ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ
Hazırlayanlar: Habib Hürmüzlü, ORSAM Danışmanı Firuze Yağmur Gökler, ORSAM Araştırma Asistanı 16-30 Kasım 2014- Sayı: 49
IRAK TÜRKMEN MECLİSİ’NİN İLK TOPLANTISI 16 Kasım 2014
Genişletilmiş Türkmen Meclisi Başkanlığı 16 Kasım tarihinde ilk toplantısını Musalla spor salonunda gerçekleştirdi. Toplantıya meclisin yeni üyelerinin tamamı ve şeref misafirleri katıldı. Toplantının başlangıcında Kuran Kerim okundu ve başta Türkmen şehitleri olmak üzere tüm Iraklı şehitlerin anısına bir dakika saygı duruşunda bulunuldu ve Irak milli marşı ile Türkmen milli marşı okundu.
Toplantının divan başkanlığını Yaşar İmamoğlu yürütürken divan üyeliğini Adnan Babaoğlu ve Münevver Molla Hassun üstlendiler. Divan başkanı yapmış olduğu konuşmada Türkmen Meclisi’nin eski üyelerine teşekkür etti ve yeni meclisin Türkmen halkına geniş çapta hizmet sunacağı temennisinde bulundu. Bu konuşmanın ardından Sayın Yunus Bayraktar kürsüye davet edildi.
Bayraktar konuşmasında; Türkmen milletinin Irak’ta köklü bir tarihe sahip olduğunu, buna rağmen her zaman yok sayıldığını ve türlü aşağılayıcı politikalara maruz kaldığını dile getirdi.
Türkmencenin önemsiz bir dil haline getirildiğini belirtti.
Sayın Enver Bayraktar da Türkmen partileri adına bir konuşma yaparak bu günün Türkmenler için tarihi bir gün olduğunu vurgulayarak meclisin Türkmenler için hayra vesile olması dileğinde bulundu. Diyala bölgesi Türkmenlerini temsilen Nihat Beyatlı bir konuşma yaparak aynı temennilerde bulundu.
Oturumun kapanış bölümünü yürütmek üzere Yunus Bayraktar tekrar kürsüye davet edildi.
Bayraktar’ın konuşmasından sonra Türkmen Meclisi’nin gündemi okundu. Gündemde yeni meclisin ana tüzüğünün hazırlanması yer aldı.Toplantıda, ITC’nin Erbil temsilcisi Azat Küreci ve Karar Partisi Başkan Yardımcısı Yavuz Ömer Adil de birer konuşma yaptılar.
(EFKAR HURRA)
KERKÜK’TE TEHLİKELİ SALDIRI 16 Kasım 2014
15 Kasım 2014 tarihinde IŞİD işgali altında olan kentin kuzeyinden, Kerkük Kuzey Gaz şirketine beş havan mermisi atılmasının ayrıntılar belli olmaya başladı. Olay yerinden aktarılan bilgiye göre öğle saatlerinde Kuzey Gaz şirketine beş havan mermisi atıldı, mermilerden bir tanesi şirketin hatlarından birine isabet etti. Merminin isabet ettiği hat Kuzey Gaz Şirketinden Kuzey Petrol Şirketine gaz sevkiyatı yapan boru hattıdır.
Yangın ekipler tarafından 6 saat sonra kontrol altına alındı. Ayrıca saldırıda yaralılar olduğu da bildirilmiştir. (www.bizturkmeniz.com)
BAŞBAKANLIK GENEL SEKRETERLİĞİ AMİRLİ’NİN DURUMUNU İNCELİYOR 16 Kasım 2014
Bakanlar Kurulu Genel Sekreterliği Türkmen Amirli nahiyesinin durumunu, ihtiyaçlarını ve sunulması gereken ana hizmetler konusunu ele aldı. Genel Sekreterlik Operasyonlar Birimi bu hususta yapmış olduğu açıklamada şunlara yer vermiştir:
“ Operasyonlar Birimi Müdürü Muhammed Tahir El-Temimi Amirli nahiye müdürü Adil Şükür Musa ile bir toplantı yaparak şehit ve yaralıların ailelerine yardım sunma ve askeri operasyonlar yüzünden zarar gören nahiye sakinlerine tazminat ödemek üzere yeterli mali tahsisatın temini konusunu ele almıştır.
Görüşme sırasında nahiyenin korunmasını üstlenen güvenlik güçlerinin desteklenmesi, bu güçlere silah ve mühimmatın dışında ayrıca lojistik desteğin temini ile gönüllülerin idari işlemlerinin bir an önce yapılması ve Amirli’nin yeniden imarı konuları ele alınmıştır.”
(www.bizturkmeniz.com)
TÜRKMENLERE İNSANİ YARDIM GÖTÜREN CHP HEYETİ RAPOR HAZIRLADI
17 Kasım 2014
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Bursa Milletvekili Sena Kaleli, Amasya Milletvekili Ramis Topal, Kocaeli Milletvekili Mehmet Hilal Kaplan, Afyon Milletvekili Ahmet Toptaş, Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu ve CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Hilal Dokuzcan'dan oluşan CHP Heyeti'nin Kerkük ziyareti hakkında bir rapor hazırladı. Raporda Irak Türkmenlerinin ve Türkmen göçmenlerin sıkıntılarına yer verilmiştir. Türkmenlerin asimile olma tehdidi ile karşı karşıya olduğunun belirtildiği raporda, Kerkük ve Erbil yakınlarındaki tüm kampların yaşanılabilir hale getirilebilmesi için Irak Devletinin gerekli tedbirleri alması ve Türkiye'nin de derhal harekete geçmesi gerektiği vurgulandı.
"Irak Türkmenleri El Olmuş" başlığını taşıyan raporda, Irak Türkmenlerinin durumu ile ilgili de temaslarda bulunan heyetin, özellikle Telafer bölgesinden göçe zorlanan Türkmenlerin kaldığı kampı yerinde incelediği belirtildi. Heyetin, CHP'li Kadıköy, Maltepe, Ataşehir, Beşiktaş, Büyükçekmece, Şişli, Bakırköy Belediyelerinin hazırladığı 7 Tırlık yardım konvoyunun teslimini gerçekleştirdiği bilgisinin verildiği raporda, tırlarda kışlık çadır, battaniye, yatak, kuru gıda, konserve ve kışlık giyecek, ayakkabı, çocuk bezi, kadın pedi, temizlik malzemesi, kilim ve yolluk, su, bebek maması, oyuncak, elektrikli soba, yastık gibi insani yardım malzemeleri bulunduğu ifade edildi. Raporda; “bugüne kadar gördüğümüz gayri insani koşullara sahip en dramatik kampın gerçekleriyle yüzleştik. Kerkük'te savaşın izleri her yerde. Merkezi hükümet bütçesinden Kerkük eyaletine ayrılan payın çok düşük olduğu söyleniyor. Büyük kapsamlı altyapı yatırımlarına ihtiyaç var. Çok ciddi elektrik sıkıntısı yaşanıyor. Her sokakta jeneratör bulunuyor. Erbil-Kerkük arası karayolu, Kerkük içindeki sokaklar karanlığa mahkûm. Sokak lambaları elektrik sıkıntısı yüzünden çalışmıyor.
Sanayi gelişmemiş. Valilik bütçesinin yüzde 80'i maaşları ayrılmış durumda. Kerkük'ün yüzde 80'i Irak Devleti'nin, yüzde 20'si IŞİD'in elinde" denildi.
Bölgede, Kürtler, Araplar ve Türkmenler arasındaki gerilimin devam ettiğinin belirtildiği raporda, Kerkük'te Irak Ordusunun herhangi bir unsuru bulunmadığı, IŞİD saldırıları olduğunda ise 16 bin kişilik Irak Ordusunun şehri terk ettiği bilgisinin edinildiği ifade edildi.
Kerkük'te güvenliğin polis gücü ile sağlandığının kaydedildiği raporda, "30 bin bin nüfuslu Tuzhurmatu'ya bir kilometre mesafede IŞİD ile savaş hala devam ediyor. Kerkük'teki tüm devlet kurumları yüksek beton bariyerler ile çevrili ve silahlı birlikler tarafından korunuyor.
Herhangi bir IŞİD saldırısına karşı kenti savunacak tek güç polis. Bu polis gücünün hepsinin Kerkük halkından oluşması IŞİD karşı ellerindeki tek avantaj olarak görülüyor. Polis gücünün bu nedenle yurt savunması yapacağına ve kaçmayacağına inanılıyor" denildi.
Raporda eğitim ve sağlık koşullarına ilişkin şu bilgilere yer verildi:
"Kerkük genelinde eğitim ve sağlık imkânları yetersiz. Kerkük genelinde 100 öğretmenin maaşı Irak Devleti tarafından karşılanırken, sadece Türkmeneli Vakfı tarafından sözleşmeli olarak 300 öğretmene maaş sağlanıyor. Kerkük ilkokulunda eğitim araç ve gereçlerinden yoksun bir şekilde çocuklar okuma yazma öğrenmeye çalışıyor. Türkmeneli Vakfı'na bağlı Şifa Sağlık Merkezi hastane olarak gerekli sağlık hizmetini verecek donanıma sahip değil.
İmkânsızlıklar içinde halka sağlık hizmeti vermeye çalışan sağlık çalışanlarının elinde gerekli tıbbi müdahale yapacak imkânlar bulunmuyor."
CHP'nin en kısa sürede Türkmenlerin durumunu incelemek üzere bir komisyon kuracağının belirtildiği raporda, ziyaret sonrasında hazırlanan önerilerin somutlaştırılabilmesi için gerekli çalışmaların başlatılacağı ve bölgeye yapılacak ek yardımların organize edileceği ifade edildi.
Raporda, CHP Heyetinin Türkmenlerin Kerkük'teki durumuna yönelik şu öneriler sıralandı:
"Saddam döneminden beri yurtsuzlaştırma, yerlerinden sürülme, kültürlerini yaşayamama durumu ile karşı karşıya kalan Türkmenlerin durumu, IŞİD'in saldırılarıyla daha da kötüleşmiştir. Başta Yahyava kampı olmak üzere Kerkük ve Erbil yakınlarındaki tüm kampların yaşanılabilir hale getirilebilmesi için Irak Devleti gerekli tedbirleri almalıdır. Bu kampların iyileştirilmesi yönünde Türkiye Devleti de derhal harekete geçmelidir. Nitelikli ve insan hayatına uygun yaşanılabilir kamplar kurulabilmesi adına AFAD ve Kızılay derhal harekete geçmeli. Mutlaka konteynır kent kurulmalıdır. Irak Türkmen Cephesi ile Türkiye arasında iletişimi artırmak adına tarafsız bir komisyon kurulmalı ve ilişkilerin güçlenmesi yönünde ciddi ve kurumsal adımlar atılmalı. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bölgedeki Türkmenlerin durumunu derhal araştırmak üzere bir alt Komisyon kurmalıdır. Tüm bu olasılıkları, çözüm önerilerini ve diğer adımları belirlemek üzere TBMM harekete geçmeli.
Irak Türkmenleri'nin durumu hakkında Meclis'te acilen Genel Görüşme yapılmalı ve derhal acil eylem planı hazırlanmalıdır." (AVİM)
TÜRKMENLER ÖZEL BÖLGE İÇİN KOLLARINI SIVADI 18 Kasım 2014
Geçen Haziran ayından bu yana 400 bin Türkmen’in göçüne neden olan IŞİD’in ilerleyişine ve Bağdat hükümetinin sessiz kalmasına karşı Türkmenler özel bölge kurulması için kollarını sıvadı. Şark El- Avsat gazetesine konuşan Irak Türkmen Cephesi Genel Başkanı ve Kerkük milletvekili Erşat Salihi çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Salihi, hükümet ve parlamento içindeki adlandırmadığı bazı grupların Türkmenlerin siyasi süreçteki rolünü pasif gösterme gayreti içerisinde olduklarını ve bu nedenle de Türkmen yasasının parlamentodan geçmediğini dile getirdi.
Irak anayasasında Türkmenlerin Irak’taki önemli unsurlardan biri olduğunu ifade eden Kerkük milletvekili “merkezi hükümet yasal haklarımızı vermedi ciddi olmadı” dedi. ITC Genel Başkanı: “Göz ardı ve dışlama siyaseti devam ederse milli kimliğimizi korumak zorunda kalırız. O yüzden Irak’ın toprak birliği zedelenmeden özel bölge girişimin de bulunacağız, zira anayasanın 125. maddesine göre Türkmenlere yerel yönetim ve özel bölge kurma hakkı tanınmaktadır”. Hala yolun başında olduklarını söyleyen Salihi Türkmenler için özel bölge kurma konusunda uluslararası desteğe ihtiyaçları olduğunu ve gelecek aylarda da bu desteği sağlamak için önce Avrupa turu sonra da ABD’de Kongre üyeleri ile bir süre temaslarda bulunacaklarını sözlerine ekledi. (www.bizturkmeniz.com)
TÜRKMENLER KADERLERİNE TERKEDİLDİ 18 Kasım 2014
Irak Türkmen Cephesi İngiltere Temsilcisi Sündüs Abbas Londra’nın Hoxton semtinde bulunan Troy Cafe’de CHP İngiltere Dayanışma Derneği tarafından düzenlenen “Türkmenler” konulu toplantıda konuştu.
Toplantının açılışında konuşan CHP İngiltere Dayanışma Derneği Başkanı Seniha Russell, Ortadoğu’nun adeta bir cehenneme dönüştüğünü ve bu cehennemin içerisinde en çok acıyı çekenlerin Türkmenlerin olduğunu söyledi.
Russell, “Ortadoğu ateşi içerisinde kalan Türkmen kardeşlerimiz, neredeyse yok edilmeyle karşı karşıyalar. Bu anlamda Sündüs hanımı bu toplantı için davet ettim. Ortadoğu’da neler yaşandığını, Türkmen kardeşlerimiz nelerle karşı karşıya kaldıklarını anlatmasını istedik.” dedi. Seniha Russell’ın ardından söz alan Irak Türkmen Cephesi Temsilcisi Sündüs Abbas, Türkmenlerin kendi topraklarından sürülmeye çalışıldığını ve Dünya’nın Türkmenlere yapılanlara karşı kayıtsız kaldığını belirterek şöyle konuştu:
“Öncelikle bugün burada CHP İngiltere Dayanışma Derneğine bizlerin sorunlarına sahip çıktıkları ve böyle bir toplantıyı tertipledikleri için teşekkür ederim. Irak ve Suriye’de Türkmenler asırlardan beridir işkence görmektedir. Saddam döneminde de türlü işkencelere haksızlıklara maruz kaldık. Topraklarımız ellerimizden alındı, insanlarımız işkence gördü, çocuklarımıza dahi Türk isimlerini koymamız yasaklandı. Biraz sesimizi çıkardığımız zaman Saddam, ‘Beğenmeyen Dayısının yanına gitsin’ diyordu. Dayı kimdir Türkiye’dir. Yıllarca liderlerimiz asılmak suretiyle öldürüldü, topraklarımız ellerimizden alındı. Türkiye bize Dayılık yapmadı.”
Şimdi gelinen noktada Türkmenlerin yok sayıldığını ve 40 bin Türkmen’in hayatını kaybettiğini 500 bin kişinin ise göçe zorlandığını belirten Sündüs Abbas sözlerini şöyle sürdürdü:
“Peşmerge bize silahlarınızı verin, biz ‘sizi koruyacağız’ dedi. Bizim zaten silahlı gücümüz yok, elimizdeki hafif silahları verdik, sonra Peşmerge çekildi. IŞİD ile bizi yüz yüze bıraktı.
35 bin kişilik Irak askeri bir gecede kayboldu, birde baktık ki IŞİD karşımızda. IŞİD insanlarımızı öldürdü, kadınlarımıza tecavüz etti. Hayatlarını kurtarmak için kaçanlara Erbil kapısı kapandı. Çocuklarımız ve yaşlı insanlar açlık ve susuzluktan öldü. 8 yıldır çocuk sahibi olmaya çalışan bir Türkmen kadını, ölen bebeğini 2 gün kimseye vermedi bebek annenin kollarında kokmaya başladıktan sonra alınarak gömüldü. Dr. Kerim Ağa´dan edindiğim bilgiye göre, IŞİD sonrası Suriye´de 40 bin insanımız hayatını kaybetti. Herkes Türkmenlere düşman, Kurt sürüsünün içinde Kuzu gibi yaşıyoruz.”
Toplantının sonunda, Türkmenlerin silahlandırılması ve siyasi alanda desteklenmesi gerektiğini ifade eden Abbas, “Ancak güçlenerek bizleri yok etmek isteyenlerle başa çıkabiliriz dedi. CHP İngiltere Dayanışma yönetimi Türkmenlere yardım ve protesto yürüyüşleri konularında karar alacaklarını belirttiler.
(www.eurovizyon.co.uk/londra/turkmenler-kaderlerine-terkedildi-h31912.html)
TUZHURMATUNUN İLE ÇEVİRİLMESİ KONUSUNDA DOKTORA TEZİ 18 Kasım 2014
Türkmen Tuzhurmatu ilçesinin ile çevrilmesi hususunu destekleyen Azraa Tarık Beyatlı tarafından hazırlanan ve Bağdat Üniversitesi’nde savunması yapılan doktora tezi kabul görmüş ve sahibine doktor unvanı verilmiştir. Daha önce aynı üniversitede yüksek lisans derecesini almış olan bayan Azraa Tarık Beyatlı Tuzhurmatu’da birçok beşeri ve ekonomik kalkınmayı tespit ederek, bölgenin verimli araziye ve tarımsal ve hayvani imkanlara sahip olduğunu ve ile çevrilmesi durumunda ülkenin kalkınmasında büyük rol oynayacağını vurgulamıştır. Savunma sırasında birçok Türkmen siyasetçi ve akademisyen de hazır bulunmuştur. (www.bizturkmeniz.com)
BÜYÜK TÜRKMEN DÜŞÜNÜRÜ ATATERZİBAŞI’YI ONURLANDIRMA TÖRENİ 18 Kasım 2014
Türkmen Gazetecilik ve Medya Heyeti Kerkük Üniversitesi ile ortaklaşa Türkmen tarihçi, gazeteci ve edebiyatçı Ata Terzibaşı’nın doksan yıl boyunca Türkmen toplumuna hizmet vermesini takdir amacıyla bir tören düzenlediler.
Kerkük Üniversitesi salonunda icra edilen törene birçok edebiyatçı, yazar ve medya çalışanları katıldı. Törende Kerkük Üniversitesi rektörü Behram Hurşit bir konuşmasında “Ata Terzibaşı’nı onurlandırmak Kerkük’teki her
değeri onurlandırmak demektir.” dedi. Irak Gazeteciler Sendikası Kerkük Şubesi Başkanı Muhammed Hüseyin Dağıstani de yapmış olduğu konuşmasında tarihçi, yazar ve gazeteci Ata Terzibaşı’nın Kerkük şehrinde kültür, gazetecilik ve medya alanlarında ki hizmetlerine vurgu yapmıştır. (www.bizturkmeniz.com)
3 KADİM IRAK HALKI ORTAK BİR DEKLARASYON İMZALADI 19 Kasım 2014
19 Kasım 2014 tarihinde Avrupa Birliği Parlamentosu üyesi sayın Branislav Skripek’in daveti ve ev sahipliğinde Irak’ın 3 kadim halkı olan Türkmenlerin, Ezidilerin ve Irak Hıristiyanlarının Avrupa Temsilcileri, Avrupa Birliği Parlamentosunun özel bir oturumunda bir araya geldi. Bu 3 kadim halkın temsilcileri hem sıkıntılarını dile getirdi hem de ortak bir deklarasyonu imzaladı ve Avrupa Birliğine sundu.
Deklarasyon metninin bir kısmı aşağıdaki gibidir:
Biz Irak halklarından Kildaniler, Süryaniler, Asuriler, Türkmenler ve Yezidi Kürtler, bu ülkeye ait bireyler olarak bir araya geldik. Halklarımız, Irakta yaşayan milletimizi teşkil eden diğer halklar ile birlikte aynı haklara sahip, Irak’ın kadim yurttaşlarıdır. Halklarımızın her biri, gerçekte mevcudiyetleri Irakta ve uluslararası toplumlarda yeterince tanınmamalarından dolayı, yıllarca mağdur olmuşlardır. Bu etnik, kültür ve inançlarımızın yeterince tanınmaması hepimizi, ayırımcılık, aşırı derecede kötü muamele ve etnik ve kültürel yok etme ile karşı karşıya bırakmıştır.
Şimdi bizler, IŞİD denilen Şerir tarafından, Irakta’ki yerleşkelerimizden sürülmüş durumdayız. Tahrip etmekten ve öldürmekten başka bir şey bilmeyen bu Şerir hayal edilemeyecek bir şekilde halklarımıza saldırmıştır. Çocuklar boğazlanmış, kadınlar tecavüze uğramış ve satılmış, erkeklere işkence edilmiştir. IŞİD’e karşı savaş bir dinsel savaş değildir fakat temelde insanlık adına bir savaştır.
Bu mevcut krizin ışığında, içinde halklarımızın her birinin ülkemizin bir parçası olarak tanınması ve etnik, kültür ve inanç kimliğimizin korunabilmesi yönünde çalışmak üzere ortak bir gelecek için bütünleştik. Amacımız ülkemizin zengin çeşitliliğini sürdürmek ve katkıda bulunmak ve barış dolu ortak bir gelecek için aynı arzuları paylaşan komşu halkaların çabalarını desteklemektir. Biz; tarihsel (ve hâlihazırda) yaşamakta olduğumuz topraklarımızda komşularımız için korkmadan ve kendi kimliğimizi gizlemeye gerek duymadan Türkmenler, Yezidi Kürtler ve Kildaniler-Süryaniler-Asuriler kimliği ile Irak’ın eşit haklara sahip vatandaşları olarak tanınmaya ve kendi idari yönetimimize sahip olması gerektiği olduğu sonucuna vardık.
Bu nedenledir ki bizim, hem Irak Kürdistan Bölgesi hükümeti hem de Irak Merkezi hükümeti ile uyumlu olan, yöresel bağımsızlığımızın ve kendi yönetimimizin olması gerekecektir.
Sinjar, Telafer, Tezehurmatu, Tuzhurmatu, Kifri ve Ninova bölgelerinde kendi meclisimizi seçecek ve bu meclislerin sorumluluğu altında kendi savunma gücümüzü oluşturacağız. Bu meclislerle biz kendi yönetimlerimizi kontrol edeceğiz. Meclislerde bu bölgelerde yaşayanlar söz sahibi olacak ve temsil edilecekler. Hepsi de eşit demokratik ve temel haklara sahip olacaklardır.
Bu bildirgede bahsedilen bölgelerde ki halklarımız ayırımcılık nedeniyle kendi gelişimlerinde geri kalmışlardır. Bu bölgeler için halklarımızın paylaşacağı Irak’ın varlıklarından özel
yatırım fonuna ihtiyaç olacaktır. Daha fazlası, IŞİD’in sebep olduğu hasarlar ışığında AB’yi ve ABD’yi, bu bölgelerde gerektiğinde yeniden inşada kullanılmak için, kısa süreli ortak bir yeniden inşa fonu tahsis etmeye çağırıyoruz. AB’yi ve ABD’yi biz halklarımızla ve Kürt Bölgesel Yönetimiyle ve Irak Yönetimiyle birlikte çalışarak bu hedefleri gerçekleştirmeye davet ediyoruz. Kürt Bölgesel Yönetimini ve Irak Yönetimini, Irak’ın kültürel zenginliklerini muhafaza etmek ve başarıya ulaşmak için, bu sonuca ulaşmanın önemini idrak etmesini talep ediyoruz. (Irak Türkmen Cephesi Avrupa Birliği Temsilciliği Brüksel-Belçika)
DAVUTOĞLU: KERKÜK GÜZEL BİR ÖRNEK OLMALIDIR 20 Kasım 2014
Ahmet Davutoğlu, BM´ye göre yaklaşık 2 milyon Türkmen´in yaşadığı Irak´ta Türkmen milletvekilleriyle bir araya geldi. Başbakanlık Sarayı´nda gerçekleşen görüşmenin ardından Davutoğlu, İnsan Hakları Bakanı Muhammet Beyati, Irak Türkmen Cephesi Başkanı Erşad Salihi ve Türkmen milletvekilleri ile basın toplantısı düzenledi. Davutoğlu Kerkük´ün Arap- Türkmen-Kürtlerin birlikte yaşayacağı örnek bir kent olması gerektiğini söyledi.
Davutoğlu´yla görüşmede, Irak İnsan Hakları Bakanı Muhammed Beyati ve Irak Türkmen Cephesi Başkanı Erşat Salihi´nin yanı sıra Türkmen milletvekilleri Hasan Turan, Nehla Hüseyin Sadullah, Niyazi Mimaroğlu, Sacide Muhammed Yunus, Hene Asgar Muhammed, Casim Muhammed Cafer ve Abbas Beyati de yer aldı.
Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı döneminde de büyük önem atfettiği Irak´taki Türkmen nüfusun temsilcileriyle bir araya gelmesini ´en anlamlı görüşmelerden biri´ olarak niteleyip şunları söyledi:
"Türkiye ile Irak arasındaki dostluk, çok köklü arka plana, temellere sahiptir. Bu dostluğun köklerinden birisi de Irak´taki Türkmen mevcududur. Türkmenlerin Irak toplumu içinde edindikleri yer, tarihi olarak burada oynadıkları rol, Türkiye ile Irak arasındaki önemli bağlardan birini oluşturmuştur. Bütün Iraklılar, bizim akrabamızdır, Araplar, Kürtler, Türkmenler, Sünniler, Şiiler, bizim akrabamızdır. Ancak dil bağımız, tarihi irtibatlarımız dolayısıyla ve tabii Türkmenlerin Irak siyasetinde öncelikli rol oynaması, hep Türkiye´nin öncelikleri arasında yer aldı." Davutoğlu, Türkmen vekillerle her fırsatta görüştüğünü de dile
getirirken, "Onların sıkıntılarını her zaman Irak hükümeti nezdinde takip ettik" dedi. IŞİD´in Musul´u ele geçirmesinin ardından Irak´ta ortaya çıkan yeni duruma atıfta bulunan Başbakan,
"Özellikle IŞİD saldırılarından, coğrafi sınırları sonucu olarak en fazla etkilenen topluluklardan biri Türkmenler oldu" ifadesini kullandı.
Nüfusun çoğunluğunun Türkmen olduğu Telafer´de büyük acıların yaşandığını vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti: "Dışişleri Bakanıyken Telaferli Sünni ve Şii kökenli Türkmen kardeşlerimizi bir araya getirip barış ve uzlaşma alanındaki çalışmalarda beraber olmuştuk ama maalesef son olaylarda Şii Türkmenlerin Telafer´i terk etmeleri, terk etmek zorunda bırakılmaları, büyük yaralar oluşturdu. Türkiye olarak süratle alana intikal ederek onlar için kamplar kurma ve onların güvenliğini temin etme için elimizden geleni yapmaya çalıştık Emirli´ye yardım kararı
Davutoğlu, "mezhep ayrımı yapmaksızın insani taleplerin hepsini karşılamanın Türkiye´nin boynunun borcu olduğunu" belirterek, şu ana kadar yaklaşık 600 tıra yakın insani yardım malzemesinin Türkmenler´e ulaştırıldığını ifade etti. Bunun sadece son iki üç ay içinde yapılan yardım olduğunu hatırlatan Davutoğlu, 60 milyon dolar katkı sağlanmaya çalışıldığını, hastane, okul yapımı gibi ne talep edilirse de yapılmaya çalışılacağını dile getirdi. Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İkinci önemli husus: Türkmenlerin bulundukları şehirleri, kasabaları, bölgeleri terk etmemeleri. Bu IŞİD belasından kurtulduktan sonra inşallah Türkmenler, asırlarca yaşadıkları topraklara, köylere, kasabalara, şehirlere geri dönmeliler." Son dönemde saldırıya uğrayan Emirli´ye de ´ciddi bir insani kampanya başlatmak gerektiği´ne karar verdiklerini açıklayan Davutoğlu, "Gerekirse orada bir kamp kurma konusunda elimizden geleni yapmaya karar verdik" diye konuştu.
Kerkük için Türkmen vekillere ´teşekkür´
Davutoğlu, statüsüne karar verilemeyen petrol zengini Kerkük konusunda Türkmen vekillerin farklı siyasi partilere mensup olmalarına rağmen birlikte hareket ettiğini belirtip, "Kerkük, Türkmenlerin, Arapların, Kürtlerin, bütün hepsinin ortak şehri olarak, güzel bir örnek olarak yaşatılmalıdır. Bu bizim Irak politikamızın esaslarındandır" dedi.
Kerkük’teki yoğun Türkmen nüfus da Türkiye’nin önem verdiği konuların başında geliyor.
Türkmenler, Türkiye dış politikasının önemli argümanlarından biri. Ankara, Türkmenlerin güvenliği ve Türkmen nüfusun yaşadığı bölgelerde istikrarın sağlanmasına büyük önem veriyor. Kerkük açısından Türkiye için hayati öneme sahip bir diğer nokta ise, Kerkük - Ceyhan petrol boru hattı. 1977’de ilk akışın gerçekleştiği ve yıllık taşıma kapasitesi toplam 70,9 milyon ton olan boru hattı, Ankara - Erbil ilişkileri parlak bir dönem yaşarken Irak petrolünü Türkiye’ye taşıyor. (AA, Al Jazeera)
MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI TUZHURMATUYU KORUMAK ÜZERE GÜVENLİK GÜCÜ OLUŞTURUYOR
20 Kasım 2014
Türkmen oluşumu üyesi milletvekili Niyazi Mimaroğlu Milli Savunma Bakanının Tuzhurmatu ilçesini korumak üzere 1000 adet güvenlik gücünün derhal silahlandırılması emrini verdiğini ve bu gücün Türkmen, Arap ve Kürtlerden oluşacağını açıkladı.
(www.bizturkmeniz.com)
TÜRKMENELİ’NDEN TÜRK’ÜN DİLİNDEN: TÜRKMENLER YENİDEN AVRUPA PARLAMENTOSUNDA
22 Kasım 2014
Bundan uzun bir müddet önce yine Avrupa’da bulunan hemşerilerimizin sayesinde Diyala eski milletvekilimiz Hasan ÖZMEN Avrupa Parlamentosu’nda bir konuşma yapma imkânı bulmuştu. 19 Kasım 2014 tarihinde Avrupa Parlamentosu üyesi Branislav SKRIPEK’ın daveti ve ev sahipliğinde Irak’ta IŞİD’den muzdarip Türkmenler, Ezidiler ve Irak Hıristiyanları Avrupa Parlamentosunda özel bir oturumda bir araya gelerek hem sıkıntılarını dile getirdiler hem de ortak bir deklarasyona imza attılar. Irak Türkmen Cephesi Avrupa Temsilcisi Sayın Hasan Aydınlı’nın da içinde bulunduğu ve üç etnik grubun bir araya geldiği bir komisyon uzun toplantılar yaparak iki sayfadan oluşan ayrıntılı bir deklarasyon hazırlamışlardır.
Ezidileri, Ezidi Dernekleri Federasyonu adına Fikret Igrek, Hıristiyanları da Avrupa Süryani Birliği Lahdo Hobil temsil etmiştir.
19 Kasım 2014 günü saat 15.00’da Avrupa Parlamentosunun bir salonunda başlayan toplantıda öncelikle Skripek bir açılış konuşması yapmış her üç etnik grubun bir araya gelerek böylesi bir deklarasyona imza atmasının önemli olduğunu, IŞİD’le mücadelede bir örnek teşkil ettiğini; Irak yönetiminin, ABD’nin ve Avrupa ülkelerinin silahsız kesimlere ayrı bir önem vermesini istemiştir.
İlk sözü alan Sayın Aydınlı Yirminci Asrın başlarından itibaren Bağdat yönetimlerinin Türkmenleri asimile etmek istediğini, haklarını vermediğini topraklarını ellerinden aldığını ve bölgelerini Araplaştırmak istediğini vurgulamış; Türkmenlerin Irak’ın asli unsurları olduklarını ve çeşitli katliamlara maruz kalarak sindirilmek istendiklerini ifade etmiştir.
Hıristiyan ve Ezidi temsilcilerinin konuşmalarından sonra ortak deklarasyonuna imza atılmıştır.
Oturumun ikinci kısmında Türkmenler adına bildirisini sunmak üzere Mahir Nakip’e söz verildi. Nakip, IŞİD istilasında önce Türkmenlerin beş konudan müşteki olduklarını vurguladı. Bunlar (1) Kendilerine özgü bir bölgelerinin olmaması, (2) Irak Anayasası’nın 140.
Maddesinin daha çok Türkmen bölgelerini ilgilendirdiği halde Türkmenlerin muhatap kabul edilmemesi, (3) silahsız olmalarından dolayı güvenlik sorunlarının olması, (4) Mali yönden sürekli güç kaybetmeleri ve (5) Uluslararası güçlerin ve dünya devletlerinin Türkmen meselesine duyarsız kalmasıdır. Bu konuşmada Türkmenlerin acil istekleri de sıralanmıştır.
Bu acil istekler; IŞİD’den kurtulma, Telafer ve Tuzhurmatu’nun vilayet olması, Türkmen Haklarını Koruma Kanununun meclisten geçirilmesi, Arap ve Kürtler tarafından işgal edilen toprakların Türkmenlere iade edilmesi, Kerkük’ün özel statülü bir şehir haline getirilmesidir.
Avrupa Parlamentosuna sunulan iki sayfalık deklarasyonda Türkmenlerle ilgili önemli hususlar da sıralanmıştır. En önemlileri şunlardır: Türkmen bölgelerinin kurtarılarak Türkmenler tarafından korunmasının ve yönetilmesinin sağlanması, Kerkük’ün özel statülü bir şehir olmasının sağlanması, Telafer ve Tuzhurmatu şehirlerinin birer vilayete dönüştürülmesi bunlardan birkaç tanesidir. (Mahir Nakip)
DİNİ MERCİ SİSTANİ TÜRKMEN OLUŞUMUNUN YANINDA OLDUĞUNU BİLDİRDİ
22 Kasım 2014
Irak Parlamento Başkanı Dr. Selim El- Cuburi’nin başkanlık ettiği ve milletvekillerinden oluşan bir heyet dini merci Ayetullah El- Sistani’yi Necef şehrinde ziyaret etti. Heyet üyelerinden Türkmen milletvekili Hasan Turan ziyaretten sonra vermiş olduğu bir demeçte Sistani’nin Türkmenlerin mağduriyetini ve dramını anladığını ve Türkmenlerin yanında olduğunu belirttiğini dile getirdi. (www.bizturkmeniz.com)
TÜRKMEN MECLİSİ’NİN İÇ TÜZÜĞÜNÜ HAZIRLAMAK ÜZERE KOMİSYON KURULDU
22 Kasım 2014
Genişletilmiş Türkmen Meclisi 22 Kasım 2014 tarihinde Meclis Başkanı Yunus Bayraktar’ın başkanlığında Musalla spor salonunda büyük bir çoğunluğun katılımıyla ikinci toplantısını gerçekleştirdi. Türkmen Meclisi, meclisin iç tüzüğünü hazırlamak üzere bir komisyonun kurulmasını kararlaştırdı. Komisyon Başkanlığını Muaffak Beyoğlu, Başkan Yardımcılığına Sami Kolsuz, Komisyon Sekreterliği için de Leyla Hancı hanımefendi seçildi. Bahsi geçen iç tüzüğü hazırlama komisyonu ilk toplantısını da aynı gün Kerkük’teki meclis binasında gerçekleştirdi.(www.bizturkmeniz.com) KERKÜK’TE NEFES KESEN IŞİD OPERASYONU
25 Kasım 2014
Irak’ın Kerkük şehrinde güvenlik güçleri tarafından düzenlenen operasyonda, IŞİD militanı oldukları bildirilen 13 şüpheli gözaltına alındı. Konuyla ilgili basın açıklaması yapan Kerkük Polis Müdürü General Cemal Tahir, yakalanan şahıslar arasında 3 üst düzey militanın olduğunu belirtti. Yakalanan şahsıların 20’den fazla terör ve bombalı eylemlere katıldıklarının tespit edildiğini belirten Tahir, ”Yakalanan şahıslar üzerinde 150’ye yakın sahte kimlik ve oturma izni belgesi ele geçirildi” dedi. Terörle etkin mücadele için yeni silahlara ihtiyaç duyduklarını belirten Tahir, Kerkük halkından da kendilerine destek olmalarını istedi.
(CİHAN)
KERKÜK’E ÜÇ KOLDAN SALDIRDILAR 26 Kasım 2014
25 Kasım gecesi Kerkük’ün güneyinden IŞİD militanları yeni cepheler oluşturarak Kerkük’e üç yönden saldırı başlattı. Mektep Halit ve Tel El-Verid’i işgal eden IŞİD militanları Kerkük şehir merkezinin 16 km uzaklığında olan Kuzey Gaz Şirketine 2 km kala ilerleyişini sürdürdü.
Yaşanan bu gelişmelerin ardından Kuzey Petrol ve Gaz Şirketleri tüm çalışmaları durdurdu.
Çatışmanın ortasında kalan ve Kerkük’ün birçok semtinin elektriğini sağlayan Molla Abdullah elektrik santrali de güvenlik gerekçesiyle çalışmalarını durdurdu. Bölgede hala şiddetli çatışmaların devam ettiğini bildiren güvenlik güçleri, Kerkük’te bulunan hastanelere güvenlik güçlerinden çok sayıda yaralı götürüldüğünü bildirdi. Bu arada ABD öncülüğündeki Koalisyon güçlerine ait savaş uçakları 26 Kasım sabah 6’dan itibaren IŞİD militanlarının mevzilerini bombaladı. Öte yandan Kerkük’teki güvenlik güçlerine Irak ordusuna bağlı özel kuvvetlerin de katıldığı ve bazı bölgelerin yeniden ele geçirildiği iddia edildi.
(www.bizturkmeniz.com)
KERKÜK’TE IŞİD’İN SALDIRISI PÜSKÜRTÜLDÜ 27 Kasım 2014
Kerkük İl Meclisi Üyesi Muhammed Halil El- Cuburi, IŞİD’in üç koldan Kerkük’e saldırısının Fırka Zehebiye güçleri, Terörle Mücadele Güçleri ve Peşmerge güçleri tarafından püskürtüldüğünü ve IŞİD’in ağır kayıplar verdiğini açıkladı. El- Cuburi açıklamasında IŞİD örgütünün iki gün önce Kuzey Petrolleri ve Gazı şirketine ve yakınlarında bulunan petrol tesislerine saldırıda bulunduğunu, ancak adı geçen güçler ve Bağdat’tan gelen takviye güçler tarafından püskürtüldüğünü, müşterek güçlerin Tel El- Verid bölgesini geri almak için ilerlediğini ve bölgenin güvenliğinin tamamen sağlandığını bildirdi. (İTTİCAH PRESS, EFKAR HURRA)
TÜRKMEN MECLİSİ GEÇİCİ KOMİSYON OLUŞTURDU 29 Kasım 2014
Türkmen Meclisi’nin kurulmasının ana hedefi olan tüm Türkmen kuruluşların meclise katkıda bulunmasını gerçekleştirmek üzere, meclisin geliştirilmesi ve siyasi hedeflerinin gerçekleştirilmesi amacıyla kendi içinde bir komisyon daha oluşturuldu.
Komisyon aşağıda ad geçen üyelerden oluşmaktadır:
- Erşat Salihi - Hasan Turan - Riyaz Sarıkahya - Enver Bayraktar - Yavuz Ömer Adil - Hasan Özmen - Yaşar İmamoğlu - Nihat Kuşçu (www.bizturkmeniz.com)
