• Sonuç bulunamadı

Bestekar Şerif İçli'nin arkasından

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bestekar Şerif İçli'nin arkasından"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TT- T j 1 3 ¿ 2 s ŞUBAT iââu

»-■— mmmm ı ■ 1 ■ ■ ■ • » ■

---Cuma günü öğleden sonra Rad yoevinde bir prova sırasında haya ta gözlerini kapayan üstad beste­ kâr udi Şerif İçli musikimizin ye tiştirmiş olduğu en ünlü şahsiyet- lerindendir.

Ömrü boyunca yapmış olduğu eserler bütün Türkiye radyo ve sahnelerinde okunmaktadır. O nun bu aniden hayata gözlerini yumması musiki çevrelerinde bü yük tepkiler yapmış mütessir etmijtir.

Arkasında vefakâr bir zevce ve dört evlât bırakan merhum Şerif İçli bundan tam 57 yıl önce 1899 da İstanbul’un Beşiktaş nahiyesin de dünyaya gelmiştir.

Musikiye karşı daha küçük yas

ta bir aşk duymuş ve bu yolda bü tün gücünü sarfetmiştir.

Bestekâr tahsilini yine doğduğu yer olan Beşiktaş Atataç Maarif Rüştiyesinde tamamlamıştır. O- kurken dahi hiçbir surette musiki sevgisini unutmamış ve komşusu bir bayandan ders de alarak mü­ zik terbiyesini İlerletmeğe çalışmış tır.

Şerif içli yi 1907 senesinde ud öğrenmiş bir vaziyette görüyoruz. Fakat daha çok küçük henüz se­ kiz yaşında. 1921 senesinde de Neyzen İhsan Beyin «Musiki Ku iübü» ne giriyor.

Böylece musiki üzerindeki çalış malarını geliştiren Şerif İçli 1922 de hâlen dahi çok sevilen «Derdi

I mi Ummana döktüm» şarkısını j besteliyerek Türk musikisine he- ı diye ediyor.

Böylece 25 yaşında bestekârlık- hayatına atılan sanatkâr daima ça lışıyor. Hayatta hiç yılm yarak.

1936 senelerinde Ankara Rad­ yosuna girerek burada çalışmağa başlıyor. Fakat bir müddet sonra Radyo İdaresiyle aralarında bir anlaşmazlık çıkıyor. Bunun üzeri ne bestekâr da bir kaç arkadaşi ile birlikte Ankara Radyosundan çıkarak İstanbul’a ^geliyor ve pi­ yasada çalmağa başlıyor.

Fakat İstanbul Radyosu

açılın-t

ca bestekâr buraya giriyor ve sa­ dece seanslarda çalıp talebe yetiş liriyor.

Fakat bahtsız kaderi ona fazla yaşamasını müsaade etmiyor ve sevdiklerinden, musikisinden ve dünyadan onu ayırıyor.

Fakat O her zaman bestelediği eserleriyle içimizde yaşıyacak ve musiki tarihine geçecektir. Ruhu şâd olsun.

Şerif Içli’nin

eserlerinden

Derdimi iinınıâmı döktün usüıııâ na inledim Yâre de âğ yâre de hâl-i derûnum

söyledim Âşinâ yok derdime ben söyledim ben dinledim Gözlerim t ollarda kaldı gelmedin

j çok bekledim

Nazlı ipek yumağım beşik sana kucağım Ninni yavrum diyeyim gel de uyu Bakarak gözlerime gül de uyu Şu yanan sineme serpil de uyu Uyu ey sevgilinin sevgilisi Ömrümün varı ninni Sevda baban ninni

Hâlâ acıyor gözlerinin yaktığı yerler İncitme, garibim, beni sözle sevin

dır

Aşkın _ bana rüyasını gösterdi o gözler Ağlatma, yazık gözlerimin hiiznü dindir Yine bir sızı var içimde akşam

oldu diye Gözüm acıyor ağlarım hâlâ bil­ mem diye İstemem geceyi onda ınehtâp gam

oldu diye Gözüm anyor ağlarım hâlâ bil­ mem diye BU!büi-ti şeydiya döndüm dehri görmez gözlerim Aşkın Leylâraı gurbet elde her dem özlerim Fecri yok mehtabı yok sonsuz şe b-i yelâyım Lütfet artık âfitâbım ben cemâ­

lin gözlerim Sen de Leeylâdan ını öğrendin ce

kâr olmayı Bir bakışla ey güzel mecnûna dön

dürdün beni Öğren allah aşkına öğren vefakâr olmoyı Bir bakışla ey güzel uıccnûna

■ ' döndürdün beni

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toras Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bakü'de halk "Ne­ den Azerbaycan hükümeti Karabağ’daki Azerileri kur­ tarmak için harekete geçmiyor?" diye ayaklanmıştır.. Onlar Meclis

Devlet Bakanı Ercüment Konukman, daha önce bir bölüm soydaş doktora kadro verildiği­ ni belirterek, “ Maliye Bakanı ile temasta bulundum.. Bulgaristan'­ dan göçe

Her akşam Balıkpazarı Sokağı'nda ki evinden çıkıp akordeon çaldığı meyhaneye yol alan Madam Anahit bugüne kadar dört kez evlenmiş... “B e yoğ M d a

Cumhuriyet döneminde harf devrimiyle okur yazar sa­ yışırım artmasına karşın hat sa­ natına olan rağbette düşüşler.. göze

[r]

İlk defa 1926 sulh yılının Basın Balosunda gördüğüm Bayan Fahrünnisa zarif bir hanımefen­ di idi; sergisini ziyarete gittiğim zaman, aparfımanın eşini

Türkiyanın şimdiye kadar yetiştirdiği en büyük ressam olduğu senelerden beri münakaşa edilmez bir hakikat teşkil eden Ahmet Sedat Bey, oğlunda vasat

Seza İNAL, Adana, Türkiye Dilara İNAN, Antalya, Türkiye Ayten KADANALI, İstanbul, Türkiye Ateş KARA, Ankara, Türkiye Çağla KARAKOÇ, İstanbul, Türkiye Ali KAYA, Mersin,