• Sonuç bulunamadı

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TİSK AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ- MART 2015 (SAYI: 73)

GENEL DEĞERLENDİRME

“Ekonomide Durgunluk ve Güvensizlik İşaretleri Arttı”

Dünya ekonomisinde 2015 yılı da zorlu geçecek. Gelişmekte olan ülkelerin finansman ihtiyacı açısından, Euro Bölgesi’nde umulan canlanmanın FED’infaiz artırımının muhtemel olumsuz etkisini kısmen telafi etmesi bekleniyor. Türkiye, küresel aktörlerin merceği altında.

Ocak’ta sanayi üretimi aylık bazda %1,4; yıllık bazda %2,2 azaldı. Bu, son dört yıllık dönemde yaşanan ilk düşüş.

Sanayide cirolar da Ocak’ta geriledi. Ciro kaybı aylık bazda %4,9; yıllık bazda %5,6 oldu.

İmalat sanayiinde kapasite kullanım oranı Mart ayı itibariyle aylık bazda 0,4 puan; yıllık bazda 0,7 puan düşerek %72,4’e indi.

Sanayi güç kaybetti, açıklanan veriler ilk çeyrek büyümesi açısından ümit vermedi.

Aralık 2014’te işsizlik oranı %9,6’dan %10,9’a çıktı. İşsiz sayısı Aralık 2013’e göre yarım milyondan fazla arttı.

Kadınlar, istihdamdan da, eğitimden de uzak. Eğitim nedeniyle işgücü dışında kalan kadınların oranı %11 iken, bu oran erkeklerde %29.

Dış ticaret açığı küçüldü.

İhracat ivme kaybetti. Ocak’ta toplam ihracat % 0,6 oranında geriledi, AB’ye yapılan ihracat da azaldı. Altın ihracatı dışında sadece otomotiv ve sebze-meyve ihracatında artış oldu, diğer mal gruplarında azalış yaşandı. TİM verilerine göre ihracatta Şubat ayında da gerileme var.

Cari işlemler açığı 42,9 milyar dolara indi. Ocak’ta yabancılar DİBS’te satıcı oldular.

Ocak 2015 itibariyle 2002 yılına göre kısa vadeli dış borç stoku 16 milyar dolardan 133 milyar dolara yükseldi. Tasarruf oranı azalan Türkiye, büyümesini bu yolla finanse etti.

Bütçe disiplininde 2014’e göre gevşeme oldu. Bir önceki yılın aynı ayında 1,7 milyar fazla veren Bütçe, 2015 Şubat’ta 2,4 milyar TL açık verdi. Bütçe geliri %16,6; bütçe gideri %29,8 arttı.

TCMB politika faiz oranını değiştirmedi. Faiz eksenindeki tartışmalar duruldu.

TÜFE aylık bazda %0,71; yıllık bazda %7,55 yükseldi. Gıda grubundaki artış %13,70; çekirdek enflasyon hızı %9,32.

Tüketici güveni önemli oranda azaldı, ekonomik durum beklentisinde kötümserlik büyüdü.

Gelecek 12 aylık dönemde işsizlikte artış bekleyenlerin oranı arttı.

Reel kesimin güveni bir ay önceye göre, %0,1 oranında artarak, hemen hemen sabit kaldı. Ancak mevsim etkisinden arındırılmış güven endeksi %3,1 oranında düştü. Sanayici tedirgin.

(2)

DÜNYA EKONOMİSİ:

Dünya ekonomisinde 2015 yılının da zorlu geçeceği tahmin edilmektedir. 2014’te Çin’in büyüme oranı % 7,4 ile son 25 yılın en düşük düzeyine gerilemiştir. Euro Bölgesi ekonomilerinde beklenen canlanmanın parasal genişleme programı sayesinde gelmesi umulmaktadır.

Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) bu hamlesinin, FED’in yılın ikinci yarısında alacağı olası bir faiz yükseltme kararı sonrasında, özellikle yükselen ekonomilerin bir bölümünde (Türkiye, Brezilya, Güney Afrika, Meksika, Endonezya bu ülkelerin başında geliyor) ortaya çıkacak olumsuz etkiyi kısmen dengelemesi beklenmektedir. Bu ülkeler içinde Brezilya, Güney Afrika ve Türkiye’de sanayi üretimi düşmektedir. Grup içinde cari açık ve enflasyon oranın düzeyi açısından Türkiye ve Brezilya en riskli ülkelerdir. Dolayısıyla, söz konusu ülkeler küresel aktörlerin merceği altındadır(Tablo 1).

TÜRKİYE EKONOMİSİ:

Sanayide Üretim, Ciro ve Kapasite Kullanımı:

Sanayi Üretim Endeksi son dört yıl içinde Ocak ayında ay ve yıl bazında ilk defa düşüş göstermiştir. 2010=100 bazlı Mevsim ve Takvim Etkisinden Arındırılmış Sanayi Üretim Endeksi 2014 yılını 121,1 endeks değeri ile kapatırken, 2015 yılının ilk ayında endeks 119,2’ye inmiştir. Aynı baza sahip olan Takvim Etkisinden Arındırılmış Sanayi Üretimi Endeksi ise, 2014 yılını 112,4 endeks değeri ile bitirirken, 2015 yılına 109,9 düzeyinde bir endeks değeri ile başlamıştır. Böylece Ocak 2015’de, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi bir önceki aya göre %1,4, takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi ise, bir önceki yılın aynı ayına göre

%2,2 oranında gerilemiştir.

Aylık bazda üretim, alt sektörlerden madencilikte %7,4, imalat sanayiinde %1,4 azalırken, enerjide %1,1 yükselmiştir. Ana sanayi gruplarında en yüksek düşüş %5 ile dayanıklı tüketim malı imalatında olmuştur.

Yıllık bazda ise üretim madencilikte %11,5, imalat sanayiinde

%2,4 oranında düşerken, enerjide %2,9 oranında yükselmiştir.

Ocak 2015’de Mevsim ve Takvim Etkisinden Arındırılmış Sanayi Ciro Endeksi Aralık 2014’e göre %4,9 kayba uğramıştır. Ciro kaybı, alt sektörlerden madencilikte %18,5, imalat sanayi sektöründe %4,5 olmuştur. Ana sanayi gruplarında cirodaki gerileme dayanıklı tüketim malı üretiminde % 8,2’ye, enerjide % 10,3’e varmıştır.

Dünya ekonomisinde 2015 yılı da zorlu geçecek.

Gelişmekte olan ülkelerin finansman ihtiyacı açısından, Euro Bölgesi’nde umulan canlanmanın FED’infaiz artırımının muhtemel olumsuz etkisini kısmen telafi etmesi bekleniyor.

Türkiye, küresel aktörlerin merceği altında.

Ocak’ta sanayi üretimi aylık bazda %1,4;

yıllık bazda %2,2 azaldı. Bu, son dört yıllık dönemde yaşanan ilk düşüş.

Sanayide cirolar da Ocak’ta geriledi. Ciro kaybı aylık bazda

%4,9; yıllık bazda % 5,6 oldu.

(3)

Sanayi cirolarının yıllık bazdaki değişimine gelince, % 5,6 azaldığı anlaşılmaktadır. Söz konusu gerileme madencilikte

% 8,5; imalatta % 4,5 olmuştur. Ana sanayi grupları itibariyle en yüksek düşüş % 34,2 ile enerjide gerçekleşmiş; dayanıklı tüketim mallarında da % 6,6 kayıp olmuştur.

İmalat Sanayii Kapasite Kullanım Oranı Mart ayında bir önceki aya göre 0,4 puan; 2014 Mart ayına göre 0,7 puan azalarak % 72,4’e inmiştir. Mevsimsel düzeltilmiş oran da aylık bazda 0,2 puan gerilemiştir.

Tüm bu verilerden, sanayinin güç kaybettiği ve 2015’in ilk çeyreğindeki büyüme açısından ümit vermediği anlaşılmaktadır.

İstihdam ve İşsizlik:

Aralık 2014 döneminde işgücüne katılma oranı aylık bazda 0,3 puan gerilemiş, yıllık bazda ise 2,6 puan artarak % 50,2 olmuştur. İşgücüne katılma oranı erkeklerde %70,8, kadınlarda %30’dur. Aralık 2014’te %9,6 olan işsizlik oranı 1,3 puan yükselmiş ve %10,9’a ulaşmıştır. İşsiz sayısı da 2 milyon 582 bin kişi iken, yarım milyonu aşan (563 bin) artışla 3 milyon 145 bin kişi olmuştur. İşsizlik oranı erkek işgücünde %10,2’ye, kadın işgücünde %12,6’ya ulaşmıştır. İşsizlikte kritik değişken olan genç işsizliği oranı yıllık bazda 2,8 puan artışla % 20,2’ye yükselmiştir. Tarım dışı işsizlik oranı da 1,6 puan artarak

%12,9’a çıkmıştır.

Aralık 2014 döneminde istihdam oranının %44,7 olduğu tahmin edilmiştir. İstihdam oranı erkeklerde %63,6, kadınlarda

%26,2’dir. Çalışanların %19,5’i tarımda, %20,5’i sanayide,

%7,1’i inşaatta ve %52,8’i hizmetler sektöründe istihdam edilmiştir. Kadınlar, işgücü piyasasından uzak oldukları kadar, eğitimden de uzaktır. İşgücü piyasasına girmeyen 15 yaş ve üzeri kadınların sadece %11’i eğitim ve öğretimde olduğunu neden olarak göstermektedir. Oysa erkeklerde bu oran iki kattan fazla, % 28,5’tir. İşgücü dışındaki 20,3 milyon kadının

% 58’i ev kadınıdır (Grafik).

Ödemeler Dengesi:

2015 yılında Türkiye’de iç talebin TCMB’nin ifadesi ile “ılımlı seyredeceği” bir yıl olacağı tahmin ediliyordu. Bundan dolayı da 2015 için belirlenen %4’lük büyüme hedefine ulaşmada, dış talep yani ihracat anahtar unsur olarak belirlenmişti.

İmalat sanayiinde kapasite kullanım oranı Mart ayı itibariyle aylık bazda 0,4 puan; yıllık bazda 0,7 puan düşerek

%72,4’e indi.

Sanayi güç kaybetti, açıklanan veriler ilk çeyrek büyümesi açısından ümit vermedi.

Aralık 2014’te işsizlik oranı %9,6’dan

%10,9’a çıktı.

İşsiz sayısı Aralık 2013’e göre yarım milyondan fazla arttı.

Genç işsizlik oranı

%20,2’ye yükseldi.

Kadınlar, istihdamdan da, eğitimden de

uzak. Eğitim

nedeniyle işgücü

dışında kalan

kadınların oranı %11 iken, bu oran erkeklerde %29.

İhracat ivme kaybetti.

Ocak’ta toplam ihracat %0,6 oranında geriledi, AB’ye yapılan ihracat da azaldı.

(4)

İhracatta yılın ilk iki ayındaki gerçekleşmeler, beklentilerin aksi yönünde olmuştur. TUİK verilerine göre Ocak ayı ihracatı 2014 yılına göre %0,6 oranında azalarak 12 milyar 331 milyon dolara, ithalat ise %13,7 azalarak 16 milyar 636 milyon dolara gerilemiştir. Bu gerçekleşmeler sonrasında dış ticaret açığı

%37,5 oranında azalmış ve 6 milyar 886 milyon dolardan 4 milyar 305 milyon dolara inmiştir. Böylece ihracatın ithalatı karşılama oranı 2014 Ocak ayında %64,3 iken, 2015 Ocak ayında %74,1’e yükselmiştir.

Ocak ayında AB’ye yapılan ihracat, 2014 yılının aynı ayına göre %3,4 azalarak 5 milyar 271 milyon dolara gerilemiştir.

Ülke bazında en fazla ihracat yapılan ülke 1 milyar 107 milyon dolar ile yine Almanya olurken, bu ülkeyi 1 milyar 46 milyon dolar ile İsviçre, 944 milyon dolar ile İngiltere ve 837 milyon dolar ile Irak izlemiştir.

Ocak ayında en fazla ihraç ve aynı zamanda en fazla ihracat artışı (%217,8 ile) 71 numaralı “Kıymetli veya yarı kıymetli taşlar, kıymetli metaller (…)” -kısaca altın- faslında gerçekleşmiştir. Bu fasıldan yapılan ihracat Ocak 2014 yılında 537 milyon dolar iken, 2015 yılı Ocak ayında 1 milyar 707 milyon dolara yükselmiştir.

Böylece altın ihracatı dışında sadece otomotiv ve sebze- meyve ihracatında artış sağlanmış, diğer fasıllarda düşüş ortaya çıkmıştır.

Ocak 2015 ithalat verilerine göre ithalatta en fazla düşüş gösteren fasıl %36,5 ile 71 nolu fasıl olurken, ithalatta en fazla paya sahip olan 27 nolu mineral yakıtlar, mineral yağlar (…) - kısaca doğalgaz ve petrol - ithalatı fiyatlardaki düşüş nedeni ile %24,5 oranında azalmıştır. Bu azalışın daha fazla olmasını engelleyen olgu ise, döviz kurundaki artıştır.

TUİK Şubat 2015 dış ticaret verilerini henüz açıklamamıştır.

Ancak Türkiye İhracatçılar Meclisi Şubat 2015 ham ihracat verilerine göre 2015 yılının ilk iki ayındaki ihracat %6,7 gerileme ile 22 milyar 826 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.

Son 12 aylık ihracat ise % 1,7 artışla 155 milyar 14 milyon dolara yükselmiştir.

Ocak 2015 ödemeler bilançosunda cari işlemler açığı 2014 yılının Ocak ayına göre 2 milyar 980 milyon dolar azalarak, 2 milyar 2 milyon dolara gerilemiştir (Tablo 2). Böylece yıl bazında cari işlemler açığı 42 milyar 866 milyon dolara düşmüştür. Cari işlemler açığındaki düşüşte dış ticaret açığındaki gerileme kadar net hizmet gelirlerinin 277 milyon dolar artarak 990 milyon dolara yükselmesi de önemli rol oynamıştır.

Dış ticaret açığı küçüldü.

Altın ihracatı dışında sadece otomotiv ve sebze-meyve

ihracatında artış oldu, diğer mal gruplarında azalış yaşandı.

TİM verilerine göre ihracatta Şubat ayında gerileme var.

Cari işlemler açığı 42,9 milyar dolara indi.

(5)

Cari açığın finansman kaynaklarından olan doğrudan yatırımlarda Ocak ayında net giriş 1 milyar 600 milyon dolar düzeyinde gerçekleşmiştir. Bu dönemde yabancılar portföy yatırımlarında alıcı pozisyonu alarak 462 milyon dolarlık talep yaratırken, DİBS’te satıcı pozisyonu almış ve 281 milyon dolarlık satışta bulunmuştur. Ocak ayında Hazine 1 milyar 500 milyon dolar, bankacılık sektörü 244 milyon dolarlık menkul kıymet ihracı yapmıştır.

Ocak ayında özel sektör kısa vade ağırlıklı borçlanmaya devam etmiştir. Bu çerçevede bankacılık sektörü 1 milyar 446 milyon dolar, reel sektör ise 889 milyon dolara ulaşan borçlanmaya gitmiştir. Ocak ayı sonunda Türkiye’nin 2002 yılı sonrası kısa vadeli dış borçlanma stokundaki gelişmeler Tablo 3’te özetlenmiştir. 2002 yılında 16 milyar 424 milyon dolar olan kısa vadeli borç, 2007’de 43 milyar 145 milyon dolara, 2009 Krizi sonrasında hızla artarak 2012 yılında 100 milyar 196 milyon dolara yükselmiş, on yılda %510 oranında artış kaydetmiştir. Borç stoku Ocak 2015’te ise 133 milyar 40 milyon dolara ulaşmıştır. Borç stokundaki bu gelişme 2009 Krizi sonrasında tasarruf oranının azalmasına rağmen büyümeye devam eden Türkiye ekonomisinin finansman kaynağının ne olduğunu da göstermektedir. Dolayısıyla, Türkiye için döviz kuru artışı sürpriz değildir.

Para ve Maliye Politikası:

Bütçe dengesi 2015 yılı Şubat ayında 2014 yılının aksine açık vermiş ve mali disiplin konusundaki beklentiler realize olmamıştır. 2014 Şubat ayında 1,7 milyar TL fazla veren bütçe, 2015 Şubat ayında 2,4 milyar TL açık vermiştir. Bu durum faiz dışı bütçe dengesini de olumsuz yönde etkilemiş ve 2014 Şubat’ında 5 milyar TL faiz dışı fazla verilirken, bu yılın Şubat ayında 4,5 milyar TL fazla ile yetinilmiştir.

Bütçe dengesindeki bozulmanın nedeni ise, bütçe gelirleri 2015 Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre % 16,6 artarak 40,2 milyar TL olurken, bütçe giderlerinin çok daha yüksek oranda, %29,8 artarak 42,5 milyar TL’ye yükselmesidir. Diğer yandan Şubat ayında vergi gelirleri geçen yıla göre %17,2 oranında artarak 34,6 milyar TL olmuş, buna karşılık faiz hariç bütçe giderleri %21 oranında artmış ve 35,6 milyar TL düzeyinde gerçekleşmiştir.

TCMB’nın faiz ve enflasyon oranlarının düşmesi için sürekli olarak mali disiplinin önemini vurguladığı bir dönemde bütçe açığının beklenenin üzerinde gelmesi kaygı yaratsa da, önümüzdeki aylarda bu durumun düzeleceği, Hükümetimizin seçim ekonomisi yönünde bir tercihte bulunmayacağı umulmaktadır.

Ocak’ta yabancılar DİBS’te satıcı oldular.

Ocak 2015 itibariyle 2002 yılına göre kısa vadeli dış borç stoku 16 milyar dolardan 133 milyar dolara yükseldi. Tasarruf oranı azalan Türkiye, büyümesini bu yolla finanse etti.

Bütçe disiplininde 2014’e göre gevşeme oldu. Bir önceki yılın aynı ayında 1,7 milyar fazla veren Bütçe, 2015 Şubat’ta 2,4 milyar TL açık verdi.

Bütçe geliri %16,6;

bütçe gideri %29,8 arttı.

TCMB politika faiz oranını değiştirmedi.

Faiz eksenindeki tartışmalar duruldu.

(6)

Mali disiplinin zayıfladığı bir süreçte TCMB Mart ayının ikinci haftasında yaptığı Para Kurulu Toplantısında politika faiz oranını değiştirmemiştir. Faiz oranına ilişkin tartışmaların da sükunet kazandığı izlenmektedir. Bu durum, gelecek aylarda özellikle tüketici güven endeksi ve döviz kuru gerçekleşmelerine olumlu yönde yansıyabilir.

Şubat ayında döviz kuru artışının, beklentilerinde bozulmanın ve gıda fiyatlarındaki yükseliş eğiliminin etkisi ile Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yükselmeye devam etmiştir.TÜFE, Şubat ayında Ocak ayına göre %0,71, 2014 yılının Aralık ayına göre

%1,82, bir önceki yılın aynı ayına göre %7,55 ve on iki aylık ortalamalara göre %8,77 oranında yükselmiştir. TÜFE’de aylık

%2,59 ve yıllık %13,70 artış ile gıda ve alkolsüz içecekler grubu fiyat artışlarda ilk sırayı almıştır. TÜFE’deki en önemli gelişme ise işlenmemiş gıda ürünleri ve enerji hariç (çekirdek enflasyon) artışın %9,32 ile yüksek düzeyde seyretmesidir.

Özellikle sanayi üretiminde düşüş yaşanan bu dönemde söz konusu artış oranı, TCMB’nin para politikasının etki gücü açısından sorgulanması gereken bir sonuçtur.

Şubat ayında Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) aylık bazda %1,20, 2014 yılının Aralık ayına göre %1,53, bir önceki yılın aynı ayına göre %3,10 ve on iki aylık ortalamalara göre

%8,79 oranında yükselmiştir. Yİ-ÜFE’de fiyatlar madencilikte

%2,92 düşerken, imalat sanayiinde %1,45, enerjide %0,33, su sektöründe %1,67 oranında artmıştır.

Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi (YD-ÜFE) aylık bazda %3,35, 2014 yılı Aralık ayına göre %1,82, on iki aylık ortalamalara göre %8,44 artarken, bir önceki yılın aynı ayına göre % 1,24 azalmıştır.

Tarım ÜFE aylık bazda %0,72 azalmış, 2014 yılının Aralık ayına göre %8,21, 2014 yılının Şubat ayına göre %13,53 ve on iki aylık ortalamalara göre %11,22 artmıştır.

Güven Endeksleri:

2015 yılının ilk iki ayında yaşanan tartışmalar, sonrasında artan döviz kuru ve enflasyonun da etkisi ile tüketicinin ekonomiye olan güveni erozyona uğramıştır. Mart ayı TÜİK Tüketici Güven Endeksi Şubat ayına göre %5,4 oranında azalarak 68,1’den, 64,4’e gerilemiştir. Endeks 2009 yılından bu yana ilk defa bu değere inmiştir. Yine Endeks 2008 yılından bu yana ilk defa Mart ayında bu kadar değer kaybına uğramıştır. Şubat ayında 90,87 olan genel ekonomik durum beklentisi endeksi, Mart ayında %5 oranında azalarak 86,30 olmuştur. Bu oran kötümserliğin arttığını ifade etmektedir.

Gelecek 12 aylık dönemde işsizlikte artış bekleyenlerinoranı da %6,3

TÜFE aylık bazda

%0,71; yıllık bazda

%7,55 yükseldi.

Gıda grubundaki artış

%13,70; çekirdek enflasyon hızı %9,32.

Tüketici güveni önemli oranda azaldı, ekonomik durum beklentisinde

kötümserlik büyüdü.

Gelecek 12 aylık dönemde işsizlikte artış bekleyenlerin oranı arttı.

(7)

yükselmiştir. Türkiye ekonomisinde yatırımlar ve cari açık açısından kritik değişken olan tasarrufa ilişkin beklenti ise, 2014 Şubat ayına göre çok yüksek bir oranda düşüş göstermiş; tasarruf yapma beklentisi %17,5 oranında azalmıştır.

Buna karşılık, Mart 2015’te TCMB Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) Şubat ayına göre %0,1 oranında artarak 103,5 düzeyinde, hemen hemen sabit kalmıştır. Ancak mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksinin yine Şubat ayına göre %3,1 oranında azalarak 100,9 düzeyine gerilemesi sanayicinin de tedirgin olduğunu göstermektedir.

Reel kesimin güveni bir ay önceye göre,

%0,1 oranında

artarak, hemen hemen sabit kaldı. Ancak mevsim etkisinden arındırılmış güven

endeksi %3,1

oranında düştü.

Sanayici tedirgin.

(8)

Tablo 1: Riskli Ülkelerin Temel Makro Göstergeleri

Brezilya Endonezya Meksika Güney Afrika Türkiye

Sanayi Üretimi (1) -5,2 5 0,3 -1,5 -2,3

Enflasyon Oranı (2) 7,7 6,3 3 3,9 7,9

Cari Denge/GSYH (3) -4,1 -2,6 -1,8 -4,9 -4,1

Büyüme Oranı (4) -0,2 5 2,6 1,3 1,7

İşsizlik Oranı (5) 5,3 5,9 4,4 24,3 10,9

(1) Sanayi üretimi Ocak 2015 ayı verisidir. Bir önceki aya göre değişimi göstermektedir.

(2) Şubat 2015 enflasyon oranı

(3) Türkiye, Brezilya için Ocak 2015 verisidir. Diğer ülkeler için 2014 4.Ç verisidir.

(4) Türkiye, Brezilya için 2014 3.Ç verisidir. Diğer ülkeler için 2014 4.Ç verisidir.

(5) Türkiye için Aralık 2014, Endonezya için 2014 3.Ç, Güney Afrika için 2014 4.Ç, Brezilya ve Meksika için Ocak 2015 verisidir.

Kaynak: The Economist, 20 Mart 2015

Tablo 2: Cari Açık ve Dış Ticaret Dengesi

ÖDEMELER DENGESİ (Milyon Dolar) 2014 Ocak 2015 Ocak Değişim (%)

CARİ İŞLEMLER HESABI -4.982 -2.002 -59,8

İhracat 13.285 13.359 0,5

İthalat 18.485 15.922 -13,8

Dış ticaret dengesi -5.200 -2.563 -50,7

Kaynak:TCMB

Tablo 3: Kısa Vadeli Dış Borç Stoku (Milyon Dolar)

2002 2007 2008 2011 2012 2013 2014 2015 Ocak KISA VADELİ BORÇLAR 16.424 43.145 52.519 81.580 100.196 130.422 132.957 133.040

KAMU 915 2.163 3.248 7.013 11.040 17.605 17.866 17.099

ÖZEL 13.854 38.700 47.397 73.328 88.120 111.984 114.749 115.627 FİNANSAL KURULUŞLAR 5.429 16.656 24.088 46.528 59.214 77.028 80.126 82.343 FİNANSAL OLMAYAN

KURULUŞLAR 8.425 22.044 23.309 26.800 28.906 34.956 34.623 33.284

Kaynak: TCMB

Tablo 4: Fiyat Endeksleri, Şubat 2015

(9)

Endeks %

Tüketici Fiyat Endeksi Aylık Değişim 0,71

Tüketici Fiyat Endeksi Yıllık Değişim 7,55

Yİ-ÜFE Aylık Değişim 1,20

Yİ-ÜFE Yıllık Değişim 3,10

YD-ÜFE Aylık Değişim 3,35

YD-ÜFE Yıllık Değişim -1,24

Tarım ÜFE Aylık Değişim -0,72

Tarım ÜFE Yıllık Değişim 13,53

Kaynak:TUİK

Kaynak:TUİK

İş aramayıp, çalışmaya hazır

olanlar 7%

Ev işleriyle meşgul 58%

Eğitim/Öğretim 11%

Emekli 4%

Çalışamaz halde 13%

Diğer 7%

Grafik: İşgücü Dışındaki Kadınların Nedene Göre Dağılımı, Aralık 2015

Referanslar

Benzer Belgeler

2014 Haziran ayında mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretimi Mayıs ayına göre çok düşük oranda; %0,1 yükselmiştir.. Takvim etkisinden

Nitekim Takvim Etkisinden Arındırılmış Sanayi Üretimi bir önceki yılın aynı ayına göre Ağustos ayında %7 artarken, Eylül ayında ancak %2,8 yükselmiştir.. Mevsim

2013 yılı Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre Takvim Etkisinden Arındırılmış Sanayi Üretimi Endeksinin alt sektörlerinden imalat sanayi

2015 yılı ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre Mevsim ve Takvim Etkilerinden Arındırılmış Sanayi Ciro Endeksi %5,7 artarken, Takvim Etkisinden

Sanayi üretim endeksi, ekimde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4,6, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi de bir önceki aya kıyasla yüzde 0,1

Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksi, geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 4,5, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi

 Eylül ayında sanayi üretimi takvim etkilerinden arındırılmış olarak bir önceki yılın aynı ayına göre %2,17 artarken, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış

 Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi şubatta bir önceki yılın aynı ayına göre %4,9 arttı..  Hazine'nin 15 Temmuz 2015 itfalı kuponsuz tahvili yeniden