• Sonuç bulunamadı

TAM PROTEZLERDE TUTUCULUK PRENSİPLERİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "TAM PROTEZLERDE TUTUCULUK PRENSİPLERİ"

Copied!
19
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TAM PROTEZLERDE

TUTUCULUK PRENSİPLERİ

Prof. Dr. Betül KALIPÇILAR

(2)

Tutuculuk; fonksiyonel kuvvetlerin mukoperiost ile ölçü yüzeyi arasındaki bağlantıyı bozamadığı bir durumdur.

Protez terimleri sözlüğünde tutuculuk; protezin giriş yoluna zıt ve özellikle dik yönde gösterdiği dirençtir, şeklinde tanımlanmaktadır.

Tutuculuk, protezlerin takılmasının aksi yönde çıkarılmasına

karşı koymak demektir.

(3)

Tutuculuk yerçekimine, besin maddelerinin yapışkanlığına ve fonksiyonel kuvvetlere karşı koyan, protezin kendinde bulunması gereken bir özelliktir.

Stabilite genel anlamda sertlik, sağlamlık, devamlılık demektir.

Protetik diş hekimliğinde kullandığımız anlamı da budur.

Stabilite protezlerin, onları hareket ettirmeye ve yer değiştirmesine yönelik yatay ve yatay komponentli fonksiyonel kuvvetlere karşı yerinde durabilmesi ve bu kuvvetlere karşı koyabilmesidir.

Stabil bir protez, kemik desteği ile olan normal ilişkisini devamlı olarak koruyabilen ve bu ilişkiyi değiştirmeye zorlayan

kuvvetlere karşı koyan bir protezdir.

Protez, tutuculuğun iyi olması oranında bu hareketlere karşı koyabilecek, başka bir deyimle stabilitesini koruyacaktır.

(4)

1- Balanslı bir oklüzyon ve artikülasyon

Tüberkül çatışmalarına ve böylece yatay kuvvetlerin doğmasına engel olmak gerekir.

Bu anlamda aşındırma işlemi önem kazanmaktadır.

Stabilitede rolü olan etkenler

2- Cilalı yüzeylerin eğimi

Dişli prova sonrası yapılan modelaj işlemi önem kazanmaktadır.

3- Arka gurup dişlerin şekli, büyüklüğü ve dizimleri

4- Alveol kretleri ile azı dişlerinin karşılıklı ilişkileri

(5)

TUTUCULUK PRENSİPLERİ Tutuculuk ölçü ile başlar.

“Esas ölçülerin alınıp, geçici kaide plaklarının yapılması ile tutuculuk sorunu büyük ölçüde halledilmiştir.”

Daha sonra tutuculuğa dolaylı ve dolaysız olarak etki yapan birçok

faktör işin içine girer.

(6)

TUTUCULUK FAKTÖRLERİ

III.MEKANİK FAKTÖRLER I.ANATOMİK

FAKTÖRLER

II.FİZİKSEL FAKTÖRLER

Alveol kavisinin genişliği

• Alveol kretlerin şekli

• Vestibul derinliği

• Damak şekli

• Tuberlerin şekli

• Toruslar

• Frenulumlar

• Dil

• Tükrük

• Mukozanın kalınlığı

• Adezyon

• Kohezyon

• Yüzey gerilimi

• Kapiller çekim

• Atmosfer basıncı

• Post dam

• Süksüyonlar

• Nötral Bölge

(7)

I.ANATOMİK FAKTÖRLER

Hastaya yönelik anatomik özelliklerdir.

Bazı özelliklerin değiştirilmesi mümkün değildir,

bazıları cerrahi yollarla değiştirilebilir ve protez kullanımı açısından daha olumlu şekle dönüştürülebilir.

Alveol kavisinin genişliği

• Alveol kretlerin şekli

• Vestibul derinliği

• Damak şekli

• Tuberlerin şekli

• Toruslar

• Frenulumlar

• Dil

• Tükrük

• Mukozanın kalınlığı

(8)

•Alveol kavisinin genişliği Kavis ne kadar geniş olursa protez o kadar geniş alanı kaplayacak ve tutuculuk artacaktır.

•Alveol kretlerin şekli

Kretlerin yüksek ve kesitlerinin U şeklinde olması tutuculuğu arttıracaktır. Bu durumda kretlerin yan duvarları birbirlerine paralel olacağından yüzey genişliği ve protezin yan basınçlara karşı direncinin artması nedeni ile tutuculuk artacaktır.

Alveolar kretlerin düz, alçak, üçgen biçiminde veya bıçak sırtı şeklinde keskin olması tutuculuğu olumsuz yönde etkileyecektir.

•Mukozanın kalınlığı

Mukozanın ideal kalınlığı 1,5-2 mm. kabul edilir.

Bu kalınlık mukoza tabakasının çiğneme basıncı altında kolayca sıkışabilmesini sağlar. Bu da tutuculuğu olumlu yönde etkiler.

Mukoza ince ise kolay tahriş olur. Aşırı kalınsa tutuculuk yanı sıra stabilizasyon da olumsuz etkilenir.

(9)

•Vestibul derinliği

Alveol kretlerinin şekli ve kemik atrofisi ile ilişkilidir.

Çevre doku bağlantılarının alveol kemiğinin tepesine yakın olması, alanın daralması ve hareketli çevre dokuların protez kenarlarını itebilmesi açısından tutuculuğu olumsuz yönde etkileyecektir.

•Damak şekli Damak kubbesinin derin ve kesitinin kare şeklinde olması tutuculuğu arttırır. Bu durumda vertikal ve lateral yönde yer değiştirmelere karşı protezin direnci artar, alanın genişlemesi ile de adezyon kuvvetleri artmış olur.

•Frenulumlar

Alveol kretinin tepesi ile ilişkili olduğunda, protezin dokudan uzaklaşmasına, yani tutuculuğun azalmasına neden olurlar.

Özellikle üst dudak frenulumu için söz konusu olan bu durum, protez plağının incelmesine, fonksiyon sırasında stres

birikimine ve sonuçta protezin kırılmasına da neden olur.

(10)

•Tüberlerin şekli

Tüberlerin geniş ve muntazam olması tutuculuğu arttırır, çünkü yüzey genişlemesine bağlı olarak protezin oturacağı alan genişlemiştir.

Toruslar Genel olarak exostos olarak isimlendirilen kemik kabartıları belirli bölgelerde Torus ismini alır. Üst çenede orta hatta Torus Maxillaris, alt çenede lingual tarafta Torus

Mandibularis olarak bilinir. Maxillar toruslar daha sık

görülürler, fakat alt çenede torusların etkisi üsttekine göre çok daha olumsuzdur.

Küçük toruslar protez altında bırakılabilir. Bu durumda mutlaka röliyef yapılmalıdır.

Toruslar büyüdükçe protezin tutuculuğunu olumsuz yönde etkilerler.

(11)

•Tükrük

Tükrüğün kalitesi, miktarı, fiziksel özellikleri tutuculuk açısından önemlidir.

Tutuculuk açısından ideal tükrük, istenilen miktarda, vizkozitesi normal ve akıcı kıvamda olmalıdır.

•Dil Normal durumda dil ağız

tabanını tümüyle doldurmalı, yan kenarları alveol kretinin biraz üstünde veya karşısında istirahat durumunda olmalı ve dil ucu ön alveol kretinin tam lingualinde bulunmalıdır.

Dil doğumsal olarak büyükse, alt protezi yukarı doğru iterek tutuculuğu olumsuz yönde etkiler. Alt çenede disto-lingual kesimlerin ölçülerinin iyi alınmasına engel olur.

Dil küçükse, ölçü alımı kolaylaşır

fakat protezin cilalı yüzeylerini kavrayamayacağı için tutuculuk azalır.

(12)

II. FİZİKSEL FAKTÖRLER

Adezyon

• Kohezyon

• Yüzey gerilimi

• Kapiller çekim

• Atmosfer basıncı

(13)

•Adezyon

Fizikte yapışma demektir.

“Yüzeyleri temas halinde olan iki cismin, birbirlerine benzemeyen moleküllerini bir arada tutan kuvvet” olarak tanımlanır.

Tam protezler için adezyonla ilgili iki yüzey, protez kaide plağının iç yüzü ile mukozadır. Bu iki cismin molekülleri birbirlerini çekerek

adezyon kuvvetini oluştururlar.

(14)

•Kohezyon

Fizikte “Bir cismin partiküllerini birleştiren kuvvet” olarak tanımlanır.

Tam protezlerle ilgili olarak sözü edilen cisim tükrüktür.

Tükrük moleküllerini bir arada tutan kuvvet kohezyondur.

Tükrük mukoza ile protez kaide plağı arasında bir ortam oluşturur ve içindeki moleküllerin birbirlerini çekmesi ve aynı zamanda adezyon

kuvvetinin etkisiyle kaide plağı mukozaya yapışır.

(15)

•Yüzey gerilimi

Fizikte “Birbirleriyle karışmayan ve temas halinde olan iki cisimden sıvı olanın yüzeyinde meydana gelen gerilim” olarak tanımlanır.

Yüzey gerilimi, protezin yerinden oynayıp mukozadan uzaklaşmaya başladığı zaman etkili olur. Protez içinde basıncın azalmasını sağlar.

Böylece atmosfer basıncının faaliyete geçmesine izin verir.

Yüzey gerilimi diğer faktörlerle birlikte değer kazanır.

(16)

• Kapiller çekim

Fizikte “Bir sıvının katı bir cisimle temas eden yüzeyinin kabarık veya çökük olması faaliyeti.” olarak tanımlanır.

Kapillarite yüzey gerilimi nedeniyle oluşmuş bir kuvvettir.

Yüzeyin şekli ne olursa olsun buna “Meniskus” denir.

Protez kaide plağı mukozaya çok iyi adapte olduğunda mukoza ile kaide plağı arasında çok ince bir aralık kalır. Arada tükrük vardır ve tüm sıvı boyunca

kapiller çekim ortaya çıkar.

Kaide plağının tüm yüzünde ortaya çıkan kapiller çekim ve kaide plağının sınırlarında meydana gelen meniskus ile tutuculuk sağlanmış olur.

(17)

•Atmosfer basıncı

Yerküreyi çevreleyen hava tabakasının dünyadaki her cisim üzerine yaptığı belirli basınçtır.

Fizikteki Toricelli deneyi…

(tamamen su ile dolu, içinde hiç hava kalmamış bir kabın üzeri bir kağıtla örtülüp ters çevrilirse su akmaz, çünkü dış hava basıncı kağıdı yukarı iter)

Tam protez açısından, protez kenarlarının iyice kapatılmış olması, hava basıncının etkili olmasını sağlar.

Atmosfer basıncının etkisi üst tam protezlerde daha belirgindir.

Atmosfer basıncı tutuculukta yardımcı bir faktördür.

(18)

III.MEKANİK FAKTÖRLER

• Post dam

• Süksüyonlar

• Nötral Bölge

(19)

•Post dam

Fonksiyonel stresler altında hermetik

kapanmanın bozulmasına karşı protezi koruyan, üst proteze yapılan bir yüzey ilavesidir.

Her proteze yapılmalıdır.

•Süksüyonlar

Gerekli vakalarda kullanılmalıdır. Diğer

tutuculuk faktörlerinin dışında tek başına bir rol oynamadığı kesinleşmiştir.

•Nötral Bölge

Referanslar

Benzer Belgeler

 Genel olarak, kadınların üst santral dişleri Genel olarak, kadınların üst santral dişleri erkeklerinkine göre biraz daha.. erkeklerinkine göre biraz daha küçük

Sentrik ilişki konumunda iken dişler arasına Sentrik ilişki konumunda iken dişler

Üst tam protezde palatinal bölgenin kalın yapılması sonucu ağız boşluğunun daralmasına bağlı olarak dilin hareketleri zorlaşacak ve. gerekli hava

 Aşırı rezorbe kretlerde ve çok yaşlı hastalarda Aşırı rezorbe kretlerde ve çok yaşlı hastalarda tutuculuğa katkı açısından veya belirli süre

 Serbest sonlu tarafta ve karşıt arkın en gerisindeki molar dişte terminal destekler (diagonal fulkrum ekseni).  Posterior modifikasyon varlığında, modifikasyonun

o Diş destekli boşluklara komşu destek dişlerde o Serbest sonlu boşluklara komşu destek dişlerde, o Destek dişlerin lingual yüzeylerinde. o Anterior

Fonksiyonel kaşıkta; primer destek alanlarında belirgin olarak ve dişsiz kretlerin tamamında rölyef mumu daha ince, dişli bölgelerde daha kalın kullanılır2. Fonksiyonel

HAREKETLİ BÖLÜMLÜ PROTEZLER İÇİN GEREKEN OKLUZAL TEMAS İLİŞKİLERİ. Sentrik okluzyonda posterior dişlerde bilateral