• Sonuç bulunamadı

Ordumuzda garblılaşma hareketleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ordumuzda garblılaşma hareketleri"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TA R İH İ BA H İSLER

' T ' T ' £

! .£*

Ordumuzda garblılaşma

• »

Osmanh İmparatorluğunda diğer «ivil müesseseler-

den evvel, ordu ve bahriye garb usullerini kabul et­

miş bulunuyor ve bu usullerle yetişmiş subaylar,

Avrupada tahsil gören mütehassıslar, yeni Türk ordu­

sunun kuruluşunda semereli faaliyetler sarf ediyorlardı

hareketleri

Yazan: Halûk Y. Şehsuvaroglu

rdumuzda garb usulünde talim ve terbiye

esasları-nın kabul edilmesi yo­

lunda 18. asrın başmdanberl gay­ retler sarfedilmiş, bu asrm sonunda ise deniz ve kara subayları yetişti­ rilmek üzere yüksek okullar açılr mıştı.

Kısmen garb programlarına göre

tedrisat yapan Mühendishanei Bahrii Hümayun ile Mühendishanei Berrii

Hümayun, on dokuzuncu asırda

inşa edilmiş ve ilk Harbiye, Bahriye

mekteblerimiz daha Avrupai pro­

gramlarla faaaliyete geçmişti. Ayrıca Avrupaya tahsile talebeler de gönde­ rilmiş, kara ve deniz birliklerimiz de garb usulünde er yetiştirmek esas lan da düzenlenmişti.

Bu suretle Osmanlı imparatorlu­ ğunda diğer sivil müesseselerden ev­ vel ordu ve bahriye garb usulleri­ ni kabul etmiş bulunuyor ve bu u- sullerle yetişmiş subaylar, Avrupada

tahsil gören mütehassıslar, yeni

Türk ordusunun kuruluşunda pek

semereli faaliyetler sarfediyorlardı. Kırım harbinde müttefik ordularla temasa geçilmesi gerek tedrisat me­ selelerinde, gerek talim esaslarında bazı yeniliklerin kabulünü İcab et­ tirmiş, ordu ve bahriyemiz bu işbir­ liğinden faydalanmıştı.

Sultan Aziz devrinde donanmaya büyük bir ehemmiyet verilmiş, ordu yeni silâhlarla teçhiz edilmiş, gaıb usulünde manevralarla kara ve de­ niz kuvvetlerinin iyi bir şekilde ye­ tişmeleri sağlanmıştı.

II. Abdülhamid tahta çıktığı vakit devlet, iyi harb edebilecek kuvvetli bir donanmayla, kuvvetli bîr orduya sahih bulunuyordu. 93 harbinin kötü idare edilmiş bulunmasına rağmen bu ordunun harb gücünün İyi ol­ duğu görülmüş, Sultan Aziz emrin­ de yetişmiş kumandanların bir çoğu da vazifelerin! bilgi ve kahramanlık İçinde ifa etmişlerdi.

n . Abdülhamid devrinde silâhlı

kuvvetlerin tekâmülü İçin evvelce

girişilmiş, geniş ölçüdeki ıslahat fa­ aliyetleri ve çalışmalar aynı hızda devam edememiş donanma barablye- te terkolunmuş bulunmakla beraber gene iyi yetişmiş subay meselelerine ehemmiyet verilmişti.

1318-1319 yıllarında Türk ordusun­ da hizmette bulunan Avrupada tah- -sil görmüş bu generallerin kısa bal tercümeleri bu zatların ne kadar iyi bir şekilde yetiştirilmiş olduğunu göstermektedir.

Bu yıllarda Kosova valisi bulunan Birinci Ferik Şakır Paşa 1272 de Ba­

tlımda doğmuş, askerî rüştiyede

tahsilini tamamladıktan sonra 1295

te erkânıharb yüzbaşılığile Harbıyeyi bitirmiş ve Mühendishane riyaziye hocalığına tayin edilmişti.

O yıl Almanyaya gönderilen Şakir Bey, Berlinde Dragon alayında staj : görmüş, Alman Erkânıharbiydi Umu i miye dairesinde ve Askerî Darül- ! fünunda tahsil etmişti. 1303 yıhnda ! Berlinden dönen Şakir Bey Erkânı- harbiye dairesine tayin edilmiş ve | o yıl rütbesi mirlivalığa yükselmişti. 11308 de Petersburgda toplanan şi­

mendiferler kongresinde murahhas

olarak bulunan Şakir Paşa 1311 de feriklik rütbesine yükselmiş, 1317 de | Işkodra vali ve kumandanı olmuş. 1319 da da memuriyeti Kosova vali­ liğine çevrilmişti.

O devirde Trablusgarb valisi olan Ferik A1İ Rıza Paşa 1276 da Istanbul- da doğmuş 1293 te askeri idadiye gir- | miş, 1296 da Harbiye piyade sınıfına

j dahil olmuş ve 1299 da teğmen ol­

muş, 1300 de erkâmharbiye sınıfına ayrılmış, 1302 de erkânıharb yüzba-

j şıhğma yükselmiş bir yıl sonra Al-

| manyaya tahsile gönderilmiş ve tah­ silini tamamladıktan sonra memleke­ te dönmüştü.

O devirde ordunun sevk ve lda- | resini üzerine alan kumanda heye- | tinin ekserisi de Avrupada tahsil et- | miş bulunuyordu. Bunlardan ErkS-

i mharbiyei Umumiye Dairesi birinci

şube müdürü erkânıharb Feriki Sabit Paşaydı. Sabit Paşa 1273 te Manisada doğmuştu. Bursa Askerî İdadisinde,

Mühendishanei Berrii Hümayunda

; okumuş, 1299 da yüzbaşı rütbeslle

mektebi bitirmişti. 1301 de erkânı- harbiye kolağası olmuş, Mühendis- ! hanei Ben li Hümayun ve Hende- ; -sebanei Mülkiye mekteblerinde mu- ! allimliklerde bulunmuş, 1303 te Al- | manyaya gönderilmişti. Üç sene son­

ra memlekete dönmüş 1312 de Fran- sada yapılan manevralara katılmış, 1313 te mirlivalığa, 1318 de de ferik­ liğe terfi etmişti.

Gene aynı yıllarda F.rkâmharljlvei Umumlyede vazife gören Salih Pa­

şa, İstanbul Liman Dairesi Reisi

merhum Dilâver Paşanın oğluydu. 1280 de İstanbulda doğmuş Askerî

i İdadi ve Harbiye tahsillerinden son­

ra 1306 da Almanyaya gönderilmiş, i Alman ordusunda teğmen rütbesile i çalışmış ve ,J310 da İstanbula dön­

müştü.

1

m

& .Harjıiye.m ? . i’-Ms nazın

I olan Esad Paşa Yanyada doğmuş,

Manastır ve Kuleli idadilerinde ve

S Harbiyede okumuş, 130.3 le erkâmhar

biye mülâzimi olmuş, 1306 da yüz başı rütbesile Almanyaya gönderil­ miş ve Alman Erkânıharbiyei Umu- miyesi refakatinde çalışmıştı l ’Oü de Almanyadan dönen Esad Bey Erkâ- nıharbiye ikinci şubesine verilmiş, Goltz Paşanın muavinliğine tayin e- dilmiş ve 1310 da binbaşı, 1311 de kaymakam olmuş, Fransa raanevra- lanna gönderilmiş, 1313 te miralay­ lığa, 1317 de mirlivalığa terfi etmiş­ ti.

Erkânıharbiyei Umumiye daire-

j

sine memur Haşan Rıza Paşa da Bağ-

j

dad Valisi Namık Paşanın oğluydu.

1289 da İstanbulda dünyaya gelmiş, 1308 de Harbiye mektebini bitirmiş, 1313 te kolağası, 1314 te binbaşı ol­ muş ve aynı yıl Almanyaya gönde­ rilmiş, 1315 te kaymakamlığa terfi | etmiş, Almanyada muhtelif kıtalarda ! staj görmüş. 1317 de miralay, 1319 da Almanyadan dönerek mirliva olmuş tu.

Teftiş askerî komisyonu azasından Birinci Ferik Nâsır Paşa, 1297 de

Harbiyeden mülâzimisani olarak

çıkmış ,1299 da tahsilini ikmal için Almanyaya gönderilmiş, Prusya or­ dusunda mülâzimisani rütbesile staj

görmüş, 1302 de Almanyadan dön­ müş ve muhtelif rütbeleri ihraz ede­ rek 1316 yılında birinci ferik olmuş ve aynı yıl (memuriyeti mahsusa) ile Londraya gönderilmişti.

Birinci Ferik Rahmi Paşa 1276 da Sıvasta doğmuş, 1298 de Harbiyeyi bitirmiş, 1299 da Almanyaya gönde­ rilmiş, 1303 te Almanyadan dönmüş ve 1310 da mirliva olmuştu.

O yıllarda II. Abdülhamidin yaver­ lerinden bulunan umum piyade mu­ allim muavini mirliva Ömer Faik Paşa, Istablı Âmire müdürü Bilinci Ferik Mehmed Faik Paşa, Harbiye mektebi süvari t-lim muallimi Ferik Hilmi Paşa da Almanyada tahsil gö­ ren generaller .arasmdaydılar. Gene süvari birinci fırka muallimi mirliva Süleyman Faik Paşa, topçu kutr,sr~ dam Birinci Ferik Şükrü Paşa, top­ çu istihkâm komisyonu azası Ferik Rıza Paşa, topçu mirlivası Mustafa Natık Paşa, seyyar topçu beşinci liva

kumandam Mirliva Şevket Paşa,

seyyar topçu kumandanı Canib Pa­

şa, 4. ordu inşaatı umumiye reisi

Ferik Rıza Paşa, yaver p erik Hafız

Tevfik Paşa da Almanyada tahsil

etmişlerdi.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Epitelioidmalignperiferal sinir kılıfı tümörü malign schw annom anm oldukça n ad ir görülen b ir alt formudur.î’2’3'4 Malign schwannomadan farklı olarak,

Plain radiography has low sensitivity, but high specificity for the diagnosis of knee joint ON in patients suffering from arthralgia and receiving CS

Sonuç: Geliştirilen akıllı telefon uygulaması Fizyoid, fizyoterapistler tarafından kas iskelet sistemi sağlığını korumak ve egzersiz alışkanlığını

It is clear that given its present shape, the small naiskos with all its architectural elements was a complete building worthy of Augustus in the Hekate sacred precinct.. In

Şekil 4.11β3 integrin alt biriminin ovariektomi yapılan sıçanların endometriyum dokusunda ki yerleşimi ve dağılımında yüzey epiteli; (YE), salgı epiteli;

Kumkapı her şeyden önce kentin ilginç küçük mescitlerinin, sefale­ te rağmen sevimliliği kaybolmayan sokakların, en güzel kiliselerin ve Ermeni Patrikhanesi’nin

Basında yer alan haberler, Avrupa1 da yapılan çalışmalar ve kendi girişimleri so­ nucu bu yıl Kültür Bakanı Namık Kemal Zey- bek’in ödeneğin arttırılması için

Nazif daima baş­ yazıyı, Gövsa da çokluk ikinci makale ile orta yazıları ya­ zardı. Müftüoğlu Ahmet Hik­ met de bir süre bu dergide de­ vamlı makaleler