• Sonuç bulunamadı

TÜRK TARİH KURUMU BELLETEN. Cilt: XLVI T emmuz 1982 Sayı: 183

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "TÜRK TARİH KURUMU BELLETEN. Cilt: XLVI T emmuz 1982 Sayı: 183"

Copied!
42
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TÜRK

TARİH

KURUMU

BELLETEN

Cilt: XLVI

Temmuz 1982 Sayı: 183

(2)

Çeviriler:

ABU AL-RAYHAN AL-BAYRÜNİ

*

362/973- Ca. 443/1051

Yazan: F. A. ŞAMSİ

Çeviren: ŞADAN KARADENİZ

Al-BayrilnP, çağdaşlanna bilgi vermek ve kendisinden sonra gelecek kuşaklara bin yıl önce olabileceğince çok bilgi bırakmak için

yanın yüzyılı aşkın bir süre çaba harcamıştır. Ama, birçok karanlık

soruna, öylesine çok l§ık tutan bir adamın yaşamı ve yaptıklan konu- sunda her türlü yan-gerçek ya da gerçek-dışı şeyler söylenmiştir.

Kuzey-batıdaki al-Jurjaniyah'dan güney-doğuda Sind'de (olduğu

varsayılan) (gerçekte varolmayan) Bayriln 2 kentine dek heryerde

doğduğu söylenmiştir; hem Sünni hem Şii olarak doğmuş, Şii ve İs­

maili bilgileri açıklığa kavuşturmuş 3 ; ayın zamanda hem Ghaznah

(Gazne)'lı Ma~mud'un candan dostu olmuş, hem onunla iyi ilişkiler

içinde olmamış; Ma~mild tarafından hapse bile atılmış4; tam altı ay,

*

ISLAMIC STUDIES, C. XIII, No. 3, Eylül 1974, Islamic Research In- stitute, Islamabad (Pak.is.tan), ayr. bas.

1< Kitab fl Ta(ıdid NiJıayah al-Amakin li T aş!ıi~ al-Masakin'in kendi e1 yazısıyla yazılmış ni.i.shasında, al-Bayrıini, adını, "Abıi. al-RayJ:ıan MuJ:ıammad ibn AJ:ımad al-Bayrıini" olarak vermektedir. (Bk. Islamic Culture, VI (1932), s. 534 karşısın­

daki ba5lık sayfasında yeralan fotokopi). Bu nedenle, ona, "al-Birıi.ni" demek

doğru değildir. Herhalde, "Abu RayJ:ıan"ın, "al-Bayrüni/al-Birıi.ni" ile birleş­

tirilmesi kural dışıdır; ya (Arapçada olduğu gibi) "AbU al-RayJ:ıan al-Bayriıni''

ya da (Farsçadaki gibi) Abu Ray}:ıan Birl.ınijBerıini" olmalıdır.)

z "Birıin" ve "Berıin"un değişik okunuşları nı dikkate almaksızın, "o)Jj~"u, .;·

"Bayrün" olarak yazacağım. Bununla birlikte, bir yazar, "Ba"' f:ıarakalı (hareke)'-

sını vermişse (ya da böyle olduğu çıkarılabiliyorsa), çevriyazı (transliterasyon) da ona göre yapılacaktır. (Arapça anlatırnlarda, "e"yi, "e" olarak okuyunuz).

3 Bk. örneğin, G. Sarton, Introduction to the History of Science, C. I. (aynbas.ım),

Washington, 1950, s. 707; L. Massignon, "Al-Beruni et la valeur internationale de la Science arabe", Comm. Gol.(= Al-Birı1n( Commemoration Volume, Kalkıuta, 1951), s. 217; 'Abd al Sal.am Nadwi, "Al-Berıini", Comm.' Vol., s. 254·

' Bk. örneğin, Al-Ni~ami al 'Arü<;ii, Çalıôr Maqaleh, ed. .tvlirza MuJ:ıammad

al-Qazwini, Hollanda, 1919, s. 57; MuJ:ıammad b. Mal:ımud al-Naysaburi apud Yaqut al-l:Iamawi, Mu'jam al-Udaba; (C. XVII, ed. Sada'i Bayl.ımi, Mısır, 1937), s. ı83; E. C. Sachau, Alberuni's India (2. bas.), Lond-ra, 1914, s. IX-XVI.

(3)

i.

sg6 F. A. ŞAMSİ-ŞADAN KARADENİZ

onu bağışiatmak için MaJ:ımud'un iyi bir zamanuu kollayan Vezir

AJ:ımad ibn al-I:Iasan al-Maymandi tarafından kurtanlmış; buna

kaqın, ancak kendisine kaqı olan al-Maymandi'nin ölümünden sonra Mas'ud'un lutfuna eri§miş5; hem Khwarizm-Şah (Harizm-Şah) 'Ali ibn al-Ma 'm un' un, hem de onun halefi olan Abu al-Abbas al- Ma'mun'uri çağnsı üzerine Jurjan'a dönmüş 6 ; Hindistan'da kırk yıl,

ya da ancak on üç yahut on yıl yaşamış; buna karşın, birkaç kez Hin- distan'a gitmiş, ama orada uzun süre kalmamış 7 ; Sanskritçeyi hem Hindistan'da, hem Kabul'da, olasılıkla da Khwarizm' (Harizm)'d~

öğrenmiş 8 ; "Bayrun" denilen bir yerde doğduğu, Khwarizm ya da bu ülkenin başkentinden olmadığı ya da Khwarizm'de çok kısa bir süre yaşadığı için 9, kendisine al-Bayrfıni adı v.erilmiş vb. Bu görüşlerin

herbiri için aynı ölçüde yetkili kaynaklar var. H. M. Elliot, E. C.

Sachau, Muhammed ibn 'Ahi al-Wahhab al-Qazwini ve S. H. Barani gibi yeni "yetkili" kaynaklar bir yana bırakılırsa, bu otoriteler şunlar­

dır: al-'Utbi (öl. H. 427 ya da H. 431), abu al-Façll al-Bayhaqi (ca.

38-5-470), al-Sam'ani (H. 506-562), abu al-I:Iasan al-Bayhaqi (H.

49o-565),al-Nizami al-'Arıldi (H.547 ve 552 yılları arasında yazmıştır)

Yaqut al-Hama\Yi (ca. H. 575-626), ibn al-Athir (ca. H. 555-630), 'Uthman al-Jfızjani (ca. H. 664 yılında ycı.zmıştır), ibn Uşaybiyah

(H. 591-668), ibn Sa'id (H. 6ro-685), al-Şahrazuri (öl. ca. H. 687), al-Gadanfar (H. 63o-6g2) ve al-Qalqaşandi (H. 7'56-82r).

* * *

Bildiğimiz kadar, al-Bayrfıni'den ilk kez, bugün elimizde bulunan bir eserde, abu al-I:Iasan 'Ali al-Bayhaqi'nin Kitab Titimmah Siwlin

5 Bk. örneğin, Al-N~ami al-'Aruı;U, age., s. 57-58 ve E. C. Sachau, Albenmi's India, s. xiv.

~ Bk. örneğin, S. H. Barani, "Al-Birfuıi aJ1d

rus

Magnum Opus Al-Q.anun u'l-Mas'adf, ( Al-Q.anuıı a'l-Mas'udi, Hyderabad, Dekka, ıgs6), s. vi; Hamid 'As- kar!, Namwar Muslim Sa'insdan, Lahor, ıg62, s. 460; Mu}:ıammad al-Qazwini (al- Ni~ami'nin Çalıtir Maqalelı'sine ilişkin notlar), Hollanda, ıgog, s. ·,94--

7 Bk. örneğin, A. H. al-Bayhaqi, Kitab Titimmah Şiwan al-l;likmah, Lahor, H. ıgsı, s. 62; al-Şahrazılri (E. C. Sachau'nun Al-Athar'm önsözündek.i özet, s. LIII); Mul)ammad al-Qazwini, age., s. ı gs; S. H. Barani (Al-Qanıin, s. viii'de);

J:iamid 'Askari, age., s. 466 ve Fikr-o-Nazar, Ekim, I973, s. ıgı.

8 Bk. örneğin, Bir Bilgin apud Yaqut, age., s. ı86 ve S. H. Barani (Al-Q.anun, s. viii'de).

g Bk. aşağıdaki sayfalar.

(4)

ABU AL-RA YHAN AL-BAYRÜNİ 597

al-/fikmah adlı eserinde söz edilmektedir; 10 ancak, yazar birinci elden bilgi sahibi olmadığı gibi, dayandığı yazann adından da sözet- memektedir. Üstelik, anlattıklan, al-Bayrunl'nin Hindistan'da kırk yıl kaldığı ve Bayrun denen olağanüstü bir kentte doğduğu gibi,

bazı kabul edilemez anlatımlada geçerliğini yitirmektedir (Bayrfın

kentinin neden olağanüstü olduğunu açıklarken, yazar, ineının

istridye içinde olduğunu söylemektedir). Al-Ni~ami a1-<Aru<;li'nin

verdiği bilgiler biyografik bir nitelik taşımamakla birlikte, al-Bayruni

hakkında başka bir yerde rastlanmayan birçok "olgu"lar ı kapsamak-

tadır. Ancak; katıksız l:ıir masalcı olan a1-<Aruçli öylesine açıkça yanlış şeyler öne sürmektedir ki, anlattıklarının hiçbirine inanmak olası değildir. Elimizdeki en eski güvenilir kaynak, Yaqut al-lJamawi'nin

eseridiı:;. Çünkü bu yazann anlattıkları ya çağdaş bir düşünürün

söyledikleri ya da kendisinin bir kitapta rastladığı bilgilerdir. Ancak,

katıksız bir masalcı olan al-'Aruçli öylesine açıkça yanlış şeyler öne sürmektedir ki, anlattıklarının hiçbirine inanmak olası değildir.

Elimizdeki en eski' güvenilir kaynak, Yaqut al-l;Iamawi'nin eseri- dir. Çünki bu yazarın anlattıkları ya çağdaş bir dü§ünürün söyle- dikleri ya da kendisinin bir kitapta rastladığı bilgilerdir. Ancak, öne sürdüğü bazı şeylerin doğru olması_ olanaksızdır 11 cağdaşları

olan İbn abu Uşaybi <ah, ibn Sa 'id ve al-Şahrazfıri, Bayrun'un Sind'de olduğunu öne süren son otorite olarak görülüyorsalar da, Bayrun kentinin varlığı konusuna ışık tutmamaktadırlar. Buna, daha önee gördüğümüz gibi, al-Bayhaqi'nin Titimmah'sında rast-

·lanmaktadır. (AbO. al-F~da', ibn I;Iawqal'a dayanarak, "Al, Birun"

dan sözetmektedir. Ancak bu, bir yanlış okumadan ileri gelmektedir.

ıo Sir H. M. Elliot (71ıe History of lndia as Told by ]ts Own HistorUıns, C. II, Londra, ı8g6, s. ı, not. 2), al-Şahraziıri'nin ilk yaşamöyküsü yazan olduğuna inanınakla yanılgıya dü.5mektedir; al-Şahrazu.ri, yalnızca, abu al-I:Iasan al-Bayhaqi'- den değil, Yaqiıt al-I;Iamawi ve ibn abt Uşaybi'ah'dan da sonra gelmiştir. Bk.

İsma'll Paşa, I:Iadiyah al-'Arifin, C. II, İstanbul, 1955, s. ıg6; al-Zirakli, Al-Alam,

2. has., C. V, s. ıoı, C. IX, s. 157 ve C. I, s. ı88. Sir Henry de, al-Şahrazuri'nin

eserini, "Binıni'nin ölümünden kısa bir süre sonra yazdığına" ina~makla yanılgıya

düşmektedir.

ıı Örneğin, al-Bayriıni'nin taşralı olduğu (Mu'jam al-Udabô, s. ı8o); Mal.ı­

mud'un gökyüzü ve yıldızlada ilgili olarak aklına ne gelmişse al-Bayriuı! ile tar-

tışması (s. ı8g). 'Abd al-Şamad adında birisinin onun hacası olduğu ve Mal:ımfıd'un buyruğu ile idam edildiği (s. ı86) bana kesinlikle olanaksız görünmektedir.

.1'

(5)

i.

F. A. ŞAl'vlSİ -~ŞADAN KARAD~NlZ

Abu al-Fida.> 12 al-Muhallabi 13 . ve ibn Sa'id'den de sözetmiştir.

Ama burada, "Nayruh"un, "Birun" olarak okunmasının sözkonusu olup olmadığıını söyleyemem. Abu al-Fida; al-BayrCıni'nin Al-Q_anun'- undan da alıntı vermektedir; ancak burada bir yan!.ış okuma sözkonusu olsa gerektir). Kitab Nuzhah al-Arwa~' wa Rawtj.ah' al-Afra~ft Tawarı1ı

al-lfukama' al-Mutaqaddimtn adlı eserinden bir alıntının Sachau tara- findan yayımlandığı Al-Athar al-Baqiyah'da yeraldığı, Şams

al-Din MuJ:ıammad ibn MaJ:ımfıd al-Şahrazuri'nin Timtimmah'dan ve Yaqut'un Mu'jam al-Udaba'sından kopya ettiği ve yalnızca Bayrı1n'un

(Sind'de) yeri ile "al-Şultan'.'a, "al-Şahid"i eklediği, birkaç yerde

bazı sözcük değişiklikleri yaptığı açıktır .. Al-Gac;lanfar, kuşkus':lz,

al-Bayrurii'nin eserlerinin bazılarını okumuş olup genellikle anlattık-.

lanna güvenilebilir. Al-Qalqaşandi çok daha sorıra gelen bfr yazar olup, burada güttüğümüz amaçlara ilişkin olarak öne sürdüklerini ibn Sa <id'e dayandırmıştır.

Bti bilgilerin bazılarının tümüyle kabul. edilemez olduklarını, kimilerine ise küçük bir ölçüde güvenilebileceğini görmüştük. Bununla birlikte, al-Bayruni'nin elimizdeki kitaplannın bazılarından, kendisiyle ilgili olarak anlattığı bazı olaylar çıkarılabilmekte olup, bunlara

dayanılarak al-Bayruni'nin yaşamı ve eserleri hakkında (çağdaş olayları anlatan güvenilir tarihçilerin tamamladıkları) oldukça çok bilgi verilebilir.

* * *

Al-BayrCıni'nin H. 362 yılında doğduğu, öyle görünüyor ki, onun Risalah al-Fihrfst adlı eserinden alınmıştır; Dhfl' al-Hijjah' (Zülhicce)

ayının üçüncü perşembe gününde doğduğuna ilişkin bilginin dayana-

ğının ise, al-Gac;lanfar olduğu sanılıyor;. daha sonraki yazarların .bu bilgiyi ondan aldıkları açıktır. Doğum tarihine ilişkin son güvenilir

kaynağın al-Bayruni'nin kendisi olduğunu artık biliyoruz.* Ancak, al-Bayruni'nin doğum yeri konusunda böylesine bir görüş birliği

yoktur. Gerçekten, bu konuda sayıları onüçü bulan değişik görüşler

1~ Ablı al-Fida (H. 672-732)1 Kitab Taqwlm al-Buldan, ed. Reinaud ve De Slane Paris, ı84o, s. 348-349.

ıa Bk. aşağıda, Not 152.

*

Bk. aşağıda, s. 6.

(6)

ABU AL-RAYHAN AL-BAYRÜNİ 599

vardır: bu görüşleri, onlan destekleyen kişilerin adlanyla birlikte

aşağıda veriyoruz:

ı. Bayrfıni, al-Jurjaniyah'da doğmuştur; -

J.

H. Kramers 14 ;

ıı. Bayrfıni, al-Jurjaniyah'mn eteklerinde doğmuştur-F. Kretı­

kow15;

ııı. Katlı'ın eteklerinde doğmuştur - S. H. Barani 16 ;

ıv. Khiva'mn eteklerinde doğmuştur - E. G. Browne 17 ;

v. Madtnah Khwarizm'de (yani, Klıwarizm kentinde ya da Klıwa­

rizm'in başkentinde) doğmuştur- al-Gadar.far18 ve Sir H. M.

Elliot19 :

vı. Madinah Khwarizm'in eteklerinde doğmuştur - I;Iamid 'Askar.i 20 ve İdarah Taşnif-o-Talif21;

vıı. Madtnah-Khwarizm'in yakınlannda bir köy olan BerunJBirfın/

Bayrfın'da doğmuştur-S. H. Barani 22 ;

viii. Madtnah-Khwarizm'in dışında doğmuştur-AI-Sam<ani23, Yaqfıt

al-Hamawi 24 v~ E. C. Sachau 25:

ıx. Khwarizm eyaletinde bir köyde doğmuştur - <Abd al-Salam Nadwi26;

14 J. H. Kramers, "-Al-Biruni's Determination of Geographical Longitude by Measuring the J?istances", Comm. Gol., s. ı8g.

ıs F. Krenkow, "Bertıni and the MS. Sultan FatQı No. 3386", Comm. Vol., s. ıg6. .

18 S. H. Baraoi, Al-Q.anı1n al-Mas'ütii, s. v.'te.

17 Çahiir Maqaleh'rıin İngilizce çevirisinin notlannda, Londra, 19~H, s. 127.

18 Al-Ghadanfar (Ga:zanfer), Ri.raliih al-Muşşatah li-Risiilah al-Fihrist. (E. C.

Sachau, al-Bayriıni'oin Al-Athôr'ına yazdığı önsöz, ayn has., Leipzig, 1923'te, al-Gahc;ianfar'ın, s. xvi'daki ·anlatımını vermektedir).

1 9 H. M. Elliot, The History of India as Told by !ts Own Historians, C. U, Londra,

ı86g, s. ı, Not. 2. ·

20 l;lamid 'Askari, age., s. 457· Ancak, öyle görünüyor ki, 'Askari, "Khwarizm"

adında tarihi bir kent olduğunu, bunun dışında, "Bayriuı{Biriın" denilen bir köy

olduğunu, ya da bir zamanlar böyle bir köy olduğunu d~ünmektedir.

t l Al-Ben1nl, 2. has, İdarah Taşnif-o-Talif, Lahor, 1971, s. g-ıo.

22 S. H. Barani, Al-Berunt, ı. has., Lucknow, ıgı5, s. 34·

23 •Abd al-Karim al-Sam'ani, Kitab al-Ansab, Leyden, ıgı2, folio g8 b.

2~ Yaqut al-Hamawi, Mu'jam al-Udabô', s. ıBo.

25 Al-Athar al-Biiqiyah (girişinde), s. XVI-XX.

28 A. S. Nadwi, "Al-Beriuıi", Comm. Vol., s. 255·

.;'

(7)

6oo F. A. ŞAMSİ-ŞADAN KARADENIZ

x. Sind'de bir kasaba olan Bayrıln/BirılnfBerO.n kasabasında doğ­

muştur - al-Şahrazılri 27;

xı. Sind'deki BirılnfBayrfın/Berfın kasabasına mensuptu-İbn abi

Uşaybi 'ah 28 ve İbn Sa'id 29;

xii. (Dünyanın bir yerindeki) BarO.n/BirunfBerfın'da doğmuştur

- Abfı al-I:Iasan al-Bayhaqi30;

Xlll. Sind'de al-Manşılrah'ın Berıln kesimine mensuptu - Fikr-o- Nazar31.

(Bu listeye andördüncü bir madde olarak, Al-Sam'ani'nin

"balad" sözcüğü ile "(Khwarizm) eyaleti"ni kastettiğini kabul edersek, al-Bayrfıni'nin Khwarizm eyaleri dışında doğduğunu

ekleyebiliriz.]

Bu görüşlerin hiçbirinin tam anlamıyla doğru olmayışı, kimileri- nin ise tümüyle biyo-bibliyografyacılann hayallerinin ürünü oluşu,

hiç de az şaşırtıcı ve esef verici değildir. Muhammad b. Tawit al- Tanjah, al-Bayrılni ile ilgili araştırması sırasında al-Bayrlıni'nin

kendisinin, doğum yeri ve tarihi ile ilgili bir ifadesine rastlamıştır.

Al-Tanjah, bu ifadeye, al-Bayrlıni'nin Maqô.lah jt Hikô.yah Ah! al-Hind fi lstihraj al-'Umr adlı eserinde rastlamış ve al-Bayrılni'nin Tahdtd Nihô.yah al-Amlikin li- T aşhth adlı eserini yayımlarken bu ifadeyi almıştır.

Bu ifadeyi aşağıda veriyoruz.

~.ı..

.:r

V. ..ı..u 'T •

:tl

Jpl ~L.; J 4-# r

Jl (

j)y:. ~-~···( ..:;zı .ı; ~.ıJ y · .:..;Jn

32, ~ ~> T"\T 4.;.... ~~~~ .!Jlj ~1 ( Y. ö.) ":/ )1 ,; .. ;l) J ~ ~lj ~ 4\.... J _r....JI y..) (")lJI

"Madinah Khwarizm kenti, ya da Khwarizm'in başkentin'de

dünyaya geldiriı. Burarun eniemi 41° 20'; Madinah al-Salam Bağdad'a

Z? Bk. Al-Athôr al-Bôqiyah, s. LIII (Sachau, al-Şahrazüri'nin Kittib Nuz:Jıah al-ArıtıA!ı adlı eserinden bir özet vermiştir).

28 İbn abi Usaybi'ah, 'Uy(i.n al-Anbô fi 1abatftit al-Afıbba, C. III, Beyrut,

1957. s. 29-30. .

20 Al-Qalqaşandi, Subh al-A'şti, C. V, s. 64-65; abu al-Fida, Taqwtm al- Buldan, s. 348, ibn Sa'ld'in bu anlamdaki bildirisi. (Bu anlatımlan · doğrulama olanağı bulamadım).

30 A. H. al-Bayhaqi, Titimmah, s. 62.

31 Ekim, 1973, s. 191-ıg2. Al-Bayrüni'nin, Sind'de, al-Mansürah'da doğduğu açıkça belirtilmemiştir. Bununla birlikte, al-Manşürah'ın nehrin öte yakasına yayılmış olduğu, buraya "Binln" adının verilmiş olabileceği ve al-Bayrüni'nin ailesinin buralı olduğu ima edilmektedir.

32 Bk. Taf.ıdid, Ankara, 1962, s. v.

(8)

ABU AL-RAYHAN AL-BAYRÜNİ 6oı

uzaklığı, doğuda ı tüm ekinoksiyal saat (sa' at-i itidalrye) tir; bu, H. 362 yılının, DhU'al-Jfijjah ayının üçüncü perşembe günü oldu."

(Al-Gaı;lanfar'ın, al-Bayruni'nin doğum yerinin, "Madinah Kh- warizm" de olduğunu söylemekte haklı olduğu görünüyor. Ancak,

aşağıya bakınız.) Al-Bayruni, al-Gadanfar'ın belirtmiş olduğu gibi, Khwarizm'in başkentinde doğmuş olup, onun, Sind ya da Khwarizm'- deki Bayrun adlı bir yerde ya da herhangi bir kentin yakınlarındaki

herhangi bir köyde doğmuş olması diye bir sorun yoktur. Bununla birlikte, sorun, Bayruni'nin, Madinah Khwariz::m'de doğduğunu

söylerken hangi kenti kastettiğidir. (Khwarizm kenti mi, yoksa Khwarizm'in başkenti mi?) Bu "Madinah Khwarizm"in Khiwah

olması, böyle olduğunu Browne'un öne sürmesine karşın, sözkonusu

değildir., (O dönemde, Khiwah'ın, Khwarizm'in başkenti olmadığı

kesindir 33 ; bu nedenle de, bu kentten "Ma dinalı Khwarizm" olarak söz edilmiş olamaz;) Browne'un, al-Bayruni'nin doğum yerinin Khiwah olduğunu nereden çıkardığı şaşırtıcıdır.

Sözkonusu bölgenin coğrafyası ~onusunda ilk Arap-Müslüman 34 otorite (H. 232'de yazılmış ve H. 272'de yeniden gözden geçirilerek

yazılmış) Kitab al-Masfılik wa al-Mamalik adlı es~rin yazan olan ibn Khurdadhbih, "Khwarizm'in adının olduğunu ve Balkh nehrinin

~3 Khiwah, o sıralarda bir Khurasan (Horasan) kenti (yani, Amu Deryil'nın bau yakasında bir kent) olup, o dönemin tüm coğrafyacılan böyle olduğundan

sözetmekteqirler. Al-İştakhri, Kitab Masalik al-Mamalik, cd. M. J. De Goeje, Leydcn, 1927, s. 302'ye göre, Khiwah, Madinah Khwarizm'den bir marfıalah (merbale)

uzaklıktaydı. (H. 331 yılında gezilerine başlamış olan) İbn I:Iawqal, (Katlı olarak

belirledi~) Madinah Kbwarizm ile Khiwah arasında bir marfıalah uzaklık olduğunu

belirtmektedir; bk. Kitab Şurah al-ArÇ, ed,J. H. Kramers, 2 has., ıgg8, s. 519. Yazan bilinmeyen, Farsça, Huaad al-•A!am (H. 372'de yazılmış), ed. Manoocbebr Sotoodeb, Tahran, 1340/ıg62, "Khiw"den sözetmekte ve onun, Gurginj (Kurkanj) (prens-

liğine) ait küçük bir kasaba olduğunu belirtmektedir; bk. s. 123. Al-Maqdisi,

Alısan al-Taqasimfi Ma•rifah al-Aqalim, ed. De Goeje, 2 has., Leyden, ıgo6, "Kbi-

wih"ı, Khwarizm'in Khurasan kentlerinden biri olarak göstermektedir; bk. s. 287.

34 Bazı yazarlar, Arapça yazmış olan herkesten "Arap" diye sözederler;

bazılan da, Halife ya da Müslüman bir Amir (Emir) tarafından (gerçekte, kuram- sal olarak) yönetilen ülkelere mensup olan herkese sözkonusu kişi Arap balkından

olmasa ve İslam dinine bağlı olmasa bile, "Müslüman" derler. Kanımızca, "Arap-

Müslüıİıan" terimi, hem Arap hem de Müslüman olanlara ek ola.rak, bunlardan yalruzca biri olanlan da kapsayacağından, daha yerinde olacakur. Bunlann biçbiri olmayanlara gelince, Arap -Müslüman uygarlığına ait olduklanndan, bu terimin onlar için daha geniş anlarnda kullanıldığı söylenebilir. .

.r

(9)

60!? F. A. ŞAMSt -ŞADAN KARADENİZ

iki yakasında bulunduğunu" 35 söylemektedir; onun bu sözleri, De Goeje tarafindan yorumlanarak "Khwarizm'in başkentinin adının

Fil olduğu, bu kentin Balkh nehrinin iki yakasında iki kesimderi

oluştuğu" 36 öne sürülmüştür. Abu İshaq İbrahim al-İştakhri

(H. 318-321 yıllarında yazılmış olan) Masalik al-Mamô.lik adlı eserinde, Khwarizm'in başkentinin eyaletin en büyük kenti olduğunu, Amu

Darya'nın kuzey yakasında yeraldığını ve Khwarizm. dilinde "Katlı"

diye adlandırıldığını; bundan başka, eyaletin al-Jurjlniyah adlı,

Amfı Derya 'nın güney yakasında kurulmuş olan bir başka büyük kenti daha olduğunu söylem.ektedir37 (H. 331 yılından sonra yazıl­

mış olan) Kitô.b Şurah al-Art/. adlı kitabına, al-İştakhri'nin Khwa- rizm'le ilgili olarak söylediklerini kelimesi kelimesine almış olan

İbn ~awqal, (madinah yerine qaşbah (kasaba) diye sözettiği) başkente,

"Katlı Darkhaş" demekte ve al-Jurjaniyah'dan başka bir kasaba olarak sözetmeyip, Kath'tan, "Madinatuha al-Kubra" 38 diye sözet- mektedir. (H. 375-387'de yazılmış olan) Ahsan al- Taqastm JC Ma'rifah al-Aqô.Um adlı eserinde büyük ölçüde kendinden öncekilerin yazdıkları­

na dayanan Abu 'Abd Allah Mu hammad· al-Maqdisi, ibn ~awqal'in

söylediklerini yinelemekte, yalnızca, Kath'a "Şahrastan" ss dendiğini

eklemektedir. K.hwarizm haritasına bakacak olursak, ilk gözümüze çarpan şey, AmO. Derya (Nahr Jay~un, Nahr Balkh)'nın yukarı kısmına doğru, önce güney-doğu yönünde giderken, Amul kentinden sonra yön değiştirerek hemen hemen batı-doğu yönünde uzandığıdır. Böylece Khwarizm'in değişik adlarla, Fil, Katlı, Katlı Darkhaş ve Şahrastan

diye adlandırılan başkentinin, al-Jurjaniyah'ın kuzeyinde yeralmış olması gerekir. H. 616 yılında eyaleri ziyaret eden Yaqut al-~amawi,.

Kitô.b Mu<jam al-Bultf:an .adlı eserinde 40, Khwarizm'in başkentinin,

orada ya~ayanlarca, Arapça biçimi "al-Jurjaniyah" olan "Kurkanj"

diye adlanclırıldığını, bu kente eskiden "Fil" dendiğini, daha sonra

"al-Manşfırah".adını aldığını; AmO. Der'ya'nın doğu yakasında yeralan

35 Kitab al-Masalik wa al-Mamalik, ed. M. J. De Goeje, Leyden, ı889, s. 33·

35 "Lo nom propre de la capitale de Khwarizm est Fyl, ville qui est form~e

de deux quartiers, sur les deux rives du fleuve de Balkh" (Çevirinin 24. sayfası).

37 lviasalik al-Mam.alik, ed. De. Goeje, Leyden, 1927, s. 299-300.

38 Şurah al-Art/, ed. J. H. Kramers, 2 bas., 1938, s. 477-478.

39 Alısan al-"Taqasim, ed. De Goeje, 2. Bas., Leyden, 1906, s. 287.

40 Mu'jam al-Buldan (C. II, Tahran, 1965), s. 48o-483. (Ayr. bk. abı1 al-Fidfı' Taqwtm, s. 347).

(10)

ABU AL-RA YHAN J\L-BAYRÜNİ 6og

bu kenti sel bastığım ve al-Manşurah'nın tümüyle yıkıldığını belirt- mektedir 41• Yaqut'un anlattıklan, daha önce söylenenlerle, özellikİe ibn Khurdadhbih'in anlattıklanyla birleştirilince, Khwarizm'in baş­

kentinin bir zamanlar Amu Derya'nın her iki yakasında yeraldığı, . kentin tümüne önce Fil, daha sonra al-Manşurah adı verildiği, güney-

batı kesimine "Kurkanj", kuzey-doğu kesimine ise "Şahrastan"

dendiği; Şahrastan kesimini sel bastığı ve Amu Derya'nın suları altına gömüldüğü, bunun üzerine kentin yalnızca Kurkanj kesiminin

kaldığı ve zamanla "al-Manşurah" adının da kullanılmaz olduğu

ortaya çıkar. Bu görüşü, bazı başka düşünceler desteklemektedir.

1lkin, al-Bayruni'nin kendisinden daha genç bir çağdaşı olan ibn

Sina'nın Bukha.ra (Buhara)' dan ayrıldıktan sonra Kurkanj'a geldiğini,

orada, qnu Amir'i Ali b. al-Ma'mun'a takdim eden vezir al-Suhayli ile karşılaştığıru biliyoruz 42 • İkinci olarak, al-Bayruni, TaMtd 43

adlı eserinin bir yerinde, Amu Derya'nın batı yakasında, al-J urj aniyalı

ile M adfnah Khwarizm arasında, "Buşakanaz" (.;lS:! Y. ) adında bir köyde yaptığı bir gözlemin sözünü etmekte; bir başka yerde de4~, aynı gözlemden sözederek, bu gözlemi, Amu Derya'nın batı yakasın­

da, Madfnah Khwdrizm'in güneyinde yeralan bir köyde yaptığını

belirtmektedir. (Bundan, lvladznah Khwarizm'in, al J urjfmiyah'ın

kuzeyinde yeralması gerektiği anlaşılmaktadır). Üçüncü olarak, H.

372 yılında yazılmış, yazarı bilinmeyen Farsça bir kitapta (Hudud al-<a[am), al-J uıjaniyah'ın iki kesimden oluştuğu belirtilmekte, ancak burada, bu iki kesimin "Şahr Andan1nt" (İç Kent) ve "Şahr Bert1nt"

(Dış Kent) olarak adlandırıldıklan öne sürülmektedir; 45 bu, hem al-Bayruni'nin nisbe'sini açıklar, hem de onun kendi doğum yerine

ilişkin olarak söyledikleriyle bağdaşır görünmektedir. (Bir başka

deyi§le, onun "Şahr :Seruni" adı verilen kesimde doğduğunu, "al- Bayruni" nisbe'sinin buradan geldiğini; ancak bu kesim asıl kentin J"

bir bölümünü oluşturduğundan, al-Bayruni'nin doğum yerinin "Ma- dinah Khwarjzm" olduğunu söylemesinin doğru olduğunu öne süre- biliriz). Son olarak, sözkonusu dönemden önce ya da sonra Khwarizm'

41 "Mu'jam al-Buldan, s. 483.

42 İbn Sina apud 'Ubayd al-Jiı-zjani. (Bk. ai-Qıfti, Ta'rtkh al-lfukamii', ed.

J. Lippert, Leipzig, 1903, s. 417).

43 TaMid, ed. al-Tanjah, Ankara, 1962, s. 52-53.

u Ta~did, s. So-81.

45 lfudCıd l-'Alam, ed. Manoochehr Sotooden, Tahran, 1340/1962, s. 123.

(11)

i.

F. A. ŞANISI-ŞADJ\l\1 KARADEi'IIZ

in başkenti nerede olursa olsun, al-Bayruni'nin Maqalah jt lfikô.yah Ahl al-Hindfi Tartq.lstikhrfij al-'Umr adlı eserini yazdığı sırada, Khwa- rizm'in başkentinin al-Jurjfmiyah kenti olması ge~ekir ts Böyle de olsa, coğrafyacılann sözünü ettikleri yolların yarattığı sorun çözülme-

miş kalmaktadır (Yukarıda adıgeçen coğrafyacılann herbiri, eyaletin belli başlı yerleşim yerlerinin ve bunlar arasındaki uzaklıkların bir listesini vermiştir. Bu yollardan anlaşıldığına göre, Khwarizm'in

başkenti al-Jurjaniyah'ın güneyinde, bu kente 3 merhale ya da üç günlük yol uzaklığındaydı) 47 Buna, H. 309 yılında, Şaqllibah'a

giderken Khwarizm eyalerini ziyaret eden AJ:ımad ibn Façllan'ın

söylediklerini ekleyebiliriz. İbn Fadlan, Khwarizm'e (yani, "Khwa- rizm" diye adlandırılan kente) Bukhara'dan gittiğini, Khwarizm'in (yani Khwarizm eyaletinin) Amir'i, Muhammad ibn Iraq'ı ziyaret

ettiğini söylemekte; <~s iki kent arasındaki uzaklığın, kayıkla elli farsakh (fersah) olduğunu belirtmektedir49• İbn Fadlan yanılmış

•e Kurkanj Amir'i al-Ma'mıin b. Mu})ammad'in, ülkeyi Kurkiınj'dan yö-

nettiği açıktır. Abu 'Abd Allah'ın, Kurkiınj'a götürüldüğünü ve orada, al-Ma'mun'- un huzurunda başının kesildiğini, al-'Utbi'den (age., s. 95-96) öğreniyoruz; ibn Sina, Kurkiınj'da, o zamanki Khwarizm-Şiıh'a takdim edilmiş; onun Jurjiın'dan dönüşünde (daha önce Katlı'da oturmakta olan) al-Bayruni'nin Kurkanj'a geldiği,

orada, biri Dar al-İmarah'da olmak üzere, H. 406/407 yılında bir dizi gözlem yap- tığı görülüyor; H. 401 yılında, Kurkinj'da, abu al-'Abb~ al-Ma'mi.ın'un buyruğu ile bir kule yapılmıştır; bu kulenun kalıntıları arasından çıkarılan yazıtta, al-Ma'-

mıin'un, orayı ziyaret ettiği belirtilmektedir; son olarak, daha sonraki tüm ya- zarlar, bu kentin, Khwarizm'in başkenti olduğunu belirtmişlerdir, öyle görülüyor ki, bu kent, H. 6ı8 yılında Tatarlar tarafından yıkılıncaya değin başkent olarak

kalmıştır. (Ancak, abi.ı al-Fadl ai-Bayhaqi'nin Tarikh adlı eserinde, Kath'ı başkent'

olarak kabul ettiği görülmektedir; çünkü, abCı. al-'Abbas'ın, ülkesinin "Kh\varizm ve Gurganj" dışındaki tüm kentlerinde, khutba~ (hutbe)'nın Mahmud adına okutul-

masına rıza gösterdiğini belirtmektedir. Ancak bu, kanımca, yalnız, al-Bayhaqi'nin,

"Khwiirizm" in, o sırada başka bir kent için kullanıldığının farkına varmaksızın,

Kath'dan, "Khwarizm" olarak sözetmeyi sürdürdüğünü gösterir).

47 Bk. örneğin, al-İstakhri, age., s. 341-342 ve ibn Hawqal, age., s. 519-520.

" Rişalah ibn Fatllan, ed. Sami al-Dahan (Farsçaya çev. A. F. Tbataba'i, 1345· s. 62-63)·

48 !bit!.

(Ancak, ibn FaqJan'ın verdiği mesafe gereğinden çok uzun gorunuyor. AI-

Bayrıini, Tahtlitl'de, Madfnah Khwdriz.m ve al-Juıjaniyah-Kurkinj arasındaki uzaklığı farsakh (fersah) olarak ıg, mil olarak ise 57 olarak almıştır; bk. s. 232.

AI-Bayrıini'nin verdiği uzaklığın havadan uzaklık, ibn FaQ.lan'ın verdiği uzaklığın

ise, kendisinin de belirttiği gibi, kayıkla uzaklık olması gerçeği, aradaki farkı açık-

(12)

ABU AL-RA YHAN AL-BA YRÜNİ 6os

olamayacağına göre, al-Jurjaniyah'ın H. 309 yılında eyaletin merkezi

olmadığını ve o sırada K.hwarizm'in başkenti olan kent ile "al-Jur- janiyah" diye bilinen kent arasındaki uzaklığın oldukça büyüf ol-

duğunu kesin olarak kabul edebiliriz. Bundan başka, X eyalerinin

başkentinden, Arapça "Madinah X" olarak sözedilmesine kaqılık,

Farsçada, "Madinah" kelimesi bir yana bırakılarak yalnızca "X"

dendiği sonucunu çıkarabiliriz. Abu al-Fadl al--Bayhaqi'nin, al-Ma'- mun'un bundan böyle "Khwarizm ve Gurgtmj (Kurkanj'ın Farsça-

laştırılmış biçimi) dışında, eyaletin tüm kentlerinde klıutbah (hutbe)'ın

Mahmud adına okunmasına razı olduğunu bildirmesi, bu iki sonuca

ağırlık kazandırmaktadır so. "Khwarizm" ya da "Madinah Khwarizm"- in hangi kenti belirttiği konusunda ise, al-Bayruni'nin kendisi bize

tanıklık etmektedir. Al-Q.anfin adlı eserinde yeralan bazı kentlerin boylam ve enlemlerinin belirtildiği haritada, bu konuyla ilgili olarak iki kayıt vardır : (i) "Khwarizm'in kentlerinden biri olan al-J ur- janiyah" ve (ü) "daha önce eyaletin başkenti (madtnah) olan, K.hwa- . rizm'in bir başka kenti (balad) Katlı" sı. Al-BayrCıni'nin, doğum yeri

ile ilgili olarak, "Katlı" kentinden, "Madinah Khwarizm" olarak

sözettiği yolundaki görüşün en inandırıcı kanıtı, al-BayrCıni'nin doğum

yeri için Maqdlah'sinde ve "Katlı" için al-Q.anfin'da verdiği coğrafi

bilgilerdir. Katlı için verilen sayılar: 85°0' boy lam, 036' enlemdir.

Doğum yeri için verdiği sayılar ise: 85°0' boylam, 41 °20' enlem dir.

(Ancak, burada küçük bir tutarsızlık vardır; kentlerden birinin eniemi 4İ036'; ötekinin eniemi ise 41°20' dir. 16' fark, birçok şekillerde açıklanabilir. Örneğin, 41°20' = !.lt., gerçekte 41°35' = .JI.. olabilir, ya da bu sayılar, değişik zamanlarda al-Bayruni'nin doğru olarak kabul ettiği .sayılardır, vb. sı).

lamaya yeterli görünmemektedir : 3 ı farsakh ya da 93 Arap mili çok büyük bir.

farktır. Bununla birlikte, ibn Fa<;ilan, sözkonusu uzaklığın 50 mil olduğunu söyle-

miş olabilir; bu rakam ise sadece 7 Arap mili daha kısadır).

50 Tô.rikh Bayhadi, ed. Ghani ve Fayyad, Tahran, H. 1324, s. 674-675.

n Al-Q.6f!tin al-Mas'tidi, Haydarabad, Dekka, 1954-1956, s. 575·

52 Tal;dtfl adlı eserinde, al-Baynini, Madinah Khwari~m'in enlemirıi, matematik

işlemlerle, 41° 25' 40" olarak hesaplamakta bunun, daha önce gözlem yoluyla

bulunmuş olan değerlere uygun olduğunu belirtmektedir; bk. s. 234· Al-Juıjaniyah'ın

eniemi için ise farklı sayılar vermektedir: aynı gün değişik yöntemlerle· bulunan 42° o' 35" (s. 49) ve 42°

so'

13" (s. 51); daha başka bir yöntemle bulduğu 42° ı o' 3"

(s. 51-52) ve "gerçek" değer olduğunu belirttiği 42° ı7' (s. 54).

.r

(13)

; .

· 6o6 F. A. ŞAMSI-ŞADAN KARADENlZ

Bununla birlikte, bu durum bazı sorunları. çözülmemiş olarak

bırakmaktadır; şimdi bunları elealmamız gerekiyor. İbn Khurdadh- bih, "Fil" in, Khwarizm'in adı olduğunu, ancak mutlaka Khwarizm'in

başkentinin adı olması gerekmediğini söylemiştir. Bu nedenle, üçüncü

yüzyılın ortalarında eyalet olasılıkla İranlılarca "Fil" olarak bilini- yordu;. başkenti de "Katlı" dı. (Belki de, al-Jurjaniyah o zaman

başkentti ve "Fil" olarak biliniyordu). İbn Façllan, H. 309 yılında

Khwarizm'in başkenti olan Kath'a gelmiş ve bu kentten, Farsçacia

olduğu gibi, eyaletin adıyla sözetmiştir53 Öyle görünüyor ki, al-

İştakhri'nin Katlı'ın kuzey yakada (al-Jurjaniyah'ın ise güney yakada)

olduğunu söylemesinin nedeni, Amu Derya'nın yönünün Khwarizm bölgesinde genellikle kuzey-batı oluşu, böylece de eyaletin Amu

Derya'nın karşı yakasındaki kesiminin, nehrin kuzeyinde (Khurasan kesiminin ise güneyinde) yeralmış görünmesiclir. (Al-İştakhri, başken­

·tin adının Katlı o·lduğunu ve al-Jurjaniyah'nın Katlı'tan sonra en

büyük kent olduğunu·açıkça belirtmiştir). İbn I;Iawkal'in, Khwarizm'in in başkentinin, Amu Derya'nın ötesinde bulunduğu ve Mawara'al- Nahr kentlerine, Khurasan kentlerinden daha yakın olduğuna ilişkin

sözleri, kendi kendini kanıtlamaktadır. lfudı1d al-'Alam yazıldığı. sıra­

larda, siyasal durum değişmiş görünmektedir. Eskiden, Khwarizm-

Şah'ların yönetiminde bir Khwarizm eyaleti olup Kurkanj, Khwarizm-

Şah'lann uyruğunda bir başkan tarafindan yönetilen (olasılıkla

Khwarizm'in Khurasan bölgesinin tümünü kaplayan) bir kasaba iken, H. 372 yılında, Kurkanj Amiri kendini Khwarizm-Şahlardan bağımsız kılmış bulunuyordu. Böylece, başkenti Katlı olan Khwarizm eyaleti, başkentleri Kath ve Kurkanj olan iki eyalete dönüşmüştü.

Ancak, öyle görünüyor ki, al-Maqdisi'nin bu bölünmeyi tanıyıp tanımadığı açık seçik olmadığından, bu durum Halife tarafından

resmen onaylanmamıştı. Bununla "!:>irlikte, doğal olarak, al-Maqdisi,

Katlı'dan Qasbatuhô. al-Kubrô. diye sö~etmekte ve burasının (yani Khwarizm'in) Khurasan'daki başkentinin (qaşbah) adının al-Jurjani- yah (yani Kurkanj) olduğunu belirtmektedir. Bununla birlikte, onun, Kath'a "Şahrastan" dendiğine ilişkin sözlerinin doğru olup olmadiğını söyleyemeyiz. (İranlıların, Kath'a bu adı vermeleri kentin duvarlada çevrili olu§undan ileri gelmi§se, bu hiç de olanaksız değildir).

53 Risôlah'ı Arapça aslıyla karşılaştırma olanağı bulamadım. Bununla birlikte, Farsça çeviride, "Khwarizm", ibn FaQ.lan'ın o zamanki Khwarizm-Şah'ı ziyaret

ettiği bir kenti belirtmek için kullanılmıştır.

(14)

ABU AL-RA YHAN AL-BA YRÜNİ

H. 385 yılında, o zamanki Khwarizm-Şah öldürülmü§ ve tüm ülke o tarihten sonra Khwarizm-Şah unvanını alan Kurkanj Amiri'nin

egemenliği altında birle§tirilmi§tir. Kurkanj Amiri o tarihten sonra

Khwarizm-Şah unvanını almış, ama açıkça görüldüğü gibi, ülkeyi Kurkanj'dan yönetmi§tir. Bu nedenledir ki, İbn Sina, Bukhara'dan göçettikten sonra·, o zamanki Khwarizm-Şah'a Kurkanj'da takdim edilmi§ ci ve gene bu nedenle, al-Bayrfıni'nin sözünü ettiği, al-J urjani- yah'daki Dar al-İmarah Kurkanj'da bulunuyordu 51. Yaqfıt'un sözlerine gelince, bunların yanlı§ tahminler olduğu açıktır. Elde ettiği veriler onun için yeterli olmadığından, (görünürde) çeli§ik anlatımları uzla§tırmaya çalı§mı§tır. Al-Bayruni'nin Tabdzd adlı eserinde yeralan,

Katlı'ın Kurkanj'ın kuzeyinde olduğu yolundaki sözleri ya bir kalem

s\irçmesı ya da.o dönem yazarlarının bazan haritaya tersinden bak-

malarının ba§ka bir örneğidir! (Bunun bir örneğine, Yaqut'un al- Bayruni'nin ya§am öyküsüyle ilgili olarak yazdıklarında rastlıyoruz;

burada, Kuzey Kutbu'ndan Güney Kutbu olarak sözedilmektedirss.

Ancak, bir sorun çözülmemi§ olarak kalmaktadır - birçok yanlı§

tahminierin dayandığı bir sorun. Ona, neden al-Bayrfıni ya da Beruni denmi§tir? Gerçekten bunu bilmiyoruz. Bugün, onun Bayrun diye

adlandırılan bir yerde ya da Katlı'ın dı§ında doğduğu için böyle

adlandırılmadığını artık biliyoruz. Khwarizm'in onun anayurdu

olduğuna inanmak için de nedenlerimiz var56• Öyleyse, ona neden al-Bayruni denmi§tir? Kanımca, bu sorunun iki yönlü kar§ılığı vardır

Onun, Kurkanj Amiri'nin Khwarizm'in tümünü topraklarına kat-

masının e§iğinde, Khwarizm'e göçmesinden önce böyle adlandırıldığını

saptayabilirsek, ailesinin Khwarizm'in (kesinlikle Khwarizm kenti, eyalet değil) dı§ından gelmi§ olması gerektiği ortaya çıkar. Ancak, bunun sonradan adına eklendiği ortaya çıkarsa, bu durumun en basit açıklaması, Khwarizm dı§ındaki insanların da, yabancı ya da göç~

54 A. F. al-Bayhaqi (Tarfkh Bayhaqi, s. 675-676), ayaklanmanın nasıl patlak

verdiğini ve bundan sonra olanları anlatmaktadır. Bu konu ile ilgili olarak, asilerin, Veziri ve öteki büyükleri öldürdükten sonra, Dar al-İmarah'ya ulaştıklarını ve orada Khwarizm-Şah'ı öldürdüklerini belirtmektedir. Bu, metinde dile getirilen görüşü

desteklemektedir.

55 Bk. Mu'jam al-Udaba', s. 183.

51 Al-Bayrüni, Khwarizm'e göçmesini, "yurdundan ayrı düşme" (al-İghtirab 'an al-wafan), oraya dönüşünü ise "kavuşma" (al-ijtima' al-Şaml) olarak nitelemiş­

tir; bk. Ta{ıdfrf, s. Sı.

(15)

i .

6o8 F. A. ŞAMSİ-ŞADAN KARADENİZ

menlere "Berün" dedikleri, onun da kendisinden "al-K.hwarizmi"

. diye sözedilmesini istemediği için, kendisine nisbe (nisbah) olarak

"al-Bayrüni"yi aldığı şeklinde olacaktır.

* * *

Bu nedenle, al-Bayrüni, H. 362 yılının D ha' al-Hijjah ayının üçüncü

perşembe günü, K.hwarizm'in o zamanki başkenti olah Ka.th'ta 57

doğmuştur. Ama, ana babası kimdi, ailesi hangi ülke ya da bölgeden geliyordu? Bu soruya doyurucu bir karşılık vermek için, al-Bayrüni'- nin yaşamıyla ilgili atıfları kapsayan, Kitab Sirr al-St2rt2r'dan Yaqüt'un

aktardığı iki şüre s;a ne ölçüde kanıt değeri verileceğini belirlemek gerektir ss. Bizim bildiğimiz eserlerinin hiçbirinde, al-Bayrüni, kendi

yazdığı şürlerden dizeler aktarmamıştır; oysa başkalarınca yazılmış

olan şiirleri bol bol aktarmaktadır -. Q_issah Wamiq <ArJhra'yı Arapçaya çeviren, başka öyküler yazmış ve çevirmiş olan ve eserleri arasında

Qafiyah al-A lif jf Itmam Ş<ir abf Tammam'ın da bulunduğu bir insanın

kendisinin de bazı şürler yazmış olması hiç de olanaksız sayılmaz.

Abfı al.:.Fath al-Bustiy'in onunina yazdığı (söylenen)· qaştdah'nın daha ilk bakışta, al-Bayruni'den başkası tarafindan yazılmış olamayacağı anlaşılmaktadır. Ancak, daha yakından incelendiğinde, bu şürin abfı

al-Fath al-Bustiy ya da aynı kuııyah'ı taşıyan bir başka

§air

tarafindan, al-Bayrüni'ye övgü olarak yazılmış olması akla sığar görünmektedir.

Çünkü, önce, bir övgü yazarının, şürinin büyük bir bölümünde prens- Ierin saraylarındaki kişilerle bağlanndan, doğu ve batının bilim

adamlarınca çok iyi tanındığından sözetmesi, sonra da, içine düştüğü

kötü durumdan yakınması, en sonunda ise, o zaman onu destekleyen

57 Buraya kadar, al-Gl)ac,tanfar'ın, al-BayrWıi'nin Mad{nah Khwômm'de doğ­

duğunu söylemesinin neden doğru olmadığı açıkça anl~ılmış olmalıdır. (R. 6go

yılında doğmuş olan) al-Gha<Janfar, eserlerini, Katlı'ın artık b~kent olmadığı

bir sırada yazmıştır. (Gerçekten, Risalah'sini yazdığı sırada, daha sonraki b~kent

Kurkanj bile _hemen hemen tümüyle Tatarlarca yıkılmıştı).

57a Bk. Ek, s. 40, 41.

58 Bk. Mu<jam al-Udah?-', s. ı86-ı88 ve ı8g. (Yaqut'un, Kitab Si" al-Surur adlı eserinden, al-BayrCıni tarafından yazıldığı söylenen· bir qaşidah (kaside}, iki

kısa şiir ve üç dörtlük (rubai) aldığı Mul)ammad b. Mal)mud al-Naysaburi, al-

BayrCıni'den şair olarak sözeden tek kişidir. Daha önceki yazarların hiçbiri, söz- konusu dönemde tanıdıklan küçük büyük tüm Ghaznah'lı ozanlardan <lizeler

almış olan abıi al-Manştlr al-Tha'alibi ya da abu al-Hasan al-Bak.harzi bile, al- Bayninrden şiir aktarmamış, onun şair olduğundan da sözetınemişlerdir. Al-

Bayrlı.nt gerçekten şür yazmışsa, bunlara yer verilmemesi, en azından, çok gariptir).

(16)

ABU AL-RA YHAN AL-BAYRÜNİ 6og

tek kişi olan falanca kimseden sözetmesi garip görünecektir. Tersine,

eğer qaşidah, al-Bayruni için yazılmışsa, bu estetik talihsizlik ortadan kalkar. Çünkü şair, baştan sona mamdı1h'tan sözetmekte, önce kendisin- den, başkası adına, mamdt1b ile bağıntılı olarak sözetmekte ve kendi

kişiliğini, övdüğü kişinin altına gömmekte, sonra kendisim hatırla­

makta, övdüğü kişinin yüceliğini dile getirmenin ve onun bu dünyada

iyiliği, öte dünyada kurtulması için dua etmenin uygun olacağım

kendisine hatırlatmaktadır. İkinci olarak Ma~mud'un ölümünden sonra, al-Bustiy'in yeni bir koruyucuya gereksinim duymasının,

al-Bayruni'nin onun desteğine gereksinim duymasından daha olası görünmektedir. Son olarak, şiirdeki bazı anlatımlar doğru değildir:

al-Bustiy'de, bu, şairin dili özgürce kullanması olarak kabul edilebilir,

al-Bayrfıni'de ise bağışlanamaz. Al-Bayrfıni'nin abfı al-I:Iasan 'Ali b.

al-Ma'mun'u tamyıp tanımadığını bilmiyoruz. Ancak, H. 408 yılında

ilişkilerinin gerginleştiğini ve Ma}:ımfıd'un bundan sonra onunla hiç

barışmadığını ve ona haşin davrandığını, al-Bayruni'nin kendisinden öğreniyoruz 59• Öteki şiire gelince, al-Bayrfıni'nin kaleminden çıkmış olabilir; ama onunla hiç bir ilişiği olmayabilir de. Sonuç olarak, bu şiiriere p.ek güvenilmese ya da yalnızca onların kanıtlığına dayanı­

larak herhangi bir görüş önesürülemese de, al-Bayruni'nin yaşam

öyküsünün akışı içindeki bir boşluğu doldurmak için sakınınılı olarak

onları kullanabiliriz.

Al-BayrCıni'nin ana babası ve anayurdu konusuna dönersek,

al-Bayrfıni'nin kendisi Arapça ve Farsçanın onun için yabancı diller olduklanİu, bu dillerde konuşurken tedirginlik duyduğunu belirtmiş­

tir 60• Sanskritçeyi ve Hint bilimlerini öğrenmekte karşılaştığı güçlükleri Kitab al-Hind&ı adlı eserinde canlı bir şekilde anlatmaktadır. Öyle görünüyor_ ki, al-BayrCıni, birkaç astronoqıi terimi dışında başka bir dil bilmiyordu. Tahdfd adlı eserinde, Khwarizm'den ayrılmak zorunda

kalışını, "anayurduna yabancı" olmak (al-ightirlib 'an al-Wa!lin), geri .r dönüşünü ise ''yeniden birleşme" (al-ijtim/1' al-şaml) diye nitelemiştir 62 •

50 Kitab al-Jamahir fi Ma'rifah al-]awô.hir, ed. F. Krenkow, Haydarabad, dekka, H. 1355, s. 26-27. (JU~I lS.>-(; ~1 ı-lL.)

eo F. Krenkow, "Abu'r-Raihan al-Beruni'', Islamic Culture, C. VI (1932), s. 530-531, bu anlamda, al-Baynini'nin Kitab al-Şaydanah adlı eserinden bir bölüm

almıştır. Ayr. bk. L. Massignon, age., s. 2ı8; Massignon, çevirisinde, daha da açık

bir anlatım kullanmaktadır: " ... ma langue natale, Kharazmienne ... "

81 Kitab al-Hind, ed. E. C. Sachau, Haydarabad, Dekka, 1958, s. 12.

82

s.

8ı.

Belielen C. XLVI, 39

Referanslar

Benzer Belgeler

Doğru analiz sonuçlarına ulaşmak için 20 °C ile 25 °C arasındaki numune sıcaklığına riayet edilmelidir.. Kirlenmelerden kaynaklı hataları önlemek adına küveti

ı. Sacy'nin ölümünden sonra onun yerine College de France'da arabca profesöru oldu. Piimoııt tt dmu lo Sııisu adlı eserleri yayınladı. Bir çok arabça, farsça

UYSAL BORA: Tell Minar ve Giremira, Nusaybin Bölgesi'nde Yer Alan İki Ninive 5 Merkezi (1 harita, 6 resim, 2 levha ile birlikte) 803 YILMAZ, LEYLA: An Unknown Chapel in

edernemekle beraber 6t, Akdağ'ın iddia ettiği gibi &#34;Marmara üni- tesi&#34; karşısında tamamiyle düşmüş değildi. Beynelmilel ticaret mer- kezi ve transit

Pınar pazardan üç kilo portakal almış. Pınar pazardan üç kilo portakal ile

GOLEN, ZAFER: 1849-1851 Bosna Hersek isyan ı (5 belge ile birlikte) 905 GÜÇLÜ, YÜCEL: The Wounded Turks and the Fail of Damascus, 1 October 1918 931 HATIPO ĞLU,

akidesine göre, kayın (Ülkün atanın merhametile Umay anaya gök- den i.nı:niştir&#34;; yani Tanrıdan ayrılmış bir nesnedir. Kayın ağacı bu- lunmayan yerlerde

DER İN, ZAFER-SAĞLAMTEMİR, HALUK : Alaköy Kalesi ve Kalede Bulunan Urartu Heykelleri (2 harita, 1 plan, 4 çizim, 4 resim ile birlikte) 15 GÜNEL, SEVINÇ : Liman Tepe'de Ele