomik özelliklerine göre kas, bağ ve eklem dokularına zarar vermeyecek yük ağırlığını belirlemektir.
Yük taşıma ve duruş şekli
Bir yükü kaldırmak:
Gövdenin pozisyonu ve çeşitli anatomik bölgelerin bu hareketlerden etkilenmesi;
1. kaldırılan yükün ağırlığına,
2. yükün kaldırıldığı yüksekliğe ve 3. tutuş pozisyonlarına da bağlıdır.
Yerdeki bir yükü kaldırmak için ilk yapılan hareketler,
gövde gerici kaslarının tam olarak gevşetilmesi ve böylece gövdenin öne bükülmesi ile başlar. Yük kaldırılırken,
omurgayı dikleştiren kaslar kuvvetle kasılarak, gövdenin tam dikleştiği noktaya kadar, giderek azalan kas eforu ile
Sakıncalı yük kaldırma
Gövdesini öne bükerek 40 kilogram bir ağırlığı yerden kaldıran normal bir insanın, bel omurları arasındaki fibroelastik kıkırdak dokusu üzerine 450 kg (ağırlığın 10-11 katı) yük binebilmektedir. Bu
Yük kaldırmada doğru hareketler
• Günümüze kadar yapılan çalışmalar, yük kaldırmada, fonksiyonel anatomi açısından zayıf olan bel kasları yerine, daha kuvvetli ve biyo-mekanik bakımdan da daha avantajlı olan bacak kaslarının kullanılması
gerektiğini ortaya çıkarmıştır.
• Gövdenin olabildiği ölçülerde dik kalmasına olanak verecek bir şekilde, dizleri bükerek yüklere yaklaşmak ve bacakların gücü ile yük kaldırmak, endüstrilerde ilk
Yük kaldırmada doğru ve yanlış
hareketler
( ANTROPOMETRİ ) VÜCUT ÖLÇÜLERİ
Antropometri, insan
vücudunun boyutları ile ilgilenen özel bir bilim dalıdır. Bu boyutlar,
uzunluk, genişlik, yükseklik,
ağırlık, çevre boyutları gibi
farklı boyutlardır.
ANTROPOMETRİ – VÜCUT ÖLÇÜLERİ
Boy
Omuz yüksekliği Kalça yüksekliği
Omuz genişliği
Kalça genişliği
Erkek Kadın
Erkek Kadın
Erkek Kadın
Erkek Kadın
Erkek Kadın
Erkek Kadın
Erkek Kadın Erkek
Kadın
Kol uzunluğu Kol uzunluğu
El ve ön kol uzunluğu
ANTROPOMETRİ – VÜCUT ÖLÇÜLERİ
Oturan işçi için çalışma yeri tasarımı alternatifleri
ANTROPOMETRİ – VÜCUT ÖLÇÜLERİ
İnsanların enerji gereksinimi ve dinlenme
sürelerinin belirlenmesi
1. Bazal metabolizma
• İnsan vücudunun tam dinlenme halinde iken temel yaşam fonksiyonlarını devam ettirebilmesi için gerekli en düşük enerji miktarına bazal metabolizma denilmektedir. Bazal metabolizma ölçülürken aşağıdaki koşulların sağlanması gerekir.
1. Vücut uyku haline yakın ve tümüyle gevşek bir durumda olmalıdır (Tam dinlenme hali)
2. Ölçüm yapılmadan 12 saat önce proteinli besinler kesilmeli ve ölçümden 1 saat önce sadece karbonhidrat açısından zengin sıvı besinler alınmalıdır.
3. Çevre ısısı, yapılacak ölçümleri etkilemektedir. Bu nedenle kişinin giyinik ve üstü örtülü, sadece giyinik ya da çıplak olması
• Bu koşullar altında, herhangi bir kişinin harcadığı enerji miktarının ölçülmesinde en güvenilir kriter, kişinin oksijen tüketiminin ölçülmesidir. Kişinin solunum yolu ile dışarıya attğı gazın analizi ile deney süresince tüketilen oksijen miktarı bulunur. Yerel atmosferik basınç altında ve önemli miktarda nem içeren bu miktar standart koşullara
dönüştürülerek vücudun tüketmiş olduğu oksijen miktarı hesaplanır. Hesaplanan bu oksijen miktarının ortaya
çıkarabileceği oksidasyon enerjisi kcal/dak cinsinden bulunarak bazal metabolizma elde edilir.
• Bazal metabolizma değerleri yaşa, ağırlığa, boya ve cinsiyete bağlıdır.
2. iş yükü ve enerji gereksinimi
• Bir insanın bir iş yaparken tükettiği oksijenden ve solunum yoluyla dışarıya attığı karbondioksit gazından işin yapılması için gerekli enerji miktarını yaklaşık olarak hesaplamak
mümkündür. Diğer taraftan nabızda, solunum hızında ve vücut ısısında meydana gelen değişiklikler de bir işin yapılması için gereken enerjinin hesaplanmasında kriter olarak kullanılabilir.
3. Günlük enerji gereksinimi
Günlük enerji gereksinimini belirlemek için, iş başında
harcanan enerjiye ek olarak iş dışındaki etkinlikler için de gerekli olan enerji gereksiniminin saptanıp iş başındaki enerjiye eklenmesi gerekir. Günlük gerekli enerji;
E= I + S + U
eşitliğinden yararlanarak hesaplanmalıdır. Bu eşitlikte;
E : günlük enerji miktarı
I : işbaşındaki gerekli enerji miktarı
S : Serbest zamanda gerekli enerji miktarı
• Bunların ortalama değerleri ve günlük toplam enerji gereksinimi;
saatte 8 saatte
--- I : 214 kcal/h 1712 kcal
S : 140 kcal/h 1120 kcal U : 70 kcal/h 560 kcal
4. İş ve işlemlerin fiziksel çaba olarak sınıflandırılması
İnsanların yaptıkları işler, zorlanma durumuna göre çeşitli
sınıflara ayrılabilir. Yapılan araştırmalarda iş ve işlemler çeşitli kişilerce değişik gruplara ayrılmıştır. Saula ve çalışma ekibi, yaş ve cinsiyet, antreman düzeyi gibi faktörleri dikkate alarak iş ve işlemleri 5 ana gruba ayırmışlardır.
1.) Hafif İşler: Erobik kapasitenin %25 'inden az fiziksel çaba gerektiren işlerdir. (Büro işleri)
2.)Zorca İşler: Erobik kapasitenin %25 -%50 'si düzeyinde fiziksel çaba gerektiren işlerdir. Montaj hattı operatörlüğü
3.)Maksimum altındaki işler: Erobik kapasitenin %50 -%75 'i düzeyinde fiziksel çaba gerektiren işlerdir. Maden ocağı
işçiliği, dökümhanelerde orta büyüklükte kalıplama yapan işçiler.
4.)Maksimal işler: Erobik kapasitenin %75-%100 'düzeyinde fiziksel çaba gerektiren işlerdir. Uzun mesafe koşucuları, yüksek fırın ve döküm işçilikleri,
5.)Bitkinliğe neden olan işler: Erobik kapasitenin üzerinde güç harcanarak yapılan işlerdir. Bu işler çok kısa süreler için
uygulanabilir. Halter kaldırma gibi.
5. Enerji tüketiminin çalışılan işle ilişkisi ve dinlenme sürelerinin hesaplanması
• Erobik kapasitenin %50 sinin üzerinde enerji sarfı
gerektiren işler yorucudur. Bu oran 1' e yaklaştıkça işlerin zorluk derecesi artacağından sık sık dinlenme aralarının verilmesi zorunludur.
ÖRNEKLER
YAPILAN İŞİN SÜREKLİ TEKRARI
Sürekli işin Tekrarı veya
Uzun süreli duruşlar
Kaslarda esneme ve sıkışma
Doku
zedelenmesi
Çalışma düzeni, çalışanın sürekli farklı
pozisyonda, çalışana
alternatif olabilecek
şekilde olmalıdır.
YAPILAN İŞİN SÜREKLİ TEKRARI
Duruş ve pozisyon durumu , kaslarda aşırı gerginliğe sebep olur.
Çalışma pozisyonu , göğüs hizası ile dirsek hizası arasında olmalıdır.
KASLARI YORAN BİR ŞEKİLDE ÇALIŞMA POZİSYONU
Omuzlarda ağrı artar.
Normal
Erkek Kadın
Kuvvet Kuvvet
Kuvvet
Hareketler simetrik olmalıdır.
Çalışma istasyonu, normal duruştaki görüş ve uzanma
mesafesine göre dizayn edilmelidir.
Yanlış Hareketler ve Oturuş Şekli
İdeal Oturuş ve duruş Şekilleri
İşin İnsana Uyumu
• Çalışılan yerin ve üretim araçlarının düzenlenmesi (Çalışma alanı, makineler, göstergeler, kontroller vb.).
• İş çevresinin analizi ve düzenlenmesi (Ses, gürültü, aydınlatma, titreşim, iklim vb.).
• İş organizasyonunun analizi ve düzenlenmesi (İşin kapsamı, çalışma ve dinlenme zamanları vb.).
İnsanın işe uyumunda;
• Kişinin işin içeriğine bireysel yatkınlığı (yaş, cinsiyet, bedensel ve zihinsel özellikler vb.).
– Fizyolojik uygunluk, – Psikolojik uygunluk, – Eğitim uygunluğu
Ergonomik Tasarımlarda Göz önüne Alınması Gereken Kriterler
•İnsancıllık ve Ekonomiklik
İnsancıllık ve ekonomik amaçlar gözönünde bulundurularak insana ait özelliklerin, bilgilerin, yeteneklerin ve becerilerin bilinmesi ve bunlara ait alt ve üst sınırların belirlenmesi, insana yaraşır bir iş düzenlemesinin en önemli değerlendirme ölçütleridir.
•Sağlığın Korunması
Sağlığın korunması geniş anlamıyla çalışma koşullarından ileri gelen hastalıkların önlenmesi veya azaltılmasına yöneliktir. Sağlığın korunma-sına, aşırı yüklenmenin giderilmesi veya az yüklenmenin dengelenmesi de dahildir.
•İşin Sosyal Uygunluğu
İşin sosyal açıdan insana uygunluğu, insana yaşamının toplumsal normlar (bunlar yasalar, yönetmelikler ve yönergeler ya da toplu sözleşmelerle karşılanmış da olabilir) içinde sürdürülebileceği ortamın sağlanması ve bireylerarası ilişkilerin özendirilmesi anlamını taşır.
•Teknik-Ekonomik Rasyonellik
Teknik ekonomik rasyonellik insan-makine sisteminin fonksiyonel açıdan doğru biçimde düzenlenmesi bu tür sistemlerin performans yeteneklerinin sürekliliğinin sağlanması ve insanların sistem içinde ekonomik açıdan en doğru biçimde görevlendirilmesi anlamını taşır.