• Sonuç bulunamadı

Toprağının yazarı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Toprağının yazarı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1

Aşağıda, fanınmış romancılarımızdan Yaşar Ke­

mal hakkında ünlü İngiliz gazetesi «The Guar-

dian»da çıkan yazının çevrisini okuyacaksınız.

T o p r a ğ ı n ı n

T

ürkiye’nin en ünlü yazar­

larından biri, bugünlerde Londra’ya gelmiş bulunu­ yor. Yaşar Kemal, Batı dünya­ sının yazarları gibi, sık sık se­ yahat eden bir kimse değildir. Şimdiye kadar, tsraile yaptığı kısa bir seyahat sayılmayacak olursa, memleketinden dışarı bile çıkmış değildi Yaşar K e­ mal gibi dünyaca tanınmış ve beğenilmiş bir yazarın, bu kadar az seyahat etmiş bir klm.se ol­ ması İlk bakışta garip görünebi­ lir. Ama Yaşar Kemal, memle­ ketine ve üzerinde yaşadığı toprağa gerçekten bağlı bir kim sedir. Yaşar Kemal’ in İlk ro­ manı «İnce M emet» 1958'de İs- tanbulda yayınlandıktan sonra, 1961’de İngiltere'de çevrilerek yayınlanmıştır. Memleketinden bu kadar az dışarı çıkmış olan bir yazarın, bu ilk romanının, şu arada, Fransızca, İspanyolca, Almanca ve Porteklzceden baş­ ka, Sovyet Rusya’da o n altı ay­ rı dile birden çevrilmek üzere

H a z a r ı

olduğunu duyan okurlarımız belki şaşıracaklardır.

Yaşar Kemal’in ikinci roma­ nı «Orta direk» in bir kaç gün kadar İngiltere'de de yayınlar nacağı öğrenilmiş bulunmakta­ dır. Yazar üçüncü romanının da son hazırlıklarını bitirmiş bu­ lunuyor. Roman türü, Türk e- deblyatı içinde iyice geliştirilmiş bir tür değildir. Bu bakımdan. Yaşar Kem al’in bu türde büyük bir kolaylıkla çalışması insanı gerçekten şaşırtmaktadır.

Yaşar Kemal yoksul bir aile­ den gelmiştir. Hali vakti yerin­ de olan babası beş yaşındaki Yaşar’lh gözleri önünde öldürül müş ve kız kardeşleri ile er­ kek kardeşleri de sıtmadan öl­ müşlerdi. Böylece Yaşar daha küçüğe yaşlarda çetin bir yok­ sulluğun İçine düşmüştü. Ara­ dan yıllar geçince, bütün güç­ lüklere rağmen Yaşar okuyup yazmayı öğrendi. Köyünde o- kuyup yazmayı öğrenen biricik çocuk oydu.

Delikanlılığından önce, tıpkı «İnce M em et» gibi pamuk ve pirinç tarlalarında ırgat olarak çalıştı. Daha sonra, Istidaoı ola­ rak çalışmak İçin, edindiği ö- dünç parayla bir yazı makine­ si satın aldı. Bu olayların Tür­ kiye tarihi içinde çok eski za­ manlara ait olduğunu sanma­ mak gerekir? Çünkü, Yaşar K e­ mal iş22’de doğmuştur.

İstidacılıktan gerektiği gibi para kazanamayan Yaşar Ke­ mal, ayakkabıcıların yanında çıraklığa da başlamıştı. Kimi zaman balık tutup satarak ken­ dini ve ailesini geçindirmeğe de çalışmıştı. Bu arada bir gün balık yerine, bir hikâyesini İs­ tanbul gazetelerinden birine de satmıştı. Yaşar’m hayatın­ daki en mutlu günlerden biri budur.

Yaşar, roman yazmağa yavaş yavaş başlamıştı Komşusu olan köylülerin hangi şartlar İçinde yaşadığını çok İyi biliyordu Bu köylülerin tahmin edilmeyecek kadar sağlam ve zengin bir şi­ fahi edebiyatı vardı? Genç ya­ zar bunlardan faydalanmasını da bildi. Hattâ bir aralık, ka­ dınların ölmüş kocaları ya da

evlâtları için düzdükleri ağıtlar da topladı. Folklorcu olarak İşe başayan Yaşar Kemal’ in ilk kitabı 1940 yılında yayınlandı. Bu kitapta köy ağıtları yer al­ mıştı. Yaşar Kemal daha son- l ra, halk edebiyatının şifahi ü- rünleri olan hikâyeleri, masal­ ları ve tekerlemeleri toplamağa devam etti.

Kendisini gerektiği kadar ha- zırıklı hissetiğl zaman ilk roma­ nını, istida yazmak için 6atın aldığı makinede değil, el yazısı İle yazdı «İnce Memet» adında­ ki bu kitap, korkunç bir şekil­ de sömürülen köylüleri, doymak bilmeyen toprak ağalarını ve eşkıyaları dile getirmektedir.

Bugün, Yaşar Kemal’e neler yapmak istediğini soracak olur­ sanız, onun, size tek gözüyle, sevimli bir şekilde bakarak, yüz yılların ardından beliren bir korsan gibi gülümsediğini gö­ rürsünüz Yaşar Kemal’in üze­

rinde yaşadığı topraklara, derin bir sevgiyle bağlı olduğunu ko­ layca a n la r s ın ız Edebiyat konu­ larında istidatlı bir kimse oldu­ ğu belli olan karısı, yazarın romanarını akıcı ve rahat olı dille İngilizce'ye çevirmektedir.

Yaşar Kemal ülkesinin en ö- nemli dertlerini şöyle açıklıyor: «Ormanların tahribi ve toprak kaymaları yurdumun zenginlik­ lerini baltalayan olaylardır. Hal kim her zaman yoksulluk tçln- de yaşamıştır? Ayıa açlığa bile

Y U M U R C A K

ğögüs germesini bilir. On iki y ıldır belki on iki ayrı konu ü- zerinde yazdım. Oysa şimdiye kadar, hiç kimse, keçilerin or­ manları yiyip bitirmesinin önü­ ne geçmek için bile bir şeyler yapmağa kalkışmamıştır.»

Yaşar Kemal bu durumun bü­ tün acısını ve üzüntüsünü çek­ mektedir. Bu , yüzden, halkın daha iyi bir hayata kavuşma­ sını amaç edinmiş olan Türki­ ye İşçi Parttsl'ne girmiş bulu­ nuyor. Yaşar, aktif bir politi­ kacı olmak istemediğini açıkça belirtiyor. Ama bugünün dert­ li Türkiye'sinde mevcut biricik anlayışlı ve samimi siyasi ha­ reket olduğunu sandığı bu par­ tiye elinden gblen yardımı yap- ması gerektiğini bir sorumluluk olarak duyuyor.

Yaşar Kemal Londra’nın ha­ vası hakkında tek bir söz bile söylemiyor. En fazla beğendiği ve hayran kaldığı şeyler arasın da National Oallery’dekl Rem- brandt’lar ve Van Gogh’lar yer alıyor Kibarlık kaidelerine hiç aldırmadan, bir an önce Türki­ ye’ye dönmek istediğini de söylüyor.» «Memleketimden baş­ ka bir yerde yazamam» diyor. Ne var kİ, Türkiye gibi pek az anlaşılmış bir memlekette yaşı- yanların bizim gibi okurların. Yaşar Kemal tarafından yazıla­ cak olan kitapların mutlaka sınır dışına çıkacağını düşüne­ rek sevinmesi ve avunması ge­ rekir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Madonna, Bon Jovi, The Police, Shakira gibi ünlü isimlerin aralar ında bulunduğu "Live Earth" konserler serisini NTV bugün saat 10.00'dan itibaren 24 saat canl ı

Atölye çalışmalarında, gıda üretiminde biyoçeşitliliğin korunması, üreticiden tüketiciye adil gıda zincirlerinin kurulması, su kaynaklarının paylaşımı ve hızla yok

Dergide “Sa ğlıkta Dönüşüm” politikasının sağlık sektörünün organizasyonunun, finansmanının ve kapsamının kamusal modelden özel sektör modeline

Burhan, akşam evine gi­ dince : «Baba, demiş, ben Konser­ vatuvar Türk Musikisi İcra Heyeti sanatkârlarından bir genç kızla evlenmek istiyorum».. Babası biraz

Fakat Büyük Millet Meclisinde Fuad Köprülü gibi susan yüzlerce meb’u- sumuz bulunuyordu ve Meclisin ona. hiç ihtiyacı

Türk Ocakları iste böyle bir devirde değişmez fikir kıymetlerini bulup çıkarmak ve on­ lara dayanarak nesillere m illi terbiye ver­ mek gibi çok aârır bir

PARİS, (Hürriyet)- Fransa’nın ciddi ve yüksek tirajlı haftalık der­ gisi “Le Nouvel Observateur” de yayınlanan “ Ermeni Sorunu” ile il­ gili olarak tarihi

Asıl ismi Mehmet Ziya olan Gökalp 1876 da doğdu, idadiyi bitirdikten sonra amcası Habib efendiden arapça ve farsça, kendi kendine de fransızca