• Sonuç bulunamadı

PULMONER TROMBOEMBOLL OLGULARIMIZIN DEERLENDRLMES

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "PULMONER TROMBOEMBOLL OLGULARIMIZIN DEERLENDRLMES"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

PULMONER TROMBOEMBOL‹L‹ OLGULARIMIZIN

DE⁄ERLEND‹R‹LMES‹

EVALUATION OF OUR PATIENTS WITH PULMONARY

THROMBOEMBOLISM

Esin YENTÜRK Dilek KANMAZ Firdevs ATABEY Esin TUNCAY

Yedikule Gö¤üs Hastal›klar› ve Gö¤üs Cerrahisi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, 8 Klinik, ‹stanbul

Anahtar sözcükler: Pulmoner tromboemboli, klinik bulgular, risk faktörleri

Key words: Pulmonary thromboembolism, clinic presentation, predisposing factors

SUMMARY

The mortality a nd the morbidity of the pulmonary thromboembolism (PTE), which is an important health problem, decreases significantly by early diagnoses and treatment. Because its clinical signs are not so specific the diagnosis must be based on the evaluation of clinical, radiological and biochemical findings together.

Clinical, radiological and biochemical findings of 65 patients, hospitalized in our clinic with the diagnosis of PTE, were recorded.

Chest radiograph, arterial blood gas (ABG) analyses and D-Dimer in all cases, V/Q scintigraphy in 61 (93%) cases, lower limb venous Doopler ultra-sonography (USG ) in 39 (60%) cases and thorax computed tomography (CT) in 28 (43%) cases were obtained. The duration of the symptoms of the 65 cases (M/W: 41/24) aged between 27 to 78 (51.4±14.5) was 9.4±9.2 (1-35) days. The most frequent symptom was acute onset dyspnea (92%). An 54 of the 65 cases (83%) there was one or more risk factors. The most frequent radiological findings were elevation of hemidiaphragm 75% (49/65), linear atelectasis 81% (53/65). In V/P scintigraphy 75% (46/61) high, 12% (7/61) moderate and 13% (8/61) of the cases were interpreted as low risk group. There was acute or subacute

ÖZET

Günümüzde ciddi sa¤l›k sorunlar›ndan biri olan pulmoner tromboemboli de (PTE) h›zl› tan› ve tedavi ile mortalite oldukça azalmaktad›r. Klini¤i özgül olmayan bu hastal›¤›n tan›s›nda klinik, radyolojik ve laboratuvar bulgular›n›n birlikte de¤erlendirilmesi gereklidir.

Çal›flmam›zda PTE nedeni ile klini¤imizde interne edilen 65 hastan›n klinik, radyolojik ve laboratuvar bulgular› incelendi.

Tüm olgularda PA akci¤er grafisi, arter kan gazlar› (AKG) ve D-dimer, ventilasyon perfüzyon (V/Q) sintigrafisi 61 (%93), alt ekstremite venöz Doppler ultrasonografi (USG) 39 (%60), toraks bilgisayarl› tomografisi (BT) 28 (%43) olguda bak›ld›. Yafl orta-lamas› 51.4±14.5 (27-78) y›l olan, 65 (41 erkek, 24 kad›n) hastan›n semptom süresi 9.4±9.2 (1-35) gündü. En s›k görülen semptom ani bafllayan nefes darl›¤› (%92) idi. PTE için risk faktörü %83 (54/65) oran›nda görüldü. En s›k radyolojik bulgular; lineer atalektazi %81 (53/65), diafragma elevasyonu %75 (49/65) iken, V/Q sintigrafisi %75 (46/61) yüksek, %12 (7/61) orta, %13 (8/61) düflük olas›l›kl› de¤erlendirildi. Doppler USG de;

Gelifl tarihi: 20.04.2009 Kabul tarihi: 29.07.2009

(2)

leri var. Baflka bir nedenle aç›klanamayan dispne, takipne veya plöritik gö¤üs a¤r›s›, radyolojik bulgular ve AKG anormallikleri Orta klinik olas›l›k: Yüksek ve düflük kriter-lerine uymayan Düflük klinik olas›l›k: Risk faktörü yok. Baflka nedenle aç›klanabilen dispne, takipne veya plöretik gö¤üs a¤r›s›, radyolojik bulgular ve AKG anormallikleri. Klini¤imize baflvuru s›ras›nda çekilen PA akci-¤er grafisi, elektrokardiyogram, hemogram, serum transaminaz, laktat dehidrogenaz (LDH) ve oda havas›nda al›nan arter kan gaz› (AKG) de¤erleri kaydedildi. Alveolo-arteryel (A-a) O2 gradyenti: 149-(PaCO2 /0.8-PaO2) formülü

ile hesapland›. PaO2 ‹çin 80 mmHg, PaCO2

için 35 mmHg alt s›n›r kabul edildi. Hasta-nemizde Lateks yöntemi ile bak›labilen D-dimer 285 U/L normalin üst s›n›r› al›nd›. Akci¤er ventilasyon-perfüzyon (V/Q) sintigra-fisi, nükleer t›p uzman› taraf›ndan PIOPED kriterlerine göre yüksek, orta ve düflük olas›l›kl› olarak yorumland› (5).

Derin ven trombozu alt ekstremite Doppler ultrasonografi (USG) ile araflt›r›ld›. Tüm olgular›n 61’inde (%93) V/Q sintigrafisi, 28’inde (%43) Toraks BT (5 olguda spiral BT), 39’unda (%60) Doppler USG, 51’inde (%78) D-dimer bak›ld›. Trombüs ve trombo-emboli için predispozan genetik nedenler 14 (%21) olguda araflt›r›ld›.

SPSS 11.0 program›n›n kullan›ld›¤› istatistik analizinde, efllefltirilmifl serilerde Student t testi, korelasyonlarda Pearson testi kullan›ld›.

venous thrombosis in 64% (25/39) of the cases detected by Doopler USG. There were high clinical suspect and high blood D-Dimer levels in all the cases who have low or moderate risk according to V/P scintigraphy.

In conclusion our cases were diagnosed by an algorithm based on noninvasive procedure. %64 (25/39) olguda akut ve subakut trombüs

saptand›. Düflük ve orta olas›l›kl› V/Q sintigrafisi olan olgular›n hepsinde yüksek klinik olas›l›k ve yüksek D-dimer düzeyi mevcuttu.

Olgular›m›z invazif olmayan yöntemlere dayal› algoritma ile PTE tan›s› konularak tedavi edilmifltir.

G‹R‹fi

Sistemik ve nlerde oluflan trombüs ile pulmo-ner arter ve/veya dallar›n›n t›kanmas› olarak tan›mlanan pulmoner tromboemboli (PTE), bugünkü bilgilerimize göre yayg›n görülen, tan› ve tedavisinde zorluk çekilen ve mor-talitesi yüksek olarak kabul edilen bir has-tal›kt›r (1). Mortalite oranlar› %30 civar›nda-d›r. Tan› zaman geçirilmeden konulur ve tedaviye bafllan›r ise bu oran %3’lere kadar düflebilmektedir (2). PTE klini¤i özgül de¤il-dir. Tan›s›nda pulmoner anjiyografi (PA) alt›n standartt›r. Ancak oldukça invazif bir ifllem oldu¤u için kullan›m› k›s›tl›d›r. Günümüzde tan› aflamas›nda PA ihtiyac›n› azaltmaya yö-nelik invazif olmayan yöntemler gelifltiril-mifltir (3). Bu yöntemlerin hiçbiri tek bafl›na PTE tan›s›nda yeterli olmad›¤› için, tan›; klinik, radyolojik ve laboratuvar bulgular›n›n birlikte de¤erlendirilmesini gerektirir (2). Bu çal›flmada klini¤imizde Kas›m 2002-Aral›k 2006 y›llar› aras›nda tan› konulan PTE olgu-lar›n›n klinik, laboratuvar özellikleri ve tan› için kullan›lan yöntemler gözden geçirildi.

GEREÇ VE YÖNTEM

Klini¤imizde Kas›m 2002-Aral›k 2006 tarih-leri aras›nda PTE tan›s› ile izlenen 65 olgu-nun klinik, radyolojik ve laboratuvar bulgu-lar› incelendi. Olgubulgu-lar›n yafl, cinsiyet, semp-tom, sigara öyküsü ve risk faktörleri kayde-dildi.

Klinik olas›l›kta ampirik s›n›flama kullan›ld› (4); Yüksek klinik olas›l›k: PE için risk

(3)

faktör-Tablo 3. Pulmoner tromboemboli olgular›nda

laboratuvar özellikleri.

Özellikler Ortalama ± SD min-maks.

pH 7.44±0.04 7.36±7.60 PaO2 mmHg 67.5±12.6 38-93

PaCO2 mmHg 33.8±6.2 18-48 Sat. O2 % 92.6±4.2 75-98

A-a O2 Gradiyenti 43.8±15.7 13.5-79.2

Tablo 1. Pulmoner tromboemboli olgular›nda

semptom özellikleri. Semptom n % Dispne 60 92 Gö¤üs a¤r›s› 57 88 Hemoptizi 21 32 Bacakta fliflme 12 18

Tablo 2. Pulmoner tromboemboli olgular›nda

risk faktörleri.

Risk faktörleri n (54) %

‹mm obilizasyon 19 29.2 Cerrahi 10 15.3 Uzun süreli yolculuk 6 9.2 Travma-fraktür 6 9.2 Postpartum dönem 5 8 Geçirilmifl PTE- Derin ven trombüsü 5 8

Malignite 3 5

fiekil 1. Pulmoner tromboemboli olgular›nda

radyolojik özellikleri (n=65).

60

BULGULAR

Çal›flma grubundaki 41 (%63) erkek, 24 (%37) kad›n toplam 65 hastan›n, yafl ortalamas› 51.4±14.5 (27-78) y›l idi. 52 (%82) hasta 40 yafl ve üzerinde bulundu. En s›k baflvuru flikayetleri; nefes darl›¤› (%92), gö¤üs a¤r›s› (%88), hemoptizi (%32) olarak tesbit edildi (Tablo 1). Hastalar›n bu flikayetler ile baflvuru süresi ortalama 9.4±9.2 (1-35) gün idi. Sigara içme öyküsü %58 olguda mevcuttu. Olgular›n %83’ünde PTE için majör risk fak-törü saptand›. En s›k neden olarak inme, kro-nik obstrüktif akci¤er hastal›¤›, kalp yetersiz-li¤i gibi kronik hastal›klar sonucu olan immobilizasyon (%29) görüldü (Tablo 2). Olgular ampirik klinik olas›l›k skoruna göre; %94 yüksek, %6 orta iken, düflük klinik olas›l›kl› olgu bulunmad›.

PA akci¤er grafilerinde saptanan patolojik bulgular; lineer atalektazi (%81), diafragma elevasyonu (%75), plörezi (%48), parenkim

infiltrasyonu (%43) idi (fiekil 1). Radyolojik bulgular %52 (34/65) oran›nda unilateral olarak gözlendi.

Olgular›n tümünde AKG bak›ld›. Hipoksemi %81 (53/65), hipokarbi %66 (43/65) olguda saptand›. (A-a) O2 gradiyenti %95 (62/65)

olguda artm›fl olarak hesapland›. 51 hastada bak›lan D-dimer %94 (48/51) yüksek bulun-du. Olgular›n laboratuvar de¤erleri Tablo 3’te görülmektedir.

39 olguda yap›labilen alt ekstremite venöz Doppler USG de; subakut ve akut trombüs 25 (%64) hastada saptand› (fiekil 2). Bu olgular›n 12’sinde bacakta fliflme yak›nmas› mevcuttu.

V/Q sintigrafisi bulgular›na göre; %75 yüksek, %13 düflük, %12 orta olas›l›kl› PTE de¤er-leri saptand› (fiekil 3).

50 40 30 20 10 0 53 49 31 28 Lineer

(4)

Normal %36 Akut ve subakut trombüs %64 Orta 7 Düflük 8 Yüksek 46

Genetik predispozisyon bak›lan 14 olgunun 2’sinde aktive protein C rezistans› saptand›. Paremetrelerin korelasyon analizleri yap›l-d›¤›nda; cinsiyet, yafl ve sigara öyküsünün klinik ve laboratuvar özellikleri ile bir iliflkisi bulunmad›. Hastalar›n semptom süresi ile PaO2 aras›nda pozitif, (A-a) O2 gradiyenti ile

negatif iliflki saptand› (p=0.01) (p=0.001). Hemoptizi semptomu olan olgular›n hastane baflvurusunun gö¤üs a¤r›s› ve/veya dispnesi olanlara göre daha erken oldu¤u görüldü (p =0.04).

Doppler US G de trombüs saptanan olgu-lar›n D-dimer düzeyi daha yüksek (p=0.002) iken PaCO2 ve D-dimer de¤erleri aras›nda

negatif korelasyon saptand›. Pa ac grafisin-de bilateral patolojik bulgusu olanlar›n Sat O2 de¤eri unilateral olan gruba göre anlaml›

olarak düflük bulundu (p=0.04).

TARTIfiMA

Mortalitesi yüksek olan ve tedavi ile drama-tik iyileflmenin sa¤land›¤› PTE’de tan›sal yaklafl›m, her hastal›kta oldu¤u gibi yap›la-cak incelemeler için yol gösterici olan klinik flüphe ile bafllar. Tan›da kullan›lan yönte-min öncelikle güvenilir bir flekilde PTE’yi ekarte etmesi gerekmektedir. PTE ön tan›l› olgular›n klinik bulgular›n›n, tan› de¤eri ve ileri incelemeye yönlendirmedeki önemi, PIOPED ve PISA-PED çal›flmalar›yla ortaya konulmufltur (5,6).

Klinik bulgular embolinin büyüklü¤üne, say›-s›na, lokalizasyonuna, infarktüs varl›¤›na, rezo-lüsyon h›z›na ve hastan›n kardiyo-pulmoner kapasitesine göre de¤iflebilir (7). Klinik bulgular aras›nda nedeni bilinmeyen akut bafllang›çl› dispne, takipne ve taflikardi PTE mevcut hastalarda daha fazla olarak izlen-mifl olmakla birlikte hastal›¤a özgül de¤ildir. Miniati ve arkadafllar›n›n çal›flmas›nda PTE’li olgularda en s›k rastlan›lan semptom dispne, PIOPED çal›flmas›nda ise dispne ve gö¤üs a¤r›s›; fizik bulgulardan ise takipne ve tafli-kardi en s›k görülen bulgular olarak belirtil-mektedir (5,8). Bizim çal›flmam›zda da dispne (%92) ve gö¤üs a¤r›s›n›n (%88) en s›k semp-tom oldu¤u görüldü. Ayr›ca bu sempsemp-tom- semptom-lara hemoptizinin eklendi¤i olgular›n (%32) hastaneye baflvurular›n›n di¤erlerine göre daha k›sa sürede oldu¤u görüldü (p=0.04). Yafl›n artmas› ile birlikte venöz tromboemboli insidans› lineer olarak artmaktad›r. Elli yafl üstünde bu insidans daha yüksektir. Bu art›fl ayn› zamanda yaflla birlikte artan di¤er ek hastal›klar ile de iliflkilidir (9). Le Gal ve arkadafllar›n›n çal›flmas›nda yafll› ve genç PTE olgular›nda semptom ve klinik özellik-ler aç›s›ndan fark olmad›¤›, ancak yafll› hastalarda kardiyovasküler hastal›klar daha fazla oldu¤u için PTE tan›s›nda güçlük yafland›¤› belirtilmektedir (10). Yaklafl›k yar›s›

fiekil 2. Olgular›n alt ekstremite Doppler USG

bulgular› (n=39).

fiekil 3. Olgular›n V/Q sintigrafisindeki olas›l›k

(5)

(%49) 50 yafl üzerinde olan bizim olgular›-m›z›n da yafl ve klinik özellikleri aras›nda bir iliflki saptanmad›.

PTE için genetik ve sonradan kazan›lm›fl olarak tan›mlanmakta olan risk faktörleri bazen tüm araflt›rmalara ra¤men ancak hastalar›n yar›s›nda tespit edilebilir (11). Risk faktör-lerinden uzam›fl immobilizasyon, yeni geçiril-mifl operasyon veya travma, trombofilebit öyküsü belirgin olarak PTE riskiyle iliflkilidir (12). Miniati ve arkadafllar›n›n çal›flmas›nda PTE saptanan olgular›n %81’inde saptanma-yanlar›n ise %69’unda en az bir risk faktörü oldu¤u tespit edilmifltir (13). Erbaycu ve arkadafllar›n›n çal›flmas›nda risk faktörleri %75.5 olarak saptanm›flt›r (14). Bizim çal›fl-mam›zda da bu literatüre benzer flekilde risk faktörleri %83 (54); major risk faktörlerin-den ise en s›k uzam›fl immobilizasyon (%29) görüldü (Tablo 2).

Yine di¤er risk faktörlerinden olan sigara içme öyküsü %58 oran›nda idi.

PTE için gelifltirilen tan› algoritmalar›nda klinik olas›l›k önemli bir parametredir. Wells, Miniati, Genova ve ampirik klinik olas›l›k yöntemleri mevcuttur. Literatürde Wells yön-teminin daha de¤erli oldu¤u belirtilmekte-dir (15). Bizim olgular›m›z ampirik klinik olas›l›k skoru kullan›larak %94 yüksek, %6 orta olas›l›kl› yorumland›.

PTE’de Pa akci¤er grafi ço¤unlukla normal olmakla birlikte tan›ya spesifik olmayan pek çok lezyon görülebilir. En s›k saptanan de¤i-fliklikler lineer atalektazi, diafragma elevas-yonu, plevral effüzyon, parenkim infiltrasyo-nudur (7). Olgular›m›zda en s›k lineer ate-lektazi (%81) görüldü (fiekil I). Lezyonlar›n bilateral görüldü¤ü %48 olguda PTE‘nin klini¤i ile paralel olarak % Sa O2 anlaml›

olarak düflük bulundu (p=0.04).

PTE olgular›n›n %10-25’inde normal AKG bul-gular› ol abilir. Normal de¤erler yaflla

iliflki-lidir (2). Olgular›m›zda %81 hipoksemi, %66 hipokapni tespit edildi. 5 (%7.6) olguda normal AKG de¤eri ve (A-a) O2 gradiyenti

≤20 bulundu. Literatüre göre olgular›m›zda PTE ile uyumlu AKG bulgular› daha yüksek oranda bulundu. Ancak AKG analizi baflka bulgular›n varl›¤›nda PTE tan›s›n› destekle-yici olarak ve tedaviyi izlemde kullan›ld›. PTE tan›s›nda kullan›lan tan› yöntemlerin-den biri olan serumda D-dimer düzeyinin VTE’de yüksek sensitivitesi vard›r ama ileri yafl, gebelik, travma, postoperatif dönem, inflamasyon ve kanser durumlar›nda da yükselebilen nonspesifik bir bulgudur (16). Gibson ve arkadafllar›n›n çal›flmas›nda D-dimer düzeyi normal olan PTE flüpheli olgu-larda, klinik skorlaman›n yüksek oldu¤u grupta venöz tromboembolinin anlaml› olarak daha yüksek bulundu¤u, sonuç olarak klinik ola-s›l›¤› yüksek olan hastalarda D-dimer düze-yinin gözard› edilmesi önerilmektedir. ELISA D-dimer testi negatif prediktif de¤eri %95-99 oranlar›ndad›r. Hastanemizde mevcut olan ve sensitivitesi EL‹SA yöntemine göre olduk-ça düflük olarak bilinen Lateks yöntemi ile 51 hastada bak›lan D-dimer düzeyi 49 olguda normalin üzerinde bulundu. Ayr›ca Doppler USG’de trombüs saptanan olgularda D-dimer de¤eri, saptanmayanlara göre anlaml› olarak yüksek bulundu (p=0.002).

PTE %90 oran›nda alt ekstremite DVT’nin bir komplikasyonu olarak karfl›m›za ç›kmak-tad›r (2). Ancak DVT’nin klinik bulgular› olgu-lar›n %50’sinden az›nda bulunmaktad›r. Alt ekstremite Doppler USG semptomatik DVT olgular›nda yüksek duyarl›l›k (%91) ve özgül-lü¤e (%99) sahiptir (7). Olgular›m›z›n 39’unda yap›labilen alt ekstremite venöz Doppler USG de; subakut ve akut trombüs 25 (%64) hastada saptand› (fiekil 2). Bu olgular›n ise yaklafl›k yar›s›nda (12/25) DVT klinik bulgu-su mevcuttu.

(6)

genifl bir aral›kta seyretmesi, kullan›lan tek-nolojiye, embolinin yerine ve yorumlayan kiflinin deneyimine ba¤l›d›r. Bu nedenle bu yöntemin PTE tan›s›nda tek bafl›na de¤il, tan› algoritmas›na eklenmesinin daha uygun olaca¤› önerilmektedir (20). Bizim çal›flma-m›zda 28 olguda Toraks BT -ayn› zamanda V/Q sintigrafisi çekilen bu olgularda di¤er patolojilerin saptanmas› için- ancak 5 olgu-da spiral BT yap›labildi. Spiral BT ile tan› konulan bu olgular özellikle geliflen teknik olanaklar ile birlikte son y›llarda çekilmifl olanlard›.

Bu çal›flmada PTE’de noninvazif yöntemlere dayanan klinik deneyimimiz sunuldu. Tan›-s›nda tek bir yöntemin yeterli olmad›¤›, gün-cellenen tan› algoritmalar›na, giderek artan teknik olanaklara ra¤men, PTE tan›s›na götürecek olan süreci bafllatan en önemli basama¤›n klinik flüphe oldu¤unu düflün-mekteyiz.

Investigation of Pulmonary Embolism Diag-nosis (PIOPED). JAMA 1990; 263: 2753-9. 6. Miniati M, Pistolesi P, Marini C, Ricco G,

Formichi B, Prediletto R, Allescia G, Tonelli L, Sostman HD, Giuntini C. Value of perfusion lung scan in the diagnosis of pulmonary embolism: Results of the Prospective Investigative Study of Acute Pulmonary Embolism Diagnosis (PISA-PED). Am J Respir Crit Care Med 1996; 154: 1387-93.

7. Ece F. Pulmoner tromboembolizm. Solunum (Özel say›: 2) 2003; 5: 265-78.

8. Miniati M, Prediletto R, Formichi B, et al. Accuracy of clinical assessment in the diagnosis of pulmonary embolism. Am J Respir Crit Care Med 1999; 159: 864-71. 9. Stein PD, Huang HI, Afzal A, et al. Incidens

of acute pulmonary embolismin a general hospital: relation age,sex and race. Chest 1999; 116: 909-13.

Oldukça yayg›n kullan›lan ve noninvazif bir yöntem olan V/Q sintigrafisi olgular›n %40’›n-dan az›nda tan›y› sonland›rabilmektedir. Normal V/Q sintigrafisi, PTE tan›s›n› ekarte etti¤i gibi yüksek olas›l›kl› V/Q sintigrafisi büyük olas›l›kla PTE’ye iflaret eder ama tek bafl›na kullan›m› önerilmemektedir (5). Bizim çal›flmam›zda 61 olguda yap›lan V/Q sin-tigrafisi %75 (46) yüksek olas›l›kl›, %25 (15) orta ve düflük olas›l›kl› bulundu (fiekil 2). Nükleer t›p görüntüleme önceden PTE tan›-sal algoritminde ilk basamakta kullan›lan tetkik iken, orta olas›l›kl› sonuçlar›n fazla olmas› ve gözlemciler aras› uyumun iyi olma-mas› nedeniyle günümüzde eski önemini yitirmeye bafllam›flt›r (18).

Son y›llarda spiral BT, PTE flüpheli olgularda PTE tan›s› veya ekarte edilmesi için V/Q sintigrafisi ve pulmoner angiografinin yerini almaktad›r (19). Yap›lan çal›flmalarda duyar-l›l›¤› (%54-100) ve özgüllü¤ünün (%78-100)

KAYNAKLAR

1. Metintafl S. Venöz trombüs ve pulmoner tromboemboli epidemiyolojisi. In: Metintafl M eds. Pulmoner tromboemboli. 1st eds. Eskiflehir, ADS Toraks yay›nlar› 2001; 3-15. 2. Arseven O. Pulmoner tromboembolide klinik

ve laboratuvar bulgular›, tan› yaklafl›m› In: Metintafl M. eds. Pulmoner tromboemboli. 1st eds. Eskiflehir, ADS Toraks yay›nlar› 2001; 111-119.

3. Öner F, Topu Z, Çelik G, Gürkan Ö, Atasoy Ç, Küçük Ö, Aras G, Numan Numano¤lu N. Pulmoner Tromboemboli Aç›s›ndan Klinik Kuflku Düzeyi Yüksek Olgularda ‹nvazif Olmayan Yöntemlere Dayal› Algoritman›n Tan›sal De¤eri. Toraks 2004; 5: 26-31. 4. Hyers TM. Venous thromboembolism. State

of atr. Am. J respir Crit Care Med 1999; 159: 1-14.

5. PIOPED investigators. The value of the ventilation/perfusion scan in acute pulmonary embolism: Results of the Prospective

(7)

dimer in the diagnosis of suspected deepvein thrombosis. N Engl J Med 2003; 349: 1225-7. 17. Gibson NS, Sohne M, Gerdes VE, Nijkeuter

M, Buller HR.The importance of clinical probability assessment in interpreting a normal d-dimer in patients with suspected pulmonary embolism. Chest 2008; 134: 789-93.

18. Schoepf J, Costello P. CT angiography for diagnosis of pulmonary embolism. State of art. Radiology 2004; 230: 329-37.

19. Michiels JJ, Berghout A, Schroyens W, De Backer W, Hoogsteden H, Pattynama PM. The rehabilitation of clinical assessment for the diagnosis of pulmonary embolism. Semin Vasc Med 2002; 2: 345-51.

20. Fedulla PF, Tapson VF. The evaluation of suspected pul-monary embolism. N Engl J Med 2003; 349: 1247-56.

10. Le Gal G, Righini M, Roy PM, Meyer G, Aujesky D, Perrier A, Bounameaux H. Differential value of risk factors and clinical signs for diagnosing pulmonary embolism according to age. J thromb Haemost. 2005; 3: 2457-64.

11. Kolsuz M. Venöz trombüs ve tromboemboli risk faktörleri. In: Metintafl M. eds. Pulmoner tromboemboli. 1st eds. Eskiflehir, ADS Toraks yay›nlar› 2001; 21-41.

12. Miniati M, Prediletto R, Formichi B, Marini C, Di Ricco G,Tonelli L, Allescia G, Pistolesi M. Accuracy of clinical assessment in the diagnosis of pulmonary embolism. Am J Respir Crit Care Med 1999; 159: 864-71. 13. Miniati M, Pistolesi M. Assessing the clinical

probability of pulmonary embolism. Q J Nucl Med 2001; 45: 287-93.

14. Erbaycu AE, Tuksavul F, Uçar H, Güçlü SZ. K›rkdokuz pulmoner emboli olgusunun retrospektif de¤erlendirilmesi. ‹zmir Gö¤üs Hastanesi Dergisi 2004; 18: 113-8.

15. Çiftçi TU, Köktürk N, Demir N, O¤uzülgen K‹, Ekim N. Pulmoner emboli kuflkusu olan hastalarda üç farkl› klinik olas›l›k yönteminin karfl›laflt›r›lmas›. Tuberk Toraks 2005; 53: 252-8.

16. Wells PS, Anderson DR, Rodger M, Forgie M, Kearon C, Dreyer J, Kovacs G, Mitchell M, Lewandowski B, Kovacs MJ. Evaluation of

D-Yaz›flma Adresi:

Dr. Esin YENTÜRK

Yedikule Gö¤üs Hastal›klar› ve Gö¤üs Cerrahisi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, 8 Klinik, ‹STANBUL

Referanslar

Benzer Belgeler

Yedikuleden Topkapı - Saraçhanebaşına kadar im- tidat eden plân Çapadan Cerrahpaşaya ve Hasekiye ka- dar olan geniş bir sahayı Tıp Fakültesi >e ayırdığı gibi

Bir çok iş- lenmeğe müsait taş cinsleri mevcut olan b u yurt kö- şesinde ne için çimento ve iskelet binalar inşa edil- mesi icap etsin.. Döşemeler gayet tabiî ola-

1939’da Türkiye’ye iltihak olan bölgedeki Ermeniler, çok değil iki yıl sonra, yine Ankara’nın gadrine uğradı..

– Unscented Particle Filter, Nonparametric Belief Propagation – Annealed Importance Sampling, Adaptive Importance Sampling – Hybrid Monte Carlo, Exact sampling, Coupling from the

Geçmifl zamanlara ait yunus fosillerin- de görülen arka üyelerin, günümüz yunuslar›nda bu flekilde aniden ortaya ç›k›fl› da bir atavizm örne¤i kabul edi- liyor..

hatta ben, kafam bir gemi direği gibi bir aşağı bir yukarı sallanırken, aynı yönde ondan daha hızlı hareket ediyor gibiyim.. Sol tarafımda uzakta, ovanın

All of the interviewed teachers have mentioned that they carry out various activities in classroom setting for an effective edu- cation and teaching, care for using relevant

Bose SimpleSync™ teknolojisi ile Bose SoundLink Flex hoparlörünüzü bir Bose Akıllı Hoparlör veya Bose Akıllı Soundbara bağlayarak aynı şarkıyı farklı odalarda aynı