• Sonuç bulunamadı

Klinik Psikolojide Temel Görüşme Becerileri DR. ÖĞR. ÜYESİ ELİF ÜNAL ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ PSİKOLOJİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Klinik Psikolojide Temel Görüşme Becerileri DR. ÖĞR. ÜYESİ ELİF ÜNAL ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ PSİKOLOJİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI"

Copied!
33
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Klinik Psikolojide

Temel Görüşme Becerileri

DR. ÖĞR. ÜYESİ ELİF ÜNAL ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ PSİKOLOJİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

(2)

TEMEL GÖRÜŞME

BECERİLERİ

(3)

Neler öğreneceğiz?

Görüşmecilerin sessizlik, başka sözcüklerle açıklama, açıklık getirme,

yönlendirmesiz duygu yansıtma ve özetlemeyi içeren yönlendirici olmayan bir dizi dinleme tepkilerini nasıl ve neden kullandığını,

Görüşmecilerin yorumlayıcı duygu yansıtma, yorumlama, doğrulama hissi ve çatışmayı içeren yönlendirici bir dizi dinleme tepkilerini nasıl ve neden

kullandığını.

Görüşmecilerin danışanlarına güven vermek amacıyla hissettikleri doğal istek

Pozitif ve negatif izleme davranışı arasındaki fark

(4)

Başlarken…

İnsan iletişimi söz konusu olduğunda, genellikle iki olası rol düşünürüz:

mesajı gönderen ve mesajı alan rolü.

Birisi sizinle konuşurken, göreviniz iyi bir dinleyici olmaktır.

İşiniz dinleyici olmak olsa bile aynı zamanda mesajı gönderen rolünde de yer alırsınız.

Bu, insan iletişimini bu denli karmaşık kılan parçasıdır.

Ne derseniz deyin (hatta hiçbir şey demeseniz bile) bir şey iletiyorsunuz.

Bir arkadaşınızla telefonda konuştuğunuz bir zamanı hatırlayın. Belki bir şey söylediniz ve sonra kısa bir sessizlik oldu- bir duraklama. Arkadaşınızın duraklamasını, hiçbir şey

söylemediği zaman, bir şey anlatmaya çalışıyormuş gibi fark edip yorumladığınız gerçek değil mi?

(5)

Başlarken…

Psikolog kımıldamıyor ya da bir şey söylemiyor, ancak yine de anlayış ve empati gösterdiğini aktarıyor (ya da en azından konuşan kişi dinleyenin yüz ifadesini

empatik olarak yorumluyor).

Danışanınızın size yönelik ilk izlenimi çoğunlukla o konuştukça karşısında ne gözlemlediğine dayanır.

Sizin danışanınızla ilgilenmeniz ona bir mesaj verir: bu mesaj, ideal olarak, açıkça ve özgürce konuşmaya bir davet olarak yorumlanır.

Bu derste öncelikle, iyi bir dinleyici gibi nasıl bakacağınız, konuşacağınız ve davranacağınız üzerinde duracağız.

(6)

İzleme Davranışı

Görüşmenin temeli olarak düşünülür.

İzleme davranışını “kültürel ve bireysel olarak uygun. . . göz teması, vücut dili, ses niteliği ve sözel takip” olarak tanımlanır.

Görüşmecilerin danışanlarına kültüre ve bireye uygun şekillerde dikkat etmeleri gerekir.

Eğer görüşmeciler, bakma, konuşma ve dikkatle izleme konusunda başarısız olursa çok fazla danışanları olmaz.

Danışanların çoğu görüşmecilerin onları dinlemediğini düşünürse danışmanlık almayı bırakırlar.

İzleme davranışını ve iyi bir dinlemenin önemi tartışılmazdır.

İzleme davranışı öncelikli olarak sözsüzdür.

(7)

Olumlu İzleme Davranışı

Olumlu izleme davranışları, iletişimi başlatır ve özgür ifadeyi teşvik eder.

Aksine, olumsuz izleme davranışları kişinin kendini ifade etmesini engeller.

Olumlu ve olumsuz izleme davranışlarının belirlenmesi söz konusu olduğunda evrensellik çok azdır.

çünkü kültürel alt yapı ve önceki deneyimler danışanın bir izleme davranışını olumlu veya olumsuz olarak değerlendirmesini etkiler.

Bazı temelleri olsa da bir danışanda etkili olan diğer bir danışanda etkili olmayabilir.

Danışanlarınızla ilgilendiğiniz şekliniz her bir danışanın bireysel ihtiyaçları, kişilik tarzı ve aile ve kültürel geçmişine göre bir dereceye kadar değişmeli.

Bazı durumlarda, açıkça oldukça daha özenli olmalısınız.

(8)

İzleme Davranışının Boyutları

Kültürler arası tutarlılık gösteren 4 ayrı boyut tanımlanmıştır:

1. Göz teması

2. Beden dili

3. Ses niteliği

4. Sözlü izleme

(9)

Olumsuz İzleme Davranışı

Olumlu katılım davranışları, aşırı kullanıldığında, uygunsuz olur.

Görüşmeciler şu davranışları aşırı kullanmaktan kaçınmalıdır:

Baş sallamak. Aşırı derecede baş sallamak rahatsız edici olabilir.

Bir süre sonra, danışanlar sırf görüşmecilerin başlarını aşağı yukarı sallamalarından kaçınmak için uzağa bakabilirler.

“Hı hı” demek. Bu aşırı kullanılan bir izleme davranışıdır.

Hem deneyimsizler hem de profesyoneller bu kalıbı kullanabilirler.

Birini iki dakika dinlerken, 20 kez kadar çok “hı hı” diyebilirler.

Aşırı "hı hılara" bizim tepkimiz (ve birçok danışanın tepkisi) basitçe kişiyi “hı hı” dışında bir şey söylemesi için zorlamak için konuşmayı kesmektir.

(10)

Olumsuz İzleme Davranışı

Göz teması. Çok fazla göz teması kişinin dikkatle inceleniyormuş veya gözü korkutuluyormuş gibi hissetmesine neden olur.

Siz kişisel bir konu hakkında konuşuyorken, ya da ağlarken, terapistin durmak bilmeden gözlerini dikip size baktığını düşünün.

Göz teması çok önemlidir, ama fazlası bunaltıcı olabilir.

Danışanın son sözünü tekrar etme. Bazı görüşmeciler tek bir anahtar kelimeyi, sıklıkla en son kelimeyi, tekrar etmeyi içeren bir sözlü izleme tekniğini kullanırlar.

Bu kalıbı aşırı kullanma danışanların çok fazla inceleniyorlarmış gibi hissetmelerine neden olabilir çünkü görüşmeciler 30 veya 60 saniyelik bir konuşmayı tek kelimelik bir cevaba düşürüyorlar.

(11)

Olumsuz İzleme Davranışı

Aynalama. Aşırı veya uygunsuz ayna tutma girişimleri zarar verici olabilir.

Danışanlar bazen danışmanların kendi üzerlerinde özel kontrol uygulamak için gizli teknik kullandıkları hakkında endişeleniyorlar.

Onlarınkine benzer bir fiziksel pozisyon almak için çalışıp çalışmadığınızı fark edebilirler ve onları yönlendirmek için psikolojik taktik kullanıp kullanmadığınızı merak ederler.

Sonuç genellikle direnç ve uğraşmadır.

Danışanlar yeni bir pozisyona geçmeye başlarlar, görüşmeci bunu fark eder ve

eşzamanlılığı sağlayabilmek için pozisyon değiştirir ve danışan yeniden yer değiştirir.

(12)

Olumsuz İzleme Davranışı

Araştırmalar danışanların şu görüşmeci davranışlarını olumsuz olarak

algıladıklarını göstermektedir (Cormier & Nurius, 2003; Smith-Hanen, 1977):

Nadiren göz teması kurma.

Danışandan 45 derece veya daha uzağa dönme.

Bel yüksekliğini korumadan eğilme.

Danışandan uzak bacak bacak üstüne atma.

Kolları göğüs üzerinde birleştirme.

(13)

Bireysel ve Kültürel Farklılıklar

Birçok bireysel ve kültürel farklılıklar görüşmeyi etkilemektedir.

Bu farklılıklar şunları içerir, ancak bunlarla sınırlı değildir:

cinsiyet,

sosyal sınıf,

etnik köken,

cinsel yönelim,

Yaş

fiziksel engel

Her danışan kendine özgü davranış kalıpları ve sosyal normları içeren ayrı bir alt kültürün parçasıdır

(14)

Görüşmeci Tepkileri

Size bir görüşme esnasında hangi tepkinin hangi zaman kullanılması gerektiğini

belirlemek için tamamen yapılandırılmış bir şekilde, olası tüm görüşmeci tepkileri için güvenilir bir kılavuz sunmak isterdim.

Ne yazık ki, ya da neyse ki, danışan ve görüşmeci arasındaki benzersiz ilişki –ve görüşme sürecinin kendisi- herhangi bir tür formül için çok karmaşıktır.

Danışanlar arasındaki farklılıklar onların çeşitli görüşme tepkilerine verecekleri karşılığı güvenilir bir şekilde tahmin etmeyi imkansız kılmaktadır.

Belirli bir görüşme tepkisini etkili bir biçimde uygulamak görüşmenin bir kitaptan

alamayacağınız diğer soyut varlıklarla birlikte duyarlılık ve deneyim gerektiren sanatsal yönünü oluşturmaktadır.

Ne söyleyeceğini ya da onu ne zaman söyleyeceğini bilmemek yeni başlayan görüşmeciler için endişelendirici olabilir. Ama dürüst olmak gerekirse, hiç kimse doğru şeyi söylemeyi her zaman bilmiyor.

(15)

Görüşmeci Tepkileri

Ne söyleyeceğini, onu ne zaman söyleyeceğini ve ne zaman sessiz olacağını bilmek klinik görüşme sürecinin aslıdır.

"Yanlış bir şey" söylemek ortak bir korkudur.

Görüşmeci tepkileri üç grupta sınıflandırılır:

1. Yönlendirici olmayan dinleme tepkileri (örn. sessizlik).

2. Yönlendirici dinleme tepkileri (örn. yorumlama).

3. Yönlendirici eylem tepkileri (örn. tavsiye).

(16)

Yönlendirici Olmayan Dinleme Tepkileri

1. Sessizlik

2. İçeriğin Başka Sözcüklerle Açıklanması Veya Yansıtılması

3. Açıklık Getirme

4. Yönlendirici Olmayan Duygu Yansıtması

5. Özetleme

(17)

Güven Verme

Başka bir insanı kibarca dinleme, ilgi gösterme, hislerine duyarlı olma ve çok sayıda yardımsever davranışı içerir.

Ek olarak, eğer iyi dinliyorsanız, karşılıksız, güven verici, olumlu şeyler söylemek için güçlü bir çekim de hissedebilirsiniz.

Ancak, övmenin veya güven vermenin yönlendirici olmayan dinlemeyle aynı şey olmadığını bilmek önemlidir.

Güven verme de bir tekniktir. Danışanlar güvence için yalvarıyormuş gibi davranabilirler.

İyi bir ebeveyn olup olmadıklarını, doğru şeyi yapıp yapmadıklarını, üzüntülerinin dağılıp dağılmayacağını ve benzeri şeyleri bilmek isterler.

Siz onlara güven verme ve onlara gayet iyi gittiklerini söyleme baskısını hissedeceksiniz.

(18)

Güven Verme

Danışanlara, zamanından önce veya geniş çaplı güvenceler verilmemelidir.

Güven verdiğiniz zaman, bir durumu ve/veya kişinin başa çıkma yeteneklerini değerlendiriyorsunuz ve koşulların iyileşeceğini ve daha iyi sonuçlanacağını açıklıyorsunuz.

Ayrıca, empati ve güven verme birbiriyle değiştirilemez.

Görüşmeciler, düzenli olarak empatik açıklamalar yapmalıdırlar, halbuki güven verme dikkatle, küçük dozlarda gelmelidir.

(19)

Yönlendirici Dinleme Tepkileri

1. Duyguyu Doğrulama

2. Duyguların Yorumlanarak Yansıtılması

3. Yorumlama

1. Klasik yorumlama / psikanalitik yorumlama

2. Farklı bir bakış açısı geliştirme (reframing)

3. Yüzleştirme

(20)

Yönlendirici Dinleme Tepkileri

Yönlendirmelerin etkin kullanılabilmesi için kişilerarası ve klinik duyarlılık gerekir.

Yönlendirmeler ayrıca psikopatoloji ve tanı becerilerini de gerektirir.

Her zaman görüşmeyi belirli bir temaya ya da değerlendirme konusuna odaklamak için kullanılır.

(21)
(22)

SORU SORMA

(23)

Başlarken…

Klinik görüşmeciler dinlemenin ötesine geçmeli ve danışanı sorularını ustalıkla kullanımıyla değerlendirmeliler.

Görüşmeciler bazen danışanların belirli eylemlerde-görüşmecinin uyumsal ve sağlıklı olduğunu düşündüğü eylemlerde bulunmasını teşvik ederler.

Neler öğreneceğiz?

Görüşmecilerin kullanımına uygun çok çeşitli soruları, nasıl kullanılacaklarını ve onların genel etkilerini (ve yan etkilerini)

Soru sormanın faydaları ve sorumlulukları

Ne tür sorular uygun değildir veya etik olmayan sorular nelerdir?

Görüşmede soru sormak için gerekli genel yönergeler

(24)

Başlarken…

Sorular görüşmeler için temel araçlardandır.

Şimdiye kadar dinlemeye vurgu yaptık, bunun amacı çok fazla soru sorma eğiliminde olan yeni başlayan siz görüşmeciler için farklı olasılıkları görmenizi sağlamaktı.

Sorulara bağımlı olmadan farklı yöntem ve becerileri kullanmak çok önem arz etmekte.

Sorular ve eylem becerileri bir çok farklı amaçla kullanılabilir.

(25)

Soru Sorma

I.

Genel Soru Türleri

Açık uçlu sorular

Kapalı uçlu sorular

(26)

Soruların Faydaları

Açık sorular danışanların düşüncelerini ve duygularını daha derin tartışmalarına neden olabilir.

Kapalı sorular görüşmecilerin başka türlü erişilmesi zor olacak belirli bilginin gerçek nedenini bulmalarına yardım edebilir.

Görüşmecilerin otoriter bir rol üstlendikleri ve görüşmeyi sorularla kontrol ettikleri zaman bazı danışanlar rahatlamış hissederler.

Ayrıca sorular, danışanların konuşmaya çalıştıkları şeyleri açıklamalarına ve belirlemelerine yardım eder.

Sorular danışan davranışının belirli, somut örneklerini ortaya çıkarmakta mükemmel araçtır.

Ustalıkla soru sorma tanısal görüşmede esastır

(27)

Soruların Faydaları

Bazı danışanlar kendilerine çok soru sorulmasını tercih eder çünkü sorular ne söyleneceği hakkında açık bir kılavuz sağlarlar.

Aksine, daha az yapılandırılmış ya da daha az yönlendirmeli teknikler danışanın nasıl ilerleyeceğini bilmemesinden kaygı ve engellenme yaratırlar.

Sorular öncelikli olarak bilgi kazanmak için kullanılsa da, görüşmecilere görüşmenin rotası ve istikameti üzerinde kontrol sağlamalarında da yararlıdırlar.

(28)

Soru Sormanın Dezavantajları

Soru sormak danışanın değil, görüşmecinin merakını ve değerlerini vurgular.

Sorumluluğu ve görüşmenin doğasındaki otorite farklılıklarını vurgular.

Soru sorma, özellikle onlara art arda birçok soru sorulduysa, danışan kendiliğindenliğini azaltabilir ve danışanların savunmacı hissetmelerine neden olabilir.

Danışanlar görüşmecinin doğru soruyu sormasını bekleyip pasif bir şekilde boş boş oturabilir.

Bu bir çelişki yaratır: görüşmeciler genellikle soru sorarak başlarlar çünkü bilgi isterler ancak bazen çok fazla soru sormak danışanın sözel girişkenliğini azaltır, savunmayı artırır ve daha az bilginin edinilmesine neden olur.

Aşırı soru sorma ayrıca bağımlılık geliştirir: danışanlar hayatlarındaki önemli sorunlar için görüşmeci soru ve cevaplarına aşırı derecede bel bağlamaya başlarlar.

(29)

Açık Uçlu sorular

Tek kelimelik yanıtlardan daha fazlasını gerektirir; sadece evet veya hayırla cevaplanamazlar.

Danışanlardan daha derinlemesine ve detaylı bilgi alınmasını sağlarlar.

Neden sorusu?

Neden sorularını olabildiğince az kullanın!

Savunmayı ve entelleştirmeyi artırıyor ve olumlu ilişkiyi azaltıyor.

Olumlu ilişkinin iyi olduğu ve danışanın kendi hayatıyla ilgili belirli bir durumu düşünmesini veya entelleştirmesini istediğiniz durumlarda, Neden soruları danışanınızın belirli örüntü ve

motivasyonlara daha yakın ve derinden bakmasına yardım etmekte uygun ve kullanışlı olabilir.

(30)

Kapalı Uçlu Sorular

Evet ya da hayır yanıtıyla cevaplandırılabilir.

Açık sorulara göre sözel ifadeyi sınırlandırır ve danışanları daha özel yanıtlara yönlendirir.

Tanı görüşmelerinde sıklıkla kullanılırlar.

Bir görüşmeye olağan yönlendirici olmayan tepkilerle başlayıp sonra kapalı sorularla daha özel bilgi edinmek için tarzınızı değiştirebilirsiniz.

(31)

Merak ve Etik

Çoğu danışmanlar bazen sırf kendi meraklarını gidermek amacıyla danışanlara soru sorma isteği hissederler.

Sırf görüşmecinin merakını gidermek için sorduğu sorular

Komşuculuk oynamak

Eğer görüşmeciler kendi dürtülerine uyup danışanlara

uygunsuz sorular sorarsa etik konular meydana gelebilir

(32)

Soruları nasıl sormalıyız?

Soru kullanımını en uygun şekle getirmek için, aşağıdaki beş yönergeyi aklınızdan çıkarmayın:

Danışanlarınızı sorular için hazırlayın

Sorularınızı dinleme ve eylem tepkilerinde ağırlıklı olarak kullanmayın.

Sorularınızı danışan kaygılarıyla ilişkilendirin.

Soruları somut davranış örnekleri çıkarmak için kullanın

Hassas konulara dikkatli yaklaşın.

(33)

Kaynakça

Egan, G. (2011). Psikolojik Danışma Becerileri. Çev.: Yüksel, Ö. Kaknüs Yayınları, İstanbul.

Flanagan- Sommers, J. & Flanagan-Sommers, R. (2009). Klinik Görüşme:

Psikolojik Değerlendirme Esasları. Çev.: Akbaş, G. & Korkmaz, L. İthaki Yayınları, İstanbul.

Nelson-Jones, R. (2015). Temel Psikolojik Danışma Becerileri: Yardımcının El Kitabı.

Çev.: Sart, G. Nobel, Ankara.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bilgisayar Programcılığı Önlisans Programı Tarım Makineleri Önlisans Programı Mimari Dekoratif Sanatlar Önlisans Programı Seracılık Önlisans Programı Basım ve

Soru kitapçığı ve cevap kâğıdı üzerinde yer alan Soru Kitapçık Numarasını doğru kodladığınızı beyan eden alanı imzalayınız ve salon görevlisinin, kodlamanın

▪ Bu sevgi gereksinimi o kadar yoğundur ki, kişi, kendisi için önemli olan insanlar tarafından kabul edilmeyen, sevilmeyen yönlerini veya yaşantılarının bir kısmını

• Her cinsel karşılaşmada ya da neredeyse her cinsel karşılaşmada (yaklaşık %75-100’ünde) cinsel etkinlik sırasında, cinsel organlarda ya da cinsel organların dışında

• Dış görünüş, davranış ya da psikomotor aktiviteler, değerlendiriciye karşı tutum, duygulanım ve duygudurum, konuşma ve düşünce, algı bozuklukları, yönelim ve

İKİ İLKYARDIMCI İLE SÜRATLİ TAŞIMA. ÜÇ ELLE

Studying the effect of multiplayer online games on marriages, researchers found that in the 76% of the cases where the couple played together, games actually aided the relationship.

6. Sınavda uyulacak diğer kurallar bu kitapçığın arka ka-.. Cep telefonu ile sınava girmek kesinlikle yasaktır. Çağrı cihazı, telsiz, fotoğraf makinesi vb. araçlarla; cep