• Sonuç bulunamadı

Halide Edip kimdir?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Halide Edip kimdir?"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Adıvarh n büstü, Perşem be günü g ece yansından sonra tah­ rip edildikten bir kaç saat sonra, ö n d e parçalanan büst v e g eride ise boş kalan kaide görülüyor. (F o to : H A )

Ankara'da gençlerle

polis çatıştı

AN K AR A <YG) — K ızılay eivannda bazı yerlere afiş yapıştır- naya teşebbüs eden bir grup genç ile toplum polisleri arasında dün ıkşam çatışma çıkmış, üç polis yaralanmış ve 16 öğrenci nezarete

Öte yandan dün boykota baş­ layan Hacettepe Üniversitesi öğ­ rencileri de, içinde Amerikalıla­ rın bulunduğu bir otobüse molo- to f kokteyli atmışlardır. Otobü­ sün cam lan kınlm ış, yaralanan olmamıştır.

K IZ IL A Y ’D A K İ OLAYLAR Dün saat 18.30 sıralannda bir grup genç K ızılay’ın muhtelif (Devamı Sa. 7, Sü. 4 de)

Teknik

Üniversite

Rektörlüğü

■ K

û r l i H İ

D inam itle tahrip edilen H alide Edip A d ıv a r ’m büstü önünde gençler, çelenk koyduktan sonra s a y g ı duruşunda bulunuyor.

HALİDE EDİP’ İN

BÜSTÜ DİNAMİT

İLE PARÇALANDI

" /■ ? £> C ; ¿ ,t ‘ğ ;

U

K ad ın lar B ir liğ fn in d ö r t gün önce Sultanahm et M eyd a­ nına d ik tiğ i ünlü T ü rk edibi H a lid e Edip A d ıv a r ’m büstü, önceki g ece meçhûl şahıslar tarafın dan dinam itle h avaya uçurulmuştur.

Olay saat 02.10 sıralarında mey­ dana gelmiş ve meçhul şahıs ve­ ya şahıslar, büstün kaidesinin sol tarafına bağladıkları dina­ miti 70 - 80 santim uzunluğunda olduğu sanılan bir fitille ateşle- mişlerdir. Şiddetle patlayan di­ namit, büstü kaidesinden kopara­ rak yedi metre uzağa fırlatm ış­ tır.

O layın te k g ö r g ü ta n ığ ı olan bir büfeci şunları söylem iştir: «B üstün karşısındaki büfede ça lışın m . Gece bir a ra çöp dök­ m ek için kalktım . O sırada büs­ tün yanında bir fitilin y an m ak­ ta olduğunu fa rk ettim . H em en arkasından şiddetli bir p a tla ­ m a oldu v e büst h a va ya uçtu. E tr a fta hiç kim se y o k tu .»

P a tla m a ile birlik te A lem d a r Baş K o m iserliğ i polisleri de o- la y yerin e g itm işler, fa k a t kaç (Devamı Sa. 7, Sü. I de)

İsrail - Arap ça­

tışmasında

bü­

yük rol oynayan

casusların roma­

n ı . . .

Halide Edip

kimdir?

BABIL

KULESİ

TÜ R K E R ACAROĞIJJ Değerli kadın romancımız Ha­ lide Edip Adıvar’m büstünün, Sultanahmet Meydanına dikili­ şinden birkaç gün sonra tecâvüze uğraması, bütün Türk aydınlan (Devam ı Sa. 7, Sü. 1 d e)

Ç E V İR E N : Y Ü K S E L K AP

YARIN

Yeni Gazete’de

(2)

14 M A R T 1970

H alide E ip kim dir ?

(Baştarafı 1. Sayfada) ve sanatseverlerini nefret ve in­ fiale boğmuştur.

Halide Edip, yalnız biiyük bir sanatçı olmakla yetinmemiş, yur dun ve ulusun kurtuluşu İçin Atatürk’ün yanıbaşında fiilen de Çalışmıştır. Cephede onbaşı, da ha sonra çavuş rütbesine kadar yükselmiştir. Küçük bir büstü değil, büyük boy bir heykeli di­ kilecek derecede yurda ve ulu sa hizmetleri vardır. M illî Mü­ cadele yıllarındaki hizmetlerin­ den başka; sosyal, edebî ve kül­ türel hizmetleri de büyüktür.

Hayatının seyri içinde bunla- rı kısaca sıralayalım:

K İM L İĞ İ

Halide Edip, 1884’te İstanbul’ da doğdu, 9 Ocak 1964’te gene burada öldü. Eski Mabeyin mün- tesiplerinden, Ceyb-i Hümayun Başkâtibi, Yahya ve Bursa Reji Müdürlüklerinde bulunmuş Meb- med Edip B ey’ir kızıdır.

Öğrenimini Üsküdar Amerikan K ız Kolejinde yaptı (1901). Özel olarak da filozo f diye ünlü ozan Dr. Rıza Tevfik Bölükbaşı’dan (1869 — 1949) Türkçe, sonradan kocası olacak ünlü matematikçi Salih Zeki’den (1864 — 1921) ma tem atik dersleri aldı. 31 Mart 1909 gericilik olayında tehlike his­ sederek — çocuklarıyla birlik­ te — M ısır'a gitti.

Aynı yıl, İstanbul’a döndü. Bir yıl sonra da Salih Zeki’den ay­ rıldı. Beş yıl süreyle Çapa K ız öğretm en Okulunda, Darülmual- lim a t- i Aliye’de medeni ve ahlâ kî bilgiler dersi okuttu. Vakıf kız okullarında m üfettişlik yaptı.

Birinci Dünya Savaşında, Bah riye N â zın Cemal Paşa’nın iste ği üzerine, dört kişilik bir ekiple Suriye’ye giderek kız ya­ tılı okulları kurdu (1916). K en­ disi orada iken, babası kendi­ sinin vekili olarak Bursa’da Dr. Abdülhak Adnan Adıvar’la ni­ kâhtandı (29.IV.1917).

Savaş sonunda İstanbul Da- rülfiinunu’nda profesör olarak Batı edebiyatı dersleri okuttu (1918 — 19). Mütareke sırasın da İzm ir’in işgalinden (15 Ma­ yıs 1919) sonra, Fatih ve Sul­ tanahmet meydanlarında düzen­ lenen büyük protesto mitinglerin­ de, Türklerin aslâ boyun eğme­ yeceğini bütün dünyaya haykı­ rarak büyük bir kahramanlık ör­ neği yarattı. İşgal ordularının süngüleri arasında meydanları doldurmuş yarım milyon Türke bu ateşli sözlerle seslenmek, on­ lara umut ve cesaret duyguları aşılamak, onları yarınların da­ ha iyi, daha güzel olacağına inandırıp güvendirmek az hiz­ m et midir?

KURTULUŞ SAVAŞIND A Ulusal Kurtuluş Savaşımızın başlaması üzerine kocasıyla bir­ likte Anadolu’ya geçti. Ankara’­ da Mustafa Kem al’in karargâ hında çalıştı. O sırada Saltanat Hükümetinin kurduğu Kürt Mus

Halide Edip’in büstü

(B u şlaratı 1 Sayfada ı m ış olan sabota jcıla rı tespit edem em işlerdir. Y ap ılan İlk so­ ruşturm ada büstün yanında bir çok yanm ış k ib rit ve yetm iş santim uzunluğunda yanm am ış b ir fit il ele g eçirilm iştir. Polis o la y la ilg ili soruşturm aya d e­ vam etm ektedir,

V A L İ N E D İY O R ?

T ü rk K adın lar B irliğin in t e ­ şebbüsüyle Sultanahm et M ey danına dikilen H alide Edip A d ıv a r ’ın büstünün meçhû! şa­ h ıslar tarafından önceki gece tah rip edilmesi ola yı ile ilgil ola ra k kendisiyle görüşen ba sın m ensuplarına V ali Vefa P o y ra z, «B u hâdise gençleri m izi tah rik am acı gütm ekte d ir » dem iştir.

Vali V efa P oyra z, bu konu da ayrıca şunları söylem iştir: «H a lid e Edip A d ıv a r ’ m Sul­ tanahm et M eydanına konan büstünün önceki gece 02.10’da tah rip edildiğini üzüntüyle ö ğ ­ rendik. Konu her yönüyle ö- nem le İncelenm ekte ve sa vcılı­ ğ a ak settirilm iş bulunm akta­ dır.

H ailde Edip A d ıva r, İstiklâ l H arbi m illi kahram anlarından ve m ücahitlerinden olup Türk edebiyat tarihinin en mümtaz şahsiyetlerindendir. Onun şe­ r e fli m evkii Tü rk entellektüel lerinin vicdam ndadır.

Son günlerde g en çliği tahrik etm ek için te rtip ler alın dığı görü lü yor Bu hâdise de gen ç­ lerim izi tahrik am acını g ü t­ m ektedir A sıl gen çlerim izin bu kabil plânlı, g a y eli sa b ota j­ lara ve tah rik lere kap ılm a ya­ cakların ı u m m a ktayım .» G E N Ç L İK

K U R U L U Ş L A R I N I N T E P K İ S İ

D ev . Genç Sosyal D em ok­ rasi D ern ekleri ve Hukuk F a ­ kültesi Ö ğrenci C em iyeti tem ­ silcileri dün saat 12.30’da H a ­ lide Edip A d ıv a r ’m din am itle­ nen büstüne bir çelenk k o y ­ m uşlardır.

«Y a şa sın bağım sızlık sa va ­ ş ı» ibareli bir çelengi, tahrip edilen büstün kaidesine koyan gen çler saygı duruşunda bulun m uşlardır.

ö t e yandan T ü rk D evrim O- cakları Başkanı P ro f. A y tek in A ta a y , dün y a p tığ ı a çık la m a ­ da, H alide Edip A d ıv a r ’ın büs­ tünün dinam itlenm esi olayını yerm iştir.

A ta a y bu konuda şunları söy tem iştir: «K iş iliğ in d e Tü rk k a ­ dınının bağım sızlık aşkı sem- bolleşen H alide Edip A d ıv a r ’ ııı büstüne yapılan ve ulusal b ir­ lik ve b erab erliğim izi bozm ak am acı taşıdığından şüphe bu­ lunmayan saldırıyı n e fretle y e ­ rerken, şu noktayı ö zellik le belirtm ek isterim : Ulusumuz, b a ğ ım sızlığ ı uğruna çaba har­ cayanlara tarihin her devrinde gereken s a y g ıy ı gösterm iş ve onların kutsal anılarının k o­ runmasını bilm iştir. Tüm nlns olarak bugün de o bilince ve o güne her zam ankinden daha fa z la sahip bulunduğumuzdan şüphe y o k tu r.»

tafa Paşa Divânı tarafından, bir­ çok ulusal lider gibi, o da Ida ma mahkûm edildi. Savaş sıra smda İlk zamanlar Genelkur may’da vazife gördü. Sakarya Sa vaşından önce, Batı cephesine gitti. İkinci Şube’de Onbaşı, İz m ir'in kurtuluşundan sonra da Çavuş oldu.

Cumhuriyetin ilânından son ra, eşiyle birlikte ilkin Fransa’ ya (1926), daha sonra İngilte re’ye gitti.

Hint lideri Gandhi tarafından ülkenin sosyal durumunu ince lemek üzere Hindistan’a çağ­ rıldı (1935).

Yine yurduna döndü (1939) İstanbul Üniversitesi İngiliz Fi lolojisi Enstitüsünde (İngiliz edebiyatı) profesörlüğüne atan­ dı (1940). On yıl sonra emekli olarak İzm ir’den bağımsız m il­ letvekili seçildi (1950). Ancak, dört yıl sonra, siyasal bir vedâ mektubu yayınlıyarak millet vekilliğinden çekildi (1954).

E S E R L E R İN İN Ö Z E LLİĞ İ İkinci Meşrutiyet’ten sonra çe şitli dergilerde yazı yazmaya baş lamıştı (1908).

Romanlarıyla tanındı: «Seviye Talip » (1909, 1924, 1967), «R ailf’in Annesi» (1910, 1924, 1967), «H an­ dan» (1912, 1913, 1924, 1938, 1943, 1965, 1968) ve «Son Eseri» (1912, 1919, 1939, 1944) gibi ilk roman larında aşk ve ruh çözümlemele ri yapar.

Daha sonra m illiyet akımım işler: «Y en i Turan» (1912, 1924, 1967) , «Mevut Hüküm» (1918, 1968) , «Ateşten Göm lek» (1922 1937, 1943, 6. basım 1957), «Kalp Ağrısı» (1924, 1935, 1943, 1962) «Zeyno’nun Oğlu» (1928, 1943, 1962, 1967), «Vurun Kahpeye» (1926, 1943, 1962, 1966) gibi eser­ lerinde çok güçlü bir m illiyetçi­ lik duygusu vardır.

En sonra gerçekçi eserler ve­ rir: «Sinekli Bakkal» (1936 — 49 yılları arasında 22 basımı var 1957, 1963, 1966, 1968 yıllarında da basıldı, 1942’de CHP Roman Armağanını kazandı), «Yolpalas Cinayeti» (1937, 1957), «Arka So­ kaktan» (Sedat Sim avi’nin çı­ kardığı «Yedigün » dergisinde tef­ rika edildi, 1938), «Tatarcık» (1939, 6. basım 1968), «Sonsuz Pa­ nayır» (1946), «Döner Ayna» (1954), «A kile Hanım Sokağı» (1958), «C ıbıl K ız » (1958), «Hayat Parçaları» (1936) v.b. Bu eser­ lerinde, yurdun büyük olayla rını konu olarak ele alır.

Halide Edip, temiz dili ve üs lûbu ile canlı, güzel örnekler sunarak, dilim iz ve edebiyatımı- zm yenileşmesinde pek büyük bir rol oynamıştır. B ir kısım anıla­ rım da «M or Salkımlı E v» (1. cilt, 1963, 1966) adlı eserinde an latmıştır.

SONUÇ

Halide Edip Adıvar, hayatı ve eserleriyle tarihimizde, edebiya­ tımızda, sosyal yaşamımızda dai­ ma adı anılacak büyüklerimiz den biridir .Daha şimdiden hak kında dört tane büyük eser ha zırlanıp yayınlanmıştır.

41’LER

(Baştarafı 1. Sayfada) Mustafa Kaptan, Divânın da tıa önce aldığı prensip kararma uygun olarak çalıştığını ve bu nun için de dosyaların incelen meşinin çok vakit aldığını ileri sürmüştür. Kaptan «Suç ayniye ti vardır, ama aynı suçu işleyen herkese ayın ceza verilem ez» de miş, suçluların bir ayırıma tâbi tutulmasının normal olduğunu belirtmiştir.

Cezalandırılan 10 milletvekili şunlardır:

Süleyman Ciloğlu (Antalya). Yüksel Menderes (Aydın), Kemal Ziya öztürk (A ydın ), Hilmi Türkmen (İç e l), İbrahim Abak (İstanbul), İhsan Gürsan (İzm ir) Baha Müderrisoğlu (Konya). Mehmet Ersoy (Kütahya), Ata Bodur (Ordu). Güngör Hun (Sa karya).

AP Müşterek Haysiyet Divânı nın görüşmeleri tamamlanamadığı için cezalandırılm adıkları b il­ dirilen 18 kişi hakkında karar vermek üzere bugün saat 17’de toplanılacaktır.

Güvenilir kaynaklardan öğre­ nildiğine göre AP Müşterek Hay­ siyet Divânı; Sadettin Bilgiç, Fa­ ruk Sükan, Bahri Dağdaş, Talât Asal. ’ Şükrü Akkan, Samet Gün- doğan, Haşan Korkmazcan, Ra sim Cinisli’nin partiden birer yıl çıkarılmaları hususunda muta bık kalmışlardır. Ayrıca diğer muhalif m illetvekillerinin üçer aya kadar ihraçla cezalandırılma lan da kararlaştırılmıştır.

BİR MİLLETVEKİLİ

(Baştarafı 1. Sayfada) da «p a r ti tecavü z ve taarruz^) lara uğrarken kaçanlar şimdi g eri g elm işler, bir hizip teşkil etm işlerdir. P a r tiy i D em irel’in başı olduğu luı hizbin elinden kurtarm anın im kânı kalm a­ m ış tır» dem iş ve son bir a y ­ dan beri A d a let P a rtisi için ­ de sa ğ cıla ra rahat v e rilm e d iğ i­ ni, a ğ ır h a ka retler y apıldığın ı ileri sürmüştür.

İL

Ticaret Bakanlığ

MüdürlC

E v ve lc e m er’1 m evzuat t’ürkiye dahilinde sig o rta cıl alm ış bulunan İstanbul, Ka 230’da mukim, İsviçre tâ b lj S ig o rta Kum panyası, bu de Şirketin T ü r k iy e ’deki bütüı ğini ve ta s fiy e m em urluğu Mebusan Caddesi No. 147 B urkhard Gantenbein ve Ş dirm lştir.

K e y fiy e t 7397 sayılı S besi H akkın daki Kanun hül

Referanslar

Benzer Belgeler

Kayak yapmayı öğ­ reten bu bilgisayar NEC'in bilgisayar yardımıyla spor yapmayı öğretme projesinin bir parçası olarak geliştirildi.. Üzmanlar, aynı

Halil, bundan 266 yıl önce başlattığı isyanla dönemin sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın asılmasına, 3. Ahmet’in tahttan indirilmesine ve Lale Devri’nin sona

İ lkeniz Türkiye’yle Almanya arasında, gerek ta­ rihten gelen, gerekse, özellikle bugünümüzü paylaş­ maktan kaynaklanan kopmaz dostluk bağlan mev­

fiğ, Şadan Kâmil, Vedat Ar, oyuncu olarak Hümaşah Hiçan, Nedret G ü ­ venç, Ayla Karaca, Eşref Kolçak, Şener Şen, edebiyat eleştirmeni olarak Konur Ertop,

Ali Karsan üç portresiyle bu türdeki objektif yaklaşımını ustaca vurgularken Enver D e­ mokan, Sabiha Bozcalı’nın b i­ rer portresi de gerçekçi anla­

Gene süvari birinci fırka muallimi mirliva Süleyman Faik Paşa, topçu kutr,sr~ dam Birinci Ferik Şükrü Paşa, top­ çu istihkâm komisyonu azası Ferik Rıza

Daha önce sağlıklı olan, mide kanaması sonrası birinci derece akrabasından bir ünite kan transfüzyonu yapılan 56 yaşındaki erkek hasta, transfüzyondan iki hafta sonra

‹V uyuflturucu kullan›m›, steroid al›nmas›, diyabet, lomber ponksiyon, spinal anestezi ve lomber bölgeye cerrahi giriflim apse oluflumu için risk faktörlerindendir